26 Mayıs 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

26 Mayıs 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Askeri vaziyet (Baştarafı 1 inci sayfada) Fransa şimal doğusunda: Bir haftadanberi devam eden büyük Valenclennes - Arras meydan muharebesi milttefikler için heniz müsaid bir şekil a- lamamıştır. Belçikada bulunan Alman kuv- Belçika kuvvetlerinin gerilemeleri yüzünden, serbest kaldıkça o Valenclen - Besin çirsal ve şimal batısına doğru sark - tıklarından müttefiklerin Valenciennes'de- ki ordusu da sol cenahını şimal ve şimal batıya doğru uzatmış ve bu suretle bura - da Valenciennes ile Belçika - Frsnsa hu- dudu Uzerinde Amadın doğusunda Con- de eski Fransız müstahkem mevkii ara - tında bir muharebe cephesi hâsil olmuştur. müttefiklerin Valencian - nes cebini daha şimalden li Buradaki muharebeleri Ak p manlar piyade fırkalarile idare etmekte - hataya ça - Valencisnnes - Arras cephesinde ise mu | “yaz © vetlerle karşılaştıkları her iki tarafın ver - diği haberlerden (anlaşılıyor. Almanlara Calais mevkii muhasara edildiği gibi mevkiin doğusunda ve Pas de Calais sahilinde Grmudines limanına da kuvvet sevketmişlerdir. e Alınanlar ayni zamanda Abbeville ve Amiens mevkiini de tutmak Başka muharebe semtlerinde mühim bir hâdise olmamıştır. Almanların maksadı birkaç gündenberi tamamile tavazzuh etmiştir; Fransanın diğer semt ve cihetlerinden tec- sid ederek yanlarını ve gerilerini sarmak ve bu suretle, cenub "tarafından herhangi bir Fransız taarruzu kendini göstermeden wenaldekilerin işini bitirmektir. Bu heniz belli değildir. Anenk bazı ka- “zırkıklar yaptıkları anlaşılmaktadır. bekli- yelim. H. E. Erkilet Akşam kız san'at mektebi talebelerinin veda müsameresi Dün sant 14,50 de İstanbul Kız lisesi sa- lomunda İstanbul akşam Kız San'at mekte- bi talebeleri veda müsametelerini talebe velileri ve güzide bir davetli kütlesi huzu - runda muvaffakiyetie vermizlerdir. Müsa- mereye talebe korosunun söylediği İstiklal marşile başlanmış, bumu mezun telebeden birinin söylevi takib etmiştir. Genç kızla - zenin yazdığı ve Mehmed Abudun beste- (Hayalimizde yarın) isimli 2 per - bir eserde cidden muvajfak olmuş - lardır. : Harmandalı zeybeği ve müzikten son- ra Defileye geçlimiş Akşam Kız San'at mektebinin atölyesinde ve talebeler tara - İından hazırlanan kostümler, roblar, ta - veletler, mevsim kıyafetleri can manken lerle hazır bulunanlara takdim edilmiştir. Genç kızlarımızın zarif ve san'atkârane &- erleri büyük bir takdir toplamıştır. Zehirli gaz mütehassısı son konferansını Fen tatbikat okulunda verdi Bi dadönberi çin | zehirli garler ve kimya mütehassıs Hüse - yin Hilmi Işik, zehirli gezler ve korunma mevzulu son konuşmasını da dün Fen Tat- bikat okulunda yapmıstır hana bu .konfemnılarında tahrib ve yangın bom - baları hakkında kısa ve çok ei malâ- mat vermiş, gazlerin taksim, tesir ve teda- “vileri usullerinden bahsetmiştir. Bandan sonra sir İrem - şahıslar üzerinde tes a gaz kibritleri yakılarak bunlardan asl runma tatbikatı yapılmıştır. Bu arada halk maskelerinin kullanılma- sı, muhafaza usulleri bast ve faydalı bir şekilde ameli olarak gösterilmiştir. Hüseyin Hilmi İşk, alarm işareti halin de balkın nasıl hareket etmesi lâzım gele - öeğini de anlatmıştır. Osmaniyenin içma suyu Adâna, (Hususi) — Osmaniye içme suyu Bekikada ve| şimali Fransada bulunan müttefik orduları | ide bulunan Anverse doğru yol aldık. Bir Eksikliklerimizden dolayı nefis izzetimizde kır mak zâf eseridir. bizi her vakit korkak, çekingen yapar, muhtemel muvaffakiyetlerimizin önüne geçere. ıklık duy- ve biçare ON POSTA “dasızdı E Daima tabii olunuz & Kusurlarınızı tirer birer sayıp dökmeye lüzum yoktur, fakat göze batan eksiklerinizin üzerine cilâ vurmak ta fay- İyadar ba gibi vaka'lara alışık bulunan biğ eksiği SEkİZiSAya değil, tamamlamaya bakiniz“ Hayalını bir püre İÇ Sigarasına borçlu Olan tayyareci Belçika top» raklarında o yere inmek mecburi » yetinde kalan İn «- giz pilotların - dan Me. Leod ha - yatını bir püro si- garasına o medyun olduğunu söyle - mekte ve şöyle de- mektedir: «Tayyaremiz sa katlanıp da yere inince, daha o zaman düşmemiş olan ve 60 kilometre mesafe - nekrin Üzerine atılmış köprüden geçer - ken bir Alman nöbetçisi «dür!» emrini verdi. Duymamış gibi yaparak arkada - şımla nehir kenarına çömel, fere tamamile emniyet bahşetmek için de. gayet umursamıyan bir tavırla ce - bimden. bir püro sigarası çıkardım, yak - tm ve damanını keyifle havaya üfle - meğe başladım. Bunu gören nöbetçi bi- zim «yabancı olmadığımıza bükmetiniş olacak ki, bir daha seslenmedi. Biz de fır- Satı gelince. oradan ayrı'dık. Böylelikle bir püro sayesinde hayatımı kurtarmış oldum. Edison'a aid bir fıkra Maliim olduğu Üzere meşhur kâşif E - dison fonoğrafı icad eylemişti. Bu icadın onuncu yılında Edison şerefine bir zi - yafet verilmiştir. Bir Amerikalı kadın ziyafete kâşife bir dnkika rahat verme - miş, mütemadiyen konuştuktan sonra ni- bayet: — Üstad! İsminiz asırlarca yâd edile- cek! İlk koruşan makineyi icad eyledi - Binizi herkes söyliyecek... kine! Ne harika! Ne mükemmel şey! de- miştir, Mahcub, fakat hazır cevab olen Edison şu cevabı vermiş: Sabahtan sabaha Tarihi imtihan Fımatlan istifade etmek, tesadüleri İyi kullanmak herkesin işi değildir. İnsanın ruhunda biraz besirgünlik ol. masa önüne çıkan en kârlı fırsatlar. dan bile istifade etmesini bilmez. Fa. kat doğuşta bezirgân Tuhtu oldu mu hiç bir ahlâk ve muaşeret kaidesi onu tutamaz, Huni şairin: Huda göstermesin #zarı izmihlil biz Fakat bükümet, rımma kanımana cıkardı. Vi muhterislerin kurtardı. Harb muhfekirlerinin ibtiraslarma kanunla sed cekmek mümkündür. Fa. kat harb halinden istifade ederek si. lâhını müzayedeye çıkaran devletle rin ihtirası ancak gene <fMibhla ön. iemekten haşka care yoktur. Harb, vi. enret ahlâkı kadar siyaset ahlâkı £ çin de tarihi bir imtihan oluyor. G2 TL ŞALLAR Avusturya arşidükü Ollonun şatosu Bomba'andı Belçikada cereyan eden esnasında Avusturya srşidükü (Ottonun | $ân'atkârı Ünvanını kazanmış olan güzel Stesnockerzerlde Bulenan şatosu, bom - İyıldız Bette Davin, hâlen <All this and balar isabetile harabeye dönmüş, arşidü. heaven, too adında büyük bir film için kün birçok kiymetli eşyaları, antikalaçı hanrlanmaktadır. Bu #llmde bir Fransız Konuşan ma- | tuzla buz olmuştur. Elibba şive yağmada mebiut eyler Dediği gibikâr, kazancı için eşini, dostunu değil, suyunu, sopunu bile dinlemez. vurur! ? Harb devirleri tceret ahlâkı için imtihander. Her harb devri, hükü metleri karancını vatandaşlarının za, Tarıma yapmak isteyenlere karşı ted , bir almağa mecbur eder. Geçen harbin kalay ve bulgur zengimlerine ald ba - tırslar heniz unutulmadı Bu kabili yetie olanlar için yeni harb devri da, ha büyük mikyasda işlere müsalddi. zamanında mil ke- BŞ Martinin taarruzuna uğrıyan fayyareci Geçenlerde bir gece Norveç harh sa - Tilecek ilk #ilm olacaktır. pençesine dösmekten muharebeler | ? mv m en genç Baronu işte bu Çocuktur mini gördüğünüz beş yaşındaki «a - saletmesb Sir Jotm Smith Dodsworth> dağım henüz bilmemektedir. Matbuat ile ilk te- masını da işte böyle çimene oturarak yapmıştır. Nis karnavalı yapılmazsa ne olur? Fransiz film kumpanyalarından biri «Monsieur Hector» adında büyük bir #ilm hazırlamaktadır. Bu eser için meş- hur Nice karnavaknm filme çekilmesi icab etmektedir, Harb dolayısile bu se- ne bu karnaval yapılmadığından kum - panya, film icsbatı olarak bu karnavalın en mühim kısımlarını stüdyolarında ve «Nis» sokaklarında tertib ettirmiştir. Bu karnaval manzaralarının tertibi kum - panyaya tam 650.000 #rangu mal olmuş - tur. Bu #llm bu seneki Fransız prodük - siyonunun en güzel eserlerinden (birini teşkil edecektir. Film dünyasına atd haberler 1989 senesi için Amerikanın en iyi mürebbiyesi relinü yapacaktır. Parto - neri Fransız san'atkârı Charles Boyer ©- lacaktır. Bu film, Amerikaya avdetin - den sonra Charles Boyer tarafından çev — Madam teşekkür ederim! Fakat çok | halarından avdet eylemekte olan John M. yanılıyorsunuz. İlk kotuşan makine Ce- | Morrison adında bir İngiliz asker tay Filmin mevzuu Rachel Pield'in büyük mabihak tarafından icad edilmiştir. Ben | yarecisi bir marti kuşunun U taarruzuna | muvaffakiyet kazanmış olan bir eserin - de konuşan makine iead ettim amma be- | uğramıştır. Kuş iIk hamlede tayyatecinin | den iktibas edilmiştir. nim makinem arzu edildiği vakit dur -| yözüne hücum etmiş ve oksijen borusunu koparmıştır. Tayyareci güç hal ile ken -İleri #ilm sinema mehafilinde bir «hâdi - disini bu kuştan kurtarmıştır. durulabilir!. Halbuki Allahın makinesi. ni durdurmak çok güçtür... İSTER hazır bulunanlardan biri bıktı: — Allahınızı severseniz şu politika bahislerini nız, diye bağırdı. Ben size bir masal söyliyeyim, onu din- leyiniz. Ve şu masalı anlattı: — Seksen, doksan sene evvel Sultân Aziz bir deniz se- bulunuyormuş, bakmış ki, yüksek rütbeli iki denizci yekdiğerile geçinemi- yorlar, mütemadiyen kavga halindedirler, bubammn yahatine çıkmış, babam da maiyetinde INAN, Dün gece bir mecliste İlalyanın harbe girip girmiyeceği meselesi konuşuluyordu, bahis de İyice uzamıştı, nihayet birakı- canı sikilme, bu #ki zatı barıştırmanın yolunu düşünmiye baş- lamış, fakat o, bu yolu bulamadan evvel zıddiyet son şid - detini bulmuş. Bir gece padişah yattıktan sonra geminin büyük salonunda iki rakib gene karşılaşmışlar. iNAN, İSTER Hiödetle, İSTER ISTER Bu iki san'atkârın beraber çevirecek- se» olarak telâkki edilmektedir. İNANMA! asabiyetle dolaşmıya koyulmuşlarmış. yekdiğerine ıd is- tlkametlerde geniş adımlarla gidip geliyorlar ve tam salo- onun orta yerinde buluşunca #ki şiddetli kelime teati oği- yorlarmış, babam da dövüş ha başladı, ha başlıyacak diye heyecan içinde bekliyormuş, fakat aradan baş dakika goç- miş, on, en beş, yirmi dakika geçmiş, bakmış ki, vaziyette değişiklik yoktur, mademki, bu dakikaya kadar dövüş çık- madı, bundan sonra da çıkmaz düşüncesile ve kalb huzurile yatmıya gitmiş, hakikaten seferin sonuna kadar Ön kavga çıkmamış ve seyahat iyi şekilde bitama ermiş.» Hikâye bitince dinliyenler güldüler, doğru olup olmadı - ğını sordular, söyliyen cevab verdi: — Ben babamdan dinledim. Doğru olduğuna, politika iş- lerinde de yer bulacğına inarıyorum, Fakat sen: INANMA! pimaş, Cinsi cazibesi ila cesaret! birbi, İngilterenin €nlıaf zorla tıkadılar. Asrın en meşbur ada genç baronu TCS -İmı, ve pek yakışıklı Lindberg, Atina .—.. Sözün —e— Şımarıklık E. Ekrem Talu Dn ndan, galiba, ön iki yıl kadar evvek, ateğii bir delikanlı, herhangi bir id « dianım neticesi olarak Amerikağan Avrupa, ya bir © vet, o le far Atlaz denizinin tayyare ilg aştacağını hiç kimsenin ekli İzinden üstün olan bu cüretkâr çocuğu, bü, #ün dünya, ayaklanarak, alabildiğine alkış Jadı. Bu alkışlarla beraber, sdamcağıza şöhreti, İserret, ikbal de teveccüh etti; Albay Linde berg önce günün, sonra da asrın adımı ci, dn. Heyecanı kolay ve ölçüsüz olanlar, «$ kaldı, tarihten Kayzerleri, Şarlıman'ları, Fa. tihleri çıkarıp, yerlerine bu cesur potu 4 v kame edeceklerdi. Günün birinde haydudlar bu adamin Ç0 cuğumu çaldünr. Çocuk Hirsizlarma kendi K bususl bir tabir tahsis edeceği memlekette, kâdise hiç bir fevkelâdelik a 1” İzetmemeliydi. Lâkin, yakışıklı pilota «id ole duğu için, yeni ve eski dünya gene syak landı. Gene çalkandı. Cihanın sempatisi (O ne bir gurur helesi şeklinde tekâs0? edercii, gidip, genç albayın şöhret tacmı süsledi. Derken, haber aldık Ki, Lindberg, doktoğ Karel een ilm ye fen adamlle birliği olmuş, Ücra bir yere çekilmiş, ölüme çarğ arıyormuş! — Binin hamsrie, böyle işlere ne diye kü, rişır? Sualini, haklı olarak soranların ağa aşan bn kahraman ve çocuğunu çaldırın saba her şeyi yapmağa mezun ve salihiyefe tar idi. Kendine esrarengiz bir de hüriyef yaratmıştı, İltifatımı kollayan insanlardan, beyanatını dilenen gazetecilerden güya bu, cak bucak kaçıyor ve bu suretle, kurulu söhretinin seviyesini düşürmemeğe itina € « diyordu. Gecende bir akşam Amerika radyosunun sesini işitmeğe teşme olanlar, makineniğ düğmesini çevirir çevirmez, karşılarında 9 zatı bilduler, «Dünyaya nur saçan hürriyetz heykelinin gölgesine sığınmış, devletinin po. litikasını kötülüyor, cihanın bugünkü mülk lik vaziyetinde onun nasi bir yol tutmasi Mizsm geldiğine dsir saçma sapan öğüdld | veriyordır. Yakışıklı p'lotun, bedbaht babanın ve ö lime çare arayan amatör Âlimin bu sözleri. ri &mleyenler, o skşam ik defa olarak, A. merikaân devşirmelerin çok olduğunu ha , tırladılâr, ve bu meshür kahramanın s0y8 İdin <berg» ile bittifine, ve başka dinlerdi mânâsi bulunmıyan Lindberg kelimesini almancada «ihlamur dağı» demek olduğunü |cikkat ettiler. Bu müşahede, ona karşı hâlâ hayranlığı duyan gönüller finerinde bir soğuk duş te « İsiri yaptı. ve şöhret denilen, hazmı güç da, mirden Teblebi, şımarıkığa bir defa dahi kurban oldu. e Adliyeye teslim edilen iki katilin tevkiflerine karar verildi Bultanahmed 1 inci sulh ceza hâkiminin Zuruna çikarilmış, yapılan sorgusunda, vak, ayı hülâmlen şöyle anlatmıştır; — Dün, eski nişanlım Esmanın evine gi, tim. Kaynanam, beni içeri sokmak İsteme, diyse da, dinlemiyerek girdim, Esmaniın O dasına girdiğim zamansa, nişanlım Tekiğe dağlı Hasania beraber buklum. Sonra, bir. denbire Mustafa Ge geldi ve di mamı menetmek için kapıyı da örttü. Üstü. me hücum edince, kendim! müdafan zafu

Bu sayıdan diğer sayfalar: