& Çar ordusu artıklarından bir baronun — <- | — Ve kadin kocasına: — Bayan Muzllânın ne k vücudü vâr. Ne iyi dans ediy nuz?! Derse mubakkak: — Süleymancık gibi kıvram kıy « Tım kıvranmasını güzelli e . | Şil hasırı giymesin. Kendi kendine çıktığı zaman onu gitsin.. i kendine çıklığı zaman onu kseriya insablar biribir! tukları zaman di k bir ordü- Konuşu 2ğer bir kadın kocasına: — Herkes şapkasız geziyor. Sen ne diye kâlâ şapkasızlığa alışma - Xiki manalat düşünce, za kada kafamızın ve r getiren kalbimizin içi! yahut da nezaketten — din? diy ğuk karı! diye düşünür. Derse muhakkak şöyle düşünü- | — Baloya giderken erkek, karısına: vere nümunesi: | yor: — Bu elbiselerin arkası hep bü: Aman şu panama şapka ile tıpkı babhasına benziyor. Bir baloda bir koca karısına: — Bay Muzaffer, senin hariku « lâde dansettiğini söylüyor. Dediği zaman düşündüğü şey şu- dur: — Bir yabancı erkeğin karımı böyle kolları arasında — sıkmasına bir türlü tahammül edemiyorum. le açık mi yapılıyor? diye sorarsa, düşüncesinin — böyle olduğundan şüphe etmemel — Şimdi onâ ayıptır., rezalettir.. böyle esvap giyilmez, dersem beni dinlemiyecektir. İyisi mi ağzımı lu- tayım!. Ve kadın kocasına: — Spor gömleğini kısa kollu mu alacaksın? en Ssözlerle Gdüşünülen yler arasındaki farka bakınız. — | Meselâ karı koca arasında konu- | | şulan bazı cümleleri kaydedelim. Koca karısına: — Siyah şapksnı niçin giymi - | yorsun? Sana pek çok yaraşıyordu, | dediği zarnan muhakkak şöyle dü- | İ şünüyordur — Aman, benimle çıkarken o ye- a a FF Bir külüli_e cinayeti - | ayyaş karısı _ııgşıl katiloldu ? Parise düşen bu karı koca ayyaşlığı o hale getirmişlerdiki benzin bile içiyorlardı; fakat nihayet... 2 a. | müteallik Bülabildikleri “şeylerle karınlarını-doyururlar, eğer elleri- ne biraz para geçerse, derhal içkiye B undan altı sene evvel, Fransa- da, Kan şehri sokaklarında li Briger ile kocası selil ve serseri bir halde dolaşı verirlerdi. O derecede ki içki bı Guünter Briger eski Çar ordusu za- | madıkları zaman, kamineto iz | tosu içerlerdi. Hattâ benzin içtil leri bile vakiâi, Ayda elli frank kira ile tuttuk - ları Kahan Mimoza diye ad veril- miş bir barakada yatıp kalkarlar. bit ndendi ve barondu. Karısı Natali Briger de elli yaşlarında idi | eski bir Çar müddelumumisinden | boşarımıştı. Bunlar kendilerini bir badireye kaptırmışlar, bir daha da kurtula- mamışlardır. Karı ve koca, şehrin pazar yerlerindeki çöp tenekelerini karıştırarak, buralarda yiyeceğe et hayatından sonra, bu derece alçalmış olan bu insanların hayatı, Kuprin'e, Gor - Natili ki'ye, Dostoyevski'ye çok kuvvetli bir roman mevzuu olabilirdi. Fakat araya üçüncü bir şahsiyet daha girince vaziyet —değişmiştir. Paolino isminde bir İtalyan! Bu a- dam iri yarı birisiydi. Biraz kafa - dan hafifçe idi. İçmediği zamanlar son derece tallı huylu, fakat içtiği zamanlarda korkunç bir insandı. Dolaştığı yerlerde herkes kendisini tanırdı. Paolino kırk santim muka- bilinde pantalonunu çıkararak, 50- kaklarda danseder, kurbağa yutar, şarkılar ler ve bu suretle halkı eğlendirir Bir gün «Çınar kahvesi» denilen Meyhanede bir iki kadeh yuvarla- dıktan sonra: — Gidip metresimi göreceğim, Seriste ko'ı kocanin desem rütigt bar ve Ganterin rermi di Karı koca Ahbaplar ve Yabancılar Karşı karşıya Başka şey Düşünür, Başka türlü Konuşurlar !. . Diye sorarsa aklından şunu g- çirir — Artık kısa kollu, açık yakalı gömlek giyecek yaşı da çoktan geç- u. Ve bir davetlen dönüşte koca ka- yaısına: a dönmek istemiyor mu - sun? diye sorduğu zaman: 'azla sigara içlim, içkiyi de ka- şım.. biraz hava alsam başım laşecek. Diye düşünmektedir ve kadın o- nü: — Hayır.. otomobile binelim., yü- rümek istemiyorum. Diye cevap verirse içinden: — Şimdi yeni iskarpinler a) ğımı acıtıyor dersem, dalma aya ğımı küçük göstermek için dar i8- karpinler aldığımı zannedecek. Ve eğer bir kadın, kocasının ya « nına sokulup: — Bu ayın onunda evlenmemizin beşinci yıldönümünü kutlulryaca e$i ğimızı tabil unutmadın! Derse kalben: 5 — Unuttuğunu öğrenmek isto « mem, Eğer unutmuşsa çok gücü « me gidecektir. Der ve kocası ona: Bu ayın onunda teftişe çıktı « 1 elbette unutmadın. içinden istediği — Ben dışarıda yanıma gitse daha & Ya yabancılar Evliler arasında bile cümlelerin ağızda, başta, fikirde başka mana- ları varken, biribirlerine yabancı Ansanlar arasındaki muhaverenin samimiyetine inanmak da pek güç olmıyacak mı? Bir gezintide delikanlı genç kıza: — Elbiseniz pek ince.. üşüyecek- Biniz diye korkuyorum. Dediği zaman düşüncesi şöyle - dir: — Elbisesi güzel değil.. Küçük jalet ona daha çak yakışıyor. Ve genç ona: — Fatoşun yüzünü nasıl buldu- nuz? Diye saorarsa: (Devamı 6 nct sayfamızda) ken annesinin ğru olür. AAA L AAA IAŞ L LŞL YAY LYCALL LAŞ LLLY Brigr — Vay, senin de metresin var mı?.. — Var, şimdi Kabün Mimoza'da Oturuyor, Dev adam, bu sözlerden sonra Natali'nin kapısını çaldı ve, «vay benim güğel prensesim» diyerek i- çeriye girdi. Kabul edildiğine göre, demek ki Paolino'nun ara gıra böyle ziyaret- leri oluyordu. Gece saat 22! Barar içerisi leş gibi kakan, pire orduları dalga halinde akan bu barakanın | içinde içtiği bir litrelik kamineto ispirtosundarı sonra sızmış yatıyor- du, Ertesi sab förlerden — Ben dün gece Psolin: dürdüm. Şoför evvelâ inenmadı, fakat her 8- SONTELGRAF — 29 Temmuz 1937 Başınızın ölçüsünü bilir misiniz ? Zekâmz;zîe—îsrt_i;i;lîr;i;ı ölçebi- lirsiniz: Hele başınızın çerçe- vesi GÜ santimi geçmiş ise müsterih olunuz: istidadınız var p | | | Heı'kvşm bir başı vardır ve in » n yaşadıkça başına çok şey- ler gelir.. Herkesin başımna gelen bir türlü olduğu gibi kimsenin başı da başkasınınkine benzemez; bu da malüm.. Ne biçim adam olduğumuzu, ka- şekkül ettiğini ve hangi tarafımz kuvvetli, hangi cihetimiz zayıf ol- duğunu tayin için bize kat'i ölçü- ler bulup vermiye uğraşan âlimler vardır. Bununla beraber bu mesele yeni değildir. Avrupa gazeteleri- nin okuyucularını meşgul eden bu bahis etrafında biz de «Son Tel - grafı okuyucularına bir şeyler söy- lTemek istedik: Kafamızın önünde, arkasında, yanlarında bir takım çı- kıntılar vardır. Bazılarımızda bu pek çoktur, pek göze görünür, Ba- zılarımızın — kafası — dümdüzdür. Bunların ise yayrı — manaları vardır. Meselâ âlimlerin son var - dığı neticeye göre alın ileri doğru çıkık dimağdaki madde denilen cevherin çok ve bu suretle küvvetli & delâlet eder, Alın yüksek olursa sahibinin ahlâk ve fazilet ilibarile Kulaklara lemiş olursa sahibinin hâkim olduğunu anlatır. olu: gincabi yüksekli; gösterir. doğru kendin Eğer kafanızın arka tarafı çıkıntılı ise, evinizi, barkınızı seven bir a - dam olduğunuza şüphe etmemeli vesaire, Şu resim, kalamızı yoklay; anlayacağımız çıkınlıları yor. Bunlar kimimizde varı mimizde yoktur tabii. Fakat ken - dimizin ne biçim adam olduğumu- zu, bu çıkıntıları iyice yoklayarak kestirebiliriz. Her numaradaki çı- kıntının neye delâlet ettiği de gös- miştir: htimale karşı gidip barakanın ne baktı. Yalan değildi. Koca Pao- lino yerde yatıyordu, çamaşırları bükülerek halka halinde boğazına | geçirilip sıkılmıştı. Vücudü soğu- muştu. Ayyaş bir kadının dev ada- mı öldürebilmesi güç inanılır bir | şeydi. Polis, cina; pazar yerinde, çöp lerini kal rakola götürdü. Ayyaş kadın şun- ları söyledi: — Paolino evime geldi, namusu- haber alınca Na- tali'y rırken yakaladı ve ka- ma töcavüz etmek istedi, iki saat kendisile boğuştum ve en nih öldürdüm. eke- | famızın içindeki beynin nasıl te - | | biliyeti; | | İ 1 — Hacimleri tahmin etmek ka- biliyeti; 2 — Ağırlıkları anlamak kabiliyeti; $ — Renklerden anla » mak; 4 — İntizamı sevmek; -& Riyaziyata istidat; 6 — Mekân ve mesafe ölçmek; T — Zamanı ölç - mek; 8 — Sesleri anlamak; 9 — Şahsiyet sahibi olmak; 10 — Öğ- renmek merakı; 11 — Müukayese kabiliyeti; 12 — Muhakeme ka « İnsaniyet duygu - ik etmek; 15 — Mu- 16 — 13 Her şeye çabuk inanmak; Ü. — Şakacılık; 21 Niği takdir etmek; 22 — İn- — İhtiyatkâ 4 — Ya- istidadı; 25 — Her şeyi ça * vramak istidadı; 26 — Ke« 27 — Güzel yemekleri sev- - Yıkıcılık; 29 — Hayatı sevmek; 30 — Kavgecilik; 31 — Ka- rar vermek kabiliyeti; 32 — İz: nefis; 33 — Kendine bâkim olmak; bi olmak; 35 — rkesin iy temek; 36 — Ve Şerit bir ölçü d kaç santim ol- duğunu öğreniniz. Bu size çok lâ - zımdır, Eğer 55 ile 57 arasında ise bu orta bir adamın başıdır. Fakat eğer 6Ü santim kafanız büyük- tür.'O halde daha büyük lere girişmiyorsunuz? Çünkü bu- lunduğunuz işten daha büyük işlere istidadınız olduğu anlaşılıyor Vasa- olan kadına gelince; böyle bayanların başlarının çevre- si orta erkeklerin çevrelerinden & bir zekâ; un, kendinden geçmiş bir hâlde, uykuya dalmış olmasına ve cinayetle hiç alâkası bulunmaması- na rağmen, o da evvelâ şeriki cü - rüm olmak ve' serserilik suçlarile | karakola getirildi. Natali ifadesinde mütemadiyen ısrar etmektedir, fakat polis bu id- diaya inanmamaktadır. Kadınım bir oğlu vardır. ve birkaç aydanberi görünmemektedir. Bu adamın ge- celeyin barakaya gelip cinayeti 19- lemesi muhtemel - görülmemekte- dir. Maamalih kadının da dev ada- Ti ispirto içirip iyice sarhoş ettik- ten sonra boğması da ihtimal dahi- lindedir.