7 Temmuz 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14
b va 14 Sayfa «Son Posta» nın tefrikas: 3ö Baybars dü şlerini gıcırdattı. — Mansur! Ik mu? İlkönce enu.. vermişti: vaktimiz yok. Derhal harekete geçelim. — Evet derhal... «— Demin anlaşumadığımız iki aokta &eld diyordunuz? — Evet Melike hözret'eri! Gün ve ik darbe. Mısır İncisi bir an düşündü: — Bugün 23 Nisan Perşembe, 30 gen. Perşembe, | Mayıs Cuma, 4 Ma- yıs Pazartesi nasıl bugüne kadar bü - tüm hazırlıklarınızı bitirebilir misiniz? — Tamamile Me hazretleri. — Şu hplde gün tesbit edildi. İlk darbeyi kim vuracak? Üçü birden atıldılar. — Ben! — Bu olmadı o halde kur'a çekelim. — Pekâlâ. Masanın üzerinden üç kâğıd parçası larak üzerine üç isim yazdı. Sonra kâğıdları büktü. bir ipek mendile ko- yarak Aktaya uzattı. — Bunları karıştırın Aktay. — Fakat kur'ayı siz çekin. Melike güze! lerini okapıyarak mendilden bir kâğıd çekti. Üçü birden heyecan içinde kâğıdı açtılar. — Baybars! Genç Emir gülümsedi: — Kısmet bize düştü. Şeceretüddür: — Şansın açık olsun -dedi- şimdi va- gifenizi tekrar ediyorum. Siz Aybey di- ğer Emirleri elde edecek, siz Aktay Kö- lemenlere kumanâr edecek, siz de Baybars ilk darbeyi vuracaksınız; na- sıl oldu mu? — Oldu Melike ee Şimdi ba- na snd içiniz bakalım! Üç kumaydan bir e yemin et- tiler: — Size sadık kalacağımıza and içi - yoruz Melike hazretleri. — Haydi yolunuz açık olsun! İpek maşlahlara bürünmüş iki atın dolu dizgin Mısır İncisinin köşkünden çıktılar. Aybey, güzel Melike ile hu- sasi surette vedalaşmak için bir bahane İle geri kalmıştı. Bahçenin tenba bir köşesinde buluşan ik: sevgili şimdi yal- mz aşk ve saadetten bahsediyorlardı. Mısır İncisi kendini kuvvetli kolları a- Tosırda sıkan genç kumandanın dudak- deklarını ihtirasla öptü. — Bunları yâlnız senin için yapıyo - Tur. Aybey. — Ah iyiliklerini nasıl ödeyeceğim Şeceretüddür? — Aybey! — Niçin kumandayı bana vermedin Şeceretüddür? — Sana bir gün tehlikeli işlerde öne sürecek adamları bilirim dememiş miy- dim? — Ya kur'a bana çıksaydı. — Hâlâ beni anlamamışsın Aybey, kur'anın sana çıkmak ihtimali yoktu. — Niçin? — Çünkü üç kâğıdda da yalnız Bay- arsın admı yazmıştım. — Çok zekisin Şeceretüddür! —“Öyle diyorlar Aybey! — Ya bu işde muvaffak olamazsak? —- Böyle düşünme Aybey biz yaş:ya- cağız ve mes'ud olacağız. x Uzun müzekerelerden sonra nihayet baçlılarla bir anlaşma yapıldı. Kral ve esirleri mahpeslerihden çıkarak dört kadirgaya bindirdiler. Dimyata kadar kadirgalarla gidecek, kalenin tesli - minden donra gemilere binerek memle- ketlerine döneceklerdi. Bu sırada yeni köşküne taşınan Tu- ranşah kralla görüşmek için sefineleri bir müddet Faraskürde alıkoydu. İda ası! kuleli Sultanın yeni zevk âlemleri için yap- tırdığı Varaskür köşkü, Nil sahili güzel bir mevki işgal ediyordu. Cümle kapısından girince ilk önce yaverlerin bulunduğu ve içeri giren Emirlerin silâhlarını bıraktığı küçük bir bina geliyor, buradan sultanın ve - mek odasına g iyor, bunun karşisin- köşk bulunuyordu. “Sul tanın yemek odası bu köşkün kulesin- sindeydi. Bu köşkten kulelerin en büyüğü bu- uman geniş bir avluya çıkılırdı. Avju- dan çıkınca sahil boyunca uzanan bir yolun nihayetinde ve Nil kenarında sut girmek için yaptır. dığı bulunuyordu ki burası şimdilik metrüktü 4 Mayıs Pazartesi! Faraskür sarayında hergünkünden fazla bir hareket göze çarpıyor. Sultan Emirlere bir öğle yemeği ziya- feti verecek, Son hâdiselerden sonra en güvendi; Emirlerin bile hoşnudsuzluğunu gören Turanşah, onları teltif için böyle bir Ziyafet tertib etmişti. Hiç hoşlanmadığı bu adamlarla yüz yüze gelmek istemiyen Mansur, erken- den büyük köşkten ayrıldı. Avludan sahil yolunu geçerken biraz uzakta Sa- bihi görerek hemen arkasından koştu. — Sabih! Sabih! — Hayrola Mansur?" — Kralın bulunduğu kulenin anah- tarı sende mi? — Bende ne yapacaksın? — Ver bana, lâzım. Turanşahın Sen Lui ile diğer büvük! prensleri kadirgalardan indirerek ku- lede misafir etmesinden istifade ederek bir gün için babasına krallu bir mülâ - kat vadetmişti. Günün Bulmacası BOLDAN SAĞA: 1 — Gösteriş için yapılan hareketler - Par ra torbası, 4 — Çok iyi - Bir nota - Rütübet, 3 — Rabıt edatı - Duman çıkan boru - Bir ota, 4 — Dükkünlarım üzerindeki levhalar. 8 — Ay - Üye. 6 — Bir nevi baston - Ördeğe benzer hay- vah, 7 — Akıntıların, rüzgârların birleşip dön- dükleri yer, 8 — Kesrihşariye esâs olan rakam - Gay- ret - Bir nota, $ — Kuru olmıyan -'Lâhza - Dost, 10 — Paydos - Baş, YUKARDAN AŞAĞI" 1 — Fiyaka - Renk. 3 — Yüksek - Nehi lâhikaz - Nazlanan - ların yaptıkları, $ — Bir nota - Keder - Sporcu alkışı. 4 — Bebab. 8 — Tanrı - Gözleri görmiyen. 6 — Kraliçe - Siyans, 7 — Az pişmiş hazırlop yumurta. 9 — Sada - Çok olmıyan « Söz. 10 — Emniyetli - Akçe, Geçen bulmacanın halledilmiş şekli; SOLDAN SAĞA: 1 — Nes'esizlik, 2 — Ekin -AW 8 — Şikâyet - Ar 4 — Enli - Bt - O. 5 — B - Yaraladı. 6—İ-E-AmM-G, 7 — 2. Dellki A. 9—Ia-Tallm-R 9—iİa-D. 10 — Karcığar. Yazan: Hasan Adnan Giz Aybey ve güzel melike Sen bugün buradasın değil mi Sa- bih? N — Evet. — Bak öğleye doğru bizim ihtiyar gelecek eğer beni bulamazsa şu sahil köşkündeyim haber ver , Sabih çapkınca güldü: — Seninki nasıl? — Bilmem ben de şimdi gidiyorum, bakalım iyileşti mi? — Hadi Allah kolaylık versin. Mansur doğru sahildeki metruk köş- İke giderek kapıya üç fiske vurdu. Zen- ci bir köle açtı. Mansur koşa koşa merdivenleri üstkatta ikinci bir köle kendisini karşıladı: — Hasta nasıl? — Bugün iyidir Emir, şimdi uyuyor. Mansur kapı perdesini araladı. Süslü! bir yatakta solvun bir kadın yatıyordu. Ayşe! Kaçırılı gün geçirdiği şiddetli korku ve heyecan sonra Mansurla ara- ında geçen şiddetli bir mücadele za- İl: kızı harab etmiş ve o gece ağır; hastalanmıştı. Bu yüzden hâlâ emeline nail olamıyan Mansur adeta hırsından kuduruyordu. | Fazla sarsılmasına rağmen hastalık! kıza başka bir güzellik vermişti. Öyle lâtif bir yatışı vardı ki Mansur bir Jâh- 7e durarak onu seyretti. Sonra yavaş yavaş yatağa ilerledi. Hafifce yüzün - | dı. — Gene mi sen? — Evet daima ben! — Çok alçaksınız! — Artık karar verdim Ayşe, ne söy- les 1 hepsine tahammül'edeceğim. Eİ- bette bir gün benim olacaksın! — Yaşadıkça senin olmıyacağım. (Arkası var) Bir doktorun günlük notlarından Gözlerde bahar Nezlesi Bahar nezlesi sıcaklarda görülen bir Bastalıktır. Bünyesi zayıf ve lenfaik olan genç kızlarda ve bazı erkeklerde yaz ge lipce gözlerde bir kırmızılık, kan hücu - mu çapak ve bilhassa çok fazla bir ka - şıntı kendin! gönterir. Hasta daimi kaşın den öptü, kız birden sıçrayarak uyan- d İbeş pehlivanı Kasım Taferi Pazar günü yapılacak serbest güreş müsabakaları | Dinarlı Mehmed Bulgar Fenştenofla, Kara Ali de Habesli ile karşılaşıyor Geçen hafta Dinarlı ile Kara Alinin Bulgar ve Habeşli ile yaptıkları gü- reşlerden iki ayrı görünüş Serbest güreş müsabakaları progra- mının üçüncüsü Pazar günü Taksim stadında yapılacaktır. Tesbit edilen program şudur: Birinci güreş: Ali Ahmed — Molla Mehmed. İkinci güreş: Dinarlı Mehmed — Bulgar Feriştanof. Üçüncü güreş: Kara Ali — Kasım Tafsri. Ali Ahmed ile, Molla Mehmed ara - sındaki güreş uzun bir meydan oku - manın ortaya çıkardığı bir müsabaka- |ajanlığının tertib ettiği atış müsabaka” dır. sı Muhafız alayı Ve şehir poligonunda Bâşpehlivanlar hakkındaki bütün | yapılmıştır. güreşçilere meydan okuyan Ali Ah -| Süleymaniye yıllık kongresi medin Molla Mehmedle yapacağı mü: Sül iye Spor Klübü Başkanlı * Zindan: Rıdvan Bora bu vazıfeye asaleten ta. yin edilmiştir. Diğer taraftan umum müdürlük at- letizm federasyonu işlerinin tedvir!”* de Dr. Adnana tevdi etmiştir. Ankarada yapılan atış müsabakaları Ankara (Hususi) — Bölge atıcılık Habeş sabakanın hususi bir ehemmiyeti var- ur. Bulgar pehlivanı Feriştanof'un son müsabaka için yenişinciye kadar yap - tığı teklifi Dinarlı Mehmed kabul et - miştir. Kulübümüzün senelik adi kongresi 12/7/1939 Perşembe günü saat 18 de Klübümüzün Veznecilerdeki lokalin de toplanacaktır. i dl rm muayyen gün ve Kara“ Ali ile yaptığı 45 dakikalık) Kav" salan — maçta berabere kalan Bulgar pehli - saatte teşriflerini ehemmiyetle i vanının Dinarlı #le yapacağı son mü -Jolunur. sabakada daha İvi bir netice alacağıl ümid edilmektedir. Günün son güreşi Kara olacaktır. Kırk beş dakika devam edeni te Kara Alinin Habeş pehlivarlını mağ lüb ettiği, buna mukabil Tafarinin, bu neticeye de itiraz ettiği malümdur. Habeş pehilivanının ısrarla yaptığ: teklif üzerine bu müsabaka | buçuk saat olacaktır. Ankara Milli ağ klüb'erin m günlerinde va © pılacağı ilân olunan. Türkiye Bistirlei birincilikleri sürat ve mukavemet rışları tehir olunmuştur. 2 — Yarış günleri bilâhere ilân, © lumacaktır. Fransa - Almanya atletizm tdan çok muztarib olur. Mütemadiyen kaşır ve kaşıdıkça göyler kızarır ve ka - paklar şişer çok müziç bir hastalıktır. Her sene muayyen zamanlarda çatar g6- lir. Tehilikeli bir ârıza birakmaz ve esa - sen gözde de mühim bir iSNAt OHuzule getirmez. Fukat yillarca sürer, böylece senelerce devam eden bahar nezlesi haş- #alıklarına çok tesadüf ettik. Ve dalına dikkat ettik ki hastalar oldukça © zayıf kansiz ve lenfalik idiler. Bahar nezlesi- nin husus! bir ilâcı yoktur. Gözde kaşın- tıyı izale edecek kan hücumunu ve ça - pakları mehmaemken gilerecek ( İlâçlar tatbik edilir. Hazta biraz rahat eder. En iyi usul çok kaşındığı zaman derhal çeş- meye, kuyunun başına gitmek ve gözlere avuç avuç soğuk su çarpmaktır. Bunu, mutlaka tavsiye ederiz. Bir de sıcak saaf- lerde sokağa çıkmamak lâzımdır. Meselâ günün onundan akşam beşe kadar s0 - kaklarda plâjlarda dolaşmamalıdır. Bir de vapur dumanı veyahud (sarı renkle gözlük kullanmak muvafıktır. Bahar nez lesi dediğimiz gibi muannid ve müz'iç ol- ruakla berabe: birkaç seneden sonra ken di kendine kaynolur ve hastalar da bu derdden halâs olurlar. Cevab istiyen okuyucularımın posta pulu yollamalarını rica ederim. Aksi tak. dirde istekleri mukabelesiz kalabilir. Anadolu klubü kongresi Anadolu Klübünden: Klübümüz ni- zamnardesi mucibince her sene Tem - muz ayında yapılması mukarrer sene- lik kongrenin 9 Temmuz 939 Pazar gü nü saat 10 da Şemsipaşada klüb mer- 'kezinde akdedileceğinden azanın gel - melerini ehemmiyetle rica ederiz. Ankara (Hususi) — Millt küme dr şında kalan klübler arasında tertib e- dilen maçlar bu hafta sona erdi. İlk meç Harbiye ve Güneş takımları ara - sında idi. Harbiyeliler bu oyunu 4 - 5 kazandılar. Bundan Sonra Galatasaray- Gençlerbirliği takımları karşılaşacak - lardı. Sarı - kırmızılılar sahaya geç geldiklerinden Gençlerbirliği hükmen galib sayıldı. Bu ili takım arasında yapılan hususf maç beraberlikle neti- celendi. Bu maçlardan sonra milli kü- me haricinde kalan !akımlar arasın daki müsabakalar neticelendi. Harbi - ye birinciliği, Gençlerbirliği ikincili - ği kazandı. Ankara bölge atletizm müsabakalarının neticeleri Fransa - Almanya mili) atletizm takım darı Münihle karşılaşmışlardır. Neticede .“* karşi 106 puvazila Almanlar kahir bir gg isbe kazanmışlardır. Pransizlar yalnız © 100 metre: 1 — Neckermann (AL) 1 saniye, 3 — Hornberger CAL) 1041/10 ye. 200 metre: 1 — Seheuring (AL) 21) saniye, 2 — Neckermann (AL) 213/10 && niye, 400 metre: 1 — Helm (AL) 49 saniye, $ Hamann (Al) 491/10 saniye. 800 metre: 1 — Marbig (AL) 1505/10 kika, 2 — Lâvdgue (Pr) 1523/10 dakika, 1500 metre: 1— Kalndi (AL) 8574/10 e . kika, 2 — Elehberger (AL) 2.58 dakikm. birincilikleri 5000 motra: 1 — Ebecleln (AL) 1452 de kika, 2 .— Eberhsrdt (Al) 1453 dakika, Ankara (Hususi) — Bölge atletizm| şıp metre mâna: 1 — Brlson OG birincilikleri bu hafta yapıldı. 200 met|140/10 saniye, 2 — Wegener (Al) 15. rede Nuri 24,4, 400, mânialıda Galib | saniye. 1,00,2, 1000 metrede Mustafa 34,53,İ,| Yüksek alama: 1 — Weinkoste ÇAL) sırıkla atlamada Muhiddin 3,50, disk|metre, 2 — Gehmert CAL) 1,0 metre, atmada Fuad 27,09, uzun atlamada Uzun atlama: | — Lang (AL) 1.28 m Faik 6,07, 1500 metrede Adnan 4,19,5,|58. 2 — Gattschalk (A1) 6.96 metre, Bırık atlama: 1 — Sutter 441) 3.90 mm 4X100 bayrak koşusunda Demirsporİre, 2 — Haunzwickel (AL) 3.00 metre. takım birineilik aldılar. Neticede De-| Güls atma: 1 — Btoeck (AL) 1614 mirspor 221 püvanla birinci, Muhafız-|re, 3 — Trippe (AL) 1813 metre, gücü 210 puvanla ikinci, Tecim lisesi) Disk atma: 1 — Trippa CAL) GTda 31 puvanla üçüncü oldular. uy al ei Eskirim federasyonu reisi | |m.2— Gere vb semer. Ankara (Hususi) — Beden Terbi - 4X100 bayrax: 1 — Almanya 415/0 yesi Umum Müdürlüğü eskrim fede -| «eo rasyonu işlerini vekâleten ia eden, 3 — runs nan da
