SON POSTA Hergün Japonya ne yapacak? Muhittin Birgen J larak meydana çıktığı tarihler. de İngilterenin müttefiki idi. Bu #- tifuk. sayesindedir ki, denizlerden &- aponya bir dünya kuvveti o « #nin oldu ve ilk defe olarak bir Av-! Fupalı kuvvetle, Rusya ile bey ölçüşmeğe kalka. O tarihlerde, AL manya, heniz Bismark politikasn. dan ayrılmamış bulunuyordu. Bu . sun Rusyanın destu idi. Bu wi- Yaset onuda; Rüsyayı dü'İngike'.| Jsponyayı | #eden uzaklaştırıyordu. ilterenin müttefiki yapan sebeb de zaten bu oldu: İiilteröğğin Ja& ponya, Rusyaya kart leşmrktm bir bekçi, Japonya için de İngiltere denizlerde hürriyet temin çden bir kuvveti, Rus . Japon harbinden sonra, dünya küvvetlrei a daki kom » binezonlar değişti: Çarlık, Üzek Şerktaki mağlübiydtin acısın; İrân dan çikarmak için bir teşebbüse gi, Bstiği zaman, bu defa, karşısmda bizzat İngiltereyi bulmuş ve onunla anlaşmaktan başka çaresi olmadığı. Bi anlamıştı. 907 anlaşması, Avru anım kuvvetler imüvazenesinde bü. ük bir değişiklik getirdi. Rusya, ge. #işleme siyasetinin dümenini Bal » Kanlarâ çevirdi ve Habsbourg im püratorluğu İe'olan eski rekabetini yeniden canlandırdı. Rusyayı, hem Japonya, he mde İn. giltera ile dost yapıyor ve Almanya ile uzum tarih dostluğuna nihayet ve. riyordu. Ghan Harbinden sonra, İngiltere ile Japonya aramndaki ittifakın ma nası eherimyistini kaybetmiş bula. nuyordu. Asyada Rusyanın bekçili. ğini yapmak, Japonyünın tabii vazl, fesi olmuştu. Büyüyen Japon do » anması İngiliz donanması için ar - kadaşlık yapacak bir kuvvet değil, belki 'de bir takib olabilirdi. Alınan ve Rus donanmları ortadan kâldı » rılmış, an ve Fransız donan. maları büyük kuvvetler kazanarak İngiltetenin yanında mevki almış bulundukları işin ne İngilterenin Ja- ponyadan beklediği bir şey, ne de Japonyanın İngiltereden yardım gör mesi ihtimali kalmıştı. Öküz ve ortaklar ayrıkmışlardı. » Taponya, Avrupadan da, Ane . #ikadan da binlerce kilemetre u - zakta bir memlekettir. Fakat, şe yukandaki (o tarih hâdiseleri dik - katle mütalen edilince görülür ki, Japon syiaseti, Avrupaya da, Â - merikaya da sıkı sıkıya bağlıdır. Se. beb: Evvelâ, dünya politikası de - nizlerde - ve büyük denizlerde . yapılır; saniyen, Japonya kara pa. zarlarına e yayıl, mak için bamlelere girişmeğe mec , burdur. Şu halde, denizde kuvvetli, kuvvet olarak, dünya kuvvetlerile anlaşmalar yapmak ihtiyacındadır. Japonya, Asyada yayılabilir. As yamn şimal sahaları fakir lima sartları ağırdır. Şe halde merkezi Çine, cenubi Çine, zengin cenub sa. düşünmeğe muk. set, her şeyden evvel İngilterenin muhalefetine çarpacağı için Japonyunın büyük bir donan raası bulunma Jâponya, » yapılmış olen bü. | feranalarda en çetin müza'. | rn olduğunu kalay| gün Japonya, en ından | takib. edilen © eski bir poliskanın mahselüdür. Japonya, bu kürvvet ünün birinde, kendi deniz etrat , kendisine bir hekimi temin edebilmek”iğin yapmastı ponya, Asyada müstakil bir sahibi olmak istediğine göre, da memleketinin müstakil-bir siyasot yapabilmesinin ye ma olduğunu çok iyi öğrenmiştir, ji e€ Görülüyor ki, Japonya, bütün in. kişaf tarihinde, dünya © kuvvetleri arasında bir takım müvazene kom - binezonları takib etmiştir. Bu müva. zene kombinezonları onu, kâh şu ta. rafa, kâh bu tarafa sevketmiş ve fa. 5 Burada balıkçılık ve arıcılık fevka, | isti! melerine sebebiyet vermi Maltada son zamanlarda hafıf) da, bütün bir tarih böyunca, muhle-| hizmet etmişti. Bunlar meyanında,| Ahmed İhsana bir mektub yazmış! Kat, bütün bu istikamet değiştirme- leri esnasında, daima kendi hakiki istikainetini unutmıyarak (o müuayyen , bir Japon hedefine doğru yürümüş. tür. Cihan Harbinde Almanya a - leyhine hareket ettiyse, bunun bir sebebi, Çin sahillerinde bir Alman| üssünü ele geçirmek ve orâya ayak basmak idi. Cihan Harbinden soğta yorgunluk dinlendirmekle mesgul olan Avrupadan uzakta, Japonya kendisine sanayi ve donanma yap- maktan baska bir sey düşünmedi we muvaffak oldu. Avrupanın ve Amerikanın uyu » makta oldukları zamanda Tapanyâ uyanık durdu ve Çin istilâ hareketi. | ne teşebbüs ettiği zaman pek güzel! biliyordu ki kendisine silihla muha. | lefet edecek kimse yoktur. Aradığı | fırsatın çattığına hükmedesek.ha - rekete geçti. O zamandanberi ce - (Devamı 7 meli sayfada) Bu siyaset,! . İvetlerinin Akdeniz havzasmda faal İResimli Makale: Yi | anda sıkı bir mübüsebettir Yazan u İngilterenin Akdenizdeki istinad noktası Malta adasıdır. Har- bin siklet merkezinin Akdenize ini. kal edişinden ve Alman hava kuv- b bir rol oynamağa © başlamasından - İsonra, Malta adası büsbütün ehem- miyet kesbetmiş bulunuyor. İngiltere, daha Napolyon maha- rabeleri zamamada Malta adasını eline geçirmişti. Malta, “Akdenizin ortasında ve bu denizin nisbeten en dar bir yerinde, Sicilya adası ile Afika sahilleri arasında bulunmak. tadır. Maltanın Sicilya adasınifolan esmfesi 90 kilome'te, Tunus olan uzaklığı ise 320 kilometredir. Malta, kendisine tâbi olah küçük Götse ve Kamine adalarile birlikte, daha Bir hayli zaman önce, Akdeniz | havzasında birbirlerile rekabet eden | | bire devletlerin dikkatini çekmiş nın stratejik ve ekonomik ve husu. siyetlerinden ileri gelmekte idi Maltanın © toprakları fevkalâde İmümbit ve mahsuldardir. Malta a- dası, senede iki, üç defa mahsul ver. mektedir. Maltada: Buğday, pata (Ti tes, pamuk, tütün, ü İde inkişaf etmiş bulunmaktadır. sanayi, asa mensucat (o sanayi| hif İbüyük bir inkimf göstermiştir. Me.| ve bir çarpışma mevzwu selâ ketenli ve pamuklu mensucat! bir türlü kurtulamamıştır. Malta i | sanayii bir hayli ileri gitmiş bulunu-| dası ilk çağlarda srasile: Fevikeli-! suretle Nabizade Nazımın «Zehrar.| Ekrem Beyin talebesina memmuni-| yor. Maltanın ticareti de çok ileri. |lerin, eski Yunanlıların, Kartacahla.| sının tefrikası da muharririnin vefa.| yetini bildi İrin, Romalıların bükimiyeti altında tndan sonra © gene © macmunda| budur. O hâdise de şudur: Ekrem dedir. 1928 yılında Malta birmanla- | nani 3,5 milyon ton hacminde 2500 azelenin -izdivaç ilânlar'g üt wum 1,57, kilom 50, Kismi © meci in fath olduğumu söylerl r dalma İ f ISTER t bir iş& tetebbür'elliğ'niz zaman, veya herhangi bir me- üdafan edeceğiniz vakit dikkat | vardır; o da hareketin yeya'sözün başı ile.sonu ve baş ile sonara - | Tetkikler | İngilterenin Akdenizdeki istinad noktalarından Maltanın ehemmiyeti : Hasan Âli Ediz zy vapur ziyaret etmiştir. Adadaki İn. diyor. ikinci , giliz garizonunu hesaba kutmazsak | 11829 yılında bu adanın nüfusu 114) mzetlâ mukayeseye im bin; 1873 yihiida 146 bin; 1913 ye-' ğin tebarüz et isabet edeh nüfus miktarı 237 dir. | ismi ile bile gerilik ve hafi manidır. kenderiye ile, üç kablo bağl bulunmaktadır. Bunday ma da Maltanın Akdeniz bağı Fransiz limanlarile de Malhtzlar, Fenikelerden, Arablardan Şidiasıdır. ba ve İtalyanlardan mürekkeb karisik , bir millettir. Maltızların dili, Fömike bulu, | ye Karinca ve Arab dillerincden kök | debiyatçıları muyordu. Bu her şeyden önce Malta. | alınış, daha sonra İtalyan dili ile de| zaman evvel İzmirden" bir mensire | daha" çıkmakta idi ve“Elkrem "Bey karışm, İlikeir. Bura halkı üzerinde sen za. manlara kadar kilisenin nüfuzu büyüktü, patik, cazib 19 yaşlarında bir kızım. yi taraflarından görürüm 'Kanastkârım. Bana talib olacak İlerin...» Amerikan nasihati a e Herhangi bir teşebbüste veya herhangi bir hasbi'talde ilk tesiri başlangıç, kati tesiri de sor hareket veya söz teşkil eder, aradaki da.bir derenin iki ni birbime bağlıyan. köpgü hük- edir edeceğiniz tek bir nokta m LEDEBİYATJ Servetifünun edebiyatı ve bir haksızlık Yazan: Halid Fahri Ozansoy İsmail Habibin '«Edebi yeniliği-! Juyor. Alimed Rasim de mecmua. miz» isimli edebiyat kitabının «Ser- nın ilk nüshasındanberi içinde idi. | vetifünun» edebiyatına taallik eden Demek ki Edebiyatı Cedidenin baş-| birkaç satın, son günlerde gazete. yillarca evvel, Serveti- j te. bu kadari da bitmiyor. idi- | Üdebayı Cedide'nin bu mecmunda olma- toplaniş sebebini de hakikatin heri. müna. | cinde bir iddinya bağlıyor ve bilhas- sa diyor kiz «Röcnizade Ekrem Bey bir gen- sin kitabına yazdığı takrizde (abes ve muktebes) kelimelerinin. kaliye yapılmalarını tecviz ediyordu. Arab harfleri imlâsile son harfler ayni ol.| madığı için bu kofiyenin eaiz olama.! yoktu. Her ikisinin ismind şıldığı özece resimleri ler, edebiyat ile yan bu iki mecmua bir gön İ kaşaya tutuştular.» İnail i mecmuasınin İ evvel, edebiyatla hü muş. Baba Tehirin İc da aynen onun gibi renksiz bir İ mecmua imiş. Nihayet bir gün bu yacağı hakkında Nazif Surun Da-| şiki gazete kavıraya tutuşmuşlar! © | mında biri Malüma tgnzetesinde Ek-| İşte son günlerde Ahmed İhsant! yem Beye ka O İ müteessir eden ve Nizamettin Nazik dıman mahiye şiddetli bir makale ile-İsmail Habi. ' Ekrem B. esme dikaram » ia ai versin? Eski şakirdi olan mkikaie hiç uymayan hükümlerdir! İhsan Bey aklına geldi. Onun çikar-| ki; bu hafta bizi de bu bahse sevke | mekte luğu ğunda Mölkdebel İ karşı cevablar vermeğe başladı. Ek- rem Beyin haksız yere uğradığı bu bücüm onun talebesi olan o Tevfik da hiddetini erhbetti. Üstad da, şakird de sekilere karşi yenile. rin bir cephe almasını muvafık bul. dular. Zaten bunun için de « lâzim ii gelen ünsurlar yok değildi. se vekikünuna ise, sahibi ve başmubar-| — Kitabın muharrir, bu satrlardan İriri Ahmed himmetile ede-) sonra, başta Tevfik Fikret ve Halid biyatımıza en canlı-ve asil bir ekol; Ziya olmak üzere, © tarihte Cenab Önce iki mecmua arasında hiçbir | ân “olmadı. mek isteriz. Çünkü du 217 bin; 1929'yılinda' 233 Baba Tabirin Malümetı Babıâli cade di, Bir kilometre O murabbama desinde © zamanlar sadece #ahibinin Kiallağn mükizt Te Val İbümu temsil etneğe kâfi idi, « Gerek La Valetta, gi imanları, her bakım. e müstahkemdirler, Malta bön, Ceheliğitmrk ve le. hediye etmittir. Bü sebehdem ne iki! Şehubetlin. Hüseyin Cahid Hüse- mecmuayı, ne de iki gazete.sahibi | yin Suad gibi ye min ismini yanyana, zikretmeğe ma, da toplandı set bildiriyer ş,3, Hal vardır. Buna her şeyden evvell ve sonra da bunla iltbak edep mi Üni vicdan kani < leri wrasile hatırlatıyor. Fakat burn-| ** İkinci cihet, Halid Ziya ve Tev-| da da bizim bu yazımı T fik Fikret ekolünden evvel Serveti- | den cihet, bu topl: eğildir olan fnunun edebi hüviyeti , olanamesi | sıl mesele; Ekrem Beyin Ahıhed İb.| da” öamamileİsana ilk gönderdiği mektub mesele.| yanlıştır. Zira, Hâhid“Ziya bile, he.tsi etrafındaki yanlıştadır. Zira, o Büz İstanbula gelip Servetifünun e-| tarihte Servetifünun ve Malümetten aramna; girmeden çok! maada”d taka lamaz. ibatı vardır. Malta: adasının sakinleri mecmuslar nıstır. Maltakların dini köto- göndermiş ve bu küçük yazı, İzmir. | bunlardan herhangi birisine (Nazif deki Hizmet gazetesindeki neşriyatı! Sururiye karşı cevabını dercettirmel | ile o zamanlar İstanbulda da tanın-| imkâna malikti. Hahâ üstidın ya-| İ mağa başlamış olan üstad Halid Zi.' ısım başlarına koyup öperler ve Malta adasının çok trajik bir ta-| ya hakkında «Servetifünune £ tara öylece neşrederlerdi. Halbuki İsmail miyeti üzerin etesir yapmağa müs.| bu mecmuaya dercolunmuştu. Fakat! gençler söyle sanacaklar: Demek ki| gir ve mecmuası um», ; daha! Ekrem Bey, yazısını nesretmek için a çevir-| ille intişari anından itibaren Nabiza- başka vasıta bulamayacakmış! De. ir. Bu â.|de Nazımm yazıları ile edebiyata| mek ki Ekrem Bey, bu sebebden ölan stratejik vaziyeti bütün! dahası var: «Serve il&ciların dikkatini bu: devletler arasında bir mücadele | Fuzuli ve Nedim: gibi divan: sairle.| Hayır efendim, meşele öyle değil. olmaktan! rimiz ile garb meşahiri hakkındaki! Ahmed İhsana gönderilen mekti &üdleri bilhassa meşhurdur, “Ayni| büsbütün başka bir hâdise üstüne) bir teşekkür mektu- vaki o-| Beyin Şemsa ismi #ormanını ne | (Devamı 6 ncı sayfada) — ' Mahmud Sadıkın delâletil İSTER ununda ISTER INANMA! | bayın ayda en az 150 lira geliri olmalı ve, kimsesi bulunmamak. dır. Ev işlerine biraz vukufum varsa dü, açlışmak istemem nun için bir hizmetçi tutabilmek ikdakında; olmalıdır. içtimai sahibi, yüksek tahsil mezunu, birkaç Vsan bilen INAN, nları okuduk: mütenasib <vücudlu, Şenim, arkadaşların Müzikten anlarım. Hayatı renkte, İNAN, “İSTER INANMAL » Sözün kısası Bu hâssüsiyeti Takdir ederiz! E. Ekrem Tain ir hafta kadar oluyor, bu sütunun muharriri Ankara gümrüklü paket (© postahı «Gelen» gişesinda maruz bir muameleden, e il kılan bir vatandaş sfatile şikâyeme buharmuştar. Şikâyet akıl ve mantığın kuvvetli esaslarına istinad o ediyer; ve bu - günkü rejime yakışmıyacak köhne bir zihniyetin hâlâ kösede bucokta serpimtilerini Ozörmekten duyulan çok yerinde ezayı şerh eyliyordu. Aradan üç döğt gün geçek geç « mez; “Ankara gümrük müdürü bu. Jusan muhterem zat telefonu açıp idare'namına özür dilemek gibi pek ince, pek kibar bir harekette bulun- —nkin — beraber mevfuu bahsolan e da öğza gördüğünü bildir. Hak va xahnhik bir kere daha muzaffer olmuş, hüsnü niyetle yapı. lan'bir şikâyet Cümhuriyet makam. larinca nazan itibara alınmıştı. Gazetecinin istediği de bundan başka bir şey değildir. Devlet mef. kumunu haklile idtsk eden camis. larda matbuatin bir'de İrşad vazife. si olduğu kabul edilmiş vakmlar - dandır. Gazeteci devlet mekanizma mrda gözüne çarpan sakatlıklar eğer akıl ve mantıkla teşhir ve ten. kid eder, alâkalı makamlar da hüs. ni niyetle ve sırf vatan? ve railli bir endişe ile yapılan bu tenkidi iyi te. Jâkki eyler de düzeltmiye çalışırsa şüphesiz ki umumi nizam bundan ziyadenile faydalanır. bu ancak ileri rejimlerde, de- mokrasilerde, kuvvetini halkten al, dığı için gene hâlkin Menfaatini her ve tin tutan idarelerde rülen iç açis, ferah verici bir man. zaradır. Türk gümrük idaresi zaten öte. denberi yar ve ağyarn © takdirini, hürmetini kasanmış en mütekâmil müesseselerimizden biridir. Yerli, yabancı kimi görür ve gümrükleri- miz, çürnrükçülerimiz hakkında ko. anşirsaniz sizn dalın hayranlığın- dan bahseder. Nezaket. anlayıs, sü. hulet, gümrük idaremizin yan oldu. unu biliyorduk. Bilhasas genç ve aydın kafalı Gümrükler Vel o şanı titizcesine muhal, teki azmi her sitayisin Bu sefer bu küçi hâdiseye gösterilen alâka beni hem: -sabsan hem vatanına delicesine âsık na. öz bir ferd mfatile çok mütehassıs, memnun ve minnettar etti. Bu his. da nleron be. yan ed-bilmek benim için bir hazdır Zirs tenkil etmek, gazetecinin varifelerinden olduğu gibi ; sıram gelince hâyranlığını ve: minnettarlı. ğını bildirmek te onun birinci dere- cede bir vazifesidir. ei les TO gl maddi, ne manevi bir hak tanıma, yan Malümat gazetesine iktibas edi. yorlar ve Baba Tahirin gazetesinde arzusu bilâfına imzasının görünmesi Ekrem Beyi gücendiriyor. Bunu ha. ber alan Ahmed Bey, Serve- üfünunda bir makale ile Malömatın bu hareketini doğru bulmadığını bildiriyor. -İşte bunun üzerinedir ki, Üstad Ekrem o mektubu Ahmed İh. sana yazıyor. Hâml mesele, sadece Şemar meselesidir ve «abes, mukte- besn davasile hiçbir alâkası yoktur. Şimdi fikirlerimizi toplıyarak, İs- mail Habibin nedense “wServetifü. nun» edebiyatı tarihindeki bu haki. kaleri böyle yanlış olarak işaret et. mesindeki #obebleri araştıralım Fakat heyhet.. ne kadar araştır. sak bu işin içinden çıkamayız. Oha olsa; bu edebiyat davasında Ahmed İhanrin hiçbir himmeti olmadığın ve endece birgün tesadüfi olarak Ekrem Beyin delâletile Tevfik Fik. ret ve arkadaslarının onun mecmu- asında toplandıklarını anlatmak is tiyor. O takdirde de (yani bu kita. bın telkin ettiği fikre göre) bütün hi vardır. Adanm, Akdeniz heki.| fından birkaç ihtiramküzane satırla! Habibin bu satırlarını okuyan İiseli| seref, Üdebayı Cedide erkânma sid. simdi elli birin.