6 Şubat 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

6 Şubat 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

6 Şuhat puanı” “Son Posta, nın Hikâyesi “ununun 8 AvukatDüval'in katili SİLİNEN, Çeviren Nöbetçi müsta bir yukarı sıkıldığı bei öl Nimet Mustafa MiiEMİZ ü odasında bir aşağı |içinde idiler. Müfettiş köndi kendine ko- dolaşıyordu. Halinden canının | nuşuyordu: Mi idi. Onun için boş geçen bir) — Katilin burada olduğuna em vet gecesi kadar t fersa bir Kapıyı açan muhakkak © idi Şimdi kadar bekler. hiç kadar evden çıktığını hiç zanneti 18mm. Halbuki bazan öyle mü- kaçabileceğine de ihtimal veremem. Çün- him işler çıkardı ki. k, betçi dm, antik sevinmişti. Belki bir iş:İdir. — Giriniz Polis müfettişi kapının zilini çaldı. Kı- girdi.İsa bir zaman sonra kapı açıldı, kapıyı a- İ arasında en göze çar çan madam Düvaldi. Siyahlar giymişti, ı her işi muvaffukiyet-İpolis müfettişini karşısında görünce: eris apaşları arasında ismi) — Ne haber, dedi, kocamın katilini çok meşhurdu. Birbi e başa çıkama- muhakkak bulmuşsunuzdur dıkları zaman: «Senin hakkından Medar Evet madam, Belsin» derlerdi. Buldunuz demek. tevkif ettiniz mi? Medar neş'eli idi. Nöbetçi müstantik| Onun gibi bir şey madam, ona bakıyordu; yorduk. Bil . e mek odanızdan ışık geliyordu. Herhalde, dedim, bu saat- te uyumuyorlard — Buyurunuz içeri. Yemek yiyordunuz, sizi fazla rahat- İsız edeceğim. Yemeğe devam edebilir: niz. Biz o da vazifemizi görebiliriz. — Evet iyi bildiniz, yemek yiyord Yemek odamdaydım. Yaln ili için. |lelidenberi hep geç yemek yiyorum. Prüfettiş.| Kadın mütereddiddi, Fakat onları ye- hi me? Oo (mek odasma aldı. Müfettiş etrafına göz ismini bilmiyorum, gezdirdi. M; baktı. Tabakta yarısı | yenmiş bir biftek parçası vardı. Çatal| bıçak tabağın kenarına bırakılmıştı. Mü- fettiş, müstantiğe döndü — Bir sigara verir misiniz? Müstantik müfettişin sigara içtiğini hiç | İgörmemişti. Acaba neden sigara istiyor-! du. Tabakasını uzattı müfettiş bir sigara aldı, ağzına götürdü — Ateşim de yok. Kibriti de ev sahi- binden rica edeceğim. Madam Düval masanın üzerindeki kib- rit kutusunu aldı, bir kibrit çıkardı. Mü- İfettişin siğarasını yaktı. Müfettiş onun| hiçbir hareketini gözünden kaçırmıyor-| du. Sigarası yandığı zaman percerenin Perdeyi araladı. Sigaradan kt mem Taj | siz | resine ihtiyacım v tik Medsrın bunu şa-| olarak söylediğini sanm — Evet ikimiz için de gen bir gecede ir — Düşündüğünüz gibi değil, ben ha »kif müzekkeresi istemiye gel- Biri avukat Düvalin Katili buldunuz ha.. br Sizin zekânızın hayranıyım. İ — Henüz Tevkif müzekkeresi istiyorsunuz, — Çünkü ihtiyacım icak. K henüz ismini bilmiyorum. Yekat buldum. — Ya öteki müzekkere, — Avukat Düvalin karısı — Siz çıldırdınız mı? Kat maktulün karısını da tevkif Yoksa © zavallı kadını da farkımız yek. için. ille beraber ediyorsun katilde şı . Fakat madam Düvalin avukat Düvalin katilini sakladığına eminim ve şimdi katil ma. dam Düvalin evi önüne gitti c y rt nefes ç müdiriyetten en iy perdeyi kapadı, geri