4-SONTELGRAF—9 Birinciteşrin 937 italya aleyhine Büyük bir plân hazırlanıyor/. Kolay mı ? Almanyanın maksadı İtalyanın yalnız başına diğer dostlarile müzakereye girmesine mani olmaktır Roma, 8 (Hususi) — İngiliz müuhribine <meçhul» bir tahtel - bahir — tarafından — torpil — atıldı - ği günlerde Fransız ve İngiliz elçi- leri de Romada İtalya Hariciye Na - zırına müşterek bir nota veriyorlar- dı, Bundan başka, Moskova Hükü - meti de Londradaki malüm Ademi Müdahale Komitesi reisine bil vermiştir. Hulâsa, nota nota veriliyor. Fakat İspanya meselesi Ak- | deniz korsanlığı ile beraber gergin - liğini muhafaza edip gidiyor. Ruslar, artık İspanya sahillerinin kontrolü işi iflâs ettiğini söyliyerek Fransız - İspanya hududunu büsbütün açarak İspanyadaki hükümete yardım edil- mesini istiyorlar. Şimdiye kadar ve- rilen malümata göre Fransız - İngi- Tiz notası öyle sert bir lisanla yazıl- madığı gibi, Roma Hükümetini teh- dit edecek bir şey de yoktur. Müş - terek nota bütün zavahiri kurtara - rak nezaket dairesinde yazılmış 0l- makla beraber, şunu da göylemeli.ki, lâzımgelen kat'i ifade ile ne den- mek istediğini ânlatmaktan geri kalı, mış değildir. Fransa ile İngilterenin İtalyadan istedikleri şudur: İspanyadaki bugünkü vaziyeti bi tün heyeti umumiyesile yeniden tet- kik etmek için İtalya da iştirâk et- meli, İspanyadaki bugünkü buhrana karşı bir çare bulmak için İtalya da müzakerata girmelidir. İspanya me- selesi bugün bir Avrupa meselesi ol- muştür. Çünkü Avrupanın muhtelif devletleri bu işe fiilen müdahale et- Uzun menzilli mişlerdir. Hele İtalyanın müdahalesi | O'kadar açıktan açığa olmüştur ki, Sinyor Musolini, bunu her vesile ile Böyliyerek Frankonun muvaffaki - yetlerini İtalyan ordusunun zaferi diye göstermekten kendini alama » mıştır. İşte bu vaziyet İspanya işine Bir Alman tayyare topu mevzide Telfrika No: 30 O zamana kadar, sükünet içinde waziyete intizar eden Serasker —Ali Rıza Paşa, derhal yerinden fırla « mıştı: — Elhamdülillâh,. haysiyet ve şo« refimiz kurtuldu... Tsalya ordusu baş kumandamımla, derhal harp em- rini yazayım. Diye bağırmıştı. Ve hemen kâğit, kâaleme sarılmıştı. Halil Rifat Paşa, masanın doğru eğilerek, Seraskerin kalamıştı: — Bir saniye sabrediniz, pa; Dedikten sonra, yanındaki çan - tadan bir kâğıt çıkarmış. masanın üstüne yaymıştı: — İşte, istifanamem. Demişti... ve sonra, derin bir te- — vekkül ve imanla: T Si n OLAR , ne F ÜRK-YURA Tız((an jiamıdm Almanların İtal ettiğini göste teh ikeli karışıklıklara daima yol aça- bilecek bir mahiyet vermektedir. Faşist gazeteleri son İngiliz - Fran- sız notasına karşı çok soğuk davran- maktan kendilerini alamıyorlar. Bu- |nunla beraber, faşist matbuatına ba- pup de Roma Hükümetinin İngiliz - |Fransız müşterek notasına karşı so- Ruk davranacağını zannetmek, ace- İle ile hükmetmek gibi bir şey olur. Bir taraftan gazeteler böyle bir lisan İkullanmış olmakla beraber Roma Hükümeti, İngiliz - Fransız müşte- rek notasma karşı soğuk davra: İrak kendisine yapılan davetli re decek gibi bir vaziyet alacağa hiç benzemiyor. Yalmız faşist gazetele - rinin neşriyatından — bazı . mertebe malâmat edinerek Roma - Berlin |mihverinin bu sefer İspanya mese- İlesinde nasıl bir vaziyet alacağını İkestirmiye kalkmak da beyhüde ol- Bu gazetelerin bir kıs- | Almanya gelmedikçe, her hangi bir müzakereye girişemi- | yeceğini yazıyor. Diğer bir kısmı da İtalyanın Fransa, İngiltere, İtalya (© arasında toplanacak üç köşeli bir Küğeee 5 | İlalyan topiarı ikonferansa itiraz edeceğini, ancak Roma - Paris - Londra arasında si- yasi müzakerelere girişmeyi kabul ı eyliyeceğini yazıyorlar. Hulâsa, bun- dan şu çıkıyor ki, her ne olursa ol- sun, Roma hükümeti, kendisine edi- len daveti öyle reddediverecek gibi değildir. Yalnız Roma Hükümeti, bir | küçük - sarışın Fransızca - sözlü Heyecanlandırıyor... Bu hafta SARAYıInımı 'ocuklar içi! muhfharebesi 'ığl gizlisiyaselı ZİYA ŞÂKİR — Allah, sizden razı olsun. Eğer, efendimize harbi kabul ettiremesey- diniz; ben derhal bu istifanamemi verip çekilecektim. Sözlerini ilâve etmişti. Koca Türk.. bu suretle, (milli izzeti nets) e ver- diği kıymeti göstermişti. * Serasker Riza Paşa, sür'atle ma- beyn telgrafhanesine giderek, Tsal- |ya ordusu kumandanı Müşir Elem |Paşayı makine başına istemiş.. elile harp emrini, kendi gözünün önünde Etem P..-m.ı tebliğ etmişti. Ve dönüp Çit köşküne gelerek: — Paşalar hazeratı!.. harp emrini verdim. Şu andan itibaren, Yunan hükümetile hali harpteyiz. Demişti. Ve bunu, kısa bir « ile, Abdülhamide.da bildirmişti. Yazan: Berlinin Roma üzerindeki tesiri, ninin İspanyadaki vaziyetin b |notasının Roma Hükümetin Ezkisinden daha sevimli ve daha cazip SHİRLEY TEMPLE Son filminde zaferden zafere koşuyor.. Seyircileri eğlendiriyor.. ve tenzilâll fiatlar : 20 ve 25 kuruy. İlâveten FOX — JOURNAL ya aleyhine bir plân hazırlanmamasına dikkat riyor, fakat.. 1 Hitler ve Musolini takım mukabil tekliflerde buluna - caktır. Fakat bu mukabil teklifler- | |de İspanya meselesi İtalyaya gene açık kapı bıraktıracak gibi şeyler 0- bağırıp çağırmaları deliyi vazife Jacaktır. İngiliz - Fransız nota » p vermeden evvel Roma hü- Berline mürâcastla oranın buhranlı olup gitmesinin Avrupa sulhü için ne kadar tehlikeli oldu- | ğunu düşünerek ona göre vaziyeti muhakeme edeceği ve kararını ve- receği bekleniyor. İngiliz - Fran_ın iş bir ültimatom mahiyetind duğuna dair yabi kısmı tarafından verilen haberler, yazılan şeyler, faşist gazetelerini (;tk kızdırmıştır. Meselâ «Tribuna» ga- zetesi bundan bahsederek diyor ki: (Denmat 6 nct sayfamızda) sında TEMPLE Herp emrinin ve: esi; Yıldız sa- Kadınlara elbise Beğendirmek Bir saatte yeni elbiıeyi 16 defa giyip çıkarıyorlar ! | Bayanlara elbise beğendirmek ko- lay değildir. Bir İngiliz gazetesi, bu İmevzuda tetkikat yaparak Londra- nın büyük bir terzihanesinde elde ettiği neticeyi anlatıyor. Çeşit çeşit esvap giydirilen, bu esvapları yapan re arzeden bir manken di- — Bir saatte, vasati olarak on altı defa esvap değiştiri. Manken giydiği bu esvapları bü- yük salonda boydan boya dizilmiş Jolan bayanlara arzetmek üzere ön- ların önünden yavaş yavaş geçer. — Peki, diyorlar, salonda topla - nanlara dikkat etmez misiniz? — Hayır, onlara hiç bakmam. lona dahil olduğum zaman kimsenin yüzüne bakmam. Başımı önüme eğ- miş olarak yürürüm. Orada bulu - |nanların yalnız ayaklarını görürüm. an yürüdükçe anlarım; giydiğim İesvap beğenildi mi, beğenilmedi mi?. belli olur. Çünkü bazan salonu bir mezar sükütu kaplar, bazan derin bir «Ohl.» yükselir, Hemen not defter - leri çıkar. Kurşun kalemleri - işler. Salonda toplanmış olanların huzu - runda esvap beğendirmek zardur. Onların ne kadar müşkülpesent ol - duğunu dalma hissederim.. Bir Delinin Marifetleri Budapeştede Alt Ofen şehrindeki İFlorlan heykeline geçen gün bir deli tırmanmış ve elindeki balta ile he; kelin kafasını indirmiye çalışmıştır. Biriken büyük bir insan kitles den alıkoyamamış ve heykeli tahrip etmekte devam * etmi: Nihayet yetişen itfajye neferleri, damı, 7rııln çıktığı yeri inda olup La * isminde bir kundura - slans Csaj cıdır. Hitler ilkbaharda Romaya gidecek x veren mehafil, Hit - 'a yapacağı seyahatin yıp ilkbuharda Tunusta hâdiseler Bundan 4 gün evvel Tunusta çok İciddi hâdiseler olmuştur. Beja Ş rinde vukubulan bir nümi müdahale etmiş ve nümayişçilerin Üzerine ateş etmek moeburiyetinde kalmıştır. Neticede bir kişi ölmüş, 4 İkisi yaralanmıştır Diğer taraftan Turkusta bir sine - mada aktualite gösterilirken, büyük bir hâdise olmuş ve faşistlerle anti faşistler biribirine girmişlerdir. erek | HiKÂYE Çeviren : ı Düdül çok tanınmış olan «Hafif lardandır. O gün yemeğe gelen zengin müşterilerden Mesnil baronu D |duıu 1937 Fransız güzellik kratiçesi olan Mis Frans Şarma göndi tir. Baronun maksadı güzellik kraliçesile tanışmaktır ve bunu da kefli yemeğe davet etmek suretile yap: Şarma gönderiyor. Düdül bu ziyaret |Frans Şarmın Foş caddesinde apart man kapıcısı olan annesinin ıin oturduğu, ikincisi de 1937 güzellik kraliçesinin çocukluk arki Lolan Nenet'den başka biri olmadığı kucağına atılmıştır. Tı na halde tutulm Düdül, lokantaya bisiklelle gel - di, fakat gittiği zaman daha çabuk |gitmişti ve âyni yolu bu sefer çok zun bir zamanda alımıştı. Yolda tak: şoförlerile epeyce alıştı; Battâ idare- nin küçük otomobili ile yol kenarın- da duran postacıya çarplı; pastacı ona; «Kızıl serserit» gırmişti. Kiırmın — kapıci eli ne pek uyan bu lâfa Düdül bayıldı bile, Birdenbire bulunan, hem de foto- jenik ve güzellik kraliçesi olarak or- zaman, ba- hyan çocukluk — halıralarını altüst etmişti. Nenet onu görünce hemen İki vanağından öpmüştü. İkisi'de o kadar memnundular ki!.. «Yıldırım- lmuş aşık ar> hakkında b bu mem- Şimdi hiddetli idi. Bu hiddeti de dakika içinde sevgilisi ölan başka birisi hesabına git n ileri geliyordu. Evet, başl İhesabına, eski çocukluk — arkadaşını » Fransız hikâyecisi Poul Adrien bulduğu yeni bir tiptir. Bu güzel hikâye Tunnyu haftada bir tane neşredeceğiz. hep anlıyorsunuz ki, Düdül eski arkı taya çıkıveren Nenet, içinde uyuk - | sı—nvf"" şerisindi? çocık Karaca» lokantasında kapıcı git r ve işte bu iş için Düdülü Mis ten iki şey öğreniyor: Birincisi Mil iee Nenet onu tanımış, ve görür gö fe adaşıni büyük bir nezaketle yemeğe d etmiye gitmişti. Ne ise kı.Ne baronun istediğinin aksini mıİ Hoş Nenet, bundan bir şey mamışlı yal.. | Kapıdan girince arkadışlırll“' biri — Eh.. artık patron oldun, d'; Baron içmekten çıldıracak, D'Mıf diden zikzak yürüyüşlere, orayâ raya ça ıpınna başladı. Di Barnn daha çok içer, dealı'“1 tıpkı bir küp gibi şişmiye tdmö! İdır!, bi Kaşlarını fena halde çatmığ. V€ rona yalan söylemeyi aklına muştu. Maksadı, Barona .mıııu!’ bir masal uydurmak ve ONÜ ha önceden Mis Frans Şarm'dâfi , likle Düdül, N ricik sevgilisi kalacakt. Barona mütevazı güzellik İf? çesinin berbatlıklarından bahstl , v'" 6 hava' Zevkine, güzelliğine doyamıyacağınız JAYRICA : Paramount dün ŞEN - ŞUH - SEVİMİS İ GÜZEL - TATLI VE ŞAKRAK DANİELLE- DARRİEUX bir şaheserde : İGİ ANNE disleri ve 2 kısımlık tarafından calibi dikkat,; bir tarzda oynanan İhaiz olduğu için, evvelâ aynen onu rayının Çit köşkünden, sarâyın mut- | nakledelim: faklarına ve uşak odalarına kadar her tarafta büyük bir sevinç ve sü- rgr hüsüle getirmişti. Arap İzzet |Paşa ile onun maksâdına taraftar o- İlanlardan başka, hemen herkesin |gözleri, Serasker Rıza Paşanın üze- İrine çevrilmişti. Artık içtimaa hitam verilip de, a- | (rabalarına binmek için vükelâ heye- | ti saray kapısına doğru giderlerken, |yolda Seraskere tesadül eden saray larından dan; Arslan.. alimallah, arslan... Sözleri yüksel 'akat saray İerkânından bir çokları da, onun ar- kasından bakarak: | — Serasker Paşa, çok ağır bir yü- İkün altına girdi. Allah, kolaylık ver- sin... Demişlerdi. HARP, NASIL İLÂN EDİLDİ?.. Yıldız sarayınc at devam eden müzakere) den son- ra, vükelâ heyetinin tanzim ettiği mııbulı. büyük bir tarihi -kıymeti çaklarının lisanın - , tam Çelli dört sa- | VÜKELÂ MECLİSİ MAZBATASI SURETİ (Yunanlılar, işbu şehri nisanın be- şinci cumartesi gecesi kuvvei külli- yei muntazama ile, nukatı mütead- |dideden hududu hâkaniyi tecavüz e- | İderek muharebeye başladıkları, ve harbin hâlâ devam etmekte ve Yu - nanlılar tarafından top ateşi dahi ic- ra edilmekte olduğu Alasonya ordu- yü - kümayumu —kumandanı devletlü Etem Paşa Hazretlerinden alman telgrajnamelerde bildirilmiş, ve Devleti Aliye, sulh ve müsaleme- tin vikâyesi için şimdiye kadar her türlü mesaiyi icraden geri durmadı- ğı halde Yunanlıların harek ukuvcten İDevleti Aliye, bilmukabele, harekâ- |tanatı seniyeyi halelden İta harbiyei askeriye icrasına mecbe- İri hasıl olmuş idüğinden, muha- rebenin kâjfei mes'uliyeti Yunan Hü kümetine ait ve raci olmak üzere 'lııııîseeı'ııliıı DENÂRI tanlâ, orduvu hü- Çarın Yaveri'": Sinemasında görülmemiş bir JOURNAL ve (3 DAKİKA) Müşir | hi muvaffakıyet kazanıyor. şayanı h mMmayunun, evvelce askeri komisyo - nunca tenzüm, ve meclisi vükelâca da tasvib edilen, ve iradei seniyesi şe- refsüdur buyurulmuş olan plân veç- hile, tedafili ve tecavüzi her türlü !).arvkıllı harbiye icrasma müsareat etmesi, bâ iradei seniye hazreti lâfetpenahi, Yıldız. sarayı hümayu- İnunda içtima eden vükelâ heyeti ta- İyafından müttefikan ve müttehiden İtezekkür ve tensip edilmiş olmakla, ibepta...) Yukarıki fasılda, Abdülhamidin i- radesine ne euretle iktiran ettiğini Jarzottiğimiz bu mazbata üzerine; er- tesi gün (yani, 1313 senesi nisan ayı- nın 6 ncı pazar günü) İstanbulda in- tişar eden bütün gazeteler, bu maz- batanın hulâsasını, (tebligatı resmi- ye) başlığı altında neşretmişl: dirmişlerdi. Harbin ilânı, halkı cidden sevin - dirmişti.. Çünkü münevver zümre, aylardânberi cerihadar edilen milif zzeti nefisten dolayı cldden musta - ripti. Halkın diğer zümresi ise; Gi- ritte cereyan eden faciaları ve Tsal- ve İharbin resmen başladığını, halka bil- (edeceğine dair bahislere entrika filmi âveten : PARAMOUNT ğ t öğretici film. ya hudutlarından akseden VAY işite işite, artık mü ıecm_xkî' şiddetli bir hiddet ve intik&l setmektelerdi. Buna buıa?“' lerin bu resmi tebligatı, he ıv büyük bir memnuniyet hu’“' lırrnım | © gün İstanbulda intişar e& yf zeteler, âdeta halk tarafı şılmıştı. Matbaa mıkırtğ:;y, tan akşama kadar mütet lediği halde, satılmadık bİF İzete kalmamıştı. Halk, © kadar büyük bİr (kapılmıştı ki; artık (ha tiye K ni bile bit tarafa u'mx;" larda, kıraathanelerde, V halle kahvelerinde, öbe! anarlar, harbin ne şekil bt kaşalara dalmışlardı. z Halkta, harbin mutlak$ (cağına dair derin bir imaf |imanı besliyenler, hü H du)a, ellerinden gelen hizmt hazırlanıyorlardı.