” ŞTREÇT NL AET SAA 6- SONTELGRAF — 28 Haziran 1987 ( 5 inci sayfadan devam ) kaybedeceklerini düşünmekle ge- ger. Bu evde tertibat öyle yapılmış- tır ki, gardiyan oturduğu yerden bütün mahkümları tarassut ede- bilmektedir. Kendisi gölgededir, | ' fakat bütün mahkümların hücrele. rine doğru kuvvetli projektör ziya- | ları tevcih edilmiştir. Evvelce bu ışıklar hüerenin tava- nında idi. Fakat böyle bir şehri â- yin içinde ölümü beklemek mah - kümların sinirlerini daha fazla boz- duğu için, bunlar lâm yya muvaffak oluyorlardı. Bu sebep- | ten şimdi ışığı mahkümun eli yetişemiyeceği bir yere koymuş bulunuyorlar, İdam mahkümlarını günde bir saat avluya hava almıya ç avlunun her tarafını kaplayan yük- sek duvarlar dolayısile gök yüzün- den başka da bir şey görmezler. Bu müddet zarfında mahkümun hücresi dikkatle' aranır, yatağı alt üst edilir. Daracık yerin en küçük kovuğu bile aranır. Böyle bir mahkümün iki arzusu vardır: Ya yaşıyacağına, yahut ö- leceğine emin olmak. Bunlardan bazılarının çorbalarını yedikleri ka- Biğı iki parça ederek yuttukları gö- rülmüştür, Midede iki demir par- çası bir İnsanı öldürmiye kâfi gele- bilir. Fakat kuvvetli işık altında mahkümun en küçük bir hareketi bile gardiyanın gözünden kaçmaz. Ölüm evinde bir de «son gün hüe- resi» vardır. İdam edilecek ada - ma, kendisini bekliyen âkıbet ihbar edilmez. İdam ında altışar kişinin o- turabileceği dört sıra vardır. Şa « bitler bu sıralara otururlar, Karşı tarafta elektrik sandalyesi vardır. Sandalyenin yukarısında mahkümun başına geçirilecek ka- ll İ Kutupta —g/;eni Bir hayat / Başlıyor (5 incl sayfadan devam ) ve muvaffak olmıya bütün gayre- timle çalışacağım. <Şimal kutbu> istasyonunun neşrettiği mevcele « rin hangi mesafelere kadar gide - bilmekte olduğunu tesbit etmek çok enteresan olacaktır.» MAZURUK'UN TAYYARESİ Kutbun Sovyet tayyare filosu ta- rafından fethi osnasında, buzlar ü- zerindeki ilim heyetine lüzumlu eşyayı nakleden ağır tayyarelerden Mazuruk tarafından idare oluna - nırın Kutup mıntakasında, hava fenalığından dolayı, başka bir buz parçası üzerine binmek mecburi- yetinde bulunduğu ve havaların u- Çuş için iyileşmesine intizaren ora- da bir kaç zaman yalnız başına kal- dığı malümdur. Bu esnada, Mazurukun tayyaresi mürettebatı, ayrı bir buz parçası ü- zerinde küçük bir kamp kurarak o gurete intizar etmişlerdir. Bu tayyareciler, yanlarında her ihtimale karşı mevcut bulunan ipek çadırı kurmuşlar ve bunun içinde barır rdır, Bu çadır, rüzgüra ve k: alarına çok mukavim - dir, çadırın bir penceresi vardır ve küçük, fakat kuvvetli bir petrol gobasile ısınmaktadır. 'Tayyare mürettebatının her biri, kendisine mahsus gecelik sıcak ya- tak çuvalını uyku için istimal et « miş ve altlarına da kauçuktan hava ile şişen şiltelerini sermiştir. Kendilerine mahsus ihtiyattan baş- ka, tayyarede, Kutup istasyonu için hazırlanmış 1,200 kilogram muh« telif yiyecek mevcut bulunmakta fer heyetinin her azasının lelik tayını, 850 gram sikletin- dedir ve 4.500 kaloriyi haizdir. Bun- lar arasında galeta, çikolata, kakao şeker, yumurta, et, süt ve saire var- dir, Ve mühim bir kısmı toz halin- dedir. Tayyarede her türlü mutfak le- vazımı da mevcuttu. Bu müddet zar- fında Mazuruk ve arkadaşları, hu- Susİ surette gayet hafif metalden imal edilmiş çanak ve çömleklerini kullanmışlardır. Bütün sefer heyetinde olduğu gi- bi, Mazuruk tayyaresi müretteba - ftında da husust Kutüp - kibritleri bulunmakta idi. Bu kibritler, buza | sürtülmek suretile ateş almakta, sü- da ve rutubette kat'iyyen fenalaş - Mamakta ve en kuvvetli rüzgürda / Bile sönmemektedir. - | dinlenir, — — - — Bildi. | nuza cevap vermek İsi — Amerikada saçına ak düş- müş insanlara iş yok! İdam odası son derece pistir. Hal- buki «Son gün odası» ise terte - mizdir. Sanki bu iki odaya iki ayrı kimse bakmaktadır. Cellât idam başına 150 dolar pa- ra alır. Mahkü ve tertemiz elbisesini giymiş ola - rak idam odasına girer. Kapının ü- m, banyosunu almış, yeni zerinde «Süküt!, yazılı t vardır. Fakat bu ihtar teveccüh etmez. Çünkü o son da- kikasında nı Mahküm hâkimlerin ve şahit - lerin karşısında sandalyeye islerse sö) tulur. Eğer bir şey söylerse, sözleci O zaman pantalanunun sağ ba- cağı aşağıdan kesilir ve elektrod mahkümun bacağına bağlanır. Ev- velce mahktimun vücudüne cere- yani, çekiçle vurulur gibi, mütekatti olarak verilirdi. Çünkü insanların elekteik hakkındaki bilgileri pek o kadar ilerlememişti. Bi | reyan verilmektedir. Elektrik düğ- mesi, salonda bulunanlardan kim - senin göremiyeceği kapalı bir yer- dedir. Burada mahkümun öldüğüne en büyük '"işaret hareketsizlik — değil, bilâkis mahkümun deprenişleridir. Cereyan geçlikçe vücut ve çehre ta- kalüs eder, durur. İdam hükmü hapishanede herke- sin uyuduğu sırada, gece saat üçte infaz edilir. Vücut ölüp gittikten sonra, hükmün infazı tamamlanmış sayılmaz. İdam odasının yanında bir ameliyathane vardır. Vücut bura - da da otopsiden geçer. Vücut fenni surette kesildikten sonra, açık mâviye boyanmış tabu- ta konur ve morga Rönderilir, on - dan sonra da duâsı yapılarak yakı- | lır. gün daimi ce | HİKÂYE | Denizde ayağa Takılan aşk! (* öncü sayfadan devam) — Teşekkür ederim.. dedi. Haya- tımı kurtardınız. — .« Fakat yalı açılmamalıydınız. z bu kadar çok — «« Oldu... Acaba çamaşırlarım nerede? — Şu kayalıklar arasında kadın eşyası vardı, acaba sizin mi? — Evet... Naci, kadına baktıkça içinde Ba- rip bir heyecan hissediyordu. He- le cebindeki mektubu hatırladıkça mektupla çamaşır sahibi kadın ara- sında bir münasebet olup olmadığı- nı düşünüyor ve sonra kendi ken- dine: — Böyle bir enfes kadın, eğer bu mektubu yazmışsa derhal anlaşmı- ya razıyım.. diyordu. Nihayet sözler döndü - dolaştı.. Naci, hayatını anlattı. Üniversitede Üüç sene kalacağını söyledi. Genç kadın kendisinin dünyada yapyalnız kaldığını, tam bir arka- daş bulamadığından mütcessir ol- duişunu yana yakıla anlatınca Na- cinin kafası içindeki bulutlar da- — Mektup sahibi bu kadın. di- yordu. Nihayet sözü evirdi, çevirdi meke tup üzerine getirdiktan sonra: — Nazan.. dedi, sizin Tektubu- iyorum: Nazan birdenbire doğruldu: — Mektup.. sizin elini: ti? Ben mektubu bırik:adr:îıg:î vel bir denize gireyim, demiştim. Demek çamaşırlarım arasından ye. re düşmüş. Diye söylendi. Sonra çimenin ü- zerine uzandı ve gözlerini kapiya. rak gülmiye başladı. Naci hemen genç kadihın yanık na sokuldu ve: — Evlenelim, Nazım.. kabul edi. yor musun? Nazanın dudaklarına dudaklarını değdirdi. Şimdi dört dağın çerçevtelediği iki ağız içinde yalnız şu ses vardı: — Kabul.. Evleniy . Naci artık can sıkıntısından kur- tuldu, Hattâ gönlerin nasıl Beçti. gini bile anlamadı. ——— Derzs yılı başı Üniversiteye kay- dölmak için Nazan ile birlikte İs- Şirketi Hayriyeden: DİKKAT Kabataş, Beşiktaş, OÖrtaköy, Kuruçeşme, Arnavulköyü ve Bebek iskelelerile Köprü arasında muteber olmak üzere mezkür iskelelerin cari fiyatlarına nazaran "/p 15 tenzilâth aylık abonman kartları ihdas edilmiştir. Bu kartlar 1 Temmuz 937 tarihinden itibaren mer'iyyete girecektir. Bu kartları hâmil olanlara umum! hatlarda olduğu gibi mü- kerrer seyahat hakkı vermekle beraber kartlar Pazar günleri Şirketin bütün iskeleleri arasında muteber olacaktır. 28)6/937 tarihinden itlibaren Köprüde Enspektörlük dairesi ile idarei merkeziye Kontrol Müdüriyelinde - satışına — başlanacağı 'uı—_îıl.in olunur. [[l | Yüksek Mühendis Mektebi | Arttırma ve Eksiltme Komisyonundan 1. — Yüksek Mühendis Mektebi binasının bulunduğu arsa dahilinde yaplırılacak (238-260) lira (77) kuruşluk keşif bedelli pansiyon binası inşası ve tesisalı kapalı zarf usulile eksiltmeye konulmuştar. 2. — Bu işe ald şartaame ve evrak şunlardır: ) — Eksilime şarinamesi ve buna merbut husust ve feaaf şartlar, pansiyon projesi, taksimatı dahiliye listesi, tahlili fiat cetveli, b) — Mukavele projesi. D Bayındırlık işleri genel şartaamesi, d) — Plân ve projeler. İstekliler bu şartnameleri ve evrakı (12) lira bedel mukabilinde mek- tep idaresinden alabilirler. 3, — Eksiltme 28.6-1937 taribine müsadif Pazartesi günü saat 15 de Gümüşsüyunda Yüksek Mühendis Mektebi binası içiadeki arttırma ve eksiltme komisyonunda yapılacaktır. 4. — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin (13164) lira muvakkat teminat vermesi, bundan başka aşağıdaki vesikaları haiz olup getir« mesi lâzımdır. 8) — Nafia Vekâletinden alınmış yapı müteahhitliği ehliyet vesikası. b) — (50000) liralık iş yaptığına dair'Nafi: €) — 937 yılına aid Ticaret Odası vesikası. 5. — Eksiltmeye gireceklerin bizzat diplomalı mühendis veya mimar olması veya bunlardan birinin foani mes'uliyeti altında İşin yapıla- cağını ve inşaat müddetince işin başında bulundurulacağını teahhüt etmesi İâzumdır. 6. — Teklif mektupları yukarıda 3 üncü maddede yazılı saatten bir saat evveline kadar Yüksek Mühendis Mektebi binası içindeki arttırma ve eksiltme komisyonu Reisliğine makbuz mukabilinde - verilecektir. Posta ile gönderilecek mektupların nihayet üçüncü maddede yazılı saâte kadar gelmiş olması ve dış zarfın mühür mumu ile iyice kapa» tılmiş bulunması şarttır. Postada olacak gecikmeler kabul edilmez, (3205) Vekâletince tasdikli vesika, Eski İstanbul batakhaneleri: KUMAR.. İkinci kısım | Kumarbazlar, yalnız safdil oyunc ü | boğmazlar, bazan da birbirlerinden Ç3 Yazanı M. S. ÇAPAN - 107 5ü ulari mıya, birbirlerini aldatmıya çalışırlaf | | “Yoksulluğun, parasızııgın Kıy « meti, ehemmiyeti yoktu. Ceplerin- de metelik bile olmazsa sevgilile « rinin bir gülüşile, maşukasının bir bakışile kendilerini Karun kıyas ederlerdi. Velhasıl her derdi, her musibeti, her faclayı bedava unut- tururdu aşk!.. İpek rakslı kumral bir saç bukle- si üstünde dalgalanan ipekli bir pe- | çe ve biraz ihmalle iğnelenmiş bir plerinin göze gösterdiği bir gerdan İnhisarlar Umum Müdürlüğünden: İdaremiz teşkilâtında çalıştırlmak üzere aşağıdaki şartlar dahilinde iki namzet memur alınacaktır. 1 — Yaşı 3S ten aşağı olmak, 2 — Askerlik vazifesini yapmış olmak, vazile görmeğe mani hasta« hğı ve sui halleri olmamak. 3 — Alınacak iki memurdan biri mühendis mektebinden veya Üniversite Fen Fakültesinden veya bu mekteplerin muadili olup ida- rece kabul edilecek Ecnebi mekteplerinden mezun bulunacaktır. Diğeri de Ziraat mektebi âlisinden veya idarece kabul edilecek mua- dil bir ecnebi ziraat mektebinden neş'et etmiş olacaktır. Bunların her ikisi de kendi meslekleri dahilinde iyi teknik malümata sahibi otacak. lar ve mükemmel Türkçe ve bilhassa Türkçe kitabete vukulftan maada Fransızca ve lagilizce veya Fransızca ve Almanca lisanlarına lâyıkiyle vakıf bulunzcaklardır. 4 — Bu iki memurun aylık ücretleri 100 liradan aşağı olmıyacaktır. $ — Namzetler tafsilâhı aşağıda yarılı imtihanları geçireceklerdir. A — Namzetler kendi mesleklerile alâkadar olarak İdarece tayin edilecek ikişer teknik, mevzudan birini seçerek bunun hakkında Türkçe bir mütsleaname yazacaklardır. “Müddel iki saat, B — Kendilerine verilecek Fransızca teknik bir makaleyi yarım sahifeye sığdırmak suretiyle Fransızca ve Türkçe olarak telhis ede- ceklerdir. “Müddet iki saat.,, C — Almanca ve İngilirce birer makaleyi ayni — veçhile hülâsa edeceklerdir. “Müddet İki saat., D — Mübhendis namzet verilecek bir rasyonel mihanik meselesin! halledecek. Zirâatçi İdare İTaborataarında bir dozaj yapacaktır. 6 — İmtihan 6- Temmuz - 937 Sah günü saat sekiz buçukta Umum Müdürlük Merkezinde yapılacaktır. 7 — Taliplerin bu tarihten evvel evrakı Müsbiteleriyle ve bir gdilekçe ile birlikte memurin Şubesine müracaat etmeleri lâzımdır. “3686, tanbula inen Naci, vapurda, kışın DEĞİRMEN ARANIYOR İstanbula taşınmak Tâzım geldiğini | — Utak mikyasta son sistem değir- teklif ettiği zaman, Nazan: meni olup da satmak - istiyenlerin — Tabii kocacığım.. — diyordu,. 3 * | Bahçekapı H deposuna müra- senin istikbalin için her türlü zah- ““î y 5 mete katlanmıya razıyım. O zama- na kadar benim evlerimle dükkâün- İst. İkinci İera Memurluğundan: Paraya çevrilmesine karar ve « larımdan gelen para evimizi mü- rilen Kerestecilerde sebze hali için- kemmelen geçindirir. Babandan gelen parayı da banka- de deniz sahilinde bulunan kahve müstecirine ait muhtelif eşya ve ya koyar; istikbal için şimdiden ik- tısada başlamış oluruz... Değil mi?» saire 2/7/987 cuma günü saat 16 dan 18,30 a kadar birinci açık arttırma Nazanın sözleri bitince Naci: ile sözü geçen kahve ve içindeki sa- namzet — ise — Öyle ya.. Benim denizde bul- duğum üşığım.. dedi ve her günkü gibi genç kadının yumuşak ellerini aldı ve okşamıya başladı. tılacaktır. O gün Ş4 75 ini bulmadı- Bi takdirde satış 16/7/937 cuma gü- nü saat 16-18,30 & kadar 2 nci açık artırma ile satılacaktır. İsteklikle - rin mahallinde bulunmaları ilân o- İtizar Yazımızın çokluğundan dolayı (Kanunt Süleyman) tefrikamız bugü© konamamıştır. Özür dileriz. A n ve ancak o benim çocukluğumun ve gençliğimin kadınlarının becere - bildikleri bir yürüyüş, kaç deli - kanlı kalbini arkasında sürükle « miş, ruhunda alevler tutuşturmuş- tur. İlkbaharda açık renk bir jersey çarşafın, olgun ve dolgun bir en- dama yapışarak, insanın gözlerine sunduğu sihri tadanlar, bugünün bulanık aşkları, ikili, üçlü sevdaları karşısında elbette midelerinin bu- landığını hissedeceklerdir. Doğruyu, söylemek lâzım gelirse, bugün ne delikanlılarda, ne genç kızlammızda, eski aşklardan, eski | asil sevdalardan bir zerre bile kal- mamıştır. Eski kızlar ne kadar sadık, vefa- kâr ise, bugünküler de o kadâr hop- pa ve bikarardır. Benim çocukluğumun, gençliğimin Havva kızları, seksen kişi ile birden: — Aşna fişne! Yapmaz, bir sevgili, bir'aşk ta - benim öyle mirlardi. Mabüd gibi taparlardı o | T | bu husus için kendisine yir! sevgiliye.. Halbuki, bugünkü Hav- va kızlarının sevgilileri, saçlarinın tellerinden çoktur. Ve bu - sevgi, menfaat düğmesile kalblerine ilik- lenmiştir. Bir pazar günü plâja götüren, motosiklete bindiren, rikan lokantasında döner ısmarla- yan delikanlının, kâğıt helvaların- dan yapılmış, küçük kese kâğıtla- rında dondurma ikram eden sev - giliden daha üstün mevki vardır. Buğgünün aşklarına, sevgiden zi- yade mide, plâj, ruj, çorap, dans ve sinema hâkimdir. Filhakika : — Aşk, mideden gelir! Diye bir lâf vardır.'Ulemaca bir lât., Bilmem hangi muherririn, hangi filozofun - binbir gece masa- | hnin meşhur horozü gibi - yumurt- ladığı bu cevheri.. bene boş - bir lâftan başka bir şey değildir. Aşk insanda başka işleri düşün- miye, üstünde kafa yormıya me - cal mi bırakır, imkân mı verir?, Bir defa sevdanın & ü yeli & dem oğlunun kafasında esti sanda aşk başladı mı, amı cesine bir afk... artık gözü dünya yı, kan deryasına dönse görmez, mocnun gil —- Lej piyazel ar- | navullta yemek yedirmeyip, Ame- | | gA Diyerek perişan, harap d“"“'l:;: aşktan başkasını düşünem€? hale gelir. İş, güç, düşünce, " . hep aşktır. Yabancı bir kovanâ ”| şen arı gibi, kafaya başka Bİf S kir, başka bir kaygu girdi mi, ** da boğulur, kalır.. Bizim zamanımızın aşkları, daları açlığı bile unuttururdu Ş lahi!.. İşte, bugün, aşk işine mer * karışlığı, sevgi bahsinde kestı © mühim rolü - oynadığı - içindi? gençlerimiz - kadınlı, erkekli - vi oyunundan ziyade, kâğıt oyunun kumara rağbet ediyor. Sesler işitiyorum, saruyorsü! - Sizin zamanınızda oyun muydu?.. a — Çocukluğunuzda, gençliğini” de oyun oynamaş mıydiniz? Cevap veriyorum: — Evet oynardık. Fakat oyun! ka, aşkı menfante tercih etmefd'” Hem bizim: oynadığımız oyun B ker değildi, briç değildi, bezik Ü Bildi. Ve nihayet parasına deıl“u_ Biz papaz kaçtı oynardık. N cede, papaz kimin elinde lııl:;j ,babalarımızın içtiği Omurca T $1 şişelerinin mantarlarını yaktı simsiyah bir hale getirir, bunu? onun alnını damgalardık. Biz, altı kol iskambil oy! Yenilenler, şakrak, körpe Nü Anadolu çocuklarından mısir day alırdı. (Devamı var) , İstanbul Asliye 4 üncü Hukuk Mahkemesinden: KB Önce Şişlide Osmanbeyde Gül ” partmanında oturmuş olan 5": pohi tarafından Hazine ve Sıf“l’,_ aleyhlerine 937/1011 numara İle © çılan istihkak davası ahiren dAV0 cının bu davayı takip etmemesin den naşi Hazine vekili canibi takip ve davacı namına yazdırÖ davetiyeyi tebliğ için yukarıda ?.cı zılı adrese göndermiş ise de dAV Serpohi mezkür mahalden çıkâfi! belli olmuyan bir semte gilmi$ © duğu anlaşılmış olduğundan v'"' kemece ilânen tebligat icrasına ' mi gi mühlet verilmesine ve rnuhık"’":_ nin 17/9/937 cuma saat 14 de WM_ Kij na karar verildiğinden Ü) karıda adı ve adresi yazil d“ııil mahkemeye gelmediği veya YÜ göndermediği takdirde »ıı.wğ"'_'l'.,ı muhakemeye devam olunacaği * olunr. (937-1011). Hukuk Mahkemesinden: ö Maliye Muhakemat Mııdşıııüğ tarafından Kadıköy Ağa SOkÜl A No. da mukim Harikliya, l’"ı çine Katerina ve Kostantin aleyhi 'd’_ mahkememizin 936/935 No: U Yia, yasile açılan alacak dnvasmdl-.; deialeyh Harikliya, Diyalekti V terinanın ikametgühları mest” ması hasebile ilânen tebliğt dağı halde muhakeme günü M Ta, meye gelmediklerinden haki anılt gıyap kararı ittihazile cıuıuff"r şR 8/9/987 saat 14 de talikına AA rilmiştir. geve a faat ur u a$ büğ İstanbul Asliye 3 üncü Bari mahkerr kili k. ye kabul olunmayacakları |kamına kaim olmak ü (936-935