Ya apoleon devrinde olduğu gibi, bugün de şunu görü- im bir kuv- yoruz ki Awupada hâkim vetle İngiltere imparatorluğu | ara- sında bir mücadele zubür ettiği za- man hab, ne Avrupa kıtasında, ne de İngiltere adas etrafında tanay- yen bir daireye münhasır kalıyor. Mücadele, denizlere ve yni zaman- da, kıt'a harici ilk hareket olmak üzere Alrikaya sirayet ediyor. Bun- dan yüz yirmi beş sene evvelki vu- kuntta, ne Fransa, ne de İngiltere şimali Afrikada bugünkü gibi yer- İeşimiş nüfuzlara ve kuvvetlere sahib | değildiler. Napoleon neden dolayı Afrikaya çıkt? Ne yapmak istedi? Bu meseleyi tarih vuzuh ile hallet miş değildir; fakat, şurası muhak- kaktır ki, birinci Fransa imparato- Yünün bütün hareketleri esaslı bir Programdan mahrumdur. Bunun çin onun yapmak istediği şey, bir fütukat ibtirasınn büyük (harb a- damlarını sevkedebileceği O sergü- zeştler serisinden başka bir saikle izah edilemez. Yalar», şuna dikkat edebiliriz ki Napoleonun Misira ge- çişi ile bugünkü şimali Afrika mü- cadelesi sında, Avrupa ile Afsi- ka arasındaki sıkı hayat bağları ba- kımından, bir alâka olmak icab edi- yor, İki kıt'ayı birbirinden ayiran Akdeniz Avrupanın hayati bakımın- dan çok mühim bir havuzu olduğuna göre, onun bir tara! Avrupa- nın öbür tarafındaki Afrika sahille- rine İâkayd kalmansı kabil olamıyor, demektir. Napoleonun Mısır sergüzeştinin vömİ olduğu netice malümdur. Plân- siz ve dibi toprağa daysaymıyan bir sergüzeşt için mukadder olam netice ne ise bu tesebbüsün akibeti de bun- dan ibaret kaldı. * Bu defaki harbe gelince, 'diyebi- liriz ki, Afrikadaki harb — Faaliyeti, siddet ve kesafeti itibatile basit oisa da, devam ve saha itibarile Avrupa kıt'asındaki hareketlerden çok daha geniştir. Buna, İtalyanın şimafi ve garbi Avrupadaki müstemleke vazi- yeti ve İtalyanın da Almanya fında harbe iştiraki sebeb oldu. dan iki ay evvel başlamış olan şi mali ve garbt Afrika mücadelesi hâ- Iâ devam ediyor ve ne zaman niha- yet bulacağı da henüz belli değildir. Geçen asrın vukuatı o esnasında Afrikanm Avrupa bakımından bu- günkü derecede ehemmiyeti yoktu. Henüz Süveya kanal açılmış olma- dığı için, Hindistanın en kısa yolu Akdenizden geçmiyordu. Ayni za- manda Avrupanın iktisadi inkişafı ve bilhassa sanayi hareketi bugünkü. kesafet derecesine vermaktın çok "uzak bulunduğu için, Afrika, Avru- pay bugünkü derecede lâzm bir coğrafya sahası veya iktsad unsuru değildi. Buna rağmen, Napoleon bu sahaya atılma duygularma Okapıl maktan kendisini o kurtaramamışsa, bugünkü Avrumaya hâkim olan kuv- vetlerin Afsikaya bilhassa ehemmi- yet vermelerinin hususi sebeblerini| Al sramaya elbet te hacet kalmaz. Şu halde, Afrika o mücadelesini, Avrupa mücadelesinin bir tamamla- yıcı parça saymak yanlış olmamak icab eder. Bu mücadelenin neticele- rine her iki taraf ta, belki buşka baş- ka bakımlardan, fakat ayni derece İ talanmış, hasta « -—< SON POSTA Resimli Makale: s Kancatin iyi ve fena manaları S Beylik bir söz vardır, ne olduğumuzu, me yaptığımızı soranlara ekse- riya onu söyler; — Alinha şükür, geçinip gidiyoruz deriz. Hakikatte bu söz, beylik bir söz olarak mekanikman (söylenmemiş ğe £ takdirde bir hastalık olur, Menfaat ve vazilemiz yarım bugünden iyi | don da müteaddid nümüneler a- li bir tevekkülü ifade eder. kt Söz Arasında Bir futbolcunun hatırı için tek nüsha basılan gazete Birleşik Amerikada Tenessede James Patrick Byıne isminde meş - har bir fatholeu vardı. Bu fut- bolcu Amerika - da Büyük bir şöhret ka - zanmıştı. Adeta milli bir kahra - man telâkki edi- liyotdu. James Patrick Byme a- Şir surette has- hığı vahamet peyda etmişti. Haleti neğ'e girdiği #n Kübünün bir maçı vardı. Bu vâziyete rağmen Lu sampiyon klö- bünün maçı hakkında her dakika malümat istiyordu, Bu vaziyette klübi maçı 6-5 kay- betmiş, fakat ölüm helinde bulunan sanipiyonun Üzülmemesi için geh- rin en büyük gazetesi buluren «Chattanooga Tireesm (oOtek bir nüsha basmış ve bunda klöbün sıfıra | Yesile bu karşı beş gol ile kazanmış olduğunu yazmıştır. Kiöbünün galibiyeti | ile mesrur olan Jamsı #ek müste - rh olarak gözlerini hayata kapa - mıştır, Bu vak'a iki ay evvel cere - yan etmiştir. ” Tarihte Alman - Fransız ittifakları Bir asra yakın bir zamandanberi birbirlerine düşman kesilmiş olan ile Fransızlar o eski zamanlarda bir Ö çok defalar itti - EF fak akdetmiş - g / lerdir. O vakit ME TT, leri Almanyaya, Cermanya, Prusya denilmekte idi. Ba ittifakları sira ile ez de ehemmiyetli hesablarla bağlı bu- İanuyorlar. Almanyanın ve İtalyanın hesab- lari malümdur; onlar İngiltereyi Ak- denizden çıkarmak gayesile hareke te geçtiler. Su hal Akdenizde kalmakta ısrar kendiliğinden anlasılır. İkinci dere- cede Mihver, Afrikayı, | iktiseden Avrupaya bağlamak ve ondan ipti- | Charles Guint aleyhine olarak AL) rin yeni bir imana yeni bir İncil ea Hi ie p me dai madde itibarile istifade etmek intivorlar. Buna göre, İngilterenin de onların bu plânlarını tabakkuk ettir- memeğe çalışman çok tabidir. Fakat, Afrika mücadelesi giltere bakımından ehemmiyeti da- ha başkadır: İngiltere, sade İngiliz krallığından ibaret değildir. O, kos | in İn- bildiriyoruz: 1841 senesi — Fransa kralı Char les le Chauve ile Cermen krah Louis arasındaki ütifak, Bu ittifak 843 se- mesinde hitam bulmuştur. 1145-48 senesi — Fransa krak ittifak akdetmislerdi. 1526 — | François İspanya kralı yan proteştanları il ittifak akdey - le 1635 — Almen protestan prens- likleri ile ittifak, (30 sene muha - rebesi). Bü ittilak 1648 senesinde aktedilen Vestfalya sulh munhede - pamesile sona ermişti 1658 ——- Fransnman Şak üyük Fran Kanaat muhakkak Xi, iyi bir şeydir, insanı manevi hastalıklara karşı Aşılar, fakat biri bal Je iktifa öderek Atıl bir hayat yaşamıya sevkettiği iz edibleri ( — GG Theophile Gautier FEGEİL'GGTYE Yazan: Halid Ziya Uşaklıgil e Bir takım insanlar vardır ki ta- rihe, şahsiyetlerine bir daha ayrıl - mıyacak surette yapışık olan fârik slâmetlerle intikal ederler. Fransız kralı dördüncü Henr! beyaz sorgü- sile, Napolyon Bonapart küçü kasile, son zamanlara ai rasmda Hitler arasıra, içinde sakla- nan tasavvurların sualini tersim e - derek alnına bir istifham (alâmeti şeklinde dökülen zülfle, Mussolini nutuklarını irad ederken beyaz per- dede güel haller Akdenizi, Af- rikayı, küçük Asyayı ie tiyen geniş ve haris evzaile, Cham- berlain havalardan gelecek her çe- şid yağmur! sakınmak i makalenin kil eden şsir de edebiyat (tarihine kırmızı yeleğile nitikal etmişler, ya- hud edeceklerdir. / Bu kırmız yelek nereden kal - mıştır? Fransa edebiyatı tarihinde on dokuzuncu asrın ilk otuz sene - sinde bir mücadele bashyordu:| Classigus - musannaf edebiyat ile| romantiğus - teceddüd edebiyatı a- rasında bir cenk... Türk edebiyatı tarihinde de Di- van edebiyatı ile Edebiyatı Cedide arasında, son zamanlarda da eski - denberi mevcud tarzlarla buzünün genç edebiyatı arasında ol - mamış mıdır? Fransada nazımda, üslübda, hususile sahne edebiyatın- da bir div cüssesile Victor Hugo varken onun karşında henüz bir hayat bakiyesile sürüklenen isimler, ve bunlar arasında Casimir Dela - vişne - Kazimir Dölaviny titrek ba- caklarile ayakta dikilmeğe çalışıyor- Jardı, Bu mücadelenin en getin bir man» Zasanı Victor Hugo-nun «Hermani» faciasının sahnede temsili vesilesle İngilterenin de | VU Lewis ile Ahran kralı Nl Con -| yukun geldi. Temaşa edebiyatında etmesi | ad ikinci Ehlisslib #uharebesi için| küçük bir yeniliğe tahammül ede - miyenler, edebi akidelerini baştan aşağı yıkmağa kalkişan o genç #ai - dinsile çıkacak eseri için büyük bir nümayiş tertib etmişler; onu ıslık - Tarla, yaygaralarla, görültülerle, hat- tâ icab ederse, yumruklarla doğma- dan öldürmeğe karar vermizlerdi. | Yeni edebi mezhebin malikleri dei hazır idiler ve bunların başında çık) gm bir bağlıkkla yeni bin koca bir imparatorluktur, Ba impa-| tmda bir «Ren» nehri ittihadı teş-| müridi olan Thcophile Güutier bu- Tatorluğun birçok böyük kuvvet kaynakları da, İngiltereden Şiyade kil edildi. Tanuyordu, ve, © gece kiraz tenşin- 1704 — İspanya harbi dolayı -İde kırmızı bir yelekle, açık yesil şimali Afrikaya yakındır. Su halde, | sile Bavyera, Kolonya vesmir Al -| pantalonile, gök rengi setrisile mü- harb cephesini, genis bir mihver ü- | man hükümetleri ile ittifak. Bu'it «| cahidlerin ön safında her türlü mu- zerinde devrettirip kiemen | şimali| öfak 1713 de aktedilen (Utrecht) | kavemete hazırdı. İşte bu garib k- nakletmek, — İngilterenin | sulh mushedensmesile nihayetlen -| yafette onun kırmızı yeleği mevcu- miştir. (Devamı 4 üncü sayfada) © | Afsikaya ünde yapabileceği bü- zamanda çok zaünid bir strateji hareketi olmaz mı? Af rikada kızımcak bir mücadele, ke! zıstığı nisbette anl İngiltere üntüne | düşen ağırlığm mühim bir kısmını! oradan alıp bu tarafa getirmez mi? | Kim olursa olun, bu o sunllerin İkisine de «evet» cevabını vermek» te tereddüd edemez. Halbuki, İn- gilterenin bu plânini kendisi için da- ha müsnid sartlar içinde gösterecek sebebler bundan da ibarat değildir. Me»elâ, Afrikada harbetmek, mub- telif bakımlardan Almanya ve Ter) (Devar 4 üncü sayfada) S TE birkaç parça söyledi. Salon tıklım selmişi» dedik, Geçen akşam, Konservatuar yaylı sazlar orkestrası tiyatrosunda, Cemal Reşirtin idaresinde bir komser verdi. Avrupada uzun müdelet musiki tahsil etmiş bir kuymız da, Vahdet Nari, diyetine yöpisik kalmış ve ismi ta rihe onunla geçmiştir. Bu sair kim- R INAN, Sehir Komedi seçme tıklım doluydu. Göğsümüz kabar- dı. «Çok şiikür, artık konserler rağbet görüyor, müsiki zevkimiz yük- İSTER iNAN, Mmevzu'ini det; ii ISTER ES ER bu makalenin havsalusına sığabilecek bir mikyasta icmal edelim: I8/i de Tarbes kasabasında doğdu ve 1872 de Fransanın hezi - metinden sonra altmış yaşlarında Neniliy-Nöyyi-de öldü. Parise pek genç gelerek ilk tahsil (safhalarını henüz aşmış iken ressam olmağa te- sebbüs etti, fakat bu smeslekte ka- biliyeti arzusunun harareti nisbe - tinde değildi. Bu ilk hevesi az za- man içinde terkederek (edebiyata çevrildi ve yeni başlıyan edebi inki- lâbın en başında bulunanların sıra- sında herkesten fazla bir ateşle ve ne zaman cidale girişmek icab etse! tutuşmağa vesile arıyan bir hiddetle uğraştı. Bir yandan da kaleminin mebzul coşkunluğile birbirini takib eden ya- nlan onun namı etrafında bir işti - har hâlesi vücude getiriyordu. Her zemine uğradı: Nazım, hikâye, ten- kid, her nevi yazı onu cezbediyor - du. İlk heveslerini teşkil eden ve- o zamana kadar mer'i olan wewlü değiştirenlerden biri, hattâ «san'at için san'st» nazariyesinin en önde bir mürevvici sıfstile o da e- debi inkılâbın en mühim ressam olmaktan hiç hâli kahnamış- tır; üslüb onun elinde bi: levha.| vaz'ı alır. Fikrince şair, harici dün-| paması hususunda belediyeye :mö- İ türlü ziynetlerle, hayallerle bezen -İ yayı görüp unlıyan, onun muhtelif miş bir fırça mahsulü heline gel - miştir. Edebiyatın hangi nev'inde te -) vakkuf edeceği kestirilemiyen bu şair her zemine uğradıklan sonra nihavet müoekkidlize karar vermiş gibidir. En evvel dikkati * celbeden eserlerinden biri Les Jeune - France kitabı olmuştur. Matbvatta ilk tec- rübelerini san'at ve temasa hayat- larına dair tenkid makalelerinde ya- par, ve bu suretle günden güne şöh Teti dairesi genisler, hattâ bir ara- — İki saat oldu, hâlâ'alafranıa niyordu. Yaylılar var anma, «az göremiyorum. — Hakikaten garib, bu şarkı söyliyen bayan acaba gunu u söylemiyecek mi? INANMA! Fakat yanımızdaki locada oturan, şık, zarif iki bayan arasında ge- çen şu muhavereyi duymayalım mı? INANMA! Jerde dolaşır, fakat mükerrer mü - Tacaatlarına Eserleri birbirini takib ederek mü him bir yekâna baliğ olmaktadır: Sırasile 1838 de «Ölümün mudhi - kesir, 1856 da uMumyanın hikâ - yeti» ve «Mile de Maupin» nam bü. yük romanı intişar eder, Bu nin i böyük bir tüye sebeb olur: Şair bundan san'at namına ahlâkın bir mania yal .- “demiyeteği nnzariyesini müdafna e- der. Bu eserinden sonra «Şeytanın bir göz yaşın, hayalâtn dair epirite kitabı, e küçük hikâyeler ve Iicınaşa eserleri; oeles grotesgueşe bim makalelerinden mürekkeb bir külliyat; daha sonra şair seya - hatlere çıkarak, bunlarm intıbaları- | ma dair «Rusya seyahatin, «Eski ve yeni Rusyanın san'at O hazineleri, nbula —uğrıyarak “birde Constantinople eseri intişar etmiş - tir. Bu kitabında şairin birçok emsa- Ni gibi Türkler hakkında evvelden edinilmiş husumet duygularile Fikir- ler yürütmüş olduğunu favzetmek istemiyorum, o daha ziyade asıl me- rakını teşkil eden tasvirler yapmış ve İstanbulun güzelliklerini teren - nüm etmiş olacaktır. Kitabı okuma- el olup iie rr da vökıf değil sona bıraktığım Emaux et Gi kitabında tevakkuf edeceğim. Şiir hakkındaki usan'at san'at içindir» nazariyesinin en parlak a - kinleri bu kitabı teşkil eden manzu- melerinde görülür. Tenkide dair ma kalelerinde de hep şirde hissiyattanı bahsedilişine, aşk teessürlerine ter « cüman olunuşuna, yahud dine, siya- sete, felsefeye dair fikirlere girilişi, ne muatızdır, ve bu suretle mensub olduğu romantisme üstadlarına kar şı, meselâ Lamartine, Victor Hugo, Musset ve Vigay için bir muteriz ini parlak renklerle tasvir e-| den bir ressamdır; öyle bir san'at adamıdır ki yalnız fırçasının talâka- itine güvenerek görüş tarzını karile- re tahmile kalkışmaz. Şair manzumelerinde, haltâ ne - sirletinin tasvir parçalarında, bu nâ- zariyesine tamamile sadık kalmıştır ve bülün smapmsile impressionniste fırça yerine kalem, boya yerine mli- rekkeb kullanan bir ressam olmuş- tur, ğ H.Z. Uşak çahyorlar, İlânda yayi sazlar» de- «Turnalar w- HABERLERİ Koluu makinye kaptırdı Anadoluhlsarında, Kandili endde.. sinde 40 numaralı evde oturan ve B& Tat fabrikasında çalışan Didar adın- da bir kadın evvelki güm işe ohirken Kolunu makineye kaptı bileğinden yaralanmıştır. Didar tedavi altına atmış, & olzafında tahkikata başlanmıştır. Cezalandırılan şoför ve Emniyet 6 ncı şube meş dünkü kontmileri neticesinde, şoförün muhtelif seyrüsefer rine “aykırı. harekette bulunduklari Bi Lesiit #derek, bunlar hakkında 2a- bit varakası tutenuşlardır. Bn meyanda Galatada iki fırıncı ile Mninönünde dört kasabm Belediye Welimaizemesine. mnhaleftir bulun. duklari görülmüş, haklarında zabıt tansim edilmiştir. Sİphes gıda maddeleri satar, toub telif semtlerdeki 32 bükkat dükkâ, hnarak belediye tahlilhanesine gön- derilmiştir. Seyir halinde bulunan tramvaylara atlayan 35 kişiden de bi 167 lira para cezası alınmıştır Merdivenden düştü Kndilide, İskele arkasında 8 nu. maralı evde oturan Ayşe adında bir kiz dün evlerinin merdiveninden i, nerken düşmüş, başından fir su. rette yaralanmıştır. Ayse tedavi edilmek üzere, Nümu. İne hastanesine kaldırılmıştır. armakları kesilen işçi Yedikulede, Gödereci sokağında 13 numaralı kösele fabrikasında çahşan Murad adında bir işçi, dün idaresin- dek; silindir makinesinde kösele imal #derken dikkatsizlik (neticesinde eli j8 makineye kaptırmış, bu yüzden parmakları ke.ilipiştir. Kazazede amele, tedavi edilmek ümre Yedikule hastanesine kaldır, mış vak'a etrafında tahkikata baş. tanımıştır, Bir muhtekir iki sene sürgüne mahküm oldu Fist Mürakabs Komisyonunun terbit ettiği fiatın fevkinde pil sat- nraktan mazmun toptancı tüccar Ya- |) va lari la Fvakimlesi Saigf mon Eskinazi haklarında dava Asliye 2 nci sszu mahkemesinde dün neticelenmiştir. Mahkeme, suçlular rın inkâr ve tevillerin« rağmen ihtös I kür iddiasını delillerle sabit görmüş- tür. Neticede milli korunma kanunu” na tevfikan Yako ile Baruhun 2 şer sene müddetle Eskişehire sürgün 6 İ dilmelerine ve 5 er yüz lira para cer zası ödemelerine karar vermiştir. Salamon E önü i Acil vak'alarıa fakriihal vi kâğıdı aranmıyacak Şehrimizdeki Belediye hasinnele- rine fakir hastalar ancak O fakrühal kâğıdları muamelesi tamamla, tan sonra kabnl edilmektedir. An- cak, bazı âcil vak'alarda fakir kim- selerin fakröhal kâğıdı alamadıkları ve klinik ücreti de veremedikleri #- çin müşkül vaziyette kaldıkları gö- rülmüştür. Alâkadarlar bu: ciheti gözönünde bulundurarak âcil vak'a larda fakrühal kâğıdı olmadan da hastaları kabul etmek için hastane bastabiblerine salâhiyet vermişler” dir. ( 1 Berberler de zam istiyorlarmıs : Berberler, malzeme fiatlarının yök seldiğini ileri sürerek, traş ücretleri, ne yüzde 7.5 u'sbetinde bir sam yas” İracaat etmişlerdir. Belediye halen kul lanılmakta olan traş malzemesini evvelce getirmiş olduğunu, bu sabeb le zamma lüzum olmadığını berbe?- Tere bildirmiştir. aesanasaneasusanasanasannan sms sanananananenvs0nsas3s TAKVİM J.js.luğslu. ls. ajğınlaşlıslrğw 5)» — a