23 Haziran 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

23 Haziran 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Milletler sulhü Yazan: Muhittin Birgen 5 v A İmanyanın Fransaya tevdi ettiği mütareke şartlarının bazı esaslarına dair ilk haberleri aldık. Faka*, bu şartlar hakkında etraflı bir fikir edinebilmek için ortadaki malümlar kâfi değildir. Ayni za - manda Fransanın teferrünti bizce meçhul olan mütareke şartların kabul &dip etme - diğini de şu dakikada bilıniyoruz. Gerek bu hususa dair tafsilâti, gerek cereyan halinde bulunan konuşmaların neticelerini öğr mekte gecikmiyeceğimiz için, bir müddet daha dişimizi sıkıp sâbredebiliriz. Şimdiki halde merak edilecek nokta şu- dur: Almanyanın teklif ettiği mütareke şartları, acaba, Avrupaya hak ve adalet te- min edecek bir nizam vermek bakımından ne dereceye kadar müessir ve faydalı şart- lardır. Eğer, üç gün evvel Compiegne orma - nında, 918 dekoru içinde cereyan Oeücn sahnenin verdiği ilk intibaa bakacak olur - sak görürüz ki Almanya, şu dakikada, ken- disini bir takım coşkun bissiyaun tesiri al tına düşmekten kurtarmış değildir. Hal - buki iyi'bir sulh yapabilmek için, den evvel, bunu yapanların ken takım bissiyatın tesiri altında Ok kurtarmaları Tâzım olduğu muhakka' caba Compiegne dekorunda, bu nevi his - İerin tesiri altında kalmaktan kurtulama- maş olanlar, Fransızların ellerine verdik - leri maddeler Bstesinde, Avruparın gele - cek sulhüne, soğukkanla bakabildiler mi? Temenni ederiz ki bu merakımızı izale ede- cek olan tafsilât, ayni zamanda sonle müs- bet şekilde bir cevabın da ifadesi olsun. * Hakikaten, Avrupa bir küldüz. Bu kıt'a Üzerinde yaşıyan milletlerin en büyüklerin- den başlıyarak en küçüğüne kadar hiç bir millet yoktur ki biri diğerinden tamamen ayrı olan bir hayat yaşıyabilsin. Bu millet ler arasında ebedi değilse bile, ezun müd - det devam edebilecek bir sulhe ihtiyaç ol - duğunu teslim elmiyecek salim bir akıl bu lunamıyacağı da muhakkaktır. Bununla beraber, böyle bir selhün kizumunu teslim- de kolayca ittifak eden Avrupallar, onun şeklini ve şartları tesbitte şimdiye kadar ne ittifak, ne de isabet gösterebildiler, ğer Versaillen muahedesinin müelliflerine sorulsaydı, onlar, telif ettikleri eserin Âv- Tupaya uzun bir sulh devri temin edeceğin iddiada en küçük bir tereddüd gösteremez- İerdi, Fakat, arada gördük ki, bu sulh, yir- mi sene mülemadiyen istim üzerinde ya - şadi ve ondan Fazla da yaşıyamadı. Zaten, Avrupanın belâli tarihinde hangi o sulhe baksak, ebediyen devam etmek her sey rini bir kırk seneden fazla yaşıyamamış olduğunu görürüz. Rivayet ederler ki Versailles muahedesi ğı uralarda bunun şartlarının Al m çok ağır olduğu fikrinde belu- nan bir hayli Fransız devlet adamı, İhtiyar Kaplanı daha yumuşak bir mihe teşvik e - derlermiş. Bu tarzdaki #kilâne ikazlerın te siri alında kalan Clemencesu, son dakika da bir tereddüd devri geçirmiş. Son za manlarda bir gün, Clemeneean, bu mva- hedenin hazırlanmasında başkca âmiller. den biri olan Tardicu'ye sormus: — Tardicu, senin fikrince, iy” wuahedesi he kadar yaşar? Tardicu cevab vermiş: — On beş, yirmi sene. — Ya fena bir muahede? — On, on beş sene! Bu cevabları alan ihtiyar başvekil bir müddet düşünmüş. sonra kararını vermiş: bir sulh — Pekâlâ, ben de kötü bir sulh muahe-| mektedir. Sergi bü sene muvaffaki yeti | sesessssun desi yapacağım! Versillen müahedösi, tam varlığı ile on sene dahi yasyamadı, Tatbik edilmeğe başladığı tarihten bir müddet sonra, yavaş yavaş, madde madde düsmeğe başladı. İyi bir zafer kazanmış olan Clemenceau kötün bir müuahede yapmamış olsaydı, belki de ayni neslin iki büyük muharebe görmesi gi- bir felâketten şu muztarib Avrupa mamın kalabilirdi! * Bütün muharebelerde, bütün siyaset ta- yihinde milletler, daima iki nevi sulh fikri arasında sallanıp durmuşlardır: Biri galib- lerin verdikleri sulh, diğeri de milletlerin muhtaç oldukları sulh. Tarihin bugüne ka- dar kaydettiği hâdiselere bakarsak “sunu görürüz ki galibler, daima keridi istedik - İeri mlhü yapmışlar ve, sade mağlâblar de- gil bütün milletler de kendi muhtaç olduk- lan sulhü beklemişlerdir. Acaba, yeni Avrupa nizamı de de, bundan evvelkiler gibi, lâblara kabul ettirmek isi sulhü mü olacak, yoksa, mil muhtaç oldukları umumi bir zamına kavuşabilecekler mi? Hiç değilse, buna doğru yürümenin ilk adunları olsun &x defa atılabilecek mi? Eği sllete pzkacak olursak, yeni muf eskisinden Çok farkh inanmakta gü çekmemiz lâzımdır. Fa- kat; balk, insanlar kugün biraz daha akıl. İanmışlardır? Belki de Avrupanın leri birbirlerine çök #ıkı bağlarla hs © olan bugünkü hayati, insanları ve bu arada bilhassa galibleri, dünkülerden dahâ iyi ve daha makul düşünmeğe icbar o edesektir? Belki... Fakat, içimizde duyduğumuz bu müphem ümide kafamızlâ bir türlü bağla- kleri sartların tler, bu defa iddiasile | akdolunmus, fakat, en uZun ömürlüsü bile| galiblerin mağ- | Hatah bir hareketi sezmek güçtür. yapıldıktan (sonra hareketi yapmadan evvel ondan bir hata doğabileceğini görmek kolay, nüne almanız Bir yanlışı tenkid etmekte serbestsiniz, fakat munsif olma- nız için o yanlış işin hangi şartlar dahilinde yapıldığını gözö- 1939 senesinde Amerikada en fazla Para kazananlar Amerikan ma - Eyesinin © ahiren neşreylemiş.oldu - Bu bir istatistiğe nazaran 1939 se - nesi zarfında Bir - leşik Amerika da - hilinde en çök pa- ra kazanmış olduk lar: resmen tesbit lar arasında birin - ciliği meşhur ga - zeteci Hearst, ikin. ciliği ise meşhur sinemu san'atkârı Mae West almışlardır. Hearstın kazancı Tes - men 550,000 dolardır. Mas Westin kazancı ise 456,000 dolardır. Bu san'atkârın hâlâ rağbet görmekte olduğu şaşılacak bir şey gibi gelirse de Amerikan erkekleri Mae West için büyük bir alâka duymaktadır. lar. Nevyork sergisinden veni haberler | Meşhur Nevyork sergisi bugünlerde ya açıldı ya açılmak üzeredir. Geçen sene pek fazla değil, adeta hiç kâr bırakma- mış olan serginin bu sene dünyanın için- de bulunduğu vaziyet do'ayısile daha demokrat'andırılması kararlaştırıl- ! mıştır. İ Evvelemirde dühuliye pek ucuzlatık| ıştır. Pararmızla otuz kuruşa indirilmiş- tir, Haftada üç gün 10 kuruş olacaktır. İ Fazla miktarda sicak sosis ve çilek dondurması satılaraktır. Bu sene sergiye otuz devlet iştirak ey- 'emekted'r. Sergi müdürlüğü Amerikan | köylülerini sergiyi görmelie sürüklemek arzımundadır. Sürüklemek tâbirini kul Tanıyoruz. Çünkü Amerikan köylüsü ko- ilay kolay köyünü bırakıp şehre İnme İkövlüler tabakasından beklemektedir. Serginin başlıca hususiyeti serginin İ- çivden gececek olan ve bir buçuk kilo- İmetre uzunluğunda bulunan karlı pisttir Bu karın erimemesi için tedbirler alm- mıstır. mecburuz! € *, se iie Bia İSTER İN zat vehterem Fransız mareşalini ebenin nasil inkişaf ettiğini , adım adım en sonra şimdi de rinizin ilk sayfalar Ayın 6 ıncı günü: ö Ayın 7 inci günü: — Alman taarruzu inkişaf edemiyor, Ayın 8 inci günü: İSTER Alman taarruzu Haziranın 5 inci günü başladı, 12 inci günü akşamı mutlak bir muvaffakiyetle neticelendi, biz » in Fransız milleti ile rad- yaptığı hasbıha'den anlıyoruz ki, bu 7 günlük harbin sonunda Fransanın mütareke istemesi çekinilmez bir meç- gelmişti. Fransızlar bu muharebede hayat- r ederek ne kadar kahramanca sabah akşam günde akib ettik, Fakat bu noktayı kaydet - atmadınızsa bir defa da eski ga na bir göz atınız — Alman taarruzunun başladığını heber verdiler INAN, Sabahtan sabaha İster, istemez! Harb mağlüb olan taraf için felikot- tir. Fakat galib için de âfel olmadığını kim inkâr eder, Hele bugünün ma - teryeli ile yapdan harbin galibi öc mağlübu ayni insan zayiatı İle ayni maddi zararı paylaşırlar, Galib için mağlübun malından, mülkünden isti, fade etmek te bir zaman içindir. $u- urlu ve morali kuvvetli bir mağtüb için zararlarını az zamanda kia kapat. mak imkânı daima mevcuddur. Marbin bu tehlikesi buçün henüz harbden uzak kalanları, çok temkinli olmuya xevkediyor. Atlantiklerin öte, sindeki mes'ud Amerika bile endüstri pazarını ultma garkeden Avrupa her. bine karışmaktan çekiniyor. Avrupa. nm küçük devletleri de cennetle eehennem arasmda kalmış O âvareler gibi hangi yolu tutacaklarını şaştrmış- lar. Çünkü cennetin anahtarının he. nüz hangi elde olduğu meçhuldür. Bütün bu tereddöğlere, temkinli hareketlere rağmen bu ates kendin. den uzak kalanları kendine çekecek gibi görünüyor. Çünkü kuvvetler ara. sında müvarene bozulmuyor. Mütte, fikler kefesinden eksilen Fransayı Amerikanm İstinlâf edeceğini göste. yen wlümetler kuvvetidir. Diğer bazı mmtakalarda da yeni ihtilillar da - cafını gösteren irler vardır. Harbin set merkezi Fransanın istilâsmdan sonra başka istikametlere inifkal ede, bilir. Wenöz söz söylememiş silâhlar vardır ki müdahale ettikleri cephenin vaziyetini derhal değistirebilirler. Bütün bunlar #ıtimal deği, emri vâki olmaları beklenen itim özerinde imfilik maddderidir. Öyle gürünüyor ki harhâen mrak kalmak istiyenler We istemiye istemiye bu ateşten nasikle, rini alacaklar. Harman bir zaman de vam edecek ve geçen harbde olduğu gibi mukavemet iadreti fazla olan taraf son sörü söyliyecek, se neler Cihid Bir sene içinde yumurta yumurtlamak rekorunu kıran tavuk Bir sene içinde en fazla yumurta veren tavuk nihayet tesbit edilmiştir. Legorn yumurta Yumurtlamıştır. Bu tavuk Ja- AN, İS ER yazdılar, üştülerse, İstilâya uğrayan Fransız eyaletlerinden Brelagne Fransanın en mamur . vilâyetlerinden biri olan «Bretagnes da nihayet Alman - ların eline düşmüştür. Türk aslından ve Kelt ırkından oldukları tarihen müsbet bulunan bura halkı cedheced denizeldir - ler. Resmimiz Bretagne köylülerin milli kıyafetlerile göstermektedir. Hatırlarda olsa gerektir. Bundan bi sene evvel Bretagnede bir müstakil idare kurulması için bir hayli propagandalar yapılmıştı. Bretagne sakinlerine Breton denilmek Beyaz perdenin gedikli aristleri kimlerdir? Bugün Hellywoodda film çevirmekte olan san'atkârar içinde bu işi yirmi beş senedenberi devam ejtiren olduğunu bi- liyor mu idiniz? 3 Sizi bu hususta biraz tenvir edelim: Char'ie Chaplin sinema hayatma 1913 senesinde atılmıştır. Lionel Barrymore, Jean Hersolt, W. C. Fields 1915 senesin denberi rol yapmaktadırlar. Cary Grant, Richard Barthelemess, Jean Arthur 1916 sınıfına mensubdurlar. | Wallace Berry ilk filmini 1918 senesin- de çevirmiştir. Daima genç ve taze görünen güzel ve şirin Norma Serer 1920 senesinde. film çevirmeğe başlamıştır. William Poweli, John Barrymore da 1920 liktirler. namadığımızı itiraf etmeğe de, maalesef, | cinsinden olan bu tavuk senede tam 385 | Metro Goldwyn Mayer stüdyosu fle mukavelenamesini tazeliyen Greta Gar- INANMA! — Muazzam bir Alman tsarruzumun ikinci müdafaa hat- larında tahdid edildiğini söylediler, Aym 9 uncu günü: — Almanların 5 günlük bir taarruzda 400 bin asker, 1000 tank kaybettiğini ve bütün ihtiyatlarını ateşe sürdüklerini —yın 10 uncu günü: — Alman tazyikinin arttığını. Ayın 1 inci günü: sıraladılar, — Harbin Marn cemubu ile Sen kıyılarına intikal ettiğini. Ağym 12 inci günü: isin müdalaasına başlandığırı, yekdiğeri arkasına Halbuki bu müddet zarlında gazetelerin iç sayfalarına geçen Fransız tebliğinde hakikat olduğu gibi söyleniyordu. Biz buna bakarak Haziran ayının ilk iki haftası içinde çı - dediler. kah gazetelerimizin bir müddet sonra ibretle okunacak bir tarih teşkil edeceklerine inanıyoruz, fakat ey okuyucu son: ISTER INANMA! © Sözün kısası İhtiyar Mareşalin Tarihi sözleri irmi beğ “yil evvelki E Ekram Talu g harbde nas ve şanmr Fransa tarihinin sayfalar. na altın yazile kayde muvaffak olan ihti - yar Mareşal Petsin, bu sefer mağlüb olan memleketinin halkına ve ayni zamanda cihan efkâri urnumiyesine bu mağlâbiyetin sebeblerini -hükümetin reisi sıfatile- hülâ - saten şöyle izah eti — Geçen defaya nisbetle askerimiz az- dı. Müttefikimiz İngiltere gene geçen herb- de bize yapmış olduğu yardımın, bu sefer sekizde birini yaptı. Yirmi yıl, askeri tec- hiratımızı, fennin icablarını o uydurmayı ihmal ettik. Ve bilhasın, zalerden sonra zevke, safaya ve sefahate dalarak kendimi- zi unuttuk. İşte bütün bu sebeblerden do- layı, felâket bugün bize galebe etmiştir! Kalman /iş söle bele için bir ders olmalıdır. Bilhassa, yaralı Fransa, istikbalde bu hakikatten müteneb- bih olmalı, son yirmi yıllık ikmalinin seyyie- ndiki vaziyete bir daha düşme » nden çaresine bakmalıdır. boşluğu uzun ve tehlikeli bir İşin içerisine, hede gurur da karıştı mı, zafer, mağlübiyetten hemen he fark- sz olur. Fransa, bugün, yirmi yıl evvel dalmış olduğu zuler sarhosluğundan. çok acı bir tarzda uyaniyor. Milletlerin talihinde böy- e yartalar olmaz değildir. Hüner, bunlar- dan azami derece ibret almak, bunların sebebleri: raştınp o Üzerlerinde durmak ve o sebeblerin bir daha tekerrür etmeme- sine titiz bir itina göstermektir. Mareşal Petain'in dediği gibi, muzaffer Fransanın, zafer iklillerinden © yanılmış İmüazzam bir sedir üzerinde yirmi yil mes- ti gurur, bir gaflet uykusu uyuduğu, vöra- dığı muazzam bezimetten O temamile belli İ oluyor. Fransayı mağlâb eden, düşman kuvvet- lerinden ziyade, son senelerin tereddüdleri, rejim kararsızlığı, parti kavgaları ve mi ferdleri arasındaki tesanüdsüzlüktür. Şim bir Blum tecrübesinin O kendilerine ye malolduğunn acı »cı düşünen Fransız dost- larımız, milli birliğin yenilmez bir kuvvet olduğunu idrâk ediyorlar amma, beyhat, büde harabil Fransa! Ğ lame iğ Bir Macar heyeti Belgrada gidiyor Belgrad 22 (A.A) — Macaristan «i » raat nazırı Varm ile Budapeşte beledi reisi Karafia'nın Belgrada gelmeleri bek - lenmektedir. Macar misafirler Belgrad'da, üç gün kalacaklardır. Romanyanın Ankara elçisi Sofyada kaldı Romanyanın Ankara büyük elçiliğine ta . İşin edilen eski Berlin büyük elçisi Radu İCrotzeseo, dün Sofyaya gelmiştir. Elçinin es, İkiden Sofyada memieketini en bul ması dolayefle Sofyada bir müddet kalaca. #ı tahmin edilmektedir. Maamafih bir ki güne kadar İstanbula hareket edeceği de bildirilmektedir. Büyük elçi şehrimimle bir. kaç gün kaldıktan #onra itimadnamesini ver mek üzere Ankaraya hareket edesektir. Limanımıza gelen ve giden ecnebi vapurları Dün sabah Köstenceden Ilmanımiza ge. len Rumen bandıran Daçya vapuru akşam Pireye hareket elmiştir. Vapür IHmanımza pek ez yük getirmiş ve Yunanistan için hiç yük almamıştır. Rumen vapurlarının Pire İseterlerine başlaması piyasamızda Iyi kar .; İşılanırsıştır. Bu süretle Yununistana deniz yo We yapılacak ihracatın inkıtan uğramıya - cağı bildirilmektedir. Akdeniz seferlerinin inkıtsa uğraması do. Yayısile Ttmanımıza 'yalnız Karadenizden VA. İpar gelmektedir. Bu meyanda limanımıza en İçok gelen Macar gemileridir. Yalnız Masar gemilerine Akdeniz çıkmak müsaadesi ve. rilmediğinden bu gemiler en son seferlerini İstanbula kadar yapmaktadırlar. Dün akşam limanımızda bulunan Szezet ve Tissa isim. Ni Macar şileplerinden Tisza'nın yarın Kös. teneeye mütevecciben hareket edeceği bü dirihmektadir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: