16 Ağustos 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

16 Ağustos 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İstihsal kudreti G azete sütunlarına göz gez - t dirirken tesadüf ettiğim bir ilatatintikter anladığıma göre 939 #enesi zarfında Bulgaristan takriben yedi milyar İevalık ihracat yapmış. Bu rakamın türkçe ifadesi de yüz Yirmi milyon hira kadar bir şey tu- rakam beni biraz düşündür- iyorum ki biraz da okuyucu- la birlikte düşünelim. İgaristan altı buçuk milyon nü- bir memlekettir. Türkiye ise halde on sekiz milyondan fazla nüfus kudretine sahib bulunu - İ İyor. Bizim ihracatımız ise, en müsaid iye" en yüksek senesinde dahi Bul - İgar nüfusunun ihracat kudretini tem- eden nisbete yaklaşmıştır. Vakıâ © (939 senesi bizim için geniş bir ih - pracat yıh olamadı; fakat, ondan ev- 15 İvelki senelerin en yüksek ihracat İĞ dahi Bulgar nüfusunun ihracat kuv- etle bizim nüfusumuzun ayni se - İviyede ve hanâ ona yakın bir de - Ş görmeğe müsaid değildir. ” * Bu müşahede, yalnız ihracatın u- $ amumi miktarma göre böyledir. İk- şaç edilen maddelerin evsafına ba - K kıldığı zaman gözümüze çapucak İÜ ğaha başka hâdiseler vardır: Me - X şolâ, Bulgaristan 939 senesinde elli bin ton yaş üzüm, dokuz bin ton fı- # yınlanmış erik, beş bin ton çilek pülbü bir o kadar kayısı, takriben beş bin ton da elma ihraç etmiş. buki Türkiye, geniş topraklarile ir bağ ve bahçe memleketi olmıya suretle lâyık bir memleketken, ” gpun yaptığı ihracatta bu kal ve bu rakamlar yoktur. Çün $X benüz mahsullerimize böyle X iniş bir ziraat şartları içinde ihraç © edebilecek şartlarla mücehhez deği- İşin acıklı olan tarafı da burada- . Meselâ, bütün Türkiyenin sf SON POSTA Hatibin nutuklarile takib ettiği hedef sana iyilik etmek- ten ziyade kendisine bir kür- sü bulmaktır. Elde etmek istediği menfa- ati açık söyliyen adamı garez- siz ve İvazsız çalıştığını iddia edene her zaman tercih et. Şeker fabrikaları faaliyete geçtiler Bu seneki istihsalin fazla olacağı umuluyor Ekim muntakalarında (pancarın ker fabrikası kampanya hazırlıkları- nı tamamlamış ve faaliyete geçmiştir Bu fabrikanın bu seneki istihsa- nin geçen senenin 80273 tondan ibaret olan miktarı büyük bir nis - bette geçeceği tahmin edilmektedir. Umumiyet itibarile gerek Trakya - İmintakasında ve gerekse Uşak, Fs- kişehir, Turhal fabrikaları mıntaka- larında da mahsul vaziyeti iyi ol duğunda, şeker fabrikalarımızın bu büyük bir kıs- istihsal yapacakları anlaşılmaktadır. Bu mik iğ , Silek © ynahsulü bin tonu geçemediği gibi €sascn bu miktasın mühim bir kıs - X ında mahsulün piçleşmiş unsur - ları da dahildir. Çilek ve kayısı yapmıya gelirce, henöz bun- wi tecrübe etmiş dahi değiliz. * İİ Br milletin en büyük kudreti, ©- ti Her millet, İaki diğer milletler arasında, İancak istihsal kudretlerinin yüksek- Bijik derecesile mevki ve itibar sahibi a Dünya gezinen gidciken Mibangi millet beraberinde daha farla, “imiz mal gö: iyi derecede işlenmiş, daha te- rse pazarda - ve bit- ibi siyasette - o kadar fazla itibar m bir taraftan “Türkün mini arttırmayı ve diğer taraf- tan da mahsulü daha iyi, daha yük- emeği öğrenmeğe çalışmak mec » İBuriyetinde bulunduğumuzu da an-| İl lamalıyız. Verdiğim rakamlar ve şu kısa izahat kâfidir. Bunlann © üzerinde Berkes derin derin düşünmelidir. o. ekili Bin en g X Karaya oturan vapur kurtarıldı Bir hafta evvel Çanakkale dışın- da karaya oturan Yunan bandıralı © Klcentis vapuru yüzdürülmüştür. Vapurun Hindistandan © getirmekte Yolduğu kanaviçe ve çuval hamulesi kismen Erzurum vapuruna nakledil. yniştir. Her iki vapurun li Jmuvasalatları beklenmeki, «Son Posta» nın edebi O aralık kendisine kahve getiren İ Müjgün: işaretle, Şehime (hanıma Kerime — Evet.. öyle gibi... —Emeksiz, öyle mi? Maşallah, güze! terbiye etmişsiniz. Şehime hanım bu takdire — Zevciniz rahmetli. Askeriye- yoksa? tarın 75 bin tonu geçeceği tahmin olunmaktadır. Meb'uslarımız Üsküdar ve Kadıköyünde halkın dileklerini dinlediler İstanbul meb'usları, dün de me- sailerine devam ederek Üsküdar ve Kadıköy Halkevlerinde, bu kazalar halkının derdlerini o dinlemişlerdir. Her iki Halkevinde de kalabalık bir halk kütlesi ve kaza kaymakamları hazır bulunmuş, halk meb'uslara şehri ve şahıslarını alâkadar eden muhtelif meseleler hakkında dilek - lerini bildirmiştir. tarladan çıkarılmasına ve fabrikala-İniş bir surette devam ra sevkine başlanmıştır. Alpullu $6-|Son olarak bir milyen lisabk | Şehir Haberleri Bir milyon liralık yol yapılacak Yolların 450 bin liralığı ihale edilerek inşaata derhal başlanıldı Belediye yol inşası faaliyetine ge- etmektedir. yel ihale edilmiş, bir kısmı da münaka- saya çıkarılmıştır. Belediyece mü - tenhhide ihale edilerek, derhal yar pılmasına başlanan yollar şunlarılır: Beşiktaşta Barbaros türbesinin etrah tanzim olunacak ve yolun trotvarları yap:lacak, Fatih - Edir- nekapı refüjleri Taksim - Harbiye arasındaki şekle sokulacaktır. Bakırköy Taş iskelesi yolları ve rıhtımı, Hahesoğlu, Topçu okul yo- lu, Floryadaki bir kısım yollar, Me- cidiyeköy - Büyükdere - Sariyer 40- seleri birer kat daha asfaltlanacak, Unkapanına inen Tersane caddesi, Azabkapıdan Galatsya gelen yollar Silâhtarağa fişek fabrikası yolu, Suadiye iskele yolu, Topçu Atış kulu - Davudpaşa iltsak yolu, Mez baha - Silâhtarağa yolu, Selâmiçeş- e - Maltepe asfalt tamiratı, Kaba- taş vapur iskelesi rıhtım ve kaldı - Amerika seferlerinin İzmir piyasasında akisleri Amerika, Yunanistan ve Türkiye 0-İlediye aynca Kadıköyünde Altıyol umları, Akbaba - Poyrazköy - Fe- ser, Boğaziçi - Anadolu sahili, Sarr- yer, Kilyos yolları ve bazı sokaklar. Belediye bunlar için #50 bin lira a- yırmıştır. Diğer taraftan Yedikvle - Bahklı hastanesi arasındaki yol, Tozkopa - İran - Aynalıçeşme yolunun istinad duvarları, Acibadem, Çamlıca yolu, Ayazpaşa, Mete caddesinin imtida - dı, Nişantaşı Emlük caddesi, Yeşil köyde bir iki cadde Lölek Kocara- gib paşa, Ağaçeşmesi, Şair Fıtnat sokakları, Taksim Sıraserviler yolu, Bakırköy - Kazlıçeşme asfalt yolu, Hürriyetiebediye tepesi - Kâğıdhane yolu, Fener yolu, Çiftehavuzlar cad- İdesinin Selâmiçeşmeye giden kısmı, münakasaya konulmuştur. 15 gün içinde ihaleleri yapılarak bunların da derhal inşasına başlanacaktır. Be - ağzına giden, çok işlek, fakat dar yolu da genişletmeğe karar vermiş- ör. Belediyenin, bü! bu yollara harcıyacağı para bir milyondur. Florya sahillerinde bir cesed bulundu Dün sabah Fleryada sahilde genç arasinda doğru deniz nakliyatının | bir erkek cesedi bulunmuş, fakat hü, başlaması üzerine bilhassa İzmir pi. | viyetini tesbit mümkün olamamıştır yasasında Amerika için fazla mik , | Cesed Morga kaldırılmış, hâdise tab. tarda siparişler görülmektedir. 6 A. kikatına müdde'umumi muayinlerin- ğustosta Nevyork Umanından hare-| den Turgud el koymuştur. ket ettikleri öğrenilen Anghira ve ME Ml di İY eniden, balik plâjları| açılacak Athinai yapurlarının ayın yirmisinde Pireye muvasalet edecekleri tahmin Bir tayfanın ayağı ezildi İstanbuldan Kadıköyüne gitmekte isek derecelerde hazırlamayı ve iş -| Belediye halkın Şemsipaşadaki ve Floryadaki bedava plâjlara gös- İterdiği rağbeti nazan itibare almış, bu tip halk plâjlerinm fazlalaştırl- masına karar vermiştir. Belediye halka kolayık oelmak üzere bilhassa şehre yakın yerlerde Dolmabahçe, Beşiktaş, Ahırkapı ta- raflarda da birer halk plâjı açmak tasavvurundadır. Mühürdardaki heyelân mınta- kasına istinad duvarı yapılacak Bir müddet evvel, Kadıköyünde Mühürdarda Sabur Saminin köşkü önündeki arazide heyelân görülmüş- tü. Arazinin kayması burada önlen bedava plüjlar açacaktır. Bu arada| edilmektedir. Masmafih bu germilerin| olan İsmailin idaresindeki Kadıköy henüz nerede bulundular: hakkında| pazar molörü dün iskeleye yanaşır - bir haber gelmemiştir. Bundan başka| ken, tayfalardan Hasarın sağ ayağı 21 Ağustosta İzmir limanından Pire) izkele ile motör arasında kalarak fe- ve Nevyorka doğru bir vapur kalka.| ci bir şekilde esilmiştir. Yaralı tay. cağı öğrenilmiştir. Amerika için bul fa imdadı sıhhi omobills Nümmane' vapurla tütün ve kuru meyva yükle,| hastanesine kaldırılmış, kaza efra . necektir. fında tahkikata başlanmıştır. AYYY İSTER İNAN, İSTER İNANMA! İstanbul belediyesi güzel te - | nasebetile kapatılmışlardır. şebbüzlerinden birini daha başa- Bu tamiratın teker teker ya - İ rarak bir müddet evvel şehrin | pılması ve bu suretle halkın isti- iki semtinde halk hamamları aç - | fadesinin devamı mümkün oldu- miştı. Halkın sağlığile yakından alâ- kadar olan bu hamamların art - miş, fakat biriz ileride toprak kay .İ$ masını tehalükle beklemekteyken ması gene başlamıştı. Belediye buji dün işittik ki bunlar tamir mü - kısma bir istinad duvarı yaplırmağa!; karar vermiş ve duvarın inşasmı iha,|: İSTER İNAN, İSTER İNANMA! le etmiştir. YEŞİL TULUMBA Yazan: Ercümend Ekrem Talu Utanarak, ilâve ettiz — Bugüne kadar tek başıma yaşadım. — Allah büyüktür, hemşire ha- nımi, Kullarının başınasdevlet kuşu- nu bazan geç kondurur. Misafirliğini daha ziyade uzat mayı, Ebülbayır efendi muvafık bulmadı. Kalktı, Kapıdan çıkacağı sırada, döndü ve: — Bizim bacı da gelecek.. dedi. Selâm söyledi idi, unuttum. Bu son cümleyi, kadına emniyet vermek için söylemişti. Lâkin, der- itab etti, mar ime rol çalaraktan yolda giderken boyuna onu düşünüyordu. — Allah için hasnâ, müstesna bir hatun! Ere de varmamşı, bak- sanal. Tam, senin ağzının lokması, Ebülhayır, evlâdım!. Bursa şeftalisi gibi. Ya yüzünün rengi? Yediveren gül yanında haltetmiş. Ya elleri, a ari endamı?. Allah öl yakğı da var; hem de ganice. Pe- derden, kocadan muhassas hir güne aylığı olmadığı halde, yangından da henüz çıkmış olmasına rağmen Şerif ağanın evine gözü kapalı yüz elli altın saymak i seni! Bütün marifetini ortaya koy. Karı ötekiler gibi bön değil, sana epeyce kök söktürecektir. Lâkin sen böyle şeylerden, evvel Allah yıl- maz, Fütur getürmezsin. Bütün me- sele, hulül edecek yolu bulmakta. Bunu da, ilâ maşallah, tayinde güç- lük çekmezsin. , Böylece söylene söylene caminin ilam gibi gerisin Dai ğunu zannediyoruz. Böyle olduğu halde her iki hamamın da kısa bir müddet içinde ve Ayni za - manda müstacel şekilde temire muhtac bir hale yelebileceklerine. £ ME gitti, kapıyı çaldı. Karşısına, e aralık tesadüfen mutfakta kadın bizzat çıktı, — Siz misiniz, hocafendi? sey mi unuttunuz?) Ebülhayır efendi, dirseklere ka- dar sgalı tombul kollara seri ve aruz bir nazar tırlatarak: Bir İden söylyecektim, araya | İâkidı ikanştı, Önümüzdeki Perşembe gü- nü ikindiden sonra bizim mescidde mevlüd var. Çocuğu ahp ta gelirsi- İniz. Olmaz mı? | — Peki, heesfendi. Geliriz in şallah! — Tanrıya emanet olun, sulta- nim) — Güle güle, hocalendi. Aradan, üç dört gün geçmiş idi ki, Şehime hanım dostu Besime ha- Bimin ziyaretini iadeye giti O ..- ea Dost sözü Ağustos 16 Sözün kısası ! Bekçi Baba i E. Ekrem Tal —İ U meğine o dokunmi olduğu için, kaç kere mevzuubahs etmeğe niyetlendiğim bu bekçi meselesine çemastan, çekiniyordum. Fakat bir mç yün fasıla ile iki arkadaşın bire den buna dair pek haklı nektaj nas zarlarını serdettikten sonra onlari teyid eylemekte bir mahzur görmür yorum. Çürük, zatark, wlah ve iflih ok maz gördüğümüz için temelinden yıktığımız ve yerine sapsağlam, dip» diri medeniyetin ve zamanın icab- İsrma uygun diğer birini ikame ey» lediğimiz batıl ve köhne saltanat an en son yadigârı «bekçin- ir. Zabıtası tensik ve ıslah edilerek bugünkü mükemmel teviyesine ge Heybeliadada iki motör çarpıştı Haliçte bir sandal battı, içinde bulunanlar kurtarıldı Evvelki gece üç ton kömür hamule. sile Heybeliada iskelesine yanaşmak- ta olan Mehmed kaptanın idaresin - deki Ceylânı Bahri motörü, o sırada iskeleden hareket etmekte elan Ce. fakir moiörle müsademe etmiştir. Bu çamışma neticesinde Ceylânı Bahri imetörü ebemmiyetli surette hasara uğramış ve batmak tehike . sine maruz kalmıştır. Kazayı müteakıb Cefhki: motörü vak'a yerinden usaklaşmıştır. Hasara uğrıyan Ceylân Bahri mo. torü kaptanı Mehmed, dün Büyük- ada sulh hâkimliğine müracaat et. miş, bu çarpma sonunda uğradığı 2a, rar ve ziyanın mahallen tesbitini is. temiştir. Bu taleb karşısında sulh hi âximi| Niyazi mahallinde bir kesif yaparak) molörün zararlarını tayin ve tesbit etmiştir. Kazaya sebeb olan Cefakâr molörü aranmaktadır. Befer adında > kayıkçımın iflare. sindeki sandal, dün Yuğkapanı #sko-| lesinden içinde bir müşterisi olduğu) halde hareket ederken, Yaninin ida. resindeki motörle çarpışmıştır. Cek şiddetli olan bu müsademe ne, İcı olduğu gibi, kendilerini tirilmiş bulunan bir memlekette, bekçinin ne lüzum ne de manasi vardır. Uzunca yaşamiş bir adam, bek“ siyi gördükçe, meşin kırbalarla çeş" meden su taşındığı, sokakta kaldır nm üzerinde odur yarıldığı, ahlâkı umumiyeyi vikayelen ev basıldığı. gece yarısı acı acı yangın bağırıldı- ği, kadınların o kılığına okiyafetine dair evlere teblişat yapıldığı kötü ve iptidai günleri hatırlar. Şehirlerimizin inkılâb o sayesinde yenileşen dekoru içinde bekçi sip- sivri kalmıştır. Ne kuşu, ne de de veyi-andıran acayib kıyaletile, za- valh adamcağız, sopasız, sarıksız, gucuksuz, çarıksız, kendini kim bi- lir ne türlü garib hisseder! Bekçi baba geçi deyince, ku laklarımız gayri ihtiyari, uzun ve canhıraş köpek havlamalarını, ucü demirli sopa seslerini, (gözlerimiz, köşe başında kürklü gucuğu ile hey- betli bir gölge anıyor. Polisin adı var, kendi yokken, bekçi, mahallenin ayni zamanda v- sağı olan biricik muhafızı idi. Bu- gün, o müzaaf işlerden ne birine, ne de ötekine yanıyor. Hele, ay başlarında kapı kapı dolanp, hiçbir kanuni hakka ve hadde istinad etmeksizin aylık top- İlaması, kendi kendini nezzârm âlert İaddeden o zavallı için haysiyet kın- normal ve kudretli bir zabıtanın himayesin- de bilen vatandaşlara da füzuli gö- rünmektedir. Herhnlde, gece rüyasında, me- deni ve modern bir rejimin sayısız ticesinde sanda) batmış, sandalei (e müşteri etraftan yetişenlerin yardı. mile denizden çıkarılmışlırdır. Yani yakalanmış, hakkında takibata bas. lanmıştır. Küçük çocuk'arı sinemalara alan müesseseler hakkında takibat yapılıyor Emniyet müdürlüğü, | hıfzısmhba kanununun 167 nci maddesi muci - binee yaşlan ©u ikiden aşağı ço - cukların sinema ve tiyatrolara alın- maması etrafındaki kontrollarına son günlerde ehemmiyet vermiştir. Bu cümleden olmak üzere dün akşam şehrin muhtelif yerlerindeki sinema ve tiyatrolarda o memurlar ani araştırmalar yaparak kanuna ay- kır hareket eden müesseseler hak - kında takibatta bulunmuşlardır. Zabıtanın bu kentrolları devam edecektir. Harbiye caddesi genişletilecek Belediye, Harbiyede Yedek Sübay okulunun önündeki bahçe duvarın geri aldırmaktadır. Bu suretle yol bi az,daha genişlemiş olcaktır. Geri n- Iman kısma frotvar yapılacaktır. yorgan kaplıyor buldu. İşini bırak- masına razı olmıyarak: — İstifini hiç bozma, kardeşide- di; zaten çök oturacak değilim. Ço” de, uğradım. Sakın kahve filân pi- şirmeğe de kalkma. — İyi ettin, geldin. Benim de sa- na diyeceklerim vardı. Hayrola? — Bizim Saim, evvelsi günden beri gümrüğe devam ediyor. Yeks ten yüz kuruş aylıkla girdi. — Ob! Mübarek olsun! Daha büyük mesnedlere eriştiğini görür- sün inşallah! — Seğ ol, Şehimeciğim. Oğlan ne kadar sevdiğini bilirim. — Tabi değil mi ya? Elimde — Öylel Bir annesi de sen sa * İnimetlerine geçi vesmi yap - ban bir cümburiyet (vatandaşı için bekçi babanın düdük sesi ka- dar mü; müazinin henüz tamami- le kopmadığını ihtar eden bir sayh a olamaz. Bekçi baha, üfürükçü hacı efen- dilerin, kurşuncu Habibe O Mollala- rn, «E kese innile okutan mahalle mekteblerinin, tekkeleria, enlarinin muasırı, arkadası idi. Ötekiler tarir he gömüldü.. Bekçi baba dimdik duruyor. Hikmeti nedir? Kimse bilmez. Bazı an'aneler, hem de en lözum- suzları, inkilâb rüzgürmn önünden böyle kurtulurlar. Fakat ne de olsa göze lar.. hakkı olarak. Mısırçarşısının tadil plânı Mısırçarştında belediye tarafım - dan başlanan dükkün istimlâklerinin kısımı azamı bitmiştir. Çarşının ta - dil plânı hazırlanmıştır. Yakında keşif yapılacaktır. Tadil plânma gö- re bir kısım dükkünler kaldınlınak suretile çarşı biraz daha genişleti - Tecek, geniş pencereler açılacaktır. Belediye buraya soğuk hava depo- lan da yapmak niyetindedir. bir dileğimiz marim. — Ne imiş o? — Seninle bir alışveriş etmek is- tiyoruz. Müjgânı bize gelin ver. Şebime hanım böyle bir teklif karpal bulunacağını aklına bile batıyor » Reddetmezsin w- getirmemişti. Ne cevab vereceğini şaşırdı. Eli tuttuğu mendille yel- pazelendi.. yutkundu. O zihninde, münasib bir karşılık aradı, Besime hanım ise, kaplamakta olduğu yor ganm üzerinden başını kaldırmıyor, pek tabii gördüğü bu tereddüdün neticesini sükünla bekliyordu. Nihayet Şehime hanım dile gele- li. — Nasıl olur? dedi; kız daha küçük. — Küçük olur mu? Bizim oğla- nın tam dengi. — On dördünü yeni bitirdi, ayol! — Ne çıkar? Ben köşeye otur duğum Saeen on iki yaşımda idim. hanım bu mazeretin red-

Bu sayıdan diğer sayfalar: