21 Ağustos 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

21 Ağustos 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İhtiyac ve alet Yazan: Mahittin Birgen F ranszlarm bir sözleri vardır ki çok doğrudur; vihtiyac, âlet halkeder» derler, Harb zama larında, ihtiyaçların kamçısı altın - da, milletlerin bir takım yeni yeni , il yaptıkları, yahud, memle - © ket içinde henüz tecrübe edilmemiş © bir takım teşebbüslere girişip bunda muvaffak oldukları daima görül - müştür. , Son günlerde Fransanın bu ruh içinde çok çalıştığını görüyoruz. Bil- benzinsizliğe çare bulmak için gnzojen sahasında yapılan gayret - lerden geçen gün bahsetmiştim. Fransızlar bu işi ileri götürüyorlar ve ayda bir milyon ton ağaç kömürü! istihsali için hazırladıkları bir plânı müvaffakiyetle tatbik © ediyorlar, Şimdiden gazoenli otomobiller de - laşmıya başlamışlardır. Fakat, iş burada kalmıyor; bir Fransız kimyageri otomobil metör- Jerinde muvaffakiyetle kullanılabile- cek bir madde icad etmiştir. Car - © bure de calsiumdan istihsal edilen bu madde -aldehid- yüzde elli nis « betinde benzine karıştırıldığı zaman * muvaffakiyetle kullanılabiliyor. İlk tecrübeler yapılmış ve şimdilik bir fabrikada istihsal edilen bu madde © satılığa çıkarılmıştır. Pek yakın bir| Zamanda, bu maddenin yüzde elli İÜ değil, yüzde yüz nisbetinde kulla - İN mılacağı da anlaşılmıştır. Demek © - $ luyor ki benzinin gördüğü işi, gazo- Jen de görebileceği gibi bu yeni mad | de de ayni işi pekâlâ yapabilecek -| # ! * | İİ Bu hadiseyi kaydetmekte iki mak: sadım var I — Türkiyede benzin yoktur, di- / iştinlli motörlere karşı göster-| © Miğimiz alâkasızlık yanlıştır. Ne X Önül müdafaa, ne iktisadi hayatı - © muz hayvan mot. yürüyemez. E iğer benzin yoksa, sentetik Obenzin #vardır; gazojen ir; tazyik edil - gaz bulmak ihtimali vardır; e - Ülektrik vardır. Hattâ, bunların hep- den de ayrı ayrı istifade etmeyi kün kılacak usuller vardır. E| - ki motörü sevelim, motörü ha- zın bergünkü yardımcın yap- İİ İtıya karar verelim, Fransızların şim “di kullanmıya başladıkları madde Syde ayrı bir misaldir ve ihtiyaç daha f çok geyler doğuracaktır. tü 2 — Bugünkü medeniyetin te - — #mellerini teşkil eden O memleketler #arasındaki bu muharebe, her yerde olduğu gibi, bizde de bir takım ih - #iyaçlar doğurmuştur ve doğurmak- tadır. Acaba, neden dolayı bu ih - i tiyaçlar, bizi ferdce ve devletçe ye- 'ni yeni teşebbüslere atılnıya ve dün! ilekene yapılmıyan işleri yap - o smıya sevkedemiyor? © Her iki meselenin de ne kadar © mühim olduğunu bu satırları okuyan | herkes takdir eder. Fakat, takdir! etmek kâfi değil devlet olsun ususi müessese olsun, yahud ferd olsun, bu istikamette harekete geç - 'meği, hep birden iş edinmeliyiz. ek, uh itin Bir, gen Dış piyasalardan zahire taleb- leri devam ediyor Zahire ve yağlı tohumlar için diş Mi piyamlardan talebler deram etmek. İlt ie de maheullerimizin değer fins. a satümasını teminen ihraestçlar tekliflerin daha müsaid bir dereseyi| sına İntizar tercih etmektedir. | Yunanistan hafta içinde yapı -| 18 bin kiloluk kepekden baska| Mi 23 liradan 150 bin kilo daha ke, pek istemektedir. Macaristan için 175 ton raspiska, merika İçin 30 ton hashsş tohum, li İlşan Ahmed oğlu Şükrü ile Ömer İnin faili Ahmed, sorguya çekildikten Bir ame'e odunla arkadaşını öldürdü Evvelki gün Kadıköyünde feci bir cinayet işlenmiş, hâdise dün adli - yeye intikal etmiştir. Kadıköyünde Körler sokağında 9 numaralı Muradın ardiyesinde ça- Emi tanzimi oğlu Ahmed, odun istif ederlerken, iş yüzünden kavgaya tutuşmuşlar- dır. Bu kavga esnasında fazla hid - dete kapılan Ahmed, eline geçir diği büyük bir odunu var kuvveti ile Şükrünün başına indirmiştir. rü baygın bir halde yere yuvı Eminönü meydanının tanzimi işi bitmiştir. Belediye üç milyon mü tedavil sermaye ile Eminönünden Unkapanına kadar olan sahanın da »Jistimlâkini kararlaştırmış ve bu hu- susta faaliyete geçmiştir. İstimlâk işine pek yakında başlanacaktır, Diğer taraftan belediye istimlâk kanununun İstanbulda tatbiki sera - sirile nezfi dimağiden ölmüştür. Dün adliyeye sevkedilen hâdise- N POSTA e Görünen hakikat, nönü meydanının işi bitti , Eminönünden Unkapanına kadar olan sahanın istimlâkine yakında başlanacak sında maruz kalınan bazı müşkülâtı nazarı dikkate alarak kanunun ta - dili için Dahiliye Vekâleti nezdinde teşebbüste bulunmuştu. Vekâlet bu hususta etüd yapıl - masını bildirmiş, hukuk müşavirliği de tetkiklerini bitir Tapotunu hazırlamağa başlamıştır. Bu rapor bugünlerde Dahiliye Vekâletine gön derilecektir. sonra tevkif edilmiştir. Vak'anın tahkikatına (oel koyan müddejumtmi musvini Tahsin tah- kikatı süratle ikmal ederek Ahmedi ceza kanununun 448 inci maddesine göre 2 nci ağırceza mahkemesine vermiştir. Suçlunun duruşman cürmü meş- hud kanunu hükümleri dahilinde ya- pılacaktır. Kıskançlık yüzünden bir köylü tabanca ile arkadaşını vurdu Yalovanın Çiftlik köyünde renç- perlik yapan Ramazan oğlu Seyid bir müddettenberi ayni köyden Zeh- ra adında genç bir kadını sevmek - te, ayni köyden Hasan oğlu Ali de Zehraya karşı ayni hissi beslemek tedir. Bu yüzden iki genç arasında ge çenlerde bir münazan olmuş, köy lülerin müdahalesile hâdise yatıştı nlmiştir. O glindenberi dargın bulunan Se- yidle, Ali dün anbah köy odasının ö- nünde birbirlerine tesadüf etmişler, tekrar kadın meselesini tazeliyerek kavga etmeğe başlamışlardır. Bu esnada Ali tabancasını çek - miş ve rakibinin üzerine iki el ataş etmiştir. Çıkan kurşunlardan biri boşa git- mia, diğeri Seyidin göğsüne isabet ederek ağır srette (o yaralanmasına sebeb olmuştur. Hâdiseyi müteakib kaçan Ali, jan darma tarafından yakalanmış ve ifa- de veremiyecek kadar yarası ağır olan Seyid tedavi edilmek (üzere Cerrahpaşa bastanesine getirilmiştir. Yaralının shhi vaziyeti tehlikeli - dir. Hâdisenin tahkikatına Yalova müddeismumiliği el koymuştur. Deniz ticaret mensubarının ücret tarifeleri hazırlanıyor Münakalât Vekâleti denizlerde gakşan bilümum deniz ticaret men- sublarımn messilerine mukabil ala- cakları ücretler hakkında bir tarife hazırlamaktadır. Bu tarifeye göre gemilerde çalışan kaptan, çarkçı, tel- sizei, serdümen ve ateşçiler için muh telif ücretler tesbit edilecektir. Bu ücretler dereceye göre ve gemilerin tonajına göre de tayin edilecektir. Bu hususta aynca gemilerin tonaj derecelerini gösterir bir liste hazır - lanmaktadır. Bu listeler tesbit edil; dikten sonra bütün gemi o sahibleri çalıştırdıkları denizcilere buna göre ücret vereceklerdir. Münakalât Ve- kâleti bu husustaki tetkiklerine de - vam etmektedir. Asherlik işleri: Şubeye davet edilenler Eminönü Yerli Askerlik Şubesin den: 1 — Şubemiz 6/2018 sıra kaydında Tb. aibay (319 . 90) Abdullah oğlu Mehmed Hamdi. 2 — Şubemiz 3/833 sıra kaydında süvari asteğmen (30517) Fevzi oğlu 1318 doğumlu Hüseyin. 3 — Şubemiz 1/181 sıra kaydında piyade yüzbaşı 325,326 Mustafa oğlu İzmir gazetelerinden birinde ©- kuduğumuza göre, bu sene garbi Anadolunun hemen her yerinde sıtma artmış. Alınan tedbirler a - rasında her şahsın birer cibinlik kullanması mecburi tutulacakmış, Bu iş vilâyet ve belediyelere ha - vale olunacak ve köylerde dahi cibinlik kullanılması temi, edi - lecekmiş. Bu tarzda bir tedbiri va- alara için $0 ton kuş yemi ta. bi vardir. «Son Posta» nın edebi tefrikani 2 ULUMBA Sarığına wrma işlenecek, Opa- meclisine gireceksin. — Yaşa, be hatım! — Sen de sağ olasın hoca efendil İmam kâfi deredede tavlanmıştı. © (Onun bu haleti ruhiyesini istismar) © “etmek pek kolay olacaktı. Kadın, “yanıbaşında yerde duran heybesin- bir takım şeyler çıkardı. — Ver Pembe kıza bir çil ikilik, i sa kanadından taşıran, AL, bu Sarığının müne koy, hiç çıkarma. Düş- Yazan: Erciümend Ekrem Talu 1805 doğumlu All Fuadın aesie ola- rak şubeye müracaatları Pi lal sayfaları arasına koydu. Böylece, etekleri zil çalmak İ mahalleye, Hacı Babanın kahvesine geldi, oturdu. Sıcak, boğucu bir hava vardı. Kaç gündür İstanbulun üstünde do- laşan yağmur bulutları bir türlü bo- salamıyorlardı. Kahvenin çardağını İsaran kahkahalar gecesafalar, boru : İ çiçekleri solmuş, pörsümüş kaisleri- kıymetli tılsımları aldı, oçakşirimm| ni garib garib birer torafa eğmişler- <ebine indirdi. Memnun, tatlı ümid- İer besliyerek yoluna devam etti. O gün, Merkez Efendiye cenaze götürmüş, helâlhndan üç mecidiye almıştı. Bu kadar güzel, tatlı müj- deler almak için çingeneye dört ku- muş vermiş, çok mu idi? Tenha bir yerde durdu, karının vermiş olduğu tulısınlara baktı. Kimbilir hangi mezarlığın topraklı. | rı arasında bulunmuş bir ölü dişin- kediler, yağmura malarına devam yerler arıyorla kocaman #permeçet mumların an diran beyaz minarelerine | baktıkça insanın içine: «Ha, şimdi eriyecek..» korkusu geliyordu. Hacı baba? kahvesinin önüne w- facık bir havuz yapmıştı. Havanın ağırlığı bu havuzun İskiyesine bile den başka bir şey olmıyan güya kurd | tesir ediyor, ondan fışkıran sü nazlı dişini usulcacık © sarığının kıvrımına | nazlı yükseliyordu. Havuzun kene yerleştirdi... Simsiyah, o buruşuk bir rındaki fesleğen saksıları sararmak deri parçamadan ibaret yarasa ka-İiçin bu sıcağın ve bu hava ağulığı- — He geldin Hocafendi! Nere- — Mahallede ne var, İSTER İNAN, İSTER Dün iki tramvay kazasında iki kadın yaralandı Sirkeci - Edirnekapı hattına işli - yen vatman Mehmedin idaresindeki (1110 sayılı tramvay, dün Atikalipa- İsa caddesinden geçerken Hayriye a- dında bir kadın tramvaya atlamak istemiş, muvaffak olamıyarak ro - morkun eltına düşmüştür. Bu sukut neticesinde Hayriyenin sol bacağı tramvayın altında kal - mış ve Feci bir şekilde ezilmiştir. Yaralı kadın sıhhi imdad otomo- bilile Haseki hastanesine kaldırı - muş, kaza etrafında tahkikata baş - lanmıştır, Bostancıda oturan Azize adında bir kadın da dün Erenköy eaddesin- den geçerken vatman Caferin ida- resindeki 170 sayılı tramvayın çarp- masile başından yaralanmıştır. Ya- ral: kadın tedavi altıma alınmış, vat man yakalanarak hakkında takibata başlanmıştı Müddeiumumiliğe davet İst, C. Müddelunramiliğinden: İzmir aza muavini 7084 sicil sayılı İMandanın o memuriyetimiz tetkik bürosuna müracaat, İNANMA! tandaşlara sıhhi faydaları anları - ve larak tavsiye etmek yerinde ola - bilir; fakat bunun mecburiyet ha- line konularak geceleri şehirde, kasabada ve köyde herkesin ci « binlik o kullanıp O kullanmadığını kontrol etmenin mümkün olabi - leceğine biz inanmıyoruz, Fakat ey okuyucu sent İSTER İNAN, İSTER İNANMA! nin içinde kımıldamadan ve ötme- İden, sersem sersem etrafına bakını- İyordu. — Hacı baba! Yap bakalım ba- ne okkalı bir sade kahvel — Peki Hocafendi! Nargile iç- miyeceğin mi? — Doldur bir de nargile! Ebülhayır efendi, etekleri Otoz- lanmış İğtasını çıkardı, katladı. ya- nındaki iskemlenin Üzerine bıraktı. Şişman vücudünden | fışkıran ter, İğezi mintanının dışına geçmişti. A- yaklarını kan mestlerinin yan kop- çaları da çözdü, ferahladı. Mün basit bir çehre ile sağına soluna bi- rer nazar gezdirdi. Yârenlik edecek adam arıyordu. Lâkin kahve, mu ind hilâfna, tenha idi. o Anlaşılan bu scakta, kimse evinden dişanya toprak nargile elinde ür elinde ile geldi, imama uzattı, birineiİnunda tetkik edilerek kâr İ caristana 30 bin lira talarında 52 bin| Çardakta asılı saka kuşu, kafesi- düşünülen hakikat s Odun ve kömüre nark konacak Belediye son günlerde birdenbire yükselen odun ve kömür fiatları hakkındaki tetkiklerine dün de de- vam etmiştir. İ Belediye kömür ve oduna nark konurken asgari bir tarife hazır lanması için fint mürakabe komis - yonuna bir teklif yapmıştır. Odun ve kömüre konulacak nark fiat mü- rakabe komisyonunun yarınki top- lantısında tesbit olunacaktır. Mekteblerde tedrisat ilkteşrinde başlıyacak Orta okul ve liselerde ikmal im- 'dhanlarile yeni talebe kayıd ve ka- bul muamelesine 27 Ağustosta baş- lanacaktır. Bütünleme imtihanla - re müteskib İlme bitirme imti - hanlarına 5 Eylülde, orta okul ele- me imtihanlarına da 7 Eylülde baş- lananacaktır. İmtihanlar ve talebe kaydi Eylül 25 ine kadar bitirilecek, tedrisat | Teşrini: le başhvacaktır. Jiletle metresinin (burnunu kesen bir adam tevkif edildi! Kasımpaşada oturan Sabri Dur is. minde biri kıskançbık yüzünden mek. resi Zehra ile kavga etmiş, bu sıra. da jiletle kadının burnunu uçurmuş” bundan sonra kadının küpelerini de sorla kulağından almıştır. Yarah Zahra hestaneyo nakledile rek tedavi altına alınmış, suçlu ad - Myeye sevkedilmiştir. Babri, sulh ceza hâkimi tarafından sorguya çekildikten sonra terki! olr muş ve dün muhakeme edilmel re 3 nel ağırcezaya sevkedilmiştir. ( Küçük haberler | Yedek parça fiadarı — Otomobil yedek parça seentaları parça nev ve satış flatlarını gösteren İlsteyi Mıntaka Ticaret Müdüylüğüne vermiş lerdir. Fiatlar Müzaksbe tesbit edilecek ve satışlar bu yapılacaktır. b şuracıkta yapıvet Dünkü #hraç faaliyeti — Dün Ma. kilo hurda bakır #hraç edilmiş” manyaya mühim miktarda sevkiyatı devam etmektedir. Ro.! zeytin Dünkü ihracat 10 bin kilodur. Finlandiyayal trenle bir vayon yaprak tütün sevke. dimiştir. Zahire mevrudatı — Dün İstarbula Top:ak Mahsulleri Ofisi namına 18 ve tüccar namına 9 vagon buğday gelmiştir. Ofisin tayin ettiği flattan satışlar yapılmakta, serbest piyasa. da 10 : 12 paralık bir fark devam et. mektedir. Dün 6 vagon da arpa gel. miştir. Ebülhayır efendi, çok şükür, ko- nuşacak birini bulmuştu, Kahvenin bu tenha halinde kahveciyi işinden | alıkoymak korkusu yoktu. — Tâ, Merkezefendiden geliyo- rum, Hacı! Abdullah ağanın cena- zesini götürdük. — Allah taksiratını affetsin! Ko- en adam gürledi, gitti, be! Daha geçen akşam şuracıkta oturuyordu. Halâ daha, senin topa! Mahmudla şakalaştı. : — Eh! Düsya bu. Küllü nefsin zaikatül mevti, Hepimiz, gü ati gelince atramızı savacağız.. yle. Hemen OCenabihak cümlemize imn selâmeti versin! — Âmin! Bu müsahabe mevzuu imamın hiç te hoşuna gitmemişti. İşi, gücü de- ha ziyade ölülerle olan bu dam herkesten ziyade ölümden korkar, Tâkızdım edildiği zaman da sinirle - nirdi. Onun , mevzuu değiştir « mek arzusile: ne yok, - | iü, sa“) Sözün kısası Çöpü târif N.E Ekrem Tal . I stanbul Belediyesi temizlik işle- ri müdürlüğü, Reislik makamı na müracaat ederek, evlerden, çöp- gülere olur olmaz eşya döküntüleri verildiğinden bahsile çöpün tarifini istemiş, «Çöpü tarife ne hacet, ne meta- dır biliriz» demeyin. Onun, yerine göre muhakkak ki türlü türlü evsa- fı vardır. Aslında farca olan ve İran leh - çesinde çöb telâffuz edilen çöp ke- limesi hakikatte değnek, çubuk ma- nasi ifade eder, İranlılar o bastona göbudest, yeni el değneği derler. Bizde de bazan bu anlamda kul lanıldığı görülür: «Kumda oyna ki bir tarafına çöp batmasını tavsiye- si buna misaldir. Gene meselâ halk arasında, bir kızla erkeğin baş göz olmalarına ta- vassut edenlere «çüpçalan» , denir, Sonra: Kibrit çöpü, süpürge çöpü. bunlar da hep odun parçası, kıy « mık, sap manasınadır. Bir adam size heba olmuş serve- tinden bahsederken: «Bir çöpüm bi- le kalmadı!u dediği zaman bir değ- nek parçası dahi kalmamış olduğu- nu söylemek istiyordur. Ayni şekilde, mahalle zıpzıp oynıyan fırlama göpliu sayhası, yuvarlanan kal nın tahta parçaları, ağaçtan düş » müş dal kırıntıları arasına sokuldu- ğunu bildirmek içindir. Her türlü müzehrafata çöp adını ne diye verdiğimiz malâm değildir. Biz bunlara topyekün süprüntü di - yebilirdik.. ve hattâ bir zamanlar galiba dedik de., sonra bu kelime - nin uzunluğundan mıdır? Yoksm, hele bir de terkib yapılırsa talâffu- zundaki güçlüğünden midir? Yerine alanında v4Çör « İsöp tabirini ikame eylemişiz. Ve işte, bugünkü ihtilâf buradan, bu yersiz ve galet tabirden doğu - yor. Bize kadar intikal eden izahata re, bazı agözlerinden çöp aldır - mıyan» hemseriler, kapılarına ö - nüne gelen çöpcülere, çöp olmıyan göplerini zorla aldırtmak hususunda ısrar ediyorlarmış. Temizlik işleri müdürü delik »0- ba borularının, kırık sandalya ve küp gibi şeylerin, molozun, konser- ve tenekelerinin de çöpten madud olup olmadığını anlamak istiyor. Ötekileri bilmem amma, oduna, tahtaya tanllük eden döküntüler, e tmeoloji bakımından (çöp) ailesine şüphesiz ki dahildir; ve çöpcü tara- fından redde uğramaması iktıza e - der. Maamafih bu davanın en ameli hal yolu, çöp kelimesinden vazgeçe- rek süpr e rün etmekti. O vakit, süprüntüni süpürge ile sü - pürülebiler 1 manasına gelece- ğine göre, sayın temizlik müdürü - nün uykusunu ve rahatını (o kaçıran eşyanm temizlik arabalarına ademi kabulü meşru olur. İşte açöpsün iyi kötü bir tarifini im. Dinince dinlensin, rahmetli Mil - letler Cemiyeti, bir vakitler kendi » sinden İstenilen (mütearmzın tari - fi) ni bu kadar da yapamamıştı! G Edir Labs Parasız yatılı mekteblerin im- tihan kayıd müddeti uzatıldı Maarif Vekâleti lise ve orta okul, inra parasız yatılı olarak girecekler için açılacak müsabaka oimtihanmn girmek istiyenlerin kayd müddetini ZI Ağustoan kadar temdid etmiştir. İmtihanlara 2 Eylülde başlanncak, 8 Eylülde bitirilecektir. dan, epeyce dedikoducu idi. Kula- ğına kadar ak:cden en ufak ma - balle havadisini şişirir, günlerce İâ- kırdı sermayesi edinirdi. Neredense, Hüsnü dedenin, ken- di mal anhibesine abayı yaktığını ve onunla evlenmeğe talib bulun - duğunu duymuştu. — Yakında düğünümüz dedi. Mahallelinin ahvalini yakından bilir geçinen imam, bir lâhza durup zihnini yokladı. Tanıdığı ailelerin ferdleri arasında o günlerde gerde- ğe girecek kimseyi hatırlıyamadı. — Kim evleniyor? diye sordu. — Bakksl Hüsnü efendi. — Dede mi? Kimi alıyor — Evet. Samatyadan gelen o kadınla evleniyormuş. Ebülhayır efendinin oOcan evine i bir sızı girdi, Faleimın sözleri! düşmanın var, Sana engel ol « çalışacak.. ille velâkin üste - sinden geleceksinlo o kafasında bir şimşek gibi çaktı. Eli, insiyaki bir var, ma

Bu sayıdan diğer sayfalar: