Türk - Rumen ticareli İki memleket arasında cereyan eden müzakerelerden müsbet neticeler alındı Taş zn 24 (A.A.) — Bökreşte kab > Rumen heyetleri arasında vu- ulmuş olan müzakerelerin inkı- » uğradığına ve Türk heyetinin müsbet bir netice zlamadan avdet etmeğe mecbur kaldığına dair son haltalar zarfında bazı ecnebi ajamı nebi ajanslar tarafından yapılan ve bazı İstanbul gazetelerinde yer bul muş olan bu neşriyatın tamamen a- slsz o bulunduğunu kaydederken Türk - Rumen ticaret müzakerele- ri ve neticeleri hakkında da aşağı- daki izahatı vermeği yerinde gör - lar tarafından neşriyat yapılmak -| mektedir. ir, «Türkiye ile Romanya arasında- Bu mesele etrafında yaptığı tet -İki ticaret mübadelelerinin bagünkü Hitler Rumen nazırlarile yarın yörüşecek V ikreş 24 (ALA.) — Koytera- ig bildiriyor: ka, onedildiğine göre, Alman hü- GC, tinin misafirleri olmak üzere ve Salzburg'da bulunmağa da - ie ,*dilmiş olan başvekil Gizurtu * hâriciye nazırı Manulesca, bir öğ- © yemeği esnusında Fühver ile gö - Tüsüp, akşam üzeri Bükreşe döne - €eklerdir. Bu mülâkat esnasında Ma İN mütalebelerinin müzakere İeceği umumiyetle zannolunmak- tadır, Rumen nazıtlarının Salzburg: seyahatleri Bükreşte ilân edilmemiş olmakla beraber, müzakeratın neti- “esini büyük bir endişe ile beklemek T olan iyi malümat alan mehefil, ramilvanya veselesinin Salzburg” $ belledileceğimi tahmin etmekte- dir Rumen devlet adamlarının sv- lerinde nazik bir vaziyetle kar”- Klamaları mümkün görülmekte - Bulgar başvekili de Almanyaya menden 4 (AA) — Röya: Bo. ali Ya Mazırlarını Otâkiben (be - m Bulgar haşvekii ve hariciye na. eme © da Almanyaya davet edil. Tİ çok mânidardır. Ve Almanya pin Debrire meseleşini de halletmek İtediği zannını vermektedir. Slovak devletinin reisi de Ee , lin 24 (AA) — D.N.B. Ajann Bildiriyor Alman hükümetinin daveti üzerine, Biovak devletinin relsi B. T:x0 ile bâş. vekil doktar Tucka bu hafta zarf. da kısa bir ikamet o için Almanyaya Ettecrkierdir. : Amerikanın İngiltereye yardımları in Büyük teslimatında m müteallik olan pis .. m z plân, İniliz. mümessilleri ile Amerienn müdafaa programını tanzime yz mur Amerikan ricali arasında np eakere edilmiştir. li ber türlü yardımın yapıl in kam m İz İk vardır. Emniyet müdürleri arasında Anka; 24 (Hususi) — Flâznğ emniyet müdürü Van emni- yet müdürlüğüne, Van emniyet mö- He emnive müdür. edildiler. Herşar, emniyet müdürünü der. hal takelim etti: — Aziz Andriyö, sans emniyet direktörü Mösyö Brusoyu im, sevimli zevcesi, uvni zamanda İN arkadaşı... i simniyet direktörü ile zevcesini, Mi zalâde bir ciddiyet ile kalkıp se- mlıyan müdldemimumi: 3 Madam Brumonun, yat arkadaşlarının ayni za- m i Kimi rkadaşı da olduklarını Dedi Sorgu hâkimi eği Sina cok mü ve: im yeyler ööyle- geldik Andriyö, diyerek. der- ba Ana ve fakat, o Madam “ tmizde “ lime ar pe iadolu ajansı, ec İşartlara uygun muhte- | B'r A'man deniz kafilesine taarruz Londra 24 (A.A) — Amirallik dairesinin tebliği: Dün akşam, Şimal denizinin çark mıntakasında deniz kuvvetleri hi mayesinde seyreden bir Alman mun vin gemisi görülmüştür. Bazün sa - Mate ep b çi lr Mi kv vetlerime mensub bir Swevfish tipi tayyareler tarahodan, bu kuvvele, torpillerle hücümlar yapılmıştır. A man deniz cüzütamlarından birisi, Könegen Luiwe tipinde bir himaye gemisine bir torpil isabet | etmistir. Tayyarelerimizin hepst üslerine dön müştür, ingiliz - Sovyet görüşmeleri Moskova 24 (A.A.) — Royter: sefiri B Stafferd Crippa, iu temin #decek tedbirleri tesbit ve mevkii tatbika koymak üzere Bükreşte yapılan ticaret müzakere- leri, iki memleketin mübrem ihti - yaçları gözönünde bulundurularak muhtelif safhalarda âyn ayrı kasır Jar halinde müzakere ve intaç edile- rek mevkii tatbika konulmuş bu - lunmaktadır. İlk safhada petrol ve müştakları wuwkabilinde yapak ve tiftik teslimi şekilde cereya -İişi halledilmiştir. büyük bir hava muharebesi oldu Londra 24 (A.A.) — Royter Rugün öğleden sonra İngilterenin cenybu şarki sahillerinde bir şehrin üzerinde İngiliz ve Alman avcı tay. yarel yare iştirak etmiştir, Sovyet ajansı 3 şayiayı tekzib ediyor Moskova 24 (A.A.) — Tass m -| jansı bildiriyor: Yabancı matbunt âşağıdaki ça - yiaları yaymıştır: I — Sovyetler Birliği İngiltere - ye tayyare vermeği taahhüd etmiş, İngiltere de bu mübayaat için 200 milyon İngiliz lirası ayırmıştır. 2 — Bu günlerde Türkiye ile Sov dün bariciye nezaretin: giderek ha-| yetler Birliği arasnda iki memleke - riciye komiser meavini B. Lozosky ile görüşmü; “Yediğimiz ekmekler barsakları bozarmış ben denilen küçük ekmekler vesika tin ticaret mübadelelerini 12 milyon Türk lirasına kadar arttırmağa ma tuf müzakereler başlamıştır. 3 — Sovyetler Birliği bükümetine bir nota vererek Roman yada bir demokrar hükümetin teş - kilini istemiş, aksi takdirde iki mem- Rumen ile halka değıtılıyordu. Bu yapılan |leket arasında dostluk münasebet - ekmek yüzde yüz buğdaydı dikkatle öğütülmesile elde edili fiçinde kepek bulunduğumu eni etmiyordu. Bugün yediğimiz ekmek ir kepekten eser yoktur. Ba yü iddin edild bi mele Jrarlı değilse bile, pek faydalı da de- gildir. Besleyici, kuvvet verici his- sası azdır. Kepekli ekmeği rengi biraz esmer olduğu içi çinar gymer olduğu için yadınıyo - cude menfaati vardır. Buğday dik- ne arar? Bunu takdir etmek için © Hatayda bayram luş bayramı münasebetile dün ak - şam vali konağı bahçesinde verilen pak ber " lerini garanti etmeğe imkân olmıya- buğdayın değirmenlerde İevkmlüle cağını bildirmiştir. "Tass ajansı bütün bu şayinların a- slsız olduğunu bildirmeğe mezun - dur, Sevgililerini değiştiren Ayşeler (Baştarafı 1 inci sayfada) 2 mumaralı Ayşe ise Yusulan kö- lalbuki asıl yenecek ekmek bo-| yö dur. Kepeğin zarardan ziyade vü SİLE mide sinemi SM buzer ile nişaalanmız, fakat nişan - katle ve itina ile kepekle beraber ö-İlumı beğenmemiz, kendi akraba - gütülürme bundan yapılacak ekmek-İsından olan bir mımaralı o Ayşe ile daha mugaddi, hatık daba lez -İbirlikte yaşıyan Köy ekmeğini düşününüz. | başlamıştır. Nihayet bu Ondaki besleyici kuvvet bizimkinde | raretli bir safhaya geldi İsanla 2 numaralı Ayse sözleşmişler, ilim ve fen adamı olmağa üzüm | genç kız mişanlımı yoktur. rek Hasana kaçmış, onunla yaşama- Ayşe |kü att karar santi çalmıştır asan sevmeğe ğu başlamıştı. | numaralı vak'adan haberdar olunca ani bir kararla köyünden kalkmış, Ebuze- Antakya 24 (A.A.) — Kurt -|rin yanına kaçmış, bunlar da anlaşa- aber yaşamağa başlamışlardır. u, oldukça garib hâdiseyi duyan i ingiltere üzerinde arasında vukua gelen hava | muharebesine ultmıştan fazla tay -|k zeri terkede - Si İNDE Kat'i karar saati Yazan: Selim Raşın Emeç Ar ie İngütere arasında bir anlaşma imkânının mev. end bulunmadığına dair son SÖZ söylenmiş olduğuna göre, Berlin kay- naklarının İfade ettiği g'bi, şimdi ni. bal kararın tap ve tüfekten gelme - sini beklemeklen başka bir çare kal mamıştır. Bir çöklarmın kanaatine göre İngiliz adalarının müdafaası İ, çin son zamanda yapılmış olan ha . yarıklar misli görülmemiş bir şümul ve ehemmiyelicdir. Bu vâziyelle Al - manyanın, İngiltereye karşı bir ih - raç hareketi yapmadan evvel yüz de İn düşünmesi icab etmektedir. Bun. dan dolayıdır ki Almanya tarafından son günlerde yüpılan tehdldleri, daha ziyade blöf telâkki etmek ve icrası ötedenberi Dün edilen deniz aşırı ta- arruzun hiç bir saman yapılamıya ? cağını hesaba katmak daha doğru dur. Bu noklai nazara karşı bazı aske. İri müfehassısların o Meri sürdükleri İbazı mülüharalar da vardır. Nitekim bu harbin başlangıcındanberi muh telif Pransaz gazetelerinde askeri ya, zlar yaran Fransız generali Düval, yukarıdaki kanaate iştirak etmek İs. temez görünüyor. Yeni Fransız hü - tinin merkezi, «Vichy» de çık mazta olan Journal gâzetesinde neş- resti bir yazıda eşetimle diyor ki: İ sİngiltereye karşı yapılacak müca- İdelenin muhtelif şekilleri bulunabi — lir. Alman erkâmıharbiyesinin o belki herkesi hayrette bırakacak bir tasr - İruz sistemi bulabilmesi mümkündür İ İngiltereye karş: tatbik edilen mu kabil abluka, netice almak için kâfi bir tedbir olamaz. Bu gazetede de faatle kaydettiğimiz vechile harbin idaresi, bizzarur büyük askeri hare - 'ketlerin icrasını istiizam etmekte - dir. Hidisat bu bahisde maalesef bi. ze hak vermiştir. Bundan dolayıdır Ki Alman kuvvetlerinin İngiliz ada larına ihracı tesebbüsü, İngiltere *le Almanya arasında cereyan eden har. bin nihat safhası olarak telâkki olun. mak gerektir. Bu hareketin yapılmaması ve bin. | nlahilmesi için ya Almanyanın böyle bir ihracın imkânsslığına kani bu . onması lâzım gelirdi. Yahud da İn . giterenin, aksi kanaati benimsemesi #eab ederdi. Harbin idaresi için bun. dan başka ihtiyar edilecek hattı ha - suretin üzamazmdan başka bir neti. ee vermez. İngiltere uzun bir harbe rar vermistir. Almanya böyle bir kararda değilâir. Bon harekât bunu yoruhla isbat etmiştir. Şu halde: Ya Almanya Wen bir zamanda İngüte — İreye bir fhraç için taarrura gececek vera miizakereve yanaşacaktir. Ban. İlardan hangi #vrkın intihab edilece. İğini, ihrac tesebbüsünün mutaffa . Xiyeti ihtimaller! hakinda Alman ın sahib bulunduğu kanaate bağ. ır. Yalnız su noktaya isaret etmek Wermdır ki İngilterenin deniz bâki - miyeti, onun havadaki »üâfını telâfi ederek bir kndret arsedememiştir.» Bu mütehassısm mütaleasnı da gözden geçirdikten sonra şimdi ni . hal hidiselerin inkişafını bekliyebi — Tiriz. Amma uzun zaman değil Çün. Deliye t Bağın Si maç Rizede zelzele Rize 24 (A.A.) — Dün "at garden partiye B00 kişi iştirak et -İiki taraf aileleri derhal zabıtaya baş) 11.10 da vilâyetimizin muhtelif yer- müş, İngilir, Fransız ve Yunan kon- deler da partide hazır bulunmuş- arda sinde bir fayda göremiyorum Her- şar... Müddeivmumi bu cevabi en, manen çok burpalanmış halini cidden acınacak bir şekilde gönteri, İyordu. Emhiyet direktörü: ! verir- İoiduğr büyük biraz dindirmek için gelmiştik mu ein ei | — Hiç kimse bize bi İ veremez. Bütün ümidimizi Serj s- dındaki o güzel, o İstif, o zarif de- likanlıya bağlamıytık. Serj, ihtiyar- İliğımızın tesellisi olacak yerde, u- İtancı, ümidsizliği oldu. Fakat ma- demki istiyorsunuz, gidip karımı çağırayım. o Ben, - konuşacağımı? mevzuu, şimdiye kadar ona açma- n ve karım, ailenizin hedef) enin terirlerini| tedir man, İİ çak sesle: | — Hakkınız var. dedi, Borano- İfun cinayetle ithamı, adamcağız m Fransuvaz içini çekti: l Zavallı insanlar!. * Kapı açıldı. Müddetumumi kar- sina yol verdi. Madam Andriyö, rkasında ddeiumumi, o vakar bir yürüyüşle ilerliyerek misafirler ni selâmladı. en, lâciverd, pi lak ve tatlı gözleri, yuvalarına gö- Madem miş, saçları, ağarvermi Brursoya: ç “itmiştim Dedi. Genç kadi minin karısının uzattığı eli kuvvetle ve samimiyetle sıktı" >— Madam, hergün sizi düşünü- Müddeiumumi dışarıya çıktığı za- Brusso, Herşara döndü ve al-| gözlüyordum... Kadınların vurmuşlar. hâdise adliyeye intikal İlerinde iki saniye kadar devam eden etmiştir. Tahkikata devam edilmek-|hafif yer sarsıntısı hissedilmiştir. Hasar yoktur. Jr, gelip ziyaret etmek o fırsatını sözünü müddeiumu- mi kesti; Herşara: — Aziz dostum, dedi, Mösyö Brusso ile bermber bize çok mühim seyler haber vereceğini o söylemiş- tin. Anlıyamıyorum, bu mevzu üze rinde bize söylenebilecek herhangi bir şey yoktur sanırım. Bununla be- raber, bize karşı büyük samimiyet göslerdin, ona güvenerek, derdleri- mizi lüzumsuz yere deşmek için gel- diğinizi söylememe müsaade eder İmisin? Fakat ne yapalım.. bay di- mülmüş gibiydi. etrafında menekşe| rektör... Söyleyin. karım ve ben renginde halkalar peyda (Olmuştu. | dinlemeğe hazırız.. ve rica edetim.. .İBeyaz derisi, şi rengine çevril-İ söylemekten vazgeçmeyin. Yara, a- çıldı bir kere... Oh Aflediniz.. demindenberi size oturmanız bir yer göstermedim! Rica ederim madam, şöyle buyurun! Müddeiumumi o Fransuvaza koltuk çekti. Bir diğer müddeumuminin karısı, yıkılır gibi oturdu. Herşar altına bir iskemle çekti. Müddei ta İdi bir “İri .İhiyetini kullanırken ayni netice diplomatik bir anlaşmaya va, ri reket, mücadelenin sonu gelmez bir) (Buştarafı 1 İnel sayfada) lyihanın müzakeresi münasebetile Refik İnce -Manisa- söz alarak lâ - yihanın valiliklerin münhal bulun - dukları zaman buralarda kaymakam ların vekâlet yapabilmeleri ve bu seretle “ileride bu makamları işgal edebilecek olan bu zevata umumi bir çalışma sahasını temin etmek gi- bi bir maksadı gözettiğini kaydede- rek prensib itibarile buna o muteriz bulunmadığını, ancak kaymakamlık ile valilik arasında bir idare kade - mesinin fülen mevcud olduğunu, vali olabilmek için müfettişlik, vak muavinliği veya bunlara muadil hiz- metlerde bulunmanın Tâzım geldi - ğini ve bugün idari teşkilâtimızda bu kademelerden geçmiş birçok me mur bulunduğunu söylemiş ve bu İhususta Dahiliye Vekilinin o izahat vermesini istemiştir. Dahiliye Ve - kili Faik Öztrak, bu mütaleaya karşı demiştir Valilik, diğer herhangi bir vazife gibi yalmz o vazifeye o taallük eden kanunları bilmekle veya, o meslek İle münasebeti olan bilgiyi edinmek. le kabili Ma olan memuriyellerden değildir. Valilik, ilim ister, kanunları bilmek ister, akat, bunların yanında “İbir idare kudreti ister. O olmazsa, be iki inat vazifede muvaffak ol - mağa kâfi gelmiyor. Bunu bir çok *eerübelerimizle gördük. Barem de - recesi itibarile aradığımız evsafı bu. labilmek Için çok müşkülât çekmek. teyiz. Pakat getireceğimiz arkadaşın İmuvaffakiyetinden emin olabilmek i- —İçin onu biraz ince eleyip sik dökü . mak İsteriz. Kendilerini biraz tecrü. İbe ettikten ve tasiıdıktan sonra bü vazifeyi vermek istiyoruz.» Refik İneca UManisa., Dahiliye Ve İkili arkadaşımız çok temenni ede - İrim ki, doğrudan doğruya bu salâ seviyedeki başka arkadaşları üzerinde husule ge tireceği aksi tesirden mümkün oldu. zu kadar idare mekanizmasını mu - hafaza etmiş olsun. Dahiliye Vekili Faik Öztrak .Te - nE., Gayet tabit SA LL Meclisin dünkü toplantısında kabul edilen fevkalâde tahsisat Ba müzakereyi mütedkib maddele.” Rumamede bulunsn ve Türkiye Cümhuriyeti Merkez Bankası kanu - nuna bazı muvakkat maddeler ek - lenmesine müledair kanunun müza keresi münasebetile Maliye. Vekili Fu ad Ağralı söz alarak mevzuu müsa - kere olan lüyihanın evvelce kabul €- dümiş bulunan Merkez Bankasından istikraz akdi busuşunda Maliye V kâletine salâhiyet veren kanuna İS — tinaden islikrazın aktedilebilmesi için Merkez Bankası kanununun yapılma, sını icab n tadılâtı istihdaf ey- dediğini söylemiş ve müstaceliyetle mü zakeresini istemiştir. Heyeti Umumiye gerek bu kanun ihasını ve gerek yine Maliye Ve - inin verdiği izahat üzerine Si-mil. lirahk büyük“su işleri programı, i için tahvil çıkarmak sure- i Bankasından &redi açıl - masiha #alâhiyet veren kanuna kısa vadeli bono da çıkarabilmek için bo, no kelimesinin e «id kanun Mâyihasını müs * karam ile müzakere ederek kabul etmiştir. Meclis, gelecek içtimai 7 Ağustos, Çarşamba gününe talik etmiştir. Romaya bir hava taarruzu yapıldı (Baştarafı 1 inei sayfada) Şarki Akdenizde tahtelbahirleri - miz bir Avustralya torpido muhsibi ile bir tahtelbahiri batırmışlardır. Şimali Afrikada «Gloucesteri pinde iki düşman avcı tayyar hava muharebesinde düşürülmüştür. İtalyanlar hiç zayiata uğramamışlar- dır. 24 Temmuz gecesi Gaeta'dan va- pılan ihbar üzerine vukubulan bir slârm esasında Reomanm tayyare dafi bataryaları faaliyete geçerek iki kere manin ateşleri açmışlardır. Bom ba atlmamığtır. Patkyan bomba parçalardan birkaç kişi yaralanmış» tr SABA Türk jandarması Sayın Dahiliye Vekili Faik Öztrak yeni | fandarmalakın diplomalarını verirken anlara vazife ve salâhiyet. lerini kanun çertevesi dışmâön, fakat gok isabetli fikirlerle izah eden bir bitabede butundu. Bugün vatandaşların huzur ve ra- hatlarını temin etmek için fe başına giden bu genç sabit ve küçük sabitler ellerindeki nizam ve tali matnamelere ve idare âmirleri dara- fından verilen direktiflere göre YA - #felerini yapacaklardır. Fakat her mf halk ile temas etmeleri tabii olan Jandarmalar meslek hayatların. da öyle hatıra gelmez ve kitaba uy. max bâdiselerle karşılaşırlar ki ve - #ecekleri âni karar, alacakları seri tedbir asıl kıymetlerini isbala fırsat verir. İşte böyle nizam ve kanun madde eri haricinde ve üstün ma - kumdan direktif alma imkinmdan iyet gibi fevkalâde ahvalde bir jandarma karakel kumandanının. vazife ve mes'uliyetini bizmat tavin etmesi icab eder, Bu nazik an milli bir dava olabileceği kadar mühim bir memleket meselesi de olabilir. Muhakkak olam mokta jandarma âmirinin vazifesindeki ehemmiyetle mütenasib olan sahısınğaki kıvmettir. Emniyet direktörü Brusso da otur- madı: — Size, bugün, Kreyl cinayeti hakkındaki kanaati arzetmeğe ye dim. Yalmz, fikirlerimi (o söyleme- den mühim bir noktayı göstermeme müsaade eder misiniz) Dedi ve ilâve etti: — Biliyor musunuz ki Serj Bore- nof, Marukinin öz yeğenidir?! BİR AİLE FACJASI Müddeiumumi anlamadan, ©to- matik, tekrar elti: — Serj Boranof, Marukinin öz yeğeni mi?.. — Evet... Bu sabah, ihtiyar aşçı kadından öğrendik.. size aynen tek- rar ediyorum: «Serj Boranofun anasının babası, Kont Aleksi Marukin : idi. Büyük toprak sahibi bir asilzade idi. Tep- raklarda binlere: mujik çalı koltuğa, Bir oğlu, bir kızı vardı. Oğlu, hay- lâz ve serseri-idi, kızı, masum ve ürkekti. Kent Aleksi, özü ve sözü bir adamdı, Oğlu henüz on beş, on Dahi iye Vekilimizin tam yüksek, hir idare âmirinden beklenen hitabe- sindeki bir mekta üzerinde durmak isterim. Sayın Faik Öztrak genç mm. darmalara vazife halinde vatandaş, lara şefkatle munmele edilmesi lâzım geldiğini söylerken: »Her türk vata, nın bir cüyüdür. Ona güre vatandası savmak lâyımdır» dedi, Bunun mâna, sına genç jandarmalar tamamile kayramışlardır. İdare ümiri ile lera vestatbik mer. kiimdeki jandarma arasında vatan - daşın kıymeti üzerine tam bir anlaş. ma olduğu muhakkaktır. Şimdi kendisine bu kıymet verilen vatandaşm © takdire lâyik olmak #çin çalısması beklenir. Kanunun menettiği şeyleri yapmak, kendisine, yapmasını hoş görmediği bereketi başkalarma yapmak, ne olursa olsun hakkımı yalnız hükümet eli ve adalet yolu ile aramak dn vatandaşın vari, fesi olmalıdır. Gönül ister ki Cümhu. riyet jandarması o vatandarn karsı nasıl şefkatle muamele ederse vatan- hareketile kendisine verilen kıymeti hak etmelidir. Burhan Cahid altı yaşlarında bir çocukken, baba- #m ciddi şekilde endişeye düşürdü. Genç Nikolnda bir anarşist ruhu L-İbuldu. Kont Aleksi, Çarlığın sadık bir tebaası idi. Nikolayı, hasan or- dununa yazdırmağı düşündü. Fakat oğlunun | çelimsiz omhhatinden de korktu. Diğer taraftan, onun esker- likten nefret ettiğini de görüyordu. Tahsil bahaneşile ecnebi memleket- lere, evvelâ Almâüyay, sonra İsve- çe gitti. İsveçte Upsalada, temiz bir ailenin bir kızına yasladı. Bu, bütün aza üniversite tahsili görmüş bir burjuva ailesinin kızı idi, Mezhebi protestan, içtimai sınıfı burjuva olan bir kızla münasebet, Kont Alektiye hoş görünmedi. Fakat kız zengindi; Nikola da, babasından; bu kız ile servetinden ötürü evlendiğini gizler medi. Bu hâdise 1903 te geçmişti, Müddeiimumi emniyet müdürüs nün sözünü kesti: — Fakat, bu sütnine, bu kadar tefeşpüaü aklında nasıl tutmuş?! örme. 4 5