8 Kasım 1942 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

8 Kasım 1942 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İZMİR HIKAYE SP UZAR HATIRALA —12— Affan koltuğuna yaslandı, ve hikâyelerinin neresinden . başla- mak lâzımgeleceğini düşünüyor gibi biraz gözlerini kapıyarak sustuktan sonra: — Evimizde bir çok bağlar varmış ki bunlardan hâsıl olan bu bağın esas düğüm noktasını büyük babamın vücu.! du teşkil edermiş, o ortadan kal kınca bütün yumağın bağları gev şedi ve çözüldü. Her şeyden ev- vel meydana çıkan bir hak'kat oldu: Enişte Şevket Kemal Bey-| le Salime ablanın oturdukları! müstakil daire, meğer onların imiş. Nasıl, ne için, bunu anlıya- madık. Bu daire satılığa çıkıyor. S, lık dairesile ahurda yaptı. tan sonra cihaz hediyesi o. arak Salime ablaya verilmiş im'ş, bunlar da satılıyor; hattâ şimdiden meşhur zengin Filibe mühacirlerinden Şakir Efendi bu rasını satın almış, yıktırıp yerine büyük bir konak yaptıracakmıs. Enişte karısile ve çerkes kızı Mel kirle beraber yanlarına mutbek- tan Sünbül ile Genç Osmanı ala. rak Göztepe evine Sünbül ile Genç Osman ne va- vakittenberi sevişirlermiş, o onla- rın nikâhı kıyıldı. Zaten mutbak ta bir vak'a daha var ki onu da anlatacağım, | Affan sandalyesinde biraz doğ de bahçesile güzel bir ev, derecede geniş olmadığı icin bü. Hin aileyi barındırmaz. Aile iki- ye bölünerek bir kısmı buraya, bir kısmı da üzüm mevsiminde Boz yakaya göçer, Bu sene yalı İn tâmir vardı, onun için yaz mev *imini ne Göztepeye, ne de, bil mem neden, Boz yakaya taşın- Ruyarak geçirdik. Şimdi enişte ile abla buraya güç ettiler, Boz yakada kimindir, miyoruz. Onu da yakında anlayacağız. Selâmlıkla ahur da boşaldı. Ara- «İlarmı alarak ahurdan ayrılmış. alar, hayvanlar satıldı. Benim #elâmlıktaki odam harem tarafın 3 münasib bir yere nakledildi. U da baska bir hikâye, Zaten dı. Bahçedeki aralık kapı urul. du. Ah! Unutuyordum, bu aralık kapının akla gelmiyecek bir hiz- meti olmuş... : Gülümsedi ve bana dikkatle baktı. Keşfedeyim diye biraz bek İledi. Sonra ben susunca: — Pavliyi biliyorsun ya... Bu güzel Rum delikanlısı, nasıl ol muş, lâyıkile anlayamadık. Ha- beş kızı güzel Feraha abayı yak:|ten ben de kanundan bıkmıştım. mış, tabii kız da ona... MercilO gelmekte devam etseydi meği fırına vermişler. Aralık ka- pının anahtarını oya benden ya Zarifin cebinden aşırarak bulu, şurlaıış. Nihayet bunun netice si meydana çıkmış; kızın gebe kaldığı anlaşılmış. Hep büyük babamın vefatından sonra... Mec bur bacı kızı eyt işi lamış, büyük anneme de ai mis, m ö Kadife kalesi ete ğinde bir godyenin yanma götür: müş, Büyük anne ona yine mer- hamet ederek bütün eşyasını faz- an eni önermem in a m ili >. “e v ad am Me e 4ON POSTA Snefa 471 > yim, yazık değil .. '. . . , sirumiyrn.mek, 5 Mecburi iş mükellefiyetin Tabi kamyonl ni? cmciğmz v7 vr ie Mecburi iş mükellefiyetins tabi kamyonlar Biraz gönlünüz gözünüz açılsın!) İstanbul vilâyetindeni J2930, sese, 3965, derı, Gazı, Mask, Derdi. Bu, ikide birde tekerrür) 1 — Beltmi devre iş müteltefiyetine! 4960, fe, mio, ss, eden bir nakarattı. Nihayet bü-| ib! Diümum kamyonları dördüncü! #LI7, . al30, 4159, 4165, yük babamın vefatından sonra; | KAfüesi 9711/912 Pazartesi günü sevke. ğ 4126, 4185, Mis, selâmlıkla bir münasebet kalma-|sında ben ne yaptım, diye merak! — Çok kederlisiniz. Bu yaşta ai-| dürcektir. i Mazi, edip, ema edersin elbette. . ze bu kadar acı muzır olur. Mut.| ? — Sevke tâbi kamyonların iz A204, 4206, d282, &8ğ, Durdu, yine kaşlarını kaldır-|laka bugünlerde bir gece gidelim, | Pumaralırı aşağıda güsterilmişdr. Bu) 4284, azam. dan, düzü, dı, yine elini saçlarının o üzerin. Ben büyük Hanımefendiden izin| #myonlar © gün saat 1030 da Suflam.| 4340, 5. BAZ, ESR, SAT. den gezdirerek kim bilir ne ga-| alırım; diye asıldı. Ve hakika-| *imed meydanma geririlecektir. J3416, 3495, 3508, a30ğ, rib düşünce dalgalarını sildi, sü-|ten Zarif ağa vasıtasile izin ko.| 3 — Buçüne kadar yapılan birkaç! 3509, 353A, 3561, 3SEğ, pürdü, sonra devam etti: — Ben| pardı, bana da epeyce para ve-|'lân ve debliğsin rağmen gelirilmiyen| 3603, 7642, 3öü0, 3674, her şeyden evvel dersleri bırak-irildi. Zaten işin esası para mese. | kamyonların sahib veya şelörleri mili) 3706, #150, 3163, aiaR, tım. Cemal Bey büyük bubamın;lesiydi. Ben biliyordum ki herif | korunma mahkemesine verilmekle be .| 3780, 3SA2, 184, 3RAK, vefatım ve evin matemini baha- kitablardan, mecmualardan ka-|raber bensin karneleri islirdad edilecek) 3452, 3041, 3909, 1915, ne ederek derslere gelmedi, za-| zandığıle, bol aylığile kanaat| ve her hangi bir şeklide çakşmalarına| 199? 3991, 3996, 4018, &demiyerek eğlence masraflarını| mevda verilmiyecektir. 4023, 4085. 4067, 4099, ) ben|da bana yükletmek (o maksadile| 4 — Kamvoularn mütehiesistar ta,| 4092, 4104, dımı, şa, bir bahane bulacaktım. Bunun) hareket ediyordu. Nihayet bir | rafmdan munvenesi yapılacığından gös, | #137, 4154, 4155, 4166, üzerine kanun kılıfına Okondu,) gece beraber çıktık, Kordonda| terilen satte toplantı yerine getirilme. | 4168, 4183, 4186, saga, Bir yere asıldı, Hoca Salih Efen-| Alhamra'ya gittik. Burası meş-| leri Mmmdır. 4224, 4206, azan, -İgün bir vak'a oldu. diye ve benim gazel söyl eski divanları Mi ei ime gelince, bunlar #inden tavsayordu; nasıl anlatmalı?.., Tereddüd etti. Ben cesaret e- derek: — Herifin fena bakışla rından sıkılıyordun... Dedim, ve kend ir ke lasile verdikten sonra eline ol.|kan ve si bu bakışlar dukça mühim bir para da ver-| Yetişmiyormuş gibi bir gün cesa- mis; Pavli de arabasını hayvan. |ret ederek pek çirkin bir cesaret Ne kadar dilberle Arnavud Süleyman da orada; fakat nihayet onlar da a gelecekler, ve Arnavud yeman karısını alıp Manisa- bilmem kimin çiftiiğine gide- cekler. Nevber, şu asık suratlı kız, hatırına geliyor mu, insan isracak gibi dişlerini gösteren kız, o da evden gidiyor. Ona da bir kısmet çıkmış. Kemeraltı cad desinde bir kahve işleten Cemil isminde bir adam... Biraz yaşlı. ca diye kız ilk önee nazlanmış amma sonra, arkadaşları koca bulduktan sonra kendisi de artık gelin olmak emeline kapılarak razı olmuş. Büyük anne anbarın- dan birçok eşya ayırarak ona vermiş. Hepsinden fazla hediye- lerle sandıkları dolarak o da bu- günlerde kahvecinin evine gidi-| vor. Bütün bu değişiklikler ara- te bulunacak kadar ileri gidi nasıl oldu da kendimi süpimie: medim, yaradana sığınarak sura bir tokat attım. Yapmama. lıydı, başka türlü idare etmeliy. di amma ii bazan kendisini tutamıyor. emen da: Sarıklı fesini | giydi, cübbenini kavradı, bana: — Teessüf ede- rim, yanlış telâkki buyurdunuz .. Dedi, evet, «Buyurdumuzler ta) birile. Çıkıp gitti; fakat bu he- rifin casus şöhreti de var. Eğer bana bir iftira ederse diye o gün. denberi kendi kendimi (yiyiyo- rum... Gözlerini kapıyarak ve yüzün: den bir endişelik gölgesi geçerek sustu, Bu hikâyeler silsilesinin bir zeyli olarak hatırıma gelen bir suali zaptedemedim: —Ya çıkurel? O yahudi hoca?.. diye sordum. — O da başka bir hikâyel.. başladı. —Bir müddettenberi bana 15- yar ediyordu. İzin alalım da sizi bir gece Kordonda hur bir Caf& chantant imiş. Ben| 5 — İste Bân tebilğat mahiyefinde birinci defa olarak böyle bir ye. re gidiyordum. İsrar ederek bsna bira içirdi. Muttasıl sahnede bir- birini takib eden, garib vaziyet. lerle terennüm eden yahud daha | 8624, garib hareketlerle oynıyan san- atkârları alkışlayor ve bunları bana beğendirmeğe çalışıyordu, Bir aralık: — fayer'ye çıkalım, orada bunları İnn görürsü- süz; dedi. Ben hiç alışık olmadı- Zım biralarla biraz sersemlemiş, biraz da bir m azman bare ve karanlıkça emen tün fenalaştım. O anladı, beni bir köşeye götürdü, burada... Ne cirkin 4ey?... Diye Affan biraz daha durdu. — Nihayet içeriye girdik, © kadınlardan birine işaret ederek onunla beraber bir sedire yan yana oturdu. Ben de karşıların. da bir sandalyeye çöktüm. Ba- şım dönüyor, tavan döşeme, mut- tasıl inip çıkıyor, beni berabe- indirip çıkarıyordu. Bir bulut a- rasından onları görüyordum, Ka- dının ellerini ellerine almış, bir yandan onlari okşayor, bir yan- dan ona Fransızca manzumeler) nim yürüdüğümü görerek takib okuyordu. Yine önümüze bira| etmeğe mecbur oldu. Hesabı ver- seldi. O ve kadın içtiler, ben|dim. Mühün bir para... Kendi biramı onların Önüne sürdüm.) kendime bir daba bu dolaba gir- Herif onu da yuvarladı. Ne ka-| memeğe ahdederek bir araba dar zaman gecti, bilmiyorum. Ni| bulduk. Eve döndük, Ben içeri bayet daha ziyade sabredemiye.| girdim, araba da parasmı ceğimi anlayarak avağa kalk-| vermeği ihmal etmiyerek ona ve- tım, «Gidelim!» Dedim! O «Da.'da ettim. O da kim bilir nereye 3113, 79, 2 İhlikir 942/530 milli korunma mahkemesinde cereyan eğlence ver- ha çok erken...» Dedi. Fakat be-İzitti, belki yine oraya döndü. İstanbul Telefon Müdürlüğünden: 13/L1/942 Owma günü saai 15 de İstanbul Telefon Müdürlüğü o eksliime odasında 1286.46 bira keşif bedeli Şişli telefon sanlırai binası ta. rasa amiri açık ekslilmeye konulmuştur. Mukavele, eksilme, Bayındırlık iş. genel, hüsesi ve fenni sarlmmeleri, proje kaşif hülüsesile buna müfefer. evrak Levazım âniresinde görülebilir. Mevakkat teminat 96.46 tirader, az bir tınhhüdde 600 Mralık bu işe bemmer iş yaplaşma dair ida, olduğu vesikalara künde İstanbul rilâyefine müracaatin tali) günleri hariç 3 zün evvel alınmış ehilyel ve Mi yı, ons vesikalan ie gelmeleri, 1960) Karar Hülâsasıdır. Milli korunma kanuna muhalefetten Kumkapla Kadin caddesinde 44 numaralı bakkallk töcürsile meşgul Niko oğlu Koşo hakkında İslanbul ? vel eden muhaktmesi nedmesinde suçkon #iü sabit olduğundan milli korunma kanımanın 31/2, 50/3, 4 üncü maddeleri mucibince beş Ira para cezası Ölemesine ve yedi çün müsldetie de dükilinmen kapatılmasına ve hüküm kalileştiğinde ücreti suçluya ahi olmak Üzere karar hülüsaşınmn 5. Powa gütelesind- seşrediimesine 12.9.942 tarihindekarar veridi, (1198) Bugünden sonra ona bir mektub yazarak büyük babamın vefatın. dan sonra artık derslere devam etmek imkânı kalmadığını söyle. dim. Asıl sebebi anladı mt, anla. madı mı? Bilmem, fakat netice olarak Fransızca derslere de son verilmiş oldu. (Arkası var) H. Z. Usaklıgil

Bu sayıdan diğer sayfalar: