6 Sayfa / MM 1 BAŞ - DİŞ - GRİP - NEZLE - KIRIK Ve Bütün Ağrıları Derhal Keser, İsim v “Para,, piyesinden çıkan davada dünkü şayanı dikkat celse (Baştarafı 1 inci sayfada) müddelemumiliğe teslim edilmişlerdir. | Oro Puro'yu gördüğümü bala âmade, Celse açiliyor Nühayok &aa4 bam 10,30 da osise mü.) hş bir kalsbabk önümde açılmıştır, Mâ, him Reşid Nemer fk sözü Peyami Sa,| faya vermiş ve onu geçen celsede veri, en karara uygun olarak vaki İmlihsi iddiasını ihata dara etmiştir. İ Peyami Safanin müdafaasi İ Peyami Safa bu husustaki delillerini önahkemeve Bta elmeden evvel bir noktayı işareş edeceğimi söyliyerek, de, miştir ki Geçen eelsedeki bazı sözlerim ge,| rek rabıllarda, gerekse gazeielerie yan. | İş çlmış, Ben, çPara, piyesinin inti, hal olduğunu söylemedim, 4Ore Puro» e «Par «seri arasında İ6 benzerlik bulunduğunu ve bunları isbat edeceğimi söyledim. Amma, bu 16 benzerliğe isler Mid, iler besir, isber ilham, isler leva, &ter inbilni deyiniz, Fakat, bunla, rim her iki eserde de müşlerek bulun, maları asla temddf olamaz, Bu bense, yöğer bende müellifin piyesini yazma, dan evvel «Oro Puro. yu gördüğü ve duyduğu kansalini uyandırdı, Mahke, meye «Para. piyesini, «Oro Puro. man aslını ve Yaşar Çimen tarafından yapı, lan tercümesini takdim ediyorum. Ve benseyişleri birer birer, hatti cahasile beraber bata başlıyorum.» Peyami Safa bundan sonra benseyiş olarak tesbit ettiği eserleri hem «Ora Puro. dan, bem tercümesinden, hem de «Para. piyesinden teker teker akumava ve izah etmiye başlamıştır. Bu arada Nesih Farılm kendisini gazelelerde mü. dalan etenesi kâfi iken mahkemeye mü, racaat eltiğimi, bundan da gayesinin kendisinden 10 bin ra tazminat ko, parmak olduğunu söylemiştir. Peyami Sala bunu müteakıb tekrar benzeyişler| bahsine dönmüş ve sözlerine söyle de, vam eemiştir; «— Görülüyer ki, her iki eserde de böwasvişler aynidir, Bunlar, her isinde de söz, fikir, his olarak tamamile ayni| olarak orlaya çıkmaktadır. Fakat, eser, ler arasihda uçurum kadar ayrılıklar da vardır, Bu da, aleni bir talihalin fa, ii ölmamak için yapılmıştır. Zira aksi takdirde çüpeçündüz bir kuyumcu dük. kânmin soyulması çibi bir sirkai hâdi, sesi karşısında kalırdık.» Peyâmi Safa iki eser arasında benzer. Uk noktası gösterdiklen sonra, neticede eserin «Oro Puro» dan mülhem oldu, Eunu ve eğör bu piyesi evvelon Necib Pazı çörmemişse rejisör Ertuğrul Duh, sinden dinlediği kanaatinde olduğunu bitirmiştir. Hukuk ve nebatat kitabları Bu arada Necib Fazılın göpen celsede bir nebalai kitabı ile hukuk kabı arâ, sında bile bu mevi benzerliklerin bula, nablleceğine dair sörünü balırlalarık «— İşle kendisine bir vebataf kitabı Me hukuk kitabı getirdim. Eğer İki ki, tabda 29 benmeyiş bulabilirse, ben her cezaya razıyım.» Demiştir. Necib Fazil da, buna karşıt ni kitabları ben de gelirdim, bacet yok!e Cevabını vermiştir. Ve İy DE Necib Fazıl ne diyor? Peyami Satadan sonra söz »lan Necib Fazıl mukabili müdafaasına şöyle başla, maşlır; «— Hasman akli selim sahibi, bir â, damı çıldırtacak mahiyetteki | sözlerini | simdiye kadar büyük bir #abammsülle dinledim, Çünkü, bat merruunda gÜs. berilen bu deliller kadar her selim akil) sahılbini çileden çıkartabilecek bir lâdia| bugüne kadar görülmemiştir. e Geçen| celsede müddelumumilik hakaretin or. tada açık ve zahir olduğuma ve isbat) zarureti balanmadığını beyan edi. Biz ie, isbata davet İakkı yalnrr tarafımı, sa ald Olduğunu ve şayed isbat vaki ©! lursa davanın sukul edeceğini bile bile| hasım tarafı buna davet silik. Bu eri. se ise, muhleşem bir rle'ni levhası karşısındayız. Zira, evvelce şahsım hak. / 1 kmda «Para. piresini yazmadan evvel yim!» diyen bu adam, şimdi bu hakkı kendisine veren bizlere karşı ortada as, is bir inlihal mevcud olmadığımı, orla, da bemrertikler bulunduğunu söylüyor. Nedb Fasıl Kısakürek gösterilen de, illerin aksine olarak onların değil, ken. dlsinin davasını isbat oder o mahiyetle olduğunu işaret ettikten ve basmına bunların oevağlarını verdikten © sonra, sözlerine devamla: «— Hem edebiyat, hem #hlâk, hem hakaret, hem de iftira suçlusu kendisi, dir. Âmme vicdanma gelince, ben bu viodandan hakkımı bel bol tahsil elmiş vaziyelteyim. Eserimi tiyatroda 30 bin kişi seyrek4 ve bam gecelerde veyire müfleriler hakkında şKahrolsunlar! » di, ye bağırdılar.» Demiş ve yüksek Lahsli gençliğinin Bilhassa bu ulakadı müşlerek oldutumu belirtmiştir. Hâklme müracaat sebebi, nin de, kendi şahsi haklarımı asan bir mivyasta iç'imai bir mahiyet erreden bu davada hakikatin mahkeme | Hire) ile de tesbiti ve dek bir kişinin vicda, nında bile bir «acaba?» sualine Şer ver. memek isleği olduğumu ilâve etmiştir. Mü'enkiben Peyami Safanın göster, diği benserişler üstünde durmuş, bun, lara teker teker etvab vererek, bunların ber kilabda ve her höisede imüylerek letrrünttan da, küçük teterrüni benrar, Hüleri olduğunu anlatmış ve demiştir kiz «— Pilden bir kul ve çekirgeden bir ayak koparıp, bunlar birbirinin aynidir diye orlaya atmaklan furkuz bir iddia karşısındayız, muhterem hâkim!» Bu arada Necib Fazıl Oro Puro mü, lercimi Yaşar Çimene de temas ederek, onun tarafından bühie mevzuu tercü.| mesi münasebetle Muhsin Erluğrula! yazılmış bir mektubdan şu cümleyi ©, kumuştur: «Bü ösetla muvafik olup ol. madığinı bü memlekette sizden başka tayin edecek hiç kimse olmadığını da Allahı bildiğim yiyi billyorum.» Necib Pasıl Kısakürek mukabil mü, dafzasının sonunda u— Bana İntihal Mdiasında bulunan bu yalın kendi tabirle güpegündüz bir kuyumcu dükkân basar ribi, ekseri eserlerinin mas başka yerlerden intihal olduğunu isbat edebilirim. Demiş ve vesikaların çantasında v.) Tunduğunu da Dâve eimisiir. Durüşma, «Oro Puro» nun meterlik! vasıtasle yapılacak yeni bir tereümesi,| nin Peyami Safa tarafından mahkeme. SON POSTA LIK Hastalar ve ilâçlar arasında konser (Baştarafı 1 inci sayfada) ter va haslabakıcılar, af sesler işid, yorum. Hastaların iç çekişleri, oGenzi İ hafif yakan bir koku var, eler, tentür, diyot ve Uysun mürekkeb bir hasla, he kokusu, Cerrahpaşa hastanesinin o anfisinde, san'atedır Müseyyen Senarın konserin, derin. Geniş salon, aşağıdan yukarı, kademe kademe, yalaklarından nlkabilecek va, siyekie olan baskalarla dolu. Bir o ka, dar da dokler namzedi, İdaroci, hasla, bakıcı, ders kürsüsünüm üstünde, tee, röbe küpleri, balenlar, ispirle limbaları, pensler, kimyevi maddeler dalu şişelerin yerini sazlar almış, Buçün burada ilir| değil, san'at konuşacak, Hem de İlmin rayesine yardım için, Pir #ikle kimyazerliği yapmak, Mi talara neşeli bir saman reçirimek hayattan cereyan alamıyanların karanlık rahlarına biraz isk serpmek gibi hir ambalajı var ya bu bence kâfi, Sandan evvel söz başladı. Meter ke, mani Necati Tokyür, güzide hir san'a kâr olduğu kadar, iyi bir hadibmiş te Hastaları, Müseyyen Sonar adına se, lamladıktan, konserin niçin verildiğini izah etiklen ve programı da sıraladık. tan sonra, sörü saza bıraklı, Müzeyyen Senar or'ada, İki tarafında, Salâhattin Pınar, Necati Tokyay, darbakacı Hısım Tahsin, udi Kadri, İk şarkı; Ay öperken suların göğsünü. Mümeyyen Benarın sesi, snfinin kub, besinde akisler yapıyor, şiirli jestlerin, den, manalı mimiklerinden rözümü ayi, Pp salona bakiyorum. Genç, ihtiyar, kadın, «kek bülün hastalar onu derin bir vecd içinde dinliyorlar, Arkama İsa, | bet eden kasma veremilleri getirmişler Bu haslalığın yarattığı Korkunç hassa, siyel ve romanlim malüm. Hepsi, göz, jeri dalgm, yüzleri mahzan, boyunları bükük dinliyorlar, Bu ses, bu nağmeler onlarda hağten gelmiş bir xada tesirini yapıyar, «laylâ bir özge candir» şarkısını, «Ye, meni islenli “bir hölk şarkısı takiik edi, yor. Mimeyyen Senar: Yeminimin uçları, Çıkamam yokuşları, diye söylerken, yânmdaki hasta kadın: — Bana sormalı diyer, yemenimin uçlarını bağladım, kıpırdayacak halim yokken lâ öbür binadan geldim, Dördilncü şarkı pek oymak bir sey, İsmi, «Hoş gelin övimire... Nakarat, larda, Müseyyen Senar, ellerini çarpıyor, bir ihtiyar asili İlân Ne. 158. ma kanununa göre takibat yapılacağı 1 — İstihmmi mnlakalarından e gelem yemeklik meyiinyağlar Azami “ 1.5 asitli ekstra ekstra 25 asili ckstra 3.5 birinet mevi yemeklik 45 İkinci » » 5 5. Bıra malı 3 — Rafine yağları: Tali Tenekesiz 3 — Varli ile gelen sabunluk ve pelna yağları; Sabunluk yağ. Prina yağı, — Sabunlar: Birinci nevi kokulu çamaşır sabunu çuvala) ” “ * * .. Hergün İ (Baştarafı Z nci sayfada) İçim zorkukları gözlerimizin önünde, Şikâyet ediyoruz, röylüyor ve yazı. yoruz. Haklı miyiz, haksiz mi? Ticaret Vekili çok açık ve doğ tu konuşuyor, haklı olduğumuz ta.! zaf da Var, haksiz olduğumuz taraf da, Bütün bunları uzunuzadiya ve en İyisi rakam söyliyerek, mlsal İgöstererek ankıtiyor, sirasini | fazla alikoymasının sebebi de bu. | Bir noktayı bilmek lâzım: Aramra bir yanlışlık olabilir, fakat mutlaka görülecek, görülün -| e de düzeltilecektir. Urutulmama . İ! ki, bir ziraat memleketi olmak» liğimiza rağmen istihsalimizi İstih. İlâkimizin hissedilir derecede üstüne ıkarmak saadetine henüz ermiş de. öiliz. Sıkıntnın sebebı budur. Bu, olunca da dendin devası mutlaka buhunacaktir. Bulunacaktır, diyo - rum, kelimede yanlışlık var, bulun. muştur, tatbik yolundadır. Fakat| s:kıntı, yahud pahalılık bugünkü noktada kâka bile bunu çoğu samalı hi? | Hatirimâ “İstanbulda © iken her sabah iki yumurta yediği halde| memleketine dötdükten sonra ora- yi çok “ucuz bulan | fakat ayda bir yumurtaya! kalan “bir Avrüpalınin| banâ yazmış olduğu şikâyet mektu. bu geliyor Hasbihal biiti, Başvekil söz isti. İyen olup olmadığını, soruyor. tama. men serbesiz, söyliyebiliriz, söy - İlüyoruz, ve cevabi da aliyo -| İruz, ve rakamın her hakikatten be. öz ye ibranı işin muhakeme başka bir gü.| hastaları da kendisini taklide davet 6.(j5 olduğunu görüyoruz me bırakılmıştır. RMOJEN YANIK, ÇATLAK, EKZEMA CİLD YARALARINA fevkalâde iy! gelir. Derinin tazelenmesine ve İİ yenilenmesine hizmet eder. £ BULUNUR. Işçi ARANIYOR Demir işlerinden anlar usta İçi. ye Ihtiyaç vardır, Sirkeci Salkım, söğüd Halli Serer Karyola fabri, kasına müracaat, 3 FRENGİ ve e Belsoğukluğu na İatalmamak işin EN İYİ İLA: Protejindir. Gi CO — | ZAYİ — Seyrüseterden aldığım (1404) mamaralı tek beygiri yük arabamın plâkasını zayi oltim, yenisini alacağım. dan oskisi hükümsüzdür. Avram Çelikel | | iyer. Şimdi salonda bir sakırtıdır gidi. | yer, Baslonlu baslalar, sopalarını birer İarata bıraktılar, cam ve gönlülden eli, rini vuruyorlar. Hastanenin değerli sertabibi Esad, ba. na yaşlı ve solgun yünlü bir hastayı gösteriyor: «— Şuna bakınız, birar kıpırdan de, #en feryadı basar. Nerede ise kalkıp oynayacak!» Musiki bu, Fotlan kadın gibi. Rahun kıyısını, bucağı bulur, girer içeriye Hele böyle, diş bayalın, sokağın, koku, sunu hastaneye kadir çelirirse $ dakikalk bir istirahatlen sonra, sa, ina girdiğimiz zaman (siyah lahlada şunları okuyoruz: Dileğimiz: «Derdimi ummana verdim: «Bahar bitti güz biti «Bağrıma taş basaydım.» Hastalar bu şarkıları istiyorlardı. Serlabib: — Ben derdsiz şeyler tica etmişlim. Siz gene derdilleri istiyorsunuz. Allâh hepinize şifalar versin, maşallah hiçbir derdinie yok! Diyar, Hakkı var, hepsi de hüzünlü geyler, «Derdimi ummana verdim: (şarkısı söylenirken, atkamdan BATİ hıçkırık. lar geliyor. Hasıl olan hüzünlü hava, iç. U san'atkâcı da sarmış olacak ki, #BA, Evet, yazimin başında bahsetti. İğim meslektaşın hakkı var, Bizi İs tanbula getiren okatara bindiğim vakit daha iyiyi İstemek ezminde olmakla beraber daha iyiyi neden derhal bulamadığımızın sebebleri - ni de biliyordum. Glssm Tlşaklıgil bii güz bitti. yi bitir bitrmer. mej'eli bir şarkıya ot, çek şükür, «Bağrıma taş basaydım!, atlıyor. Bu şarkı «Yolculuk vari» dır. Fakat, hasta, lar, bunun ayrılık şarkısı olduğunu der, hal anladılar. Salona bu güzel konsere doymamanın İfadesi çöktü. Fokal me çare? Bu konser mademki bir Müçlır, repetedeki miktar kadar verilmeli l İ Alkıştar, teşekkürler arasında salen, dan çıkıyoruz. Başdaterun, yevkle döşenmiş hususi İ dairesinden kulaklarımızdan sowra du. | İ daklarımız da. tatlılanarak ayrılırken | İ düşünüyorum: | 5 Böyle huzur İçinde bir o musiki! dlnliyebilmek için mutlaka basta mi Ol. | malı? İ Korkarım ki, bu müstesna fırsatları kaçırmamak için ben, san'atkârın peşi, sa hastane hastane dolaşmaktan #8. Fiba hastalanacığım. Nusret Safa Coşkun hi ilân olunur, 101, *'. '... LL 85, KURUKAHVECİ MEHMED EFENDİ mahdumları TİCARETHANESİ Yİ İİ teneke İstöhsal mıntakalarındaki “© 5 toptancı kârı ilâveşile fiat (Kilo tibarile) İstanbul toptan pataş fiat (kilo 1d.) 120.50 116, 113, 108. 50 (/ 4 MM / / Markaya Dikkat GRİPİN Yerine Başka Bir Marka Verirlersa Şiddetle Reddediniz. İstanbul fiat mürakabe komisyonundan: 'Tiçaret, Vekâleğinin 15/4/1942 tarih ve 34037/3â3 sayıl emirleri mençibince mübtelif çip veylinyağlarile birinei ne vi kokulu çamaşır sabununun İstanbul dahilindeki toplan ve perakende üzami salış fiaları İstanbul Fia; Müra, kabi Komisyonunca aşağıdaki gekllde tesbit edimişir, Bu fialardan faraya satış yapanlar hakkında Mili Karun, satış fiatı (litre Mibarile) 120.50 116, 112, 108. 103.50 119, 36 ikilem) (> ( Muhterem Müşterilerinin Beklemeden Kahve Alabile ceklerini Saygılarile Bildi İstanbul Merkezi — Tahmis Beyoğlu Şubesi — Galatasaray öksürenlere KATRAN HAKKI EKREM TÜRKİYE İŞ BANKASI Küçük tasarruf hesapları 1942 İKRAMİYE PLANI KEŞİDELER: 3 Şuba), 4 May, 3 Ağustoa,, 3 İkinsileşrin 1 adet 2000 Liralık w 2000.—LAra || tarihlerinde yapılır. 1942 ikramiyeleri » » , > 100 s0