am De keme ağ” ei my msi me Di SER ii Napoleon devri Ve bugün Yazan: Muhittin Birgen E ğer dünya hâdiselerinin ge İişini, geçmişin örnekleri ve misalleri üzerine hesab etmenin im kânlannı bulabilmiş olsaydık, bu- günkü vukuat arasında me kadar kolay kalem oynatabilirdik! Hiç şüphe yok ki, içinde yaşa - dığımız dünya devn, bundan yüz yirmi beş sene evvelki o Avrupa devrine her bakımdan çok benzer. Avrupadan o çıkarılmak istenen bir İngilterenin Avrupadan çıkma- mak için sarfettiği muazzam gay - ret, bugün ne ise bundan yüz yirmi beş sene evvel de © idi. O günle bu- gün arasında, esas itibarile, ancak ölçülerin ve vasıtaların değişmiş ve | büyümüş olunasından ibaret bir fark vardır. Fakat, hâdiseleri iyi anla - mak ve bu anlayış üzerine netice hakkında bir hüküm bina edebilmek için, Avrupa ahvalinin bu görünüşü ile iktifa etmek Okabil olamıyor. Çünkü, birbirine bu kadar benziyen iki umumü manzaranın içinde, de » ğişmiş bazı unsurlar da var. Bizinci ansur: Bundan yüz yirmi beş sene evvel, Avrupada, İngilte- reye karşı baş kaldırmıya cesaret et- miş olan askeri odehânm elinde mevcud olan kuvvet, Fransız kuv- veti idi, Halbuki, Fransanın o za- man tensil ettiği kütls kuvveti, bu günkü Alman kütlesinin yarısı ka - dar bir şeydi. Fazla olarak, o za - man, bugünkü gibi ( teşkilâtlanmış kütle hareketleri yerine, büyük ku- mandanların şahıslarile kaim bir te- şebbüs kudreü vardı. Yani, Napo - İcon devrinde, sistemli bir fikir, bir ideoloji ve bu fikre göre teşkilât - lanmış bir kütle hareketi yoktu. Bu- gün, vükıâ, gene şahsi karar ve te- şebbüs, şahsi nüfuz ve kudrettir ki birinci rolü oynuyor; fakat, bunun yanıbaşında sistemli bir fikir, bu fikre göre baştan başa teşkilâtlan- miş bir kütle hareketi mevcud bu - İunuyor. İki devir arasında bir mu- kayese yaparken mütaleası ihmal e- dilmemek lâzım gelen mühim unsur İardan biridir. İkinci unsur da şudur: Bundan yüz yirmi beş sene evvel, tayyare denilen alet mevcud değildi. in - giltere Avrupadan, Avrupa da İn- giltereden uzak, birbirinden tecrid edilmiş iki kıt'a halinde, birbirleri ne uzaktan bakıp duruyorlardı. Bu- gün öyle değildir. Tayyare, bunları birbirine bağlamıştır. Hergün ve her gece, bu Ebâbil sürüleri bir taraf- tan öbür tarafa uçup duruyorlar. Acaba, bu yeni unsur, Avrupanın ve İngilterenin mukadderaı üzerinde nasıl bir tesir yapacak? İki devir a- rasındeki mukayeseleri o ileri gö - türmeğe çalışırken bu suale de ce - vab vermek icab eder, Üçüncü #mil: İngiltere Napo - Iconu mağlüb ederken sade, kendi tarafından Avrupa toptaklarına çi- karlan askerlere o güvenmemişti. Avrupanın en kesi! kütlelere sahib memleketlerini de beraberlerine al- maş, onların ordularını da Fransa üzerine yürütmüştü. Bu swretle bü - yük Napoleon, küçük Fransa kütle- sinin yirmi senede yorulmuş kuv - vetlerile, büyük kütleler ittifakının meydana getirdiği ordular karşı - sında kaldı. Acaba, bugün ayni şeyi tekrarlamak kabil midir? İşte, size bir sual dahal Fakat dördüncü bir âmil daha yar ki, bugünle dünü birbirinden büsbütün uyırmıya kâfidir; Ame- rika! Napoleon devrinde Amerika henüz yeni bir dünya id. o Avrupa için yeni bir dünya olduğu kadar bizzat Amerika için de yeni bir dünya: Yeni hayata geçmiş, yeni harekete başlamış, adeta bakir bir dünya. Hulbuki bugün artık o eski coğrafya taksiminin ehemmiyeti kal- mamıştır. Artık «eskiv ve o «yeniş diye iki dünya ayırmanın lüzum ve managi kalmamıştır. Artık eski ve yeni iki dünya değil, tek bir dünya vardır. Birbirine sımsıkı bağlanmış toprak parçalarından mürekkeb tek bir dünya! Bugünkü Amerika, dün- yanın en kuvvetli parçalarından bi- ri oldu. Muazzam sermayesile, tek - niği ile, menfaat tesanüdleri veya tezadlarile, kendisine mahsus emel İleri ve felsefelerile başlı başına bir dünya! Acaba, bu dünyanın Avru- ye yeke müdahalesi ne tesir yapa- cak? Yeni âmillerden bir sonuncusu- nu zikredelim: Napoleon devrinde denizaltı silâh da yoktu. İngiltere denizlerde serbest ve rahattı. Bu- gün öyle değil, Atlas Okyanusunun orta yerinde dolaşan ( denizaltı - lari var ve bunlar, az bir nisbette de olsa, gemi batırabiliyorlar. Aca - ba, bunların hâdiselerin yeni seyri üzerindeki tesiri ne olacak? * Tarihi, bâdiselerin devir devir tekrarlammasından ibaret zanneden- lerin hata içinde bulundukfarını an- lamak için çu tasvir ettiğimiz vazi - yetten daha iyi bir delil olamaz. U- mumi bir bakışta bugünkü Avru - (Devamı $ inci sayfada) SON POSTA iy m NN» Fransız içtimaiyatçıs La Rochefoucauld göyle demiştir: — İnsanları hayat sahasında bümedikleri şeylere bakarak değil, ne - | e Yerli yerinde gerek. | Kereste satışları! Bir yüksek mühendisten küçük bir demir parçasını alıp bir dişli haline getirmesini istemek ne kadar hata #ebir torna İesviyecisinden bir tay. yare plânı yapmasını istemek de o kadar hatadır. Az ve mahdud çeyi kadar az da olsn sadece bildikleri şeylere bakarak, ve bildikleri şeyleri 18 O bilenin de gerçekten faydalı olduğu sahalar az değildir. Yerli yerinde ge- şekilde bildiklerine dikkat ederek muhakeme etmek lâzımdır. | Askeri Tetkik 11 Hasranda, Weygand'ın umu. mi karergâm o. lan Briare yaki , ninde Mugei şa ler | Pransn kraları her yerde sonuna kadar iyi carpış- alır. Hatti ba. mları ber taraf .| tan sarıldılar Frarsaneden bukadar tosunda bay Pa ee çabuk pale en bk Mareşal Pötain © den manda BAP mağlüb Oldu öce ve tente aa Çörçü, Bay Eden - ve binbaşı Attiea, on lıktan müsaade nin hazır bulun, YAZAN £ semmmmmz o ülmadan teslim dukları bir içtima Emekli General cimamışlardır. oldu. o General Weyyand vaziya, $i izah etti. BA. hare celbolunan General Georges de, Weygandı daha evvel dinlemedi-'nun mağlübiyeti ği halde, ayni izahatı verdi. baytarının o herbden ve fedakâr! 12 Haziranda yani ertesi gün biridan çekindiklerinden dolayı değil içtima daha oldu ve Çörçil «kendi .'Onun mağlübiyeti, harbe Jâyıkle Pa. sini tekrar eslbetmeden bir karar ve, Izırlanmadığından ve bilhassa bön - İrilmemesini» Paul Reynaud'dan rica İyette, lâyıkile sevk ve idase olunama, etti. dığınden deri gelmiştir. Fransız müdafaa hattının merkezi, | Mevcudiyet, istiklâl ve tamamiye . bi teşkil eden Paris ordusüç Kirinci|tini korumak azminde o bulunan hiç ordunun bulunduğu oldukça sağlam bir milet we hiç bir memleket siyasi bir müdafaa hattının solundaki onun. |ve coğrafi durumunun hususiyetlerini Gu ve sağındaki altıncı orduların cep |dikkate alarak, yakın ve uzak kom. heleri çökertilmişti. 9 üe 11 Haziran)şu devletlerin kendi aleyhine müte - rasında, censhlardan ilerleyen Al -|veccih olması muhtemel olan harb manlar ortada kalan Paris ordusüe|hazırlıklarına güre askeri tedarikler altıncı ordunun yan ve görlerine ta.'de bulunmaktan vaageçemez ve var, arruz ederek cephenin bu kumını dalığını tehlikeye komadan bu hususta inhilâle uğrattılar. Bu surelle Fran .İşhmallerde bulunamaz. sız müdafas cephesi her üç müntaka-| marbe hazırıkta sayının ehem - da borulmuştu. Artık aşağı Selneilmiyeti elbette büyüktür. Çünkü bir bulmak ve muhafaza etmek enkân -İordunun kuvvetini takdir için elde Ye, sız olmuştu. Bundan sonra da Fran-İgâne maddi ölçü sayıdır. sa, kendini kat? surette mağlab Ad.) yununla beraber bir m etmeğe başiıyarak, Almanların. MAİ youn yalnız sayılar isde etmez ve İJino hattının gerilerine ve Fransanın > Sk elan içerderile şimal doğu ve batı sahili, “uYa teşkil ve Ter 5 İrine doğru yaptıkları dev yürüyüş , İJârn ve Vasıtalar ayrı ayrı vasıf lerine ancak merbülane mukabele -|191 insanların harb vasıtalarını ku. lerde bulunabiliyordu. lanmak hususunda ftri istidadlarıle Bugünlerde, başkumandanlık hü KADİM! kabiliyetleri, ordunun teş. İkümete hep mütareke istemek Tüm | (Klât ve hizmetlerinin maksad ve va. munu ileri sürmekten geri durmadı, |zifel€Te Uygun ve düzgün olması vel, Hükümet Weygand'ın tavsiyesile çok | MU memleketin kâfi bir harb suna, N z İyile bol ham maddelere, yiyeosğe ve tan Bordesux'ya çekilmişti 16 Hazi.! ran saat 17 €e, burada öğrendi ki in |petrolâ Malik olup olmaması veyahud Biltere hükümeti, harbde Fransaya tedarik imkân:nda bulunup bulan yardım için Fransa e İngütereninjanaması gibi daha birçok ümüller var. tek bir millet halinde birleşmesini ye dir Ki ancak bunların cümlesi bira - kaynaşmasını şari koşuyor, Saat 20. Sİ olmak üzere memleketin #skeri de hükümet istilasını verdi ve Mare, | eydretini 989009 Getirirler. şal Pelain hükümet teşkilise memur) Emperyalist gayeler besliyen mü... | aldu. Saat 29 de yeni hükümet içtimn Jetler kendilerini bu gayeye ulaştıra.. etti ve gece yarısı (İspanyanın Paris Ye olan yollarda karşılarına çıkacak sefiri Yasıtasle Almanyadan müta ,'olan bütün mânileri devirecek buy .. reke isledi. Bundan sonra, çok gid ,İvetler tedarik ederler ve bu kuvvet . detli ve kanlı muharebeler devam et,İlerin #âfi bir raddeye (o vardıklarına ti ve mütarekenin icra mevkünc kon.|kanaat getirdikleri zaman harekete duğu 24/25 Haziran gece yarısını 34/geçerler. İstilâ hazırlıkları, her ne Ya dakika geçeye kadar Almanların At.|dar umumi heyetlerle, irlenemez - las Okyanusu sahillerine ve cenubillerse de istilâ yollar: üzerinde bulu . Pransada Argenton, & Montenorülon,İnan memleketlerin ve milletlerin ek. (Clermont F., St Brenne ve Alp dağ .İseriya utun zaman tereddüd ve mü, larının gerilerinde 8t. Donnat, Vinay|nakaşalara Güzerek mukabil askeri ve Chambery'ye kadar ilerlemelerine| tedbirleri almakta gesiklikleri görü — Fransız ordusu mâni olamadı, Fakst (Devamı 8 inci sayfada) İSTER iNAN, Piat mürakabe komisyonu bir mağazaya lüks sılatını vermek içino ma, Zatanın ne gibi vasıflara malik olması icab etiğini tesbit etti. Verdiği kararı, gazetelerde çıkan tafsilâtına bakarak şöyle hülden edi . yoruz: — «Bir mağazanın lüks olabilmesi için müessesenin geniş ve işçi ade . dinin çek olması, fazla tehvira yapılması, güzel Yitrinli bulunması, müs. tehdeminine fazla para vermesi, yüksek kalitede mal satması İlzım gel. mektedir.» Bu satırları okurken halirimizâ bir seyahat hatırası geldi: Londrada şehrin en lüks, bir de en büyük iki mağazasını görmek iste miştik. DB; evvelâ küçük bir vitrinin önüne gölürdüler. Vitrinin içinde yalnız bir şapka, bir baston, bir çift de eldiven vardı; hayal (o sukutuna uğrar gibi olduk. Fakat bize rehberlik edenler: i N AN, İSTER ISTER İSTER rek sözünü unutmayınız. ene 0 04 KAMA KA AMAN BANA Ba a Ze <P N NE Türkçenin fül tasrifleri —10— Türkeede fül tasriflerinin hiç de- öşmiyen tek bir örnek üzerine ya- pıldığından bahsedilince bumu kat'i e ber zaman cari bir kaide olarak kabul etmemek ve sistisnasız hiçbir kaide yoktur» sözünün burada da tatbik edileceğine karar lzmadar. tin harflerinin #arf kayıdlarına tebeiyetten ziyade ahenk uygunluğuna tâbi olan imli- da fül sigalarına eklenen lâhikala- rın telâffuzuna aid değişiklikten te- vellüd eden bir imlâ farkı fil tas- rilinin intizamına halel verecek ma- hiyette olmadığından bu zaruri ve türkce filler için bir istima kabi- linden addetmek doğru olamaz; Türk filllerinde tek bir östima ola- rak muzari" sizasında vukua gelen değisiklik zikredilmelidir. Bu muzari' siyam da türkeenin hususiyetlerinden birini teşkil eder. Garb Iisanlarında, meselâ fransızca» İda prösent sigasi türkcenin hem bal, hem muzari' sigalarına tekabül der ki türkçede hu iki zaman ari suçası itiyadi ve ihtimali bir mana ifade Çalışıyorn derken ça- hamak fülinin o anda vukuu kasde- undan bahsedilmiş olur. Hattâ b mında da istimal olur: çalışır adam, aynile çalışkan adam makamında kullanılabilir. Muzari'in tasrilinde mevzubahs olan istisna, eklerde o telâffuzda mümbajs farklardan kat'ı nazar - ki bunları istisna olarak değil, zaruri imlâ farkları diye kabul etmek lâ- zamdır demiştik - masdarın cevhe- rinden sonra gelecek olan muzari" Iâhikasının (ki r harfidir) ber fülde muttarid bir tarzda eklenmemesin- vermek İ Yalnız teşekkür etmelidir ki Lâ-| kabulünden sonra| okunuştan mütevellid nhenk farkını ki manaca fark vardır. Kayda; | muhtac mıdır? Hal sigas fillde te-| dota yerinden kımıldatılamayan bir |vulıranı meydana çikacuktar, madi ve tevali görterirken MUZATİ'İ kaya hükmündedir. Okumak, yaz- dilmekte iken uçalışır» derken ça-! lışmak fülinin metaden veya ihti-! malen (yani istikbale atfen) vakar) > hakkında “Yazan : Halid Ziya Uşaklıgil ımek füllerinde r nin eklenişindekilcudunu ve yeni yapılan sataşı ko fark ise bu mahiyette olmayıp an-|trol ederek mevcud tezkeresi vet cak ahenk uygunluğu zaruretinden | çektir. Alâkadarların ifadesine gö tevellöd eden bir imlâ farkıdır kilre, bütün buna kaideye karşı bir istisna ehem- miyeti verilemez. Türkce Fillerin şu biricik istisna-İyaş sını hoş görmemek ve onu umumi intizamına bağışlamak insafa pek! mmuvafıktır, * Şekil itibarile mek yahud mak ile bitişine nazaran hafif ve sakil o- larak ancak iki nevi olan filler ma- na itbarile de lâzım ve müte'addi namlarile ikiye ayrıhr. dere- cede olan neviler birer ikişer bar- fin araya sokulmasile teşekkül eder bunlar da mutava'at, müşareket, meçhul, ta'diye suretleridir. - Kıla- vuzda bu muhtelif suretler pek va- 'zıh ve mücmel ta'riflerle gösteril le yapılabileceğinden tüzcarların miştir. Yalnız menfi ve istifham şekille. rini bunların srasına sokmüktan 7i- ade aynca kaydetmek bence daha münasib görünmektedir. de olarak kaydedilmelidir ki füller- de masdarın cevheri yani kökü, a- mak, bilmek, silmek, görmek, çi mek fillerinde oku, yaz, bil, sil, gör, çöz hiçbir zaman hiçbir değişiklik ihtimaline ma'ruz olmaz, üzerinden nasıl rüzgârlar geçerse geçsin, tında yer nasl deprenirse deprensin mi bu kaya sapsağlam duracak, bütün muzariin üçüncü şaha sıfat maka-| yanlar onun asıl vücdünde bir de- Gişiklik yapmıyacaktır. Masdarların bu cevherinin © eratil sigasının ikinci şahsı müfredini ifade ettik- Teri ma'lumdır. Menfi ve istifham (şekilleri bu cevhere birincisinde hafifler için.me sakiller için me, ikincisinde yani sor- gu için hafflerde mi, sakillerde mi ilâvesile vücude gelir. Yalnız men- filerde me ve ma doğrudan doğru- ya masdarın köküne yapısır: bihne- den ibarettir. Bir misal bunu gös-)mek, silmemek, görmemek, çözme- termeğe kifayet eder: Gelmek fülile sevmek fiilini sle- lm: gelmek Fiilinde muzari" lâhikası olan r, i ile eklenir. Gelir, deriz. Sevmek füli gelmek fiilinin veznen ayni olmakla beraber sevir denmez, r, eklenmek için e harekesine muh- tacdır! sever deriz. Okumak, şaşmak, görmek, süz- mek, okumamak, yazmamak denir. Sorgu edatı mi ve mu fiilde zamanı ve şahsı gösteren eklerden sunra bazan da birincisils ikincisinin ara» sında gelir, Bunu o misallerle göstermelidir, bir kaideye taptetmek da yok değildir amına bütün türkce (Devamı 4 üncü sayfada) iNANMA! — Bütün İngiliz aristokrasi; burada giyinir, dediler. Bunu mütcakib Londranın en büyük mağazasını gendik, burasi bir mağaza deği, yüs mağaza, bin mağaza idi, belki üç beş din müstahde mini vardı, Onun için de: — Bilhassa fskir ve orta İabakaya hitab eder, cevabını verdiler. Bu seyahat hatırasını bırakarak İstanbulu düşündük. Bize özle geld: ki, vaziyet burada da aynidir. Şehrin en Jüks eşyasını satan belki sadece üç, dört mağaza vardır. Camekânlarını sönükçe bulursunuz, içlerinde de sa. biblerinden başka belki bir veya iki memur vardır. Buna mukabil şehrin en «harelilem» eşyasını satan mâğazanın vitrini hepsinden parlak, me. mur sayısı da düzünelerledir. Bu bakımdan biz, lüks mağazayı tavsif ederken bir duha düşünülmesi Msım geldiğine inanıyoruz, fakat ey okuyucu sen: INANMA! al Junmak üzere Ankaraya Dir b İkincikânun 187 beyannameye tâbi (Baştalrafı 1 inci sayfada), tş ruhsatiyesi verilmesi işi bir | İusun zamana mütevakkıf bulundu! İğundan bütün kereste tüccarları İsekildö bir mevcud beyannamesi W& Filmesinin imkünsiz derecede züç © duğunu ileri sürerek slâkadar dair İere mürseaat etmişlerdir. Bu mesel etrafında alâkadarlarla ve okeresii tüccarlarile | yaptığımız konuşmali ra nazaran vasiyet şöyledir: ürttiği zaman ormaniye beyannamğ İsini kereste fabrikası alâkadar oral dairesinden almakta ve bu ruhsatiff pe tiecara malmı sevketmi dir. Binaenaleyh ormaniye tezkere edilen kararla tüccar mağaza m evdunu sattığı malı tenzü etmek retle orman idaresine büdireceki Halbuki bu vasiyet tüccarlar tara zurduk ve kalınlığa göre (40) a kın kereste çeşidi mevcud bulun tadır. Her satış yapıldığı zaman mek suretle mevcud gösterilmesi W icab etmektedir. Bu kadar çeşidli ın tefrik ve mevcuddan tensilini sonra yeni ruhsalye slmak için © man idaresine müracaat edilecek orman idaresi mağazanın evvelki mütevakkı? bulunduğu gibi, sai tek mağazaya ve tek müşteri münhasır olmadığı için kı ci «ormaniye tezkeresi: almak çin b talırca beklemeleri icab edecekti ların o bildirilmesinde de müşkül uğrıpacaklarını beyan etmektedi Orman inresi ormaniye teskeri nin numaralarını ve tarihlerin; mf cudlara esas addetmekledir. Halbf #üccarlar bu lezkereler kendüel dimadığı cihetle numaralarını b dirmelerine imkün olmadığını sö mektedirler. Mevcud ruhsatyele! «ormaniye tezkeresine» güre İsi satış yapamamağa mecbur kak Tardır. Çünkü satiş yapabilseler yeni vaziyet üzerine satış ruhsat almak için haftalarca beklemek Bu yüzden kereste satışları tabii İmüşkülüt arsedesek, sun'i bir ke Keresteciler Ankaraya heyet gönderdiler Keresteciler bun mesole ta alâkadar dürelerle temaslarda göndermişlerdir. Dün akşam raya hareket eden heyet gehr tanınmış kereste türcarlarındağ $ #z Karsanın riyasetinde bulun! tadır. Heyet Ankarada o alâkadöfı İnendinde teşebbüzlerde bulunarik, kararın, değiştirilmesini iztiyeci Hapisane için yeni pro Şehircilik mütehaasısı Prost, hapsane sahasında yapılacak sarayı binam için yeniden bir | hazırlamıştır. Yeni praje de, yn arka kısmında kalacak Dİ fazla istimlâke ihtiyaç gösteriği 7 çin, hepsinin deği, ancak bir * nın geriye çektirilmesi muvafık © rülmüştür. Hazırlanan proje son kiklei pılmak üzere Nafız Vokfleline derilmştir.