Alman işgalinden sonraki Paris Alman orduları : ara tarafınd, Şlelidenberi Fransadan ve hu * #eristen tam m, iki Tez gösteren ME a ni ar ve ecnebi o matbuatında © dair görülen yazılı dereceye ei na yazların ne akikate mutabık ve ciddi olduğu dir, zu müddettenberi Pariste bu- “ilman itgali sırasında vı aklı yea vazifesini tam bir bila ifa eden tanınmış bir İsviç- »., gazeteci keçenlerde memleketi. &vdet eylemiş ve mühim İsviçre Sizetelerinden bizinde «Alman iş geli altındaki Paris serlevhası al > ihtisasatını yazmıştır. e hiyet arzeden bu töportajı sütunlar ie naklediyoruz Muhanir di 1 ki; & GP erisliler Hazirame yirmi birin den, Ç 3 günü akşam üzeri en büyük Yi tatmış bulmmeyorlardı. * 19 da hoparlörleri taşıyan “tomobiller o Pazisin bütün lirlerini dolaşınığa başlamış Madeleine'den Operaya vazdığ” ik «Cafe de İn Pabcs nin ö- kı, > muazzam bir kalabalık top- iie idi. Söylenen şeyleri daha iyi . için kahve müşterileri ayağ başi mislerdı. Büyük etemebillerden inde kalın bir ses: sAchiungi Achtungin diye bağı- Prordu. Bu ses, Fühiçr tarafından apreral Petain'e Rethonde'da tebliğ ilen mütareke şersitimi > bildiren Yesmi tebliği okuyordu. hş Pir çokları Fransız halkı arasna a bulunan Alman sübay ve rine tebliği resminin O manasını işgal süs va- ler slmamıyor. e hangi bir kaba hae- rinden şikâyetçi olmamıştır. Birkaç dakika sopra Saint-Lazare yy anında diğer bir otomobilde” ör bu haberi vak Yayıyordu. hiper Fı sefer Almanlara izahat veren ansızlar olmuştu? Öfkeden eter yok idi. Fakat Berkesin yüzünde ba- wiz bir nevmidi gözüküyordu. Telih yle çikmm, hiçbir suretle intizar en askeri hezimet bugün ar- bk tahakkuk eylemişti. Releh Fran- sayı gırtlağından yakalamıştı. Ar tk hiçbir imdad ve ümid mümkün değildi. Pratik güzellik bilgileri İ Güzelliğin esası sağlık — hiç bir uruv güzel kalamaz. Maenaleyh günel görünmek istiyen ya fk yapacağı İş uni sağ - hi! gibi tek tek her uzvunu sia. hi korumaktır. Gözler b hu İtnanın şında gelmelidir e Sayed sabahları Kalktığımz #smar göz kapaklarının Şişmiş buluyorsunuz. derhal gözlerinizi fazla yorduğunuzu © Ya a2 uyuyoruz ya, hud ince işle çök mesi Gluyormunuz, iç“ da sik sik sağlıyorsunuz demek. orzunluğun hangi sebebini ken, ntade buluyomunız. derhal onu bir Yoluna koymuya bakmalısınız. Burdan sonra a Çalınma Sânnızda, gecele - Tinizl geçirdiğiniz. yerde wığın göze Birar vermiyeeek akklide tanrtmine > siya bol fakat : Kamaştarmıyacak Bibi olmakdır. urken, yazarken” iş işler - anlaşılamamakta- tersane vkalâde dikkate değer bir ma-| Bir İsviçre gazetecis görüşleri i O gün hava fevkalâde nefisi. Fakat şehrin üzerine havanın güze İliğini unutturan bir ağırlık çökmür- itü, Alman zaferini bildiren o kurşuni renkteki otomobilin önünde selâm vaziyeti almış olan Alman askerle fsine mukabil kadın, erkek, bütün i Fransızlar, dilsiz, şaşkın bir vazıyet- İte yere mahlanmış gibi duruyorlardı. Az sonra, ahesiz adımlarla, dü- İ şüncelere dalarak herkes nevmid yo- lana koyulmuştu Neden sonra tekrar hareket, ko- nuşmalar, münakaşalar başladı. Fa ket ne tarzdal, Paris Soir gazetesi hin önünde rasladığımız hakiki Fransızlardan İnsanın, bir o adam ediyor, — züzünden Franz idi. de merd ri hâsl buçuk aylık aeketlik bayat, feda hiyetini bahşeyliyordu. Sözü onu birnkelım: — «Askeri cüzdanıma bakınız... 21 nci müstemleke taburunda çavu- şum. Bu harbe bilüil iştirak ettim. Montmedyde idim. Bundan iki ay evvel idi... Küçük bir fabrikatör ol duğumdan doleyı, dökümcülükte ihsas sahibi olan on amele ile beni bir tank fabxikasına gönderdiler. Ben cephedeki yararıklarımdan dolayı ordu emri yevmisi ile tahif edildim. Binassaleyh 85z söyleme- ğe bakkım var... Beni belki de deli zanmedeceksiniz. Fakat hayır! Ma- demki bir ecnebi gazctecisiniz; şu nu bilmelisiniz ki bu hicabâver ve- #iyetten hakiki Fransızlar Omes'ul değildirler... Cephede biz müstemleke "asker- İeri ilk safta idik... Bizim disiplini- mize, cesaretimize, o açıkgözlülüğü- pe emniyet edilebileceği malüm * kazanmış bulunan ta- burlarla birlikte ileri karakollarda kaldık. Siperler kazdık, bulunduğu- inim; nnannssnn sanma sunsa uananasasmesssssd dim. Faki bu İ onlan — içlerindeki! dasında idiler. İşte galeyanın ölçüsünü asilamış olduk. İdir ki günün birinde Bunlardan biri tam manasile bir! fer ve yedi bomba ile 8- ke askerleri isek te salet akıyordu. Kendinen dokuzlcek değildik, gerile İ kârlıkları, ona izahat vermek salâ-İsürüp gidiyordu. » br ni Almanlar — ize çullandıkları vakit celâ ni gpilandiklerı vakit celâme- « Ben bunu serbestçe | söyliyebil rim, çünkü o vakit e değil halin ne awretle ce- reyan eylediğini pekâlâ bilirim... Ne için şeflerimiz bu teşkilâr bo- zukluğuna müsade | eylediler?... Sırtımızda 35 kiloluk ağırlık oldu ğu halde ve 78 kilometrelik yol yö rüdükten sonra ne diye bizleri ilk hailara attılar?... Pekâlâ biliyonlar ii ki kazynan kiler terütaze olar rak, kamyonlar ile ateş kale i N Evet, müstemleke askerleri yol yürümeğe ve yol yürüdükten sonra harbetmeğe alı ev. Fajeaz ben bir sebeb teşkil eylemezdi... Asıl sebeb generallerimizin çoğunun &- mset ile fazla meşgul olmasıdır. Or. dudan çok siyaseti idare etmek sey. zeri; ben, on iki ne- bir Alman hü- üzetim -lcumunu karşılamak mecburiyeti; " etinde 16si -İ kaldım... i Her ne kadar müstemle mücize göstere- dik. Cephe gerisinde ayni İ Tank imal eyle mek için cepheden yeri çağırıldım | Ben ise kendi atelyemde çalışabilir. dim... Fakat valâkndarlara» rüşvet verineği ihmal ettiğimden dolayı bu- na sipariş vermediler. Büyük Fabrikaya girdin. Patron o Yahud idi. yani «işini becerm«i4 lerdendi!.. Pek çok tanıdıkları vardı. Amdle o | 1 larak çalıştım, benim için hava hoş- tul Fakat, bu ç mütchassır ameleler, emniyet Oilka eylemediklerinden dolayı hep cep- heye sevkedilmislerdi. Onların yerlerine, tavsiyeliler,'mahallebi ço- cukları, kalem efendileri ikame e dilmiş bulunuyordu. Netice şu oldu: Randımın baş döndürücü bir surette düşmeğe baş- ladı, imalâr fenalaştı. Bu isra; cephelerde o bulunan kahramanlar, cspharesizlikten, ya hud fena cins cephaneden dolayı te- lef oluyorlardı... Muvaffakiyetsizliğin budur. Bana inanniz... Ben tank- ların imalini tamamile bilirim; baki- ki maliyet fiatlarını bilirim. Meclisi webebi işte muz mıntakayı tahkim eyledik. Bi-| meb'usan tarafından kabul edilmiş — hemen ülkü taburlar muharebemin ilk ay- larında futbol, iskambil peiiyiğ — O halde size etmiş olacak... Aman yarabbi! — Üzülmeyiniz Zey, bunu anlarız. Benim dünkü çocuk olma- diğimi ve etrafında oynanan oyu- nu keyfedemiyecek kadar abdal adığımı unutmayın... Filhakika, hemen ertesi gün Halik kayınvalidesini / ziyarete gitti ve bir müddet şundan bun- dan konuştuktan sonra bir yolu- mu bülüp bahsi evvelâ umimi şe- xilde otomobillere; sonra da o- mun hususi arabasına naklerti, Zâ- hirer hiçbir şeye ehemmiyet ver- miyer gibi göründüğü halde mu- hatabının yüzündeki en küçük değişikliği bile gözünden kaçır- miyordu. Ötemebil bahsi açılır açılmaz onun derbal müdafaaya geçtiğini farketti; — Ah yavram, bugünkü gün- de İstanbula ötemobilsiz yapı samiyor. O tramvayların, büzlerin hali nedir? Lâkayid tavırla konuşuyordu. Halik birdenbir» hücuma geçti, — Sizinkinin parasını verdiniz mi? mm hanım hayretle ce vab ve — Parasını mı? Bu nasil unl güvenerek borg sto- öyle? Tabii ödedim... Beni kim * Zünneiliyorsun sen? » Hiram ee yandan edebilir * s0 Sözü in m. r ünl fe Mehpare hanım ğm siar- dı. Ah, nasıl bir fırsat kaçırması! — Darılma çocuğum, yanlış anlamışım. Birdenbire izzetinef- sime dokundu. Bir saniye durduktan sonra i- Hive etti | yanımızda, tam O teşek-İolan bütün krediler teslihat için kul lanılmış olsaydı, Fransada her sile (Devamı 7 mel sayfada) bundan dolayı-! SPOR Yarın yapılacak at yarışları İstanbul at yarışlarının jJkincist de yarın Bakırköyde yapılacaktır. Her yarıştak! bahsi müşterekler - den başka ikili bahis beşinci Koyu -| da, çifte bahis üçüncü ve dördüncü yarışta, üçlü bahis ise üçüncü, dür düncü ve beşinci koşular arasında yapılacak olan bu haftaki yarışların programı şudur: Birinci koşu: Dört ve daha yaşta. ki halis kan Arab atlarına mahsus tur. Mesafesi 2400 metredir. 1 — Karıkaş (H. Mutlu), 2 — Wurni (P. Öraltarin. 3 — Örnek CHalük Güçlü). Ayni kuvvetle olan bu atların müsabakası cidden obeyecanlı ola , caktar, İkinci koşu: Üç yaşında yerli rım kan İngiliz atlarına mahsus hör dikaptır. Mesafesi 1400 metredir. 1 — Mühlet (F. Karaosman) 63 ki Tasvir (P. Karaosman) 58 ki. keğmekeş! bir| fabrikada Bulunan! 3 — Neriman (H Kuru) 54 kilo 4 — Altıntop ($, Kirgin 53 kile 8 — Özen VY. Oraner) 5T kile. Son Postanın Javarisi Müllet” ve “Tasvirdir. Temeli kosu: 2009 Tiralik müküfas kasanıme olsn 3 vasındaki verli ha is kan İnelir stlarına mahsustur Mesnfexi T800 metredir. 1 — Mart T #Piikret Atlı). 2 — Mis (Nihal Atl). 8 — Fharis /P Karnosman). 4 — Güravek (Ali Pathgib. Bu komunun fayarileri de Mart I yasında hiç Koşu kazanmamış yerli hulis kan İn giliz tovlarına mahsustur. Mesafesi 1000 metredir 1 — Rol (M. Mtb 2 — Umacı (Pikret Atl) 3 — Subutay (Melih Ternel), 4 — Yetiş (W. Kırandıki. $ — Ayfel (Fahri Atlı) Geeeek sene Reiiriümhur koşusu. na girecek olan 2 yasındaki bu tay- Wen verem da cidden enteresan olaenktır. Bu müsubakoda Sen Pos-| İlan davorisi Subutaydır. Beşindi kosu! Dört ve duha yukarı İyasta halis kan Arab atlarma mab. İsustür. Mesafesi 2000 metredir İ — Cenab töadık Bekir). ? — Yaman «İhsan Atin. 3 — Vural (FP. Özalteni 4 — Ürün (Ahmed Gelişi. — Yöyvel (ahri Ati aşı 78 Inek ve margarin Havadis şu; «Bir yağ fabrikasının imal etüği margarin yağlarının kutuların» ü - zerinde inek resimleri olduğu görül- müştür. Halkın bu yağ zannederek atmaları nülerek, bu kabil resim ve teklâm- Mara yer verilmemesi ulâkadarlara sm Diğer bir tammimle de inek ahır- larının sıkı narette kontrolü istesil - miştir.» Margarin kutularının üzerlerin - den inek resimlerinin kaldırılması ka ran pek muvafık. Fakat ayni za - manda da inek ahırlarınıa kontselü niçin mevznubahs oluyor? o Acaba ineklerin de gizliden gizliye marga- rin yağı yapıp piyasaya çıkardıkla - rından mi şüpheleni * Havadini gazetede okuyan Yeşilaycı: — Ah bune biz bilemedik, dedi, — Bilseydiniz se olacaktı? de - düm. Cevab verdi: — Neler olmazdı. Su dolu şişe - lerin üzerlerine r üzüm vesmi koydurup. piyasaya çkasırdık, Ra bir GÖNÜL kı içenler de rak" niyetine onları as krlasdı. * Bir fikra aklıma geldi : aRakının menedildiği bir devir « de bir Bektaşi, elinde bir şişe raki | di Bostancılar karşıss Demişler, Bektaşi cevab vermişi — Su — Su değil, rakıdır. aşi gişeyi uzatmış: — Mademki, rakıdır, diyorsu « nuz; öyle olsun. Rakı ol ya müba « rek.» Margarin kutusunun üzerindekğ inek resmi de Bektaşinin, rakı içi su demesi kabilindez' bir iddia olsa gerektir. Kontrol esrasındı — Üzerinde ii ma, bu kutudaki margarindir, Denildiği zaman Bektaşinin vee diği cevaba benzer bir cevab veto» ceklerdiz; — Mademki kutudaki garindir, Aiyorsur! öyle olsun | Margarin ol ya mübarek. Smeet Hidüzt j | <ZV Ez W ğ ğ Okuyucularıma cevablarım Gönül işleri Manisada Bayan R. ye! Bu söylediğiniz huyun bazı erkek. lerde evlendikten #onra hüzi oldu - Bu görülür. Fukat geşici olduğu mu, hakkaktır. Belki sizin söylediğiniz gi- bi, sizi diğerlerile mukayese ediyor dür, «Buca lüzum var mı?» diyorsu. mes, Gerçi hakbsmız. Fakat bunu kendisine söylemekten daha başka türlü hareket etmeniz muvafık cla- caktır. Moderoki sizi başkalarıle mu. kayese ettiği için gözü diğer kadın. lardadır. Biz diğerlerinden iyi cin - nuz, diğerlerinden derli toplu görü. nüvüz, Hem kocanız bu huyundan vazgeçer. Tlem sizin için de böyle 6i- mak daha iyidir. 4 S.SSe Kızım, > 4— Nasil Weinel mektubun bisinci mektubunun bir tavgihi ise, gene i. da yer etmesini bekliyormuş gibi biraz bekledi. Malik derhal bu- mu anlamış göründü. — Bunun için o üzülmeyiniz. Kanmın annesinin bütün ihtiyaç» larını temin etmek benim vazi- femdir, Bu kelimeler şişman kadının gözlerinde evvelâ bir korku, #on- isizlik yarattı. Bu bakışı Helük bir defa daha görmüş olduğu için bu defa hiç şaşırmadı ve onu veda edip evi- - doğru giderken şöyle düşün- ü: — Otomsbilin parsı öden miş.. bu muhakkak. yoksa bana hemen bundan bahsederdi. Sim- di ortada bir wescle var: Paray* kim verdi? İşte bunu anlamak gerektir, * Aradan bir hafta kadar geç- mişti, Bir gün Zeyneb öğleden sonra Mehpare hanımın. evine gitmişti. Tesadüfes Halük evin- de çalışıyordu. Bunu biliyormuş gibi Handan onu ziyar Genç kadın içetiye gird man Halük zeriş bir koltuğa u- zanmış, tayyereciliğe sid kir ki- okumakta idi. Onu görünce bemen yerindet brladı ve büyük bir nezaketle; — Hoş geklin #aadan, na- slam? diyerek ona doğru iler ledi. Misafir mavi jorjetten bir ek bise ile ayni serkte bir manto ve şapka giymis, bu ziyaret için bü- yük bir itina göstermişti, Süzgün gözlerini amcamn'n oğluna dike- yek ağır ağır ona elini uzaktı; fa- kat Halökün sakin ve lâkayid bir tavırla bu eli Nahleden: — Zeyneb evde yok mu? — Hayır; nerede ise gelir. Sen şöyle otur..'çay içer misin? — Teşekkür ederin Halükun böşün nete: de idi. Ora tayyareys sid kitab. da okuduğu fevkalidetikleri #m- latmağa, bir tayyarecinin seya- hatine wüthiş — maceraları nakletmeğe busladı. Hanâ bir a- ralık karşmndakinin — şahsiyetini bile unutur yöünrrek ona fenni tafsilât bile vermeğe kalkıştı, Bü- tün bunlar Handanı memnun €- decek haller değildi. O, sadece kadın olarak kalmak ve karssın- daki erkeğe bunu unutturmamak isterdi. Bu sebebden Halökun bu musmelesi ona dokundu, adeta Adetten Sözleri yaşardı; fakat kurnaz olduğu için bune belli et- memeğe çalımp gülümsemekte devam etti, Çay icerlrken de Halüka meyas ve bayım nazar» larla baktı, onu, eskiden olduğu gibi, teshir etmeğe çahstı, amma genç adam duha ziyade bisküi- İerle mesgul görünerek bu bakıs- İsra aldırmıyordu. Ancak Handan çabucak mağ- Vöb olacak bir kadın olmaktan pek uraktı, Elinde ihtiyat olarak bircok ağlar saklı idi. Çay tepsii oradan kalkar kalkmaz bir sigara vaktı ve ve yet ciddi bir tavırla söze basladı: — Aziz amcazadem, son gün- İerde pek feci ve müşkül saatler yatadım. Sizin Yakacıkta bulun duğunuz mrada yengeme bir mektib yazmış olduğumu o bili- yorsun. Sana bir şey söyledi mi? üzerin- alikadur olduğu halde lâkayid görünerek: — Evet, zönnederim öyle bir Muazzez Tahsin Berkand zabile hasta bir haldeyim. Çün- kü bu mektubda Zeynebin bana yaptığı bazı samimi itiraflardan bahsetemiştim. doğrularak Halâk birdenbire kaşlarını çattı: — Zeyneb sana bazı ötürnfinr- da bulundu mu diyorsun? izdivacı olmadığından bahesttiği- ni biliyorsun. Bu gözleri söylerken başını yana çevirerek “Halüka dikkatle bakıyor. onun yüzünde bir he- yecan ve telâş aryordu amma genç adam göne oyununu bozma” maa muvaffak olarak (İkkeyid vesile - annene yazmak şaşkımlığında bulundam ve ancak mektub gittikten sonra, belki de yengemin bundan haberi olmadığını düşünerek müthiş bir vicdan ezabı çekmeğe basladım. Halük ağır ve müstehzi bir ce- wab werdi Hakikaten möthiş bir vi dan azabı çekmiş olacaksın Handan! Genç kadın bu sözlerdeki a- layı anlıyamamıytı, Cidden me- rak ediyormuş gibi bir tavır te- Öyle zavalk bir Allah rızası için bana doğruyu söyle Halük,-yen- gem bir şey biliyor muydu? Halük sükünetle yerinden kalktı, bir iki saniye e — laştıktan sonra masıya duyan ve Handani göz hapsinde tom zak gene ayni kayidsizlikle omuz Le prg i kinci mektubuna cevabım da ilk çö. vabımen tavzihi olacaktar. Ben sana İlk otrabımda gayet 28. rih ve kat'i olarak ne yapman Jâzem geldiğini söylemiştim. Gene myri 13 #iyede israr ediyorum. Aklı başında Bir Kızsın, kendi kendine muh edebilirsin. İzinei mektubunda, sani siylenilenleri aynen fakletmişsin.. Onları kelime kelime hatırla... Mü vazenesi sağlam bir insanın sözle » rine bensiyor mu? M lam bir insas bu söz duyduğu 42.) man e yapar? Güler, o kadar, Faz.” la bir şey söylemiyeceğim, Hürmette | kusur etmeden ona yanlış düşündü, “| Büsü, halta çirkin ve onun şahsiye. tine yakışmıyacık Kadar bayağı d şündüğünü anlat ve asla sözlerin kapılma, bedbaht olacaksın, dikkat e. Saadet kocanla birlikte yaşamama Jdadır. TEYZE Bunları biliyor mu $ idiniz P Zürafenin boyu ve boynu kısa olsaydı” Boyu ve boynu uzun #ürafe kus” rak iklimli yerlerde e yaşayan o biğ , » ca 3l hayvandır. Eğer zürafenin boyu ve bayna uzun olmasaydı ğ yetişip yaprakları yiyemez ve de de yiyecek bir şey bulama için eme Uçan bisiklet Uçan bisiklet bir İtalyan o mühendisi tarafından yapılmış i ve edilmin. tir. Bu bisikletin ö- > nünde iki pervane Zİ > vardır ve pervane ler pedala çevrilerek o döndürül mektedir. Tecrübe ademi muva! kiyetle veticelenmemişse de, tam mile de muvaffak olmuş sayılamai Bilâhare diğer mühendislerin tıkları bu tarzdaki uçan bi de tecrübelerde muvafik o neticelet vermemiştir. Fakat fen ilerledi Ni bu da olacaktı » Kanaryalar mektebi Bden evvel z Gn bilir bugün de 4 mevevddur) Paris İĞ te kanarya kafesi f mektebi isminde bir # Oi çal müesese vardı. İyi ötmiyen Kanaryalar bu mektebe götürülür. Bir ücref mukabilinde muayyen bir o zaman, mektebde bırakılırdı. fslektebe gö: türülen kanasyaların ekserisi muaye yen müddet nihayetinde iyi öte bezârşialar haline gelirlerdi. Fekat içlerinde kabitiyebizleri de bulu yordm ki, gönüller Eanaa, ki