sahne SON POSTA Şubat 12 (TARİHTEN SAYFALARI Kahakçı Mustafanın idamı Üçüncü Selimi tahtından indirmiş olan buzorba güvey ii girdiği gece, uyurken kafası kesilerek öldürülmüştü Yazan: CEVAD FEHMİ | | © “Son Posta,, nın tarihi bahisler muharriri yazıyor —J Üçüncü Selimin sukutu ve felâketi ile'şısının evi, (17) yanında Hüseyinin evi; neticelenen 1807 ihtildli, Türkiye tarihi- (18) yanında Dingiloğlu kızının evi, (19) min en kanlı ve korkunç irtica hareket -| yanında imam Hacı Osman Efendinin evi; lerinden biridir. Bu #htilâl, Boğaz hisarla.' (20) yanında kale cephaneliği, (21) kale rında muhafız olarak bulunan ve yamak |nin kumbarâhanesi, (22) yanında kale « denilen yeniçerilerin, üçüncü Selim ta -İnin top tabyesi... rafından yeni teşkil edilen Nizamı cedid| Gene ayni vesikada, Rumelikavağı ka- Leylâ Hanım yattığı yerden doğrul - muştu. Yüzü kâğıd gibi bembeyaz, kor- kudan büyüyen gözlerile Rıdvan Sadul - lahın hareketlerini takib ediyordu. Ser- komiser oturduğu yerden ayağa kalkmış ve kadının yanına gidip dikilmişti. Ridvan Sadullah bir iskemle çekerek masanın başına geçti. Bariz bir istihza ile askeri elbisesini giymemek için ayaklan- ması başlamış, Kabakçı Mustafa adında- ki bir zorba da ihtilâlın en büyük kahra- mani olmuştu. Üçüncü Selimin tareffâr - ları olup ihtilâlde Rusçuğa kaçan ve Rus- içuk âydnı Alemdar Mustafa Paşaya sığ» - İharek tarihte Rusçuk yâranı diye an'lan gevatın teşviki ile Alemdar paşa, kendi milisleri ile üçüncü Selimi tekrar tahta lesinden Yenimahalleye doğru olan sa - hildeki yapılar da sahiblerinin adı ile şöyle kaydedilmiştir: (1) Rumelikavağı kalesi, (2) tathsu çeşmesi, (3) mekteb; (4) camiişerif; (5) bir kahvehane ve kayıkhane; (6) salha- ne; (7) Salih usta kızının kahvesi; (8) kale neferleri kışlası, (9) Mustafa reis ve diğer Mustafa reis ve Ali reis ve diğer Leylâ Hanıma bakarak: — Hah şöyle? dedi. Her işimizi sükü- metle görmek imkânı varken ne diye gü- rültü etmeli... Siz daima sessizce çalışır ve labancaya ancak son dakikada müra - caat ederdiniz. Bu sefer ne oldunuz? O harikulâde zekânız artık işlemiyor mu? Cinayet âlemi için ne büyük zıyal On kuruşa adem öldüren sabıkalılara ben- zediniz... Size baktıkça, hareketlerinizi takib ettikçe «cinayet bir san'attır; di -| yen müellile hak verirdim, Meğer ne ka- dar yanılıyormuşum... Kadının titrek seni ilk defa olarak işi- tildi: — Sözlerinizden hiçbir şey anlamıyo- rum, siz bir delisiniz! — Evet, benüz esözlerinizden bir gey anlıyamıyorum: diyebilirsin, kızım. Öyle ya söylediklerim hep boş lifler... Fakat bakalım, yarım saat sonra kendin. de ayni sözleri tekrarlamak cesaretini bulabilecek misin? Hakkın var. Artık ge- vezeliği bırakalım. Ben müddelumumilik mfatım takınayım. Suçlu karşımda... Müddetumumi muavini bey ve sen cina- Leyi& Hanımın eşyaları bizim «p arttmana taşındı. (Yarınki tefrikamıza cid resimlerden) koyu bir loşluk içine gömüldü. Sonra dı-| Salonu derin, korkunç bir sessizlik kap şarı çıkarak delikanlının yattığı odaya |lamıştı. Bu sessizliği Rıdvan Sadullehın gittim. Ona ve genç kıza Tudvan Sadul -|müstehzi, soğuk ve merhametsiz sesi yırt- İlahın söylediklerini tekrarladım. «Göre-!ta: ceğiniz manzara her ne olürsa olsun ses; | çıkarmıyacaksınız, yerinizden kımmılda - | myacaksınız» dedim. Bu tarzda hareket | kabilirsiniz çocuklar. edeceklerine söz verdiler, Necdeti yata -| Ben elektrik düğmesine doğru koşar ından kaldırdık. Neclâ ile birlikte kol -|ken Neclâ Hanımın hıçkıra hıçkıra ağla- İlarına girdik, yürümekte hiç de güçlük|dığını duydum. Düğmeyi çevirdim, oda İ çekmedi. aydınlandı. Bu vaziyette salon kapısını açarken! Serkomiser Leylâ Hanımı yere Bırak- Rıdvan Sadullahın sesini duyduk. Serko- muştı. Genç kadın upuzun döşeme üre » misere: rinde yatıyordu. Necdetin yüzü bembe » | — Osman Bey, suçluyu iyi gözetiyor yazdı. Neclâ ellerile yüzünü kapamış, ağ- musun? diye soruyordu. ilamıya devam ediyordu. — Merak etme hocam. Rıdvan Sadullah nefret ve istikrah ifa. — Bravo... Çek güzel... Bu pruvayı cidden beğendim. Artık elektrikleri ya- Jizmparatorun ısrarı ile Türkiye ile de bir| Ağlardan indiler. Neferlerden birkaç ta- oturtmak üzere İstanbul üzerine yürür *İMustafa reisin evleri ve kayıkhanesi; ken ilk icraatındanberi, Rumelikavağı | (10) yanında serapa kahvehaneler; (11) hisarı dışında oturan Kabakçıyı idam et | Rumelikavağı hisarının sınır... tirmek olmuştu. Bu vesikada, Kabaçkının idamında bü Bugün için tarih sohbeti mevzuu ola - rol oynamış olan Kitabooğlunun e yak Kabakçının idamını seçmiş bulunü-| vini buluyoruz. Gene ayni vak'ada zikre yorum: dilen kahvehanelerin de yerlerini öğren- İstanbulda ihtdâl olduğu zaman, dev - | miş oluyoruz. let, Rusya ie harbediyordu. Bazı mevzii Şimdi Kabakçının idamını anlatalım muvaffakiyetler müstesna, harb, umu - Uzun Ali ağa ve Kitabcıoğlu ile arkadaş- miyetle aleybimizde cereyan ediyordu. > k ME Fakat, Navolyona mağlüb olan Ruslar, ME EL a ei gece yarısı Kavak kalesi önüne geldiler, mütareke yapmışlardı. nesini atların yanında bırukular. Hay - Sadrazam İstanbu "*İvanları orada bulunan bir değirmenin dar Paşa da 5,000 kişi ile beraber gelmiş-| duyanları arkasında gizlediler. Kitabeioğ: Ni Bm daha Edirmede iu kılavuz oldu, yaya olarak kale varo « en m ettirmişii, ii Va 2 Sadrazam ile ordunun ve Alemdar ile heels neriman ağ milislerinin Edimeden İstanbula doğru | emeğe yolladılar. Birçok geceleri yamak- hareketinden iki gün evvel, Alemdarın| dan bir kısmı bu kahvehanede sabah» b emmek ii BE e larlardı, Bu gece kahve tenha idi, iki üç ey km bi dimi "e | kişiden başka kimse yoktu. Bu haber ü- dudan ayrılarak meçhul bir semte dORCU | yerine bizzat Kitabctoğlu Pınarhisarlı ser gitmişti. İçlerinde sabık Rumelikavağı hi- İdenieytilerden on kişi ile sessiz ilerliye - sarı dizde: Ketencioğlu da bulunan bu! ex kakveyi bastı, kahvede yatanları bağ- dönerken, Alem- yet masasi serkomiseri, siz de hâkim olu- nuz... Muhakeme başlıyor. Fakat bakın! az kalsın unutuyordum, şabidler, nerede, | Kapıyı iterek içeri girdik. de eden bir tavırla yerde yatan kadına Bizim içeri girmemiz'e değişen sahne baktı. Sonra serkomiserle imüddeiumumi tahidleri isterim... Cevad Fehmi sen de cidden korkunç oldu. O koyu loşluk için- MWavinine hitab ederek; mübaşir ol, haydi bzakâyım, şahidleri Je dehşet ifade eden, uzun, çok uzun bir. — Söylediklerini işittiniz, ya- dedi. Bu getir! İlç çekmesi duyuldu. Bu tüyler ürpertici a ela Hee Baydi artık Ne demek istediğini anlı arak !sesi ömrürn oldukça unutamıyacağım. jkendisini. ayı Z g yanına yaklaştım, yavavaşça ar İ Akabinde genç kadın ayağa fırlıyarak an e NN dönerek biraz sert — Necedile genç kızı getir. Delikanlı. | Kendi sesine hiç benzemiyen bir sesle ve | PİT özi ye pi e i nın kollarına girerseniz pekâlâ yürür, |bütün kuvvefile bağırdı: LEE ir n SOĞU! we “ imanızı rica si Yalnız tenbih et, burada görecekleri man-| o— Yaşıyor, kerata yaşıyor... Yedi can- tahmin pis ri yn al ei öy vara De olursa olsun ses çıkarmasınlar. lı bunlar... Öldürüyorum, bortluyorlar. tatmin ediyorum ki şimdi gösterdiğiniz Bunu kendilerinden adliye ve zabıta ta- | Yaşıyor, alnının ortasında kurşun deliği EEE sinek çeliğe snydimi leb ediyor. Biraz sertçe konuş. Ha, dur,|yok... Halbuki daha iki saat evvel ben gikie Ben; serkomlser Sl ıl öztmimmeii giderken şu avizenin Jâmbalarını da sön-| oraya ateş etmiş değil mi idim? Şu halde ökdvbi üçümüz Biridir yang > kide dür. Bir tek ampülün yanması kâfi, Bu | kimi öldürdüm? Yaşıyor... Yaşıyor... Ya)m ar." “ie cöklük O kodlar kendi. kadar ziya edecek sahne için faz. | şıyor... EE a e an ini yor, saçını |:9e malik değildim ki bu işleri adete gay- asker'er, Rumelikavağı hisarına Kabakçı Mustafanın kaydını görmeğe gidiyordu. O devrin kıymeti! bir vesikası, Rume- Ykavağı kalesi ile Boğaz dışına doğru sa- hildeki evleri, sahiblerinin isimleri ile şöyle kaydediyor: . (1) Rumelikavağı kalesi, önü kâle ve roşu; (2) Rumelikavağı ustasının evi; (3) Onun yanında Hokkacıoğiu Mehmed rei- sin evi; (4) Onun yanında Osman reisin evi; (5) Onun yanında Kitabcıoğlu Ah - medin eyi, (6) onun yanında Hüseyin rei- sin evi, (7) yanında Praçoloğlu Mustafa- nın evi, (8) yanında Hokkacıoğlu İb - rahimin evi, (9) yanında Mandıracıoğlu Mustafanın evi, (10) yanında Fevr “ * wir aile babasının romanı ladılar, Bunlar kale yamaklarından iki hayta ile bir oduncu idi. Üçünü de Uzun Ali ağanın yanına götürdüler. Ali ağa, bunları, ez bir köşeye çekerek iyice sı» kıştırıp söyletti: Kabakçı Mustafa o gece evlenmiş; ger- değe girmiş, yeni karısı ile evinde imiş... Bunlar olurken, saat de ilerlemiş, se « İher'vakti yaklaşmıştı. | Bu haberi veren yamağın bacağına sım- sıkı bir yular bağlardı. Yuların öbür vcu- İmu da Uzun Ali ağanın karakyla ve beline doladı, Sekk- çiz İde girdirstvudün saadetini bozan, mn ei Ş betçi cürmümeşhud mahkemesinde ya * pılmıştır. Sabıkalı Alrmed mahkemâde: — Benim yerim yurdum yoktur. Bü - tün varlığım bir yorgandan ibaretti, Onu raz içtim. Düşündüm, bana bir yorgan, bunun için de yün lâzımdı. Ambardan! #ki torba yün alırken bekçi (tarafından! yakalandım» demiştir. Hâkim suçlunun itirafı zerine sabıka- sını da hazar; dikkate alarak öç buçuk! ay hapsine karar vermiş, Ahmeğ derhal tevkif edilmiştir. Mahkemelerde: Bir polis rüşvet iddissile tevkif edildi den muamele yapılması Rıdvan Sadullah bir gmakine gibi ife-|Büşm yoluyor, kuvvetli bir buhran geçi- | üreti YapıYordım Mean le * Miüesinini eerirerak ' “yordu. Nibayet kendisini omuzlarından | gazetecilere şunları söğlemiştir. — Londra büyük elçimizle birlikte.ti-| yasada bulunan cesedden başka dün sa -| Mi i- ge N|bah da Bakırköy sahilinde bulunan ikin- 8 azartesi ünden i i bil i da çaldılar. Bundan müteessir olarak ME az EN lek miş ci bir cesedin tahkikatına el koymuştur. ,| Tacirlerimizin İngiltere ile iş yapma -İ özerinde bir erkek cesedinin su üzerinde larını güçleştiren sebebler, yeni anlaşma | yüzmekte olduğu balıkçılar tarafından ile ortadan kaldırılmıştır. İngiliz fabrika- görülerek zabıtaya haber verilmiş ve ce: ları memleketimize mal vermek husu -İ sağ sahile çıkarılmıştır. Cesed üzerinde sunda mümkün olan bütün kolaylıkları bujunan bir vesikadan bunun Samatyalı İzzet olduğu anlaşılmışsa da, Samatya - nın neresinde oturduğu ve ne İş'e meş - Ankaradaki temaslarını bitiren İngiliz gul bulunduğu tesbit edilememiştir. tütün heyeti şehrimize dönmüştür. Yeni| Cesedde bir yara ve bere görülmemiş. anlaşmaya göre mübayaatta esas tutula -|tir. Hâdiseden nöbetçi müddelumumiliği cak "Türk parasının sabit kıymeti üzerin-'de haberdar edilmiş ve tahkikata baş - kararlaşmıştır. İlanmıştır. Dünkü nüshamızda Davudpa « Hey'et, buradaki temaslarına bugünden | şa ile Samatya arasında denizde bulun - caret anlaşmasını İmzaladık. Bu anlaşma a İnsiliz ttt*n heyeti * Bultanahmed birinci sulh ceza mahkeme.) aran başlıyacaktır. si dün Nevzad adlı bir polis memurunu süş- vet almaktan suçlü olarak tevkif etmiştir. EKâdisenin mahiyeti şudur: Agob uğında bir dükküâncı Polis Müdür - Miğüne müracaat ederek Nevzad adında bir polis memurunun kendisinden rüşvet iste- diğini söylemiştir. Zabıtaca kendisine polis memuruna verilmek üzere numarası tesbit ediler bir 3 buçuk liralık tevdi olunmuş ve bu para biraz sonra Agobin konuştuktan sonra yakalanarak üzeri aranan polis me - muru Nevzadın kolunun kıvrımı içerisinde bulunmuştur. Tutulan zabıtla birlikte dün Bultenahmed birinci sulh ceza mahkeme. #ine tevdi olunan polis memuru Nevzad, sor. gur esnasında Agobdan rüşvet almadığını, lanmıştır. bu parayı kendisi farkında olmadan bir dÜŞİ zama tarafından Arkadaşınmn elbisesini çalan bir genç Arkadaşı Mustafanın bir takım elbisesini) tahkikata devam etmektedir. çalarak Bursaya kaçan ve Bursada salan betonarmeci İsmaliin İstanbula geldiği ha- ber alınmışz, yakalanarak adilyeye verilmiş. tir, İsmeli dün Sulteanahmed birinei sulh ceza mahkemesinde yapılan sorgudan aon- ra tevkif edilmiştir. Arkadaşı tarafından bıçaklandı Ferah sinemasında çalışan Ali evvelki gece #aat 13 sıralarında arkadaşlarile o beraber evine giderken, araları açık bulunan Nuret.|viz şebekesi yakalamıştır. Döviz kaçak - tin tarafından bir kama ile sırtından yara-|çılığı şehrimizdeki bir tüccarla Halebli yakalanarak adilyeye manmm kolunun kıvrımı arasına koymuş 6-İ verilen Nurettin, dün möbetşi Sultanahmed tabileceğini söylemişlir. - Mahkeme, mur Tevkiibaneye gönderilmiştir. polis | birinel sulh ceza mahkemesinde yapılan du- e Dai Nevsadın tevkifine karar vermiş, suçlu me-|ruşma sonunda 20 gün hapse mahküm edil, |lâtı şebekenin bütün faaliyetini meyda - miştir, fun! muavin! de şaşkınlıkta & e Mn de era Linde .——— Zabıta ve ad'iye evvelki gün Davud - " 1 İ np > ş Ol TUKK ARIİSILERİNİN ŞAHESEKİDİR. Baş Rollerde: ERTUĞRUL MUHSİN CAHiDE FERDİ TAYFUR - NECLÂ - NEVİN - SUAVİ - SAİT - GÜLSEREN İstanbulda İPEK - MELEK Ankarada YENİ ve HALK İzmirde ELHAMRA Sinemalarında birden Filmin iik şeref temsili 14 Şubat Çarşamba akşamı saat 9 du MELEK Sinemasında verilecektir. Bu müsamern için numaralı koltuklar MELEK gişesinde bugünden satmaktadır. Dün sabah Bakırköy sahilinde deniz duğunu yazdığımız cesedin hüviyeti tes- bit edilememiştir. Cesed dün ölüm sebe - binin tayini ve büviyetinin tesbiti için Morga kakdırılmıştır. Zabıta ve adliye Suriye ile Türk'ye arasında kaçakçılık yapan bir şebeke yakalandı Gümrük muhafaza teşkilâtı Suriye ile memleketimiz arasında iş gören bir dö - Memleketimizin en meşhur komiği iSMAiL DÜMBÜLLÜ Türkçe Sözlü ve Şarkılı tüccarlar arasında cereyan oetmekledir. Kaçakçılık gayet mahirane ve şifrelerle yapılmaktadır. Gümrük muhafaza teşki- na çıkarmakla meşguldür.