13 Ağustos 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

13 Ağustos 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Gene Balkanlar Yazan: Muhittin Birgen alkan memleketleri, -coğrafi vaziyeti Balkanların kom - #oluğundan ibaret olan da, Avrupa İçindeki siyasi vaziyeti Balkanların içinde bulunan Macaristanı bunlar- dan. sayıyorum - aralarındaki iht- Mâfları bal için konuşuyorlar. Geçen gün de yazmış olduğum gibi, gö - nül isterdi ki bu memleketlerin a - ralarında ya hiç ihtilâflı mesele bu- lunmamış olsun, yahud da, ihtilâf varsa, (bunlar, büyük olmaksı - Cihan Harbinin neticesini teşkil eden sulhun karakteristik noktala - rından biri de muhtelif devletler #- raanda ihtlâfı meseleler bırakmak olduğu için, maalesef, Balkan mem- İeketleri, son yirmi söne içinde dai ma bir ihülâf havas içinde yaya - diler. Eğer Avrupanın küçük dev - şöurlu bir hayat yaşamasını becerebilselerdi, bu ibtilâfları arala- rında, kendi kendilerine halledebi - İirlerdi. Burnu yapmadılar ve, bü- yük devletler arasında oynama yo- İundan giderek siyasetlerini kâh o tarafa, kâh butarafa bağlamayı ter- cik ettiler. Bu, Balkan ve Tuna dev- etlerini kendi Ohesablarına değil başkalarının menfaatlerine göre si- yeset yapmıya sevketti. Fena olan şey budur. * Biliriz ki, bir takım büyük kv - vetler arasında bulunan Balkan memleketlerinin, büsbütün bir siyaset yapabilmeleri ve hattâ imkânsızdır. Fakat, bu müşkülât veya İmkânsızlık, Balkan devletlerinin büyük kuvvetlere kar- « olan siyasetlerine mid bulunur, Bu memleketlerin aralarındaki ihtilâf - İanı kendi kendilerine ve tam bir te- #nnlid ruhile halledebilmelerine, bü-| yük kuvvetler hiç bir suretle mâni| olamazlardı. Eğer, onlar buna mâni olahilmişlerse. hiç şüphesiz, bu, Bal möşkül SON İngilterenin sonuncu Berlin sefiri Si? Nevi Hendersondan Almanya hatıraların: yazmasını istiyorlardı. Facia yeni başlamıştı. Hüdisat henüz pek tazeydi. Sefir ricolara muk, yemek etti. Fakat soğuk bir kış günü küçük bir İngiliz ist Londra İrenini bekliyordu. Tren daha fszla gecikince istasyon şefi &ir Hendersonu bürosuna dayet etti. Ocak başında muhtelif mevzular üze, rinde konuştular. Bu arada muharebeye de-temas edilince istasyon gefi: — Hakikatte niçin dövüşüyoruz, ben bilmiyorum, dedi, Bir-Netil Ylen- derson o dakikada hatıralarını yazmıya karar vermişti. Kitabının başın. da bu hikâyeyi anlatır. Yarısını halkı tenvir etmek İçin yazdı. ını söyler, “Abıhayat ,, çeşmesinin bulunduğu adalar Sabık İngiltere kralının vali tayin edildiği Bahama adaları nasıl bir yerdir? ATLAS OKYANUSU Mımr, Büyük Britanya O İmpara- kan devletlerinin müşterek menfaat duygusuna sahib o olmamalarından ileri gelmiştir. Bu nokta üzerinde ne kadar w - rar etsek haklıyız: Ralkan memle - ketleri arasında tek Türkiye var » dır ki Cihan ve İstiklâl harblerinin hesablarını tasfiye ederken komsşu- İnrile hiç bir pürüzlü nokta birakma- mıya ehemmiyet verdi. Diğer mem- İeketlerin ufak veya büyük pürüz- leri kaldı ve bunların nihayet hal- MW ledilenleri de basit şeylerden ibaret © oldu. Mühimleri &ylece durdu ve ni- hayet bunların halli, gene iye büyük- karışması devrinin gelmesine bırakıldı. Bu bir hatadır. İ ra i İstikbalin ne olacağı henüz ma - öm değildir. Fakat, şuram kat'iyetle #Sylenebilir ki, istikbal ne olursa aralarındaki ihtilâfları kendi kendi- İerine halletmekle ve davalarmın mü dufansında hiç bir büyük O kevvetin müdahalesine mahal vermemekle ME mükelleftirler. Eğer, Balkan mem - İeketleri bu mecburiyeti bir defa ok ME sun iyi anlarlarsıa, toprak ve milli yet meselelerinde, öç aşağı, beş yu- MW karı bir uzlaşmaya kendi kendileri- ne vâsıl olurlar ve bundan sonra da Karadenizle Almanya. hududları a- yasında, bünyeleri itibarile birbir - İerine benziyen ve menfantleti müş- terek bulunan bir takım devletler - den mürekkeb, geniş bir tesunüd muhiti vücude getirebilirler. Eğer helen konuşmakta olanlar ve belki de yarın konuşmaları icab edecek bulunanlar, bütüm mesele - leri karşılıkhı bir fedakârlk ruhile mötalen ederlerse, bu neticeye var- mak mümkündür. Aksi takdirde Balkanlar için felâh ürnidi kalmı - olsün, Balkan merileketleri kendi) Genetik germesi. dedikleri çeşme bu torluğunun en mühim atratejik üs- İerinden biridir. Mısır, Afrikanın şimal şarkında, Akdenizle Hind Okyanusunun bir- leştiği bir yerde; Büyük Britanya imparatorluğunun en mühim muva- dır. İngiltereden Hindistana, ; şarki Afrikaya, Avustralyaya, Yeni Ze. . İlandaya, Uzakşarka, Çine giden yol, Mısırdan geçer. Büyük emperyalist devletler «- rasında, Mısır için yapılan mücade- le, bir hayli zaman önce ilk defa o- larak İngiltere ile Fransa arasında başlar. Süveyş kanalı, üçüncü Napolyo- nun büyük gayretlerile bir Fransiz kumpanyası tarafından 1869 yılın- da yapılmıştı. Kanalın inşaatı biter İbitmez, o zamanlar genişleme saf- #mda bulunan Büyük & Britanya paratorluğunda, Mesiti zaptetmek çin büyük bir temayül uyandı Kanalın inşaatı esnasında Mı pek onbuk olarak İngiltere ve F; sanın mall nüfuzu altına düşmüş Mısrda pamuk ekimini inki yali tayin edilmiştir. «Bahama» adalarını bilmiyen oku, yucularımıza şu kıa malümatı ver. meği faydalı bulduk: Bahama veya Lucayes ağaları de nilen yerde tam 500 ada bulunmak- tadır. Bu adalar Kübanın şimal çar, kisinde Hayti ile şarki Florida ara. sndadır. Bir efsaneye o göre, © frenklerin) DA adalarda imiş. Ve bu çeşmenin su-| yunda banyo yapanlar dalma genç| kalırlarmış. l «Kristof Kolumbı Amerikayı keşfe çıktığı vakit, 1i Teşrinlevvel 1492 (a-| POSTA Sözün kısası Hamle E. Ekrem Talu zun müddet edebiyata bi güne göründükten yepyeni, orijinal, kuvvetli bir ba” le ile edebiyat sahnesine | atıl «Yakub ve Ötekiler» adındaki eserile nazarı dikkati celb ve reti kendine rimeden Celâlettin E zine, çıkaracağı mecmua için bU dan duha münasib bir md bulam8” di. Bir Ağustosta vâdedildiği held? ufsk bir teshhürle ortaya oç «Hamlen nin ilk sayısı önümde dİ | ruyor.. Sade, vakur bir kapak, Sahibini zevki selimi, başka & mecmualardf gördüğümüz cicili bicil, | çoc tezyinata tahammül edemezdi. kurşuni renkte, kisve Hamleye karşi insanda birdenbir Halk için halk tarafından Idare edilen büyük demokrat memleketle - rinde halk hükümetinin yürüyüş yolunu halkın umumi efkfirı idare eder. Meselâ İsviçre gibi bu halk idaresinin kemal mertebesine vamıl olmuş olan yerlerden hâlktan doğrudan doğruya karar almaksısın küçük büyük herhangi bir hörekete girişmesi mümkün değildir, ve karar almakla teker teker her ferde müracaat etmek suretile pilepisit şeklinde yapılır. Fakat tehlike zamanında iş değişir. Son misal son aylar içinde gene bu İsviç. rede görüldü. Küçük bir vergi zammı için pilebisiti vazife bilen hükümet kendi kararile seferberlik ilân ekti Demek oluyor ki, sulh zamanında hürmet uyandınyor ve itimad V€ riyor. İçindeki mündericat ve o mü” dericatın altındaki imzalar (acs İbu duyguları takviye mi ede: | yoksa sarsacak mı? Ne yala” söyliyeyim? Parmak” rim sayf sar evvelâ keserken sonra da çevirirken, içimde bir Yazan: sola hoktası üzerinde bulunmakta. | muhtelif hükümet şekillerinin muhtelif idare tarıları olabilir, tehlike zamanında bu muhtelif bükümet şekillerinin tatbik ettikleri idare tarzı birdir, sulhde her şeyi bilen halk harbde vaziyetini en sonra öğrenir. (İKTİSADİ TETKİKLER J Tarihte Mısır için yapılan mücadeleler Hasan Âli Ediz edildi. Fakat, Mısır ile İngiltere m- nda yapılan bir anlaşma netice- sinde Mısırda, Mısırın müdafaası için kâfi gelebilecek miktarda İngi- liz kuvveti bırakıldı. Esasen 193 yılında İngiltere ile Mısır arasınd. yapıları anlaşmada, İngilterenin Mi sırda deniz ve hava üsleri bulun- durması da her iki taralça kabul e- dilmişti. 1914-1918 Dünya Harbini mü- teakıb Mesir etrafında, yeniden için liçin bir mücadele baş gösterdi. Bu İdefu suhneye çıkan kuvvet, gittikçe İböyüyen ve iştihası gittikçe kabaran siyet kurmak arzularını besli- yen İtalya, her şeyden önce Mısın ele geçirmek istiyordu. Zaman zaman belli başlı bütün emperyalist — devletlerm iştilmsini kendi üzerine çeken Mısırın ne gibi fevkalâdelikleri vardır?, Bütün bu mücadeleler, sadece Mısırın atrate- jik ehemmiyetinden mi ileri gelmek- tedir?. Mıser, Nil nehri boyunca uzanan 16 milyon nüfuslu bir memilekettir. Mısırm merkezi, bir milyondan faz- rihinde, ilk olarak bu adalardan Gu,| anabani adasına ayak basmıştır. Ba adanın şimdiki ismi Cat İsland yan:| «Kedi adasi, dt. Ora yerlileri Kolom. | bun karaya ayak bastığı yeri bilo) göstermektedirler. Hattâ ada sayfiye. lerinden birinde Kolamba ( isafeten| Colombia adında bir kâri kadim vülâ bile bulunmaktadır. Kolomb bu adaya geldikten sanra, Hayli adasındaki madenlerde yahud Cumanadaki inci avlarında çalışmak Üzere ada yeriderini oralara gönder- miştir. Hattâ, on yedinci aarın bida, yetinde İngilizler bu adaları fethe geldikleri vakit buralarda hiç bir in. sana rastgelmemişlerdir. İ Bu adalar grupunun şimelinde bu- İunsn New-Prorldence adası ik defa olarak 1629 senesinde İneilisler tara, fından kolonize edilmistir. lerdir. Bahama adaları birkaç defa elden mişlerdir. En nihayet 1783 senes'nde İmzala-| nan Versay ım Du ada, lar İngiliz toprağı sayılmışlardır. (Devamı 7 nel sayfan) mek için, Nil nehri boyunca geniş/la nüfusu olan Kahire şehridir. Mr bir sulama tertibatını, ve çok mik-İ rın en büyük imanı yarım milyon- yasta mensucat fabrikalarına ihtiyaç |dan fazla nüfusu olan İskenderiye ardı, Misir hükümeti bu işi başar: | şehridir. İskenderiye, hem bir tica- mak için büyük bir krediye muh-jyet merkezi, hem de İngiliz donan- tacdı. Bu vaziyet, Misir hükümetile | masının Akdenizdeki en mühim ür layıcıdır. Hamlenin sahibi bu ilk sayıya © silen bir Önsöz yazmış. Bu mukâğ demenin bence antölojilerde vardır. Hiçbir mecmua İideri mal södim bu kadar vuzuh ve seli izah edememiştir. Görülüyor ki CE Kilettin Ezine nesrin her vadisi e. Msn iktimdi hayatında ve tir yat ebe an ir a caretinde en mühim rolü oynıyan i hiç şüphe yok ki, İngiliz sermayesi- İdir. Meselâ: İngiliz mali firmaların an birisi, Msrin bütün elektrik bekesini, sahil şehirlerdeki | sey- İ yahlara mahsus bütün otelleri elin de bulundurmakta, &yren şeker fabrikalarından bir kaçına da sahib olmaktadır. Mısırın tütün ve sigara fabrikala- n da ecnebi sermayesinin kontrolü altındadır. Misir mili bankasında en hâkim rolü oynıyan İngilteredir. KIX uncu yüz yılın ikinci yana- na kadar Mısırda ve Misir ekono- misinde bikim Tol oynıyan Fransız sermayesi idi, Fakat XİX uncu yüz yılın ikinci ip ından itibaren vazi- yet süratle İngilizlerin lehine olmak üzere değişmeğe başladı. — Mısırın muhtekf ekonomik © müesseselerine yatırılmış ve miktarı 200-400 mil yon İngiliz lirası olarak tahmin © dilen ecnebi sermayesi içinde birin- Gi derecede gelen İngiliz sermaye- sidir. İngiliz sermayesinden sonra ikinci olarak Fransız sermayesi ge- Tir, Fransızlar Misirin bilhsksa şeker sanaylinde hâkim bir mevki işgal et- mektedirler, Bundan maada Fran- mz sermayesinin Mesmn o bankala- rında mühim bir relü vardır. Bura- da, birçok sahalarda Fransız | ser- Ne yazık ki Hamlenin müteakiğ (Devamı 7 nel savfada? Sabahtan Sabaha de selâmet bırakmadı, hattâ ya- rına bağlanan ümteeri de ali- üst etti, ihtiyat ve tedbir gibi iki emniyet süpabı ancak dün“ yayı teselli edebilir. Yalnız harbin bir iyiliği oldü Kaldırımcılara, mekteb sıralari, ma, kısa pantalen'u çarpık ka*- kelli, ağzı izmariti mahalle ç0- cuklarma kadar yayılan edebi yat dedikodusuna nihayet verdi. Başımız dinleniyor. Sem gençler, yaslılar dediko, dusunu hatırlarsınız. Karşımız edebiyatcı diye saf kurduklar! söylenen gençlerin vepkesi hif çürük tahta perde gibi yıkım. <a gene kendi kendimize kali - lerin tatil olduğu şu mevsimde dost ve sikrahadan birkaç lise ele geçmiştir. Bu adalara otasarruf|dığ: zaman Misir, resmen fiilen değil, fakat ismen vâki olmuş.!himayesine ithal edildi. Bunu takib tur. İspanyollardan sonra Fransızlurİeden yıllarda, bilhassa 1918 müta- ve büühsre İngilizler adayı işgal et. (icin şiddetli bir hareket göze çarp-|ii İngiltere ve Fransa arasında bir sıra mali anlaşmalar doğurdu. Misirm, ekonomik ve mali esareti işte böyle başladı. Z 1870-1871 Prusya » Fransa har- binde, Fransanın mağlâb — olması, Mısırın İngilizlerin siyasi hâkimiyeti altına girmesini intaç etti. 1875 yı- lında Mısır hidivi kendisine aid 0- lan Süveyş kanalına aid hisse sened- lerini İngiltereye satmak © zorunda kaldı. 1882 yılında, Arabi Paşanın isyanı vesilesile Mısır İngiliz ordusu tarafından işgal edildi. O zamana kadar Osman imparatorluğunun kesi haline gelmiş olda, 1914-1918 Dünya Harbi basla- İngiliz rekesini müteakıb, Mısırda istiklâl muğa başladı. Bunun tabii bir neti- cesi olarak İngiltere 1920 yılında Misirin istiklölini tanıdı, Mısır, | yılında Milletler Cemiyetine kabul İSTE mektub aldık: Şöyle bir 8E! Nazım olan şeydir. Hergün, sik l STER R İNAN, ii «Gazetenizde otomobil listikleri Üzerinde yapılmakla olan itikârın olduğunu yazdımız. Lâstik bir ötemobi için nihayet iki Nç senede bir | vel sik lâzım olan, daha küçüğüne bakı. iNAN, iSTER lerinden biridir. Mısırın üçürcü ©- larak gelen büyük şehirlerinden bi- ni de Portsaiddir. Musır, her şeyden önce bir ziraat ve dolayısile bir. iptidai omedde memleketidir. Nil boyunca, ve Ni lin suladığı sahalarda, mısır, buğ- day, pirinç, ve bilhassa seker ka- maşı yetişir. Fakat bütün bunların İicinde en mühimmi, pamuk mahsw- İlâdür. İ Pamuk, Mir © iktsadiyatında fevkalâde mühim rol oynıyan bir maddedir. Pamuk mahsulü, ban yıllar Mesir ihracatının “5 90 m Korsanları melce olduktan hir asır|lâfzi hâkimiyetinde bulunan Musr,İ teskil eder. sonra bu adalar insan yüzü gönmüş.|bu suretle fülen İngiliz müstemle- Pamuk ve pamuk yağına sid fnb- rikaların böyük bir kısmı sermayesinin elindedir. Bu sahada en büyük volü oynıyan firma «Asso- şiyeted Koton Cinnerz» o kumpan- yanıdır. Burada petrol istihsalâtınm senelik miktarı 200 bin tonu bulmaktadır. Mısırda, ha- bri sayılacak kadar fosfat ta istih- sal edilmektedir. 5 ER mayesile Belçika sermayesi siddetli biz yekabet ve mücadele halinde bulunmakta idiler. | Belçika © sermayesinin, © Mesirm| tramvaylarında ve diğer mürakale vasıtalannda mühim bir zolü var-! dır. ! Fakat yazımızın baş tarafında) söyledi üzere, 1918 yılımdan sonra, İtalyanın Akdeniz havzasın- da genişleme temayülleri arttığı nis- bette, Mısıra ve Mısırın ekonomisi- ne olan alâka da artmıştır. Son yillarda, İtatyadan Mısra olan ser- maye akını hatırı sayılacak bir hal almağa başlamıştır. 1918 yılından sonra Misirda, İ- talya « Misir bankasile, Banko Ko- merçiyala d'İtalyano birer şube aç- lar. Daha sonra, bu barkalar Mr- rın bütün belli başlı | sehirlerinde xâli şubeler vöcude getirdiler. İtalya sermayesi bununla | iktifn etmedi. Tedricen imadenle- rine de kol atmağa basladı. Mısırın foslat | İstihanlâtını; odaha sonr Fransızların nüfuzunda olan ve Kı- nldeniz #nhilinde bulufan, kurşun (Devamı 4 üncü sayfada) INANMA! nz. Meselâ ben size haber vereyim: Otomobil bougle'si memle. kette ruştur.» stok olarak binleree meveuddur, hepsi de (harbden gelmiştir, Fakat o zaman #latı 00 kuruştu, şimdi INANMA!T ev. 150 ku- ve üniversite genelerile görüş - mek farsadı buldum ve fikir 0l- gunluklarını şöyle bir kantar? vurdum, İtiraf edeyim ki aldığım netice çok o acıklığdır. Âdi tarih vak's'arından, basit coğrafy? bilgilerine kadar çok geri olduk” gence Namık Kemalin meşhur? Muini zalimin dünyada erbabi birkaç Tise talehesini de çek te“ duriksiz vaziyette buldum. Tahsil seviyesinm eskiye göre düştülü- nü itiraf etmeliyiz. Fakat yalnız #iraf etmek kâfi değil, Yükseli- m. cık endişe duyuyorum. Memlek&ifi #izde, okumak ve okuyarak ruh&” bedii İhtiyaçlarını tatmin © etme için vamtalar öyle kit kil Şim kadar ne mecmualar doğdu. * nebbüt etti. ve öldü. San'ati, sel san'at olduğu için, garazsiz ve 18 #7 seven bir gençliğin yokluğunda” mı? Böyle diyenler de var. fakff $ğ o çıkan mecmunların kaç tanesi 8 sildi, tatuldu, yaşadı?. Bu sualleri# cevabı pek hazin, pek yürek parç

Bu sayıdan diğer sayfalar: