29 Kasım 1942 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

29 Kasım 1942 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hergün Fransanın bu harbde İşlediği iki hata Num Ekrem Uşaklığil mf A, branvann bütün Fransa işgai ederek Akdenize ka dar inmesi, bu acada Toulon li - maninı da elde etmesi, Franmz filosunun kendi kendisini hatıra. rak tarihe geçinesi... Her şeyden evvel 20 asırdan beri her nesilde bir defa tohum atarak zamanımıza kadar gelip çatan Alman-Fransız düşmanlığı bilortedam kaldırmak için girişil müş olan ilk teşebbüsün iflâs et - miş olduğunu gösterir. Aknanyanm bu teşebbüse gi- rişirken İsteğinde samimi olma - 1 | RESİMLİ MAK ii i Etrafa dalmadan, oyalanmadan, vakit SON POSTA ALE & (1 ; (li. al kaybetmeden, uzun dığmı iddia edebilmek için eli-| müddet faydalı şekilde çalışmak kabiliyeti futri bir meziyet ol- maktan ziyade, yavaş yavas kazanılmış bir hasle'tir, mizde Üzerine dayanılabilecek hiç bir delil yoktur, diğer taraf- tan Almanyanın bu bedefine var- mak için başla çok çabuk, çok insaflı bir sulh olmak üzere yap- ması gereken temelatma işlerini yapıp yapmadığını gösteren inan dırıcı bilgilerde elimizde yoktur. Almanya Avrupada yeni bir hayatın esaslarını kurmak üzere ezeli düşmanı ile samimi bir an- laşmıya varmayı samimi surette isterken, eğer böyle bir anlaşma- nın icab ettirdiği teşebbüsleri yapmamış, yahud da yaptığı bu teşebbüslerin derhal karşılığını Jalmamış ise, denilebilir, ki Fran- © sanım mütareke talebini kabul e- Belediye yeni zamlarla 5 milyon lira temin ediyor Belediye hesab işleri müdürü | Muhtar Acar bu akşam Ankara» ya giderek Şehir Meclisinin son ehir Elaberleri Müstesna zekâ, müstesna kabiliyette olaniri bir kenara bıraka Parti kaza kongreleri bitti “Milli Şefin etrafındaki birlik herzamandan daha kuvvetlidir, cak olursak tabiat hiçbirimizi farklı yaratmamıştır. Farkı, çalış- kan veya tenbelliği biz kendimiz icad ederiz. Küçükten başlar, tedricen büyütürüz. | Erenköyünde 40 yataklı verem pavyonu dün açıldı Erenköy Verem Mücadele Cemi. yetinin Erenköyünde yaptırdığı ye- Fransa mı İmparatorluğu Kurtaracak, İmparatorluk mu Fransayı ? Kuma Burhan Cahid zf Fransız milleti can evinden ya ir. Mağiüb Fransayı harb sonuna kadar büsbütün yere serilinekten kurtarmıya çalışan emekdar ma- reşal hâdiselerin tabii seyrini ön- leyememiştir. Darbe ağırdır. Fa- cia büyüktür, Şu anda Fransız milletinin ru- hunda neler kaynadığını kestir- mek güçtür. Bazı ağır darbeler vardır ki öldürücüdür. Bazı dar. beler olur ki felce uğramış uzvi- yele bir anda can verir, Fransanın başına inen son dar benin hangi new'den olduğunu yakın bir zaman gösterecektir. s 1 . hi nip ayağa kalktıkları çok görül- müştür. Fransız ihtilâl tarihi bu. nun en canlı idir. Her mağ- lübun bir kalkınma fazileti oldu- ğu inkâr edilemez. Fakat biytün bu er ancak milli şuur ve enerjinin damarlarda izi ve tohumu kalmış olmasile kendini gi , Fransa işte bu heyecan içinde çırpınıyor. Büyük ihtilâlin a bir Danten veya (Baş tarafı 1 inci sayfada) | bulunmuş ve toplantı güzel te- nİ pavyonun açılış Göreni dün ya - derek derhal Akdenize kadar in- toplantısında belediye resimle . i enler polmugfl. Napoleon kanından miras kahp memiş, Afrikayı da daha o vakit işgal etmemiş olmakla kendi he- sabına büyük bir bata işlemiştir. Anglo - Sakson âleminin ileri gelon Fransa suhayları ile anla- şarak Afrikaya bir sefer heyeti çıkarmış olması ilk hamlede Al manyaya vaktile yapmış olduğu hatayı bir dereceye kadar olsun tamir etmek imkânı ve fırsatı. nı vermiş oluyor. Almanya tara- fından veya Almanya lehine kul lanılması ihtimali hiç bir zaman belirmemiş olan Fransız donan- masınm (kendi kendini batırmış © olması ile de, Almanya karşı ta- rafa #tülvek etmesi mkânmı her © dakika gözönünde bulundurmak mecburiyetinde bulunduğu bir kuvvetten kurtulmuş bulunuyor. Hâdimeler ileride nasıl bir seyir takib ederse etsin Almanya hes3- hma elde edilmiş olan ilk netice budur. Fransaya gelince: Bozgun esnasında mütareke nin, muharebeye atılmakta başlı-| cn âmöi olan politikacılar hariç olmak üzere bütün Fransız mille. ti tarafından müttefikan istenil- diği ve ateş kes emrinin bir kur- tuluş işmreti olarak telâkki edil- diği muhakkaktır. O sırada Fran sanın idares'ni omuzları üzerine yüklenmiş olanlardan bazılarının ezeli Alman.Fransız düşmanlığı na son vermek hissile duygulu ol- dukları da muhakkaktır. Eğer Almanya İngiltereyi de yıkarak muharebeye hatime ve rebilmiş olsaydı o sırada Fransa- © nin başında bulunanların Alman- ya ile dostluk istekleri kütle ara: sında, bilhassa gençlerde yer ka- zanabilirdi, fakat muharebe de- vam etti ve ilk günlerin şaşkım- lığı ile korkusundan kurtulan Fransız kütlesi arasmda da Al - © man kini tekrar uyanmıya başla- dı. © Sant başmda bir konferans ve- ya hitabe veren Angle - Sakson propagandasının bu sahada çok “ tesirli bir rol oynamış olduğunu © kabul etmeliyiz. Pur vezivette Almanva ile uz- amman Tarihi tefrikamız: 23 AKİLE HAN ve : O | 46 5 E Yavaş yavaş merdivenleri çık- © tılar, Hamza Beyin yatak odası önüne gelmişlerdi. Esma bacı ka- NÇ,, OSMAN teleyüp şamdan tuttu: — Gir arılanım. —ı.. Hamza ses çıkarmadan gir - di, yere serili yatağının üzerine © Oturup ayaklarını füturlu Güturlu © uzattı. Bacı, hâlâ sinsi sinsi ve © manalı manalı sırıtıyor du. Etin - — deki pirinç şamdanı, üzerinde kü. “çük bir «boduç» ve bir su kupası pr rine yapılan zamları alâkadar yüksek makamların tasdikine ar- zedecekiir. Diğer taraftan bsle- diye, yeni varidat kanununun bir an evvel çıkarılması etrafında hükümet nezdinde teşebbüslerde bulunacaktır, Kanun tatbik edil diği takdirde senede beş milyon liralık bir varidat temin oluna- caktır. Yeni kanımda elektrik, havagazi, vesaiti nakliye, tele » fon, tenviriye, tamzifiye, kanta » riye ücret ve resimlerine bir mik- tar belediye zammı ilâveşi der- İ piş olunmaktadır. laşma poktikası şiddetli bir mu- kavemetle karşılaşınca Fransa bakımından en doğru politika kuvetlerinden bir zerresini bile artık harcamıysrak iki taraftan hangisinin galebe edeceğini bek- lemekti, Galebeyi ister mihver temin et .)sin, ister Anglo - Sakson âlemi elinde mükemel bir donanma ile Afrikada az çok zinde bir kuv- vet bulunduran Fransa sulh ma. sasında sesini kuvvetle çıkarabi- leceği gibi, sulhten sonra da bel İki muharebenin galibinden nü- İ fuzlu bir mevkie bile sahih olabi- lirdi. Ve sanılıyordu ki son za - manlara kadar takib edilmiş o- lan politika da böyle bir politi - 'kadır. Fakat sebebi ve menşei me 0- lursa olsun Fransız askerlerin- den bazılarının görüşlerinde ve hesablarında yanlış, karalarda da acele davranmış olmaları bu politikanın harb sonuna kadar götürülmesine mani oldu. Almanya Akdenize kadar ine- rek Fransayı bir kül halinde ida- reye imkân #bulmakla, Fransız donanmasının tehdidinden kur tulmakia kârdadır. Anglo - Sakson âlemi de Fran- sız askerlerinin yardımı ölmak- sızın kolaylıkla ayak basamıya- cağı Afrikayı ele geçirmekle bü- yük bir kazanç temin ötmiştir. (Devamı 4 üncü sayfada) bulunan yatak yanındaki sedef işlemeli rahle üzerine hodüktan sonra, döşeme tahtaları üzerine bağdaştı: — Bu gece kederlisiz Hamza) —ı. — Anı göremediğinize üzülür misüz? Delikanlı cevab vermedi. Ba - şını eğmiş, kaytan bıyıklarile oy- ni, Esma bacı tekrarladı: — Ya, çok üzülür misüz Ham- 227 TGenç adam başını kaldap öfkeli öfkeli bakınca dayanama- dı) ya benim «kuşlarım» andan bir haber getürmişler ii Genç Hamzanm rengi ilkin sa. rardı, ardımdan kızardı, ihtiyar kadını birdenbire omuzlarından yakalayıp sarsaladı: — Baka bacı, lâtife se yerin de olur, değil ise, doğrusunu söy- len! — Ya, doğruyu söyler isek ne veriirsiz? — Ne ister iseniz? Kadın sefkatli şefkatli bakı - kib söz alan hatibler halkın duy- gularına tercüman olarak bâ rılan güzel işlerden dolayı parti kaza reisi Lütfi Aksoy ve idare İ heyeti azalarına teşekkür ve tak- dirlerini bildirmişlerdir. Bundan sonra söz alan azalar bütün par- lilerin bugünkü ahval karşısın- da kendilerine düşen vazifeleri canları pahasına dahi caklarına and içtikleri Şefin etrafındaki birliğin her za- mandan daha kuvvetli olduğunu tebarüz ettirmişlerdir. Heyecanh tezahürata sebeb olan hitabe - lerden sonra idare heyeti raporu #tifakla kabul edilmiş, hesab ve dilek encümenleri raporları oku- narak idare heyeti ibra olunmuş ve yeni idare heyetine Lütfi Şemseddin Sunal, Reşad Kaynar seçilmişlerdir. Vilâyet kongresi dikten kongrenin Mili Şef, Meclis Reisi, Başvekil ve Parti Genel Sekrete- rine tazim ve bağlılık duyzula . rm ibiâğına karar verilmiş ve kongre dağılmıştır. Beşiktaş kongresi Saat 18 de yapılan Beşiktaş kongresinde de vali ve belediye Hayri Ürgüplü. emniyet müdü Halük Nihad Pepeyi, parti vilâ. yet idare heyeti, umumi meclis azaları, vilâyet ve parti erkânı Ak-İrüz ettirmişlerdir. Hatibler Par-| soy, Şefik Bağman, Mümtaz Say) ner, Vahdet Pekel, Cemal Yener, | i|tetkiki için celseye ara verilmiş- zahürlere sebeb olmuştur. Kongre reisliğine (| İstanbul meb'usu Ziya Karamürsel seçil miş ve riyaset divanı intihabm- dan sonra Ebedi Şef At ün hatırasını tazizen beş dakika a-| yakta ihtiram sükütu yapılmış. tır. Mütemkiben idare heyetinin bir senelik çalışmalarına aid ra. por kaza idare heyeti reisi Züh dü Çubukçuoğlu tarafından okun muştur. Rapordan sonra söz a - inn batibler kaza reisi Zühdü Çubukçuoğlu ve idare heyetinin mesaisinden takdirle bahsetmiş- ler, büyüklerimizin halk dilekle- ri üzerindeki alâkalarına şükran. larını bildirmişler ve burun par- & umdelerinden biri olan halkçı- liğım bir ifadesi olduğunu teba «| 40 yataklı olan ve 150 bin ki .. raya çikan bu pavyonun açılışında cemiyet reisi Prof. Tevfik Sağlamla, beraber bütün cemiyet azaları, ta. ninmiş doktorlar, yüksek rütbeli askeri erkân hazir bulunmuşlardır. Açıştan sonra pavyon gezilmiş| ve misafirler büfede izaz edilmişler dir, ” Bundan başka (cemiyet namına yeni bir pavyon daha yapılmakta- dır. Eskişehir fabrikatorlarından Sü leyman Çakir tarafmdan yaptırılan ve 200 bin İlraya mal olmakta bu- İuman bü pavyonun açiliş da Cüm. ariyet bayramında yapılacaktır. Yeni gümrük talimatnamesi Salıya tatbika konuluyor Gümrük muameleleri için hazir - lanmış olan yeni talimatnae Birin. elkânunun birinel gününden itiba - ren mer'iyete girecektir. Bu telimat. nsmeye, birçok yenilikler, bu ara. da gümrük moamelelerini fevkali. İdare heyeti raporunun itti - de kolaylaştıran hükümler konmuş- fakla kabulü karorlaştmldıktan | ter: Bibasen Masimam Mmanları a. sonra dilekler üzerinde konuş .| rasında ve liman çevresi içinde ya- malar olmuş, hesab ve dileklerin | pilacak nakliyalta hiçbir vesika a» Yanmıyacağı hükmü, mal waklede - tlilerin içinde bulunduğu fev - kalâde «hval içinde milli birli. ğimizi elde tutmak için herkos- ten çok gayret göstermeğe mec bur olduklarını, bu hususta her zamandan fazla titiz bulunacak- larmı beyan ederek Milli Şefe ve hükümete bağlılıklarını izhar et- zaişlerdir. i tir. İkinci celsede hesab ve dilek encümeni raporları okunarak ka- bul edilmiş ve yeni idare heyeti seçimi yapılarak idare heyetine | Bir arkadaşımız lokantalar. dan birine gidiyor, pardesü - sünden ekmeğini çıkarıyor, ye- meğini yeyip bitirdiği zaman tabağında bir buçuk dilimlik bir ekmek kalıyor. Ba sırada tam karşısında o- turan kelli felli bir zat uzun İSTER İNAN, İmuştı. Koynundan dörde bükülü bir kâğıd çıkararak uzat: — Al civanım. Gülçiçek hatun getürdi. Hamza Bey kâğıdı kapıp ba. ğırdi: — Gülçiçek hatur. mı? — Beli benim civanım, Gülçi- çek hatun, — Ya, evrelcn gelen «naine- yi» dahi o mu getürmiş idi? — Yok, anı «Hubyar» adlu bir cariye getürmiş idi arslanım. ttriye titriye kâğıdı actı. Okur - ken bayılacak gibi oluyordu. O uÂkiler Hanım kısa ve birkaç sa- terlik bir mektub yazıyordu! «Benim canından aziz Hamza Beyim; «By gece gelmen. Üsküdari A. iz Mahmud Efend hazretleri ve şevketlâ «padişah hocası Öner Efendi ve bilmedüğimiz iki ki - mesne bubama misafir gelmiş - lerdir. Bubam anlar gelmezden yordu, sevgi dolu gözleri yaşar-| İSTER İNAN, İSTER İNANMA! müddet kendisine ve tabaktaki ekmeğine baktıktan sonra da. yanamıyor. Nezaketle; — Afedersin, bu mide öyle alışmış, ekmeksiz gitmiyor. A- caba tabağınızda kalan şu bir buçuk dilim ekmeği bende. nize lâtletmek kabil midir? di- yor. İSTER İNANMA! göç etmek İstedüğini dahi söyler idi, Benim iki gözüm Hamza Be- yim, yarın gece sizi dört göz il. i i gece havfeylemişiz. Ol ayak sesi «ca- riye Hubyarın» mış ve bubam ta. rafından bizi çığırmağa gelür imişle Esma bacı gördüğü manzara- dan çok hoşlanip baz duyan, gaşyolur gibi süzük O bakışlarla seyrediyordu. Delikanlının sara- ran yüzüne kan ve can gelmişti. Kederli gibi duran bezgin gözle» ri için için kıvılcmlanıyordu: «Demek, ol bahçede işittiği ses ler misafirlerin sesleriymiş!e Küçük mektubu, dolabdaki gümüş kaplamalı çekmecesine kilidledi. Yatak yanında, rahle üzerindeki mum süzüle süzüle yanıyordu. Esma bacı yavaşça kalkmıştı: Artık bucağına çekilecek, genç Hamzayı hayallerle başbaşa bı- rakacaktı. Hamza Bey hiç ses çıkarmadan yaşlı kadının oda - akdem» «Fındıklı» daki yalımıza' nafile cekler için birçok kolaylıklar temin edecektir. e m a Zühdü Çubukçuoğlu, profesör oktor Etem Akif Battalgil, doktor Halil Karamzırak, Ah - med Arif İyicil, Hükmi Arkök,! Rüşdü Dik, Yusuf Ziya Draman ve yedek azalıklara da Salih! Kırdar, Ekrem Karsız, Fitnat Güner, İhsan Özkaya, Muzaffer German, Rüşdü Ultav, Bedriye Saner, vilâyet kongresi delege - | likleri için de Zühdü Çubukçu - oğlu, Arif İyicil, Hükmi Arkök seçilmiş ve kongrenin Milli Şefe, Büyük Millet Mec Reisine, Başvekile ve Parti Genel Sekre. terine tazim ve bağlılık duygu - kalmadığını görmek fırsatı çık - mıştır. Hâdiselerin günlük seyrine ge- ince bugünkü vaziyete göre iki şüphe belirmiştir. İmparatorluk mu Fransayi kur- taracak, ana vatan mı imparator. luğu kurtaracak? Afrikada vs diğer müstemle - kelerde Fraasız kumandanları vatan o mukadderatım Anglo - Saksonların zafcrine bağlıyarak o safta dövüşmek: kararı vermiş- lerdir. Piyer Laval, Fransanın ve im paratorluğun O talihini mihverin zaferine bağlamış görünmekte « dir. Fransız gençliği bu maksad. la silâhlandırılmak isteniyor. Fa- kat işgal kumandanınm bi Fransız müsellâh kuvvetlerini ter his ederken Fransız gençlerinin silâhlanmasına müsaade © ceği de aşikârdır. Fransız donanmasının intiharı Fransız kanının asalet cevherini kaybetmediğine işarettir. Gurur ve şerefin tehlikeye düşmesi mil- li asabiyetin galeyanına sebel o- de fikir ve medeniyet âlemini he vecana düsüren bu hâdisenin asil kahramanı olan Fransız milletini hansi iwikamele atacağı ayni he- Mekteblerarası lig maçlara dün başlandı İstanbul mektebleri arasında ter, tib edilen 1942 - 43 mevsimi fot- bol maçlarma dün başlatmıştır. Şeref sahasında epey bir kalaba. lk önünde yapılan İlk maçla İstan. bul İisesi siki bir oyundan sonra Talesim lisesini 2-0, Kabatoş L, de Darüşşafakayı 2-0 mağlüb etmiş lerdir. Fatih s#tadinda yapılan maçta Yüce Ülkü, Velayı 6.0, Pevtevniyal da Işik Lisesi takımını 3-2 mağlüb etmişlerdi (larının iblâğı alkışlarla kabul © "lunmuştur. dan uzaklaşmasını o bekliyordu. Esma kadın kapı yanımda durdu: — Sabah ir mi kalkacaksız? Delikanlı cevab vermeden ©- muzları silkince, odadan çıktı. Hamza kapıyı sürmeledikten sonra acele acele soyundu: Ya- tacaktı, dışarıda çok tatlı bir ba. har havası vardı, zök derinlikle- rine saçılan kıpırdılı yıldızlar gö- rünüyordu. Sabahleyin çok hafif uyandı. İçinde bir yerlerde durmak iste- miyen bir kelebek oynaklığı var- dı. Ahıra indi. Hayvanı eğerleyip kırlara çık- mak, «Balıklı daki Rum «ayaz. ması» taraflarını kadar bir sa - bah gezintisi yapmak istiyordu. Vela Lise ve Klübünün yıl dönümü Vefa Lisesinin (70) pci ders yılı Vefa Lisesinde okumuş ve o - n yurdu bulunan olanları Vefa oklöbünün ayni zamanda (34) üncü tesis senesi münasebetile dün akşam bir toplantı yapılmış » tur. Birçok Vefaliların bulundukları bu toplantı samimi bir hava i- çinde gece geç kadar sürmüş, bu arada eski mekteb ve spor ha- tıraları anılemiştir. Müessif Bir Ziya Şehir Meclisi azasınlan ve yehtimiz Üriyat mütehassm Ahmet Faruki Bir zamacdanberi » çekmekle siduğu Allah isterse, oradan Silivrikept- | hastaiktan rebayap olamıyarık o vefat ya veya Yedikule yolile İstanbul | etmiştir. Cenazesi büyün (o Haydarpaşı tarafıma geçecekti. Hizmetçi İl-İ Nümene (hastanesinden o kaldırılarak yas Efendisinin gün doğmak üze-| Kadıköy Osmanağa camli şerifinde öğle re iken bir gezintiye çıktığını hiç| samazını müteakib esnaze namazı ba » görmediği için İstanbul aşırı bir) deleda mallepedeki wii. kabristanına seyahate çıkacağını sanmıştı. 'denihiki gufran kılmacaklır, (Arhası var) Merli Mahmet eytiye

Bu sayıdan diğer sayfalar: