( , Mm mimımmn SON POSTA Haziran Dünden bugüne Yazan; Muhittin Birgen N aba dün denebilecek bir zaman, v seneyi doldusmak için henüz iki Ay var, Danzig şehrinin şarki Prusyaya il hakı meselesi etrafındaki ihülâftan dolayı bir harb çıktı. O zaman bütün dava, bu rin Almanyaya ilhakı ile Koridor mese- bir plebisit yapılmasından ibaretti, Bu dava, 9 zaman halledilmiş olsaydı, hiç bir müddet için, sulh devri uzatıl- miş bulunurdu. Böyle oldı, harb başla di, uzayıp gitti, imalâm hâdiseler arasında, kadar geldi. Begün, artık Danziş ve Koridor mese İleri unutulmuş şeylerdir, daha birçok v- iş ve unutulmaya mahküm coğraf- ya isimlerinde olduğu gibi. Danziz. bir ter zih devrinin sökülüp gitmesi, yıkılıp harab olman için yalniz bir vesile, bir bubane, bir bareket noktası oldu, Hâdiselerin in- © mukadder i takib edetek öyle. Berledi ki, bizler b büsbüşün o başka meselelerin huzurunda ( bulunuyoruz. Bu meseleleri p: parça ve hâdise şeklinde mütalen edecek olursak çeçmiste şunu ve pa ve günü, gelecekte de, muhtemel hâ- dise olarak, bunu, ötekini ve daha ötekini görebiliriz. Fakat, gördüklerimizi ve muh- temel olarak görecek! , toptan ifade etmeği tecrübe edecek olursak, bugünlük bulanık ve seli bir ufuk içinde de olsa, gene karşımızda şöyle bir davanın, bütün ecza ve unasın ile tecesslim etmekte bu- m farkedebiliriz: Bir Avrupa ve sisteminin yıkılın ve yeni bir devrin i. i * Evet, dava bu dava halini almistir. Bu dava muzaffer olur mu, olmaz mu? Bu, ay- m bir bahistir. inkişafı arasında, yavaş yavaş, kendiliğin- meydana çıkan vaziyet budur. Onun oluşunu, sade buğün vukuattan sonra görüyor değiliz. Daha harbden evvel Mih- en yüksek ağızlarından en mütevazı vasıtalarına kadar bütün orçanlarile dava olduğunu söylüyorlardı. siyasi bir cöğrafyos olduğu | ikteadi, içtimai sistemi, hani felsefesi ve tatbikat plânı vardır. Nitekim, lık hâdiseler arasında o yördüğümüz geyler, bu plânı taibikatından baska bir değildir. re bu dava olduğunu, zaten Duçe, İtalyayı hareketin içine atar- İmdi ettiği nutukta açıkça söylemiş bu- a. davaya göre, yıkılacak olan şey, sa- bir Versallles munhedesi değildir; deği- şey, sade Cihan Harbi sulhleri tara- tesbit edilmiş olim kududlar da de- şi rl yi: Üldir. Avrupanın bülüü sistemi o değise cektir; hattâ felsefesine kadar! Eğer dava, bir munhedenin Okaldırıkp yerine diğer bir muzhedenin getirilmesin- dan Maret olsaydı Avrupanın yeniden suk. ba karışması işi o kadar güç gürünmezdi. öyle değildir. Londranın bütün-ek- ve İktaadi varliğile tahrib edilmesi ve yerine tek merkezli ve birkaç şubeli! Avhupanın kurulması mutasavverdir. dolayıdır ki sulha varmak güçtür dünyada görülecek çok Vukunt EE i * Derin bir bebis üzerinde, küçük bir sü- ten yazi ancak umumi fikirleri ifade edebi- Bir. Biraz daha konkret söylemek için şun- lan ilâve edelim: Almanyanın şinidiye kadar elde ettiği muzafferiyetler, dünkü dünyasın kuvvet- İerini ve hazrlıklarını iyi bilenler için, hip te hayret verici şeyler değildir. Bugünkü Besrabyu meselesine, bir milddet sonra imiz buna benzer diğer meselelere, yakın zamandâ görmemiz çok muh- temel Cebeliittarık meselesine kadar bütün hadisat tabil bir teselsül içinde inkiraf et- liştir, Fakat, bütün bunlar, bütün bir da- varın ancak bir kısmının ballini temin e- den şeylerdir. Asıl duvaya gelince, o, Len drada dahi halledilecek değildir; çünkü, wesele bütün Ayrupa sisteminin en derin unsurlarına kadar değiştirilmesi davasıdır. Mecaz bir Wade ile temsil edebilmek için diyelim ki Mihverin, elde etmek istediği we, Londranın müdafaı etmekte olduğu «ntsmasyonal büyük sermaye hâkimiyeti- .i sermek ve Avrupayı, siyasi, içtimat kadar İş ve sermuye balımından dn büsbütün başka bir nizam altında ye- »iden kurmaktır. Bandan dolayıdır ki, er veya geç, doğ” vadan doğruya veyahud bilvasıta, Ameri ka da bu mücadeleye karısaraktır. İngiliz başrekilinin sözleri bon değildir: lere. (Devamı 7 İnel, ada) j ramiz vuru rarunasana ses un00nakananne a0aaane AKVMİ — Fakat, hâdiselerin on aylık | ital Büyük söyleme, küçük düşersi! HADİSE Kimdi, nerelerde, Neler yaptı? Dün saat 14 te Landra radyosu, İtalyanın 'Trablungarb ve Mingasi kuvvetleri başku. mandanı ve umumi valisi hava mareşali Balkonun Teb ruk İtalyan askeri tesisatını teftiş © - derken İngilis tay . yarelerinin bir aki. Bina maruz kajd ve netlende öldür Bü bildirdi. Ro... radyosu haa, maraşa.. la ar yar müta. akıb br eyi tar. yarssile haralinırken dayyatenin ataş aldi. Benı ve slevler içinde yere düştüğünü heber verdi, | Enibo faşlat İtalyanın bellibaşlı şahsiyet .| lerinden biri idi. Bu ifbarla İngilirlerle baş. yan barbde böyle bir şahsiyetten mahrir| katmak faşlet İtalya igin ciddi bir kayıbdır. İtelo Bao Perrare'de doğmuş ve hukuk ini temamlıyarak serbest meslek olan ığa intisab etmişti, Faşist hareketi meydâina gelir gelmez ona intisab eden fik| İtalyanlardandır. Mütareke senelerinde tah-| rikâtim artırın faşist aprtisi Balbo'yu mü -| #ademe kıt'alarının kumardanlığını gelir - mişti, 1021 de de Roma Üzerine tertib eâi | kn meşhur yürüyüşün baslı müretiible . rindendir. Roma yürüyüşünü müte: yanın faşizmi kabal etmesi Ozer! gönüüü işlet mflletnin wlah ve tersikine me, ayak: muren kumandanlığına getirilmistir. Ba va. |, tifeyi faşist makamatının defnatin kaydert! Jen beyanatına göre Kifayetle yaptığı ani #len İtele Balbo, M Müssolininin uhdesi de bulunan hava işlerinde fnşist Iklerine m ötmek üzere evvelâ hava İşleri mai #nrlığına, bilhaze de hava nezeretine ge tirimiştir. BnRyo bu sırada İtalyan bavacıh, Binım terakki ve inkişafları hakkında hava. cık Alemine bir fikir vermiş olmak İçin| 'bizeat kendisinin idaşenini Üzerine aldığı Aç| bara seyahati tertib etmiştir. Bunlardan bir tanesi Karadenize iera ed'imiş ve İtsiyan! hava filasu, bu seferinde İstanbula da uğru. yarak şehrimizde wa bir mols vermistir. İ.! kinci seyahat cenub Okyanusmna fera e mis, çünetiştinde şimal Okyanusu geçilerek) Nevyork ve Sanfranslakoya kadar Arızasız bir seter yapılmıştır. Bu seyahati de çene biz . zat Balbo idare etmiştir. Seyahate istirak 8. gen teyrarelerin #ayisı M tane idi. Tayya - relerden birinin gösterdiği ufak bir Arza müstesna, bu seter de büyük bir muvaffaki. yetle sera edilmiş, gerek eidişde, gerek dö . plişta higbir kaza kaydediimeden bu muaz - sam sefer başarılmıştır. O vamans kadar m. hir bir diplomat, #yi bir atlet, kuvveti Obi Minreci ölarak tanman İtalo Baibo bu mu. vaffakivetile memleketinin birinci sınıf eş. hası aranmda mevki almis ve kendisine ha. ya msressli rütbesi verilmistir. © zsman - dariberi kendisi le M. Müxeolin! arasmda i- çin için sönmez bir nffup rekabeti alevler — meye basladığını garbi Avruna mo*buat' ie, varla Yidin etmistir. Mu iddinyı teyid va tav. sik edecek mahiyette maddi bir delil mer. eydi değilse de kendisinin bir gün, umur! Besarabya ve Romany kl coğrafya ile ignl eden modern Alimlerden Üzerinde ve milletlerin mukudderatı üzerinde miledsir olduğu iddi amndadırlar, Bu noktai nazardan bakılacak olursa mile fethetmek eme - line düşen Osmanlı prenm YAZAN İ Ercümend Ekrem yz ve kai v başlamak azmi - le Rumen topraklarını ietilA etti, Rumenler #k olarak i la - adan ma Karadeniz uzaklaştınıldılar. Mirçen o Voyvoda tâ eski zamanlardan bügüne kadar, Ru - Osmanlılara Debrucayı terketti; İstefnn da men eamiasının Karpat dağ silsilesile de- DİZ mresındaki arazide kendine bir ülke ve orada tutunmağa çalıştığı, zi- ra bu milletin karakterinin bu bölgenin şartlarına intibak eylediği görülür. nlerin nisbet idelin eyledikleri ka-| | dim Daçiynlilar da, ülkelerinin hududla tini Çernavoda'nın cenubunda Aksio ile Tomis (Köstence) arasındaki üç mü dafaa battile emniyet alına almışlar bir yandan Tuna, bir yandan da Dniyı ter nehrine dayanarak, Karpat silsilei ci * balini de ayrica bir kele duvan gibi kul - lanarak yabancı akırlarından — korumuş - Daçiyadaki Roma ordular çekildikten sonra bu bölge asırlarca sahibsiz o kaldı, Buraların vakit vakit akın eden müstev - lilerdek hiç biri devamk” surette yerleş - di, Gelip gecen müstevliler, munta - #arm siyasi bir idareye tabi o olmayıp bam boş kalan yerli ahaliyi haraca kesiyor, ken di maksadlarına hizmet ettiriyor, sonya da gene kendi hallerine terkederek çekilip gi- diyordu. Bu ahalinin, Roma hâkimiyeti zam nından kala kala bir adı kalmıştı. Ken İerine Romana diyorlar, aralarında, bo - pi pişleşmiz bir Lâtürlehcesi kullanıyor. lar anla, bu kütle kendini müdafaa za ruretini hissetti: İptidal bir devlet kurmak teşebbüsünde bulundu. Har köy (Sat) bir barkanır idaresine verildi; ve bü köy der yakınlık hasebile biribirlerine mü sebeti olanlar, daha sek bir hâkimin, bir voyvoda'nın htik toplandı. Bunların tatbik eyledikleri o ekküm, eski Roma kanunundan mülhemdi. Ve bir ta » kım, yerli an'anelerle tekmilleniyprdu. Bu halk haristiyanlığın İntişarile berber teşkilât nizamını genişletti; hakiki bir dev- let olmağa yüz tuttz, Bu yeni devlet daha ziyade federal bir şekil alıyordu. Kendi varkklarını Asyadan gelecek yeni istilâla ra karşı korumak maksadile ilerleyen Ma. carlar, Karpatlara kadar gelip dayanınca Rumenler de bu dağların o beri tarafında kuvvetli ve müttehid bir kötle halinde tu- tunmak lüzumunu hissettiler. Rumen bizli- ği bu suretle doğdu ve gitgide kuvvetle nerek XIV üncü asırda şarka doğru bir hamle bile yaptı ve Karadeniz kıyılarına indi. i. Tam bu sırada, Avrupa Kıt'asını tama. Tacaktir. sİvet kaynağıdır. Kilya ile Akkerman kalelerini teslime mec- bur oldu. 1600 yılında «Yiğit Mişel» adindeki prens ülkesini ve milletini yeniden topar - yarak istiklâlini ln ve hududlarını tek - rar Dniyester ve Karadeniz kıyılarma ka- dar tevsi etti. Ancak bu satvet devresi u - zun sürmedi, Mişel ölünce inhitat başladı. Bu sefer başka müstevliler de ortaya çık - mar İpi Avustu, Banat”ı ve arkasından da yaşa eden Olteni bölgesini aaptetti. Daha sonra Bukevina'yı da ele geçiren O Hababurglar, bu yerleri, geçen Umumi Harbin sonlarına kadar muhafaza ettiler. XIX uncu asrın başlangıcında Katade - nizdeki hâkimiyetini arttırmak istiyen Rus Çarlığı da bd hâkimiyote doğru ilk adım - İsrın Rumen topraklarında atmış ve Dni- yester ile Prut nehirleri © arasındaki kısmı yedi znptına geçirmişti. Bu siretle Rusya ile Avusturya, bir a - sırdan daha az bir müddet zarfında (1718 - 1813) Romanyanın Karpat silsi- lesinin şarkındaki arazisinden yansın al mış bulunuyorlardı; Tuna mansabının kontrolü bütlin Av - rupayı ilgiliyem bir mesele olunca, burasını Romanyanın elinde bulundurmayı her ba- kımdon ehven gören muarınm devletler, Kimm barbinin Rusya aleyhinde meticelen- mesinden istifade ederek, Paris mushede - sile Besarabyayı Rumenlere inde ettirdiler. rağmen Rusya, kendisine Dohrucayı iade erlediğine mukabil Besstrabyayı tekrar al di. Tâ, 1914 Umumi Harbine kadar. 1918 de, Romanya, müttefiklerle ayni safda harbetmiş mükllannı gördü. Bir undan Besarabya, öbür yandan da, A - vusturyanın İşgelinde bulunan Transilvan- anın, bir kısmı ile Bukovina kendisine in“ de ve ilhak edildi. Romanya, yirmi İki se- nedir bu iki sengin böl btifade edi- yordu. Birinelai mühim endüstri ve ti- caret sahasıdır. Ormanları &yr:cn birer ser- a gelince, bu - lar da gittiğine gö: vasi hem de fktisadi ehemmiyeti çok mza- iddiaların haklı olabileceğini akla getirmiz.İra da yukarda sikri geçen Karadeniz hava tir. Bu iebeddüi 1932 de vukubulduğuna & re İlale Balbo 8 senedenberi Trsblusgarb Bingazi veli ve kumandanlığını ifa etmek: idi, Kendisinin cesur bir asker, sadık vr kani bir faşist ve bilhassa iyi bir teşkilâtı olduğu rivayet edilirdi. Onun idaresi sams nındadır ki İtalyanın Akdeniz kıyılarındaki askeri hazırlıkları, Misir ve Tunus müle. veccik tedarikleri azami haddini bulmuştu. 1na? da evlendiği zaman balayı zamanımı ge- bir kabine tebeddül) vesileriiş Trabisagarb tai ve İrimandanbitına tsvin editmesi İSTER girelelârinden kesilmiş rmhtelif fıkrala, kâle ilişti. Bu makalenin muharriri hü Yiyordu: i yor ki: İSTER iNAN, Muharebenin başladığı günden itibaren muhtelif Fransız Bir âralık gözümüze Entransijan'dan alınmış askeri bi — «Şimdiye kadar gerek Lehistan seferinde, gerek Maji- no hattının önünde yapılmış olan müsademelerden enlaşilı « INAN, dirmek üzere İstanbula gelmis, ? sene ann - ESTER rı tasnif ediyorduk. ma- ten şunları söy * silmişlerdira İ Bu satırlerin altı ay evvel yamlenış olduğuna: IŞTER Alman ordusunun yelniz orta çap topçusu mukabil piyadesinin 1914 ordusundur çok aşağı olduğu sa- bit olmuştur. Tayyareciliği ise bilhassa ima'âtta kullanılan materyel bakımından pek fenadır. ayni hüküm tankları için de verilebilir. Bunlar Majino hattının önünde Fransız tank- Yarı İle karşılaştıkları zaman derbal ezilmişler, yamyasmı ke- seyahati münasebetile gene şehrimize uğ , vamıstı, İtalran modasma uygun (Olarak »enasinde tapdığı küçük ve muntazam sa - kale İtelo Balbo husudi bir *ip sahibi idi Bas mesleği avakatlık olmanına rağmen Va. tap hirmeti için tayyareelliğe intiaab etmiş ve ks zamanda büyük muvaffakiyetler el. de etmiştir. Ölümü, muhakkak ki, memleke. 4 için her saman hatırlanacak bir siyadir. 1904 de doğmuş olmasma nazaran bugün 46 yasında bulunumocdu, INANMA! iyidir, buna i.e INANMA! Sö .. özün kısası Gene ihtikâra dair E Ekram Talu DD» İstanbul cihetinde bir çayeı dük- kâninn önünde yorgunluk alıyor « dum, Yerini ve adını burada tasrih etmiyo- rum; fakat istenirse söyliyebilirim. İçeriye seyyar bir satıcı girdi. Sırtındaki kirli çuval yere indirip çaycı ila bir çeyler konuştu. Meğer lim Ve . Alış Yerişini bitirdikten sonra dükkânı terkedin- ce, çaycıya sordum: —Kaça aldın Timonu? — Yedi kuruş on paraya. —Tanesini mi? — Evet, — Çok pahahya almışsın. Her tarafta beş kuruşa veriyorlar. — Ben bulamıyorum. Düne kadar dha weuzdu.. Fakat adam yemin etti ki kendisi, limon başına ancak ön para kazanıyormuş. Bu vak'a münferid deği Fiat kontrol heyetinin tesbit ve ilân eyle: toptan, ya- ti toplan ve perakende fiatların hiç birine hiç bik yerde iibar edene rastlamadım. Sotcılar, alıcının gözünden anlıyor've onda birazcık wmescle çıkarmak» istidadı sezdiler mi kendilerinden aranılan ma- ın mevcudiyetini inkâr ederek işin içinden gıkiveriyorlar. Bazı satıcılar daha da ileriye gidiyorlar, İşin ciddiyetinden oolar da bizim kadar şüphe ettikleri için. messli perakende 190 kuruşa satılması lâzım gelen kahvenin üze- rine apaşikâre 200 kuruş diye “etiket bile koyuyorlar, Öyle ya, kim kentrol edecek? Kim kon- trol ediyor? Mass başinda verilen hükmün müeyyideleri nerede? Hâlde şu kadara sa- tılan meyva ve sebze, hâlden elli adın öte- de iki misline, ve deha uzaklarda dört, beş misline satılıyor. Bu kontrol işi, ibtikön takib işi böyle gevşek tutulacaksa, ondan vazgeçmek, onu rekabete birnkmak evlâdır. Ekseriyeti fakir ve orta halli olan halkı- mızın hassaten yiyecek ve giyöcek madde- İerin gitgide pahahlaşmasından O muztarib olduğu bir hakikattir. Bu vaziyet karstsm- da, kalay, demir, kunduracı yaldız fiatla- nın mürakabesile (vakit geçir'İmesinden mi Bütün İstanbul ahalisi, ihtikân men işinin ciddi bir iş olduğuna ancak kontrolün, dev- letin bütün o vesaiti ile bütün semtlere, mahalla bakkal, kasab, sebzeci vesoiresine kadar teşmil edildiği ve yakalanan muhte- kirin şiddetle cezalandırıldığı gün inanacak ve nefes tir) E. Elzem Cats Müstafi addedilen. bâkim muavini İstanbul Oümhariyet Müddelumumiliğin - den: Hadim hâkim muavini Lütfullah Erişe, nin maaş kanumınun 4 üncü maddesine ler. tikan Yüksek Adliye Vekâletince müstafi addedildiğinin Ikametgâhında bulunamama. sı hasebile tebliğ makamına Kaim ölmak 0. zere ân olunur. Sabahtan sabaha Tılısımlı yol!. Nafia Vekâleti İstanbulun şehir ha, riel yolları vrasımda Bebek-İstinye ax. fali şesesini tim iki buçuk yıl eevel bir. müteskhide ihale etmişti. Bu yol sehir için her bakımdan lâizimdı. Dört yüz elli bin Yiraya ihale edilmişti, Mü. teahhid derhal ie haştadı. Fakat elimi tutan bir engel vardı. Yol üzerinde be- lediyoce istimlâk edilecek bir takim, köhne binali vardı, Belediye eski is. timlâk kanımu ile bu iye başladı. Ka, nun çok delambaeh idi, Mal sabibleri de çok kaçamaklı davrandılar. Beledi. kı deti bitti ve pek haklı olarak tatil etti, Yol yarım “Eid. , ahhide bir mület vermeyi ve İşi sıkı tutmayı düşünmeden yolu yarım bı -