6-SONTELGRAF — 10 Mayıs 1937 Te a EE lli e ll y öinne eee bi eee KANUNİ SÜLEYMAN Yazan: Nedim Retfik No. 15 A Yaşlı başlı vezirler genç padişaha derin bir takdir ve hayranlıkla bağlı idiler Kanuni Sultan Süleymanın emretmek için yaratılmış bir adamın malik olması icap eden meziyetleri vardı Bahadir Sabip Cengia — karaya çıkarak — güzel bir yerde otuüre mak ümldi pa- dişah İle görüs şürken — Sultan Süleymanın böyle bir arza göster- miş olmasile daha ziyade — kuvvet- leaiyordu. OÖgün akşam olmuştu ki padie şah — tarafından bir heyet halin- de gelen bir kaç kişi Bahadir S- hip Cengi İstan- bulun en güzel bir yerinde Sul. tan Selim camiine yakın yüksek Lir mevkide döşen- miş, — dayanmış bir. konağa da- vet etmiye gel. mişlerdi Misafirin elvarda her dL Emrine verilmiş adı ceği atlar, güzel bir bahçı iran evvel — buraya Bahadır Sahip ©o akşam yeni kona « şeyi şahin arzusu şındı, Bu suüretle aylardan- beri deniz üzerinde süren yolcul! ik artık bir zaman için , Bahadır Sabip gen konakta istediği ladığını görerek memnuh zaman gelmişti. Günler geçiyordu Bahadır Sahip İstanbulda ifa edeceği sefaret va- zifesi biter memleketine olacağı düşünüyordu. ceğini müracaati çok iyi kar- göndereceğini anlatmak ler * rdü ip Cenk İstanbulda mı göreceğine Sultan Süleyman Hindis « ber gelm Bahadır beklediği mindi. ürc e tanlar bir münasebet tesis lüzumu - oraya edilecek yardı - ride çok m faydaları o- lacağını di Bahadır. $ inmüş p Cenk - İstanbula geleli bir kaç ay olmuştu. Burada gördüğü hüsnü kabulden Padi hın kendisine verdiği konaktan, v hat ve üzüntüsüz hayattan — çok memnundu. Fakat bu kâfi gelmi - yordu. Mümkünse bir an evvel muvaffakıyetle memleketinc dö - nerek buradan temin ettiği yardı - mt zimdı. Kızı Tacı Ci Terden habei nız İstanbu nüyor, bir ın güzelliğini düşü - gün Hindistana zamanı gelince buradan ayrılırken. | mahzun olacağı lamıvordu. Hindistana dönmek üzere er geç İstanbuldan ayrılacaktı. Buna şüp- he yok... Bi zun etmiyecek, Yakup da bundan kederlenecekti, Çok büyük b Hk gördüğü bir adamdan ayrılma- yt hiç istemiyordu. Bundan arada a de karan- bk bit istikbalin korkusunu için mücadele ederdi. Bu mücade- lelerde or hayal vardı: 'Tacı Cihapın bir örtü ile çevril- miş çehresi, iri ince, zarif endamı git gide gözü önünden ayrılmıyordu. Genç adama ar ra bir dalgınlık geliyor, sorulan bir suale ya kıta, yahut büsbütün yan- lış bir cevab vermekle iktifa edi - yordu. Onun bu halini Bahadır Sa- hip de bir iki kere fark etti. Fakat kendi kendisine: — Gurbet diyarına gelmiş bir çocuk, diye düşündü, burada ya - bancı.. Hiç kimsesi yok. Benim gi bi o da garip. Sonra Yakubun kalbine kuvvet vermek için bir gün ona: . 0Z nak ası - k | ide sı - | anlayarak & « | a, güzel bir | i gibi yaşamağa baş-| orada filen de isbat etmek lâ- | han İstanbulu çok avdot | alnız Tacı Cihanı mah- t E | hm eden bir şey, bir| Kanunt devrinde bekçibaşı — Sen, dedi, burada büyük bir nimete erecektin, buna şüphe et- me. Burada çestret sahibi — senin gibi yararlığa istidadı çok bi gnnç için het kapı açık gör (Si tüm. Cumh nen şunları söyledi: «Size Çekoslovak cumbur reisi- nin namusu Üzerine söz vererek söylerim ki, topraklarımızda bir tek Sovyet tayyaecisi yoktur. Sov. yet Rusya ile olan mütekabil yar « # sayfadan devam) ur reisi Benes bana ay- memleketlerin her rşı üçüncü bir dev- vüz vaki oldu « ğu zamnan, isbat edecek « tir. Çekos! hiç bir zaman, kimseye taarruz elmiyeceklerdir. ine hiç bi zaman hiç bir tecavüze * olmıyacağını, bize ait olmıyan şeylere de göz koymıyacağız. Mem: leketimizi dolaşınız. Bu topraklar - da ecnebi askerlerden kimsecikle- ri göremiyeceksiniz» Almanlar hakikaten Çekoslovak topraklarında Sovyet tayyarecile- rinin bulunduklarına kal ler? Zannetmiyoruz. Anı koslovakyanın evet, Avrupada ko- münizmin yayılmasına hizmet et- tiğini zannedereler, JAPON - ALMAN PAKTI Geçen Birinciteşrinde Berlin - de imza edilen Alman - Japon mi- sakının, müstakbel İstilâları ko » laylaştırmak — için şüpbe yoklur, (.ekorlm kyadaki A['n.ın ekal » dedir ve âkid hangi birine vaklar akdedildiğine mektedir. | — Sonra Çekoslovakyada muazzam bir. Nasyonal - Sosyalist toşkilâti getirilmiştir. Eski jimnastik hoca - larından Koncad Hanlayn bu teş » kilâtın başında — bulunmaktadır. Kendisi olsun, maiyetindekiler ol- sun, bu teşkilâtın büyük bir Al « man milietinin ileri kazakolları ol- duklarını söylemekten çekinme mektedirler. Hanlayn sık sık Almanyaya gi dip gelmekte ve Hitlerle görüş - mektedir. Çekoslovakyada hükü - met içinde bir hükümet lesis etmiş veziyettedir. ÇEKOSLOVAKYANIN GENE- RAL FRANKOSU Bazı müşahitler günün birinde Hitlerin «Çekoslovakyanın gene - ral Frankosu> addedilen Hanlayn'a bu memleket dahilinde bolşevizme karşı harp ilân etmesi için emir vermesinden korkmaktadırlar. re, Almanya, Çekoslovakyadaki | komünist ihtilâlini bastırmak için l Hanlayn'a yardım edecektir. Zahi- İ beyi önlemek çok güç ol Çokoslovakya ikinci bir İspanya mı olacak Almanya - Japon misakına gö - | vi XAİ adati ö Bd şimdi benimle berâbersin. Fakat er- geç hayırlısı ile buradan ken sgeni padişah hazretlerina yal- vararak bir yere yerleştireceğim. Ondan sonra sen de hamiyet ve sadakatle çalıştıktan sonra. Genç Yakuübun gözleri yaşar - mıştı. Zaptetmek istediği bir kaç damla yaş yüzünden aşağı Bunu gören Bahadır Sahip sö: ikmal edememişti. Bir müddet aralarında uzun bir sükün hüküm sürdü, mra Baha- dır sahip tekrar sözün rak: — Niçin ağlıyorsun, dedi, eğer ağlamağa başlarsak saatlerce göz - yaşı döktürmeğe kâfi — hepimizde binlerce elem vardır. Seni burada biraz da işsizlik sıkıyor. Bunun da farkındayım oğlum. Hele bir se - fer olsun, Padişah bir muhareba - ünü nan çehre mıştı. — Evet, sen de o zaman ye | duramıyacaksın. Bu muhareb vasıl gideceğim — diye cibette harbe gitmek için ben bir ko'dvı ıulııı' ren Komintern'e karşı açılacak o « lan büu muharebe, hakikatte Çe « koslovakyayı istihdaf edecektir. Düşman memleketlerle çı Fransadan Alman, Sovyet dan da Lehistanı ve Romanya top- Taklarile ayrılmış olan Çekoslo - Yakya böyle bir takdirde çok müş- vaziyette kalacaktır. ğ. Londranın Orta Avrupada çıkabilecek bir muharebeye her hangi müdahaleden çekinmek isti- yeceğini düşünmektedir. Bazı İn - | giliz emperyâlistleri, Hitlerin, müs. temleke sevdasından vaz geçmek şartile, Orta Avrupada serbest bı - rakılmasına — taraftardıla. — İngiliz Hariciye Nazırı İngilterenin, icap ederse, Fransa ve Belçikayı silâh- la müdafaa edeceğini söyledi, fa- kat Çekoslovakyadan hiç bahset- medi. Fransızlara gelince, onlar da İngilterenin müzahareti olmadık - ça, bu yolda bir adım atmak fik - rinde değillerdir. Moskova ise mi- sak mucibince, Çekoslovakyaya an- €âk Fransa ile beraber yardım ede- bilecektir. Zaten Sovyet Rusya ile Çekoslovakya arasında hudut ol - madığına göre, Sovyetlerin Çekos- lovakyaya yardım edebilmesi için, üçüncü bir memleketin toprakla - rından geçmesi lüzım ktedir. Titülesku, bir zamanlar, Sövyetle- rin Romanya topraklarından geç - mesine razı olmuştu, fakat Tata » vesku ile dostları bu plânı şiddetle reddettiler. BERLİ İN VAZİYETİ Berlin v t şöyle muhâke - me etmektedir: So: r Garpte- | ki karışıklıklara pek taraftar de - Bildirler. Çünkü Şarkta bir Japon taarruzuna mâruz kalmaktar çe - kinirler. İngiltere Ise yeni silâh - Tanma programı tahakkuk etme - dikçe, şimdilik ancak İtalyanın | harekâtımı tarassut ediyor. Maca - ristan, Çekoslovakyaya karşı Al « manlara müzahir olacaktır. Yu - Böoslavya ise, Avusturya ve Maca - ristan topraklarile Yugoslavyadan ayrı bulunuyor. Romanya, elinde- | ki toprakları muhafaza için bitaraf kalmağa — çalışacaktır. — Lehistan kendi topraklarından yabancı bir | ordunun geçmesine razı olmıyacak- | tır. Nihayet Çekaslovakyada bu- lunan üç milyon Alman ve Macar Almanlar tarafını hiç şüphesiz il- tizam edeceklerdir. Almanyadaki iktısadi buhran, en nihayet Hitleri bir maceraya sü - rükliyecektir. Eğer Çekoslovakyada bir nazi darbesi tahakkuk öderse, bu dar - caktır. ee d adai dln ea — L HKAYE | Enfes kadın !.. ( üncü sayfadan devam) kadını olma güzel bir kere daha ek nas Bir gün ş | neye giriyordu.. | Ah. | Ah, ' İşte haftalardanberi $ radığı güzel kadın. gücün şine koştu. işti. acele bir için Yeni ahirin a « Ü unu adının pe- Kadın Yeni Postahane caddesi sağa doğru dönen yol.. arkasına bi bakmıyoz, sert adımlarla il du. Sahira tesadüf ettiğinden hiç te memnun gö: Sahir onu korka geriden takip etti ıik mahallebiciye giren ana baktı hirl görmedi bile.. S; olsun) diyerek mahallebiciye girdi ve kadının oturduğu masanın kar- şısında bir yer buldu. O ne güzel ne enfes kadındı ya- rabbi.. Garsonla bir şeyler kanuşu- yordü.. Sesi âdeta ılık bir musiki Aman yarabbi.. Sahir çıldıracaktı. şarı çıkar çıkmaz p: ikulmağa cesazet € çenesi ınr—u.n titriyor ve zangır zangır titiyordu. yetini anla « yavaşlamağa başladı.. Bir aralık âdeta Sahirin koluna gire » cek kadar sokuldu. Sahirin aklı başına geldi ve ka- dına sokuldu. Sahir bu güz kalmak, günlerdenberi hafızasın ren bir kadı - x ve bir — Aman hic., Kadın bu kadar ısrar karşısında | du, Ve Sahirin kulağına ya - : | — Pazardan başka gün 'amaz. Çünkü kocam o gün boştur. Bvde | kalır. Ev işlerini yapı saat 10 da Karaköy tramvay gelir seni bulurum. Birlikte tatlı bir gün geçiririz olmaz mı cicim..> Dedi ve hızla vepura doğru köş- tu, Sahir olduğu kalmış saf aşkını anlatacağı kadı - nın arkatından bâka kaldı. urağına yerde mıhlanmış Okuyucularla Baş başa Benzin çabuk Parlıyan Bir maddedir Beşiktaşta oturan bir okuyucu- | muz yazıyor: «Mahalle aralarında ve caddeler, de, binaların altına, evlerin bod« rum katına tesadüf eden, buralara sığınmış bazı benzin depola: tiş yerleri vardır. Halbuki, böyle depoların o bin hattâ ayni çafı altında bulunması çok tehlikelidir. ekim, geçen gün Beşiktaş semti bir yangın teh- | likesi atlattı. Beşiktaş Belediye | muhasebesi altındaki benzin de - posunda bir benzin şişesi nasılsa, | parladı ve benzinci dı, —Benzin tatiş d le binalar altında & ru değildir. Depolar açıkla ve ahşap evler - | den mümkün olduğu kadar uzakta | olmalıdır. Yarın öbür gün her hangi | başka bir kaza vukua gelebilir. Da- - | ha büyük bir yangın çıkar, — Esa- sen ahşap olan mühim bir kısım mahalleler yanabi | Bu işle alâkadar olan makamla-'| rın nazari dikkatini celbetmenizi | muhterem gazetenizden rica ede- | rima sa- akın olması elleri yan - larının böy- onması doğ- Rum Eski İstanbul batakhaneleri KUM AR.. — XYazarıı M. S.ÇAPAN' İkinci kısım — 67 < Kırkı çoktan aşan, elliye merdiven d" yayan kır saçlı bâkire, mütemadiy©" rest veriyor kese sabun sürmü$ gibi temizleniyordu Satranç hoztaları'de - upkt pokar hastaları gi süSÜ sren - partiler yaparlar Talih bize küsünce, kendimize bir hattı hareket tayin etmek lâ- zım geldi. Matmazel Frosonun pa- ra tarafından çantasının hayli şiş- kin olduğuna şüphe yoktu. Margır onda — Ganiçe! İdi. Jan'a gelince, on! yünün, Frosonun m tasından geri kalır müuhakkaktı. Bunun kendime dedim ki: — Madem, şans artık istem Suya sabuna dök potlarda bir iki iş yapma dalalık öolur. ha dönecek, le: ko: zünden, portfö- çan - nadığı ndi | n ebe ri o için, kârın ceğiz. Bunun için, icap eti tora kapak, falan verme bulup, kazancımızı arttırma - Bu kararı verdikten sonra, faa- iyle bir top « n başında Jâfa Förvüt kdşn Hayık a*. ; ların yanında oturmuş, büyül alâka ile konuştuklarını d u. Der edecek, göz hapsine alacak yoktu, Masadakilere dam Ameliyesini görmek, bütün: Trapula. ştirsem, haberi bile olm- bir oyuncu — oldu hakkında henüz bir fikrim yoktu. İşçi mi 1di? bir oyuncu mu idi? idi? nlamak içi; t, bir işçilik yapmak 16; r yapmamıştı ki, ben göreyim. Biz de anun şüphesi- ni uyandıracak şekilde bir oyun oynamamıştık ki, görmediğine hük- mederek onun için: —E 1 Diyelim. İşte ona bu damgayı örlerin dedikleri İtalya deniz Tezgâhları (4 üncü sayfadan devam) tehlikeye girmemesi için büyük gayretler sarfına mecburdur. Fa « şist meclisi Martta toplandığı za - man Milletler Cemiyetine istina - | den her vasıtaya müracatla bu bü- | leri başarmağa karar ver - mişti. Habeşistanda meşgul bulun- dukları zaman İtalyan kadınları parmaklarındaki yüzükleri, kulak- larındaki küpeleri verdiler. O za- | man da Milletler Cemiyetine mü « L Ayni cemiyete müracaat devam ediyor demektir. Hulâsa eğer hazine müsaade e - derse İtalya da büyük harp gemi - bir hare- a. leri yapacak, - Koroydo! Olup olmadığını & benüz ona karşı bir: — İşçilik! Bir: — Avantaj! m:ıdıı'(md.ın, E.en)n H Kİ ncu İ pi yordu. Eeer kurnaz bu' oyül KAP bu hareketler karşısında deff hârekete mâni olacak bir Vi alacak, itiraz edecekti. Lisantfi tiraz etmese bile, kâğıtları 8ltf adamakıllı bir tarak vuraçt' rışlıracaktı. Bu tecrübe ameliyesinden yapılacak başka bir iş dahâ Mühim bir iş... O da, onun hi etmek, oyunlarını eylemek... İlk tecrübe olmak üzere, yarışti mak için yerden kâğıtları M’w ,sr k he ıo-'ıer.ııx"" dökkatle W ken, onu şüphelerdirecek bif V ziyet aldım. Kâğıtları acemi # lerin: — İşlemek! Vaziyetinde topladıkları çip karıştırmıya, karıştırırkef Ti çine bakmıya başladım. Bu Yö ğim h.m—kcc_ alancı bir »:lern"p reketi idi. Jan bu işlerden aHi poker trişörlüğünü bilen biri L olsa, kâğıtları «hp tetkik eti lık man, hiç bir şey — bulamıy #t? Çünkü kâğıtlar: -T ! Edilmemiş, y dırmak için, trişe ediliyormu? karıştırılmıştı. O süs verilmişti kâğıtlara-” g Jan, beni, kâğıtları karıştıfi? gördü, fakat, galiba bir şeX “’,"- dikkatini çekmemiş olacak F kadar bile olmadı Aldırmadı İ İtiraz etmedi bile.. Bu bir hayır alâmeti idi. M be balonu muvaffakıyetle uç, bit ârızaya falan uğramamığti | mek, kurnaz bir adam değili” ge Demek, açık göz bir oyut' t gıhx;[' ğ Hildi Jan!.. v Maamafih, yine ihtiyatı ı'*::"'j rakmamak lâzımdı. Belki, © # yağr tecrübe ediyor, işin arkasif? liyordu. ga""".' Daha neler yapacağımız! .l” ahlamak istiyordu. Am:sı!l K kesi altında, belli etmi tırmadan bizi kontrol d td'u di. Olmıyacak bir şey rıeı-'d'_"yf Ben bir çok poker oynan!! M lerde, kulüplerde, dost apartmanlarında, ıl! de böyle vak'alara, karşili trollara çok rastladığım *V nın alâkasız tavırlarına 4f hemen faaliyote geçmek #i göstermek istemedim. Tetf der kmadım,. Böylece normal bir KAĞ daha geçti. — Biz, doktüf ben, muvazeneyi muıııw"' lşıyorduk. Masamızda | yegâne oyuncu matmaze yegâne ayı " Devat!