6 Kasım 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

İ nanm kim olduğunu görmekte ge- İ cikecek değiliz. © İki büyük Okyanus arasında 130) semer Kerermnsesun İ milyonluk büyük bir siyasi camianın | deresini dört sene için kendi elinin İçine alacak reis kim olursa olsun, vazifesi müşkül ve ağırdır. i senedenberi Amerikayı en çetin bir $ ikhsad buhzanından kurtarıp Ame- rika hayatında adeta bir (o iskılâb N yapmış olan Roosewelt yahud da İ rakibi, Amerika iş Alerninde en genç şöhretlere sahib Wilkie, bunlardan hansisi Arkadaşını yaralıyıp parasını çalan delikanlı Mustafa derhal Kmiln bu tekir.) ni kabul etmiş ve birlikle Beyoğluna çıkmışlardır. | Günün geç sastlerine kadar devam! eden bu gezme sırasında Kümü, Mus. tafaya bir haykı zrumlarda bulunmuş tar, Pakst bir müddet sonra Mustafa, çok paralı olarak tanıdığı hemgersi. ni soymak için onu kadın bulmak ba- ve içinden çıkılması çok daha müy- * küldür. Şu esnada, bu memleketin Mmukadderatma riyaset etmeği isti- yen adamın cesaretine hayran ol- mamak kabil değildir. #avi kesafette değildir. Bu arada | mame ce püreli da be fzzattan ğa gr yar Avrupa buhranınn meram büyük) param bulunan eüdamde srtmdan Jkvrapada değişen hür ölem: vaz, | gen eek Mel kn geçenler Mülvverin Yeni Nizam dediği proje) pıragrlayrremkiyersr tahakkuk etsin veya etmesin, Av- a ni vaka'dan polisi haber. di h iktanadi pe derdi çehresi mutlaka değişecektir. Dün- Gelen e ifade vereimiyecek ir. ye kadar, dilediği gin bir halde olan yaralıyı Beyoğlu has - etmiş olan sermaye nizamı artık| imupada mağiib Lir hale gelmiş | 12095150 kaktırmışlardır. Güretkür buhunuyor. İngilterenin tam bir ga-| İsbe ile galib geldiğini farrettiğimiz| zaman dahi bu hökmümüz doğan Üni itede Dat Bakiler Yecektir. Şu halda, serma ei nizamının yegâne kalesi olan U, 8| (o rahsların birincisi dün verildi ilam bir isumdır diyerek bıçağımla guşasini kes tim. Bir katilin itirafları mahkeme | Tramvay rayları salonundaki dini Maştarafı 1 inci sayfada) herhalde paralı bir dilenci olacak... Ne de olsa üstünde 3 lirası vardır. Yanına sokuldum, onunla bemen ahbab oldum Bana yatacak yeri ol- madığını söyledi. «Abiacığım gel, seni, benim kulübe: me götüreyim, orada rahat, rahat yatarım» dedim. Biraz tereddüd eder gibi oldu; fa- kat sonra kabul ederek benimle ba - raber hapisane arsasına doğru yürü. gı. Öteden beriden konuşarak kuyta bir köşeyo kadar götürdüm vo arin- durara dayıparak yakasına! Hiç olmazsa bir kaş lirası olmak lâ - «— Güğesi neresi?, İs Suçlu hâkimin bu suali karşısında ellerle gırlağını göstererek: #— Gurilağını çıkardım dışarı, de-| mek süyorum- | «— Peki Üzerine kan sıçramadı! m?» «— Ne olur ne olmaz diye daha ey. vel eekelimi sırtından çıkardım ve gömleğimin kollarını da sıvadım, m bu müthiş ve korkunç Ki -| eyicileri kaçırttı «— Koca karıcıyı öldürdükten son- ra Üzerini aradım. Beline takık bir torbanın içinde iki iki buçuk ve bir de beş irahık olmak üzere 10 birası varmış, onları aldım, cebime yerleş. tirdim. Kanlı bıçağı, toprağa sürte. rek kanlarını temidedim. Ellerimle bıçağın üzerinde kalan kan lekelerin da Zaptiya sokağındaki Terkos çs$ - mesinde yıkadım. Gece Yurda döndüm. Fakat korku. dan anbaha kadar beni uyku tutma - dı. Erlen sabah erkenden Yurddan| dışarı çıktım. Aksaraya giderek Ah.| mad adındaki bir tanıdığıma kocnka. ndan aldığım 10 Miramn 45) kuruşu. nu saklattım. Bü paranın beş lirasını da Sultan - shmedde, cinayetin vukubulduğu ar. saya yukın bir kulübede yatan arka. daşım kestaneci Selibe verdim. Orada Salihle kestane yararken, ku Tübeye bir kaç çocuk gel&> Burada bir kadını öldürmüşler, gelin bakın!; dediler... Meselenin meydana çıkmış olmasi beni büsbütün korkuttu. Uzerimdeki şüpheleri dağıtmak üzere hemen A- lemdar komiserliğine koştum: — Bapisane arsasında bir kadın nüşler, gelin, bakın» dedim. Hâkim Reşid, suçluya ihtiyar ka -| dını kestiği bıçağı göstererek: «— İyi amma dedi, Bu ekmek bi -| çağile Havvanın çırdağını nasıl ke. sebildin? Bu bıçek bu işi nasıl gör. dü?» İşlediği tüyler ürpertici emayeti bü. tin korlrunçluğle en ufak bir vicdan azabı bisetmeden adalet huzurunda hikâyeden çekinmiyen kat bu on maştik. &irde, mamile İstanbul Tramvay İdaresi ie- suzunda Nafia Vekâleti nezdinde de İskelesi civarında 130 kuruşluk bir a. rafları mahkemede Dülunun kadın sunle de ayni korkusuzlukla şu ce- dinleyiciler üzerinde bir hay tesiri vabı verdi: tera ettiğinden, birçokları kulakları.| «— Bu biçakla kuvvetli verdun mu, pi tıkıyasak salondan çıkmışlardır. İinsan gık demeden ölür» Katâ, müthiş iiralatına devam ç.! Hâkim Reşid, katili bu sorgusunu derek demiştir ki: İmütenkıb tevkif etmiştir. A. için begünkli vaziyetten daha mühim hangi vaziyet tasavvur edi- lebilir? Üniversite Rektörlüğü tarafından tertib edilen serbest konferanalara U. 8. A. tarihin bu dönüm mek-|dün Üniversite konferans salonun- tasında, Avrupadan kopup (gelen! da başlanmıştır. İlk konferans pro- ve tedrici surette kendi ufuklarını| fesör Kesler, 18 de (Harb ve ab- sarmaya başlıyan bu fırtmayı nemli Jâk) mevzuunda vermiş ve bu kon- karsılıyacak? Bu swzle cevab ver-| ferana Dr. Orhan Tuna tarafından mek vazifesi, yeni ocümhurreisinin | türkçeye ilmiştir. e Konferansı isi oluyor. Bu, hiçbir omuzun hoşnud | kalabakk bir gençlik ve halk kütle- şuzlukla yüklenmek istemiyeceği! si alâka İle takib etmiştir. bir vazifedir. Bundan dolayıdır ki,| Mem e yi iki Takibeen line uzaman ka- Yeni Cerrahpaşa polikliniği - zansın, içlerinde duydukları cesarete i ylym e ela mese mezi deler mek bir hak tanırlık borcu olur. İİ Bazı akşam vefiklerimiz hiç bir |! külfete katlanmadan hazmlanmış, $ pişmiş, kotanlmış O havadislere İ konmak isterler. Bu hazırlop ba- berleri, hemen bir makas hareke tile sayfalarına aklediverirler. Bu huylarından vazgeçmeleri için yaptığımız mütesddid oyunlar, hileler, okuyucularımızın pek iyi batırlıyacakları (Artin Makas - yan) meselesi bir türlü bu refik - İerimizi uslandırmış değildir. ya, Cerrahpaşa hastanesinde inşaat ve tesisatı ikmal edilmiş olan yeni polik Muhittin Birgen NIKÂH Haydarpaşa hastanesi sertab Dr. Miralay merhum Sadik Oydaş kızı Handan Oydaşla merhum miralay Bekir oğlu Sümerbank Bakirköy bes fabrikası memurlarından Turgud Bö. rünün Kadıköy evlenme memurluğun da milelerile dostları hazır olduğu bel İİ de akitleri tere edilmiştir. maşrhan-n açılış löreni yarın öğ- İeden sonra Vali ve Belediye Reisi Dr, Lâtk Ku tarafından yepıla- caktır. «Sor. Posta» mın edebi tefrika YEŞİL TULUMBA : i i 4 İ zın evinin kapısında inik İniresile mutfak ve Cali kanduğunu bilditen bir havadis İSTER INAN iSTER iINANMA! £8 Dünkü sayımızda bir genç kı- ölü olarak ! i ymm amm za ISTER INAN ISTER iINANMA! İ| | rünerek, mesini bekledi. Fevkalâde lâkeyd| dermiş, Adam da sf bu Yazan: Ercümend Ekrem Talu Bakkal Hüsnü Dedeyi dükkânm-| Dede sanki oralı değilmiş gibi da buldular. Arab Abdullah önce sordu: içeriye İmamı sürdü. Kendisi onun| — Hayrola? peşinden girdi. Ebülhayır Efendi (— Evli bir hatuncağıza, bilmiyo- bundan istifade ederek, Dedeye bir |rum ne maksadla, başkasınını ağzın- göz işareti çaktı. Bakkal derhal işi dan bir mektub yazmış.. bir name, anladı, Bununla beraber bigâne &ö-| Sonra tutmuş © nameyi, kadının Abdullahın taarruza geç -| kendisine değil de kocamna gön - yüzden karıyı boşamış. — Fesübhanallah! Bakındı bele! Bakkalın bu pişkinliği karşısında Ebülhayır'Efendi artık tamamile a- © | fallamıştı. Evleriaden fırlıyacakmış gibi büyüyen gözlerini onun gözle- rine dikmiş, kırpmadan baka kal - lâkırdısına devam etti: o karı koca ile yakın bir tavırla: — Selimünaleyküm, hul dedi. Arab da bozmaden bu selâm aldı a aleykümüsselâm Dede Anak Ablak müş. Arab, dul İmamı işaret etti: m —Bu habi» yeni bir fesad.kn -| — Benim Nİ vardı. Havadisi yazan arkadaş dalgınlıkla (kuyu) yerine (kapı) yazmış, havadis de kuyuda ölü bulundu, olacak yerde, kapıda 5- W bulundu, şeklinde İntişar etti. Bu hususi bir havadis değildi, po- is raporunda aynen mevcuddu. Fakat bir akşam arkadaşımız, bu işle tavzif edilmiş muharririni po- İse kadar göndermek zahmetine dahi katlanmadığı için, aynen ha- vadisi bizden kesmiş ve ayni ğı koymuş: «Bir kız kı yak bulundun. önünde öki ola - — Sonrası, bana demez mi ki: — Elbette soracaksınız. Allah, Allah!, Ey, sonra? «Benim bu işde bir güna sun'u taksirim yoktur, Gerçi yazı benim amma, ben bu mektubu Hüsnü De- denin emrile yazdım. Bu işi terüb eden odur?a — Hâşâ! Kellâl, Mel'anet için - de mel'anet!. Dümiz şimdi duyuyo- rum. Utammadın mi hoca bu yalanı söylemiye? Ebülhayır Efendi dona kalmıştı. Yüzsüizlüğün bu kadarını havsalası almıyordu. Bizden, kendini toplayı- verdi. Olanca isyanı ile haykırdı: — Hangi yalan, Dede efendi? Bütün işi tertib eden, mektubu ba- na zorlü yazdıran sen değil misin? Dede hiç istifini bozmadı.. — Allah kuyu iftiradan İdedi. Sen çok yaman şeymi: Jasn? in, ho- İca! Günsha girmek, senin için de-lğ İnize dalmaktan kolay. e Başındaki İsarıktan, arkandaki cübbenden u - (meni gebertirim, dedi ve Üzerime bı- İmüdafaa etmek için, biçağımia onu ilka bir güne bırakılmıştır. J için yarın yapılacak içtima İstanbul Tramvay İdaresinin, ray #üyacını karşılamak üzere Üsküdar #ramvaylarından ray istediğini yaz- Üsküdar tramvayları idare heye - yarın bir toplantı yaparak İstan. bul Tramvay İdaresinin bu teklifini tetkik edecektir. | Öğrendiğtinim göre, Üsküdar tram-| vayları idaresi, kendi hatlarında kul. lanılman mümkün olan Devlet De - miryolları raylarından verildiği tak. Bostancı Gihelinde bulunan balaş üzerine döşenmiş rayları İstan.| bul Tramtay İdaresine vermeği ka -| bul edecekir. Yalnız Üsküdar Tram.! vay İdaresi, kendi raylarının sökülL. mes ve yerine Devlet Demiryolları! yaylarının konulması ameliyesinin ta. rafından yapılmasını istemektedir. Üsküdar iramvaylarına Devlet De. miryolları raylarından verümesi hu. teşebbüsler yapılmıştır, m ie 130 kuruş için işlenen cinayet Bir müddet evvel, Beşiktaşta odun lacak meselesinden dolayı, araların- da çıkan bir kava sonunda arkada şı sandalcı Kadiri bıçakla yaralıya - rak öldüren Ahdürrahmanım dün i- kinci ağırceza mahkemesinde duruş- masına başlanmıştır. Dünkü duruş - raada istintak kararnamesi okunmuş, bundan sonra hâdise otrafında suçlu- Bun sorgusu yapılmışlır. Abdürratman, Kendisini müdsfaa etmek için, maktal Kadiri öldürdüğü. nü İfade ederek şunları söylemiştir. «— Kadire 140 kuruş borcum Yar- dı. Cinayetin vukubulduğu gün beni Nusretin kahvesinin önünde yolum — dan çevirdi. Çıkar paraları, yoksa gakla bürum etdi Ben de kendimi yaraladım ve öldürdüm. Katilin bu ifadesinden sonra, vak'a şahidieri dinlenmiş, gelmiyen diğer sabidlerin celbi için muhakeme baş- İngiltereden lâstik ve teneke geldi İngiltereden beklenen teneke ve lâsükler gelmiştir. Son zamanlarda #ipariş olunan kimyevi maddelerle, evvelce Almanyadan getirtilen her nevi boyaların da yakında İngilte- reden geleceği haber alınmıştır. — Nasıl inkâr edersin, Dede e- fendi? Sen bana, ayağıma kadar gelip bu mektubu yazdırmadın mı? Altındaki mühürü sen basmadın 1) Ben sana; «Yakalannız. Yaz mı tanırlar. O zaman belâya ben çatanm» demedim mi sana? sın, hoca efendil Git de, Pabucu büyüğe, okun! Bu sahneyi kemali süktün ile sey- reden, bu muhavereyi gülümsiyerek dinliyen Arab Abdullahın kansati çoktan miemsesti, O, bakkal Dede- nin bu işde elebaşlık ettiğini, İmam söylemese de, biliyordu. Ancak, ilk olarak onun masumiyetine İnanır gi İbi görünmek lâzımdı. Ve ileride o - Dun da sırası gelecek, o da bieyyi- iyordu. A - tatbik edece- İni gözünde büyü- edeye çattı: ün, imanın, tan bari, Ebölhayır Efendi için o dakika iel işden değildi. Çırpınman in hakkı için Sen bana gelmedin Sözün kısas Çift tilki ve Ve Hava Kurumu zi bim Sa * «Bir seneyi mütecaviz ei dünya, hergün bi üyüyen bir ateş çemberi dedir. Bu arada ihtiyaç, darb, kın, yavaş yavaş kendini götte yor, Bir takım vatandaşlar b” ye rağmen memleket müdafsğ her türlü düşüncenin üstünde ii tarak Hava Kurumuna tebii yardım ediyorlar. Bu meyssdf şan ve nikâh yüzüklerini teberrü edenler var. Öyle ike mumiyetle bayanlarımızın steye den, lükalerinden fedakârlık hye lerini göremiyoruz. Ne olurdu müsabaka etselerdi? Hiç bir liği ve zarafeti olmıyan bu çifi* narlardan bir tanesinin bir para tutar. Düşünmeli ki ve İstanbulda yözlercesini toplamak mümi Şehirli ve varlıklı heraşii i işde benimle hemfikir oldul dan şüphe etmem. Yalnız b“ susta galiba bir işaret - bel Hiç birinin kalmıyacağımdan emin kıymetli hemşirelerime teklif Ül Er > rum: Hiç bir ihtiyaca karşıbk di miyen bu iki katlı iks eşyanin şallah dünya sulha kavaştukt tanesini bir arada kullanmalt. mennisile— şimdilik birini ilk ey Hava Karumuna tı er Vw d Maktes bayalın zi bir azıcık hülâsn ederek naklettim, Elçiye zeval yokts” er, Kadınların tuvaletini yakından alâkadar eden mm bir erkeğin burun © sokmasın türlü tehlikeler mevcud müdrikim. Lâkin bu bahse temas eden ben olmadığın ii kum yok, Ve ileri sürülen f | bimehâba tasvib edebilirim. çekten benim de sevimsiz um çift tilki modasmdan K bu suretle rücu edebilirse. #9 5 bakımından da bir kazana ehe Mektub sahibinin teklifini ki bakımdan, muhterem kadı kuyucularımın tesmmülüne # yorum. Hakikaten | öyle 74 yasyoruz ki «Boz Kurte «Gömüsü Tilkis düsü: de Biliyorum: Yıllarça peşisd”” salan İz emellen forugne GESİ : lay değildir. Lâkin vatan Mg baha olunca Türk kadınının Ha EE ti EEE ii mıyacağı fedakârlık da yok! Onun için, bugünkü ; mevzu olan mektabun cevabi lacağını hiç zannetmiyorum” 4 Askerlik işleri” ' a #4 EF İİGEZİZİL İĞ. OR VA Malül ve ikinci yaş doldurmuş sübayla” çağırılıyor Bakırköy Askerlik Şubeslnö”i Bubimizde kuyıdlı malli Ve yaş haddini doldurmuş Tarın en kısa Bir zamanda müracaatları ilân olunur. Harb Okuluna talebe Başiktaş Askönik Şahe Genel Kurmay Baş 10/940 gün ve 35455 sayılı serine Harb Okulu Komu! gelen 19/10/40 tarih ve bi yılı dokuz maddeyi ba yazıldığı üzere Harb Okulu? Be terli olanların müddeti” kincikânun 041 gününe kodi dek uzatılmış ve liseyi bi mak üzere kayd kabul laşılmıştır. Bu gbi sta! matf görmek ve isa! mak Üzere ve takibi için çubeye müracaatlı SN Da EY GN Ep SN 71 i a EEE EYE > O 314 doğumlu İstanbultu ileti 8) 10 gür Biileymanın (1026) behemehnl gabeye mürassif Janur, NA & - a y SEREN ği AL Darüleytamlar ydi mii, Mübadele Komisyon br a rahhası, İnhisarlar Um Tüğü muamelâ: müdürü, alim mektebi müdürü ini di Öksüzeü dün sabah gözle. 08 gi MN ya kapamıştır. Cenazesi; ğü leide, Lâleli caddesinö? ” A İapartımanından kaldır ” N« İmamı Beyazdda kıknıp İmeddeki sile makberesin£ cektir, Alahın yahmeğ A Bebak