Hergün De Gaul'ün Londra rodyosunda Söylüyeceği nutka Niçin izin verilmedi? İY) » Gaüile Londra radyosun da bir nuuk söyliyerek Afrikada olup biteni anlatacktı. Son dakikada vazgeçti. De Gaulle kendisini serbest Fransanın başi sarar. Fakat der- best Fransanin başı da yabancı bir memlekette misafir olduğu müddetçe hiç olmazsa misafirliğin nezaket kaideleri ile sıkı sıkıya bağlıdır. Söyliyeceği nutku söylemeden önce | İngiliz hükümetine göstererek o müsaa- dösimi almak mecburiyetindedir. Bu müsaadeyi İngiltere harici- ye nazırı Mister Eder vermiştir, fakat başvekil Mister Çörçil bu müsaadeden İstifade mahzurlu görmüştür. Bilhassa söylenmesi tasazvur edilen nut - kun bir noktasına ilişmiştir. Avam (© Kamarasında İşçi meb'uslardan Richard Stoker 80- Tuyor: — Mister Çörçil nutkun hangi noktalarını mahzurlu gördü? Hariciye nazırı Mister Eden cevab veriyor — İleride bu iddiaya tam bir cevab vermek için tertibat - rım. Simdilik şunu söyliyeyim, başvekil ile aramda biç bir fikir üthafı yoktur. Müsaadeyi verenle müsaade nin verilmiş olmasını mahzurlu gören iki makam arasında görüş farkı bulunmadığı söylenecek © lursa hatıra ancak iki ihümal gelebilir, ya görüş f sak- lanmasına Mizum gö ya: hud da müsaadeyi veren makam kendisine bilâhare hatırlatılan bir mahzuru yeriaJe bularak ka- bul etmiştir. Bu iki ihtimalden hangisinin doğru olduğu bizi ilgilendirmez, bizi ilgilendiren nokta Afrikada olup bitenin tek taraflı olarak anlatılmasında mahzur görülmüş olmasıdır. Bu mahzur acaba ne- den ileri geliyor? De Gaul: Afrikada o dere ce mühim harb hareketleri cere- yan ediyor ki bu zamanda açıkça kontuşulamazdır — şeklinde bir cümle ile mahzuru askeri sebeb “ere atfetmek istemiştir. De Gaulle hab ile darb ile pek alâkalı bir mevkide değildir, e harb ve darb hareketleri i çıkmadı. Nutkun söylenme- 3ine karar verildiği zaman da “mevcuddu. Binaenaleyh mahzur «keriden ziyade siyasi olmak gerektir. Siyasi olunca da Fran- sız generallerin değil, Fransiz generalierini idare eden İngiltere ile Amerikayı alâkadar eder. Meselenin esası Fransızların politikacı ve asker olarak ikiye ayrılmış olmalarındadır. Politikacılar ötedenberi İngil- tere ile birlikte yürümekte men- fnat bulmuşlar ve İngiltereye il- tica etmişler, başlarına da aske- ri işlerden ziyade siya rle uğraşan De Ganile'ü getirmişler» dir, İngilterede bugün olduğu gi- hi yarm da bunlardan istifade edeceği düşüncesindedir, bunları tutmaktadır. Fransız askerlerine gelin. bunların hemen hepsi muharebeleri esasında ordusunun Fransız başkuman - darlığından gelen sarih talimatı dinlemiyerek sahile çekilmesi ve Dünkerk limanından İngiltere Tarihi tefrikamız; 2İ AKİLE HANIM b ve Ekrem Uşaklığil muf N Li GENÇ, OSMAN — Beli, padişahım bir valide © Ociğimiz vardır. Sultan Osman zenci Mercana oda kapısını «çevirmesini» (17 işaret ettikten sonra, Hamza Be. yin yanına sokuldu! edilmesini! İ RESİMLİ MAK me ile korku, derhal düşünme İ mizi korumanın çaresini ar. Taksilere lâstik 'tevziatına Pazartesi günü başlanıyor Otomobil lâstiği tevzlatı etrafın- daki hazırlddar Ikmal edilmek ö- | zeredir. Tevziata önümüzdeki Pa , zartesi günü başlanacaktır. Vilâyet emrine verilen kamyon lâstikleri ancak resmi dalre ihtiyaç- larinin yarısını karşılıyablecek bir miktarda olduğundan bu tevziatta usosi şahıslara kamyon lastiği ve - rilmİyecektir. Taksiler için 750 lâstik ayrimi: tir. Bunlar müracaat sirasına göre| İhtiyaç sahiblerine tevzi olunacak. t vr. —— —— Üniversite talebe birliği medreseleri yurd haline getir.yor Üniversite Taiebe Birliği Fa- tih medreselerini tamir ettirerek fakültelerce yardıma muhtaç ol- dukları tesbit edilen talebeleri yerleştirmiştir. Medeeselerden ta mir edilen kısımlara «1 numaralı ve 2 numaralı Talebe Birliği Yurdu» isimleri verilmiş! Birlik, yurdlara soba in et. miş, ayrıca bütün talebenin müş-| terek ders çalışabileceği bir de okuma salonu vücuda gelirmiş- tir. Yurdlara şündilik 50 g yerleştirilmiştir. Binadaki tami- rat ve tadilât ikmal edildikten #onra bu miktar artırılacaktır. yarime mağ “Dünkü alter fiztar Dün bir altın lira 32.10 ve külçe 427 Vira idi, geçmesi dolayısıle Fransız hezi « metinden İngiltereyi mes'ul tut- makta. İngiliz & donanmasının| Marselkebir ve Dakarda Fransız donanmasına indirmiş olduğu darbelerin acısını muhafaza et- mektedirler ve meselâ Suriyede, Dakarda, yahud Cibutide ne va- W6t bir İngiliz hücumuna uğra- dılarsa bir anlaşmaya yanaşmız yarak ellerinden geldiği kadar mukavemette bulunmuşlardır. Fransız kumandanlarının İn- giltereye karşı besledikleri bu hise mukabil Amerikaya (Devamı 4 üncü e — Bubamız ve bubamızın bu- bası ve anın dahi bubalarının bu baları vardır ve malümdur saa - detlü hünkâr! — Ya, siz sarayı hümayundan «çikmas (3) değil misiz? — Yok padişahım. (Acı acı ümsedi) devşirme oğlanı de. gilüz. Ve bubam ve ataları dahi değil idüler. Padişah geri geri çeki s zerine oturdu: p atlas 131 Bie kısımı okuyucular için; Ve. biçerilerin süvari kolunu teşkli eden si, pahilerd. wevşinmo hırisliran veya esir | çöcuklardnn ayrı, sazayda İsim v| terbiye görürler, bekâr yaşarlardı, 13) Bir kesim ekuyucular için: Der,| #rme çocuklar Bâlme, Gelibola ve İs,| — Valideciğim dersiz, bir bur (1) Birkasım okuyucular için; Sarar, #kapıyı çeviriniz kapı çevrimi, de. akapaman kullamıamazdı, biyesi görüp askeri Mümer de öğrendik| len sonra «yedi senet. bir. yeniçeri ve SON POSTA ALE Dümdüz bir ovada veya üçsüz bucaksız bir denizde kendinizi kırıp geçirici bir fırtınaya tutulmuş farzediniz. İlk dakikada içi ize bir ürperme, bir korku gelir, fakat ürper- hissine yer verir, Kendi kendi- Ikinciteşrin 27 & Mesele korkuyu çabuk geçirmektedir (Devletçe ve milletçe Hayata yeni atılan adamın ilk günlerde duyduğu his bir fır- tına esnasında ovada veya denizde yalnız kalmış bir yolcunun duyduğu hisdir. Kendimi: derhal rüzgârın önüne düşüp gide- cek, veya denize batıp boğulacak vaziyette görürüz, fakat in- san kuvveti birçok ahvalde tabiat kuvvetine galebe çalar. Me- sele ilk günlerin korkusunu çabık gecirmektedir. Belediye, artan masraflarının müfredatın yüksek makamlara arzla yardım isteyecek Belediyenin bugünkü ahval kar şisinda bütçe vaziyetinin çok sarsi! diği ve muhtelif işler için ayrı lan tahsisatın kâfi gelmediğini, Ş. hir Meclisinin son toplantısında hü- kümet nezdinde teşebbüste bulunul, masin kararlaştığını yazmıştık. Alâkadarlardan aldiğimiz malü - mala göre 939 yılmda belediye büt çesinde hastaneler Için 375 bin Hira ayrıldığı halde bu sene son 6 ay zarfmda 700 bin lira sarfolünmuş - tur. 942 bütçesinde hastane masraf. İlarinim 1,100,000 lirayı geçeceği İ anlaşılmaktadır. Temizlik işleri 1. İçin 939 yılında 475 bin Ilra sarfo- lunduğu (halde (0942 yılımda 1 1,200,000 liranın bile kâfi gelemi - yeceği anlaşılmıştır. Mayi mahrukat için 939 yılında 79 bin lira sarfolunmuş, bu sene 140 bim lira ayrılmıştır, Amele üc - retleri 939 yılında ayda 20 lira İken bu sene 60 liraya dahi emele bulunamamaktadır. Yedek (o slât için 939 yılında 27 bin lira sarfe-| dilmiş, bu sene ise 126 bin lira / sarfedileceği anlaşılmıştır. Belediye bütün bu variyetleri a. İlâkadar yöksek makamlara arzede-| İrek yeni varidat kanınınun biran evvel çıkarılmasını İstiyecektir. Vela lisesinin yı'dönünlü Vefa lisesinin kuruluşunun 70 nel ve Vefa idman yurdunun 34 üncü yıldönümü münasebetle Cumartesi günü saat 14 de Taksim Belediye gezlnosunda bir toplanti yapılacak» tr, a Ya'i defterdar'ıkta Vali ve Belediye Reisi Dr, Lütfi Kırdar dün öğleden evvel Defter. darlığa giderek bir müddet meşgul olamıştur. Bir arkadaşımız o tramvay- lardan bahsederken şunları söylüyor: «— Mekteblisiniz. İstasyon- da tramvay bekliyorsunuz. Bir geliyor dolu, bir daha dolu, bir daha dolu (Saate batır yorsunuz. Saatinize ancak bir çeyrek kalmış. Naçar araba. nen birine, ileride birisi iner de yerine binerim ümidile asıl yorsunuz. o Birhaç y'iz metre gittikten sonra bir düdük.. A- yaklarınız yere değiyor. Ba İSTER İNAN, — Ya, öyle ise mesiz? Hamza Bey bir daha gülümse- di; — Akçehisarlu «Yürük» kebi- lelerindenüz! — Yürük! (Gözlerini Turksüz demek! — Türküz padişahım. Buba » mın sdi «Demir» idi, Anm'atası adı dahi «İlbey» imiş! — Ya, siz sipahi zubiti mi — Beli padişahım” — Kangi koldansız? — Silâhtar kolundan. — Sarı bayraklu! (İnanmıyor muş gibi baktı) «Terakki» 74) aldınız mı idi? — «Hotin» de «Karakaş Paşa. yi şehid» kolu savaşında almış idük, (Sol kaşının üstündeki kı- hç yarası izini gösterdi) ikinci defa başka bir baskında.. — Âferin Hamza Bey. (Çok açı) (4) Barbie göbüllü ve fedai yanip sipahi kellarma takin edilirlerdi, İşte Buna: «Çıkma» demiri, | N yanarlık gösterenlerin gündeliklerine ya, ela zam, Likör ima'âtı durdurulmıyacak! Geçen gün, şeker fiatlarının ar - tişindan dolayı İlkör imalâtinin dur durulacağını yazmıştık. Aldiğimiz malümata nazaran, İnhisarlar İda” resi Wkör İmalâtma devama karar vermiştir, ——— Kral Ödip temsili Eminğmü Haikevinden: Evimiz temsil Şubesinin hazırladığı Kral Ödip piyesi |28/11/1942 Cumartesi günü gece saat İ (20) de Evimiz salonunda haşlıyacaklar. İSTER İNAN, İSTER İNANMA! zan ceza da veriyorsunuz. On- dan sonraki tramvayla giltiği- niz zaman mekleb sizi . geç kaldınız diye - kabul etmiyor. Halbuki ün bu hâdiselerde en küçük bir suçunuz yok! Memar da öyle asılırsa indi- riliyor. Asılmazsa imza curna- ına yetişemiyor, o kıstelyevm yapılıyor. Bugünkü şartlar al- tında adamdan yüz kuruş hes- mek yüz sopa vurmakla bera. berdir.» İSTER İNANMA! daşlarınız gibi adadan yüz dön- dürmemişsiz| —1ı. İkinci Osman tekrar yerinden kalkıp Topçularlı delikanlının yanına sokuldu; — Gelin doğrusunu (söylen. Yeniçeri ve sipah ocağına taşra- dan kimesne giremez iken siz nasıl girebildiniz? — Bubam dehi sipahi zabiti idi. — Ya, ol nasil girebilmiş? — Akçe «bezl» eylemiş idi. padişahım, Ceddiniz Sultan Mu- rad cennetmekândan buyana za- man zaman taşradan asker alın- mış olduğunu bubam söyler idi. Acem ve Nemse seferlerinden yani «1000» tarihinden (57 son- ra ocaklarda şarıdan artuğı dev- şirme değildir ve Türktür pedi- şahım. Giderek devşirme nesli tanbut saraylarında, İslim ve Türk ter. beğenen bakışlarla baktı) ayak-| ortadan yoğ almakta ve asker bekâr kalmayup çoluk (çocuğa karışmaktadır! İde bir toplantı 161) 1091 senesi, | Şehir #Hlnaberleri Kızılay fakirlere yemek tevziatına Salıya başlıyor Fakir halka yemek dağıtılacak semt ve yer.erin isimleri Hükümetin kararı ile, Kı- zılay tarafından İstanbuldaki fakirlere yemek vermek üze- re açılan aşevleri önümüzdeki Salı günü faaliyete geçecek- lerdir. Banlardan yalnız Ku- sımpaşadaki, bu terihten bir kaç gün sonra yemek dağıl- mağa başlıyacaktır, Aşevlerinin semtlerini yerlerini yazıyoruz: Karagümrük: Nişancı Meh. medpaşa cami avlusu, Top- kapı: Ahmedpasa camii med- resesi, Eyübsultan: — Sokulla medresesi, Beşiktaş: Sinanpa- şa camii medresesi, Üsküdar: Ahmediye imaretlhcnesi ve Lâ leli: Lâleli camii imarethenesi. Buralardan fakir halka hergün muntazaman sicak ye- mek verilecektir. Harbiyenin 318 yılı mezunlarının toplantısı Harbiyeden 318 yılında mezun olan subaylarımız o yıldönümlerini kutlamak ve şehid (arkadaşlarını anmak üzere, neş'et tarihlerine te » sadüf eden 6 Birincikânun Pazar günü saat 15 de, İstanbul Orduevin- tertib etmişlerdir. İstanbulda bulunan, bulunmayıp da gelmeleri mümkün olan arkadaşla - rin o gün ve saate o Orduevinde bulunmaları rica edilmektedir. —— Fahreddin Kerimin kenle On. Profesör Dr. Fahrellin Kerim Gökay dün Eminönü Ha/sevinte güzide ve kalabalık bir dinleyici kütlesi önünde alâlın İle takib edilen «Sosyal finillerin sinir cümlesine olan teyirleri; mevzulu bir konferan vermiştir. ve Bu sefer ikinci Osman başını eğdi. Hamza Bey daha dudak - larının üzerinde ayva tüyü bıyık uçları henüz belirmeğe başlıyan padişahı dikkatlı dikkatli süzü » yordu: Geniş omuzları vardı. Gözleri iri ve alac: lâ idi. Ki- raz kadar kırmızı dudakları, in- cecik kaşları ve al al yanakları vardı. Elleri madına iri idi, Kendisile senli benli konuşan delikanlıya karşı içinde derin bir sevgi duymağa başlıyan Genç Os man bir dakika kadar susup dü- şündükten sonra açık bal renkli gözlerini kaldırdı: — Baka Hamza Bey. Bir müş- külümüz daha kaldı, «Akçehi Yürüklerindenük» der idiniz. Eyübde Topçularda O haneniz mi vardır ve valideciğiniz ne raf- nasebetle anda bulumer? — Benim padişahım, Bubarmız sipahi olunca, Buras veya Edir neye kadar olan arada mekân tutmak kanun iktizası idi, Sipa- hinin kışlası almadığını ve Bursa yapmamız lâzım- gelen tasarruflar (Baş tarafı 1 inci sayfada) barla tavşanları çoğaltmak, bun- ları et ihtiyacımızı karsılayabile. cek bir raddeye çıkarmak hiç te güç bir şey değildir. , İkincisi, tavşan her şey yiyen bir hayvandır. Bu bakımdan bes. lenmesi zor değildir. Kış, yaz ev- lerimizden eksik olmayan sebze artıklarile ve diğer buna benzer gıdalarla karnım pekâlâ doyura- bilir Üçüncüsü, tavşan eti fevkalâ- de lezzetlidir. Hepimizin seve se- ve yiyebileceğimiz bir nefaset- tedir. Almanya ikinci dünya harbine hazırlanırken horb sanayiine ya. rayan iptidai maddelerden gay- ris'ni memlekete sokmamak mi lâhazasile et istiklâkin! azaltmış, fakat bunu karşılamak için her Alman ailesi, tavşan beslemeğe ehemmiyet vermiştir. Sovyetler Birliği de beş sen Uk plânlarımı realize ederken bü- tün kasablık hayvanlarını dış pazarlara arzetmiş, memleketin et ihtiyacını namütenahi bir su- rette üretilen tavşanlarla temin yolunu tutmuştu, Bu memleket. lerde, domuz da ayni işi görmüş” tü. Biz, memleketimizin an'ane- lerini hesaba katarak, sadece tavşan üzerinde duruyoruz. Bizde, kasablık hayvan yerini tutmak için milletçe tavşan ye- tiştirmeğe ehemmiyet verirsek, bem et ihtiyacımızı temin etmiş olacağız, hem de kasablık hay» vanlarımızı kes'imekten kurtar- mak suretile peynirimizi, yağımı. İzı ucuzlatacağız!. | Hasan Âli | RADYO CUMA 2/1/1942 Ediz 1,30: Saat ayar, 7.32: Vücudumuzu çalıştıralım, 7.40: Ajats haberleri, 7.55/ 8.30: Senfonile parçalar (Pi), 1230: Saat ayarı, 12,13: Karışık program (Pk), 1245: Ajans haberleri, 13/1330: Saz serleri ve şarkılar, 15. Saat ayar, 18,03: Fani heyeti, 1840: Dans müziği (PL), Komaşma, 1915: Oyun (havaları, 19.30: Saat ayarı ve ajıns haberleri, (19.465: Klâsik Türk müziği, 20.15: Rad. yo yazlesi, 2043: Sehumann'ın piyane parçaları (PL), 211 Ula saat, 2115: “Temsil, 22: Radyo salon orkestrası, 92.30: Saat ayarı, ajans haberleri ve borsalar. TEŞEKKÜR Aliş reisimiz Haldun Galip Savcının ölümü Üzerine gerek Ankarada ernaze törenine işimi olmek, gerek bizzat ve, ya tahriren taziyede bulunmak suretile acımam paylaşmak lüfunu gösteren şir- ket arkadaşlarına, kıymelii müdürüne, sayın basınımıza, Prirol kampanyaları, m ve diğer müesseselere, uzak yalın ukraba, dost ve arkadaslara ayrı aynı te, sekküire derin etemimiz mâni olduğun. dan bu vasifenin ifasına mühlerem gü selenizin tavassutunu dilerim. Alie adına merhumun kardeşi Sadun Galip Savcı Takvim 3 inelteşrin 27 Cuma 1843 Zilkade 17 » Kasım 20 8. İm, Ge. İki, Ak. Yat, 1284 218 78 046 12,00 0137 Va, 6,17 8,01 18,01 15,29 1748 1920 Öğ. ve Edirne köy ve kasabalarında hayvanlarile barındıklarını ben - den eyü bilürsiz. İşte ol sebebden bunda gelüp Topçulara yerleş - miş idi, — Ya, dirliğiniz var mıdır? — Haneciğimiz ve bahce ve çend parça tarlamız vardır. — Ziraat va felâhetten dahi anlar misız? — Ademlerimiz ve çift öküz- lerimiz vardır padişahım. Burada ikinci Osman genç si- pahiye iyiden iyiye sokuldu: — Gel seni yanıma alayım. — Ahi valideciğimden ayrıla- "İmam padişahım. — Seni «miri alem» ederim, yermyic «iki yüz akçen alursın! — Bir bere valideciğime dani- şayımı, Padişah etimi hiamsa Reyin o. isuzuna kodu: — Danışap remesnı İlam gelir mizbe? CArhası ser) aldıktan lam a gi imamla Rİ 22