21 Ekim 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SSieca ? ıl'el SA ĞD AA KEZ af, Telefon We Telsiz Haberleri Askeri Vaziyet l..,_m:mıı—ıuı 1 inci sayfuda) tir. Bazı haberlere h" Omanyaya gelen 5::%"1 şimdiden beş tüme- l"hun olmuştur; ayni haber- liğ “aların 10-15 tümene ib - b'h eceklerini — bildiriyor. W Mütedil olan diğer bir t Romınyaya gelen A- ka;!mm sayısı bu ayın so- .ı’ | ar 20,000 olacak imiş. J Sünki hakikat — bilinemiyor, # Mahrem tutuluyor. [', ı.,“"*'nhr ların niçin geldikleri - heraj ince, Rumen başvekili ge- fetşe Çtonesko'nun — bir ziya- İme Öylediği resmi nmutka na- T yeş ,©nlar Romanya ordusu - Süstirmek ve sonra da Ro- h"g ile teşriki mesai etmek . omınya hükümetinin Plk. € davetile gelmışleıı:hr bir çok siyast ve askeri “ler Almanların Romanya - müçlerinde büyük ölçüde bir “îrk, İi görmekte ve buna ai Maksad ve hedefler at- l;r Bizim görüş ve tah- p Eöre İse, Romanyaya R""en ordusunu baştan - sik ve talim ve terbiye ede- eri heyet ile Rumen pet- “lerini hava hücumlariın - lerden koruyabilecek ! Va ve kara kuvvetleri M.ı rdnln maada âe h_ı)îlL motörlü ve piyade Al-- dq Mnmn geldiğini teyid e- d:"“k haberler gelinceye ka- 'd Yaziyeti Romanyadua ve Bal- im addettirebilecek bir %ı' bir alâmet henüz göre - nıı i ı.f B %%"ıîîî %;_- qîğ _% beraber — Romanya, ntlhlk etmiştir. ve ÂAl - k doğu ve gerek ce- ıldqî:y istikametlerinde yapa - %n &i ve askeri hareketler - Yanında mevzi alacağı aşi- b îıî,ıç:m Romnaya teşebbü- Srma desi, Romnnynnın pet- hünün Ve ziraf — mahsullerinin kontrol — olduğu g- “ğy Rerek doğu ve gerek ce - h""lıhte'n'“mımedenndc yapma - S1 olan askeri hareketler Şi ââfş__ ı'ğâ%. Kayseri köylerine yağan karın İrtifar 6 santimi buldu Kayseri 20 (A.A.) — Msvsmım ilk karı bu gece Erciyeşe yağmış - tır. Kar, Erciyeş eteklerindeki köy- * lere kadar inmiş ve kalmlığı tah - minen beş, altı santimi bul - muştur. (Baştarafı 2 nci sayfada) meydana çıkan İstanbulun nüfusu - nu bu akşam İstatistik Umum Mü - dürlüğüne bildireceğiz.» Doğum ve ölüm vak'aları Dün sayım devam ederken şehri - mizde 8 doğum, 6 ölüm vak'ası ol - muştur. Sayım esnasında, Valikonağı arkasında Zafer sokak Akasya apar - tımanında Sofya bir kız 'çocuğu, Şişli Hacımansur sokak 48 numnarada Ma- rika bir erkek çocuğu, Sirkeci Ebus - süud caddesi 4 numaratla Rozel bir kız çocuğu, Beşiktaş Kazan sokak 12 numarada üsiteğmen Şerefin refi - kası bir kız çocuğu, Fatih Şeyhali so- kak 14 numarada teğmen Mustafa refikası Nahide bir kız çocuğu, Üskü- darda Toptaşı caddesi Atpazarında vatman Hüseyinin refikası bir kız ço- cuğu dünyaya getirmişlerdir. Beyoğ - la Çukurcuma Hocaosman sokak 12 numarada bir kız çocuğu, Löleli Fet- hibey esddesinde müvezzi Mehmedin bir kız çocuğu dünyaya gelmiştir. Bu doğum hâdiseleri sırasında keyfiyet derhal zabıta vasıtasile doktor ve e- belere bildirümiş, bunlar derhal has. taların evlerine gitanişlerdir. Bir kı - sim hastalar hastaneye kaldırılmışlar ve burada vaz'ı hümletmişlerdir. Do- ğan çocuklarm hepsine (Sayım) adı konulmuştur. Gedikpaşada Asmaaltında bir ev - de ölü bir çocuk doğmuştur. Yeni do- Bazı çocuklar sayıma dahil olmuşlar - dir. BSayım esnasında Taksimde 87 yü- şında Firuz, Üsküdar Kurbağalıdere- de 50 yaşında Emine ölmüşlerdir. Ye- dikule Ermeni hastanesle, Beyoğlu Fransız hastanesinde de bir ölüm vak'ası olmuştur. Ayrıca Saltyer — ve| ğ ""lv'ı kendine emin ve ; ek İr Üş ve bir kuvvet haline| k— ÜÜLERC Almanya Romanyada | yalifi |i : l'uvvetlı olmakla, ayni| 113, a d tulgaristanla Yugodım ed * daha müessir — olarak dıl, a yakından elinde tu - Tgil K th'k Butun bunların üstün - gh Stiği y mıııya Romanyada eni mevkile Sovyet MN':"'" Balkanların — yolunu Yoh, bilâkis kendine Ukray - kün "nde mükemmel — bir rhmıınr ' bu cihetlerden rahat o- “ehıı" ngiltere savaşına de- “ceinlngıân ıcabınîı Rıı::- anlarda bir askeri ha- % bilir. Fakat ne olursa o cenuba karşı bn' AĞA S ;ıığ—.f S f"f F | âaetterinden silhiğmişlerdir. Beşiktâşda da 2 kişi ölmüş, bu su - retle sayım esnasında ölenlerin sayı- |sı 6 yı bulmuştur. Bunlardan bir kıs- mı sayım yapıldıktan sonra ölmüş - İler ve ölümleri haber verilmiş, sayım Ölenlerin cenazesi sayımı sonuna kadar kaldı - rilmamıştır. Şehrin muhtelif semtle. rinde de sayım — esnasında hastalik vak'aları olmuş, derhal hasta bulu - nan evlere doktor ve ilâç gönderilmiş- tir. Sokağa Ğıhnlv kele caddesinde Kadıköyünde Karabet isminde biri kolunda sah- te bandla gezerken yakalanmıştır. Ayrıca Eminönü — mıntakasında da üç kişi vesikasız olarak — dolaşırken ynknhmxm;hdn. Bunlardan biri - ıım den.ız ııfııyeıı efradından oldu- B Nğ", ""'melen için evvel, k serbest — bırakılmış, ;;’ %,,. Rusya cihetinden tama- dıgulen Iu.kh»dı kanuni muame - a l Nuhııııx M 'ı Her kaza hymıkımhgı sayımın yi ı'ğlSBflrı Harıc'ye nihayetini aldıktan sonra derhal sa- İ'n'zle gürüştu yım defterlerini tasnife ve mınta - ”' m— tarafı v kalanndTh erkek kadın adedini tee- | N kı:mîğ ::;:“'ş’.â;.“)k el « :î:ıı:u kadar bt ıçleK"meıgul ol - k N günü Ank“âmyı muşlar ve neticeyi şifre ile vilâyete 4 çq #vvel, kendisile görüşe- | bildirmişlerdir. Vilâyet sayım bü - li h"“hin rosu kazalardan gelen şifreleri aç - zi hî;::q. esas sebebini, bir -| tıktan sonra bulun sayım so - iLğ wen Türkiyedeki İngi -| nunda meydana çıkan nüfus mik - ; M&m ve Belgradda-| tarını dün akşam şifre ile İstatistik ' aralarında M Umum Müdürlüğüne bildirmiştir. İstatistik Umum Müdürlüğü bü - hk“ B“ l tün leketin sayım neticesini üç Dünkü sayımın İlk neticeleri 60 yaşında Cemile ile kiracısı İhsan ve Behiye dünkü sayım günü evde kapanınca, aralarındaki bir ihtilâf tazelenmiş ve kavga etmişlerdir. Bu kavga sırasında Behiye ev sa- hibinin elini ısırmış, hâdiseye zabıta vaz'ıyed etmiştir. Sayım esnasındaki yangın Dün nüfus sayımı esnasında sâat 11,380 da Ortaköyde çıkan bir yangın bu mıntakada haylı telâş ve endişe t- yandırmıştır. Ortaköyde Çevirmeci s0. kâğında ermeni manastırının Üst ka- tında oturan Simon kızı 38 yaşında Meryem Tezcan aptesane araliığında mangal yakmıştır. Mangaldan sıçra- yan kıvilciım tahta aralığına sı- kışarak yangın çıkarmış, ateş sür'atle binanın dış kapılarına da sirayet et- miştir. Yetişen itfaiyenin — gayretiyle ateş söndürülerek, — tehlike — önlenmiştir. Yangın etrafında zabıtaca tahkikata başlanmıştır. Edirnede Edirne 20 (Hususi) — Sayım sabah yedide başlamış, saat 14 de nihayet bulmuştur. Bir doğum ol - muş, yavruya Sayım adı verilmiş - tir. Edirne ve kazalarının nüfus ye- künları İstatistik Umum Müdürlü - güne bildirilmiştir. Sayım memur - larmdan Âhmed — Yörük birinciliği alkmıştır. Ankaradaki sayımın neticesi anlaşı!dı Ankara 29 (Hususi) — Ankara da umumi nüfus sayımı öğle üzeri bitmiştir. Dünkü sayım neticesinde Ankaranın 90.643 erkek, 65.401 kadım olmak üzere 156.044 nüfusu bulunduğu anlaşılmıştır. 1935 de yapılan sayımdan bu sayıma kadar Ankarada artış 32.324 kişidir. Manşta şiddetli bir topçu düsllosu | Londra 20 (A.A.) — Uzun menzilli İngiliz topları, bugün öğleden — biraz evvel, faaliyete geçmiş ve en şiddet. li bambardımanını yapinıştır. İngiliz topları, Manş'ın öbür kıyısına salvo üzerine salvo göndermiştir. Tarraka - lerden, bütün Kent kontluğu sahilleri sarsılmıştır. Bombardıman, 40 daki - kadan fazla sürmüştür. Bombardıman esnasında, hava dafi bataryaları, İn- giliz ağır toplarının mevzilerini tes- bit etmek istiyen bir Alman tayyare- si Üzerine ateş açmıştır. Almanların mukabelesi Londra 20 (A.A.) — Reuter: Alman topçusu, İngiliz uzun menzi. li toplarının bombardımanına cevab vermiş ve Douvres mıntakasına obüs- ler düşmüştür. İngiliz ve Alman uzun menzüli topları arasındaki düello, 2 gün sonra ilân edecektir. Sayım ev sahibi ile saat sür ür. Douvres mıntakası - na düşen bir çok Alman obüsü, birkaç mil uzunluğunca sahili sarsmıştır. İlk tahminlere göre bir ölü ve 2 yaralı vardır. Alman gazeteci!eri Romada sından: R kiracı kavgası Kadıköyünde Cevizlikte Roma, 20 (AA.) — BStefani ajan- Alman matbuatı. teknik ğlerile meşgul Alman gasetecileri bu sabah Sovyetler ihtiyatkârlığı terk mi ediyorlar? Londra 20 (AA.) Boyvyetlerin, Almanya, İtalya ve Japonya ile be- raber iştirak edeceği bir dört devlet konferansının toplanacağını ilân e - den haberlerin resmen Moskova rad- yosu tarafından tekzib edilmesi, Lon drada büyük bir alâka ile karşılan - makta ve birbiri ardından gelen iki tekzible Sovyetlerin şimdiye kadar takib ettikleri tavrı hareketin bariz vasfı olan ihtiyatkârlıktan biraz Çık- mağa başladıkları müşahede edilmek.- tedir. Sovyetlerin büu tavzihi, Sovyetler Birliğinin hâdiselerin aldığı şekilden memnun olmak için hiçbir sebebe ma- lik olmadığı hakkındaki Türk düşün- cesine uymaktadır. Hâdiseler, Balkan mıntakasında inkişaf ettikçe Sovyet- ler aksülâmelleri daha bariz bu' Şe- kilde tayin edeceklerdir. Bükreş her gece karan'ıkta kalacak Bükreş 20 (AA.) — D. N. B. Bugünden itibaren, Bükreş, her ge- ce tamamile karanlık kalacaktır. Bü- tün evler ve nakil vasıtaları, saat 24 den şafağa kadar ışıklarını siperliye- ceklerdir. Tramvay servislerine, saat 24 de nihayet verilecektir. . aç YA . İngiliz - İspanyol .. .7 * görüşmeleri Madrid 20 (A.A.) — Reuter: İngiütere büyük elçisi Sir Samuel Hoare, Cumartesi sabahı general Fran ko ile çok samimi bir görüşme yap - miştır. İngiltere ile İspanya arasında muallâkta bulunan bütün — meseleler mevzuubahs edilmiştir, Franko Himmler ile görüştü Madrid 20 (ALA.) — B. Himm- ler, Madride gelmeden evvel, Bur- gosda dün akşam gcneral Franko tarafından akşam yemeğine alıko - nulmuştur. Stsfani ajansının bir Sofya telgrafı (Baş tarafı 1 inci sayfada) 'Türkiye ile Yunanistan, bir dün - yanın yıkılmış olup yeni bir hayatın doğmakta olduğunun henüz farkıma vyaramamışlardır. Gazeteler, sulhte ve -harbde mu - zaffer olan Almanyanın yapıcı sSiya- setini medih ve sena etmektedirler, Füre ve zekâtını Türk Hava Kurumuna ver. Bunlar (Hiva, Kızılay, Çocuk Esirgeme) Ku - rumları arasında paylaşılır. Istanbulda nüfus sayımı nasıl geçti ? (Baştarafı 1 inci sayfada) Bu iki kelimenin kapı komşu olması- na her zaman imkân yoktur. Fakat dün muntazam, vazifeyi neş'e ile süs- liyerek fevkalâde bir gün — geçirdik. Ben işin bu cephesini tesbit etmek İs- tiyorum, Sabahleyin, matbaaya gelmek için, kuvvetli emniyet tertibatından, inle- rin, cinlerin bile aortalıklarda dolaş- mağa cesaret edemiyeceği sokaklar- dan geçerken, çok erken olmasına rağmen, herkes pencereler, balkonla- ra çıkmış, hürriyet, henüz bir saat evyel emaneten alındığı halde müte- hassirane sokaklara, dolaşmak bahti- yarlığını (!) kazananlara bakıyorlar. Kolumda, serbest dolaşabilmek mü- saadesinin sembolü olmadığı için, pencereden, kapıdan ikaz edenler de oluyor. Pencereden pericereye, kapıdan ka- pıya koşuşan pijamalı, entarili, hay- dari hırkalı, başı takkeli, konuşanla- rı dinliyerek yürüyorum: — Her Püazar sirtüstü yatar, akşa. ma kadar, hörul horul uyurum. İnâ- dına be birader, canım sokağa Çıik- mak, birkaç kapının ipini çekmek is- tiyor. — Bizim hatunlar, başımın etini yiyor. Nereden başımda kaldın diye... Erkek evde olunca evin intizamı ka- çarmış. — Hürriyet ne tatlı şeymiş meğer- 8e... İnsan büyük şeyleri küçük vesi- lelerle anlıyor * Taksimde mükellef bir apartıman- dayız. Sayım memurlarının arkasına ben de takıldım. Birinci katta, proste- lâlı, genç, eh biraz da güzelce bir hizmetçi kapıyı açıyor. — Buyurunuz efendim. Mükellef bir salona giriyoruz. Orta- lıklarda kimse yok. Anlaşılıyor — ki, misafir kabul etme teşrifatına tabüz. Memurlar sabırsızlanıyorlar. O ne?. Hizmetçi bir likör takımile içeri giri. yor. Diğer elinde de içi lebaleb bon- bon dolu bir şekerlik... Memurlardan biri: — Babahtanberi içim, dışım kahve, likör, şeker kesildi, diyor. Bir şey de- ğü, mideyi sayımı bitirmeden bozar- sak işte felâket burada... 5 Camekânlı salon kapıları açılıyor. Ev sahibi, refikası, kızı, iki tane afa- can çocuk, bir aded dadı İçeri giri. yorlar: — Bonjüur efendim, hoş geldiniz. Beklettik amma, kusura bakmayın, dün akşam tiyatroda idik te, kalka- madiık.. Bonjurlaşma, estağfurullah vesair teşrifata tâbi merasim bitince, yazma faaliyeti başladı. Burada anlatmaya değecek bir feykalâdelik yok. Yalnız (hanmmefendi) yaşında küçük bir tenzilât yaptı. 32 yaşındayım, dedi. Halbuki ferah ferah 45 in üstüne pos- tunu sermiş bulunuyordu. Kadınların Topkapıda, bir buçuk katlı, saçü. ğında, at nalı, pabuç (Ya Hafız) lev- hasi asılı bir evdeyiz. Kadınlar başlâ. larını örttüler, erkekler entarilerinin üzerine hırkalarını, pardösülerini G« hp, taşlığa indile. Sıra genç bir ka- dına gelmişti. Memur, evli mi, bekâr mı, dul müu olduğunu sordu. Bu suüal ses tertibatı arızaya uğramış bir film Bibi, birdenbire, sesi, hareketi durdu- rüverdi. Garib bir sükünet taşlıklâ birkaç dakika hükümdarlık etti. Genç kadına dikkat ettim, müteessir görü. nüyordu. Yaşlı bir kadın onun yerine cevab verdi: — Ay, tazenin derdini kabarttınız. Allah, ne diyeyim, mübarek Ramazan günleri, şu saçaklarda bekliyen melüâ. ikeler yüzü suyu hürmetine o herifin cezasını versini!.. Elmas gibi tazeyi, nür topu gibi üç çocukla bırakıp 8ü« vuştu. * Yaş meselesi, kadınlara gelince kâ. rışiveriyordu, Hiçbir kadın, dikkat et. tim, yaşı rakamla ifade etmek iste. Miyor. Bir psikoloji meselesi.. ne ken. disinin yaşını, ne de sorulanınkini.. Mâki dolambaçlı yollardan dolaşıyor. lar. İşte bir misal: Gene Topkapı ta- raflarında bir evdeyiz: Memur, genç bir kızın yaşını soör. muştur. Anası hemen atılıyor: — A, durun bakayım, kaç yaşını daydı? Saidi sünnet ettirdiğimiz se. ne, mektebe vermiştik. Ayşe hanımın oğluna, Hacâ Hüsşamettin efendinin kızımı aldığımız senede 17 seneye gir-. mişti. Demek ki, Receb bir, Şaban iki, Ramazan üç, 17 sinden 3 ay fazla... Rahmetli efendi de nüfus kâğıdını günü gününe çıkarmıştı. İyi ki rah- metli efendi, nüfus kâğıdını saati sü« atine çıkartmamiştı. Çünkü bu tak. dirde, hanım henüz kızına gebe kal. mış bulunacaktı. Zira Saidin sünnet. ği ile, Hacı Hüsamettin: efendinin kızının gelin olması hâdiseleri ara- sında kerime hânım asgari 5 yaş kü- çülmüşlerdi. Biz kapıdan çıkarken genç kiz: — Aman anne, diyordu. Yaşımı Öy- le bir küçültüş küçülttün ki... — BSenin aklın ermez kız. Kız kıs. mının adiı büyüktür, doğrusunu söy- lersen, yarın öbürgün taliblerin hü. kümet kapısına gider, bu kâğıdilnra bakıp senin asıl yaşını anlar sönra,.. Nusret Safa Coşkun Köstenceye Alman denizaltısı getirildiği doğru değil Bükreş 20 (A.A.) — Rador a- jansı, Alman denizaltılarının Kös » tenceye nakledildiği hakkında ya - bancı memleketlerde — neşrolunan haberleri yalanlamıştır. Rador ajansı, Alman bombardı- man tayyareleri filolarının Galatz - da bulunduğu ve Karadenizde bir Alman deniz üssü tesis — olunacağı bu masum zâfını hoöş görmek gerek. Nitekim hatırını kırmadık. hakkındaki tamamile hayal mahsu- lü havadisleri de yalanlamıştır. 2 sinemasi olan Yeni şarkılar ve bütün Türk musikisi Mecnunun hâarikulâ- de güzel şarkıları B k.—î.kh bir naktaya göz- hıı*r zihninden şunları ge- n h“ Pabuç!ın Basset lması pek muhte- DU '"“"'a ne lüzumu var? ü Onun zihninden ge- Tmuş gibi: hyor, b“' Pabuç i i ç istendi; ben ettim. Bana başka Fakat siz bu “nin macera romanı: 30 “nakleden: Behçet Safa lerin ne işe yarayabileceğini — elbet bilirsiniz. Eskici başını elindeki işten kal- dırarak, Keene'in yüzüne baktı. Bu bakışta adetâ bir şüphe ve istintak manası vardı. Aradan bir iki daki- ka geçtiği için Keene onun cevab vermekte tereddüd ettiğini bile gö- retek hayret etti. Neden? Bu son sualin ne kıymeti vardı? Hofdik nihayet tekrar başını e- gerek: — Mösyö Keene; dedi. Acaba zin ne işinize yarayabilir ki?... anladım. Bu sual biraz garib göründü... Fakat sebe- bi var. Bu suali size neden sordu- ğumu anlatayım. Başka çaresi olmadığını görerek Keene kendisine aid sırlardan biri- sini daha bu ihtiyara faşetmek mec- buriyetinde olduğunu anladı. Çünkü şimdi o da kendisinden şüpheleni- yordu. Bundan dolayı dedi ki: — Mösyö Traversin kayboldu- ğgunu biliyor musunuz? Belki bilmi- yorsunuz. Biz onun öldüğünü zan- nediyoruz. Hattâ maalesef eminiz bile. Simdi, size izahına lüzum gör- mediğim sebeblerden dolayı onun nerede ve nasıl şerait altında öldü- ğünü tesbite çalışıyorum. Bu yolda bize yardım edebilecek — mevkide, bir siz varsınız. hınııııiııqh Paf Hd AĞ — Anladım... Elimden geleni yapmaya hazırım, Mösyö Traversin öldüğünden haberim yok. Bu gibi meseleler için burada ilân yapmaz- lar. Ben bu zatı pek sevmiştim, pek dost olmuştuk onunla... Keene, ihtiyar Hofdiğin gözleri- nin dolduğunu farketti. Eski heye - canını ve teessürünü gizlemeğe lü - Bir müddet ikisi —de ağızlarını açmadan hareketsiz kaldılar. liz, karşısındakinin sabrını — taşır - k buriyetinde — olduğunu biliyordu ve onun canı istediği za - man cevab vereceğini anlıyordu. Hattâ eğer onu sıkmaz — ve kendi haline bırakırsa daha cok söylete - ceğini de anlamıştı. Kendi kendine: — Zavallı Travers böyle garib bir ihtiyarı nereden buldu ve nasıl kuıhu bıühdı? Olur şey deö'.ll... İ YERDECİ c <L Önümüzdeki Ç iPEK ve SARAY 'da birden Şark edebiyatmım Romeo ve Jüliyet'i şark fümciliğinin şaheseri LEYLÂ it MECNUN Turkçe Sözlü yeni Şiirler: Vecdi Bingöl ÜSTAD SADETTiN KAYNAK MÜNiİR NUREDDİN şarkıları MÜZEYYEN SENAR DİKKAT: Bu müstesna müsamere için fiatlara zam edilmemiştir. Numaralı biletler şimdiden SARAY Leylânın Nefis ve İPEK gişelerinde satılmaktadır. en büyük iD RIZA Tiyatrosu RAŞ HALİDE PİŞKİN. Beraber a Bu akşam Bey HABiBE TEYZE Vodvil 3 perde Koltuk 30, Balkon 20 Kuruştur. Raşid Rıza tiyatrosu Pazartesi, Sali günleri Beyoğlunda Halk sinemasında temsil verir. ummswnmcmnnnndmm& sahne edilen ve Jean Arthur - James Stewart - Lionel Barrymora gibi sinemanın en büyük artistleri, PARA BERABER GİTMEZ Fransızca sözlü film, her noktai nazardan muvaffak olmuş bir şaheserdir. tarafından çevrilen

Bu sayıdan diğer sayfalar: