9 Haziran 1941 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

9 Haziran 1941 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İngilterenin Sağlam tarafı Muhittii Birgen İ agilizlerini bu muharebeye hiç» bir yeni şey getirmemiş olduk- Yarimi artık herkes görüyor ve biz - Jai İngilizler de söylemekten çe * kinmiyorlar. Ne bir yeni içtimesi fi- de silâh sahasında yeni, ya yeni bir prensip. İngiltere, Cihan rbine kadar toplamı; ve o harb- tecrübe etmiş olduğu maddi ve manevi kuvvet esaslarının kendisi. bu harb için de kâfi geleceğini düşünmüş. Bu harbin başındanberi, bep ayni tarzda silâbla ve ayni prensipler veya © ayni o metodlarile harbediyor. Bu, değişen bir dünya tekniği ve değişen bir hayat anlayı- gı içinde büyük bir zâf unsurudur. İngiltereyi bu şartlar içinde tu- tan âmil, onun muhafazakârlığıdır. Dünyanın kuruluş tarzından mem. bun, yürüyüşünden az müşteki © - Jan İngiliz, yaşama, çalışma, bakma şartlarında temel değişmeleri yap - mıyan ve ancak teferrüat tadil ve ıslah ederek yürüyen bir insandir; birçok“ teferrüstü temadiyen (değiştire ( değişüre, bi bu değişmelerin neticesinde esasların 'da değişmesini” zaruri ki- Tarsa, hayatında da bir in- kılâb o. vakit. vucuda geliyor. Fa » kat, bu bir inkılâb olmuyor. uzun bir zaman mesafesi içinde, sakin, fırtmasız ve kendi kendisine olup bitmiş bir hayat istihalesinden iba- ret kalıyor. Bu hal, şüphesiz, büyük devir ha. veketleri esnasında bir kusurdur kıymeti hiçtir, Tatbik edilemiyecek bir tavsiye, takibi imkânsız bir hastaya hiçbir zaman yaptırmak kudretine malki eolmadığı reçete vermeye benzer, altında dünyanın en meşhur mütehassısı. nın imzası da bulunsa, hayat getireceği muhakkak ta olsa gene VR ETT >——-80N-POSTA nasihat bir kanlı hir dövüş —— herhangi bir milletin herhengi yenili Kale düştükten sonra içindekilere aman verildi, fakat bir şartlar mecmuası içinde almasi İszum gelen herhangi yeni bir diya: sete ve yeni bir hayst anlayışinal: mâni bir kusur. Fakat, bu öyle birli kusur ki, İngilterenin asil | kavvetk İN, v5 saa sanamanı sana sa beam ni yapan unsur da bunum içinde ya. L “Son Posta, ni Tımışvardaki sw kulesi &n bü- i/yük ve mühim istihkâmdi, Vezir bir devrini yaşıyor. Pâra kuvveti) Ahmeğ” Paşa» kumandasındaki, çek azalmış, İngiliz siyasetini dün.) Türk ordüsu günlerdenberi bu kur! ya denizlerinde gürur ve hâl leyi dövüyondu. Mazgalların çoğu yeile gezdiren filonun prensibi es-| yıkılmış. düvarlar yer yer delin. kimiş, havacılığı o inkişef setihemiş;İ miş, kapı İsesmenleşeler üzerinde fakat, bütün bunlara rağmen, xmwa) sallanmağâ başlamıştı. Kocamsn hafazakâr İngilterenin çok sağlam| granit gülleler oraları çarptıkça bir tarifi kalmış ki o da bizzat bu) yürbürtüler vee çatrtılar deha ü- payhafazakârkıkzan baret. Ma © mid verici 4di, Senjak- yortaşma Sl li bik üyük. bi, |tesadür eden 25 Temmuz günü sa kuvveti oluyor, |bahi erkenden “Ahmedi ik İngilizin “anlayişina göre” hayat) mi bir bücüm emr v çe değişmez; dünya temilerini Aağiş-| Jarını sıyıran. yiğitler, kaftan İirmez; kanun eskimez. Şu halde, |rının kollarını sıvamış, eteklerini İngilterenin mağlüb olmasına ihü-|toplamış olduklari halde renk ynal: yoktur. Herhangi bir bina, bir) renk köpüklü bir sel gibi saldırı. İngilizin başının üstüne bir saniye.) yorlerdı. (Allah, Allah!...) uğul de yıkılabilir. Fakat, eğer bu İngiliz! tuları ortalığı doldurüyü: başı, erkazın içinden tekrar düşü -İ nehrinin geni vadisini inletiyor. nerek çıkarsa, ona hâdis#de bir ye-! gu, ve bir a kg ye "girdiler; yeni- i | il ; i İlam İL eri ve pak zari eker sine yapıştırmış olduğu bir büyük | nek olacak şekilde, co önde dövü dalgadan ibarettir. Bu tekne, tarih füyorlard. oÇavuşlar ketbüa içinde, bu nevi dalgalardan binler.) harabeler üzerinde insandan Üs. ce ve binlercesini yemeğe alışmışitün bir mahlâk gibi, hayret veri- değil midir? ci bir cesaretle önüne, yanına, ar Buhun adina isterseniz mistik bir! kasına gelen her düşmanı yere se. hayat görüşile, ırka veyahud mil z riyordu. Biraz ölede Macar Belâs mahsus — bir rah mukavemeti! Patanyos onden aşağı değildi; ne ei de her şey -İzamandanberi «her taraftan. onâ üwvetlerine inanmış igleri Yâl iu inme olarak, hâdisede yalnız kafa fi fee gkae ola. içinde tarihin tenin ettiği bir BÖFÜŞ Ek çevresinde döndüğü, oklar VE ve anlarış sitiyadı diyeyim, netice | TEK SEVEİİNİE üğü, ol n birdi İni. bugünkü hi Kurşunlar yağdığı halde, parlak dünkzeden başka til swilâfenn İçinde veselindeki kal ticeye varabileceğini bir türlü kn -| kanı her hücülna siper ederi bul edemez. Bu, istemediğinden de. kolun. ğil, yapamadığından, İngiliz. için baka türlü görmeğe inıkin olma - dığından böyledir. Çünkü İngiliz, muhefazakârdır. | * İşe muhafazakörliğin — kuvveti de burada bulunüyor, Muhafaza - kârkk, insanin yürümesine, bazan yürürken yol değiştirmesine mâni olur. Muhafazakârlık, bazan millet. leri ve insanları; bir takim işlerde ve hayat yürüyüşlerinde geri bina- İZ ve ven da. e bir . wwvetiri t, iç değişme” — 2 ; mek kafeeziiyeyi adla veli ema) za a ee hyamamak kuvveti. Kalın kafalı |; V* düşmanını boğazından Yu lık? İsterseniz, evet. Fakat ayni za. | Jü: Bu mütiş kavga beş saat manda bir kuvvet, işe yarıyan kuv| dü; Türkler, kendilerini daha iyi vet, sebat ettiren, inad ettiren, be-| Muhufaza edecek vazivette bulu. ka ve devam veren, insanı oturdu.) nan Macarlara göre pek fazla a- ğu Yere yapıştıran, tuttuğu yoldan | Jam kaybettiler, geri çekildiler. döndürmiyen bir kuvvet! Eğer bul (o Lökin bu felâket orları yıldır- kuvvet olmasaydı İngilterenin, bir| mamışti; geri çekiliş ik daha senedenberi çoktan harb: bırakmış) kuvetli ve daha an vermez olması lâzim gelirdi. Nitekim, Fran| bir hamle yapmak içindi. Bu da sanin bir sene içinde bir kutubdan| gecikmedi ve hemen etesi gün ağ kutba pi gina Pa başladı. at, ayni sene e İngiltere tek- i mesinin üzerinden aşmış olan her), Kale kumandanı Lozençi mmu- dalga, onun mukavemet kudretin .| kavemette israr ediyordu; Alman den birşey kıramadı. Gene de kı -| ve İspanyol generalleri de onun © yacak göri r. . Meğer ki bul kararına uyuyorlardı; lâkin aske. e 3 t6) İlerin imacları sarsılmıştı; kuman:, İadı; kılıçla bir hamle vapark: — Bana Kubaj derler! nı başına tutarken ayni kuvvetle ve ayni demirden sesle cevab ver- di: yeniçeriler binlerce arkadaşının kanına girmiş olan düş- $ manı asla affetmek istemiyordu, Bu yüzden düşman as- kerleri aralarından geçerken çallandılar semen 2 rn Be m m a tarihcisi - yazıyor ” | danlarım dinlemiyerek “eslim o lacaklarını: söylüyorlardı; zira ka- lede erzsk;'ta hemen hemi kal manyştı; Anda, gelmesi ihtimali zayıfı, Banumla Böraber küman: danlarmın #srarları üzerine talih- lerini son defa denemeğe Tazı dular, Türkler birgün evvelinden dâ- haçetii bir hücümu kalkışnıdar. dı. Harb narâları've &il: ları dehşet saçıyordu. Tar çeviye göre «O kadar delirlik gös. terdiler ki üst taraflı mutasavver değildir. Yürüyüşlerde ölmek için biribirine takaddüm etmeğe müsa- raat ederler ve a$la yüz çevirmez lerdi. Koyun tuza gider gibi gide lerdi. Beylerbeyinir 'atı vurul hemen başkasına bi ; hücum dan geri kalmadı, En sonra Su kulesi düştü, Kumandan gene teslim olmek istemiyordu. Lâkin artık OAlman ve İspanyol askerleri onu”. di miyecekelrini kaviyetle söyledi. ler. İster fstemet, serbestçe çek mek şartile kuleyi teslime razı du. Görüşüldü, konuşuldu ve evi- ter verildi. (Arkası sayfa 8 sütun 1 de) İSTER İNAN, İSTER INANMA! “Alman” ordusu Atinada “Ak: röopol harabeleri" “lüzörine “bi? bayrak dikmiş, çok * geçmeden | bayrağın yerinden kayboldu. Zunu görmüş. Bulunup getiril mesini emretmiş Şimdi bekli- yormuş, emri yerine getirilmez» se bükün şehre çeza verecek. Ş. Bu haberi İngiliz ajansı ve- riyor. İngiliz ajansı işgal bulunan bir memleketten. bu kadar süratle haber alabilir mi, aldığı habez doğru olabilir m:? Bu,.bir başka meseledir. Fakat bu haber bize kara günlerimiz- de İstanbulda cereyan etmiş iki vak'ayı hatırlattı, Birincisi bir topun, ikincisi de Galata rıhtı- muna yanaşmış bir harb gemi. sinin kıçına bağ): sardalın kay. bolmalarına aidelir, İşnal ordusu sözde muhtemel bir hücumuna karşı kulla. nılmak üzere Üsküdar tepesine bir. müfreze yollar, bu müfre- zenin bir de topu vardır. Müf: Teze tepeye yerleğir, topu da bir kenara diker, fakat hâdise Üs. altnda, | a -— ilaziran -9 e Faydasız nasihatlar Askeri vaziyet 'Dostunuza, arkadaşınıza, tanıdığınıza müfid olmak istiyorsanız ona yüzde yüz kâr getireceği muhakkak, fakat tatbiki bir tavsiyenin yerine yüzde on imkânsız fayda verecek, fakat derhal tat- bik edilebilecek bir tavsiyede bulununuz, İİİ İİ LİLLE 1186111101811 Tarihten sayfalar: Tamışvar kalesi önünde İYATI Aruz bilmenin faydası Yazan: Halid Sernameyi görür görmez hay- ret etmeyin. Şimdi her iş bitti de uz mu öğreneceğz demey ünkü bir zamanlar edebiyat öle- ininde başlı bâşina bi bu bilgi, aruz bilg İİ bakışta möğasi geçmiş! bir gör değildir... Zira * aruzun da gerek im, gerek elebiya;, sahasında bir sı, biraz .tetkil ,edilir- sebeb okur ki, mağlesef bu: bilgiye hakkile sah mayan bazı mu- harrirlerimizde; hattâ © bumiların pek değerlilerinde bile bu noksa- nın aeikli tezahürleri ile karşılaş. maktayiz; Misal olarak, ön “son gözüme çarpan bir hatayı düzelt. mek isterim: Server Bedi bir yazısında, Gi- Fahri Ozansoy 1 Burada maslesef şunu haber vereyim ki, Server Bediin tered- *İdüde hakkı vârdir. Manzume hatı- rında yanlış kalmıştır. Çünkü bu beytin ilik mısramdeki o esiyaset» kelimesi «hezimet olacaktır. Fa- kat bunat ir şey denemez. Zira, her iki kelime de vezne uygundur. Yalnız ikinci mısrada iş değişiyor ve münekkidin her, şeyden evvel aruz Veznini bilmediği anlaşılıyor. se idi «ufku siyasetimizin> ter- kibini ofüya Yakıştirimaz, veznin, ahengin paldır küldür yuvarlan. dığıni “derhal “anlardı, - Mösram doğrusu şöyledir: Çalınır ufku siyasimizin.. etra- fında Vakıâ muhterem -arkadaş,, ve- sir yazarken bunların her ikisini de kullanabilirdi ve kimse bir şe diyömetdi, Fakat manzum $öz (hele aruz olursa) pek sıkı bir ka- ridden bahsederken çair Hüseyin| Suadın vaktile yazdığı bir manzu- meyi hatırlıyor. ve şu satırlarla söze girişiyor: «Hüseyin Cahid Yalçının Hü- seyin Suad derler bir kardeşi var. dır. Vaktile şiire benzer 'manzu. meler de yazmıştır. Hatırımızda yanlış kalmamışsa şu manzume 0- nundur.» Bu başlangıçtan sonra da mez- kür manzumenin bir beytini şu şekilde kaydediyor: Üç yüz nltmış sene vürder ki si. yaset marşı Çalınır ufku #iynsetimizin etra. 5 fında ce müfreze uykuya dalar, fakat ertesi sabah görür k, top, ba- nöbetgiye rağmen “arta. dan kaybolmuştur, Hemen Üş- küdar sokaklarında 'bir münâs di bağırmaya çıkarılır; — Topu alan getirsin; getir. mezse ©€za Vardır, gelince onu oradan kimin çekip aldığını ve basil aldığını bilen yoktur, esasen bu mesele stanbul sokaklarında. mi de dolaştırılmamıştır. Yalnız İs. tanbul gayri müslimlerinin o zaman bir Avrupalı malına bi- zim lehimize el sürmüş olebi- İecekleri elbette hatıra gelmiye. ceği için Karadehiz uşaklarm. dan şüphe edilmis, fakat bu-iş de olduğu gibi bırakılmıştır. Biz bu iki vak'ayı da dostu- muz Ercümend Ekremden yıl lapca evvel dinlemişlik. Lâtife mi ediyordu, ciddi mi söylüyor. du, bilmiyoruz, fakat olmuş 0. labileceğine İmamyoruz, ey ©- kuyucü sen: İSTER INAN, kârı değildir. Nerede «siyasi, imi. 7'n:, nerede <«siyasetimizin;? Mun-)|£ raı bu suretle kaydeden münekkid, sadece, sruza vukufsuzluğunu or. taya koymuş oluyor. Maamafih kırk yılın birinde hata yapmak günah sayılmaz. Kul esasen kusur- $uz olmaz. Yâlmz. sağ olsalardı Tevfik Fikreti, Süleyman Nazifi, med Haşimi, hatâ şalri mader- İsmail Satayı hiddetle terin- layca re) , ie ig saydığınt isimlerilen ruhunü' incitmek. Server Badi'n kaçınması lâzım m ez mi? Bu Satırlar, Samimi sitem... Ötesini aziz döstumuz bilir. Sözümüze şunu da ilâve lim: Eski manzum bir metni hattâ hir çeşme ki *sbesi sonundaki terih düşürülen misrân yanlışı varsa onu bulup ortaya çıkarmak ta imi tetkikler emâsında pek mühimdir: . Hâslı daha bunun gibi pek çok faydaları olan aruzu, bugün aktüafite bir mevzu olarik ortiya atışımıza Server Bediin her cihetçe ömuz silkmemesi pek doğru bir hareket olur. sanırız, Fena destanlar «Tasviri Efkâr» da'C, B. imzah İbir yazı, haklı olarak destan nevi. İni istismar edenlere çatiyör ve yü- İ asının sonunda bilhassa şöyle di- yor! İ Ce... Türk destanı ismi vezinsai, kafiyesiz, manasız, baş- az, sonsuz yanları görünce, des- ede- | Filistin ve Arabistan iyi (Başinrafı İ inci sayfada) ve bahane icad etmek fikrile ortâ” ya gayrivâki bir takım şeyler al“ yollar diyorlar. Fiansizlara gelince, onlar da, Su riye ve Lübnan Yüksek Komiseri » nin ağzile, üç gün evvel; Suwiyenin Almanlar tarafdndan «işgal» edil. diğine dair olan İngiliz iddialarını şiddetle reddettiler: Fransiğların bu #ddinları yalan değildir. Almanlar Suriyeyi «işgal» o etmiş değillerdir. Fakat, bu, Suriyede r bus lunduğandn inkâri o mânasını ifade etmez. Nitekim, gelip geçici unsur olarak, bir nevi emuhearebe turis- ti» şeklinde Almanisrın gelip git. pe olduklarını da Komiser iti» ral ir, Almanların > Akdenize «ceb de- nizaltın leri getirmiş oldukları da muhakkaktır, Bunlardan bir tenesi- nin muvaffakiyetle yaptığı bir ta. arruzdan dahi bahsettiler, i Bunların Lübnan sahillerinde dola. mp oralarda kendilerine ür tesis ettiklerini kabulde tereddüde ma « hal yoktur. İngilizler, hava kuvvetlerile Su. riye ve Lübnanı sık sik bombaşdı- mana başladılar. Önceleri bombar- dımamlar, sırf tayyare meydanlari , na münhamrdıSon haberlere göre, bu taarruzlar her nevi askeri hedef. lere işşmil edilmiş görünüyor. Fa» kat, bü taarruzlara mukabil, Suri - yeyi omüdafan © edeceğini ilândari hâli kalmiyan Franszlerin benüz mukabil bi? hareket yaptıkları yok. tur. Şendiki halde ya'nız dafi ba - taryalarını kullanıyorlar, Bununla beraber, Akdeniz mây- dan muharebesinin Suriyeye de sis rayet etmiş olduğunu kabule artık mecburuz. Bu meydan muharebe » sinde; İngilterenin sağ cenahi üze. rinde keşif müsademeleri başlamiş- tır. Hareketlerin sadee genişleme. sini ve tam bir muharebe şeklini almasını bekliyeceğiz. * Hakikatte, her iki tarafin ordu: lari da ciddi bir muharebe yapa- cak vaziyette olmasa © gerektir. Fransızların, vaktile ve sef Türki ye üzerinde tesir yapmak kasdile, göklere çıkardıkları Levant ordu. su, bir Fransiz ordusu değildir; Çerkeaden, Kündden, Arabdan, Er. meniden ve siyah Afrikalıdan mü“ rekkeb olan bu ordu. ciddi bir çar. pişma halinde darmadağın olmak tehlikesinin bütün o unsurlarına sa» hfbdir. Bu ordunun belki silâh, ve malzemesi boldur; fakat tayyaresi yoktur, ağir ve motörlü iz - dir. Hareket edebilmesi için Alman ta; inin yardımı lâzımdır. Şema ra teşkilât itibarile ayır haldedir; E - imir Abdullah'ın tebaasıwdan bu ibi. işlerde hayır örmulmaz; Filis » tin yahudilerinin yapacakları asker. İikten meded geleceği çok söpheli- dir. ün Arabları arasında, son İsyanları acı hatıraları yardır, bun lara emniyet ed Şu halde, bütün yükü İngilterenin imparator. lak kuvvetlerinin o çekmesi lâzım gelir. Anlaşıldığina göre, İngiltere de bu sahadaki kuvvetlerinin he - büz kifayetsizliğine hükmediyor. Bu günlerde Kıml Denizi böyük bir bakliyat hareketi içinde bulundu - ğu muhakkaktir. asi ge © len mühimmat ve maizeme, müs » temlekelerden gelen askerler hep yoldadır. Bunların bir kısmı Mı . sırı takviye edecek, bir kışmı da Jent'alı pnı takviye edecektir. tere de bunleri bekliyor. Harb garib bir şeydir, onun ken di kendisini idare edeâ kanunlar vardir. Suriye muharebesi, her iki taraftan hemüz” hiçbiri isteyediği" halde bile kendiliğinden kinsver « mesi mümkündür. Bu takdirde, bü- yük mikyasta, © askeri o müsademe, her iki tarafın da henüz kendilerini hazır bissetmemelerine rağen, he- sablarından daha evvel başlar, O zaman da her iki taraf, yapabile - çeklerini yaparlar ve neticeleri kas bul ederler, Suriye hareketi artik muhirmel olmasından çıkmış muhakkak © ve wükadder devrine girmiştir. SG. TAKVİM altındalİ tantmıza olan sevgimiz yüzündenilİ içimiz sızlıyor. Ve yeter artik böy. le lâübaliliklec diyoru! C. B. nın yerden göke kadar hakkı var, Mit duyguları azameti ile a Mâzım büyükse evfiun, gesmi ele, bu yüke cine sem

Bu sayıdan diğer sayfalar: