| 4 — SONTELGRAF — Babasını veâilesini kurtarmak için Bir kız direktörüne yüz verdi ve sahibi olunca : * S lar e ve müsabakayı Paris güzeli olan Li- Başkasiyle evlenmiye kalkan direktörden 8-10 bin lira ve ayda 100 lira tazminat aldı. MA Budupeşlm'lr bir direktör ile kâ- | tibesi arasında çok garip - bir vak'a cereyen etmiş ve bu da gayet tabli olarak mahkemeye intikal et- miştir. Dava şudur : Marta isminde gayet güzel bir kız vardır. Budapeştede güzelliği dille- Ye destan olan bu kıza, Budapeşte Büzellik kraliçesi ismi de verenler pek çoktur. Bu kız okulu bitirdik - ten sonra Budapestenin bir ticarethanesine girmiştir. Esasen Martanım babası Fdmoönd da bu ticarethanenin ortaklar:ından birldir. San zamanlarda babasının işi biraz bozulmuş ve müdürü umu- mi ile de arası açılmıştır. Babası vaziyeti hakkında müdürü umumi ile birkaç defa müzakere mişse de açıkgöz müdür mütemadi- yen Edmondu tanınmış kâtibe olarak atlatmış ve biçare, son günlerde çok feci vaziyete düş- Müştür. Akşamları evde karısına ve kizi- na vaziyeti anlatan Rdmond, geçe şâm düşünürken kızı : dem üumumi ile gidip Meseleyi hallederim, lerde bir a — Baba., şimdi bu müdürü şeceğim, Belki Filvaki ertesi gün Marta müdürü ümumMünin yazıhanesine gitmiş ve kc Fakât 'kız bu sefer bambaşka bir vâziyet karşısında kal- mıştır. Müdürü um tuktan sonr: muştur. İ kızla biraz konuş- — Beni dinliyor musunuz Mar - ta?. demiş... siz benim pek çok ho - şuma gidiyorsunuz. Halbuki sizin bizdeki memurlardan birisile nişanlı olduğunuzu da biliyorum. Sizi kıs- kanıyorum. Benim karım olmak is: Ser misiniz? *Marta hiç beklemediği böyle bir BÖZ ve teklif karş İi ında hayret » demiş.. ben sizin karı - Huz olamam. Bu bir ailenin yıkılr felâkete sürüklenmesi demektir. Bu nu kât'iyyen kabul edemem. Fakat müdürü umumi de pişkin bir ustalıkla: — Madamki benimle ey lenmek is- temiyorsunuz, o hâlde size bir tek - lifim var. Benim yanımda husüsi kâ- tiplik vazifesi alacaksımız, Babasıpın işinin düzelmesi için bu- nu kabul etmiye moebur ölan kız - Cağız: — Peki.; diyor ve derhal işe başe hyor, Günler geçiyor. Nihayet bir gün Mmüessesede garip bir havadis dola- şıyor: — Müdürü umumi - Peştenin en Yüksek sosyetesinden bir dul ka - dınla evleniyor! iyle işler- RTA 8 Eyidi 1037 | Güzellerin üzeli adiya Güzeli seçildi Paris güzeli birinciliği kazandı Fransanın mük şebirlerinde seçilmiş olan güzeller arasında bir Fransız güzelini seçmek üzere Pa- . ris sorgisinde bir intihap yapılmış bir çocuk Iy Lamb kazanmıştır. Mükâfat ayrıldı Stokholm (Hususi) — — Tİsveçte ilme, fenne ve edebiyata ber sene en ziyade bizmet etmiş olan kimse- ye verilmek üzere ihdas edilmiş olan Nobel mükâfatından —sonra Alsel Verner Green adında zengin bir fab- rikatör de kendi adına irafetle diğer bir mükâlat tesis etmiştir. gininin bu mükâlat için tahsis ettiği para 1000 milyon franktır. Bu pe- Tanın senelik iradı 7 milyon franktır. Bu mükâfat ilmi tetkikatı teşvik için ihdas edilmiştir. Fakat Akstl Verner Green bu mükâfat ile ilmi tetkikat- tan ziyade milletler arasında — sulhu tesis ödecek sosyal tetkikatı teşvik etmeği arzu etmektedir. İçtimsi ih- tilâfların hallini teshil edecek ve bal- kın sıhhatine teslluk edecek tedbir- ler ittihazına matuf çalışmalar bil- hassa alâka ile karşılanacaktır. taşınmıya başladı an S arecilik filosuna men- t Cümhuri « Türkmen yet isivil ta; Sup ağır tayareler, Sovokhozlardan Taşavuz mantakası kolkhozlarına sevkedilmekte olan 10,000 koyunu, Karakum çölü üzerinden hava ta- rikile taşımıya başlamışlardır. Ko - yunların hava yolu £ kli, kara yolu e makiinden daha ucuza ve sağlama ve kolaya gelmektedir. Zi- İra; kara yolu ile nakliyat müd. | Bunu duyan ğenç kız, o günden itibaren işinin başına gelmiyor. İk gün sonra kızın babası müdürü umu- r. Fakat kızgın bir çıkı pgidiyor. Çok geçme- | | rü umu! aneye geliyor. Mü ötün memurlarla m hayvanları Ka- Za et- icabet -« anla- det aldıktan' başkı rakumda doyurmak ve mul mek için büyük masr mekte ve fazla olarak da © rın yolda ölmesi ihtimallerini ber - taraf edememektedir. Halbuki, tay: yareler, koyunları, hiç bir zay |dirmeden Aşkabat'tan Taşa denbire karşısına çı İzüne haykırıyor — Alçak herif.. hem benim namu- sumu berbat ettin, hem de istikba- altına aldın... Şimdi k. İnımdaki çocuğun babası olduğun ha de başka kadınla vi evleneceksin? Utanmaz... Müdürü Umumi birdenbire dona k»hı.vıwın_-hk nyruqh-ıxt dâha vcüz ve kalıyor. Cevap veremiyor. Kızarı « |©faniyetli olarak iki buçuk ilâ üç sa- yor. memurlar, müdürü umu- |*'€t eötürüp bırakmakta n genç kızla olan münasebetini e Jesasen bildikleri için seslerini çıkar- | Okranya sanatoryomla- mıyorlar. İki gün sonra mahkeme - | rında bir Mil,on çocuk den gelen (celp) üzerine düğünden | Bu sene, Ukranya sanatoryomla - evvel hâkim Kkarşısına çıkan müdürü rında, 426500 ü şehirlerden ve Jorüumi yaptığı işin cezasını çekiyor. |624500 ü köylerden gelmek üzere |Kızın zarar ve ziyan olarak © 1,051,000 çocuk istirahat etmekte - vayı mahkeme heyeti kabul İdir. ş müdürü umuminin hakkında kara- | Bu çocuklar, 84 daimi sanataryom İtı veriyor, ile 200 mevsimlik sanatoryomlar &- rasında taksim edilm nmakta- omlara ayrıca biz - kolkhozlar tarafından ve Sıhha' Bu karara göre müdürü umümi 40.000 pengü zarar ve ziyan cezası kadar ödiyecek ve koca buluncıya İher ay k omiserliği mıntaka İdareleri T- termyizde de ta: n müdürü umumi de getirilmiş - olan anataryomunu da ilâve 300 çocuk nı vermiye başlamıştır. etmek Tüzumdır. | SARAY SiNEMASI Yeni 937-938 Mevsimini YARIN AKŞAM AÇIYOR | Bu münasebetle yeni mevsim için neler hazırladığını öğrenmek ve kâri'erimize bildirmek emelile Saray sineması direktörlüğünden öğrendiklerimizi bildiriyoruz. Bu sene programlarını zenginleştirmek için yeni direktifler || tihaz edildiği gibi en güzel ve müntahap filmleri temin içi, bir gayret sarfetmekle beraber hiç bir fedakârlıktan çekinmemiş- || erdir. Bilhassa idarede bazı tebeddülât icra ve bazı yenilikler ilâve etmişlerdir. FBu sene, Saray sinemasının göslerceği büyük ve güzel filmler arasında: BÜYÜK ÇILGINLIKLAR Paula Wessely, PRENSES TARAKA. || NOVA, NİNA PETROVNANIN GÜNAHI Fernand Gravey « İsa || Miranda, ŞANPANYA VALSI Fred Mec, Muray, MALAKALI KA. DİN P. R. Wilm ve Edvig Feuillere, CESUR KAPTAN Fred Bar helms ve Spencer Traey, DENİZ KAHRAMANLARI Gary Cöoper- Jorg, Rafı, İKİ KARILİ KOCA Cin Harlov William- Poyeli ve - Mys raa Loy, LA GARÇONNE Marie Bell ve Henry Rötland, KOR. USUS ADAM Harry Baur, TAMARA, JAPON GÜLÜ Sesve Hayakava, CASUS AŞKI Gitta Alpar, ÇİFT NİKÂH Willtam Powell ve Myrna Loy, NAPOLYONUN ÇAPKINLIKLARI Jenny Jugo, KONTES VALEVSKA Charles Boyer ve Greta Carbo, NE. ŞELER DİYARINDA Jean Kiepura Bunlardan maada yeni mevsimin iki şaheseri addine seza olan HİND MEZARI Türkçe sözlü ve KARTACA MUHAREBELERI Türkçe sözlü filmlerini zikredebiliriz Sayın müşterilerine bütün hazırladıklarını sayabilmek tunlarımız müsaid olmadığından yeni mevsimin çok güzel gin olduğunu müjdelemekle iktifa ediyoruz. için sü. ve zen. | 100 milyon ftranklık inanılmaz renklerle boyay İsveç zen- t bir gazoz şişesinin bardağa di Tayyarğ İie koyunda' ver- az'a, 550 | f ! İN kân kepenklerinin gürült |den geçerken, Eyüp mezarlıklarının arkasından batan güneşin, bulutları na bak- tı, içinden : Şimdi Jolarak bu manzaranın resmini sa, herkes kromo diy Diye düşündü. ve alay eder.. ra cebindeki mektubu hatırladı deki İkanın, taze zannetsin € satıcı- İnın evvelâ başaşağı edip sonra lürken yaptığı habbecikler gibi kay- naştığım hissetti. O, bu hissi, büyük haksızlıklara uğradığı zaman du - yardı. Bir defa da, bunu, çacukken duymuştu. Yine Köptüde idi, Üze- İrinde mektep elbisesi, üniforması, hafta izinini geçirmek üzere evine gidiyordu, Gelmiş, vapura binmek üzere bir talebe bi almıştı. Fa - |kat bilet memuru, otidan talebe oldu- İğana dalr paso İstemiş, vapura bil İmesine “müssade etmemişti. O sör- muştü: - Niçin pasö a çin — Üzerimde üniftorma, yakamda numara var?, — Hayır otmaz, naso lâzım — Fakat pâso, üniforma İyan talbelerin talebe olduğunu gös- İtermek için değil midir?. Memur onü birakmamıştı. O te - şti, etraftan ona gülmüşlerdi. | Bu âakşam, cebinde bir mektup var- |dı. O gün, aylığını almak üzere, lıştığı gazetenin e memuruma gittiği zaman, aylığına bir de mek- tup ilâve etmişlerdi. Oldukça tanınmış bir gazet: Kendisitin kıymet derecesini bili: Kendi kendine, yi bir muh- |bir» derdi. Fakat muhbirlik, gaze- telerde polis havadisi veya idare cılara «Şehrimizi nosil buldunuz?. sunlihi sörmâktani” ibaret zannedil. İdiği ve o da, bunu yapmak isteme- diği için, ona *«Edebi gazeteci» diye bir kulp takmışlardı. Yaptığı mülü- katların ekserisi, yazı işleri müdür- 1 |selti lerinin ve bazan da patronların dar kültür hudutlarını aştığı için ona : — Sen halkın anlayacağı tarzda |yazmıyorsun!.. Derlerdi. Bütün salâhiyetleri, sadüfün veya birkaç bin liranın, ya- | hut sekiz ön sakşakçılığın ve hemen dalma nabızgirliğin verdiği den gelen bu <Efkârı umum: illeri için halkın anlayışı, anlayışları demekti. Hiç birisi dü « ünmüyordu ki, o, bütün yazdı İcmnı, her muharrir gibi, muhitin te Sit oltında yazıyar, va |kendisinin de dahil olduğu, |de yaşadığı, doğduğu. büyüdi kuduğu muhitti. Nasıl olur d Tünele gelmişti Birinci mevki bi- Tet alacakkon, önünde, ucuz meyha- nelerde hıyar turş gördü. Garip bi muhili tedai ile-artık alü- ği patronları ona yine *Edebi> demesinler diye, ikinci mev- ki bir bilet aldı. Hem artık çok sıkı bir tasarruf lâzımdı. Hattâ, Tünele |binmeden Yüysekkaldırımdan evi - ne çıkabilirdi. Fakat sön bir hovar- dalık olarak, bugün de Tünele bine- bilirdi, O kadar dalgındı ki, Tünel araba- sma girip te nadir bir tesdüf eseri |boş bulduğu bir yere oturunca, ya- fowmdaki oturanın birçok gazetelerin, kendi kadrolarına almak için müca- dele ettikleri bir muharrir arkadaşı olduğunu tanamadı. - Fakat o, tanıdı: — Ne o, nedir bu dalgınlık, nasıl- Bın ?.. | — İyL | —-Yahü, »edir o sizin gâzttenin hali? Nedir © Karışıklık?.. Suğtu. Cebindeki mektuptan bah- sedehilirdi. Etmedi. Utandı. Gaze - töden çıkarıldığını sörlemek ârına iyordu. Lâkin nasıl olsa duyula- için : Hakkın var, dedi, ben * zaten bıktım. Kendime başka iş arayaca- m. Gazetecilikten vazgeçtim. Öteki itiraz etti : Ne yapıyorsun, bu kadar mu - vaffak olduğun bir işten niçin vaz - geçiyorsun? Vallahi hon patron ol- sam birakmam. Senin gibi bir un- suür elden kaçırılır mı?.. 'Ortıl:k kararıyordu. Kapanan dük: ünden Yeni bir mükâfatl“““" 19 olduğunu anladı. Köprü - meclisleri içtimar, gelip giden yaban- | " İbu mecbi R GAZETECİi Yazan : Fikret Âdi Yazıyordu kür ederim amma karde- İpatron yeni satın almıştı. ONü anın imkânı yok. gazetede çalışır bulmuşlu ve ÜBi benzer bir mektupla iş d mıştı. Gazeteyi satan eski sahil onu bir başka mücsseseden AD İraya getirdikleri zaman : rdi, bizim gazelf Balinden hiç © şe etme, Biz, gazeteyi kapatsak haber veril - Jayı başka bir iş buli meden işinden çikarmışlardı? yi teahhüt ediyoruz. Nasıl hatırlarnı hattâ, sen, — O, buna inanmıştı. Çünkü bu # kete itiraz a toplam 'Tamam. Geçen gün & man getirdim. Patren, » İleri söyleyenler arkadaşları ve © lerine itimad edilir kimselerdi. tekim, gazöteyi satıp ta, yeni palii da onu işinden çıkardığı vakit — Hiç marak etme, demişi istirahat ot. Sana üç aylık ta ikraff veriyoruz. Sonrasını düşünürü& onra, işinden çI |bu Jarasında te filân okum. tanır. Mahi" *Nasıldır, iyi yazar ma?» diye | ğ Ünetümi O ne cevap vermiş biliyor | Sonrası? musun?.. dıktan üç gün sonra, yeni — Hayır! onün” gazetedeki boşlüğünü hi — Döğrü dürist yün 5 miş, tekrar, eski şartlarla gazet' İteşriki mesaiyi toklif etmişti. O, işinden çıkarıld zeteden ve gazetecilikten kurt! ğuna memnun olmuştu. Ona bir iş t& verdceklerdi. Yeni vu.J' bali sağlam bir hayat kurabil " |Artık rahat edecekti. Bir k:şınşn : fine, pütronun midesinin o güü ve fena işlemesine istikbalini layacak di yeni p3f lanu işten çıkardıktan üç gün çağırınca, bütün kararları ılınılpl dü. Gazetecilik guürüru kabardı. mek nihayet onu takdir etmişl İbilmez, demiş. — Ne diyorsun? Asıl mez. Bütün yazılarını t ler, Rum bozmüsı bir herif, — İşte azizim, böüyle bir muhitte 2 uzun devam etmek. Bitibirlerinin ellerini 5 mıldılar, Evine geldiği #aman, karısı kenüz misafirlikten — dönme Şimd ona, mektuptan bahsedecek miydi. pacaktı? Gülecekti. Ona his- yecekti. Fakat or gün?.. |Onun, bir gazete için Tüzumlu GÜŞ ğ#unu kabul ediyorlardı, ve ontü İvet ediyorlatdı. ktubu cebinde gör ». yırtacaktı. Mektübu cebinden çi- tmadan evvel öküdüz -- | n içi senedir, Tlk defa alarale l eteye yeni iltihak eden iki ' secilik mesleğinde böyle bi * sİş tasazruf - İnuniyet duyuyordu. Kaç kevelefi palma um görterdiler. İysalmamasına, takdif edümemlil Bandan doleşj “sizinle: betaber ci | ÖL İK e GU N aarkadaştan birden eyrılmak: (d9 buriyeti hasıt olmustur. Biülkmsta si- Sabiyel ":”'F'ısî ğinden, nî.:;;eıııf di hakkınızda buü n K ği ; t an kurtulmak. için fi sraftan Ç ec- rehanel buriyet bana şahsan pek gelmiştir. Som bir ay | Yokusun: ” zarfında rizi kıymetli, san'at alâka- (larla karşılaşmıştı, fokat hiç bi Tarı 4 bir gazeteci olarak tanı- |ferinde bu fırşatları kullanma! ye İtf |#rtik bu sefer, istemediği Kaldt ": tülmak mukadder olduğu bir £ in hakkmızda (de, onu çağırıyorlardı: Bu d#/7; * tümlesini kullan- |mukavemet edebilir miydi? |maştı?.. Evet, nicin? Çünkü, bu mek- |mezdi. Ve nitekim gitti. tubu almadan bir ay evvel, o, yine | Bâöylece, hem kendisi; hem dıwy ayni patrondan, buna benzer bir İna ne iş bulacağız?» diye düşü.#, mektup almıştı. Ö zaman gazete (Devamı 6 ıncı ıııf/ HükELeN NlEN eli n nİr aNN sanikimaiYetinarEniNiz vi mena n Amerikada herşey rünür! deni we-mesdi #rkodaşı olarak size |Birçok nimetleri- tepmişt: karşı çak samimi bir bağlılık duy- dum, e B £ Otomobillerin yanın- da bir nakil Bi Mükellef otomobillerin yanında öküze, mandöYi, eşeğe biniplüks içinde taşan senlrlerdenqğ& âyak, baldırı çıplak geçmek kimin aklından m,fr Ka halde Amerikalıların. Evet. şu güzel kız ADf kalıdır ve polis arkadan gelen otomobillerin yol vermesine nezaret ediyor I.