döndü: ne istedim. Biraz sonra burada olacaklar. R Hep beraber hareket ederiz. — Size itimadım var Mösyö Medar, fa- kat gene çekiniyorum, Ya yanıldınızsa, — Yanılmak insanlar içindir. Fakat #nsan kuvvetli bir kanaate eahib olursa, acaba yanılıyor muyum? ü düşmemelidir. Ben şimdi ma, evine gidiyorum. — Ben de sizinle geleceğim, — Hayhay memnun olurum, öbetçi mü. Polis müfeftişi| — Ben mi sakladım. Belki katil evime müdiriyetten | girmiştir. Kim bilir kocamdan sonra da| 3 — orada idiler. Polis mü-İbeni mi öldürecekti. ; : müstantikle a, el eek si YE bindiler “OST bir taksi otomobiline | çünkü sizin ikram ettiğiniz bifteğin ya - e iğ İnsanı » katil sizi öldürmek niyetile a iz oldu buraya gelmiş değildir. e içi Kapı açılmış bir adam görünmüştü: Yakaladık müfettiş Taksi b; zaman müfetti, : —— — Onunla da konuşuruz. Siz bura —— —— biraz kaba olacak amma, şu anda sizi ko- canızın katilini saklamış olmakla itham edebilirim. Merdivenlerde ayak sesleri duyulu-| yordu: — Sizin kapadığınız kapıyı siz farkına| varmadan ben aralık bıraktım. Polisler| şu amda evinizin bütün odalarını arıyor- lar. Belki katili bulmuşlardır. Kadın şaşırmıştı: memurla oldukça tenha nde bir evde otu. hçe kapısında durduğu te, Müstantik te heyecan Kurdlar evvelâ kuyruk. 7m rerek beynime sa : Es lerini geriye kaykıttılar, e ra Vücud- yunlarını enselerine day, Be doğru bir münhani çizdi başlarını göğüsleri hizasına indirdiler Melünların hepsi de şa şekli > Vaziyet tamam olunca bir mi bir hareket başladı. Milyo burgulaşarak beynimde farı), yorlardı. Bir taraftan onların yaratıklar; oldu... ıztırabla kıvranıyor, diğer taraftan güç 7 günmeğe çalışıyordum: Acaba delirdim mi? delirmiştim. K uklarını süngüleşti P arkadan ö- rdikten sonra mlarla kürd fırnl dönü. /Tma saplamamla feryadı basmam bir ; delirmemişim.. zaten de-| lirsem bun'arı düşünebilir miyim?. Ne- leri düşünebilmek? Akılı adam durup| dürürken kendi bacağına iğne saplar imi? | Allah kahretsin seni radyol. Çıldıraca- ğm!. Beynimdeki kurdlar muttasıl fırıl - | fırıl dönüyorlar. Son kararımı verdim: Şayed delirdisem yaşamakta mana İkalmamış demektir; korkudan ölür, kur | tulurum; yok, hâlâ akıllıy me alır, söylenen sözleri pekâlâ dinlerim; radyoyu « mi yokla enem, muhakemem yerinde bakemesizlik iddia etm lara da kendi halleri F ver- rek güldü: m irademi eli ?. Deliler de akıl klar gibi gllmüyorlar mıydı?. Ha ğım!ı, O yeşil, sihirli tek gözün »r dikmez, kutusunu takır. g kten sonra: — Korkma; dedi, sen bana ne diye ps- ra verdin, konuşmak için değil mi?. — EHayır!. Başkalarının sözlerini, şar- ları | kılarını, müziklerini dinlemek için... iplere yüklene yüklenö bileklerini yara| — Tuhaf şeyl. Bende bütün bu mezi-| içinde bırakırlar; acısa yaparlar mı?, © İyetlerden başka duyduklarım zaptet- Muayene lâzım... Toplu iğneyi baldi-|mek, zaptettiklerimi anlatmak hassası da ö MAZ iakat| ; İnsan kendisini az akillıyım. Güzel, . konuşma» | öyle geldi. B deliyim mez. Zav “ l ğ vuruldu. Nö-'kü adamlar neredeyse evi kuşatacaklar- yalnız! ,, k, kocam ö| , — Affedersiniz madam, hsreketimiz| ayri Sihirli göz konuşuyor! İve cevab verdim: SON POSTA «Son Posta» nın tarihi tefrikas: 105 i Fransız milli takımı Portekiz milli takımını yendi Pariste yapılan Fransa - Portekiz wii takımları arasındaki futbol maçı 3.2 Pran. ımının galibiyetile bitmiştir Portekisilerin üstürle yaptıkları Bü Tanrı e şanın işitebilece- ği bir sesle fısıldadı — Devletlü efendim. Hasen Halifeyi jtutup paraladılar.. Cesedini Atmeydanında çınar dalına astılar... Receb Paşa bu mühim ve müthiş haber karşısında kendisini zor tuttu. Yalnız gözleri birdenbire parıl parıl cilâlanmış idi. Hiçbir şey söylemedi. Maiyetinden iki ağanın yardımı ile koçuya bindi. Ar- kasından, ayni hürmet ve dikkatle ara-| baya Musa Melek Çelebi binc Deli- kanlının arkasından da arabanın kapısı na Güllü Fatma atıldı, Fakat sadrazam ağaları kendisini önlediler — Bre yiğit dur... ayağından | T nel dükikada Pransa muhaetmleri; kar. şı taraftan hâsımlarını yararak birinel goj- J kada Fransızlar ayni oyün - ikinci sayarım ke, dır. Devrenin sonlarına doğru Por milâr yapmışsa da devre iyetile bitmiştir. lilerin peticesiz hü. den gene çök güzel kurtarışlar yapmıştır. Fransızlar üçüncü gol rinl de 32 nci dakikâda yapmışlardır. Pran| ların Üç sayısını da Macar Karavz yap -| | İkinci devre Portel cumlaril& geçmiştir. H — Bre adam çekil... Güllü Fatmanın gözleri, bu yüzünü bir bıçak gibi sıyırara dolaştı: — Padişahımız emridir, İile bile giderim! Diyerek, ince le sekiz ön tane elin arasından sıyrılarak koçuya atladı. Musa Çelebi de içerden: — Bre adamlar el çekin, bu nim ile gider, padişahımız emridir.. Deyince, sadrazamın adamları geri çe- eğe mecbur oldular, Sadrazamın arabası Alayköşkü O kapı- sından çıktı, Ayasofya önünden Sultan- #hmede giden yokuşu sür.“ 3 tırmandı. Ayasofya civarındaki o kahvehanelere dolmuş olan binlerce sipahi, yeniçeri ve baldırı çıplaklar, külhaniler, kahvehane. — Sizde hatırlarsınız, katil solaktı, (lerin önüne çıkarak, sadrazama selâma Morgün raporunda tabancanın sol elle | durdular. At'as örtünün içinde yüzünü atıldığı tesbit edilmişti. Bu akşam bahçe | bile görmedikleri bu adam, onları kapısım açarak içeri giren adamı gör. | rönde, devletin direği idi. Kendilerini mi s0l elle açmı #yip koruyan, fitneyi hazırlıyan, evvel burada yemek yiyen ğe padişahı ayak divanına çıkaran, kendile- ıd. Bunlar tabak © Kenarında | Fine pabuç ve don ve çağşır ve yağlık ve bırakılmış çatal bıçaktan belli, çatal gağ- | KÜlâh ve tülbend ve akçe ve dirlik ihsan da bıçak solda, Halbuki madam solak de- | eden adamdı. Bildir. Sişsramı sağ elile yaktı. Eğer so-| o Arabayı yüz kadar atlı takib ediyordu. lak bir akraba, bir dost evde olsaydı, ma-/ En geridekiler, kahvehanelerin önünde dam onu bizden saklamak Kzumunu his-| ki ihtilâ'cilere, yüksek sesle setmezdi. Esasen katlin vukubulduğu| — Bre şehbazlar.., Bre yiğitler... Ko gün madam da burada bulunduğu hal- | çunun içindeki Musa Çelebidir... Bre ko- de katle ald bir gey bilmediğini söyle -İman vezirden isteyin... inesi ve adliyeyi, polisi şaşırtacak tarzda! Diye bağırıyorlardı. #edeler vermesi, bani çok şüphelendir-| Vezir koçusunun Receb Paşa sarayının | miş araba kapından içeriye girmesinden oz Madam Düyal titriyordu. sonra, Sultanahmed camisinde toplanmış — Bir şey ilâve edecek misiniz madam. | olan ihtilâl rüesâsı Musa Çelebinin sadra- Madam Düval bayılmış, Müfettiş İzem sarayına gönderilmiş olduğunu ba- madam Düvalin yanındaki memura: ber almış bülünuyorlardı. — Bir hastabakıcı ile tevkifhane oto-| Musa Melek Çelebi, Receb Paşa sarayi. mobilinin gönderilmesi için telefon edin! İnın iç ağaları dairesinde alelide döşe- Dedi, ve müstantiğe döndü; katili de|miş bir odaya kondurulmuştu; bu odaya iyorsunuz değil mi? Haber ve-|büyük bir taşlıktan geniş bir ahşab mer- divenle çıkılan bir soladan (giriliyordu. mların | * hâkim olmağa başlıyan Por. etrafında | 8 inci dakikada Midenin bir hatasından istifade ederek birinci ve © iki dakika sonra da ayni oyuncu ikind O gölü | yapmıştır. Portekisiiler 1,0 mağlüb vaziyette ? gol yapmağa muvaffak olmuşlardır. Kız mektebleri voleybol lig heyetinden 711/940 Çarşamba günü yapılacak voley- maçları şunlardır. fusa Çelebi ken it be 15 te, Kan- - Şişli Terakki 1.. snat 15,30 da, Eren. YL. - İstiklâl L sant ida, a kalın, madama nezaret edin. Müstantiğe döndü görmek is relim de onu da buraya getirsinler. nl Yazan: Zeynel Besim Sun var; bu mühim fazlalıktan niçin memnun İları için başkalarından daha müreffeh olmuyorsun?. i yaşıyan insanların akıl erdiremedikleri Radyo hakikaten doğru söylüyordu.|bir mesele vardır: Hizmetçi meselesi!,.. Evvelâ delirmediğime, saniyen radyo-| Evlerine kabul ettikleri hizmetçilere, mun bu munzam meziyetlerine sevindim | goförlere, uşakları birer ekmek bıçağı, birer tahta parçası, birer taban çivisi gö- zile bakarak bunların da birer insan ol duklarını düşünemiyen sayın bayanlar ve baylar, bir gün gelip te aile esrarının bunlar mariletile mahalle kahvelerine düşeceğini hiç hesabismazlar. Bayan kı- zınca bayın mahiyetini; bay hiddetlenin- ce bayanın içyüzünü bunların önünde, bütün tafsilâtile, haykıra baykıra anlatır: — Neyine kuruluyorsun a kör olasıca?. | Daha düne kadar pantalonu yamalı bir| serseri idin. Gümrükten perti keres- tede bir alay gümrük rüsumu çalmakla başımıza tüccar kesildin; şimdi bizi be- ğenmiyorsun öyle mi?. — Sus adi sokak karısıl. Babanın düne kadar caddelerden izmerit sattığını unuttun da hanım mı Sana herkes benim sayemde selâm veri- — Benden evvelki sahibine de anlatır mıydın?. — Sahiblerine de! — Ay, sen müstamel misin?, — Hulki Soyer kim bilir kaçıncı sa- hibimdir. İlk sahibin değil mi? — İlk sahibim bir Romanyalı idi... Fakât Bay Hulki seni yeni aldığın lemişti... — İddiası yalan değildir. — Sen nasl konuşuyorsun Allah aş- kına?. Hem yeni değilim diyorsun, hem... — Bırak ta anlatayım efendim; bana neredeyse sıkıntıdan parazit yaplıracak- sm. Korkudan sustum. O da anlatmağa başladı... iki * lolarak, bir müddet bu İse — Bre sana yaraşmaz koçuya binmek. |“ Yazan; Reşad Ekrem maneti JSofada, rayın vardı. Receb Paşa, Musa Çelebiye bir iltifat ada, padişahın kendisine Tanrı emaneti olarak verdiği li gözdesinin a kaldı. Paşanın içoğlanları şerbet ve kahve ikram ettiler. İki uşak, odanın kim bilir ne zaman- danberi sönük duran oca; Paşanın emri ile, kara ağalar di kocaman ve tepeleme doldurulmuş mangal getirildi. da da sa- bir kapı nam Receb Paşa, i ç ve esmer bostancı neferi, kapının dibinde diz iştü. Yakat, iri kara gözleri e r fildır dönüyer, Musa Çelebiye el uzatacak adamın üze- rine ok gibi iyacağı pek aydın görü- Jüyordu. | Receb Paşa bir hayli zorluk çektikten sonra Musa Çelebi ile bir sohbet mevzuu bulabilmişti — Musa Çelebi oğlum, ulu padişahımı- zın size hüsmü nazarı aşırıdır, Mısır eya- letini ihsan etmek ister... Diye söze başladı. İ Saraydanberi, sadrazamın her hürekâ- İtini dikkatle takib eden zeki çocuk, bu #Gamda vahşi bir mel'anet bulmuştu. Kendisinden her çeşid cinayetler ve şe- naatler beklenebilirdi. Mi. yet soğuk — Elendimin aşırı şefkat ve muhab- betine mazhar olmuş Tanrının sevgili kuluyum... Misir eyaleti ile çırağ buyu- rurlarsa evvel Allah yüzünü ak ederim.. Diye cevab verdi — Allah gölgesini başımızdan eksik etmesin, amma, sizin gibi bir nevcivan Yiğit çelebinin Mısır gibi eyalet ile çırağı edilmes hoş görülmez... — Devletlü vezir, bu devlet Âli Osman Sultan Murad Hanındır, dilediğin beyler- İbeyi eder, dilediğin vezir eder... — Musa Çelebi oğlum, tevarihi Âli Os- kulun tuğyanı ile hal'ler, cülüslar olagelmiştir.. bunlar hep fesada madde olur... i — Benim paşa babam... Bu benden tevarihi Âli Osman okumuşumdur, kulun tuğyanı hep vezirlerin fitme ve fesadı işlidir... İ Musa Çelebinin bu cevabı karşısında, Receb Paşa şaşırdı, birkaç kere yutkune du: i — Benim oğlum... Vallah bu fitnede benim dahlim yoktur. Hüsrev Paşa azli ve katli müstakil sebebdir.., (Arkası var) - — — Haltetmişsin. Ya in baban ns idi?. Sabahları saplı kepçeyle kazmaya omuzladı mı, mahalle mahalle... — Lüğumcı!, Haydi gerizeii, Diye bağırarak dolaşan ipsiz İsmail des gil mi?, Hâşi; benim babama bugüne bur gün <fışkıların kınacı Halızs derler.. — Hangi Hafız?. Halis fışkı be, hali fışkıl... — Fışkı sensin lâğımcının oğlu!. — Sensin izmaritçinin kızı! — “Tüccardan Bay Mustafa güleyim bari!.. Bütün bu necibane muhavereler metçilerin, uşakların gözü önünde ceres yan ettiği için gazetelerile ilâna hacej yoktur; bir müddet sonra tüccard y Mustafa Ceyhunla karısı Bayan Güzide Ceyhunun ne asaletmeab nesneler olduk« larını şehirde öğr yen kalmaz. İstanbulda Edirn yahud İzmirde G mahallesinden Karşıyaka Kordonuna taşınan ne yüksel aileler vardır. ki yaldızlarının altındaki ciyfe rengi, işte bu hizmetçilerin bir tire çıkıvermişi'iN t edersinizğ üs etmiştir; hun hize rlaşina, nak darbesile meydana Bayanın koni er pek tilizdir; geçen di getirmiş; ur ban kirlenmesin diye t etti.. ya ba- yın malümatfüruşluğu?! Akıllı geçinen ve galiba akıllı olduk-İyor... (Arkası var;

Bu sayıdan diğer sayfalar: