SON POSTA «Son Posta» nın edebi romanı: Erkeği kadı n NUSRET A ii 3/2 Su; «Son Posta» nın tarihi tefrikası: 78 Sadrazam yerinden sıçradı: — Hafız Ahmed Paşa m? Kırım Hanı «evet, ©» pe de başını ayıp tasdik edince acı bir İnkisara uğradı. Hafız Ahmed Paşa, hergün ve her saat yanına sokulup bin de-| reden beş bin bakraç su getire- rek kendisine dalkavukluk eden adem!.. «İnsan oğlu çiğ süt em- miştir, bir şeyine güven olmaz!» diyen atalar, meğer ne kadar haklı imişler! Demek Hafız Ahmed Paşa bir taraftan Mehmed Paştya soku - lurken öte taraftan ihtilâletlerle el ve söz birliği edip efendisinin çukurcağızını kazıyordu! Sadra- zam dişlerini gıcırdetir: geçecek ilk fırsatta o padişahı kandırıp Hafız Ahmed Paşanın kellesini de uçurtmayı» o düşün- dü, ardından Kırım Hanımın yü züne endişeli endişeli baktı: — Ya, Hafız Paşa anlarla vz laşup ittifak etmiş midir? Han, sağ elini kaldırarak mar| larmalttı zı vi gözlerini Sultanım, Haberi — Hüşâü.. bile yoktur. Mehmed Paşa »03 çıkarmadı,! karşılıklı bir iki dakika okadar derin derin düşündükten | sonra Mehmed Paşa usulca sordu: — Ne tedbir düşimürsiz? — Musammeın izale işi tacili edilmekten gâyri yoktur sultanım. — Bir meşverete dahi davet eyliyelim mü? — Tutalım davet buyurdunuz ve anlar dahi onlay» ile geldiler, dünkü neticesizlikten ilerüye va- nlak'lür mi? Yani, bunda nes neye kadir olunamaz! — Sarayi hümayuna davet e der idük. çare — İcabet eyleyüp gelirler mi| buyurıraz) Saraya gelürler ise maslahat kolaylaşur ve on bin neferle dahi varsalar bertaraf e- olsa, ya kendisi yalnızca yahud | — Olsun, han hazretleri ka. beş on arkadaşı ile saray orta|rındaşım, Hemen siz buyurun, kapısından içeriye alınacaktı. Ö-|kendülerini elbet görür ve ayak- tekiler kale gibi duvarlar dişın. (ları tozuna yüz ve göz süreriz! (da kalacaklar, içeride top atila) erir sarayından birlikte çık- yak Sükna Mehmed bül yüke İtaya küler bi asıl. A şacak mı, muvaffak O olamamak!köşkü karşısındaki büyük kapı- tehlikesini umursamıyacak muy-'dan sarayın Soğukçeşme kapın: dı? na doğru yürüdüler. Ardlarında İ Vezirazam Mehmed Paşa aya-sadece iki muhafız vardı. Kapı- ğa kalkıp Kırım Hahinım koluna daki nöbetçiler baş keserken içe- girdi: riye girdiler. — Buyurun, sarayı önay! Orta kapıya çikan iki tarafi na gidelim, hazır büzün Cuma-'ağaçlıklı dar yolda yüz adım i- dir. İlerlemiş ilerlememişlerdi ki, So. — Şevketlü efendimiz e simdi| ğukceşme kapısı önüne sohuk s0- Cuma namazı için hazırlanmış) luğa gözlüklü bir aram geldi. lardır. (Arkası ver) | İşçi alınacak İstanbul elektirik, tramvay ve tünel işlet- meleri umum müdürlüğünden: İdaremiz Şii (amiraned ve arabulülar için KMfyacimz olan ieeik'in mlidar ve ibüsaşları le hanları ehiiyellerine göre verilecek yevmiye hizala, rulia gösterilmez surutik aşağıya yazlaıştır. Bu işçlere | yermiyelerinden bişka ayrıca pahalilik Tarımı, bir iş elbisesi; Ekmek ile beraber öğle yemeği İ ve iş yeri e İkamrizâhı arasındı meceanen seyahzli temlu edilecektir. Askerin alâkisı onaya isteklilerin müfus hüviyet cüzdanı, hüsnühül kâ, üsd, 4 aded vetika foloğroflu ve şimdiye kadar çalaşmış oldukları vaüessese, lerden aimimiş iyi hizmet vesikalarile birlikle 1510843 Peişmbo günü saat 14 den 17 ye kadar idarenin Möotre İssn! zemin katındaki zat işleri ve sie mü, | ölrlüğüne müraena'ları lüzumu bödirdir, İsei mikderi , Sanöie kırk kuruşa kadar yevmiye verilecek Makine İamircisi » » Tamithane ve #rabalıkların bora ve kammaliras esisatlarıma oil “tamirat İşterini yapabilecek kabiiyette olma, hdr, Saalir 40 kuruşa ködar yevmiye verilcoşkei Saat'e on beş kuruş yevmiye verlir. eeki'ir. Saatte yeli karaş yevmiye Tesviyosi Tesisat us'am ..anBağe verile, “449 Kibrit birkaç defa ateş alma- dı. Bir genç kız daha evvel dav- ramp tutuşturdu sigarasımı.. Ce. miyetten öyle uzak kalmıştı İ Yadırgayor, böy!s yerlerde ken- disini yabancı buluyordu. Şimdi etraftan ilifatlar ya mağa başlamıştı. Galiba O bütün salondakiler konserlerinde hazır bulunmuşlardı, yahud, birbirle- rinden geri kalınamak için söy. lüyorlardı. evkalâdeydiniz!» uHele sönatınıza hayran olduk! gibi iltifatlara teşekkür etmek ten yorulmuştu, Konuşmaların meclislere bölündüğü bir sıra, İc-| lâl, yanına gelmişti, — Kuzum İelâl beni yalnız bı- İrakma! İ İelâl memnundu, gözlerinin i. çi gülüyordu. Vedadia tekrar karşılaşmaktan duyduğu sevince onu, dostlarına evinde (takdim etmekten mütevellid gurur da karışıyordu. Her sahada birbir- İerile yarış eden, birbirlerine te- fevvuk etmeğe çalısan — sosyete kadınları için, bu hiç te yabana atılmayacak bir hâdisedir. Nite-| kim, İclâlde, Vedadla ahbabhğı.! nı görenlerin gözünde O kıskan uk parıldadığını, yavaş yavaş| fısıltılar başladığını lr du. — Sıkılıyor musun Vedad! — Alışmadım da yadırgaşo.! İrum İclâi! — Sen w'çin böylesin? Hal. İbuki, senin bu dillere destan olan İsöhretinle, bir salondan diğerine, İ İlanmış, budaklanmış, şimdi çaydan çaya, balodan baloya git- men lâzım! Semahat sana cuk fenalık etti Vedad biliyorum! Titredi. İclâli, lan macerasını bilmemesine İm kân var mıydı? Fakat hâ mes'ul addedişi garib değil Bunu nereden biliyor. — Hâlâ da Semahats bağlı o. tuşun garibdir Vedad! Biliyor değil de, kızile aranda bir şeyler olduğu” zannediliyor. İrum. Semabats müthiş bir İve hıncım var, Götleri büyüyerek, koltuktan) sebeb odur. Man , | kaymıştız — Ne diyorsun kuzum, benim mi Semahatin hası ile aramda .İbir şeyler varmış!. lelâl gülümsüyordui — Ben hak'kati bildiğim için gülüp geçiyorum tabif.. Kızmı değil, annesini sevdiğin o malı mum, Fakat, sen bu kibar mu. bitlerin ne derece dedikoducu olduklarını bilmez misin! Deği kodu kibarlığın birinci vasfı, de- dikodu, toplantıların yegâne eğ. lencesidir. Maamafih, genç kı. zın bilmiyerek sebeb olduğu bu dedikodular, Semahatin vaziye- tini kurtarıyor. — Bir noktayı anlamadım İc. 1â1) Genç kızın bilmiyerek sebeb olduğu demekle, neyi kastedi yorsun ? — Kızm da sana karşı zâfı varmış. Bunu oturdukları apartı mandaki arkadaşlarından birine söylemiş. İnsan kendi seri sak layamazsa, başkasının saklaya. cağından nasıl smin olabilir, dal- sen ve genç kız bütün salonlarda de- dikodu mevzuusunuz. Vedad, bayretten taş kesil. mişti. Böyle bir vaziyet tahaddüs edeceği akla gelir miydi? İdâl gülerek dizine vurdu: — Görüyorsun neler biliyo. rum. Fakat ben işin içylizüne vâ- kıf olduğum için gülüp geçiyo. İyorum ki, kadin Bugün, sana rastlamadaa biraz evvel de gördüm. Taksim tram- vay durağına doğru adeta koşu. yordu. Belki bera' ayrılmıştınız. D Daha evvel de bir ahbabda rast (lanştım, Hakikaten güzel.. Ben- , den yaşlı olmasına rağmen daha © genç, daha dinç gözüküyor. Son. ra çok zekidir. Senı hâlâ avucun- da tutması da buna mükemmel bir misal. Vedad, inkâr etmek, O İclâle, aralarında hiçbir $67 olmadığım söylemek mecburiyetini duydu. Fakat, ne söylese, daha öesinin iihtizazından, karşısındaki kadı - İnn yalan söylediğini keşfedece. İğini anladı. Yalmız: İ — Garib, çok garib bu dediko dular! Diye mırıldandı. Ne ise, İclâl bu mevzuu sürük- lemekte ısrar etmemişti, — Bırakalım bunları, dedi. Çünkü ikimiz de üzülüyoruz. Sa. na belki garib gelir Vedad! Ben seni yıllar geçtiği halde unuta - madım. Evlendim, muhteşem bir hayat yaşıyorum. Kocam zengin, yakışıklı, mevki sahibi bir adam, buna rağmen içimde bir bosluk var. Her şeyi yarım ve tatsız bu- Tuyorum. (Arkası var) musun, onlara pek sık gidişin muhitte çok dedikodu uyandırı- vor. Bez garib ii imehale Kulekapı maliye şubesi tahsil şefliğinden: Subemlr kazanç vergisinden borçlu mühendis İsk Tarmapola ald Arap, cemi mihallesinin Voyvoda cadirsinle 89, No, h mahalde hüciz aitma alınan eşyalardın Poğel bera ve malzemesi Bergman mahremesi, yi) malsemesi bet ve kabiblar Antigron malzemesi, akümülütörler limba Gloplar reflekiör ve projeklörler, Şalier ve demarirler, volime're, amper Metre v: vellimeireleri, eklelk sat tesisatı hurda demir Oryon marka radyalar Radye İâmbalırı ve daha Bam malseme esya İYİ! Pazarizği günü sat ondan itibaren mez, kör mahalie aleni mürtpere suretile satılacaktır, Bu hususu dair dahı fazla İzahat almak İsteyenlerin Galatadı Tünel va, unda Söğüllü yokağında esk! Posta handa Kulekapı Maliye Tahsti Seriği, ne müracaat etmeleri, Telefen No: (49118) (ASA)