İSTANBULUN İLK LÂTİN İMPERATORU BAUDOUİN YAZAN : Münür Süleyman Çapan Sarkda lâtin nüfuzu, ilk Lâ şeni bol bol ödedi. 12 nisan 1204 de, Sâtaru Baudouin'in Bizans tah paskalyanın ertesi günü, İstanbula İgirdi. Kumardası altında pek çok ım ordüsu, 1202 yı- a—ıv.rı tirandaz ve tatar aları var« harekete geçti. Bu sefere, Fra Be n Senyörleri de iştirak etmişlerdi. "’işlu.nd.. Baniface — bulunuyordu. (Marki Domon Ferra), Kont Doke der), (Dosimon), - (Kont Dumon Ot) ve Ve kası (Hanri V Haçhlar ordusunun Bizansa geli- İşini tasvir eden (Vülehandouin) di- yor ki: «Yer yüzünde bu kadar gü- zel bir şehrin bulunsi arından, hayallerinden ti. Yüksek duvarları, kı kili hayret içinde kaldılar lerine inanamıvorlardı. İyül üşamlı sarayları, i Bir türlü göz- Şehrin bü- lüğü, güzelliği ve zenginliği on- ları şaşırtmıştı.» Bizansın azameti, kalbi ve ruhu büyüleyen efsanevi güzelliği, şii kokusu, ihlişamı ve serveti galiple- in hırsımı, — iştihasım, — tam kamçıladı ve İstanbul, - tamam üç gün, üç gece müthiş bir yağmaya sahne oldu. Mabedler altüst edildi. İkonlar kırıldı, parı des kitaplar yırtıldı Şarhoş T kıiymetli şeyleri dılar, mukaddes kâselerle şarap iç- « Mağlüplara müthiş işkenceler )apı,ılı Muhalefet gösterenler, kavemet edenler boğazlandı. Cilvo- K, neş'eli ve şakrak kahkahalı büyü- lü,gözlü Rum dilberleri, bir kahk haran ruhu n, bir k İkadar çapkçın b er, müştehi du- İdaklaım imtisası altında kıvranıp, mahvoldu. |— Bütün bu zulüm ve tağlilik Rum- | |ların zaten ötedenberi Lâtinlere kar- İşt besledikleri kini, nefreti bir kat daha arttırdı. İki ırk nrasında anlaş- mak ve uzlaşmak imkânları kalma- |dı, landı, mukad - :l“! Bibi meşhur. kumandanların !tm in rılıh şti. & a Ş 73 z 5 5 B . Âdat ve ahlâk, din ve mı rinci haj zhep, bi- zanslıla- lerinin getirdiği düş » T in bu şeyler, onları bi- İribirinden ayırıyor, du, ln. a: ilar zamanında yolunu in kmdır K:- "rmq kralı ikinci Filipin ye- ... larını uzaklaştırıyor- | B.ulndrn(!ı 'dovin, daha pek genç iken, ba- üti (Kont Namur) a karşı açtığ $ Mi? büyük bir kahramanlık ve Bösterdi, on sekiz yaşında ol- Sngi Tağmen şövalye unvanını ka- “ Bu devre göre bir (rekor) | Şehrin zaptı, Garp derobeylerinin Şarkta ye folmadı. Birinci hücum neticesiz kal- ve nihaye! celeri, bir © eşmesi pek o kadar kolay | |du, Dişmanlarına karşı şiddetle ve Biinç Petsizce hereket eder, teva« Muhabbet ve şelkat, dostları- derece riayet ve hürmet gös- irdi. |di: Hey |Bonifas) ile Flander Kontu Bau - İdouin. Ordu, bunlardan birisini intihap D2te * ""leııod" haçlılar ordusile hareket altı Venedikli ile altı Ün y Evvel Mukaddes Arza gi- |Fransızı murahhas olarak seçti. Bun- Yeş — “ebeylerinin âdetlerine ria- |lar da Flander Kontunu intihap et- hn..,g('""f' Maiyyetinde — bu- İtiler, Tac giyme merasimi, Avasof- | İllgeyllin — ihtiyaçlarını, — eksik - İyada yapildı (11 mayıs 1203) k“. Ni tamamladı. Fukaraya sada- | O gün baronlar, Venedikliler, i- | !urdıg" pekli, klapdan ile işlemeli kumaş - Bnr.vı ve 1202 de (Ve- |lardan elbiselerini giydiler, yeni im- lik) « B Beray € Beldi. Burada sön derece li- İparatord ahp getirmek için hep bir- h'*"u Ve Cömert davrandı. Venedik- |den (Bukeleon) sarayına gittiler, 'R'mı ücretinden hissesine dü- (S inct sağfadan decam ) V zemmn ĞK ECESU| Sar Sarı insanlar harbi k iki namzet var- | reisi (Marki dö | -. [ Meşhur tayareci Sİnema ' Rekor peşıııde İngiltere - A sahip tayyareci &z zamanda uçmıiya çal | Meşhur İngiliz kadın tayyarecisi, Jean Betten bundan evvel İngiltere- den Avustralyayı ak, çok mü- İhim bir rekor yapmıştır. Evelsi gun- de Pransada Paris - Suvar gaz sine şu telgrafı göndermiştir Vintor, 17 teşrinievvel «Karar verdiğim işi bu sabah yeni Gal'der rekoruna feyi daha armak için ket et- aüf GÖ Bömire ai debü Bd d Ve bu & thğı tamir & geç vakit Vinton'a indim, Şafakla beraber Por - Darvin'e ha- jre ket edeceği ekorumu kıre çin girişeceğim hareket cuma layacak, İ HABER Vinton. 19 teşrinievvel Vintan'a vasıl oln çok ye ak içii ucu olmuştur t ettiğimden sonra 3000 met- faa çıkmak Mmecbüriyetinde 1m ve bütün gün rüzgârla çar- k nde kaldım ve on'a yaklaşırken tayyarem bo- zaldü ve indim uçuşum rd'dan yareci Jean Betten ndadır ve Broad - İbarg'un bulunan Avus |İngiltere rekorunu kırmak teşebbü- tüne girişi (6 10 saat 58 dakika). Nıçin tayyareci —olduğuna dair kendisine sorulan suallere şu siştir: ha 1928 senesinde bir- |denbire değişti. İşte o sene Beri Himkler İngiltereden Avustralyaya 'ak bütün rekorları ektir. cevabı. ve kır- | |mıştı. O zaman ben mektebi daha yeni bitirmiştim. Piyanomu saltarak pilotluk dersi almıya başladım. Mis Jan Betten önce İngiltere ile vustralya arasında 14 günde uça- k bir rekor yaptı. Bu rekor, Bro « adberg tarafından kırıldı. teşris nievvelde bu mesafeyi 5 gün 21 saate te uçarak bu rekora tekrar sahip ol- İdu, Şimdi de bu mesafeyi daha z 'bir zamanda uçmak istiyor, MAD EMEMMAŞAR NNN AD YEY BN MRDNAEm AAA aC a eeRaNaAELGNa btİeNeANöNdNÜE aN tlememan ea aKSa Ö ÜĞN alya- | C-T OMYTELGT V — 26 Birinciteşrind37 S2 MA G V — 26 Birinciteşrinda37 -— ROBER TAYLOR Ramon Novarro ve Rodolf ş Valantınoyu unutturdumu v ee muhafazaetmek için ne yapıyor. H 1926 a meşhü İsinema artisti Ru- f İdolf Valantino - | bun &n ölümü, bütün — dünyayı jhayret ve teessür içinde — bırakmığ, Parisde, Lonâra - da, — Nevyorkda, fbir'çok kadın pe- | restişkârlarının m—kıı teker inti- İhar etmelerine se- iyet vermişti. Hattâ- bir gün, tanıdıklarımd a n birisile Göztepe - ye gitmek için Al- tıyol ağzından bir arabaya biniyor - duk. Nereden ak- hma geldi, bilmi- yorum, köşe ba - şında duran gazeteciden bir sine- mond alıp, yanımdaki arkadaşıma u- for zatlım. Arabanın bözük - kaldırımlardaki arsıntıları arasında o, mötemadi « yen sayfaları karıştırarak Gözüne kestirdiği yerleri okumıya çalışıyor- du, Tam Kızıltoprağın — ilerisindeki 11 yıl önce Rober Taylor Greta İle çevirdiği Ka« melyalı kadın filminde yüzden İspanyol oduncusu milyon, e eden film kumpanyaları |da milyar kazanıyordu. * Aradan bir kaç sene geçmişti.. gün, Rudoif Valantinoya İspal İgencinden daha çok benziyen, hat- Rudolfla “ayırd edilmiyecek ka- | » Bir Rotdolf Va- i|lantinonun ölümü ile başlıyan acıyı ancak Ramon Novarrosilmiş sını sabırsızlıkla beklediğim film - lerden biriydi. Fakat şurada doğru- sunu söylemek lüzimgelirse,— biraz sukutu hayale uğradım. Evet, danslarına, şarkılafına diye« cek yok, fakat, şöyle üstünkörü ya- piıliyermiş bir me#zuun seyirçileri çok tatmin etmiyeceği tabildir. Fred Astaire ve Gingero Roğers- den başka bu filmde, Holivudda ve. ni parlamış bir aktris görüyoruz. Betty Furness, bu kız, güzelliği ve oyunumun sadeliğile seyircilerin çok hoşuna gidiyor. Netice itibarile eğ- Jenceli bir film. Fred Astaire aldığı | güzel pozlarla halka kendini sevdi- diyor. Şarkılar çok güzel, bilhassa İ (nıamıv;ıcnk bir hal almıştı. ir sırada: rdı. Rudolf Vas dar müşabeheti görülen bir genç * İahbaplarının ısrarı üzerine bir çol İresimler çıkararak film kumpanya- * İlarına müracaat etti. Kumpanyalar | derhal cevap verdili «Resimleriniz tetkik edildi. Haki- katen şayamı hayret derecede bir | Yüzü sapsarı olmuş, gözleri anla- | Evet, dünyanın en güzel, en sport- m, en sağlam bir erkeğinin âni ö- ! (bir gel nüne, briyantinli saçlarla mezara üne, acımamak, müteessir olmamak elde değildi. Fakat yanımdaki arkadaşımın sör- lerden yeni mezun olmuş münevver olduğunu bilmemiş ol: dim, onun elinden gazeteyi bıraka- karak Göztepeye gelinciye kadar hüngür hüngür ağlamasını, saflığına |ve nihayet cehaletine verecektim. | Hem onu nezaket icabı teselli edi- yor, hem de bu hareketini nihayet İbir züppelik telâkki ederek içimden İgülüyor, alay ediyordum. Fakat iki İgün Sdnra, İstanbula gelen Avrupa matbuatında, Rudolfun ölümü mü- nssebetlile yazılan yazılar arasında, ntihar etmiş bir çak genç kızların hlerini görüp, sarih adreslerini okuyunca, o zaman Kızıltopraktan Göztepeye gelinciye kadar arabanın de ağlıya ağlıya kendini harap edca genç kızın göz yaşlarının sami- miyetine inanmış, hattâ onu bıru Çin şehirleri bom balae zcre 5e bH:'P.. Çin şehirlerini tayyare bom- Tdımanına kurban ederken ğ Yeni meseleler çıkarıyor..., hi :ıkl-mu Gâirelerine ve (hücumlarile şehirleri altüst etmekte Unduğu yerlere bir |ve bu arada ne kadınlara, ne de ço - Yalnız sivil halkın bu - Çinin D, ötler tahrip edilmiştir. &r hâvadan - tayyare luk çocuğa acımaktadırlar. 'Ge Kanton olmuştür, Japon layyares harap olan güzel şehirlerinden biri şey; Ş altında tarihe karışıyor 3 bombardıman ederek altüst eti erdir. Son gelen Avrupa gazetelerinde gördüğümüz bir res « mi okuyucularımıza da arzediyoruz: Kantonda yeni yapılmış olan, eski « den kalmış olan bir çok irili ufaklı binalar altüst olduğu halde Çinin hususiyetini saklıyan binalarından | yüksek bir pancur olduğu gibi ye - Tinde kalmıştır. Kantonun tahribi bir çeyrekte o « Tup bitmiştir. Harp etmiyen halktan da bu sırada 3,000 kişi telef olmuş- tur. Yaralıların mikdarı başkadır. Japon tayyarelerinin hücumu esna- sında hava çok açık bulunuyormuş, Tayyareciler her tarafı iyice gördük- leri için Kantondaki hükümet dai « relerini veya ecnebilere ait imt. mıntakalarını görebildikleri söylene mektedir, Çin hükümetinin dairele. rihe bomba atılmıyarak en ziyade Kantonun kalabalık semtleri ve en ziyade sivil halkın bulunduğu yerler bombardıman & iştir. Yukarıda denildiği gibi en şayanı dikkat olan her yer yakıldığı halde o yük - .sek binaya bir şey olmayışıdır. İşte Rudol£ Valantinonun ölümü münasebetile efkârı umumiyede hu- sule gelen derin teessürü nazarı ( bara alan ibr çok film kumpa: rı mümessilleri, Rudolf Val, benziyen delikanlıların mü pozlarda resimlerini aldırtarak, bun- ları tetkik etmiye başladılar. İçlerinde biraz müşabehet bulduk- ları odunculukla geçinen bir İspan- yol delikanlısile, Türkiyede bulu « İnan Sanayi Mektebinden Rüşdü ve Harbiye 1931 mezunlarından Vâhid |derhal angaje edildi. Vâhide, asker olduğu için hükü- met müsaade etmemiş, Rüşdü de Pa- risde çevirdiği ilk filmlerinde mü- vaffak olamamış, fakat İspanyol o- düncusu, yeni Rudolf unvanile meş- bur oluverince, çevirdiği filmler için milyonlarca lira kazanmışdı. Halk bu yeni Rudolfu görmek için sinema kapılarında sıra bekliyor, bu —— ——— Seyahatten avdet Bayan M. LONGİNOTTI; Paris seyahatinden avdetle getirdiği en son modelleri Beyoğlu İstik« lâl caddesiade 303 No.lu Mısır apartımanındaki dairesinde teş- hire başladığını muhterem müş. terilerine müjdeler. benzeyiş bulduk. O kadar ki, yüzü- nüzdeki bütün hatlar, hemen hemen (Rudolfun yüzündeki hatların ayni- dir. Fakat, ne yazık ki sizi Rudolfun ölümü —sıralarında bulmalı idik. |Şimdi halk, onu unutmuş, tamamile |Ramon Novaronun tesiri altındadır. |Film kumpanyaları, için Ramon No- varaya benziyen delikanlılar an Jedilmekte, aranmaktadır. 1933.» * Şayet Ramön Novaro, 1933 de öl- müş ve ona benziyen gençler, film |kumpanyalarma 1997 de müracast etmiş olsalardı, her halde alâcakları cevap: <Artık halk, Râmon Navaro'yu u- nutmuş, tamamile' Rober Taylorun İtesiri altındadır.» olacaktı. 'Bu haftaki Filmler Vals dalgalari Bu hafta Sakarya sineması Vals dalgaları isimli bir revü filmi göste- riyor. Bu film, dansları, oynıyanları- nıin kiymetile çoktanberi oynanma- *Beyaz melek,, filminde Simone Simon “Vols dalgası, iRomance ismindeki karlar altında İsöylenen şarkı. . MATMAZEL DOKTÖR Sümer sineması bu hafta güzel bir lm gösteriyor: «Matmazel Doktör>, Meşhur rejisör Pabst'ın Amerikadan dönüşünde, Fransada ilk çevirdiği bu film, Pierre Blanchar, Dita Para lo ve Pierre Fresuay taralından oy- |nanıyor, | Vak'a Selânikte Umum!t Harp es- nasında geçiyor. Bu güzel casusluk filminde Pier Blanchar. büyük tıradlar yapmadığı zamanlar çok iyi. Dita Parlo enfes, (La Dam O Kamelya) nın Fran- sızlar tarafından yapılan nüshasın- da (Fakir bir delikanlının hayatı) filmlerinde gördüğümüz Pierre Fre- İsuay) çok iyi, Bu aktörü Marcel Paguol'un film- (Devamı 61nc sayfamızda) Ginger Rogero İ İ İ | | | |