D ir zamandanberi gazeteler- de Türk okuyucular bir Pürlü anlıyamadıkları kelimelere te- sadül ediyorlar. Bunların bir histe- sini yapmak icab etse, bir ay zar- fında göze ilişen nümunelerile bu sütun dolabilirdi. Meselâ, Türk ©- kuyucusu bir gün #enterne edilmiş tir» diye bir şey görüyor. Anadolu © ajansının kaleminden çıkan bu cüm- eyi o gün Türkiyede yüz binlerce okuyucu okumuş ve anlamamıştır. Gene son günlerde gazeetlerde bir kelime göze çarpıyor: «Fire». Ba, hâlâ çocuklarımızın coğrafya kitab- Tarında «İrlanda» ismi altında tan dikları memleketin adıdır. Bir gün, gözetenin birinde şöyle bir serlevha görüldü: «Cerilla'da harb devam ediyor.» Bu serlevhayı mubamir doğru yazsaydı şöyle diyecekti: «Çete muharebesi devam ediyor.» Bunda da kababatin ası gene a- Jansındır. (Çünkü («Çete bar bin diye türkçe yazacak yer de «Guerillar diye fransızca ke meyi kullanmıştı. Serlevhayı Oke- yan gazete muharriri bu işi anla #mazsa zavallı Türk okuyucusunun may haline! Dün, gene bir gazetede gördüm: MTürklerin en eski zamanlardanberi tanıdıkları Süveys ismi Suez şekline girmiş. Türk olup ta Süveyş ismini tanımamak ve onun yerine Suez di- ye ecnebi imlâsım kullanmak pek Wbüyük bir kabahattir. Kendi kendi- ni inkâr etmek, kendi varlığını u- Mi nutup ecnebiye tapmak gibi bir şey, Herhalde büyük bir kusur. Nitekim, Cebelitarık kelimesi de bizim ye © zetelerde birçok defa Jibraltar diye gikmiştir! * Bütün bu garib ve ayni zamanda scıkh şeyler, ya çok cahil, yahud da ecnebi taklidcisi ellerden çıkıyor. Biri diğerinden daha acıkk olen bu nevi hüdiselere karı kuvvetli bir mücadele ile mükellefiz. Bu mek- sadladır ki arada sırada bu sütun- Yarda bu nevi yazılar yazıyorum. Okumak ve anlamak için bir Türk gazetesi alan Türk okuyu- cusuna enterne etmekten bahseyle- mek bir bakımdan türkçeye, diğer bakımdan da Türk balk kütlesine bürmetsizlik göstermek o demektir. Bire'ye İrlanda, Suez'e Süveyş de- diğimizi bilmemek, yahud da bile bile, kasden bunları böyle kullar- mak Türk halkına ve türkçeye kar- gı İsikayidlik göstermek, yahud, hiç değilc şahsan balkın züppelik de İliği şeyi yapmaktır. Her muharrir, yazı yazarken bunlaçı düşünmeğ mecburdur. Aksi takdirde ona Tür İmuhavriri diyemeyiz. Halka hürmet etmek mecbuni- ri. Avrapada tahsil etmiş, eline 'örk mektebi görmemiş gençler, eğer bu hürmette kusur ederlerse ve kusurlarını böylece yazdıkları türkçe ile gösterirlerse, Avrupada hiçbir şey öğrenmemiş olduklarının acıklı bir delilini vermekten başka bir şey yapmış olmazlar. Avrupaya gidip te halka ve mill İötmemeği ve kendi milli varlığına tapmayı öğrenmemek ise affedile- miyecek kusurlardandır. Mluhittin Birgen Kömür satış depoları çoğaltılacak Bübankın şehir dahilinde açtığı kö Mmür depolarının ihtiyacı karşlama . dığı yolunda belediyeye yapılan şi - küyetlerden Btibank İstanbul mü - messilliği haberdar edilmiştir. Kö . Mmür satış şubeleri İhtiyaç nisbetinde! göğaltılacaktır. İnsanin çok zayıf bir karak- teri vardır: En ziyade kendi- sinde bulunmyan vasıftan bahseder, hemen daima bu nokta üzerinde durur. Hamle ve hareket adamının dudaklarında kuvvet kelime - si yer etmez. Güzel kadma malik olan kocanın da karı - sından bahsettiği hiç görül - memiştir. >“ Sehir iliaberleri Kömür darlığına meydan bırakılmıyacak Şehrimizin bu seneki kok kömü- Tü sarfiyatı 90.000 ton olarak ter- bit edilmiştir. Bu sarfiyata Obötün müessesat ta dahil bulunmaktadır. | Halka yapılan satışlarda tek fiat u- solü kullanılmakla beraber OKara- bük, sömikek ve gazhane kokun- dan mürekkeb üç cins kullanılmak- tadır. Kömürlerin depoda teslim fat ZI liradır. Apaztıman, resmi müessesat ve diğer kalorifer kulla- mlan yerlere verilen kömürler 05 30 gazhane ve * 70 Karabük ko- kundan mürekkebdir. Evlere veri- len kömürler ise yüzde yüz sömi- koktur, Baş sene herhangi bir kömür darlığına meydan vermemek için gir en tedbirler alınmıştır. Şelı- rimizde günde 200 tona kadar pe- rakende kömür satışı yapıldığı anla- glmaktadır. İş bulmak vâdile dolandırıcılık yapan bir adam yakalandı İş bulmak vâdile birçok kimsele- ri dolandıran yaman bir dolandırıcı zabıtaca yakalansrök, adliyeye tes- Jim edilmiştir. Şerafettin isminde 20 yaşında bir genç olan suçlunun ağına düşü- receği safdilleri avlamak için takib ettiği umlİ şudur: Günün muayyen saatlerinde Beyoğlunda tünel civa- rında dolaşmaktâ ve işsiz adamlari tesbit ederek. bunlarla Lanışmakta- dır. Daima fevkalâde şık ve temiz yinen maznun, kendi Tünel idaresinde inşaat müteahhidi oldu- ğunu söylemekte ve: «— Vah, vah! Demek açıkta kaldınız, iş bulamıyorsunuz. Sizi Tünel idaresine yerleştiteyim» diye- rek, zavallılar iş bulmak hülyası ile aldatmaktadır. Şerafettin bu şekilde birçok kim- seyi kandırmağa muvaffak olarak pul parası yahud masraf olarak, pa ralarını çekmi: Şerafettin 7 nci sorgu hâkiminin karasile tevkif olunmuştur. İktısad Vekilimizin kızı evlendi İktısad Vekili Bay Hüsmü Ça- kırm kızı Bayan Kâmuranla tanın- mış tüccardan Hamdi Ketelinin oğ- lu yüksek mühendis Yahya Kefeli- nin nikâhları dünkü Persembe günü Bay Hüsnü Çakırın Bostancıdaki e- vinde #amimi bir ile muhiti içinde aktedilmiştir. Her iki tarafa sandet- ler dileriz «Son Postam nın edebi tefrikası: 1l YEŞİL TULUMBA Yazan: Ercümend Ekrem Talu Halbuki eşyanın kendinden ay-| Yılması ancak gene kendi iradesine bağh idi. Bundan başka, o eşyadan her bi- , Şehime ma © çocukluğunun veyahud ki gençliğinin bir safhasını, Übir hidisesini hatırlatıyordu.. Üzeri Mğnermer taşlı konsola, ilk adımla - Win attığı zaman minimini ellerile Y Matunmuştu. San pirinç o mangalın Ükenarında. annesi onn misir patlata- rak masallar söylerdi. Karyolasının | östünde serili duran örtüyü kendi! işti. Pembe fanaslu çift porse-| lâmbayı paşa babası onun çe- için satın almışn. Misafir oda - kanape takımı annesinin kapı ri, sevdiği Arnniyaz Hanımın hediyesi idi. Hâsılı, şimdi ufak birer kül yı - ğini halinde, evinin enkazına karış - mış bulunan bu munis ve vefalı dostların hepsinden birden ayni - mış, cüda düşmüştü. Kendini pek sevdiği kocası tarafından terkedil - miş bir kadın gibi kimsesiz, kolu ve kanadı kırk hissetti, Yorganı batına çekerek, gizli giz- W ağlamağa başladı. Birdenbire bo- salan gönlünü tekrar, kendi yaşlarile doldurmak istiyordu. Öğe: de, duvann dibinde serili yatağı - mın içinde sakin sakin uyuyan Müj- gânn muttarid teneffüsünü duy - Sebze ve meyva pahalılığının önüne geçilecek Muhtelif semtlerde açılacak perakende satış yerlerinde halka ucuz fiatla satış yapılacak Bir müddet evvel teşekkül eder yaşİmak suretile halka ucuz fiatla satı- meyva ve sebze birliği şehrin bazıllacak, sebze ve meyvacılar ihükâ- semtlerinde perakende satiş şube-|rmın önüne geçilmiş olacaktır. leri açmıştı. Satış şubeleri mütema-| © Perakende satış yerlerinin seyis diyen zarar ettiği için faaliyette bu-İher semtin ihtiyacım karşıkyacak lanmalarma Bizum (olmadığı ka-| genişlikte olacağı için halk manav- İnaati hasıl olmuş, bu şubeler birlik |laya rağbet göstermiyecektir. Ba su- tarakardan kapatıkaıştır. 5 Halde toptan ucuz fintla satlan| meyva ve esbzeler halkın eline geç- İtiği sırada pek yüksek fiatı bulmak- tadır. İstanbul Belediyesi şehir hal- kının iktisadi bakımdan zarara gir memesi için şehtin belli başlı yerle- rinde perakende yaş sebze ve mey- va satış dükkânları açmayı dü mektedir. Daimi mürakabe altında bulundurulacak satış dükkünlermda | medreselerden istifade (edilecek, sebze ve meyvalar gayet az kârla! sebze ve meyvaların sıhhi kontrol ve nakliy! rafı ilâve olun-'ları da kolaylaşmış bulunacaktır. rele manavlık kendiliğinden yavaş yavaş ortadan kalkacak, onun ye- şekkül meydana gelmiş o olacaktır. tirmak için tetkiklere girişmiştir. Askerlik işleri: 336 doğumluları dave Sarıyer Askerlik Şubesinden: (330 yapmadan memuriyet alamıyacakla- doğumlu ve bunlarla muameleye tâ,|rından 859/940 ders yılında bu gibi bi daha yüksek doğumlulardan bse| okullardan mezun olup da tahsiline ve muadil okullardan mezi. clup da|hiayet verecek okurların am yok İ yüksek tahsile devam etmiyecek o -İlamaları Beşiktaş eskerlik şebesnde İlan tam ehliyetnamelilerin yoklama.) kurulacak askerifk meclisinde 5 « 20 İları Beşiktaş Askerlik Şubesinde teş-| Ağımts 948 da yapılacaktır. İkil edilen askerlik meclisitde $ A .| Bu on beş günlük müddet içinde ğüstos 940 tan 20 Ağustos Mü tarihi. | yoklamasını yaptırmıyanlar hakkın. ne kadar yoklamaları yapılacaktır.| da kanuni musmele yapılacağından Bu ezsafa hala olanlardan şubenize | Heşiktaş askerlik şubesindeki askeri İmensub olan kısa hizmetlilerin yok,mecise gönderilmek üzere hemen lamalar: yaplırılmak füzere hemen | Beykoz şubesine müracaatları şubeye gelmeleri ilân olunur. Şubeye davet İ Tam ehliyetler çağırıyor | Yedek nakliye asteğmeni Mehmed İ Beykos Askerlik Şubesinden: Lite oğlu 319 doğumlu Mehmed Sadık muadili ve daha yüksek ökul.! (1779) un hemen şubeye müracani ema <E3 ee dizmalancın imiz eek, ISTER İNAN, İSTER İNANMA! Franam güzetelerinde okuduğu -| niz umumi | hizmetlerle muvazzaf Geçen gün gene İ' dekumumilikçe tahkikata musa göre: Fransanın Cliroön, Renault, Pen. | geot gibi meşhur otomobil fahri kaları birkaç haftaya kadar yeni, den faaliyete geçeceklerdir. İ Bu fabrikalar muharebenin İlk günündenberi mrb malzemesi ya. | pıyorlardı. “Şimdi tekrar sulh 2n- marının işine dönerek otomobii| İğ yapacaklardı. Fakat. meselenin | $ mühim bir noktası ver: İİ vransada benzin kotlığı deleysi- ie otomobil kullarmak hakkı yal. | iL Hatıralarile ve onlasın doğutduğu elemle başbaşa kalmak * kendince bin kat müreccahtı, Ağlamak, bozuk sinirlerinin üze- rinde müsekkin bir Nisan yağmuru tesiri yaptı. İztirab veren hatıralar bir bir uzaklaştı. Uyku ihtiyacı bü- tün hislerine galebe Gö kapakları birbirine b yal, onların arasından usuleacık siy- İrıldı, odayı dolduran karanlığa dal d e Şehime Hanım gözlerini açtığı zaman, yattığı oda güneşe boğul - muştu. Sağına, soluna dönüp de ba-| Bımadı, yadırgadı. Kendi baska bir verde niçin bulunduğunun hatırlayınca intikal edebildi. Müjgün çoktan uyasımış, kalkınış, yatağını usulcacık toplayıp yüklü - gün içerisine yerleştirmişti. Kendi de odada yoktu. Allahâ alem ev sahibesinin yanma gitmişti. uzan uzun gerindi. en çok! muyordu. Duysa sahatsız olacaktı. | Vücudünde dermansızbk hiredi -İ Biraz İ geşesek olan otemebil fat İSTER İNAN, İSTER İNANMA! kimselere verildi Fransız gazetelerinden naklen yar. $ zuştık. Meseli Gülbenkyan gibi! Frans dışında senede 3 mliyon ton | benzini olam bir kimsenin Pransa içinde yirmi liire benzin bulması bile mümkün değildir. Sonra Fran #ndan başka Avrupanın diğer ak samında da benzin kıtlığı gün ge: tikçe artmaktadır. Daha da arta - caktır. O halde yeniden fanlivete ları. $ nm yapacakları malı satın alacak müşteri bulabileceklerine: KR yordu. Her mafsalı üyri aynı ağın - yordu. Vaziyetini tayin etmek, ne yapacağını Okararlaştırmak itsedi. Aklı, fikri perişandı. Bir çantanın içinde kurtarabildiği birkaç parça mücevherle bir iki yüz altin firayı ve bir bohça dolusu ana yadigirm akşamdan, karyolasının altına koy- bepsi İ yeli yerinde olduğunu görerek âzi- cık ferahladı. Mücevherleri. söla- cak, bedelini, o iki yüz liraya ek- liyerek bir ev daha alacaklı, Ne - rede? Onün orasını henüz tayin © decek halde değildi. Her Besime Hanmla münasebeti De tür- yordu. Kendi ken, — Hele bugünü geçirelim; diye söylendi. yarına Allah kerim! Geceki heyecandan sonra, bu yu- muşacık döşek ona iyi geliyordu; ve onu terketmiye bir türlü kail ole- mıyordu. ileride, Valide eamisinin Suadiye plâj gazinosunda yarib bir hâdise Evvelki gece Suadiye plâj gazi-| ” nösunda adam başına 50 kuruş dü- huliye kesildiği görülmüş, Kadıköy kaymakamı ile Belediye İktısad İş leri Müdürü halka yapılan bu wsul- süz muameleye müdahale etmişler, gazino sahibi hakkında zabıt tutul- muş ve halka, paralarını gazine sa- hibinden istemeleri anlatılmıştır. Bu esnada gazinonun dahilinde o bulu- nan maliye memurlar da hazineyi zarara soktuklarını iddia ederek Kadıköy kaymakamı ve (Belediye İktsad İşleri Müdürü hakkında za- rine ucuz satış yapan büyük bir te-İbıt tanzim etmişlerdir. Bu garib hâ-| dise dün vilâyete aksetmiş, Beledi- Belediye, bu teşkilâtı bizzat kendisi! ye ile Defterdarlık temasa geçmiş-! apmak, kabil olamadığı takdirdeltir, Evvelki gece gazinoda bulunan-| ük mücseeselerden birine yap-İlardan 53 kişi dün Kadıköy kay-| makamına müracaat ederek kendi- Satış yerleri için metruk o duranİlerinden alınan 50 kuruş dühüliyeyi| gazino sahibinden tahsil edemedik- lerini anlatmışlardır. Kadıköy kay- makamı hâdise gecesi tanzim edilen ve 53 kişinin elindeki odühüliye makbuzlarım dün müddeismumliğe tevdi etmiştir. Ana oğul bir ihtiyarın para ve eşyalarını çalmışlar Dün adliyeye çok garib bir mü- racaat yapılmıştır. Müracaat sahibi Fenerde oturan gözü amâ seksenlik bir ihtiyardır. Anlattığına göre Şevket isminde bir genç kendisine: .— Anamı sana vereyim, bem isine baksın, hem karlık etsin» de- miş, ihtiyar da bu teklifi kabul et miştir. Ana oğul Şükrünün evine yerleş- mişler, fakat gözlerinin görmeme-| inden bilistilade birkaç gün içnde İevin bütün eşyasını soyduktan son- ra, firar etmişlerdir. Bu garib hâ etrafında müd- başlar- İ mmaştar. Karaya oturan vapurun tarılmasına çalışılıyor Çuval hamulesile Hindistanda gel mekte olan Yunan bandıral Kilan. tis ağındaki vapurun Çanakkale a . çıklarında karaya oturduğunu dün yazmıştık. . Gemi büyük bir süratle seyrederken karaya oturmuş olduğundan, keedi vesaltile kurtulamıyacağı anlaşılmış! ve Gemi Kurtarma İdaresinin Alem. dar tablisiyesi kaza mahalline gön — derilmiştir. 7000 tonluk yeni bir şileb her iki minaresinde birden, İâhüri sesli müezzinler salâ vermeğe baş - adılar. Şehime Hanım gözlerini ka- padı, bu azan sesine büşf ile kulak verdi. Her nağme, kanayan kalbine ayn siniyor, ona, dinin, biç biz ş€- yinkine benzemiyen tesellisini veri- yordu. Ezan bitti; kadın da yataktan ye re indi. Kendini daha dinç hissedi- yordu. Allaha hitab ederek yükse - İen tekbir sadaları, güya onun da ruhunu, birlikte alıp bârigâhı ölü - hiyete “ulaştırmış. her ti elem, şeydenİkeder ve endişeden tasfiye edilmiş İkınca, birdenbire bulunduğu yeri ta-| önce kendine gelmesi, 3ihnini to -| olarak kendisine iade eylemiş gibi evinden | parlaması lazımdı. Fakat bu evde )idi. Terliklerini ayağına geçirdi, maş- sebebine ancak bir iki dakika sonra, lü teklifsiz olsa da, uzun boylu ©-İlahım giydi evde yetişkin bir de - geceki yangmı ve müteskib vukuatı | turup da, osa yük olmak istemi -İlikanlının da mevcudiyetini hatırlı - yarak, başımı örtüp sofaya, Bes'me Hanıma mülâki olmağı çıktı Orada yalnır Müjgün görünce, sordu: — Nerede teyzen? — Mutfakta... yemek koter - rmağa indi. 4 2 Ne yemeği? Saat kaç ki?.. Şükrü isminde iki| Sözün kısası Bir okuyucuya... Ve kırmızı bibere dair arsustan, işlek bir yazı, pi * Kin bir ifade, altnda da bu maruf bir Türk edibesinin her iki & dını birden benimseyen — imzasile bö” mektub aldım. Satırların arasında ekseriya sırıts9 maksadları sezmeğe alışmış eski b fikir mücadelecisi olmak doleyısll8 bu mektubun pek hüsnün!yetle ya » zılmadığını ve mahza bama tariz © * dilmek sinin güdüldüğünü an “ Jamakta zahmet çekmedim. Sayın muarızm, son zamanlarda; fıkralarım için seçtiğim mevrmlafi beğenmediğini söylüyor, Olabilir. Hef İmevzuun her karil ayni surette tat İmin evlemesi mümkti Kimi dikrkatlö okur, en ince ve girli nük » teleri sezer, kimi de ayni fkrayı kuduğu anda dalgındır, en varıh bif kelime oyununun, bir telmihin f kında bile olmaz. Bu itibarla, Ta; Hi öküğymermm memmun eğ sem, Bumdi dolayı bana, tümü beyan mek düşer Muhterem okuyu bir adamın böyle mesemi ol dimin diyor. L ve bostanla meşgul dım, hem «Şüküfes olmak iddiasında bulunan kendile « İzile nasıl teşerrüf ederdim? Kaldı k£ İranin en büyük şiiri Sadi, ölmiye? eserlerinden birine «Gülüstan, diğe- İrine de «Bostan: adını vermekle kas leminin kadrini asla tenzil eytemi$ deği Muarızm, benim yanlarımla, okü yacularımın sabır ve tahammüllerizi sulisiimal etmekte olduğumu da td“ dia ediyor. Fikra maharririnin mes ru dağarcığı Bonmarşe denilen dük, kânlara benzer. İçinde, malların iyisi | de, kötüsü de bulunur ve bunlar, t8- bildir ki Berkesin zevkine uymaz. Meri (o bulamıyorsam, memleket dahilinde seyahat. ve şayed yorul - muş isem bir müddet istirahat et . mekliğim de muhterem muhatabımın | farsiyeleri eümlesindendir. Memle « leket dahilinde, benim kadar, benim beşte birim kadar, kendilerinin dö seyahat etmiş olmalarım dilerim. E- ğer kültür hareketlerini, fikir i, ma bavurdukları gibi, alâka TN yakmdan tağib buyurmuş olenlardi konferans vermek İçin yalnız Adan ve Mersin havalisite iki üç defa gife İmiş olduğumu bilir ve hatırtariardı. e «Sirin gibi çe ve boatanls hammül edeme eğer ben bahçö olsağ k İ İstirahate gelince, o münhasıran bE im takdir edeceğim şeydir. Gelelim mektublarının en ann fık- İrasna. bunda, sayın zmarımım, #8- ved ayni mevsudaki yamlarımda İnmd ve israr edeceksem, © havalid& İsiy köftenin yannda yemesi gıyet kırmız biberden de bahset T ediyor. Mersim müsalâ olsaydı, şünbesiğ. bu dileklerini de yerine getirirdim. Fakat yaz mevsiminde karmım bi * ber pek sevilir, istihjük edilir, hart bulunur seylerden > değildir. Geçe yıldan artıp da bir kösede akları - İrmşt varsa, onu da haddin! bir yaramaz çocukların ağızlarına EE Tai Bacakları kırılan hırsız tevkif edildi Habibullâh isminde bir kurşun hır. sızının Sultanahmedde polisten kaç- mak isterken, San'atlar mektebini! damından yere alladığımı ve bacak * ları kırıldığını yazımaştık. Suçlu dün bacakları alçıda olarak adliyeye götürülmüş ve merdiven - —imdi öğle ezanı okundu. — Deme!, Amma da uyumu * şum. Neden uyandırmadın kız, be“ ni? — Besime Hanım teyzem: yandırma, bırak uyusun!n dedi. — Sen burada yalniz ne yapı * yorsun? Neye inmedin yardıma? — Sabahtan 'indi idim. Aşağıda zerzeyat ayıkladım. o Velâkin, won” ra, siz uyanır da bir şey isterseniz diyerekten, teyzem yukan gönder” di. Şehime Hanım o dakikada mah - cubiyet duydu. Uzun seneler ihmal edip de, ancak bası böyle sıkıştığı zaman evine sığındığı bu kad. telik eziyet de veriyordu. Ne vazifesi idi?. — Manlesef evim pek dar.. ye rim yok.. sonra bir de yetişmiş ©" kek evlâdım var. Deyip de kendisini başından sav” mış, yahud ki yangını duymamazkğ? gelip de Saimi göndermemi; els# ne İzin gelirdi? dârkası var)