SAN'ATE DAİRE enab Şehâbüddin:: Yazan: Halid Ziya Uşaklıgil şekle zl bir hakikat karşısında, O zamana kadar, hai Mek jJaka lâzam im idi? Hele bunu eni 2. D” harp sülikelnda, yokaş Çi won sağ tarafta bir düledrin. üstünde küçük bir oda... Ne pen-İy cerelerinde perde, ne de mass, Sari koltuk kabilinden döşe.| bir şeyler me denebilecek ben de biraz şaşırdım; öyle ki bu ilk miliiikat her iki tarafın az çok şaşımnasile ve tutukluğile cere yan eği, O bana bir şeyler sor . madı, sorunsik elbette saygısızlık olundu; ben de sormadım arana tebe risalesi de dahil olarak, Ce meban şlir ve nazım san'ati için bir Ee kendi kendisini bir de.| neme devresi geçirmiştir denebi. | Mr. Onun asl san'atının göz &a - maştıran inkişaftı Edebiyatıcedide var;işiirlerine ne kadar müncerib oldu-'devresine sidir, belli üç döri eski iskemle ile yığın ğumdan, onun pek büyük muvaf.|) Gene o devrede 5 boşka bir ka. yığın satılmamış pembe kaplı r'.İakıyetle tatbik ettiği nazm u .biliyetle, bütün edebiyat mefton. saleler... İşte Cenabın kendisinel kurduğu edebiyat yuvası! mukabil o Parimten döner dönmez! İsalyetinin isülkamet veçhesin derek mükellef olmasa bile hasta kabul edebilecek kadar az çek twunlazam bir muayene daire sayda hiç şüphe yok ki az içinde birçok emsalı gibi şöhret ve, zamanda para kazanmış O . lurdu. Para, diyorum, zira Cenabi her zeki adamın yaptığı gibi pa ranın ehemmiyetini ve bayattal kaymetini pek iyi takdir ederdi! bunu sorradan İsbat etmemiş del. nı istediği ka dar edebyatla “ştigalden alakoy - maz ve asıl mesleğ'nin yorgunluk. asında yazı bir nevi dinler| ek eğlence yerine geçmiş O-| lurdu. Türk irfan hayatı onun ka. leminden edilecek jstifadeleri gene! temin etmiş bulunurdu. Bu bir ha.; ta idi elbette, ve hatanın neres'n.i den dönülse kâr olacağın: takdi bu zeki adam, teşekkür olu- nur ki, o noktada farla gecikmiye mek bir mrüddet sonra her İki san's) tmu birleştirmek çaresini buldu. Ben Mehmed Raufin onu bu kü. odada ayakta buldum, bizi gö. rünce kısa bir şaşırma dakikası ge. içirdi, Ben onu #asavvuruma ulmadım sarı saçlarile, yeşile ya kun gözlerile, pembe tenile, müte- ib vücudile pek güzel bir genç adamdı; fakat ben onu uzun boy. çevik hareketi:, likırdıcı, gü Weü ve göldürücü tahayyül et -| mistn zihnimde hâsl olan bu sulile kendi emellerımin aras'mda debiyatına bu ye san'atkâr için bü ikleri getiren bir sevip duy! larmı İncitmiyecek bir tartı li san ile bahsetmek fırsatlarını bul dum, O, bu sözleme karşı mütehassk olduğuma delâlet eden bir muka .| belede bulundu: . Sizde, eğer hepi si mevcud değilse (elile devarla İrm kenarında deste deste duran isale yığınlarını göstererek) size) bumlardan göndereyim; dedi. Ben teşekkür ederim, yalnız sizin manzumeleriniz omünderiç olan vüshalarını gönderseniz kkfidir; diye cevab verdim. Bu cevab da onun İzzeli neğsini 'daşıyacak mahiyete idi; mermu.| İniyetini gösteren bir tebessümde| ve güzel sarı saçlarını daigslan dıram bir baş eğmesile (teşekiür etti. Hakikaten birkaç gün sonra| Mehmed Rauf bana elinde bir de-| met pembe kaplı risale ile geldi. Bu ilk mülâkat pek kısa sürdü bundan sonra da onunla tekrar| buluşmak fırsatı zuhür etmedi, €â| İki Amed İhsanın Oo matbaasında Edebiyatı Cedideyi tesis edenler ve onların en ön sırasında Cenab İbir arada toplanmış olalar... Bu miad gecikmedi. Artık ce. nab yazılarını muhtelif yerlere de. İğıtmalk, şuraya buraya serpiştir -| mek usulünü lerkederek bütün ©-| debi faaliyetini yalnız bir mec .| munda, «Servetifinun. da topla 'mak çaresini bulmuş oluyordu. 1 larını mesteden bir füsun ile mey. Büma)mevcud benzeriiğe karşı Türk e .dana çıkmış oluyordu: Yaman bir| nâsir olarak.. Bu san'otının asl rücu eimek, tekrar bir tabib mfatile hayata atılmak fırsatını buluşuna tesadüf etti Bir aralık orduda varife aldı; birkaç viliyeğte silhiys müfettişi oldu, daha sonra devletin Arab un. suruna aid kısımlarında, ezcümle İHicaz ve Yemende vücuda getiri. len shhiye teşkilâtı için ağılan İmiümabakayı kazanarak bir uzun zaman oralarda dolaştı. Bu varife Jana arabcada olan vukufunu ge nişletmek ve derinleştirmek Del 3 kârn: bahşettikten başka, tinde Türk edebiyatına da m yolunda. bediasnı kazandırmıştır. Hemen bütün Arab diyarında, ve Mısırda toplanmış imtibaların bir nefis ma'kesi olan bu yazılar «Servetifünun» nüshalarını tezyin etmiş ve okuyanları veleh içinde bırakmıştı, Hükmetmekte bir yan. bşhik olmasa gerektir ki Cenabın bu yazılarındaki nesir kudreti nazmından ziyade tesir uyandır . muştır, Hatti halırlıyorum ki pek müs. tebzi olan ve fıtratının bu tema - yült tezahürlerinden sevdiklerine İde Fikrette C. tezahürüne | *l olan tabib san'atine tevcih e.iduğunmdan onun tevazu' duygu sebeb olan onun mesleğine de hisse ayırmakta lezzet bulan Recaizade, neşeli saatlerine te - sadüi ettikçe, gülümsiyerek tabiri mabsusile biraz da muzâblik ka. rıştırarak bir gün, ben de hazır iken Fikrete Cenabdan bahsetmiş: Onun sama nisbetle bir meziyeti Hiç şüphe yok ki nesir zemin'n- de Fikret ma'ruf olan derecenin! üstünde bir meziyete malik değiL! Geni ise birden umulmaz ve Recaizade bunu ne iç mâşti? Her doğruyu söylemek mut Bymde sevdiği Fikreir karşı ni için reva ga olmalıydı? Bejki, 'ensba karş: bir bis. kançik duygusu var mıdır, vok ise, oru uyandırmak mümkün müdür diye yapmış olacak. Fikret böyleğ yor, bir duyguya müsaade edecek fıt.! ratta değildi, kıskan; yansa bile onu uyuşturmağa, gömazsa saklamağı mu cak kadar insaf ve meharet sahibi, idi bu sözüne o gün Recaizadeni ne suretle mukabele ettiğini b. miyorum, bildiğim bir hakikat varsa hiç bir zaman bülün refa. katleri müddetinde ne Fikrette Cenaba, ne Cenabda Fikret» karş bir kıskançık ermaresini görme - dim; bunun cevsine, her birbirinin kudretini överler, d rurlardı, * Edebiyatı Cedidenin (o başiungç tarihi 1885 okluğuna ve Abdülha-! mid idaresinin vehini bu edebiya- tan devamında da bir tehlike göre- rek onun mevcudiye 1901 de, parmak u-sudığına göre ancak altı, sene süren hayatında yeni kalem sahibleri pek dolgun ve zengin bir verimle san'atte artık silinemiye- cek derindikte bir iz bırakmış o - luyorlardı. Bu tarihleri kaydederken o gür; den bugüne kadar geçen yılları, düşündüm; Kirk sene... Bu mann ne demek olduğuna gençle- rin hayali erişemez. «Mdebiyatı Cedides nin nefesi ağzına tıkanan istibdad yank kesilimce Conakın yazıları da ke. silmiş oldu, fakat bu, pek uzun! sürmedi. Meşrutiyetin ilânı üze rine kalemlere bir serbest hare -, ket imkânı gelince herkes gib hususile «Servetifünun. refikleri gibi Cenab da yazı âlemine atıldı! O zamanım muhtelif neşir vas (Devami 3/2 de) za DENİZCİLİK : Fransız donanmasının oynad ( “Son Posta,, nın deni Habden (çekildikten (O sonra! Fransa gerek odemekrasileri, ge ığı rol izci muharriri yazıyor ) zere kuvvetli bir taarruza kalkış. masindan övvel Fransa üzerinde © | yeniden hir tazyik yaptığım ve takib etmiştir Almanya Fra vere yaklaşı. naşıyor, fakat v n mukâvemeti kuv. vetlendikçe tekrar Mihve zaklaşıyordu. Bu hareketler sira- sunda Fransanın elindeki en kuv- vetli kozu nmas; idi Almanvanm bu ilkbaharda Rus.) ati netice a mak 0. “Son Posta, nın b iu bir Laval kabi nesinn kn. rulduğunu gördük. Bunun başlıca sebebi böyle bir vaziyette yani Alman kuvvetleri siklet merkez. leri ike şarta bulunurlarken AK »anyanın Pransadah emin olmak stemesidir. Çünkü Londradajd İngiliz . Amerikan konuşmaların. dan ve bilhassa Amerika gazetele. rinin makalelerinden sonra, ulmacası; 21-0 Baldan Aa ia 1— Bir nevi satış teşkilât, (10) (4), Büyük (3). 3 — Nola (8), » Kölnak 9 — Keder 18). 10 — Bir erkek adı (ki, Act, buruk 'bir madde (3). Yukarıdan aşağıya doğru: 1 — Yüzap çizmek (9). (0), Otunlağumuz yer | tünek cümle (3), 3 — Olmamn saddı (4), Yemek (8), Bir warummm (4), a 4 — Meşhur bir yayla (Asyada) (5), Erkek oskellerine konan bir kumaş (4), 5 — Yabancılar (8). 5 — Eyüb elvarnda bir ... 14, | Olar mu manasına getir (3). i 7 — öslikbei (8), Yalvarma — iha 0. 3 — Tersi bir gıda maddesi (2), Haf karanlık (3). 9 — Göstermek (8), Tavur (8), 19 — Bir kadın ismi (6), Yürürken İ ayağımandanı çıkan 68 (3), ia,