T — GÜZELLİK Bu diti FD verilmi, Bide kadar herk mım müttefikan karar ver- iye uğraşılmıştır ki bu- det aa es güzelliğin s: B Merika Birleşik devletlerin- M bir hâdisı t etmekte e bunu bir kere dir, a- Argy ÇENM gazetleciler kralı He - tahımıyan bir Atmeşgı, GöZelelerinde bir mü SD Bu müsabaka şu Idi Tni Bazetey A en güzel k ' t Üüder; Müsabaka İstoğruf gelmi yoktur. Bu adem, abaka Fi okuyanların ara- imdir?.. çılınca yüz binler- ve Amerikanın ŞÇ Sİ birer birer gazete sütun- Miexmıye başlamıştır. Nihayet Bu h ikada bir kız bulunmuştur. Yalnız Tüam ETİZ. ga da Afroditi lân c zetenin değil, Ame- lmiştir. Clanay F*da da yüzlerce revü artisti a e Kiz a bi ilunmuştar. Bu Af- ;.,,,_'x*"'» Yapılan müsabakada öyle #rasında ve nihayet öyle en- De yçe Bülunmuştur ki.. açık kesta- Teni Gak adde göz, yumuşak bir deri, ü | bir ses, at.. Pakat .. milyonca dolar da bu derece enfes bir BetiçeMeTikan Afroditi bir hastalık ölüvermiş; milyonca do- tr, YETek te bu kıza nasip olmamış. SN ; VE SAADET kadar enfes ve Amerika afro' seçilen kıza, kazandığı para- ları yemek nasib olmadı =': Saadet getirir mi? Bu o Sorulmuş ve o kadar ce - Londrada |him bir ziyafet | verdi Ingiliz kralının Kardeşini Ziyafete çağırdı İtalya'nın Londradaki Sefiri Kont Grandi ötedenberi Roms ile Londra- nah arasını bulmiya uğraşan ve bun- dan ümidini ke: n bir diplomat- tır; derler. Bugünlerde li değiştiğini anlat çin Kont Grandi geçen gün Londradaki İtal - yan Sefarethanesinde bir ziyı miş. İtalya Kralının yakın akrâba- sından Kont Aosta Lonc bu seyahat şerefine Kont Grandi ona bir ziyafet çekmiştir. Fakat ziyafette İngiltere Kralmın küçük kardı Dük dö Kent ile zevcesi Düşes de bu- lunmu: Davetliler neye gelmeden beş da! gitmiş, ol İk, lar açılmış, polis sefarethanenin ö- nünde beklemiye başlamıştır İngiliz Başvekili sefarethanedeki İziyaletten ayrılırken çok n Bö- inüyordu. | İngiliz Bahriye Nazırı Düf Kuper de sefarethaneye girerken kalaba - lıktan kendisine yol açmakta m külâta uğramıştır. : Katil ana | alcıya İnandığı için | — çocuğunu öldürmüş acar gazetelerinde okunduğuna M göre Büdapeşte civarında bir İköyde köylü bir kadın, iki haftalık çocuğunu boğarak öldürmüştür. Ya- kalanan kadın cürmünü anlatırken şöyle demiştir : İ$ kanununun tatbik şekilleri (: 2 aftada 48 saatt;n fazla da Mak kabildir, d hiç, Ot tatbi 9, Tüny Söylem lün $, Vek Mada,, bOııuıa 5d TaR GNe gah Dit çi t B g lİkkat KA VE arşa, Ü "? — İstanbuldan B J. a e Behiç, i a Lt:î" KŞDİ ayırd '& bir nizamı a N n""wıa“ PU teklin daha Stnl flemiş, on işçi çalış- kı u%g Müessesenin on işçi Bt çalış- fakat bir şartla.. a işçi çalıştırmayan müesseselerden Uuna muktedir olanlar da ayni şartlara tâbi İzmire t Vekâleti İş Dairesi Mü- —ı._ıîımi Behiç İzmir m Ş fında se kanununun - tatbiki Uzun izahat vermiş- iş kanununun mem- ayalını tanziim »de- d in, ücretle baş- 8- çalışan —yurttaşların ı._x': bu kanımla koruy Yüğe C6 kanunun, işlerin da Etlirilmesi gayesile ya- lBtmıştır. b""'hu. kâmının büyük bir itina B ik edileceğini bildi- | hiç, alelâde bir memur ha zi- ©i Müdürü, kanun hazır « dkldar :?mlekım— M“"“İı ılx:u-ım—s.mn Böz önünde kağlüveş £, Fanunun ;Hmmîğnrl.lm;. bir an geri İlyy arından emin iş hayatının tatbikında bulundur. bundan sonra ka - “Geri üzerinde durmaş n S ösi p 48 saatlik messi ni » e. anda uzun — izabat muvalık Seselerin kanun hü- n anlata « ça Salıştırabilecek — sözü, b'fılıı Celbetmi , Sanl- dairesinin bürasu edilecek, 6 mücs- beş veya altı k Şi : h;::"wı ahkâmına tâsi , Müessese — sahibi inin bu kararına i- |tiraz ederse, 0 zaman İktısat Ve. İkâletine müracaat edilecek, kat'i ka: rar Vekâletçe verilecektir. 48 SAAT MESAİ B. Enis Behiç, iş kanununun sana- yiden sayılan işlerde çalışanlara tat- edilmesindeki sebeplerin, bey « nelmilel mukavelelere iştirak tash- jbüdünden ileri gelmekte olduğunu, İsmayiden madut işlerin 148 madde- İlik iş kan Ne tasrih edildiğini |söylemiş, bundan sonra haftada 48 menin izahına geçerek ozcümle de - miştir ki: — Haltada 48 saatlik mesal esâs itibarile kabul edilmiştir. Avrupa - mı nbir çok yerlerinde haftada 48-42 saatlik mesai kabul edilmiş bulur - ı ğmen, 48 ssatlik mesai, biz- de henüz tatbik edilmiş bulunuyor. Yeni neşrolunan nizamnamede -bu hususta sarahat vardır. Bir işçi, büç bi Şti - zaman 48 gaatton fazla ça iyacaktır. Fakat bu demek de- ildir ki, müesseseniz, günde yalnız sekiz saat çalışacak, Siz isterseniz 24 saat durmadan çalışabilirsiniz. Fa- kat 8 saatten fazla çalıştırmıya hak- kınız yoktür, İşçi &ı İmemleketimizde çalışmak istiyenler ,Fakat mevsimlik işler bulur, bil « hasza üzüm, incir mevsiminde... O zaman mühim siparişler alırsmız, yni işçi ile 11 saat çalışmak is- tersiniz. O zaman iş dairesine mü- racaatla Vaziyeti bildirir ve üç saat- Jlik fazla mesal için müsaade alırsı » mız. Dalrenin tereceği müsaade gün- de üçer saatten ancak 90 gün ©- labilir ve bu müddet zarfında üç sa- jatlik ücreti yüzde 25 fazlasile işçi- ye verirsiniz, Fakat bu fazla çalıştır- (Devamt 6 et sayfada) saatlik messi hakkındaki nizamna- | çok olduğundan bunda sıkıntı da çek-| i |mezsiniz. Fal bakan bir çingene Karısı ba- na, bir erkek çocuğum olacağını, fa- kat bu çocuğun büyüyerek yirmi bir yaşına bastığı zaman bi r kaza gelerek iki kaybededeğini söylemi, mun bu akıbe nerek, büyüdi kalacağına şimdi ölmesini daha doğ- ru buldum!... Mahkeme bu katil ana hakkında ı Hem en cesur Hem en genç Kumandanları l İspanyanın en cesur kumandanı bir takım Avrupa gazetelerinden bu- nu da öğreniyoruz. Jöze Varelâ is- |minde bir general vardır ki, Fran » ko'nun şimdiye kadar Madride yap- tığı hücumlarda hep âsilerle bera- ber bulunmuş, fakat muvaffak ola- mamıştır. Âsilerin en genç ve <en cesur» ku- mandanı olmakla şöhret kazanmış 0- lan bu general ahiren yaralanmıştır. Şimdiye kadar iki defa yaralanmış, bundan çok evvel de Fasta meşhür Abdülkerime karşı muhârebe eder- İken on yedi defa mecruh olmuştur. İşte hep bu cesareti ve muharebede atılganlığiledir ki, çok çabuk terakki etmiş ve general olmuştur; diyorlar. Geçen öene teşrinisanide şöyle yordu: Madrit mutlaka elimize geçecek!.. fakat?.. Joze Varelâ haki- katen genç imiş: Yirmi dokuz yaâşın- da. Kendisi bekârdır, Ufak tefekti Vaktile İspanya'nın diktatörü mo dö Rivera bu cesut genci çok tak- dir edermi: ik Kral On Üçüncü Alfons da öyk. Şimdi âsilerin başı Franka da kel miyormuş!. sini iş başından ayır- | p — İ General Varela aziyetin hay- 'aft ver- | ve erkekleri peşine takmış İkim imiş?. Frankoya taraftarlık eden $ -SONTELGRAF — 30 Eylül 1937 | ERKEK Mİ, KADIN MI? İtalya sefirimi- ON sene kaÜTrı— Kıyafetinde Yaşıyan bir herif — Artık kadınlaşmış,adetleri ruhu, kadınlara benzemiş müddet — kadın olan zun aşmış bu itiyadın husul ile bütün erkekl h iştir. i vermekten im- den bu adam, kadın kıyafeti de gezdiği zamanlara ait hatıraları- Ni Neşre r. Bu hatıratında di - İyor ki yi terbiye görmüş bir çocuk- İtum. Çok iyi bir aileye mensuptum, Ailemi uzun müddettenberi görme- İdim. Bu dakikada yüksek rütbeli bir zabit kızı nü ifa temekle bera- ber burada hiç bir şeyi, hattâ ailemi bile gizlemek İstemiyorum. Beni bu- gün, bu yazıları yazmıya sevkeden işey nedir? Bu, her şeyi anlatmak ar- İzusundan doğmuş bir ihtiyaçtır. Yok- sa kendimi mazur göstermek için de- ğildir. Hayatımda kabul etmiş olduğum ; |Sokakta peşime takılanlar cok vardir yaşamak tarzı, bana hayatta azami zevki vermekte idi. Bu izahat benim için hâfidir. Ben de herkes gibi küçük bir ço< cuktum. Fakat cinsiyet meselelerile idim. | 14 yaşıma bastığım zaman, bir gün, benim yaşımda küçük bir kız olan hala zadem beni tavan arasına soka- rak dedi ki: — Gel, yağmurlu havadan Istifa- de ederek kıyafetimizi değiştirelim. Tavan arası, hala zadem, bunlar hep bir romanı andıran şeylerdir. Fakat bu romanın sonu öyle her ro- mana benzemiyor, O zaman kısa pantalon giyiyordum. Hala zadem benim kısa pantalonumu giydi. Pembo ve zarif entarisini ba- na verdi, Bukleler yapılmış olan saç- larıma bir kurdelâ bağladı. Hemen aynaya baktım. İlk defa garip bir heyecan hissediyordum., Bu iş ilk önce- O kadarda kaldı, Cinsi karışıklık karşısında göster- diğim cehalet birkaç sene sürdü. Fa- kat o zamandanberi her fırsatta kı- yafet ve iyet değiştirmek Çare« Herini aradım. Günler oldu ki, her 1 r çocuklardan daha az meşgul | şeyden sikiliyordum: Kitaplar, o - yuncaklar, kızlar, hattâ resim.. hiç bir şeyden zevk almıyordum. Niha- yet günün birinde artık mücadele İedemiyecek bir hale gelmiştim. Tek- rar o tavan arasını, ö pembe entariyi bulmam, deri değiştirmem, kendi - me yeni bir heyecan tedarik etmem lâzımgeldi, Ekseriyetle ailem : — Ne garip oyun, bilhassa sen vaş- İta bir erkek çocuk için... diye gülü- İyolar ve ilâve | — Senin aktör olmıya niyetin yok y iyorlardı : Askeriliğim gelince ilk defa ola- İrak halk arasında erkek kıyafetinde |dolaşmıya im, Hiç bir kadın podama giremezdi. Bu husustaki ni- |zam pek kat'i idi, Fakat ben gizlice giyiniyordüm ve mükemmel surette cinsiyet değiştir- miye muvaffak oluyordum. Günün birinde bir küçük zabit bu- nun farkına vardı. Bana ihtarda bu- lundu; amma hüviyetimin bir kadın ile karıştırılmasından bir kat daha memnun oluyordum. ARTİST OLDUM.. | Biraz sonra hayatımı kazanmak İlâzımgeldi. Bunun için kolaylıkla İkıyalet değiştirilebilen bir meslek intihap ettim. Şarkı söylemeyi, dans etmeyi biliyordum. Öyle ise müzik hol artisti olayım, dedim. | Artık her akşam kadım kıyafetine giriyordum. Bu kıyafet altında ha- kiki muvazenemi bulduğumu hisse- diyordum.Bu meslekte çabuk mu- vaffak oldum. Bir günde bir çok an- gajmanlara giriştim. Bir akşam, bir bardan ötekine gidiyor, hep kadın kıyafetinde, makyajlı geziyardum. Otobüse bindiğim zaman - biletçi |bana «Madam> diyordu. Bu hal bana lo kadar zevk veriyordu ki, kendimde |henüz bilmediğim birtakım hislerin doğduğunu anlıyordum. Bir gün artık kendi kendimi &1 - datmamak lânmgeldi. Bunaan böy- le kadınlığı terkedeceğ Fakat, İaahneyi, tekrar dönmek üzere terk- Evde kadın Ayna karşısında kendimi tam bir kadın hissederim ediyorum. Ve iki taraflı bir hayat sürmiye başlıyorum. Yani bir erkek olarak kalıyorum, Artık adaleleri « mi, boyumu seviyorum. Hattâ ka « |dınları da seviyorum. Bir kadını işgal etmeyi istiyorum. Fakat bir erkek görünce, hemen bir kadın olduğumu hatırlıyorum: Yani ne yalan söyleyeyim, hilekâr bir ka- Her şeye muti görünen, sahte tavırlar takımıp bilâhara erkeğe da- ha iyi sahip olmak istiyen bir kadın! KADINLARA ACIYOR Kadınlık hüviyetine o kadar derin kendimden bir surette girdim ki, müzekker kelimelerle çin adeta gebri: Kadınların d n olü- yormuş gibi bana teslim olduklarına pek az tesadüf ettim. Ben, onların esrarını, her balde bir erkek psiko- ikı ördum, On senelik kadınlık hayalımda, kadınların bulundukları şerait için- |de tabiatin bile dununda bulunduk- İlarını görmekle onlara acıdım. On- İlar kendilerini müdafaa ederler, ken: dilerini faza için sevkitabti ile hareket ederler ve hemen de cüm- lesi mürailikte bir dâhi gibi görü - nüyorlar. On senelik kadınlık hayatımda, kendimde bir kadın kalbi, bir kadın İsiniri ve bir kadın düşüncesi hisset- İtim. Ben de bugün para vermakten ise para almayı tercih ediyorum. |Mücevherata bayılıyorum. - Kürkçü |mağazaları önünde, duruyorum. Til- İki der “nden - yapılmış - mantomu İgiydiğim zaman ilk defa baloya gi- İden bir genç kız gibi sevindim. Ka- din olarak kalacağımı ve ebediyen amı anla « daha İdığım gün, kıyafetimi b düzeltmiye başladım. Bundan sonra benim için yapacak pek az şey kalmıştı. , iki cin- siyet arasında şüpheli gibi görünen bir halde değildi. LÜZU Benim boyumda, benim cüssemde biz kadın için pest bir sesim vardı. İ (Devamı 6 ncı tayfamızda) işlerile ve resimie meşgui Olurum.