Tefrika No : 88 Kraliçenin cariyesi, Sur kralının gözdesine: “Ka- dinönünde egilmiyen erkekler çok sevilmez, Tital,, Siz de onları hoş görünüz.. Kıskanç- I | lik kadınlarla birlikte doğmuştur. | ik- olmasaydı. - güzelliğin | he Manaşı kalırdı? — Onu sen de kıskanıyor musun, Zima? — — Hayır.. o, para ile satın alın - ; Büş bir cariyedir. Bütün meziyeti #Ündedir. Benim meziyetlerim pa- A İle satın alınmıyacak kadar yük- f Sektir. Çünkü ben, bir hükümdar Ayım,.. Bu kışa konuşmadan sonra, kral | Kurısına itimad ederek, Titadan bah- im görmemişti. Kraliçe Zima hükümdarın ya - | da kaldığı gece, sarayın bir baş- Odasında neler oluyordu? İ uZenn' cariyenin gözleri dönmüş- 'h—* Kraliçe, kralın yanında iken OU işi bitireyim.. Diyerek derhal odasından çık - O, loş koridorlardan, kimseye gö- geçerek Tifanın bulun- Buğu dairenin önüne gelmişti. “macıtanın kapısında kendisi gibi ka- Suratlı bir harem ağası dolaşı - , Ğ aşı Krılıçınin cariyesi harem ağası- < * sordu: — Burada ne dolaşıyorsun? — Hükümdarımız emzetli.. nöbet Bekliyorum.. — Bu gece Tita odasında yalnız Bu kaldı? — Evet. Kraliçe, hükümdarımı- Yanında bulundukça, Tita da sında oturmıya mocburdur. — Kraliçe bu gece sabaha kadar " kalacak kralın yanında? ı—';qâımu kraldan başka kimse bi- Ben, dağların kâki- mMiyiml ,, N Giliçe Zima'nın aenci cariyesi, | “Titanın kapısında dolaşan harem a- | Büe könüşuürken, bu adamı kapt- AM önünden uzaklaştırabilmek için Bareler arıyordu. 'aliçenin cariyesi o gece ne ya- D yapacak, Titayı boğacaktı. hlı('lliçenir. hükümdarla baş başa K N da Zenci cariye için ne gü- 38 bir fırsattı. | daş'öliçe Zima hükümdarın yarın. ı”.hhru. Kral Hiramın derhal '_:ıı çağırtacağı — muhakkaktı. kadın, harem ağasına sordu: — Sarayın zemin katında topla- n harem ağalarından haberin Vat mu? - %H""" ben burada nöbet bek- tum, Akşamdan beri sarayın in katına inmedim. Üm LNİ çekişliriyorlardı.. fazla İ ,.y"nmedim ama, galiba sonin a- 'hinde hükümdara dedikodu ya- | Ç Bceklar, lıır_!ın ağası gözlerini açarak, ca- ı"*'ın yanına sokuldu: -— Zaten ben bu saraya geldiğim &"dehben, onlar beni çekemedi - h*.:rkumdun dalma atıp tutarlar. a neler söylüyorlardı? - Alçak herifler! Haydutlar sü- Yüsür ! Katiller! diye bağırmışım. :;’t bakalım, beni de vücudüm- Büz, n fışkırıncıya kadar dövü - Bir , Yapınız, yapınız! Fakat eğer _.hl“n buradan yakayı sıyızırsam, ıqm::l hiç bir şeyi yanınızda bi- —H'Nlhıne direktörü hiddetinden 5_":'." Betiledi. Bir deli gibi —İ.ulhldım. Muhafızlar derhal Saldırdılar, fakat onlar da &.. dürakladılar. - Kimbilir ee Birmişim ki, hepsi kork- Gn Nı Eğer hakikaten içlerin- Yazan : diyerek heyecanlı bir masal anlatmıya başlamıştı — İyice işilemedim.. Hızlı bızlı bağırıp duruyorlar. Harem ağasının gözleri dönmüş- tü. Cariyeye yalvardı: — Sen biraz burada duramaz mı- sın? ç — Dururum.. — Ben yavaşça âlt kata ineyim, hakkımda neler söylediklerini ku- lağımla duymak İstiyorum. — Pekâlâ. Kraliçenin cariyesi oda kapısın- da kaldı. Harem ağası hiddetle koridorlar- dan süzülüp gitti. Cariyenin sevinctne nihayet yok- tu: — Oh.. Ne güzel fırsat.. Atlat - tım budalayı. Hemen işimi bitirip gideyim. Diyerek yavaşça odanın kapısını açtı.. İçeriye girdi. 'Tita yatağının kenarına uzan - mıştı.. Uyumuyordu.. Zenci cariyeyi gÖ- Tünce başını kaldırdı: — Hükümdar beni mi çağırıyor? Kraliçenin cariyesi yavaş yavaş 'Titanın yanına sokuldu: —. Hayır. Hükümdarın yanında yüzünüzde — A BİR CAZİBE vR! ĞSi Çeviren : Muammer Alatur — derisini parçalıyacaktım. «Ceza o- dası» na girmektense, orada ölmiye Tazıydım. Hapishanede «Ohyo canavarır dencen bir mahküm vardı ki, hafta da birkaç defa mahzenden çıkarır- lar, vücüudünden kan gelinciye, he- rifi bayılıncaya kadar döverlerdi. Bazı mahkümların da suratlarına kuvvetli bir tulamba hortumuyla su sıkarlardı. Adamcağızın yüzü kıpkırmızı kesilir ve duyduğu ıstı- Taptan hayvanlar gibi böğürürdü. ELMLS HIRSIZI Bütün bu işkencelerin tatbik e- M. Necdet Tunçer kraliçe var, Bu gece seni çağırması ihtimali yoktur. Hükümdar beni; Bim. Tita doğruldu: — Kraliçenin bu gece - odasına dönmesi ihtimali yok demek, — Evet, Birlikte şarap içiyorlar, Krakiçemiz soyundu.. Biraz sonra yatağa- girecekler.. Titanın kaşları çatıldı., Neş'esi kaçtı.. — Seni kim gönderdi buraya? — Hükümdar.. — Bana masal söyliyeceksin, öy. le mi? — Evet. Hükümdar emretti: «Tı. tayı eğlendir.. sıkılmasın. Belki sa- baha karşı çağırtırım kendisini » dedi. Tita bu sözleri işitince, hüküm . darın kendisini görmeden bir gece bile duamıyracağını — bildiği fçin bayret etti. Gözlerinin içi güldü.. Başını yastığa dayadı. — Haydi, seni dinliyorum.. söyle bakalım!.. K Diye mırıldandı. Kraliçenin cariyesi önüne baka « rak anlatmıya başladı: (Devamı var) Ever cicim * PERLODENT oiş macunu SAYESİNDEDİR evvel burada bir adamı Göve döve öldürmüşlerdi. Ölen adam da ahbaplârdan biriy- di. Kabahati elmas çalmaktı. Fakat son derece zeki, kültürlü, işini bi- lir, mahir bir*insandı. Amerikanın €n meşhur mücevherlerini çalmıya muvaffak olmuştu. — Memleketin bütün taharri memurları, bu hazi- nelerin saklandığı yeri bulmaktan âciz kalmışlardı. Kuyumcular ve sigorta kumpanyaları bu mücevhe- ratı bulacak olanlara büyük mükâ- fatlar vadetmişlerdi. Hiç bir işken- ce, ne kadar zalimane dahi olsa, bu adama çaldığı mücevherleri e- Teye sakladığını söyletmiye kâli gelmemişti. Hapishanede, rakip bir gazetenin başmuharririni öldüren bir Bazete- ci de vardı. Hapishanede bile bur- nunu her yere sokar, bilhassa di- Tektörün teveccühünü kazanmıya çalışırdı. Bu elmas bırsizi ile ga- zeteci her nasılsa arkadaş olmuşlar- Gı, her zaman beraberdiler, Bir sabah gazeteler, büyük harf- lerle en nihayet meşhur mücev - | Gençlerbirliğini Hir gönderdi.. sana masal söyliyece « | | | | | | ci devre de bu suretle 1-0 bitti. Galatasaray O yendi ir gün evvel Güneşe karşı güzel bir oyun çıkaran Ankaralılar dün Galatasaray karşısında iyi bir oyun çıkaramadılar. Bir gün evvelki maçta yorulan Ankaralılar bugün Galatasarayın | karşısında iyi bir derece alamâadı - lar. Sahaya evvelâ Ankara, sonra da Sarı - kırmızılılar çıktılar, Kısa bir merasimden sonra karşılıklı dizil - dikleri vakit Galatasaray şöyle idi: Avni, Lütfi, Reşad, Suavi, Hüse- yin, Ekrem, Necdet, Süleyman, Eş- fak, Haşim. Gençler Birliği ise bir gün evvel. ki kadrosile, Hakem İzmirden Mus- tafa idi. Parayı Ankaralılar kazandı. Galatasaraylılar rüzgâr ve gü - neşe karşı oynuyor... Oyun Ankaranın bir hücumile başladı. Derhal sağdan tnkişaf eden bu Ankara -hücumunda sağ açık Selim sarı » kırmızı kaleye bir tebh- like atlattı. Şimdi akın sıran Galatasaray « da,.. Galatasaraylılar soldan Saim ve Eşfak vasıtasile Gençler kale- sine indiler, Hâşimin ortaladığı top Süleymana geçti. Fakat Süleyma - nin siki şütü sağdan dışarı çıktı. Onuncu dakikada Galatasaraya korner oldü. Selimin çektiği top ortaya, Galatasaray kalesinin önle- rine düştü. Fakat santrforları mu - hakkak bir göl fırsatı kaçırdı. Bu sayılı teblikeyi atlatan Galatasaray- lhlar soldan Ankara kalesine kadar iniyorlar. Eşfaktan Süleymana ge - çen top, yine dışarı çıkıyor. Şimdi Gençler Birliği de soldan Galatasaray kalesine iniyor. Lütfi, Selimi tehlikeli bir surette dur - duruyor. —Frikiği yine Selimin çektiği şüt kale direklerini sıyır « tarak avta gidiyor. | Hakem yine Güneş maçında ol- duğu gibi kararlarında isabetle ha- reket etmiyor. Otuzuncu dakikada Galatasaray kalesi karıştı. Avninin boş bıraktığı kaleye tap sağdan gir- mek üzere iken, Lütli güzel bir ha- ta vurüşile takımını muhakkak bir golden kurtardı ve topu kendi for- larına verdi. Lütfinin gönderdiği topu yakalı- yan Necdet sağdan Hâşime verdi. Haşim de bu suretle 15, 20 metre- den Galatasarayın ilk golünü yap- ti Otuzunecu dakikada olan bu gol, | sarı - kırmızılıları harekete getir- di, bu on dakika da Galatasarayın hâkimiyeti altında geçti ve birin- İKİNCİ DEVRE: İkinci devreye dahâa canlı başlı- yan Galatasaraylıların gol adetle - rini çoğaltacakları zannediliyordu. Fakat hiç de öyle olmadı. Gençler derhal soldan sıkı hü - tumlara geçti, Bilhassa Selim - Lüt. fi mücadelesi çok heyecanlı oluyor. du. Solaçık Selim, cidden güzel oy - nuyordu. Bir aralık sol iç ile Selim yerlerini değiştirdiler, Selim so! içe, sol iç de sol açığa geçti. Bu suretle yapılan değişiklik semeresini göster- di 25 Inci dakikada soldan ilerli - yen Ankaralılar Galatasaray mü- dafaasına kadar indiler. Selimin herlerin bulunduğunu haber ver- mişlerdi. Bu höber üzerine bütün hapls - hane asabiyetten titredi. Mutlaka birisinin bu işde ihanet ettiğine ka- naat hasıl olmuştu. Çok müheyyiç bir hâdise çıkması bekleniyordu. Bu işin oracıkta kalmasına imkân yok- tu Mutlaka bir şeyler olacaktı. El- Mmas hırsızı ise bir kelime söylemi- yordu, Fakat hücreler arasında esraren- KBİZ. muhabereler ölüyor: <Aca- ba ne olacak?» — « Kim sattı adam- cağızı?» — «Sahte bir arkadaş, ha- inin btri» — «Bu adam olsa olsa...» Bu suailere cevap verildi, fakat Müthiş bir cevap! Bir akşam elmas hırsızı, koridorlardan yılan — gibi kaydı. Zamanımı iyi hesaplamıştı. Gazeteci arkadaş tam hücresine Bgi- Teceği sırada, kendifine yetişli. Eve velâ bir feryat koptu, yarım daki- Kalık bir boğuşma ve sonra arkası kesilmiyen hırıltılar... Gazeteci, yüzü vitriyolden şişmiş, kıpkırmızı bir halde yerde ıstıraplar - içinde kıvranıyordu. Bir gözü, daha ilk dakikada yanmış, kör olmuştu. K Mi # iBo e -8oNnT a 1 Haz n 1937 P- Sekiz taksitte satılık Apartıman ve Yalı Semti Beyoğlu Hacımimi mahallesi Kum- baracı sokak eski 78, 80, 82 yeni 104, 106, 206/1, 106/2 No, I. Tophane Firuzağa, Hasanağa Bah- çeçıkmazı eski 7 yeni 9 No. h Galatada Yenicami eski Balıkpa « zarı caddesi eski 23, 25, 27, 27 mü, yeni 29/2, 31, 33, 35, 37, 39 No. lı Beyoğlu Meşutiyet mahallesi Meh- tab sokak eski 17 yeni 21 No. li Büyükdere Büyükdere caddesi es- ki 121 yeni 120 No, li Boğaziçi Yeniköy Osmanreis so « kak eski 313 yeni 361 No. lı Muhammen Cinsi meti ıı“lı'ı'ı Altı daireli, üç dükkânlı, üç dairesinde banyo e- lektrik ve havagazini havi kârgir apartıman. 14500 — Üç buçuk katta üç daire, iki- şer odayı müştemil bir apar- ğ tımanın tamamı. (Su, elek- tcik ve kuyusu vardır.) Dört katta 25 oda, üç mağa- za, bir baraka ve su, elektriği havi bir hanın tamamı Üç buçuk katta üç daire, al- tışar oda, banyo, su ve eleke triği havi bir apartımanın ta- mamı. İki katta iki daire, an bir o- da, banyo, su, elek$riği havi bahçeli ve kayıkhaneli bir yalının tamamı. İki katta on Üüç oda ve deru- nunda yarım masura maile- ziz, elektrik ve Terkos suyu- nu havi sahilhane. 15000 9000 1 — Arttırma 30-Haziran-937 tarihine düşen Çarşamba günü saat 13 ten 15 e kadar yapılacak ve gayrimenkuller en çok verenin üse tünde kalacaktır. 2 — Arttırmaya girmek için muhamm n kıymetin yüzde onu nisbe- tinde pey akçesi yatırmak lâzımdır. 3 — Bedelin dörtte biri peşin, geriye kalanı sekiz senede, sekiz mü- savi taksitte ödenir. Taksitler yüzde beş faize tâbidir. 4 — Taksiller ödeninciye kadar gayrimenkul Sandığa birinci dee recede ipotekli kalır. çektiği şüt, Lütfinin koluna çarptı, fakat hakem, bu bariz penaltıyı goı—-l medi. Bu tehlikeyi atlatan Galatasa - raylılar tekrar Gençler kalesine bir tehlike yarattılar. 35 inci dakikada hakem Halidin bir favlünü penaltı ile cezalandırdı. Hiç penaltı ile alâkası olmıyan bu hareket Ankaralıları haklı ola- Tak asabiyete sevketti, Reşadın çek- | tiği bu penaltı sağ köşeden ağlara P takıldı. Şu suretle sarı « kırmızılılar 2-0 galip vaziyete geçtiler. Bu golle beraber derhal hücuma geçen Gençler Birliği oyuncuları sol uçık Selim vasıtasile Galatasa - ray kalesine indiler, Soldan Seli: çektiği şüt ikinci defa olarak Lütfinin eline çarptı, fakat hakem, bu ikinci penaltıyı da vermedi. Galatasar: görtaladık galebeyi kaçırma - mak için, Gençler de hiç olmazsa | bir tek şeref sayısı için çok çalıştı- | Tar, Fakat biraz sonra da oyun 2-0 Sarı - Kırmızılıların galebesile bit ti. Hakem dün de oyunu Tena idare etti. Dün yapılan atletizm müsabakaları Dün Mülli küme maçlarından ev- vel İstanbul Atletizm Ajanlığı ta- rafından tertip edilen Balkan oyun- larına hazırlık otmak Özere yapı - (aa Tan atletizm müsabakalarında âlı - | nan dereceler şunlardır: 100 metrede Galatasaraydan Ha- Tük 11,1/5 le birinci, ikinci gene Ga- Tatasaraydan Kâzım, üçüncü Fe » nerden Cihat, 400 metrede birinci Galatasaray- dan Galip 54,3/5. İkinci İstanbul - spordan Salih, 800 metrede birinci İstanbulspor- dan Cevdet, 2,7,3/5 ile. lanci Fe- nerden Haki Gazeteci, hastahaneden tedavi - den çıktıktan sonra, yarı kür bir baldeydi ve yüzü iğrenç dene- cek şekilde tamamile harap olmuş- tu. YETMİŞ BEŞ! Bir arkadaşına suikastte bulun- Guğundan ötürü elmas hırsizin «Yetmiş beş» e mahküm ettiler. Hırsız arkadaşım uzun — boylu, sağlam adaleli, heykel yapılı, güler yüzlü bir insandı. Hapishanede bile ne olsa, yine her Şey duyuluyor. Mahkümiyetinden bir saat sonra, herke& elmas hırsı- Zzının o dakika cezasını çekmekte olduğunu biliyordu. Elmas hırsızının ayaklarını yere bağlamışlar ve ellerini de yukarıya doğru bağlıyarak, bir bucurgatla vücudunu iyice germişlerdi. Artık gelsin kırbaç, gitsin kırbaç! Vücu- dü kan içinde kaldığı ve o kadar istırap çektiği halde, elmas hırsızı yine bir tak kelime söylememişti. Fakat derisi de parça parça ölmüş- tu. Arkadaşım bu kadar işkence - !——ıwuıılıvııııııt»h dİlblhıll!.rlııpı'ıhııııı:ıl.lMlın z hlar bu süretle si « TAKIM â. 1500 metrede Beşiktaştan Artin birinci 4.23,2/5 ile ikinci Galatasa- raydan Vitali. Yüksek atlamada Galatasaray ve Fenerden Pulatla Necdet 1,82 jle birinci olmuşlardır. Dünkü bisiklet yarışları — İzmit, Ankara, İstanbul, Bursa bisiklet takımları dün (60) kilemete ve olmak üzere Büyükdere ile Meci- diyeköyü arasında yapılan müsaba- kada birinciliği Bursadan Orhan 1 saat 54 dakikada almıştır. İkinci İstanbuldan Muhsin, üçüncü yine İstanbuldan Turkum. Takım itibarile yapılan müsaba- kada İstanbul 15 puvanla birinci, Ankarâı 14 puvanla ikinci, İzmit 19 puvanla üçüncü olmuştur. — a siğişze ÖZğE 3A G. Sway 11 7 3 1 342028 Fenerbahçe 11 7 2 2 281427 — Beşiktaş 11 5 4 2 20 14 25 Gençler B. 13 $ 2 6 25 2225 D. Spor — 14 4 2 8 284824 Ankara G. 13 4 2 7 253428 —— Cüneş M $ 2 4 302223 Üçok 4 2 8 9 264198 Dünkü maçlardan sosca milit kümede puvan vaziyeti H. NUSRET ERTÜZ Her cins ve-her renkte bane yo köstümlerinin en zengin A çeşitlerini her yerden said şerait ve her heseye ele bafabilirsiniz. D — müe verişli Hatla yi mütemadiyen kırbaçlamıya devam ediyorlardı. Artık kırbaç - Jarın telleri belki de kemiklerine yapışıyordu. En nihayet <Yetmiş beşs rakamı doldu ve bu kadar gay- Tetten sonra yorgun bir hale düşen cellâtlar kırbaçlarını indirdiler, Yarım saat geçti. Arkadaşım ayıldı. Gardiyanlar kendisini ayağa diktiler. Hapis » hane direktörü: — Şimdi pişman olduğunu söy- le! Hapishane nizamlarma riayet edeceğine yemin et! Ayakta duracak ve söz söyliye « cek halde bulunamıyan adam, ölü- mün okşamıya başladığı mosmdt yüzünü direktöre kaldırdı, uzun bir süküttan sonra, dudaklarından bir küfür çıktı: — Ben o herifin öteki gözünü de çıkartmazsam... yuuuf bana! Hırsızın lekrar elini, ayağını buğ- Tadıler, bucurgatla gerdiler, ye - niden kırbaçlamıya başladılar. Ar- tik kemikleri kırılmış, iskeleti de- Bilmişta. Vücudü olduğu gibi yığd- Gi kaldı. (Devamı var)