Holivudda san'otkârlar niçin dullarla evleniyor? Robert Taylor da, Tyrone Power de, Clark Gable de, hep dul kadınlarla evlenmiş bulunuyorlar. dullar kızlardan daha müşfik, imiş! , . - ” Bir psikoloğa göre Hollywöodda bulunan erkek san'atkâr- lar son günlerde birbiri ardısıra evlenme- ge başlamış bulunuyorlar. Her biri karısı. nı aldıktan sonra Beverley Hills'te yahud Kaliforniya içindeki herhangi bir eve, köşke veya çiftliğe çekilmekledir. Holywood gazeteleri evlenenler hak- kında sütunlar dolusu yazılar yazıp izahül verirlerken halk ta anlıyor ki bu san'at- kârlar ekseriyetle dul kadinlarla evlen» mektedirler, C'ark Gable olsun, Nelson Eddy olsun- Jar Tyrone Power ve Douğlaş Fairbanks Jr. olsun, hattâ Robert Taylor bile hep dul kadınlarla evlenmişlerdir. Du! kadınların pek fazla revaçta olmü- Jarı kadınları ve evlenme çağında bulunan 1 son derecede meşgul eyle . Hususile kızlar şu suali sormak» me ktedi tadırlar: asıl olup ta terütaze kızlar yerine er- iler dul kadinlardan hoşlanırlar, & | VOrUZ?» 4 bu suale doğrudan doğruya cevab ur, hep tâhminden ibaret kal- naktı Geçenlerde hiç tanınmamış bir genç kız 'Tyrone Powere aynen şu telgrafı çekmiş- Mah aşkiıriâ dul bir kadın ile evlen- meyiniz, Genç ve güzel bir genç kiz ile ev- lenebilecek olduğunuz halde ne diye bo- şanmış ve yıpranmış bir kadın ile hayatı- rız: birleştiriyorsunuz? Sizi düşünen, hep sizinle meşgul olan bir kızı herhalde bir kadına tercih eylemeniz icab eder. Emin olunuz ki, evlenmek üzere bulunduğunuz Annabelladan da pek çok güzelim; pek çok şirinim, Hem üstelik o ecnebi bir ka- dındır. Ben sizin neslinizden, sizin kanı- nızdanım.» Tyrone Powerin buna ne cevab verdi- ğini bilemeyiz... Tabii genç kızların bu bir sürü tel grafları ve mektubları sinema san'atkâr- İarınâ zerrece tesir yapmıyor, gene bil- diklerinden şaşmiyorlar. Meseleyi basit bir oeğ'ence sanmayınız. Los Anceles'te bulunan bir psikologa bu kususta müracaat edilmiş ve bu adam bu hususta aşağıdaki cevabı vermiştir Bu cevab o kadar büyük dedikodu: yap Yaşta ki bütün Amerikan kadınları o- nunla alâkadar olmuşlar... alınm bu meşhur psikoloğ ne diyor: *Evlenmiş olan bir kadın bir erkeği w— bir kızdan daha iyi anlamakta ol- duğu muhakkaktır, Biz genç kız erkeği sanır, «Evlenmiş ve boşanmış sahibesidir. Bir mevzuu an bir kadın erkeğin ne de- Binbaşı İhsanla Haşmet lesini konuşmağa ww menin kararından sonra İhsanın da kana, ati, tabiatile, tebeddüle uğramış, vilâyet jandarma kumandanı; — Vallahi şaşıyorum bay Ekrem Çe . Hollywoodun dul yıldızlarından biri evlenmeden evvel mek olduğunu bilir. Onunla neler görü- şülebileceğini, onun ne istediğini, ne İs- teyebileceğini sezer, Onu kalbinin içi gi- bi tanır, Sabahtan akşama kadar çalış mış, bitab kalmış bir adam evine avdet eylediği vakit dinlenmek, güler yüz gör-/tur... mek ister. Bunu genç kızlar yapamazlar, Onlar tablaten hodbindirler. Halbuki ha- yatın ne demek olduğunu bilen kadın er- keğini ağırlamasını pekâlâ becerir. Erke- ğinin Babzına göre su verir, hayatını ©- nun hayatına uydurmasını bilir... Erkek bir genç kızdan ziyade bir dul kadında daha çok rahat eder...» Amerikalı âlimin sözleri Amerikada! yabancı ile evlenmesine riza gösterme. hele kadınlık âleminde pek büyük bir heyecan uyandırmıştır. Şimdiki halde dul kadınlara, genç kızlar ümidsizlik içinde kalmışlar. dır... Şimdi dul kadınlar evlenm lik; bu işde ben aldanayım? Hayret!, Sözlerini nakarat edinmişti, — İyi amma azizim; dedim, lâyuhti o- lan yalnız Allahtır. Herkes aldanabilir, — Doğru. bu işde ben aldandıktan sopra!. Maamafih bundan böyle kimseye ittmadım kalmamıştır; Haşmet Güneşin bu akıbeti bende herkese karşı derin bir| itimadsızlık uyandırdı. — O kadarı da fazla kumandan... —— Vallahi bilmem" ezizim; bü hâdise beni müvesvis yaptı... Biz böyle konuşurken © vazifedar ar - kadaşlar yanımıza geldiler. Müddelu - mumi muavinine: — Ne o? İş bitti mi Dedim. — Çorap söküğü gibi. Cevabını verdikten sonra ilâve etti: —- Bir takım çalınmış eşya da bulduk. Bakalım kimlerin mahı. GE mevkuf var — Üç, — Hüdise kavga neti muş — Yok efendim; eesinde mi ol - şu farkla ki bu he ça gi laşmak sistemini Bir Rİ müştereken bir vak'a yapıp Pliçka ha - sılatı bitinceye kadar köylerinde yan ge liyorlar. Yalnız dikkat © ettikleri cihet, civarda vukuat yapmamakmış.... — Bunları nereden istidiâl edi; Allahaşkına , em kadar bunlardan şikâyet . etmeyişinden, sonra da çalınan eşyayı bu civar halkı - nın tanımamasındar,... boşan- | mıştır. mMuşlara gün doğmuş, fakat buna mukabil | Robert Taylor — Barbara Stânwyek | Fairbanks Junior da ayni vaziyettedir. Robert Taylor da ayni âkıbete uğra. İJean Crawford ile vaktile evlenmiş olan ibu olân Annabella, Tyrone Power tile bir filmde san'atkârları sayalım: 'Tyrone Power — Annabella Bu iki san'atkârın evlenmeleri Holly woodda son seneler içinde yaşanmış olan aşk romanlarının en heyecanlı olmuş- Annabe'laya tutulduğu zamandanbe- ri Tyrone Power, kendisine kur yapmak- ta olan biribirinden güzel ve sehhar kız- İarı bir kenara bırakmıştır. San'atkârın Fransız kadını ile evlen. mesine mensub bulunduğu Okumpünya çök büyük bir şiddetle muhölefet eyle. miştir. Diğer taraftan âilesi de önun bir Jmiştir. Fakat Tyrone Power bütün bu| Douglas Fairbanks Junior — Mary | Clark Gable de dul bir kadını seçmişti büyük muhalefete rağmen istediğini yap- mıştır. Hollywoodun en güzel erkeği di — Ele geçer eşya çok mu? — Epeyce. dört tane gümüş ve maden saat var. Bunları hemen herkese göster -| yüzük, bir çift altın kol düğmesi... dik; bir müddet evvel saati kaybolan ol- saydı tabii meydana çıkscaktı, — Herifler cinayeti itiraf ettiler mi?. — Biçak bulundu. Samanlıkta lerin altına sokmuşlar. Kanlı ceket bulundu. Para cüzdanı bu ke Hattâ cüzdanın müktule aidiyeti- bilen iki kişi'de bulundu. Bu delâil — Evvelâ bu eirar halkanın gi Karma alelâsul cürmü yekdiğerleri -| mandanının yanında... tfe başladılar, — Evet. sonra ele geçen arâsın- da zikiymet şeyler de var. ii gübre- d (7 Günün adamları — Finlândiye Cümhurrei. Kyoesti Kallio ge $ Babası bir çiftçi ve odun yartcısı olan Kallio yüksek tahsil görmüt ; enerjik bir adamdır. Milleti için şimdiye kadar birçok yararlıklâf 4 i göstermiştir. Finler kendisini o kadar büyük bir muhabbetle severlet | ki, besteledikleri şarkıyı hiçbir zaman ağızlarından eksik etmezler: e e e e YAN e Kahraman Finlân- diyanın buğünkü Cümhurtreisi M. Kyeesti Kallio şayam dikkat bir simadır. Babası bir çiftçi ve ödün yarıcısı idi, Oğ- lunun tahsil arzu- sundan pek büyük bir iftihar den adamcağız onun mü- kemmel & te t sil edebilmesi için hiç bir fedakârlıktan ka- İ çınmamıştır. : Bu sayede çoruğ. İ köy mekteblerinde 0- . kutturduktân sonra yüksek tahsilini gör mek üzere Helsinkiye göndermiştir. Genç Kycesti Kal io daima sınıflarının birincisi olarak mek- tebini ikmal eyle- miştir. Mektebden o çıkar çıkmaz derhal köyü- ne avdet eylemiş ve mektebde öğrenmiş olduğu modern zira- at usullerini köylüle- Finlândiya Cümhurreisi Kyaesti Kallio Fin müdafaa hatti re öğretmeğe koyul- teftiş cdörken N muştur, Onun bu veçhile hareketi herke- , veçhile sadeliğini: tekretmemiştir. Hal sin fevkalâde İakdirini musib olmuş ve | ile doğrudan doğruya, elâyişsiz temaslöği pek büyük bir şöhret kazanmasına saik dan hoşlanır. Halkın derdlerini dinler Mİ olmuştur, İderhal tatbik çarelerini düşünür. # Bu şöhreti sayesindedir ki 1907 sene-| o Kardeşinin ziraatçilik yapmakta oldi sinde Rusya diyet meclisi azası olarak | ğundan büyük bir şeref duyur, Firlât intihab edilmiştir, Rus meclisinde daima | yalılar onu büyük bir sevgi ve saygı vatandaş'arının haklarını müdafaa eyle-| severler. Hattâ kendisi için hir de $ miştir: Bu müdafaâ dalma wülâyemetle | bestelenmiştir. Bu şarkı şimdi bir net yapılmış ve Çarın istibdad idaresi bile milli hava hülinde söylenmektedir. ona karşı fazla şiddet göstermemiştir. İ Bu şarkıda M. Kyosti Kallionun dür Finlândiya istiklâl ve hürriyete kavu-' yanın en namuslu adamı olduğu bildiri şur kavuşmaz Kalliio memleketi parla- mektedir. mentosunda yerini almiş ve ziraat işle) UReisicümhur paradan, servetten zeVi rinde çök yararlıklar göstermiştir. almaz. Finlândiya kanunu esasis; off 1922 senesinde ziraat nazırı olmuş ve 250.000 frank tahsisat vermiştir. O, gö kendi'ikmini altınş olan #iraat kânununü | ibtiyaçları için âncuk 20.000 frank eli çıkartmıştır. Bu kanun küçük Fin ziraat- ve mütebakisini fakir ziraatçilere dağıt&” çilerinin haklarını korumaktâdır. İşte kahraman o Finlândiyanın Reisicümhur olduktan sonra hiçbir hurreisi bövle bir adamdır. Barbara Stanwyek'e gönül kaptırmıştır. (kızlarla flört yaptıktan sonra nihayi Acaba güzel ve fisunkâr Barbara er- Mary Les Epling adında zengin ve dö” keklerin gönüllerini teshir edecek büyük | kadın ile evlenmiştir. bir kudrete mi malik? Bilinemez, Belki Clark Gable — Carole Lombard de bu böyledir. Clark - Gable'e o gelince... Meşhif Lec Epling Douglas Fairbanks'ın oğlu Douglas Karısı Carole Lombard William Powel eski karısı idi, İşte bu misaller do gösteriyor ki > manlarda erkekler ve hususile san'at kızlardan ziyade, dul kadı i ler. kâr 1933 senesinde ondan boşan- dum: 4 — Ne bu telâşin yahu, işin bu kadi acelesi mi var?, “ Binbaşı ciddiyetle cevab verdi: — Muavin beyin söy'ediklerini işit mediniz galiba, Bir pantantif, bir pırl#9 ta yüzük dedi. # — Evet? — Bayan Neclânın boynunda.. Binbaşı sözünü bitirmeden vücudü © mün derin bir heyecan içinde sarsıl nı hissettim. ç Ben de ayağa kalkarak gözlerimi yöf başının geleceği yola diktim. Torbayı #kimiz. birden kaptık. - Fakfii ağzı mühürlüydü. Vazifedarlara rica tik. Mührü bozdular ve torbanın mu teviyatını hasırın üstüne döktüler. N «N» markalı pantantifle içinde «N. markası ve «1933, tarihi mahkük pırli ta yüzük slevden parıltı'arla gözl yakmağa başladılar... Binbaşı heyecan içinde y'izbaşıdan ri-| Sapsarı olmuştum. ca etti Kumandan daha berbad vaziyette — Haydi kardeşim, bir zahmet et de) OBakıştık!, şu eşyayı buraya getirt... Yazan: Zeynel Besim Sun — Ne gibi? — Meselâ bir pantantif, bir pırlanta Jandarma kumandanın: — Nasıl?, — Demesile yerinden fırlaması bir ol. ui — Nerede bu eşya? — Nereye koyduk onları yüzbaşım?, — Mühürlü torbadadır. Karakol ku - (Arkası var)