SAN'AT TAHLİLLERİ San'atta ve hayatta guzel kadın ve güzel erkek Estetik ulemasına göre erkek kadından daha mı ki, «kadın güzel de kek güzeldir. ve hakikaten bütün mahlükatın dişisi çirkin, erkeği gü- zel imiş. Dişi bülbül erkek bülbül öter. Tavusun dişisi berbat bir şey, eri ve rengârenk yelesi uzun ötmez, uzün kuyrukludur. şoktur, Horoz kırmı kuyruğu ve hattâ sabahı haber veren betteki, budala tavuktan , daha azametli ve cazipt lan daha güzel, da- ha heybetli ve lozze Hayvan böyle olduğu gibi eşrefi Dişi arslanın i, erkeği kadma faiktir. Geniş omuzlu Çekik adaleli erkek, pürsük kadin- dan elbette güzeldir. Yunan esati - rinde erkek ilâhlar, dişi ilâhlardan daha becerikli, daha kadir ve daha , kendilerini en başka, cemiyet de kanun- j Jarında hi bol bol haklar veri ima - ikinci safda bırakmıştır Belki de bu kanunları yaptıkları l in, k a olsun, her nde diz şairler, sa- büyük hü n İnsani Kahramanlar, , hanlar, hakanlar, kümdarlar, velhasıl 1 kudretler kadırın önünd Aşkta, erkeğin başı, kadının to - pukları hizasındadır. Şimdi, Robert Taylı Daniel Daricu mu? hangi diye tubaf bir sua! kadiınlar Roberti, erkekl yeli tercih edecekler, Bana sorarsa- ız, ben kadını, eşrefi mahlükat ola- rak sayanlardan değilim Güzellik her devirde başka bir * iştir. or mu, yok "ııeldır üph sorulsa, Kadına göre erkek Hereaklisin bir heykeli c de Dan - | Bir de şu bakış var: Erke- ğe göre kadın Jeelliye m $ İsoverse güzel odur derler ya, ha - İkikaten güzellik telâkkiye ve asra dürgün si- Flaman ressamlarının Rön malı güzelle sarnının pembe, tombul melikeleri, hep &; düşüncenin mahsulleridi Güzel telâkkisi modaya tâbi bir şe dir. Çekik burunlu Afroditlerle, bö- lünmüş kaşlı Marlen Ditrih büsbü « tün başka zevklerin yarattığı retlerdir, Bizim divan edebiyatımız- daki selvi boylu, ince belli, gümüş tenli, hilâl kaşlı, badem gözlü, hok- ka ağızlı, kiraz dudaklı, elma yanaklı yosmalar, bugün tarif üzerine kar- şımıza çıksalar korkarız, gece rüya - mıza girer. Bu tarif, bugün ummacı- nın tarifidir. » bir zevkin, ayrı bir vrı bir. temayülün şöh- bu Hele son senelerde güzellik' reçe- te ile alınıp satılmıya başlandı. Krem, pudra, rastık, kozmatik, cımbız, ma- tırnak boyası, parfüm, Ti ürlü boya ve sular bugün gülyabani'yi Venüs yapabilecek bir kudrettedir. ruj, Sarı yüzlü, çekik gözlü, tostopar- lak bir Çin güzelini, kalın dudaklı, kıvırcık saçlı, kapkara tenli, bir Af- rika zencisini düşününüz. Bunların peşinde alay alay âşıklar; ahu vah Ağlıyorlar, ediyorlra uğurlarında FÜRK-YUNA, ullan jioımıdm Tefrika No: 35 Diğer taraftan da, ordu kumanda- nı Etem Paşadan gelen telgrafları, bir tek hazf bile kaçırmadan gözden br, müsademe yerlerini hari- ik ediyordu. Abdülbamit, her ihtimale karşı ör- duyu fazla kuvvetlerle takviye et- mek istiyordu. Nizamiye ve redifle- ri kâfi görmiyerek, gönüllü müfre- zeleri teşkilini düşünüyordu. Bu meseleyi müzakere etmek için, (maiyeti seniye erkâmıharbiye mü- şiri Şakir Paşa) ile şahsına ve as- | keri malümatına pek fazla emniyet ettiği (Tophane müşiri Zeki Paşa) yı saraya getirimişti. Onların gel - mesini müteakip, serasker Ali Riıza Paşayı da mabeyine celbetmişti. Bu üç paşa, Çit köşkünün küçük bir odasında hirleşmişlerdi. Kapı a- muharebDesi gizlisiyaseli ZİYA ŞÂKIİR ıçılmiş; içeri Arap İzzet Paşa gifmiş: — Efendirniz, selâm buyuruyortar. «Vâkıa, orduya itimadım var, Fa » kat, kuvvet ne kadar fazla olursa, muvaffakiyet ümitleri de o kadar çoğalır. Acaba halktan da gönüllü - ler toplasak... 93 harbinde olduğu gibi, bunlardan da alaylı nasıl olur.» diyorlar, Bu müzakere buyuracaksınız. kendilerine arzedeceğim. Demişti Arap İzzet Paşayı her görüşünde İsinirlenen Serasker Ali Rıza Paşa, İde Tt bir tavır alarak: — Eefendimiz, orduya emniyet ve Yazan: meseley Neticeyi itimat buyurmakta, çok haklıdırlar | ve inşaallah, bu hususta aldanmı - | İşamına kadar devam eylemişti. yacaklar... Davul ile, zurna ile gö- nüllü toplamak zamanı artık geç - mistir. Asker olmanın bir. kanunu Gönül kimi | | vardır. güzeldir ?. YAZAN: | öldürüyorlar. Devi erde böyle olduğu gibi, ırklar arasında da dir, Meselâ Ai nâvutlukta çenesinin altında gerda- şişkinlik gi bir şaj lu avanın | nına doğru sarkmış lik için Bosna h: yun te ve su - bir çök kadınların bo - yunlarında guşaları vardır. Bunlar, bizim operatörlerin ame sında kesip biçtikleri « b l da bu güşay yan kadın âdeta bedbahttır. Avrupada piliç de- dikleri ta hudileri «güzel> demektedirler. sahip ol e kadına mukabil Fas Ya- şman ve geçkin kadınlara Fastaki gü- zelliğin miyarı siklettir. Evlenecek | neş, güzele gelir, derler, Şimdi ler güneşe gidiyorlar. Lü Har, istedikleri ka lar, beyaz ni çatır çatır yak ta ve #Jozefin Beyker» gibi çuk n ar beyaz kadın için çıldı agün kızgın kumlarda etle- de- ir de kübik modeli çıkardı Bunlar, bep lâfü güzaf, «Gönül odürls ” |kat mahalleliye |bül İdu. L Düdül bisiklet hırdav; vey babası Baba Ön Çünkü 1 ne her gün öğle bahları gözlerini uğuşturarak eski bisikletçi dükkân arkasındaki küçük odasından çıkar Baba Onezi- uyordu İmin yanma gelirdi... Baba Onezim mahallede namuslu ve' dürüst hırdavatçı olarak ta- nmıştı. Önun için herkes: — Yabancıları atlatır, derlerdi,; fa- daima ucuz satar, İşte methü sena diploma: üvey oğlunu da yükseltiy Doğı ü ist fazla severdi ve onun kap ııcılıL me: Güle boklür meileğimi seçmediği için İfena halde iç rum: derdi, Dük- İkânını hep bu afacan için boyatmış i mahallenin iyor- amdı, çünkü Dü- hesabı var- ordu. Het ay Baba Öne lunun ot nlük ve hiç mi hi y larını tedi: çuku - Sâbahları latasını Jozefine, Baba Puloy üği sütçü ynir ve yağ masraf- larımı verirdi Madam Arma x 16 sına girm Balık eti yacağınız kız. . Ad bah Di siklet m oli bepiniz yine anlaraınız, sütçü n “damın kizi Armand Dür Sutçü henü âaz çok 1 Meşhur âlimin Kızı güzellik Kraliçesi oldu | | Meşhur antomolojistlerden Möz - 'yo Charles Janet 1 Jacgueline Janet Fransa gü - 1 küçük kıza mat- lik kraliçesi seçilmiştir. Matmazel Jacgueline büyük baba- | | le beraber bu yaz Cannes şehrine kendili - Askere Kim arzu ederse, ğinden gider, askere y alanlar da, derhal nizam ir. Bugünki llü taburu diy şey lanımıyor. Efendimize böy arzediniz. Diye cevap vermişti. Arap İzzet Paşa, çıkıp — gittikten İbiraz sonra avdet ederek, Abdülha - midin fikrinde ısrar ettiğini bildir- mişti. Serasker Rıza Paşa, sinirlen- ğü zaman, Abdülhami çarpıştıracak bir vaziyet ihd | Serasker de kat'i bir Ji — Gönüllü asker celbi için yapıla- cak teşebbüs, derhal ecnebi müda - halesini mucip olabilir. Benim elim- de, askeri kanun var. Ben, bu ka - nundan zerre kadar harice çıkamam, Diye, sözünde ısrar etmişti. Bu münakaşa, tam ertesi gün ak « asker Rıza Paşa, bir taraftan bu mü- akaşaya devam ederken, diğer ta- | de kadın m İtintak hâkimleri ar İgenç kız imtihanların İdettin Paşa, Abdülhamidin Ba Hâkımler İş başında Rusyada adliye dairelerinde bin - | İlerce kadın ça 913 kadın, Halk mâhkemelerinde, 66 kadın da Cumhutiyetler Yüksek mahkemelerinde hâkimdir. Mınta - ka mahkemelerindeki kadın azanın adedi 124 tür. Memlekette 196 tane umumi vardır. İs - sında da mühâm miktarda kadı Ken ızla beraber Can- nes'deki Cote D'azur güzellik eçilen yere gitmişlerdir. 'sw bu müsabakada genç kız Cöte D'a: güzellik kraliçesi seçitmiştir. Pran - sada seçilen bütün güzellik kraliçe- len Mis Cöte D'azur Mis ştir. Güzel kız 17 y sayfiyeye gitmişlerdi gelen bir misafi: lerinin için im |şendadır. Ve Victor Duroy lisesinde talebedir ve imtihanlarına hazırlan maktadır. Yeni vazifeye - seçilen bu bırakıp yeni vazifes Fiki 'a etmek için Şimali Af- bütün ordulara: (Zinhar, gönüllü asker sına teşebbüs edilmesin. Tinden mMüracaat ©d Jüler, lbaptaki kanun m ce askere narak derhal 'Tsalya Ordu- arına sevke - ilma - Kendilik - şifreli telgraflar yazıp gön- da geçmi ç, üç buçuğa gelmişti. Se! ker Rıza Paşa, bir kaç kere evine gitmek için izin istemişse de, her defasında Abdülhamit tarafından Biraz daha beklesin. Diye cevap gönderi hayet üç buçuğa döğru, odanın k,- pisi açılmış; içeriye sırasile (Gazi Osman Paşa), hassa müşiri Rauf Pa- a, Hüseyin Fevzi Paşa, Erkânıhar - biyei Umumiye Reis Vekili Ferik E- tem Paşa, Merkez Kumandanı Sa - â tibi Tahsin Paşa girmişlerdi. Bunlar meydana çıkar çıkmaz, A- | rap İzzet Paşa tekrar ortadan sili « ivermişti. (Devamı var) ç-İk: a JĞi, işti. Saat (alatur- Yazan : Tarık Z. Tunaya Jabayı yı |kafasında ne fırtınalar eserdi bif | - Müşt erilerinin çokluğundan — dai- |seniz!, ma erken kalkan genç Armand;'yan | - İşin garibi; bu sabah Düdül #öğü lıwnlc karşıdaki «zavallı çocuk, lev- İce taranmış, giyinmişti. Arman |hasını taşıyan hırdavatçı dükkânını İbiraz hayret, biraz da şüphe ile seyrederdi. Zavallı çocuk belki de İdü, tabil kaymak kâsesi elinde |Düdül'dü. Mahmurluğu geçinciye İrak... Hayret ya: Çapkın öyle kadar, dükkânın kepenk vazifesini |katli dikkatli tuvalet gören tahta perd 'Armandı gören Düdül: nlar görünürdü kenarl pi Wle: er bulunurdu ve Baba One: |bunları bir kere &d İparça parça ka sardı. So levhal, leri açılır, came - Camekânlarda Âle bir diz, motosikletin y Baba Onezimin k d vuıum yorum: seli lenilmiş'te Neneti buıdu" onu 19 ak tanımıyay mi .. bu iş epeyce BO de herkeli) Hatf lar iliştirmeyi unulma: mak bile istemi ıq!ım di ilik kralii dük ola Tahtalarır. ir türlü kapanmı Jİdığını gören ime doğru |min AÂr - mand, yürür ve: Gün aydım, Baba Onezim, der. nasıl, bu gece rahat - uyudunuz , hem ikmiş!. Ah bir bilsen İ“ÇJ Kit söylediği gibi fol boynuma atıldı |Armand, bir bilsen, ne gü güzel kız!. uY ba Örezimin rahat uyuyup uyu- sin ksadı Vi rmand, elinde kaymâk ndı. Bununla berabef» 4" j bir kızdı.. 4 ona vız gelirdi. çinde sevgilisi Düdül v İonun uyanıp uyanmadı mekti. Bâaba Onezim nihaye — Kahvaltısını get: İbağırırdı. Âr nel boyunu Kuvvot kat ne yaparsın ki, aşk en köhne İ eri bile sarsar!.. Evet, DÜdÜİÜ kendintlen başka bir kızı s€V onu: olduğu yerde şöyle bir SN mıştı. Bir adım gerilemiş, ve V sürünen bir bisl sinâ Sf takılınca, ü u,-ıııv!"“w ti. Ağana kadar kaymak' dolül de, bu müthiş sademeye dayat! mış olacak ki, Armand'ın elindef tulunca bir iz anahta! bilirsin, diye lu bir kâşenin 1 ince bir k a geçerdi. Bir elinde de kâğıda sarılmış bir çörek tutârd Ve Armand höylece hurda b dükkânına girdiği zaman T kalkmış bulurdu. Babasın: nda Düdül kırmızı ve sarı işi lokanta kapıcısı üniformasını giy mez Orada sivild Uği istikamı klet lü yığın İngi Saçları rüzgürin es- ahlık kiyafeti h dükkânın için- * hölde nuı!u' -Amerika reısıcumhul' balık avında.. Amerika Reisi- cumhuru balık a- vıma çok meraklı- dır ve resimde gö- rüldi veçhile tüttüğü — balıklar İdasma büyük cins- İlerdendir. dadır. Roosevelt, yorgunluğunu |lık tutmakla ge - İçirebildi; nidir cumhurun bu me- W"’k' o kadar ta nihmıştır. ki, ge- çenlerde bir genç adamın — yaptığı; |<Tuttuğum balık .u kadarcıktı, a nun için ben de tekrar suya attım!> |sam yaptığı karikatürü bizZât ) y lejantlı bir karikatür, Cumhurreisi - levde Roosevelt'e takdim ©H7 — |ninpek hoşuna gitmiştir. Genç res - |takdir görmüşt ü | İstanbul Levazım Amırlı ind Topçu Atış Okulunda kullanılmakta olan Âmirlik Lo'li"' makbuz cildinden aşağıda numaraları yazılı 6 adet Levazım makbuzunun ber üç kısmı da ziyaa uğramıştır. Hükmü Hân olunur. (189) (6973) Numarala 979118 979119 979120 979121 979122 919123 n | | t |