4—SONTELGRAF — 2 Nisan 1937 Katalonya Âsilerin generalMola'sı varsa Katalonyalıların da Gartsiaya Oliver'i vardır İspanyol servetinin yuzde ellisini, sanayi ve ticaretin dörtte üçünü elinde tutan Katalonya âsilere karşı bütün servetini ve insanlarını ortaya koymuştur Bugünkü vaziyette - İspanyanın mukadderatını elinde bulundu.ân yer, Katalonyadır. Bu sözleri söy- liyen adam (El Dia) mecmuasında bir makale neşreden eski Genua proferrlerinden Karlo Roselidir. Milislerle birlikte cepheye giderek üç aydanberi harp eden bu zat Ka- talonya hakkında şunları anlat - stodır: <İspânyanın ve İspanya ihtilâ- linin mukaddera'tı Katalonyanın e- lindedir. Filhakika, Madrid * men muhasara altında ve Madrid" ma' 18 - in cenup cephesinin büyük bir kıs- mi da ihtilâlcilerin işgali al:.nda t Cumhuriyetçilere çok zor » luklar vermekte ise de, buna mu » kabil İspanyarım bütün Akdeniz sahilleri cumhuriyetçi Katalonya- nan hâkimiyeti altında bulunmak « tadır. Katalanya, umum İspanya nüfusunun yüzde yirmi dördünü kendi toprakları üzerinde barındır- maktad Büyük Harpte Te Kelalonya hükümet relti Kompanis | “İle yapılan bir tezahürde nutuklar Bir kadın Ratip Barselonda söylüyorlar. Hükümet kuvvetl! Türk Bahriyelileri Tetrika No. 2 Nasıl döğüştüler Yazan: Zeki Cemal Gaüae K aN YeNARaA HNENEANNNaKANA BANE KI TANANKARENN N aa ANANiDEaNNNTUENAN d n aai Nn maniNe: aşt eee mansUNENNannı Her iki gemi Karadenizin geniş ufuklarında Boğaziçine doğru yol aldılar. Midilli kumandanı verilen emri tamamen ifa ettiğinden mem- nun piposunu yakmış kaptan gü - vertesinde bir aşağı bir yukarı do- laşıyor ve iki günlük hatırayı gözü | önünde canlandırmıya çalışıyor ve kendi kendine soruyordu: — Acaba diğer arkadaşlar ne yaptılar? — Türkiyenin istikbali için her şevi yapacaksınız. — Kumandanlar Amiral gemi - sine.. 1914 senesi teşrinievvelinin 27 n- ci salı günü.. Saat tam &... Karadenizin sert dülgaları ara- sında geniş ufuklara doğru İlerli - yerek manevra yapan Türk donan- masının amiral gemisinden veri « len bu emir birdenbire etrafa ya- yılmıştı. Midilli, Hamidiye, Samsun, Bas- ra, Gayreti Vataniye, Muaveneti Milliye, Berki Satvet, Peyki Şev - ket derhal yollarını kestiler. Ge » milerin etrafında ufak hareketler belirdi. Motörler denize indi.. Biraz son- ra her gemiden ayrılan ufacık mo- törler yüksek dalgalar arasında bü- f İ İ | İspanya ticari — zenginliklerile ı fabrika ve istihsâl kaynaklarının yüzde ellisi Katalonyada bulun - g maktadır. Denizden 850 kilometre uzac - | lârda bulunan Aragon cept.xinde ve ihtilâlcilerin karşısında Kata - lonyalı ordular beklemektedirler. Asiler, General Mola'ya istinad e. | diyorlarsa, Katalonyalılar da ken-« | di liderleri olan G güvenmektedirler. Barselon solcularla anarşistler | eline geçtikten sonra simasın: büs- ve orada ye- ni bir cumhuriyetçi idare Muştur. Oliyer'e | kurul - Eski zengin kadınlar gibi, mo- dern şapkalı, pahalı zinetli ve şık kadınlara rastlamak mümkür. de- ğildir. Bütün fabrikalar ame'ele - rin kontrolu altında olup listleştirilmişlerdir. Maamafit:, mal ficaret işleri dürdurulmamış- tır. Borçlar ödenmektedir. — Dev- letin ticaret ve sanayini, sosyalist [ | | ya - nor- sendikaları birliği idare etmekte- düir. programina uygun bir şekilde v1- pılmaktadır. — Katalonyı Ve bu Katalonya devletinin yük çalkantılar yaparak amiral ge- misi Yavuza doğru ilerliyordu. Amiral gemisindeki toplantı çok uzun sürmemişti. Amiral Suşon bütün kumandanlara verilen ka - palhı zarflı emirlerden sonra: — Yolunuz açık olsun arkadâş « lar.. Allah bizimle beraberdir. Derken, adaleleri gerilmiş, sa- | bi yüzünden fevkalâde bir şeyler olacağı anlaşılıyordu. Çünkü kapalı zarflarla verilen bu emirler, atış talimleri yapmak Üzere'Karadenize çıkmış olan do- nanmarnın manevra emrine benze- miyardu. Kumandanlar gemilerine dön - düler. Gözlerinde parlıyan ışıklar, efrattan zabitine kadar herkesi he- yecana düşürmüştü. Garip bir his, herkese, uzun za- mandanberi Boğaziçinin güzel kı - yılarındaki sulh bekçiliğinin artık bittiğini anlatıyordu. Nitekim öyle oldu. Biraz sonra direklerine harp bandıraları çeke- rek ve selâm sinyalleri dümen kıran ; Hamidiye, Midillip Katalonya anarşistlerinin | reisi isyanın neticeleri hakkında neler söylüyor?| e Katalonyadan gönderilen kodın mü, let işlerinin başında bulunan & - narşistlerin en ileri gelen lide rinden Santiliyan şunları söyle mektedir; sAsilere karşı her şeyi feda e- derek muharebeyi kazanmıya ça- lışacağız. İcap ederse, bütün Ka - talon 1 bu ihtilâle feda edece » ğiz » Bir Prânsız mütehassısı ise şun- ylemektedir nın iki yılda adığı iş rdi meydana lılar üç Katal ar. Esliha ve cepha - arını islah ettiler, Ka « tleri yakıp — yıkıcı bir unsur olmadıklarını ve garbin | büyük bir sendika teşkil le vererek Bakunini t olduklarını ispat ettiler, Bin leyh, General Franko, Madrid hesini yarıp geçse bile karşıs dimdik bekliyen Katatonyalılar « la karşılaşacaklardır ki, bunlar, ya bütün İspanyada taş taş üstünde bırakmamıya, veyahat cumhuct - yetçilik ve sosyalızm namına ha- bi kazanmıya' kat'iyyetle kacar 'e | vermiş bulünmaktadırlar, Berki Satvet, Peyki Şevket şarka doğru manevraya başladı. Yavuz ile Samsun, Basra, Gay- reti Vataniye, Muaveneti Mil de şimale doğruldular, Gemiler, Karadeniz'n her daki- ka yükselen sert dalgaları arasın - da beyaz köpükler bırakarak tam veda edecekleri sırada amiral ge- misinden son emir yükseldi: iye — Türkiyenin istikbali için her | şeyi yapacaksınız.. Bu, Karadenizin koyu gölgeli sa- İ aveneti Milliye Odesayı.. hillerinde artık harbin başladığını | ye deniz aslanlarınımn iş Haşında yeni bir hayata doğru ilerlediğini gösteren en kat'i bir emirdi. — Ya ölüm.. ya zafer.. Şimdi Yavuzdayız.. Orta yolla Karadenizin, güneşin parlak ışığını bile yutan korkunç gölgeli siyah dalgaları arasından ilerliyoru: Gök yüzündeki son ışık da deniz içinde kaybolup gitti. Şimdi geniş bir ufuk içinde ve gecenin binbir felâketini Papayan karanlıkları arasında yuvarlanıyo- | masın. —HIİKAYE Yazan: Reşat Feyzi Sayfıye Evi ıcaklar bastırınca evde sayfi « ye meselesi konuşulmağa baş- Herkes bir telden çalıyordu. Neticede karar verildi. Büyükada- da bir ev tutacaktık. S ladı. Bir yaz günü, arkada: Nuri ile, Adaya gittik. Akşa dar ev kesem hiç birini hılııuım;ı Tam dönüyorduk, Acele vapura koşar ken, büyük caddenin üslünde konlu bir ev gözüme - ilişti. Dah doğrusu gözüme ilişen balkonlu ev değildi: Evin balkonundaki kızlar- bal konda üç ha .Kır durmadım, — Buradan münasip bulan Haydi bir kere bukalım, d Nurt ile eve girdik, Odaları gez dik. Burası büyük bir köşktü. Kat kat kiraya veriliyordu, Bizim tula« katta dört oda vardı. Bize yetişitdi. Suyu da var, Abdestha« nesi temiz. ve kokusuz. Bahçeşst geniş.. havadar, yol üzerinde is- kelâye yakın.. Adada €v tutarkeni başka ne aranır?. Karar vermiş - tim. Burasını tutacaktım, ca; Beni buraya bağlıyan.evin gü - zelliğinden ziyade Üst katta oturan İ 1. Bizi gezdiren ev sahi - | kit bine bir aralık sordum: — Diğer katlarda anlar na- sıl insanlardır?. Malüm ya bir ka- n girip çıkılacak. — Aman efendim, sizden iyi ol çok iyi nlardır. Y otururlar, Üç sene var ki ki- Bir fenalıklarını görme- kızdır. Çok iyi çaç PARIS SFRGISINE MEK iSTEYENLERE Tuııp ediler sevahatleri günlük Belgrad » Milano » Paris seyah. 32 şun Brendizi « Roma » Nis - P: Seyahati 250 T, Li Fazla malümat için: NATTA SEYAHAT ACENTELERiNE Tçrlva —AY 344974 Maracast. — Beloğlu, ruz. Önümüzde Samsun ve Basra muhripleri Midilli; Hamidiye çoktan katan- Ikların içinde izlerini kaybettiler. Taktan kulağa fısıldayan bir ses, herkesi coşturdu. Harbe gidiyoruz, Midilli Novrosiskiyi, Hamldâl; Kirimi, Gayreti Vataniye ile Mu- ve biz de, Türkiyenin şanlı amiral gemisi de yanında Samsun ve Basra muhrip- letile beraber Sivastopolu dövece - ğiz. Artık Boğaziçinin güzel çiçekler kokan sahillerine elveda., Bizi de- niz bekliyor.. harp bekliyor.. ba - rut kokular. humuzda tütüyor.. vuruşmıya miye, çarpışmıya alışmış olan Yavuz, tenbel tenbel Karadenizden Marmaraya akan su- ların sesini İstinye koyunda boy- nü bükük dinliyemez.. o da dövü- şecek.. Taşm vıldızlı kızıl san- cak yangınlar üzerinde yüksele - cök.. n dra - Hamburg - Berlin - Bükre$ Ev sahibinden öğrenmek diğim şeyi biz evi gezerken, müşlerdi. Fıkır fıkır ka; lerdi. Hattâ içlerinden rimin içine öyle bir bal bu güzel ma cılık yapm bilirdim. Onun içii nda çok 1 öğrenmiştim, — Kızlafi Of — | aşağı kata in ) yan çeye de, kiranın pör | etmedim. Bekt lıkta irâe €) kız kuk | y zi | zar ki pahalı idi. Fakat, paz mi kendim sanki, son ldik. Evde vaziyeti anlat nra taşındık. Çök kalaba ©Ş erinde » o gün — Tam sayfiyeyi bul düm. ü Annem kızları görünce, biraz, zünü okçittir Pek açık #üçik şeylere benziy lar.. Bir evin içinde nas! y pncrı Ayol, dodi, bunlar da kım « I ın endişesi yerinde idi. İlk taşındığımız günün gecesle : gözüme uyku girmedi Müte © yuyaorlar?, çıksam, sün pörebil ma... Devamı Gıncı sayfadal fiyatlırı tesbit edildi: i 142 T. Lirasından itibaren ük sından itibaren. Artık Boğaziçinin yalları.: pıril yanan beyaz boyalı güzel li? leri.. ince minareler.. zümrüt teP” ler.. koyu renkli selvi ağaçları Y' ı hepsi Boğazın akşam gölgeleri İSİM” de uyuyor.. Uzun zaman Bbiz de uyuduk.: FH kat işte şimdi işimizin başındâ) Bu gece, Karadenizdeki ilk H gecemiz.. Aylardanberi Boğuzi! p » tif çiçek kokusu toplıyan yan » cereleri de kapatıldı. & Güvertede bütün ışıklar SÖf Projektör ve direkteki gemi fe“" Ş: bile kısıldı. Koskoca herp kalesi k Yavuz, bir arslan hayaleti gibi İ İi cenin içinde yolunu buldu. ,:—: Nöbetçi neferinden itibaref büyük âmire kadar herkes vâ7* başında.. işler tamam .. Parolalar verildi. « Hiç ses yok.. Makineler, SeSİR Hiği bozuyı i. Fakat bu MÜ tarit ses denize hiç de yabın*-" Bil. dalgaların arasında kaybölü veriyor. Yalnız bu smıııxpd,., başında bozan bir ses var.. emf (Devamı verl)