13 Nisan 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

13 Nisan 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HİKÂYE: Bay Saferin pantalonu Bay Saferin pantalonu eskimişti. Ken- dine yeni bir pantalon almak istiyordu. Bir gün bunun için sokağa çıktı. Hazır *lbiseci mağaza'arının camekânları ö - hünde uzun dakikelar durdu, Nihayet bir tanesinde rengi ve biçimi hoşuna giden bir pantalon gördü. Hemen dükkâna gir- di. Pantalonu o kadar heğenmişti ki, pro- Ya bile etmeden pazarlığa girişti. Para - ları saydı. Pantalon paketini koltuğunun | altına sıkıştırdı. Mağazadan çıktı Evine döner dönmez ilk işi pantalonu #iymek oldu. fakat pantalonu giyer giy- Mez yaptığı hatayı anlamıştı. Pantalon “na çok uzundu. Paçasını en azdan altı Yedi santim kısaltmak icab ediyordu Karisıni çağırdı. Yeni aldığı pantalonun Paçasını kısaltmasımı söyledi. O sırada karısının çok işi vardı: — Şimdi imkâm yok, dedi, isim Dursun işim olmadığı zaman kısaltırım. Bay Saferin ce DI sikilmaştı — Ben şimdi is- tiyorum. Diyerek, panta- »linde odadan Sıktı, kız kardeşi- BİN odasına girdi. © sirada kız kap sokağa çikma- hazırlanmıştı: — Sokağa çıkmadan şu pantalonumun Paçasını altı yedi santim kısaltır mısın? — İmkân yok şimdi sokağa çıkacağım. Geldiğim saman, — Ben şimdi istiyorum., Pantalon elinde kız kardeşinin oda * andan çıkınca kızını gördü. — Aman kızım, sen şu pantalonu al «İN paçalarını altı yedi santim kısalt. — Şimdi yapamam baba, arkadaşları Mi bekliyorum, sonra. — Ben şimdi istiyorum. Bay Saferin canı sıkılmıştı, Kendi o ina girdi. Pantalonun paçalarını ma - kesti ve sonra dikti, pantalon kı - Salmıştı, © sirada bir işi olduğunu, bir saat için #okoğa çıkması icab ettiğini hatırladı. aç te kalmıştı. Pantalonu masanın üzerinde bırakıp a renamammmmmanmmmmazmamanne, E var. | — Kocam pantalonunu kısaltmamı is- temişti. Şunu kısaltayım. Diye düşünerek kocasının odasına gir- di. Pantalon masanın üzerinde duruyor- du. Beş altı santim kısalttı, dikti, gene ©- raya bıraktı, Bay Saferin kız kardeşi sokaktan dön- müştü. — Ağabeyin pantalonunu da kısalta - Okuyucularımızın şiirleri İlk okula elveda yım. diyerek Bay Salerin o odasına girdi, (o Pantalonu altı santim dı salttı. Bay Sâferin kı- zının arkadaşları çabuk £ gitmişler di. o Arkadaşlar gider gitmez o da babasının odasına koştu. Pantalonu al- tı santim de o kısalttu Bay Safer eve dönmüştü. Odasına çık- tı. Pantalonu giydi. Pantalon o kadar ki- salmıştı ki, paçaları Bay Saferin diz ka- paklarından yukarı idi, sinden bir Bi Velimeşe köyü mekteb tale besi bir ders tatbikatı esnasında | 3 Ta pü EN EE) Yıldızın tırnakları Yıldız teyzesinin evin- Yıldız teyzesinin tır - de misafirdi. O akşam nak boyasını tuvalet ma- teyzesinin misafirleri ge- sasının üstünde bulmuş- lecek, birlikte yemek yi- tu yeceklerdi. — Tırnaklarımı boya - Oturdu. Bir zaman uğ- raştıktan sonra tırnakla- rini boyamıştı, Artık çok seviniyordu. Beş senelik yuvamdan, Sen uçurdun kucağından. alışmalı ileri, lerlemek emeli, Çalış, çalış, yıllardan, Geç karanlık yollardan. Güçlük çekmezsin çalış, Durma çalışmıya alış. İst: Necdet Enez * Güzel dağlar Güzel dağlar bürünmüş zümrüd gibi bir tüle, Ovalarda çiçekler benziyor pembe Diye düşündü ve he « men iki peçete yakalayıp ellerini sardı. — Misafirler geldik - leri zaman benim tırnak- Jarımı görüp bayılacak - Bir ayak sesi Teyzesi geliyordu. — Teyzem görürse bel- duydu. Uzaklardan geliyor bazı kaval sasleri,| 1” ki tırnaklarımı sildiri» Tepelerden esiyor rüzgârın ne - Diyordu. fesleri. Kışın yalnız kalınca bu güzel ulu dağlar, Başı issiz pınarlar çağlayarak hep ağlar. Yaz gelince dağlarda yeni bir ha- £ yat yaşar, Kimse kalmaz evlerde gönüller kıra taşar. Sabahattin Giray Yeni bilmscemiz Ben dört heceli bir kelimeyim. Dört hecem birden çokluğa deli- İet eder, Sondan iki hecem suda yaşar, karada ölür. Birinci ile üçüncü hecem nazik olmıyan insandır. Birinci, üçüncü ve dördüncü he- cem «nezaketsizlik: manasına ge- lir. Bilin bakayım, dört hecem bir- den ben neyim? Bilmeceyi halledenler, gazete - den bilmece kısmını kesip hallile birlikte bize göndersin'er. Doğru bilenlerden bir kişiye maroken kaplı, fevkalâde kâğıdlı büyük bir batira defteri, bir kişiye gene ma- roken kaplı ve fevkalâde kâğidi muhtıra defteri, bir kişiye bir Şir- ley albümü, bir kişiye altı kişilik elişi peçetelik ve diğer elli kişiye de ayrı ayrı güzel ve kıymetli he - diyeler vereceğiz. Bilmeceye cevab verme müddeti on beş gündür. Bilmece cevabını bize gönderdiğiniz zarfın üzerine «Bilmece; kelimesini ve bilmece - $ nin gazetede çıktığı tarihi yazınız. — — Vah vah. ne aksi oldu. — Ya teyze zarar yok amma akşama kadar geçer. — Olmaz, olmaz dikkat etmek lâ - zım. Annen de merak edecek. Teyzesi Yıldır elleri bağlı görünce şaşırdı: — Ellerine ne oldu Yıldız? Yıldız cevab verdi: — Şey teyze, bıçakla kestim. Müteessir bir hede evine döndü: Kendi kendine: — Ne dedim de tırnaklarımı boya - dım, ne dedim de yalan söyledim, di - yordu. — Sen hemen anhenin evine git, © bunun ilâcını bilir, çabuk iyi eder. Yıldız, teyzesinin evinde daha fazla kalamadı.

Bu sayıdan diğer sayfalar: