17 Şubat 1941 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

17 Şubat 1941 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İngiltere o Garbtrabhsundan da İkalyayı çıkarmadan, İtalyan impa- Tatorluğunun temelini yıkmış say maz. Evvelce de yazdığımız. veş * hile Garbtrablusunda ( eheumsiyeti İtalyan kuvvetleri olmadığından, ol- su da bunların kıymetleri zaten Me sr garb çölile Sirenaikada tama - mile oldağundan, Mısrata üzerinden — Garbtrabhısuna doğ - vu İngiliz metörlü ve zarlı kavvetle- ri, tahminimizee büyük bir müma- naata çarpınadan ilerliyebilecekler dir. Anlaşıldığına göre, cenubdan, yani Fizan Üzerinden şimale doğru yürüdükleri ve Fizana girdikleri ev- vekce haber verilen bir Hür Fransız müfrezesi de Trablus istikametin - de hayli yol alınıştır. İngilizlerin, Garbtrablusu bölge- sinde bir yardımcıları daha vardır kö o da bizzat oranin muharib hal — Bu ahali, yardım gördükleri de, İtalyanları her tarafta sar- tank ve imha etmek için kâfi derece- de tecrübelere maliktir. Elverir ki onlara silâh, bel cephane, yiyecek para Erirede; Habeşistanda ye İtal - yan Somalisinde İngiliz askeri ba - rekât ve Hapeş vatanperverlerinin kıyam ve ihtilâli büyük hazla devam etmektedir, İngilizler, İtalyanları si- mal ve şimal doğu Afrikadan ya - kında çıkarabildikleri, yani bura - lardaki son İtalyan kuvvetlerini esir ve imha eyledikleri takdirde İtal - yanın içerisinden tamamile aersıl - maması mümkün olmıyacaktır. İngiltere yalnız Afrikadaki İtal - yan İmparatorluğuna ağır darbeler vurmakla kalmıyarık, ayn zaman- da doğu Akdenizdeki İtalyan önle- rini tahrib etmekte ve bizzat İsak yan yarımadasına da havadan ve denizden olduğu gibi sindi de, pa - Taşütçüler vamtasile karadan hücum etmektedir. Filvaki Cenovanın denizden bem nm takih eden günün akınmında, İtalyan çizmesinin Sicil Yaya doğru uzanmıs burnunu teskil den Kalabriyaya İngiliz parasüt - <ülerinin indirilmesi dikkate bir vak'adır. İn- varifeler neden ve bunlar ne dereceye kadar ifa & Slm ren bulensun mese - İenin ruhu, İngilterenin İtalyaya her yerde ve aleddevam nim darbeler indirmek azminin simikçe artmak ü- zer devam etmesidir. Yunan - İtalyan harbi: Havalar iyileşir iyileşmez İtal - yanlar, gene Felen taarruzlarma da- yanamıyarık bir verde tutunama - maya başladılar, Hergün Yunanlı - İsra birkaç ehemmiyetli dağ mev - küle birkaç yüz esir vererek Avlon- ya ve Berat istikametlerinde biraz daha gerilemektedirler. Yunanlar İtalyan ordusunu sahil heyunca ge- Tiye atmak plünlarmden asla saş - muyarak bumu tedrici surette, fakat muvaffekiyetle tatbik ediyorlar. Ha-|* valsrm iyi gitmesi sayesinde Ya - nanlılarm Hareketlerini daha çok hızlartırmaları beklenebilir. Alman - İngiliz harbi: Malâm mütekabil hava bombar- dımanlarile abluka ve mukabil ab- lıka deniz hareketlerinden başka şimdilik bir hâdise yoktur; fakat Almanlar yakında, İngilizlere kars umumi bir taarruza geçmek için si- yasi ve askeri hazırlıklarda bolam- İngilizler de mukabil ürlü siyasi ve askeri tedbirleri ktadırlar; hatti mukabil İn - siyasi #edbirlerinin tedufüi ol - maktan ziyade mutaamzane olduk- lan söylenebilir, Elhasıl, pek yakla- şan ikbaharın Balkanlarda, Afri - kada ve Büyük Britanya adası etra- fında ne gibi yeni kanlı hâdiseler çi- kuracağı benüz bilinemezss de her halde çok siddetli ve büyük muha - rebeler olacağı tahmin olunmakta - dır. Bununla beraber ve kanaati - mide göre Almanların, Balkanları kan ve ateşe boyıyacak hareketler- den kaçınınaları gene kendi menfaat leri iktizasından olacaktır. Ar Bir Alman ajını Suriyeden çıkarıl:yor Kudüs 16 (AA) — Müstakil Pran, —3 ajansı bildiriyor: Alman ajamı Von itting Ankara Yelile Berline dönmek üzere arkadaş- larle birlikte bugün Beyruttan bare- ket etmiştir. Bunun sebebi Prunsız İükümetinin Alman makamları hez dinde tesebbüsattn bulunarak bu 2. Jan Süniye ve Lübaanda yaplığı hıçpasanda dalayıile merendizeti © Arzuya şayan olmadığını bldr- Yen Mite bir kaç hafta evvel bar Wir vanile de Beyrota gelmiş - Kapah draper bir yaka dar te verler halinde açılıp geriye devrile- bilir. Yakanın açık yerine renkli bir eşarp konur. Bu renk elbiseye yep- yeni bir manzara verir, Belden aşağısı fazla bol, yukarısı dar bir elbisenin imeharetle kesilecek bir parça kol altlarına geçirilerek korsaj bollaştr- rlr ve beyaz bir «bo ilâve edilirse elbisenin adeta rengi ve w- Darlığından şikâyet edilen ve bu: sönkü bolca ve modeller arasnda modam geçmiş bir elbise gibi göze batan bir robun yakadan itibaren “Şık bir ceket modeli ci TAN Şıklık bir zenginlik meselesi de- ğildir. Az para, büyük bir zevk dai- ma zevksiz harcanan paranın eriye- mediği incelikleri yaratır. İşte ufa- cık bir ceket ki rengi İyi seçilmek şartile ucuz bir yünlüden pekâlâ ya- yapılabilirdi. etek o kısmından | olur eteğine kadar önüne iki taraflı - takriben on, on beş santimetre e ninde - renkli bir parça geçirilirse bu mahzur tamamile ortadan kak kar. Eklenecek parça yünlüler için yünlü olabileceği gibi ipekli de i ir. İ Belinin darlığından veya herham- İgi bir şeklinden artık hoşlanılımıyan İ eski bir elbise - bu kısım kesip çı- karılarak - bolero - etek haline ko- nulabilir. , Yahud geniş, büzgülü ve renkli bir sentürle tekmil bel sanlarak ek biseye değişik bir manzara verile !I Kumaş ta olur kürk te Ayni model kürk gibi kalın mas- toluk kumaştan da yapılabilir ve astragan biyeler tıpkı modeldeki sibi konulur. Pratik, değişik bir ce- kettir. Kalın etekle güzel kış günle rinde herhangi ince bir mantonun yerini tutar. Daha da şık görü mür, den gençliğinizi, güzelliğinizi hiçler uğuruna insafsızca O harcıyorsunuz? © İikinci nektm geceleri yürünüzü te - j İmsizlermeden yatağa girmemektir. Bu wlabilir, Fakat her halde yı yaşındaki enç kızın yüz tuvaleti Her şeyi israftan sakınıyor da ne- Daha otuzunda yorgun ve yıpran - muş görünmek, kırk beşinde ihtiyar- a benimsemek bir kadın için çek acıdır. Bu acıyı tatmamak için her yaşın icablarını bilmek ve yapmak lâzım. Bunda ne kadar erken dav-| ramılırsa kazanç o kadar büyük o- har. 20 sinde misiniz? Bir gece uyku- muz kalırsanız, bir gün yorucu bir spor yaparsanız, birkaç gün güneşte fazla yanarsamz zarar yok. Körpe. İiğiniz bütün bunları telâfi edebilir, Ancak ifrata gitmeyiniz ve şu iki kaideyi unutmayınız. 8: Boyanmayınız. Cok lüzum gö- rürseniz yanıklarnızla dudaklarınızı hafif pembeleştirmekle kulmız. Pud raya hic lüzum yok. Buramuzun u- ce yağlı da parlıyorsa hupetle şöyle bir pareacık pndra dokundüruverir- seniz, kâfi... Bu pudra teninizin ten gine en yakin renkte olmalıdır. Tenden «cık veya koyu pudra knl « lanmak lüzumu daha sonra baslı - | yacaktır. Rujlarin: Buda bir derd sigara yakacaktım... Kib- riti çıkardım, kutumun ke- parma sürdüm, uc sıçradı... Ce ketimin yakasına yapıştı, orayi yak- maştı, : Bu kibritlere de ne oldu) Kimi- nin çöpü kırılır, kintim sürersin sü- rersim yanmaz, kitni makineli tüfek gibi çat çat çat çatlar, kimi de; iâte en kötüsü bu; sıçrar, insanın üstünü başını yakar, Gerçi yakanıdaki ufak yanık pek göze çarpmıyorsa da ben siçarayı bırakacak değilim ya... Biraz sonra gene sigara içmek aklıma gelecek, bir kibrit daha çakacağım. İster misiniz o da szrasın, yakamda bir ikinei delik husule getirsin, Bütün gün bir buçuk paket sigara içsem; aksi gibi kibritlerin uçları hep sıç rasa, akşam evime dönerken, ceke: tim kalbur haline gelecek... — Çiçek çıkarmadım. — Ya yüzünün hali). — Sizara içerim... Melüm ya, kibritler sıçrıyor. İşte o yüzden bu hale geldim. * Zarif ve şık giyindiğini bildiğimiz. bir kadınla kara karşıya geldiğimiz zaman mantosu nazan dikkatimizi celbedecek, delip deliktir. — Herhalde yeni bir moda. Diye düşüneceğiz. m me kadar da modaya sek: — Modaya düşkünlüğümden de Gil, sigaraya düşkünlüğümden bu hale geldi, Kibrirlerin uçları stçra- dı, Delik deşik oldu. * Bunların daha fenası da olur. Bir gözü sönmüs birine de raslarız: * Bu gidişle, günün birinde kolu- muzdan yaklılıyacak bir dostumu- zun yüzüne bakınca şaşıracağız: — Geçmiş olman yahu, ne ol n dun?.. Ne vakit çiçek (o çıkardın2..| — Zavallı feliketzede. Asılanmayı ihmal etmenin somu| , Der acınız. Tanıyanlar izahat ve- böyle olur. Artık örtün oldukça |rirler. K çiçek bozuğu kalacaksın? — Evet zavallı, kibritzededir, O da şamracak: Peki amma, bütün bunlara şahid — Ne diyorsunuz canım?.. Has-| olduktan sonra mı bu kibritler dü- talanan kim?.. Cicek çıkaran kim?.. | zelecek?.. — Kim olacak sen, çiçek bozu- - Ku üzme ” Cİemet İulizsi L Bunları biliyor mu idiniz ? | Ağırlığı arttıkça kıymeti | O Amerikada otomobil arlan para kazaları 300 sene ev - Amerikada yar vel İsviçrede pa- pılan istatistikle « ralarm kıymet - re göre otomo - İeri, mesahai sat- same azil i > ticesinde ölen - hiyeleri ile meb- lerin adedi, A - ap m ” merikanm istik - olarak art - lâli zamanın makin id. En O emr ee ü lan 20 ira k: i idi, A ed imei üstte olan »ymette idi, A -İlerde ölenlere nisbetle daha f; - gorlığı sekiz hibre gelirdi. dı ey S7 terseniz tabi pemb seçersiniz. z bir başkalık ok sun için moda ruj tenklerinden bi - rini seçersiniz. Cünkü biliriniz ki tabi renklerden ayrılmaması icab eden makyaj bile vakit vakit mo * daya uyarak orlaya 9 yıl modasemn elbise ve şapka renklerine uyan yeni yeni elik ve ruj renkleri atıyor. Biz- ce gene kıza en yarasan boya ona tabistin verdiği renklere en ya- km olandır. b. Dikkat etmeniz İinm gelen İste temizlik cildin cinsine göre sn, #*a - bun. süt, vağlı krem vesair: hder. Yentek bahsi? Patates'i mercimek çorbası Bir çay Siocanı kırmızı mercimek, | bir avuç pirinç, iki üç ufak havuç, bir iri patates, bir buçuk kaşık sade yağ. tuz biber, orta bov bir soğan. Yağ tencerede etitilir. “Yıkanan mercimek kırgın yağda birkaç defa pirindle birlikte çevrilir. Son ha- vuc dilimleri, daha. sonra da İnce dilimlenmiş patatss ilâve edilir. Hep »i beraber yağda mümkün olduğu kadar öldürülür. Yetecek kadar su, yahud et suyu ve tuz biber ilâve «- dilir. Soğan soyulduktan sonra bü. tün olarak atılır, Mereimekler ml haloluncıva kadar pisirilir. GÖNÜL Okuyucularıma cevablarım Okuyucularımdan D. E., adresi-İreleri mevcuddur, Kocanız sizin nin saklı kalmasını istiyor. Altı ku-|tekrar üzüntülere düşmenizi herhal. suşluk pul yöndermiş. Hususi mek-İde istemez. Fakat o da annesi, ne tab yazacaktım. Fakat adresi vazıh| yapsın?.. Siz kendinizi onun yerine değil, yazdığım mektubun eline gi-| koyup düşünün, başka türlü hareket dip gitmiyeceğinde süpheye düş) etmesi kabil mi? Evvelki vaziyetler- tüm. Esasen çok kisa bir cevab ve-| den belki annesi de müteessir ol receğim, Diyeceğim ki: muştur, Bizzat kendi de zarar gör- «Ne 0, ne öteki, henüz siz bir ka-| müş olduğu için herhalde tekerrür raruzlık içindesiniz. Bana yuzdığı-|eltirmez sanıyorum. Şimdiye kadar niz meklub © kadar sathi ki, benliyi ve mazik hureket etmişsiniz. Şim- birincinin wiçin size denk olmadı-İdiden sonra da öyle ulınanızı tav- ği, ikinei ve üçüncü arasında hangi-| sile edeceğim, sinin terçih edilmesi icab o edeceği * ei fikir ak Kırklarelinden isminin ve ndre- irinci, ci, ve incüye ir| sinin gazeteye geçmesini imi; biraz malümat veriniz. Kendinizin Gi ker yi bunlar hakknda neler düşündükle-| (o Diyormmnuz ki: rinizi de yazmız. Pulunuzu sakbyo- #Bir altın bilezik olan san'ati bi- rum. Tekrar pul göndermenize hi-İleğime taktıktan sonra ben onu zum yoktur. Size Fusest bir mek-İmes'ud edemez miyim?» tuba cevab veririm. Bu fikirle her iş düzeliyor. de * mektir, Sizin için bugün gaye san'at MK. bileziğini bileğinize takmak olmalı- Bir snnenm çocuğu üzerinde, ö-| dır. Aşk, izdivaç bahisleri bundan denmez hakları vardır. Siz de anne) sonra da düşünülecek şeylerdir. olduğumuz içim bunu takdir eders-| — 5 zamana kadar bir baş- niz. Bu sebebla anne oğul darşom-| kasile evlenirse! kklarmın uzum #ürmemesini temen-| O Diyeceksiniz. Ne olur, evlenebi- ni etmek borç olur. Koranızın sizellir. O na kadar sizin bir başka- bağlı olduğu, sizi sevdiği anlamb-| sma gön! yor. Siz de ona karşı samimi olu-|İimmez ki... Tavsiyem, dahz fazla nuz. Her sevi açıkça konuşunuz. Hiç | üzerine düsmemenir, kendi işinizle kimsevi incitmeden, arada kendiniz | meşgul olmanızdır. de ezilmeden birlikte yaşamanız ça- TEYZE Mine de ehk gibi şu ee vabı veriyor: «Kabil değil ; efen - dim... Annem istemiyorla diyor. Sonra da: «Dans etmeliyim! Ni - gider, eğlenirimi» diye düşünüyor. | Amma içinden ağlamak geliyor, Bütün bu dans eden, gülen ve neş'eli gözüken insanlara karşı ma- razi bir kin duyuyor. 3 Bu kalabalığın zevkini de, neşesi. i ve yapıma görüyör. mi Selime diye burada duruyor? Göz kamaştıracak kadar aydın- ıl büyük salondançıkı - yor, ğı bir taraçadan geçiy Sn merdivenlerden iniyor, bahçe- Bin bir köşesine yidiyor. Orada da- ba rahat biz nefes alıyer. Gene yal- gecenin okşayıcı peçesi var. Artık yarı ka - Tanlıkların içinde hiç bir | şeylerini bilmediği başka hayaller arasında, ye etmiyecekmişim?. Belki hoşuma o da küçük beyaz bir gölgeden ibs-| besi yok oldu. Minenin artık me tat |suz değil amma, yüzünde ret kalıyor, z Salondaki cazm gürültülü müziği buraya daha tatlılaşarak vuruyor...» "Deniz, atlas fışırtıları ile geliyor, İkumlara azıcık sokulup hemen ge - ae çekiliyor... Bahçenin o karanlık ibir köşesinde, görünmiyen bir ka İdin birdenbire tatlı, hoş bir kahka - İhayla gülüyor... Neden bilmiyor amma, Minesin aklına Meryem hanımın o vxençlik, İne gözel şeyla sözü geliyor. İ Yanan yanaklarına doğru, İsürü şeyler hatırlıyor... böyle, tıpkı böyle gülen küçük bir kzı düşünüyor... Bu çocuğun, in- sanların iyiliğine, hayatın gizelliği-! ne ne de sarsılmaz imanı vardı! Dönyaya tılumlanmış gibi hayran bayran gözlerini nçar ve dinlemesi- sevdiği masalları bile, hayat vâdleri kad rikulâde bulmazdıl il bütün umdukları yalan ON İ” Kader onu düzen kurdu. Vicdan dadının gülen, söyliyen bülbül kızı, sörler snektebinin akıllı uslu #ele- bliğı, ne neş'esi, ne cahekanlığ, ne İde uymalhir kaldı. Durmadan uğra İ dığı haksızlıklar, haysiyet ares izti- rablar onun huyunu “bozdu. çirkin- İleştirdi. Artık icinde, ne doğruluk, ceği meçhul, karanlık ve kötülük) O Mineyi şuralara kadar sürükleyip yapıcı bir kuvvete de hıncı var,..| getiren bütün o hırçınca ateş, bütün Hele bu akşam kinine muayyen bir) o şiddet, birdenbire uçtu gitti. Neye hedef bulmadan, &pkı başka kız-| yarar ki? Bu maskaraca meydan ©- ların sevmesi gibi o da insiyaki bir) kuyuşun neticesi n:? Ne kazana- hela sizle Yeni ÖTEYE cak? İsyana özenen zavallı küçük Bir ümid yolu, hir kurtuluş çare-| budala, Mimoza otele dönecek. Ya irmediği için, herkese, her şeye| bu aksamın agazifo safasılı - gö- Or. rünüşe bakılırsa - hiç duyulmıyacak, Çiçekle deniz kokusunun havada | yani bosa gitmiş olacak; ya buluşarak, sevişip karıstığı bu bah-| zulmetmekten haz alan kaçık kadı gede, Mine: «Acaba bu akşam ka-| nın kulağına gidecek ve bu da Mine grversem mi?... Simdi, hemen şim-| için yeni hakaretlere, yeni işkence- di körükörüne kaçıp gitsem mi?a | lere sebeb olacak... diye düşünüyor. Mine ürperiyor, sonra da ali Fakat ayni zamanda, böyle bir! miş aciz dolu bir hareketle om *eyi imkânsızlaştıran güçlükler bi-'n düşüyor, bası eğiliyor. Evet, ne rer birer gözünün önüne * geliyor. | yapmağa kalkışma kalkışsn. meyi Nice bin sevin cahili iken. elinden) göze alırsa ergeç syenilcei “> İne de iyilik kaldı sanıyor. Kin insa im acılaştınır. Onun inze yüreciği de | sade kinle, garnzla dolu, biri tutmadan, parasız pulsuz, bu w-İ ni» bilir? Ni ider? Saklanma-| pışmak ne diye? yapabilir? Nereve gider nma- | pışmı ir Fahire hana kini var, hattâ) senı bile beceremez... Hemen onu hapsedilmis | bir bazan, hırçın, da-| yakalar, tekrar zindanına tıkıverim| kaşa benzetiyor... Delice yl ha acı anlarında zım beye bileller! bayrağım çekmek (için| hir yanından öbür yanina atılan, . müphem bir) sarfettiği bu zavallı gayretler! ağır| kuvvete, iyite manasım kavrayamı-| gülünç, bu manssz, İ ağır, iki damla yaş süzülüyor... Bir| yor amma, meselâ hayat veya beşe-| gayretler! Sanki bir sonu, Vaktile| iyet gibi kelimelerle ifade edebile-İ var mı? Bu | çırpınan, acılı basını, lüzumsuz ka- çocukça | nadlarım boş yere incitip kanatan neticesi| zavallı bir koşa. kaptırmıyacağınız da bi- biliyor. Hem bir kartulaş ümidi cunu bucağını bilmediği ölemde nea| olmadıktan sonra, neye yarar? Çar mü al ; 4

Bu sayıdan diğer sayfalar: