Vi “ YE 0 ör a aş ” ME SE Bunlar li Ü arp sonrası manzaraları Muhacir seli Hokkabazın lokantası Çeviren : Nimet Must. z Sabık hokkabaz, bir Jokanta açmıştı. |derseniz fana bir maharsa, fevkalide Sage haa eri Ye ei an Tcplar susunca harap yurdlarina dönecek | İs şıktı. Hokkabaz sizi 1 sayıdan yapılmış banyo . Şöyle kullanılabilecek bir) tarzında fazladan bir para ğ i ii : il kantasını emi ir. Arzu ede kadın çantası altmış Mira... Bu fazladan verilen kiranın milyonlarca sivil halkı ve terhis edilecek | (çala çünkü erman tir een hayr ip Bu zamanda yüz elli lira çantaya ve- | bir Hazla, e. ii y #ilebilir mi? Amma verip alıyorlar ki.. | Bugün Beyoğlu tarafını hiç mevzuu askerleri ilk cğ:zda kimler besliyecek? kiza ymm ile ee e > ç a bk. hokkabaz; Jokântanmın müşte.|leştiren bir gülümsemeyle cevap verdi eg bu yüz elli lirayı verip — m e "azan : Muammer Alatur İyer gösteriyordu. Garsonlar masalar Ke yemeklerimiz mideyi boz- enini Fi Solayyarları Erkek ayakkabısının otuz liradan Peki apartıman kirası olarak | Harp ime milyonlarca insan yer olözel: niz efendi yağısı pek yok. İyi ille bulinmaktaı. Oralarda eni ba ği an zeri imi yemek dan Karman ai tadan iyfiye mevsimindeyiz. Sayfiye yer- | başka, bu iye nlarca nsahı siviller Nb Gree hem enitarda EN lira bir ayakkabıya verilir mi? |terinde evler akılları şaşırtacak kadar in etmektedir. Harp bitince bunlar kabz e e tem Amma verip alıyorlar ki zap. dönmeğe kalkacaklardır. Bite an peni Pm 0 insanı danla ip Ayen elli liradan fazlaya rası, Vi olarak aylığı iki yüz lira | tabi yerlerini, yurdların ve işlerini bi 2 iyez tonlu, söy renler kim' İlay” iünlkya “gintyörlü. raktıkları gibi bulmıyacaklardır. Bun- li — Doğru m DE İyi terzi ri kostünili yüz yirmi lira kiralayorlar. Peki bunlar |ların geriye akım öyle müthiş bir sefa- im ie pi Meğrt, :z : don aşağı dikmiyor. Yalnız dikiş : manzarası arzedecektir ki, toplar io nden gre. y kiri bileli ber RU pla yüz yirmi lira pa denler döndükleri zaman yönte ile, bu da bir deva v5 Amma veriyorlar ve diktiriyorlar. Pe deki Giyülme 'apartımanlarını ai lâzım gelecektir. iz Bir kaşık daha buyurun tuzsuz.İda ağ Kesir. a vin ine bir ki bunlar kim? da boşaltmıyor! Ere yakkamlara Mi — Sahi tuzsuzmuş. Hattâ tuz atmak” kapa âdeta bir müzik parçası gibi ye e ödeyorlar. saca Gi göz atalım: zn iki buçuk İneğin aşağı sn doyurmak |” laz kira para üç yüzle dört yüz arası. Peki bunlar kim? Bunlar, bir, iki, beş, on beş mi? İhtimali yok. Böyle olsa fiatlar bu derece yükselmez... Pa Kr an oluğun zl am Bu oluğun ii tıkanmadığı için de- içenler | gil midir ki. sokacak ğe De dai hem pel , İhan Hulâsi üni İMSET için bir ayda verdikleri na Yiyemiyenlere, giyemiyenlere, Ea den Almanyay: Almanya: kaynakları lesmi Alman rdımanlar ve aye as- g e > ig a iie Ağ im hududundan ve Akdeniz yi Son hareke tlerde Kaen şehrin- hi KİM r bir müşteri bir piliç geli Bük değil, ihtiyar tavuk, müşt yüzünü buruşturuyordu. . — ei ne bu kayış gibi bir gey. > eid endim nasl olur. ee siye li mask kendisine baga b img va — Tuş ar aman Tabal ses yükseliyordu: bayım, piliç kendi söylü- yor, ZMN o bizden çok iyi bilir. EDEBİYAT: Macera romanları si sayön Mdir. AT il inanlar Alsas Lorenden 500.000 kadar)lara ilâve etmeliğir. Bu milyonlar: saya gidiyordu. 22. zamanda şöhret kazanmış, e de lokuntacı? çarpıyordu: hi mami çorba bu, bulaşık suyu > çi i taraftan gelen bu: falsolu se sal telâşlanı doi ir dakikâ bayan a geldiği tarafa giti, Fakat hej e kadını düşünüyordu: ne mi yn diye bulaşı) ini mü Li Nasil öi p ikra be ii var, Hokkabaz, aklında o kadın, çorba ta pe üzerinde avucunu önay ir kaşık daha buyurun, hakem inizi kendiniz. de anl. saka Tır çorbadan bir kaşık daha al paka hepsini içemedi. & o pls ge; Y işte içilmiyor. Hokkabazın. aklında hep-o kadın, bin müşterile de meşgul olacak deği de ö olemm.. lendi harp sonrası Avrupasının |Soğunu kazanmıya başlamıştı. ya, çorbayı beğenmiyen tün köyleri Almanlaştırılmıştır. emar fecaat me kkabaz memnun, müşteriler men | Fakat böyle düşünürken birçok ma. Rusya: 12,000,000 kişi batıdan Ural İşimdiden gözlerde canl: un, bu iş böyle devam edip gidiyordu |salardan. ayrı ayrı sesler yükseldi: Yazan: Cali pe Ozansoy Pir Aisertken mecman ed he Fakak günün birinde bir me — Yumurta kokmuş! Çocuk için oyuncak, giri anme için t Jules |! lara işi irmiği #aplara göre, Loknataya çok genç, çok güzel — Pirzolâ mı bü, Kayış senki! dantel örgüsü, bestekâr için piyanonun Si terciimelerile hayal âlemlerine * Almanlar batı Polonyay» il-|bu milyonlarca insana yapı e- | kadın geldi, Yemek istedi. kama N — Enginar, temizlenmeden başlan, tuşlarında Arayıcı sekiz gezini- |dülmadık? Hele yine o zamanlarda ter- ine El eyi ge yerli nifüsu u-İsinde bulunduğu ll in e li bil dını görünce diğer müşteri. nna | mş! şi, ve sihayet vapurda, trende, bir ve edilen eserlerile bizde de meşhur | Zaklaştırmışlardır. Yahudiler ise gittiğinden daha acele —.. her — Bu tabağın kiri ne, İotan Xavier de Montöpin'in sihirli edlimiştir. Na-| Harp dolayısile askere gidenlerin bir|nına sokuldu: ıkkabaz aklında o kadın soğa tak. inin bilgi ve kelime rine dık? Bu müellifin Ş. gör — Emriniz. birbirini takip , tle, yorgun di- Mağaraları isimli romam daha e altındaki diğer memleketlerden ka» | tedir. Terhis dolayısile askere gilenler| — Karnımı doyuracaktım. âi; sit era da odur. Mr en benim ilk ol ik ro- İçip terki diyar eden yahudilerin mikta- | döndükleri zaman, bu kadınlar işlerini| — Size güzel bir düğün çorbası, ar- Wğlendirerek beyin mekanizmamızı iş- elden okumak zevkini de ço- (Devamı 6 ncı sayfada) kadan bir çerkestavuğu, sonra arzu €, sebepten, düğümleri- | cul Dü ei eserden al Çekoslovakta: Almanlar Ç: diyecek yok, m Ya Alexandre Dumas? ya onun |yanın başşehri Praga 200000 Alman HARP Tam bu esnada lokantaya elediye ranan eşi A hiç şüphe: | Monte - Cristo'su Bunlar leştirmişlerdi ça Dren, geldi, yeli onlara baktı, rin çoğu Almanlara verilmiş ve köy- ci i mt nda | yan ei ni a Dünyasından resimler (je e daha yerme cera romanları okumakla başlayan ki dile kavras ve iş aşlığımız, bizi, dem hayli genişletilmiştir. italya: Muharebeler başl evini yavaş yavaş, şaşırtmalara kör , daha olgün, daha düşündü- uğraşırsak, bir ta- asi Ba lere ye an raber ta iy cera eserinden, bi ik ham- re ilede i Hesap edilmelidir. emma, Danimarka, Holanda, Belçi. vie r gün gelir, dir LE eti Dük üslüba mnederim, en bae bir li ii edebi malik eserlere el atabiliriz. İlk yetişme e bundan m macera rek . İşte bunun içindir! edebi mahsul hatt San'atkârların, âllmlerin, İcamanla büyük müellif, ik şair, ro- in boş vakitlerinde ustalıklı mancı veya tiyatro 9 pazara. lanlar bi nılmış polis, seyehat, esrar ve fennf mu-'tün dünya ında bunun için ek- cizeler, wwiâdelikler rom me de a anları ör tefekkür Gökalp, babasının o hatırasını açık Balkan memleketlerinde / bilhassa 'unanistanda lee sebeplerin yurd. Jarım birakanlaı ran, milyon olarak gös- teriliyor. rd gem ispanya, P. tekiz, Sremi İsviçre ve Baltık snemle- ketlerinde yn muhaceretler olma « mıştır. Rakkamlar çok natamam olsa dahi Avrupadaki mühaceret manzarası e <İZ yml 0 Muharebe bitince 'gan bombaların ik Aimamarin ateşleri üzerinden geçiyorlar. yerde dirseklerine dayanmışlar, konu- İşuyorlardı. bi, vazi, bir hararetle müna-| Baba, bana da bir çay emretti. Yine ya uşlardı: v bazı şakalara girişti. Sonra, birdenbire ciddileşerek yanıma geldi, yem sarp silâh uçar Ki ii cisimler halinde müdafaa e gan — dier, ya a dei Fok) kadında idi. Aklı hain de a in se hokkabaz gözünü azın akh hep © kadında w Mr batın ea yoktu. O çıkmış gitmi Akşam olmuştu. Hokkabazın karm acıktı. a kadında kendi lokantas.na VE sayili girdi. . Faka diyil an ig kasada oturuyor- du. Müşteriyi “görünce garsonlara ba girdi: — Bay için temiz bir masa! Nimet Mustafa ber gönderip, kendisinden yardan isle Eeynimih içinde, adetâ çatırtılar du- vaziyeti müzakere ediyorlar, bana bir meyi düşünüyordum. yuyordum. “Kafâ tasımın esi firar plânı hazırbyorlardı. — Sakm ha?. zannediyordum... Tam r hazırlanmıştı İdi, aşa- için? ağ düğümlenen kelimelerle ilmi m işitildi: Selim Paşa, malüm,.. Bu adam,|dum. — Şapka giyenleceer! Tali Beyi değil, | — Acaba kaçabilir miyim? ye Şapka giyenler mi? *— Nereye?. Herkesin ei ği Aleyhimiz- — Eh, ne olacak?. — Ne bileyim ben,., Ailemin şerefi-|de, “2 ârane bir fımiti be- — Sen, gidersin Kğ hiddet ve mefretle Ye gitmeye razıyim. reket, o dev- iz yedi buçuk sene verirdi. ma, derhal ölmemiş hd... Üç se- Dz vermek. Hem de, onun hayat- De Me) ere taki tecrül istifade et — Çeneli bir avukat olursa, iki #vne-| Baba ile yordum. ye de indirir. ayır Gi ede seren kar vi ünakaşa devam ederken, adetâ| şılaşmadan ağ iyarı bütün hislerim felce uğrayor... Mâmev! | merkezinde Yy: piri rm “ada, bü- yorgunluktan ve üzüntüden, tün maceramı Babaya ni kapanıye N — Şimdi, bu anaya yakamı kur- * tarabilmek için, ne yapabilirim? a. e N Ke şer Dedim. Baba, bir tek kelime bile Karıştırma- içime vk pil Diyarbekir. Orasını Allah bilir... Van| — &, sen bu alar habe ze aldıktan son: yıığı gö- o Kadar uzağa git- n yapma, Baba,., Ortada, eden bir şey yok. Mahkeme-| — Nereye gideyim de, iş anlaşılmaz m:? — Oğlum.. Sana e söyliyeyim. Ma» — Hangi mahkeme oğlum?. Senin|demki o möni #an& kancayı takmıştır. Işin, burada halledilir. Senin resmi ev- Onun borusunun öttüğü yerlerde... Ya- hususi bir emir deİni, memaliki mahrusel şühânede barı- ee Sie Nazır «Sürün şu ka- | namazsın. tırı, falan yere,..> deyiverir.. — Şu halde?. Sürülmek.. O. dakik irde, pek tabi ir — Avrupaya kaçabiliyor musun? taret beyi edilirdi. Hattâ, devlet ve) — En, — Ha. O zaman, bu adamın elinden yen Gitgide, ciddileşiyordu. sebe, si verirdi... Fakat, Güzelinin uğruna , Buna Be e em Bu hi bam sofuluğunun ve cahilâne taas- bir eseri idi. yakn İni ikten sonra yön eğilerek: aa Sen de peşimize takıl, verdi. Dün gece üfade gine graiğimiz zaman, oradaki m değildi. Netekim gardiyanlara tes- m eden edam gardiyan başının alelâde — Li getiriyoruz. Şap- xa ai zaman üçümüzün de ayni me ii mevkuf olduğu zannını ver mişlerdi. İşte bu yanlış zan, şimdi işime pi rn Nuri Baba ile Ahmet Rasim in peşlerine takılarak tevkifhane ka- le çıkarken bana hiç kimse ma- hi olamamıştı. Avlu, kalabalıktı. zaptiye nezareti ie ea yol bina dahilinde olduğu vie olanlar, telâşiı de si iyor elinde evrak olduğu . Baba ile Ahm pr ye arada sra da ya p 'unumla konuşuyordu. Miş ne gi mâna verilecekti ?. Bahusus annem, Dur “İnu nasıl hağmedebilece memur, uykusunu ederek, biz ayn aynı beri sine görmemişti. Yattığı yı yiz ir taraftan diğer tarafa dönerken — Verin içeriye, .İ Demehie intifa etmişti. Biz içeriye Ke rafi etlerimizi! ve dürümleri- | 0: de |mizi da vazifesi) vi Geek sar). | ee