2 Ocak 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

2 Ocak 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Japonların Çindeki istilâları genişle- diği nisbette, İngiltere Uzakşarkı daha büyük bir alâka göstermeğe başladı. Bil- hassa Japon orduları Cenub! Çini baştan- başa işgal ederek, Kantonu aldıktan son- ra İngilizlerin alâkası, bir endişe hülini aldı.. Bu neden ileri geliyordu? Japonların Çinde ilerleyişleri karşısın- da İngilizlerin gösterdiği bu büyük alâ- kanın birçok sebebleri vardır. Fakat bunların en başında Han Kong müstem- lekesinin tehdid altına girmiş olması teşkil etmektedir. Hon Kong, Büyük Britanya impârâi- torluğunun, Çinin cenup şarkındaki en mühim müstemlekelerinden, ve dünya nım en büyük ticaret merkezlerinden biri dir. Son yıllar içinde Hor Kong'a uğrı- yan ticaret gemilerinin sayısı, senevi 45 bin gemiyi bulmakta idi Bu gemilerin gene vesati olarak senede naklettikleri yük miktarı 40 milyon tönu buluyordu. Hon Kong, Büyük Britanya impara-| torluğunun Çine ayak basmak için kul dilen landığı bir nevi basamak vazifesini gör-|*tö müştür. |TETKİKLER | İngiltere İaponyanın Çinde yayılmasından niçin endişe eder? Yazan : Hon Kong müstemlekesinin mesahasi İZEMİRLİ G Sarışın adam Rıdvan Sadullahın verdiği öevabı du- yamadık. Az sonra çam ağaçları seyrek-| kim diyeyim? leşmeğe başladı ve bir meydana çıktık.! — Müddeiumumi vini bey V Oldukça geniş. olan bu meydanm ortasın-| pita memurları rs .. — da tek katlı ahşab bir köşk bulunuyordu. ei Köşkün önünde büyük bir havuz, bavu- zun bir kenarında da bir kameriye vardı. Sağ tarafta, binadan 5-8 adım mesafede bir de küçük kulübe görülüy ue işe yaradığını, bil! buyurun, şimdi kendisine haber wi” Kadın bu ceyabla biraz irkilir gib 9* | du, Fakat dikkatli bir göz bn jestin si 7 İte olduğunu derhal #arkedebilirdi. Mİ de. Gia Katina adliye ve zabıta memurla Kendi We 2 bir gün nasıl olsa evlerinde kendile diğ enliyaliğ rini ziyaret edeceklerini bildiğini h de iiiilen pensi halile gösteriyordu. Bu dahi mücrim O yeleli Kinik sö iel EE kii duklarına bir delil teşkil edebilirdi. lalenin. pehsdrlie di, KEŞAN iıaydE, « Önde bulunan serkomisec eşikten işe da. Binanın Bhüne varınca Merkomiser| | Oyum! atarken sordu: kapıya doğru ilerledi, Zil düğmesini bu-| << Mösyö Vafidis içeride değil mi? larak bastı, İçeriden evvelâ kısık ve kalın| , — Hayir efendim, bahçedeki barakas bir zil sesi, sonra telâşlı ayak sesleri diy. | da Fakat kendisini çağırmak için orâ* yuldu. Fakat kapı açılmadı. Hiç şüphesiz Y4 gitmeye lüzum yok. Baraka ile ev a» içeridekiler kimin geldiğini anlamak üze. |7aSIRdA Zil tertibatı var. re karanlık odaların pancur aralıkların.| (Kadın böyle söyliyerek kapının arkas dan dışarıya, bize bakıyorlardı. Serko.sındâ benim göremediğim bir noktaya miser tekrar elini zile götürdü ve parma. dOKUndU. Demin derinden derine duydu Bını bir müddet düğmeden ayırmadı. Ka. BumuZ boğuk zil sesi tekrar işitildi. De- pı açılmıyacak mu idi? İçeride yeniden mek madam Vafidis biraz evvel de bizim koşuşmülar oldu... Serkomiser etini zil | geldiğimizi bu zille kocasına haber ver- düğmesinden çekmişti. BöYTe olduğu ha)-| mişti. Bu vaziyet bize ayağımızı tetik al. de binanıi içinden mi, yoksa harieden mi |mamızı” İMtssseden bir nevi tehlike işas © geldiğini anlıyamadığımız boğuk. bir zil!reti idi. z sesi daha işittik. Bunu müteakıb kapı 2-| (o Serkömizer”KayTarını “kaldırarak “we : z ir ağır aralandı, sonra ardına kadar açı)» İkadının tam gözlerinin içine Bakarak, laa Kel SN e çok lk bir esi) İ sordu! y Himanı i çerçeve içinde uzun boylu, kocaman bir müstemleke teessüs|bir yerinde olduğu için, Çinin, PA kesi saçlı ve çok güzel bir kadin duru- ile ve diğer Avrupa memleketlerile ticâ-| yordu. Bu madam Katinâ olacaktı. Tem Hasan Âli Ediz — Kocanız bu barakada ne ile Meşgul? Kadın elile koridoru gösterdi: — Lütfen şöyle buyurunuz, dedi. Ba, anirken Issiz, kayık Hon Kong adası, 1939-1012 Kilometre murabbadır. Bunlardan 1842 yıllarında, İngiltere ile Çin arasın.) Yün? Hon Kong adasının mesahası 83 da cereyan eden «Afyon muharebesi, | Kilometre murabbasdır. Hon Kong adası esnasında İngilizler tarafından işgal edil- üzerinde, Hon Kong müstemlekeşinin mişti 1830-1842 yılları arasında cereyan | merkezi olan Viktorya şehri bulunmak» eden ve «Afyon muharebesi» ismini alan | tadır. Viktoryanın süfusu 600 bin kader- bu muharebe, İngilizlerin o Çinde afyon | 911. Hon Kong müstemlekesinin umumi kaçakçılığı yapmaları yüzünden meyda. | püfusu 1.110.000 dir. m. Yalnız Hon Kong adasının nüfusu rek Çine ithal edilen | 650-700 bin kadardır. Nüfusun ekseriye- 7 “Çünkü o tarihirse gelen aisini Cinliler teşkil etmektedir. İngiliz or- “afyon. İngiliz gemilerle Hindistandan İNE bere ei bütün, Hon getiriliyordu. Çin hükümeti mâni bir ta- bi kım tedbirler ittihaz etmek (lüzumunu duydu. Muharebeyi doğuran bu hal oldu. Bu muhsrebenin en mühim neticele- rinden biri, 1841 senesi İkine'kânununda Hon Kong adasının İngiliz'er tarafımdan miktarı 20 bini geçmemektedir. işgali oldu. 1842 Nankin muahedesi, bu İş“ ginde yaşamaktadırlar... Harb endüstrisini, tersaneleri falan he- saba katmazsak Hon Kongta endüstri az inkişaf etmiştir. Göze batan fabrikaları: Şeker, halat ve tütün fabrikalarıdır. Fa- kat Hon Kong her şeyden önce bir tica- gale resmi ve hukuki bir mahiyet verdi. 1960 senesinde Çin İle İngiltere arasın- da yeni bir ibtilâf baş gösterdi. Bu ihtilâf neticesinde İngiltere Çinden, Hon Kong- “tan dar bir boğazla ayrılan (en dar yeri Kong müstemilekesindeki a X 18 a kadar inmiştir. Kong müstemlekesindeki nüfustan 100 bin kadarının karada evleri falan olmas dığı için, kayıkların yeyahud sal'arın i- retinde transit bir merkez vazifesini de|bir Yunan güzeli idi. İri boylu, geniş o- görmektedir. Hon Kongtan Singöpura 0-| muzlu, Sa etinde bir yl ilama 2670; Şanghaya olan mesafe| gibi gözleri de siyahtı. Kemerli bir bu- Sis Yokohamaya olan mesafe 2930 ki-| run, biraz kalınca dudakları ve çok mun- metredir. tazam dişleri vardı. Boynunu ve göğsü- na sorduğunuz bu suale biraz sonrâ ken. disi bizzat cevab verir. Serkomiser Rıdvan Sadullahâ ve onun işaretile koridorda * ilerle Ç ân kadını takib ett, BİZ de yür baktı ee Kongun senelik ticareti o (1938) | nün bir kısmını açıkta birakan yeşil bir başlı, — milyon İngiliz lirasına baliğ olmak-İrop giymisti. Elbisenin fazlaca açık olan dük. * e rk mad- sivri sı çok kiymetli olduğunu tah-| o Antre ile koridor camlı bir bölme ile m and 4 mem aa Ju dokuma- > bir plâtin iğne ile nihayet bu- | ayrılmışlardı. Ru, hölmenin. açıldıktan i 1892 yılında bütün Çin ticaretinin |. Oldukça düzgün © #rker gi een ma mpi 45 i Hon Kongtan geçmekte idi. Sonrâ-| gn'i hir mealümseme Ye: ei umay ana ları bu nisbet düşmüş, ve 1912 yılında ©İ ,- — Kimi aradınız efendiler, diye sordu. 20: 1922 de 25: ğer da “16,9, 1036da Halinde zerre kadar telâş ve endişe eseri Hon Kongun eski ticari ehemmiyetini bizi kaybedişi keyfiyeti, sadece oJaponyanın Çin ticaretinde oynadığı hâkim rolle izah etmek mümkün değiklir. Ayrıca Birleşik eden sesler, şimdi bü Amerikanın Çinle olan ticari münaseba- | Bumuz süküneti, tabiii ile tam iel nı genişletmesinin de bu işde mühim 28 teşkil etmekte idiler, bir tesiri olmuştur. Bundan başka, sen eğ eğri verdi 15-20 yıl içinde, Çin ticaretinin map x ve Dayrene intikali de bu saha: ir y hayli rol oynamıştır. Fakat bütün bun- madam, » zevcesi, tara rağmen Hon Kong, Çir ile İngiltere | değil mi? bekliyordu. Doğrusu bu hal biraz şaşalatmsdı değil... Demin içeri- den duyduğumuz © kadının şâhid oldu- madam Katinasınız, bir başa katettiği anlaşyordu. orta yerden kadife bir pete'ile ikiye vö“ Sanki biz tanıdıkları idik ve |lünmüştü. Pirinç bir çubü ing W bizi | kılı gene pirinçten Jan perdenin icabında açılar koridorun telâş ve korku ifade|iki parçasının iri du. Bu perde Tan bölme arasındaki mesafehi* Yarısını j katettikten sonra kadın sold8 içi bir kapıdan içeri girdi. Biz Gi b i “il ö disi görmek istiyorduk;İettik. Girdiğimiz yer büyük bir Yemel ğ ği salonu idi. Burada tevakkuf etmiyerek i yandaki daha küçük bir odaya Böçtik. ga Balkarizifir to anlaşılıyor. ile antreyi koridordan &yı- si takib © © Pekin muahedesile, Hon Kong arazisi ge-İzi olan Kan! Hon Kong Cenubi © 800 metre) Ttsu-Lum yarımadasını pardı. Daha sonra, bilhassa 1098 senesi arasındaki ekonömik münascbatın başlı) . Kadın serkomiserin ismini söyleyişin- vt . , "erinden biri olarak kalmaktadır. den hayrete düşmüş gözükmedi, tekrar nişletildi. Bu suretle tedricen Cenebifzaftan Hong Çinde İngilizlere sid Hon Kong tâbir e yaya ve Uzakşarka Demiştir; siz bütün ümüdlerinizi bağ- ladığınız hayalin birdenbire oinhidamı karşımda evvelâ isyan etmiş, sonra Nee- Miran sağlam karakterini düşünerek ka- rarındaki kat'iyetten yeis düşmüşsü- müzdür, Cinnetiniz, bıçağınızı kıza sapl- yacak kadar kuduzlaşmıştır. Sonra, üs- tünüze sıçrıyan İlk kan damlasını görün- ce, ak'ınız başınıza gelmiştir; işe soygun” culuk mahiyeti vererek sdliyeyi şaşırt. mak için, eni bir kararla, pantantifi ve yüzüğü oracık! r son za cinayet Mi delil bırakma-İriştiniz. Bundaki maksadı sezdiniz. art içi m büyük | gü ümsedi kaleri içinde a e y va Kk b imkiylin ded, İçeri — Doğrudur..- 4 — Doğru mu söylüyor bu bekçi, Haş- ça Hamle hiç z Hafif İ met Güneş?. salonun bir köşesi halin€ getirilmişti, i halde i de kalmamış. Girdiğile çıklğ bir olmuş. | de bari bir başkası ele geçirmesine dedi- niz ve kızla konuşurken bir kaplan ifti- rasile üstüne atılarak biçareyi öldürdü- nüz!, Samiin arasında, bi'hassa kağınlardan,| — Hayır!. Ben öldürmedim". ağlıyanlar ve Haşmetle beraber hiçkıran-| — O halde oturunuz da bekçi Hasanı lar pek çoğsldığı için reis müdahaleye |dinliyelim. mecbur kaldı: Hasan ge'di. Usulen yeminden sonra «© Buram mahkemedir efendim; itida- | şunları anlattı: Jinizi ve gükünetinizi muhafaza etmezse. niz beni tedbir almak mecburiyetinde bi- — Arzeteniştim efendim. — Onu dinledik. Şimdi bir üçüncü &- imal, en üstündeki kuytu yerde beyaz bir şe- yin yerde yattığını, siyah bir şeyin de z beyaz şeyin üstünde bir şeyler yaptığını edişin! tahlile gi-igördüm. kaçmak düşüncesile bi kızın | bir insanlık cilâsı altında uyuyan canâ- il yani dan ele aki varlığınız ayaklandı. İşi tasmim ettiniz vel — Doğru söylüyor efendim.. tesadüf etmedin m geliyanduğı Gi Böyle mi oldu? «şunu yok edeyim de nasıl elsa bana ya-| — ra? — Ben sol tara! — areer ramıyacak olan saadeti gözlerimin önün-| — Sonra “ben bunu yakaladım efen-|dim; sağ taraflarda kimse —- Evden geliyordum, efendim, parkın (fendim.. dim; düdük çaldım, polis geldi efendim.|muydu bilmem. Dele geldiğin yerden sağ taraf gö — m arr bu adam bir şey mimar Muhakeme polis 245 Şetiğin celbi içim söylem: z rü: eker — Ben öldürmedim dedi efendim am-| — Orası sık ağaçlık efendim, görün)" di ma gözletim'e gördüm. mer. — Sen ne Gyorsun; bu işi başkası Yâ” pıp tâ kaçmış, sonra bu efendi üstüne gelmiş olmasın?. — İmkânı ma var efendim?. Bıçağı soktmuş; çıkarırken ben gördüm. Cesed — Fışkırarak mı akıyordu?. de duran biçak zor çıkar. Bu kolayca Şi” — Hayır efendim, taşar gibi akıyordu. | kardı. — Bu şahidin iadesine itirazınız var) — Neden zor çıkar?. — Kız debeleniyor muydu?. — Farketmedim efendim. — Göğsünden kan akıyor muydü?. — Bıçığın çıktığı yerden akıyordu & Ve devam etti Bir H Güneş”. — Et sıkar da onden efendim... sü cü bir ihtimal ki iddia) farkettim, Hemen o tarafa koştum. 'o2'mı Haşmet eş? mii a İzdivaç taledi- | yaklaşınca «Haşmeti işaretler bu adamın | — — Gorsel ie Ür ik m Güneş!. Bıçak kolaylıkla muayyen Olmu: kızım göğsünder k çıkardığını! — eğik len ve aynen değ- çıkı?. iğ Bay Danişin yi vel Bi sd z ru mudur? — Kolayca çıktı efendim... talikan kabul Bu oda ile yemek salonunu birleştiren ara kapı çıkarılmış, bu sureti küçük oda (Arkası var) Bak Hasan, «et sıkar uzun müddet Kizm Köğsün- — Sükütunuz çok fena Mita ifade « der Haşmet Güneş; cevab Veriniz ve Hasanın bu iddiasını redde $ölişiniz!. — Ben öldürmedim. Hâdi*€ aynen sir ze anlattığım şekilde cereyâ” etmiştir. — Başka şahid yok mu b8Y müddek umum?. — Var efendim; polis 245 nüMaras Şes fik, katili parka girerken görmüş; fevka- li Ki mutmza dün müracaat ettiği için hakkın da celb müzekkeresi kesilmesini taleb © derim. — Onu da dinliyelir... İkinci celsede dinlenen polis, şunlar» söyledi: — Hişmet Güneş parka girerken çok heyecanlıydı. Kendisile tanışırız. Yüzüş me baktığı halde selâmma mukabele et o meden geçti, İkide, birde sağ kolür kaldırarak vuruyor gibi yapıyordu. Hat tâ ben hayretle arkasından baktım. — Nasıl vuruyor gibi açi 3 — Birisini bıçaklıyar, yanvd (Arkası bn, 4

Bu sayıdan diğer sayfalar: