İngilterenin endişeleri Ekrem Uşakliğil B ir İngiliz gazetesi İngilte- renin vaziyetini anlatır. ken diyör ki: — Şimdiki halde Sovyetlerle birlikte bir sandılın içindeyiz. Kolumu: bütün kuvvetile-sahir Ye doğ rek çekiyoruz, İngiliz gazetesinin (bahsettiği sahil henüz çok uzaklardadır. Sandal gm dalgaların üzerinden aşmak mecburiyetinde kalacaktır. Bu da. kikada sandalcı bütün kollarına vermiş, gözlerini sahile dikmiştir, fakat dımağı da çalış makta, bir defa sahile vardıktan sonra göreceği manzarayı tahı uğraşmaktadır. Sandaleının Oo muhskemesinde vardığı neticenin ne olebleceğini bilmiyoruz. Bizim düşündüğümüz şudur: İngiltere herhangi bir istilâ te- şebbüsünden belki ebediyen kur. tulmuştur, bit zamanlar pek yakın yördüğü bu tehlike şimdi uzak - Jaşmıştır, zamanla daha ziyade u- zaklaşacaktır. Almanyanın galib gelmesi, yahud mağlüb olmâsı bu vaziyeti değiştiremez, galib. gelen bir Almanyanın çok iyi hazırlan. mış olduğa görülen dünyenn en kuvvetli ordularından e başlıcasını yenmek için sarfedec ü gayretlerle (o yıprandıktan İngiliz ordusu gibi iki yıldanberi mütemadiyen hazırlanarak bü yen bir orduy şartlar içinde d istilâ harbine £ edilemiyeceği yibi 7 manyanın bel ri aşarak tah dahi geçiremiy Bu bakımdan İn mamen müsterih lerini £ Alman; duğu gib Avrupanın içtimai mar şecektir. Yalnız Japonyadan b ara. .İkasında ilerliyordu ti halinde Moskovada vurulacak- tır, İşte bu düşünce silsilesini tak tderektir ki, İngilterenin bir man istilâsı tehlikesini (atlatmış olmasına rağmen istikbale m £ endişelerden ( ismamen kurtula, mamış olac: Bı esine varıyo- ruz. İngiltere hesabına olduğu gibi bütün dünya hesabma da siyasi ufuk bu dakikada kara bulutlarla doludur. Bir haftadanbe:i Alman ve Rus orduları arasnda cereyan etmek. te olan beşer tarihinin en büyük rweydan muharebesi neticesinde | ufku kapatan siyah bulutların ar-| kasından bir menfez açılarak dü yarin en bü cak damganin ne olabil dereceye dünya mücadelesi! sonudur. İkinet kısım, en müh kısım ondan sonra gelecek, İn terenin istilâ #htimalini ttk. dan sonra geriye kalan endişeleri. ni izale etmeye veya artırmaya doğru gidecek olan yol bunu mü. ieaki» görünecektir. Temenni e- delim ki, bu yolu yakın bir su güneşi, âdil, mütevazin, hakkı gö. zeten bir sulh güneşi aydınlatsın. Ekrem, Hank. TAKVİM varmak için çok az-| kuvvetini) , |Bazan karlara korku: »İlerin kaçtı söz, geçikilerek verili ihtiyar insanım eseridir. Cenyizin bu birden avlıyabilir Günlerce kar yağmıştı, o Yalçın orta Asya dağları beyaz ve kalın bir önü altında dev ölülerinden yi- ınlar halinde uyuyorlardı. Timoçi- nin ordusu bu yollarda ilerliyordu. batan O arabaların, saplanip kalan atların kurtulması sesleri duyul ıçlarda biriken larin na çalışan asker yor; bu sesler y kocaman kar > heye. oynatinca uyor, bü he- wı birdenbire ke- lamış gibi ortalığı Bazan dallari #a elânların uğı ve kardan örü arasında. dağ keçileri ceylân ve giyikl görülüyordu sürülerinin, On beş yi bir çocuk; başın. da sivri bir kalpak, sırtında koyun kürkü, bacaklarifida kil şalvar ve ayaklarında çizmeler olduğu halde, ordunun nakline memur beyin or- Beline bir kılıç ve bir bıçak asmiş, yayım eline al- miştı; ormuzundaki sadakta birçok okların kuyrukları görünüyordu - Kisa, koyu renk ve çevik atınm üs tünde bir büyük adam gibi gururla, heybetle ilerliyordu. Timoçin onu vaktile yaptığı bir hatb esnasında bulmuş - tu, O zaman henüz beşikte ve em - zikte bir çocuktu; anası, babasi ve akrabası onu birskip kaçmişlardı Timoçin bu terkedilmiş yavruyu Tatarl la vermek ve yetiştirmek lâzımdı. Ço- cukları olan bir silenin ona kâfi de. Börteyi hatirladi; onun henüz ço. cuğu olmamıştı ve bir çocuğunun olmasını çok istiyordu. Ona verdi. İşte şimdi on beş yaşina gelmişti; avlarda ve harblerde pişmiş olan irlerden (farksiz; onlar »sffakiyetle ordunun teketlerine istirak cesaretini kendi- nde buluyordu. Ordu karlar üs tünde bata çikâ giderken sağdan » İsoldan ceylân ve geyik sürüleri gö- ib: etmek için aç duyuyordu. ründükçe onları derin bir hirs ve Nihayet sabredem ve beye: — Şuraya geyikler kaçtı; izin ver de avliyayim! Dedi. Bey de ona güvendiği ve onun bu cesaretinden hoşlandığı i- İçin arzusunu kırmadı: — Haydi gitl Kismetin gür olal, Akşam oldu ve ordu mola verdi; ava giden çocuk dönmemişti; Timo- çin onu göremeyince merak etti: — Kotoku nerede? Diye sordu; hâdiseyi başkaları bilmiyordu. Ona izin veren bey gi. yik avina g yledi. Timoçin bu cevabi karşıladı ve kızdı — Geyik avina giti? O kadar. cik çocuk böyis karlı bir havada geyik avına gönderilir mi? izin aldı mi? — Aldı. hayrı den — Niç altında ölüp kalacak! oku ile ona bir defa vurdu. Herkes gerçekten merak etmiye başlanmıştı: fakat biraz sonra alaca karanlıkta bir atlının kızlı bızli lara yaklaştığını gördüler, Göğleri en keskin olanlar bağırdilar: — Kotoku geliyor s On beş yaşında bir çocuk 27 gey * söylemesine şefkatle süzdü. Onu almak, birisne| verdin? Zavallı, karlar O kadar cani sıkıldı ki arabanın | on- 20 İnci asir sürat asrıdır, bu asrin icabina uygun olmiyan uzun ş karar, yavaş hareket 19 uncu asırdan kalma £ Motör ve tayyare asrinda atalar devrinden kalma kaidelere ba. ilmez. v0 saman saman snap anh maMaMmANe e eN Tarihten sayfalar: Iduğu çocuk mi idi? Bu sa herkes gülüyordu Herkez o tarafa baktı rü güldü ve: — Gördünüz mü, hiç bir şey ol madıl Der gibi Timoçine baktı: Timoçin çocuğa sordu: | — Ne yaptın? Hiç geyik vura - İ bildin mi? | — Otuz geyik rdi; kovsladım ve yirmi yedisini Üçü kurtuldu! ilerden bir kismi dudak » bir kısmı da göl siyerek birbirlerine baktılar; Çocu. ı sözlerine inanmadıklarını anla- ; beyin yü. a: |tiyorlurdi. Hele Timoçin hepsinden çok çocuğun yalan verm hayret etmişti; ihtimal İ beraber meseler Yiğitlerden birk likte kar n tahkikini i Kotoku ile ; karlar üstünde ri kanlerile boyamış olan yir. İmi yedi giyik saydılar; bacaklarına birer ip bağladıla, rükliye sü - rükliye orduya getirdiler. bir ziya- fet çektiler. Timoçin'e günden sonra Kotoku ya bir büyük adam m mıya, ona iyi işler niye, İattâ kendi yanında; harbe sokmuya baş-| ladı; oğulları kadar seviyordu. l Aradan sençler geçti o Tünoçin, engiz oldu; Asyada büyük bir im. paratorluk kurdu; Harzem hüküm- darı sultan Mahmudla çarpıştı; or- ta Asyayı di tetti, Sultan Meh- medin oğlu Celâlettin harbe devam eti ii İ 1221 senesinde Celâlettin Gazne şehrine girdi, her tarafta Türk ve İslâm askerleri onun bayrağinın al. tina koşuyorlardı. Emir Melik Kank- lılarla, Melik Buğrak Türkmenlerle gelmişlerdi. Kâbil valisi de askerle- rile birlikte katılınca - Celâlettinin ordusu altmış yetmiş bin süvari ol. raga, Celâlettin baharda Fervan ova. sina indi; Taykânı muhasara eden Mogol ordusunu bastı; kaçırdı; Fervan ovasina döndü Kotoku bu sırada yakin dağlard. Celâletinin neler yaptığını tarassud ediyordu. Kumandasında otuz bin süvari vardı. Taykândaki Mogol as- lerinin intikamim İSTER iNAN, Bir sile sofrastnda o misafiriz. | Ön'imüze bir dilin ekmek koy- ! dular. .İ Bu ekmek bir pandispanya gi. bi kabarık, rengi de onunki ka - dar sarı, lezzeti ise güzel mi, g Ev sahibi anlattı: — Bizim semtin firin yeni ha. tayı yapmakta bütün meslek - daşlarından daha beceriksiz. Ge- çen gün canlı i, Evden tatlilik veya miş üç beş kilo un vardı. Bir tec- rübe edelim, dedik. Önümüze bu netice çıktı. o Renginden misirla | karışık olduğu — anlaşilbyordu. | *İzünden: herhangi *| deceklerdi. “İdamı Taleyra: İSTER iINANMA ! iST iSTER INANMA | e 20 inci asır sürat devri 2 Dinlenmek istiyorsan kisa söyle, kararını düşünerek, fakat zama- nında ver, verdiğin kararı da çabuk tatbik et, unutma ki senden ev. vel söyliyen, daha kısa söyliyen, buk tatbik eden bulunabilir. L daha çabuk karar verip daha ça- Meraklı şeyler | | Almanya ve İtalyada sazdan mükemmel kumaşlar yapılıyor Okka ile satılan kâğıdlar arasındaki paha biçilmez tarihi vesikalar Tarihi aydınlatan, eski zamanin âdet ve hâdiseler kaydeden mü - him vesik pek çoğu garib ga- rib tesad yardımile meydana naleiliği yü-| köşeye | İer ir. İnsanların il tozh stilan bu pahasiz varak bundan birkaç sene evvel bizde de. eski evrak zannile bir kırpıntıciya satılan dev- İcte aid bir çok evrak, algeristarı sevkedilmektelerken kismen yar yoldan geri çevrilmemiş olsslardı hakkak ki bizim de teli rlar k çin fisi r Fransiz devlet a - In imparatoriçe Jo. zefin'e yazmış olduğu mektublar da gene büyle bir tesadüf neticesinde ele geçmiştir. Bu mektublar, her nasilsa, Napolyon zamanından kal- ma evrakla berâber kırpıntıcılara verilmiş. Onlardan biri de bir kasa. ba birkaç kilo kâğid satmış. Kasab okuma, yazma bilen adammış, Kâ. ğrdlarin garibce olan yazıları dik - başlamiş! aldığı bu evrakı, merakli bir müş. teriye on bin franga satmış, İngilterede Oöik muharrir beşer hukukunu ihtiva eden ve Büyük Şart denilen esas İngiliz kanununun ele geçmesi de gene böyle bir te- sadüfün mahsulüğür. Bu vesikayı da densiz bir evrak muhafız, € -), kıymetsiz sandığı hemmiyetsiz ve ” beraber sağa 80.) birçok kâğıdlarla la okkalık ğ Londrah bir terzi de patron kesmek için bunlardan büyük boyda birkaç) tanesini kendisi için ayirtmış. O yada maruf İngiliz devist adam; Robert Cotton yeni bir cibise dik- d olarak satmış Merak ettim, bir dostuma basit şekilde bir tahlilini yaptirdim, anlaşıldı ki, misiri epeyce» gelib olarak karışık bir undur. Fakat ne olursa olsun, görüyorsunuz ya lezzeti mükemmeldir, hele pit » kinliğihe diyecek yoktar.» |||. Bu nokta üzerinde ev sahibi ile tamamen mutabık kaldık. Memleketimizde misir stokv ne kadardır. Kullanılsa fisti v€ olur? Bilmiyoruz, fakat buğday! yüzde elliden de aşağıya indire - rek büyük kısmı mısırla yapıla - cak bir ekmeğin çok Jezzeili ola- cağina inaniyoruz, © okuyucu seni İ memleketlerde v darikindeki jenküüsizlikş bu mem -| , Lübnanda bü İbir dağ ik 6rmek için bu terziye uğrümiş. Ter- zinin patron kesmek üzere bulun. Ehemmiyet görünerek £ terziden bunu almıft Ve sonra, İl zinesine binlercş liraya satır Yeni sun'i bir saz kumaşı Pam may k ve yün g $ yapı arayan maddelerin de bazi harb yüzünden 1 irketleri saltemadiyen mlmancı e #nç kelimesile | ifade edilen sup maddeler aram ve kullamıı sevkediyor, son zamanda yapılan klarda yetişen v yafından ve bazi sazlardan pek mükermmel © kumsş yapılmaya başlanmıştır. Ayni si . caklığı veren, buna mukabil son derece ucuz olan bu uydurma saz kumaşının temin — eylediği mühim bir kazanç, ziraate yaramiyan sulu ve balçıklı arazinin bu sayede işe yarar bir bale getirilmesidir. Şimdi gerek, Almanyada Ken nehri boylarında, gerek Hala ve Roman; bu sazlardan hektar - ektedir. Y larca ekili a. r gevi kamış el Suriyede ileri hareketi yavaşladı — Re Londra, | (A.A) ester a. İansinın Suriyedeki müttefik kuy vetleri nezdinde #8“ hususi muhabiri bildiriyo”* Lübnanda iülün gön rr Cezzine ile Hasbaya 2> çi iştir. Mu- e gövüsen Vichy kuvvet ü Yemiyor takviye imiş or n-| il lapa düzlemi lakin! Müdafilere $9k müsid olan arazi gartleri VE mana alyözlerin kayalar ve gesi etelik 1 yuvalanmış bu. ın uwvetlerin hareketini biye atmis, © Fransız * Bazirinm beyanatı Miye (A.A) — Havas - Ofi “ Harbiye nazırı General Hunt ziger, bu sabahı Fransız ve yab £ Suriye vaziyet hatta bulunmuş ve rasında top, | yosu şimdi «Merha ok, artık bu işi bitirmelir di Mukavemet hakkında yosı iz maz, ER INAN, General © Huntz'ger, sözlerin şöyle bitirmiştir; Mukavemet ed» için her şey hareket? Bunun İ kazazedelerden Marko bundan da'a güzel bir medih ol -| Refah vapuru | hâdisesi Partid görüşüldü (Baştarafı 1 inci saytadi verilmiş bir takrirle İstanbul ml usu General Kâzün Karabekir | rafından francala ve kahve tet Ticaret Vekâletine hital sual takriri ve üçüncü m de olarak asker ailelerine muay net mevzuunu tetkik çtmek için İmumi heyet kararile teşekkül e | Parti grup komisyonunun rapi vardı , Celsenin O açılmasını O müteal Başvekil Dr. Refik Saydam ilk 4 İfa söz alarak hükümetin meşgul B duğu bugünkü siyasi meselelere 4 ir kısa bir izahatta o bulunmuş İnoktal nazan grupun umumi & vibine iktiran etmiştir. Budan #*df, e za Refah vapurunun ne suretle uh mış olduğuna dair yukarda zil geçen takrir üzerine müzakere a çilmiş ve ilk defa Mili Müdafi ÖĞ Vekili Saffet Arıkan bu mesele Uğ #id uzun ve etraflı izahat vermiş tir, Vekili müteakib söz alan bit çok hariblerin mütalsa ve tenkid lerine bizzat Başvekil doktor Re fik Saydam ve Milli Müdafaa Vi kili tarafından cevablar verildik ten sonra bu mevzua aid takrir okunarak hükümetin yapmakta G duğu tahkikatın neticesine intzaf karar verilmiştir. çüncü mevzi S olarak İstanbe meb'usu General Kâzım Karabeki rin Ticaret Vekâletins tevcih e len takriri üzerine müzakere açıl miş ve Ticaret Vekili Mümtaz Öki men bu takdirde mevzuubahs ola; meseleler hakkında etraflı beya natta bulunmuş ve sual sahibile di ğer hatibler de mütalealarlıy söy. lemişlerdir. Grup ayni zam, ker ailelerine yapılması muavenet hakkındaki ko; porunu vaktin geç olm le Perşembe günü aynca hı yapılarak müzakere karar vermiş ve edilmesine saat 19 buçukta celseye nihayet verilmiştir. Dün akşamki yangın (Baştarafı 1 inci sayfada)” giderek | ne ve muhafaza tedbirlerini al « muşlur, Her iki & Srüpu da çeki ğ kısa bir Zamanda yangın yerine $ gelmiş, söndürme ihel;yesine baş müştemilit | fabgike, dik " de”Cddi bizi iaiye grup- Mevzii, bir şetetde bastırmak Halide esdi sarfeim iki saatlik &ir çalış » madan Sönra ateşi Söndürmeğe ivaflık olmuşlardır. üğn esnasında *bina dalvlin. n iki amele zabıta memur. itfaiye tarafından kurta - rin a. a nin muhtelif ev yaralandik « larından sıhhi imdad otomebilile Balıklı hastanesine nakledilmiş » lerdir. Yangını müteakib vak'a mahal f line gelen Fatih kaymakamı Re - bii, söndürme ve kurtarma sme » iyelerile moşgul olmuş, hâdise et. rafında alâkağarlardan izahat al « fabrikalar çip #ehlike arzeltiğ ları yangın inden mıştır. İçindeki mallarile birlikte ta « mamen yanan fabrika Haralâ bos Papadopuloz ve şerikleri fir « masına uiddir. Fâbrika binasının 14, içindeki malların da 70 bin liraya sigortalı ldığından ateşin nef ğ emmiyetle tah « kik edilmektedir. Bakıkli hastanesine nakledilen kendisile görüşen bir muharririmize şunları söylemiştir «— Fab kadaşım müktarı bin lira kadar tahmin olu çirilmiştir.İdir.