G azetelerde okuyoruz ki Tür- kiyede halkın mader kömü- rü yerine linyit am için bir takım tssnvvarlar veya projeler var- maş. Temenni edelim ki bu proje- ler yakın bir zamanda tahakkuk et- sin veyahud tahakkuka başlasın. Türkiyenin zengin yer altı ser - vetlerinden biri de maden kömürü ile onun yakın akrabası ve hattâ kardeşi olan Tinyittir. Türkiye, ik - tısadi hayatım her sahasında oldu- ğu gibi, maalesef, i fade geriliğin alâmetlerine bakalım: kiyede kömür sarfiyatı yakın zaman. lara kadar çok mahdud bi seydi. Bir memleketin kömür sarfiyatı, o- nun medeniyet seviyesinin ölçüsü 6- İncak kadar mühimdir. Halbuki, iyeni nevi bir büçek omil- r sarfetmesi çok yeni hüdiselerden biri oldu. Hele, abe - yaz kömür denilen düşer. sulardan hiç istifade etmediğimizi düşünür - »ck Türkiyede mekine hareketinin ne kadar basit bir faaliyet ibrnz et Yiğini daha iyi anlarız. * Memleketimizin maden kömürü sarfeden bir memleket olmak bakı- mundan bu geriliğine alelitlak muh- rukattan istifade etmenin şekli iti barile göze çarpan iptidailiği de ilâ- ve edelim: Evlerimizin sunması için kömüre müracaat etmek yekin zamani kadar en nz mutad olan bir seyd Odun ve odun kömürü gibi en iş dai vasıtalar, gene isimizi görmeğ kâfi gelirdi. 10-15 senedenberidir ki maden kömürü sarfiyatı bu sahada arimıya başladı. Fakat, obugünkül sarfiyat da çok azdır. Bunun artma- 8 İrmdır. Halbuki, biz madencilik hakkın- da ilerlemiş bir halde değilir. Top- yak içindeki kömür damarlarını işler yip ucuzca piyasaya dökmeğe mu - Yalfak olamadığımız gibi bunlari w- cuz fistlarla etrafa dağıtacak ucuz Bakil vasıtalarına da sahib bulan -| Muyoruz, Bunun için, kömür istih -| #nlâtımızı artırmak çok çetin bir mü- tadeleyi icab ettiriyor. Şu halde bunun tedrici surette inkişafım bek-| İemek zaruridir. nd Kömür istihsalitmizi artırmak isi tedricen inkişaf ededursun, memle- ketin her tarafında az veys çok zen- gin, fakat, mükellef işe yarar knyit hazineleri verdr. Hat O bunlerm bazıları, bi-zat maden kümürinün gördüğü iye de yarıyabilecek evsnf- tadır. Şu halde, eğer bu hazineler- den lâyık: veçhile istifade ederek o- Turmak, hem halkın ismma ihtiyaçla” Tırı tehvin etmiş oluruz. bem de Zonguldak kömürünü daha Tözemle yerlere tahsis edebiliriz. Kömür havzamız şimdilik mem- İeketin bir tarafında omütekâsiftr. Linyit servetimize gelince, o, Tür- İN Kivenin her tarafında yayılımın bir İÜ halde bulunur. Denilebilir ki Trak- Yanın ve Anadolunun he: müntaka- #ının kendisine mahsus bir İnyit ser- vefi vardır. Eğer bu servetleri güzel| işletir ve alınan mahsulü tara» | fdan kolaylıklar kullanılabilir bale getirizsek hem Türkivenin servet İstihsal kudreti artar, hem de halk, © bam yerlerde kışı sert olan memle- © Ketimizde. daha ivi tesihin imkân - İni elde etmi bulurar Eğer İktsad Vekâleti bu mevruu Tiyık olduğu ehemmiyetle işlerse çok iyi neticeler alabilecektir. An - tak, mevzu henüz cok hamdır. O - çakların fenni şekilde isletilmesin - den totumuz da her muhitin Lömi İerini en istifadeli bir sekilde yata- © cek soba tiplerine varıncıya kadar her sevin tanzim edilmesi iktiza etti- ği için. bu uğurda uzun in İN anrfe Mirim gelir. Bunun için acele edip plânsz hareket etmektense is- Hilsdevi tedricte aravın o muntazam bir elürin enlemak lânm geldiği firindeviz. Zannedersek İktead Ve © kâleti fe baska bir fikirde değildir. mere ame vene erer semen. Hırs bazı insanlara muhske - me ile mantiğı öğretir. Bazı in - sanları ise uçuruma çıkan en kisa p v ir hastalığı tedavi için İcad edilmiş olan bir serom © hastalı- ğa tutulmuş olanı öldürebilir de. Her şey miktarın tam verilip ve- rilmemesine bakar, Bir katilin cezaya ehliyeti olmadığı anlaşıldı Sımatyada kandisine para ver - Mmediği için teyzesi Ayşeyi muhtelif ya bıçaklıyarak, o öldüren negöllü Rüstem Âdilin muhakeme- sine 2 nci ağırcezada dün başlanıl- nşr. Maznun sorgusunda, gayri man- tıki cevablar vermiş ve para istemek iddinsini reddederek; w— Bu iş nasıl oldu, bilermiyo » tum3 demiştir. Bundan sonra, evvelce adli tbda müşahede altına (alınan hakkında vetilen rapor okunmuş b ii İ | Adli ib raporunda Rüstem A - dilin xhnen maldl ve cezaya ehli- yeti olmadığı bildirilmekle beraber, hastalığının nev'i ve ismi tasrih €- dilmediğinden, o bu cihetin tahkiki için duruşma başka güne bırakıl maştır. Bir kadın sokakta iki soyguncunun tecavü- züne maruz kaldı Fatihte Hasanhalife mahallesinde Serezli sokağında oturan Meliha a- dında bir kadın beraberinde bir müddet evvel tanıştıkları Kâzim is- rainde biri olduğu halde evelki ge- ce geç vakit evlerine dönerlerken, sokağın tenha bir yerinde iki şahsın ani hücumuna uğramışlardır. Meçhul mütecavizler o Melihanın üzerine atılarak cebindeki 25 lira - m almıslar ve bundan sonra da ka- dımın kolundaki altın bilezikleri zor- İn çıkarmağı kalkışmışlardır. Meliha ile Kâzımın feryadına ye- fişen zabıta memurları kaçmak te - şebbüsünde bulunan gece soygun- cularının İkisini de yakalamışlardır. Fatihte oturan Ahmed ve Basri adlarında iki sabıkalı oldukları an- lanılan soyguncular hakkında kanu- ni takibata baslanmıstı Müstakil ressamlar birliğinin senel'k kongresi Müstakil Ressamlar Birliğinin se- nelik kongresi dün Şehzadebaşın - daki Letafet mpastananında birlik merkezinde yapılmıştır. İdare he - yetinin faaliyet raporunu müteakib seçime (geçilmiş, riyastte ressam Mahmad, umumi kâtibliğe Kemal, muhasibliğe Mustafa Turgud, aza - lıklara Sabiha ve Fahri seçilmişler- dir. Müstakil Ressamlar Birliği, bu sene İstanbul ve Ankaradan başka vilâyetlerde sergiler açacaktır. «Son Postan nın edebi telri mazmun SON POSTA Kasımpaşa deresinin üstü kapatılacak Derede kapatılacak kısmın keşfinin yapılarak süratle faaliyete geçilmesi karârlaştı Pencerelere çamaşır asılmıyacak Son zamanlarda bazı kimselerin sokaklara, meydanlara, ön bahçe - lere, kapı ve pencerelere çamaşır astıkları görülmüş, belediye şehrin Kasımpaşa deresinin üstünün açık kapanmasının küyük masraflara mü |8üzelliğini bozan bu şekilde manza- olarak akıp gitmekte devam etmek-| tevakkıf olduğu anlaşılmış, fakat|raların önüne geçmek üzere bu gibi te olması son zamanlarda yeniden) bu vaziyetin devamının da sıhhi ve şikâyet mevzuu olmuş ve bu civarda oturan halk alâkadarları baş vara rak mbhatelrini tehdid eden bu va- ziyetin izale edilmesini istemitler - dir, Dün vali ve belediye reisi doktor “İlde Kırdar elektrik idaresinde bir müddet meşgul olduktan sonre bs- raberinde Beyoğlu kaymakam ol «- duğu halde Kasimpaşaya gitmiş ve vaziyeti mahallinde tetkik etmiştir. Bu tetkikat neticesinde derenin geçtiği yerlerde üstünün tamamen şehircilik bakımından doğru olma - dığı görülmüştür Vali, Kasımpaşa deresinin Do - iabdereye giden ve evlerin mütekâ- #if bulunduğu kısmının süratle ka - patılmasını ve keşfinin derhal yapıl masını fen işleri müdürüne emret » miştir, Belediye fen işleri müdürlüğü keşif işini süratle tamamlıyacak ve en kısa bir zümünda faaliyete ge - gilerek bu mahzur şimdilik kismen izale edilmiş olacaktır. © Yirmi dükkân soyan bir hırsız adliyeye verildi Beşiktaş, Taksim ve havalisinde Hasan isminde azılı bir hırsz, za - bitaca yakalanarak adliyeye veril » miştir. Suçlu hakkında 4 üncü sorgu hâ- kimliğince tevkif karan verilmiş ve| İyapılan tahkikat sonunda Hasanın İbütün bu dükkânleri geceleri, kapı kilidlerini kırmak suretile soyduğu tahakkuk etmiştir. Maznun, asliye ceza mahkemesine sevkedilmiştir. Larusun tercümesi tamamlandı Maarif Vekâleti tarafından türk- geye tercüme ettirilmekte olan fran- İsızca Larousse'un tercümesi işi ta - mamlanmıştır. Bu kitab yakında tabedilmek üzere Maarif matbaas- na verilecektir. Amerikadan bir vapur hareket etmiş, memleketimize doğru ge- liyormuş, içinde otomobil, lâstik, radyo vesaire varmış. Gazeteler memnun: . — Amerika yolu artık açılmak TERRA TETRA EPTEEEERETEEEREPEEETERE kası: 44 —— — — ———— EE Yazan: Ercümend Ekrem Talu — Ne var? Ne oluyor orada? — Baskın, — Ne baskını? — Bu evdeki kan içeriye zam- para almış. Gelen adam, bu #on cümleyi te- kellüm edenin suratına zorlu bir şa- mar aşketti. Bir çığlık koptu. Ahali İçeridekiler ayrı, Önünde herkes korku ile açılıp kendisine ister istemez yol verince meçhul şahıs evin kapısma dayandı: — İbrahim ağabeyi İbrahim a- ğabey!. diye seslendi. Bu, seslenişe hırltık bir geldi: — Seiml Şen misin? — Benim, ağabey! — Bak, şu mel'unlaşn yaptık- larına! — Bakıyorum. Sen orada yal nız mısın? — Hayır. Heriflerle | debelleşi- 7 Ba aralik cevab İSTER ıNAN, 1STER İNANMA! Vali Ticaret Vekilini ziyaret etti Yeni İstanbul komutanı General yirmiye yakın dükkân soyan Tepal| Kemal ve Polonya konsolosu dün vilâyette, vali ve belediye reisi dok- tor Lütfi Kırdar ziyaret etmişler - di: ir. Vali ve belediye reisi, Türkofis - te Ticaret Vekili Nazmi Topçuoğlu- na mülâki olarak uzun müddet ken- disile görüşmüştür. Şoförlerin yeknesak elbise giymek mecburiyeti yakında tatbik edilecek Belediyenin taksi (| şoförlerinin bir örnek elbise giymesi mecburiye- ini koyacağını yazmıştık. Buna bir kısım şoförlerin pek pis elbise giy- mesi sebeb olmuştur. Maamafih, e- sasen zabıtai belediye talimatrame- si şoförlerin özerinde numara bu- Inan kasket giymelerini âmir bu- lunmaktadır. Belediye yakında el - bise mecburiyetini tebliğ edecektir. rene snansrar armsan saman yammmmmmmam ISTER ıNAN, İSTER İNANMA! üzeredir. diyorlar. o Sevinmekte haklıdırlar, fakat bize öyle geli - yor ki, vapurun Türk sularına gir- diğini görmeyi beklemek, sonra da seferlerin intizamla devam e deceğine emniyet getirmek daha doğru olacaktır. biçare gencin üzerine çullandı. Yum- ruk, tokat, tekme yağıyordu. Çocu- ğun elbiseni parçalanmış, ağzından. burnundan mcak bir kan yüzünden, boynundan aşağı sızıyordu. Nerede ise, oracığa yıkılacaktı. Derken, sert ve kalın bir ses işi- tildi.. — Dağılın, edebsizler! Elâlemin namusile oynamaktan © utanmıyor musunuz? Bir tek kişi: — Kimsin? Sen ne karışıyorsun? Diyecek oldu. Ayni ses, gürler gibi mukabele etti: yerlere çamaşır asılmasını menet - miştir. Bu yerlere çamaşır asılması- na müsamaha eden alâkadar me - müurlar da şiddetle tecziye edilecek- lerdir. Diğer taraftan bakkalların gıda maddelerini kirli ve kullanılmış k&- ğıdlara sarmakta devam ettikleri görülmüş, gıda maddelerinin mu - hakkak temiz küğdlern sarılması a- lâkadarlara bildirilmiştir Halkın yiyeceği maddeleri yazılı ve kirli kiğıdlara saranlar şiddetle sezalandırılacaklardır. Tevkifhanedeki yaralama hâdisesi ceza mahkemesinde Bir müddet evvel tevkifkanede geçen bir yalama vak'asının du - Tuşmasına Sultanabmed | inci sşih ceza mahkemesinde dün bak:lmiş- tır, Hâdisenin suçlusu Rifatin aleli- de bir kavga sonunda arkadaşları Nedim ve Vedadı bıçakla yüzlerin- den yaraladığı iddia edilmektedir. Fakat, mahkeme hâdiseyi asliye ceza mahkemesi salâhiyeti dahilin- de gördüğünden, oraya sevkine ka- rar vermiştir. Konya İcra Memurtuğundan: Konyanın Yunusoğlu mahallesin - den Tatarın Hasan karısı Aygeys 600 Traya borçlu syni mahalleden Ta arın ölü Hasan bu borca karşi ipO- tek eylediği O Konyanın Yunusoğlu mamilesinde ada SI parasi 18 kayıd. b ahşabı evin rehnin paraya çevellme, si yoliln tera tikibinde bulunularak borçin vereselerinden Oğlu Rızanm ikametgâhı meçhul bulunmuş olma, sna binsen Xendisine ödeme emri tetik edilemediğinden hukuk wsulü muhakemeleri kanununun hükümle. rine tevfikan borçin Rıraya n tebliğat ierasıma karar verlmişol.. masırm binten tarih! Dündan ilba Ten 30 gün zasfında borcunu ödeme, İsi veya bir itirarı vazaa Du müddet zarfında bildirmesi (aksi takdirde 2004 sayıh icra ve iflâs kanununun hükümlerine tevfikan ieraya devam olunarak müteakib muamelenin icra edileceği ve rehinli gayri merkulün İsatlacağı hususu ilânen tebliğ olu - mar. o 940/1174 No, dosya iledir. — Oh olsun! Gebertsinler kera- tayı! Onlar gebertmezse, ben gebef- teceğim. X — şerefi... — Ses! Şimdi mahallı finden başlarım. Arkadan bir itiraz yül -—— Olur mu bu, Abdullah. ı Herif cevab vermeğe tenezzül et- medi. Kapıya doğru yürüdü, Bitkin bir halde duvara yaslanın o Saimi baştan aşağı süzdü. — Kimsin, sen? diye sordu. — Bu evin damadıyan. Arab Abdullah onu bıraktı, bu Eylal 11 Sözün kısası Çocuğunun beynini Delen ana E. Ekrem Talu danada bir kadın. hayır? Ona kadın demeğe dilim varmıyor. dişi bir mahlük.. bir cas navar, dostundan kazandığı çocuğu gizlice doğurduktan sonra, beynini guvaldızla delip öldürmüş, ve do#- tu ile bir olup tarlaya götürmüş, gömmüş. Bu canavar şimdi kanunun ve a< deletin pençesinde, cinayetinin ce zasımı bekliyor. , Ana, yahud ki baba katiline, bü- tün dünya kanunlarının hükmettik“ leri ceza idamdir, Hem de bu yolda idama mahküm olanlar, siyaset meydanına öbür mahkümlar | yibi değil, yalın ayak ve arkalarında kas ra bir gömlekle sevkolunurlar. Bu başkalık ta gösterir ki ana, baba katilini âmme vicdan öbür katillerden daha şeni sddetmek- tedir, Bununla beraber, 52 evlâdina kıyan ana baharın eksetiya az çok müsamaha ile karşılandıklarını, bir kaç yıllık kürek mahkümüyetile ya- kayı kurtardıklarını görürüz. Halbuki bunlar işledikleri suç iti- barile, elbette ötekilerden, o müm- künse daha ağır cezaya müstahak- tırlar. Zira dünyaya O kendiliğinden gelmeyip, getirilmiş. nefsini müda* İnadan âciz zavalkı bir insan yavrus sunun ölümü bizatihi yürek parça- lsyıcı bir hâdise iken, bu 5k yavruyu korumak ve mükellef bulunan bir ana elinin va- sıta olması hiçbir kelimenin tavsif edemiyeceği bir şenaat, şenaatlerin en büyüğüdür! Dünya kurulalıdan şu ana kadar, beseriyet anneyi daima merhamet, sefkat, feragat timsali diye tanimış, kutsiyet bakımından onun fevkinde hiç kimseyi, hiçbir şeyi kabul etme- miştir. Her kavim ananın bu kutsal şöh- tetini vecizeler, darbimesellerle ilâ ve ilâm etmiş, onun adına manevi abideler kurmuştur. Arab: Cennet anaların ayakları altındadır.. demekle analık (sifatını taşıyan kadını meleklerin o fevkine çakarır. Bizde de: Ana gibi yâr olmaz, Bağdud gibi diyar olmaz!, Ve: Ağ- larsa anam ağlar, gerisi yalan ağ- İar!. darbimeselleri ana muhabbeti- nin, ana şefkatinin müstesna, yük- sek mahiyetini belli etmek için söy- lenmiştir. Başka milletlerin lehçesinde de buna benzer birçok vecizeler bulu- nur, Bu suretle, ana mefhumu beşerin, vicdanında öyle bir yer tutmuştur ki, onun en buhranb, en elemli, en meyus anlarında ruhu ısıtan tek güö- neş, biricik teselli ve biricik iyiliğe inanç» vesilesi odur. Bunun içindir ki, insanlığın bu kanaatini de baltalayıp onu büsbü- tün tesellisiz, ümüideiz bırakacak bir senaate mütecssir olan dişiye dara- gecin bile uz görenlerdenim!. EC Climate Piyango talihlisi hakkında bir düzeltme Dünkü sayımızda milli piyango- run son keşidesinde «4Ov bin lira“ hk büyük ikramiyeyi kazanan bile- ti, deftrdarlık pul bayii Avni Bulu- tun kazandığı yazılmıştır. Büyük ik- ramiyeyi bir gün evvelki sayımızda yazdığımız gibi Bahçekapıda Mü- hürdarzade hanında emekli albay Remzi ve arkadaşı kazanmıştır ve bileti Bay avni satmıştır, düzeltiriz. di, doğruldu. Nuri elendirin dav ranmasile, kıçına bir tekme (yiyip dışarı, sokağa atılması bir oldu. Tanımadığı İbrahime sert — Haydi bakayım: Edebinizle dağılın, herifler! Ben bu evin içine dekilere, dişi, (erkek, | yedisinden yetmişine kadar kefilim. Anladınız m? Bu hitab kâfi gelmişti. Kalbabk çil yavrum gibi dağıldı. Bunun üzerine, Arab Abdullah, — Şimdi senin İeşini yere serer- | sefer kapıya dayandı, hızla itti, içe- | Saimi çağırıp: sem kim olduğumu anlarsın! Halk arasında bir fısıltı oldu. — Arab Abdullah geldil. Arab Abdullah! Sade bu ismin duyulması ortalı- ğa dehşet salmış gibi idi En kor - kakları usulcacık çekildiler. Öteki ler de aralandı, mesafe bıraktılar. Çavuş, Abdullaha doğru iki a- dım ge riye daldı. Önce, kalp bir heykel «ibi orada duran bekçiyi kolundan tutup dışarıya fırlattı, Arkasından £ — Sen bu evin damadısın, öyle mi? dedi. Cık. hanımlara haber ver: Abdullah sizi görmek istiyor imar. Daha sonra, yerde üstüstelg.. solumakta olan İbrahimle muhtar Nurinin üzerlerine eğildi. — Ule, siz kimsiniz. köpoğlular? dedi. Daha cevab almadan, muhtar Hâlâ sersem bir halde bulunan zavallı genç bu emre insiyaki suret- te itant etti, yukarıya çıktı. Şehime hanımla evlâdlıği karanlık oodada biribirlerine sanlmışlar, perişan, yat”