GOÖZUCİLE Vapurda, sağımda oturan orta yaşlı er- kek sol gözile gazetemin birinci sayfasın- daki serlevhaları hatmetti ve bir an için sola kaymış sol gözünü doğrulturken: — Vah, vah, vah! Diye ihtisaslarını açığa vurdu. Ondan tarafa döndüm: — Bir şey mi olmuş bayım? »- Gazetenize şöyle bir göz atmışlım da.. — Malüm efendim. — Çin kuvvetlerinin Japonlarla tekrar harbe tutuştukları havadisini —gördüm.. bunlar Japonyanın yarısını aldılar, Hâlâ a harbediyorlar. Daha ne istiyorlar bil- Tmmem ki! — Ya, öyle mi? — Evet, onun altında bir havadis daha var.. — Hangi havadis. — İspanyada Frankonun kumandasım- daki ordu gene ilerliyormuş. İşta buna memnun oldum, — Ya öyle mi? — Evet.. —— Affedersiniz ama Franko ile aranız- da bir yakınlık.. — Hayır sadece gazetelerde ismini gös Tüyorum. Âsilere meydan okudu. — Âsilere mi, siz karşı tarafı âsiler mi addediyorsunuz.. onlara karşı hiddetini- zin sebebil — İsyan! Ben isyana karşı dalma gayız Buyarım, kin duyarım. — Bunları biliyor mu idiniz? — Napolyonu ölümden kurtaran zayıfl.ğı Napolyon, bil - hassa daha gene- Tal iken çok zayıf. tı. Bu zayıflığı o « nu Bir gün mu « hakkak bir ölüm « den kurtardı. 1795 senesi — içinde idi. Pariste açık hü - küm sürüyor, halk taraf taraf kı - iyamlar tertib ediyvordu. O sırada, erkâ- L V A Vi yetiştiren toprağın |kol altları eskimişti. İyi bir terzi bu ro- nı harbiyesile birlikte Napolyon sokak - tan geçerken etraflarını bir sürü kadın aldı. Bunların içinde bilhassa şişman bir kadın hepsinden ileri gidiyor, zabitlerin halkla alâkadar olmadıklarmı, onlar ye- yip içtikleri halde, halkın bir. parça ek - mek, bulamadığını söylüyor ve kadınları, Babitlere hücum edip öldürmiyo teşvik ediyordu. Bu sırada Napolyon öne geçti ve kadına şöyle hitab etti: — Valide, valide! Bir kendine, bir de Henüz yıkılmamış Bir yuva üstüne yeni Bir yuva kurulamaz! 8, 8. 8. imzası ile bir mektub aldım, o - kuyucum bana, başından geçen ve hâlâ gdevam etmekte olan gu hâdiseyi anlatı - yor: «— Karımla geçinemedik ve ayrılmağa karar verdik. Fakat muhakeme uzun sür- Gt. Bu müddet içinde ben kimsesiz bir genç kızla tanıştım, seviştik, onu kendi evime aldım, nişanlandık. Günler - geç - tikçe aramızdaki rabıita arttı, karı koca Bdi yaşamağa başladık. Diğer taraftan karımla aranuzdaki mu bakeme benim aleyhimde neticelendi, ya- ni boşanmayı temin edemedim. Yerilden dava açtım, bir avukat tuttum, bu ikinci dikva da bügüne kadar devam edip duru- yor. Fakat beni baş vurmağa moecbur bi - takan, karım değli, şimdi artık metre - fâm olan nişanlımdır. Bu genç kız ilk sa- manlarda bana karşı büyük olr sevgi güs- terdi, evimde bir ev kadını gıbi hareket etti. Yemeğimi yaptı, çamaşırımı yıkadi, ütüledi, evi tertemiz tuttu. Fakat bu ha- M yavaş yayaş silinmeğe, yerine küstah ve cür'etkâr bir hal gelmeğe başladı. İş- lerini yüzüstü bıraktı, yüzüne sık sık bo- yalar sürmeğe, süslenmeğe, serbest ha - Teketlerde bulunmağa başladı. Ben ka - ginların makyaj yapmalarına tahammül edemem, Bu yüzden ona da boya sürme- Mmesini, tabti olmasın! birkaç defs ihtar ettim, dinlemedi. bende müdhiş bir kış - — kançlık da büşgösterdi. Bu kuskançlığımı ö — Evet haklı olabilirsiniz. Fakat, İs- panyada isyan edenler... — Frankoya karşı ayak direyenlerdir. — Sizin görüşünüz, hisleriniz böyle ©- labilir. — Hayır, hayır görüş ve his meselesi değil, ben gazetelerin yazdıklarından baş- ka bir şey bilmiyorum. Nitekim Japonla- ra da gazete havadislerini okuduğum için seryorum, — Japonlukla bir alükanız? — Ne münasebet, ben nerede, Japonya nerede.. rica ederim, Siz de ne anlayışsız bir insanmışsınız... Ne diye parar verir de gazete alır, okursunuz! — Siz de gazete okuyormuşsunuz ya! Kulağıma eğildi: | — Lâf aramızda, dedi, ben de gazete o- | kurum ama para verip almam. Vnpuıdı; yanımdakinin gazetesine, tramvayda ©& nümdekinin gazetesine şöyle bir göz ge diririm. Bütün havadisleri okur, öğreni- rim. — Tevekkeli değil! — Tevekkeli değil dediniz? Ne demek istiyorsunuz? — Hiç, aklıma geldi de söyledim. * Demindenberi saçmalamasının sebebi- ni nihayet anlamıştım. Gözücile başkasının - gazetesinden hır- sızlama havadis okuyan, dünya vukuatı- nı bu kadar bilebilirdi. İsmet Hulüsi Kışğktan baharlık ) yapmak çareleri Bir mevsim elbisi ür mevsime uydurmak zor bir iş değildir. Elbisenin biçimine göre yaka, kol v beldeki her hangi ufak bir iki değişiklik bir yaz | elbisesini sonbahara, kı: bahara üy- durabilir. Her yeni mevsime girerken bu neviden birçok ihtiyaçlarla karşıla- şırız, Elbiselerimizden birini fazla qıy-'; mekten bıkmışızdır. Biri modasının geçtiğini pek belli ediyordur. Öbürü- nün rengi mevsim için ya fazla koyu, ya fazla açıktır. Yahud ra: İ ötetarafları ye |elbiseden vazgeçmemiz için sebeb teş- kil edemez ama onları arlık seve seve| giymemizi imkânsızlaştırır. Bir değişik - Hk yapmazsak bu ufak kusurlar yüzi Meyva ve sebze'erin vitamin ilibarile zenginliği Bir çok doktor - lar dömalesi ve < — m bazı meyvaları vi- —— AçSAaN tamin zenginlik « lerinden dolayı tavsiye — ederler. ” Fakat her doma « teste ayni mik da iyot, mangarez vesaire mevcud değildir. Bir meyva veya sebzenin vitamin itibarile zenginliği © | verimlilik derecesine göre değişir. Mese- 1â kalsiyomu zayıf olan toprakta az kal « siyomlu buğday yetişir. n rrerenerenenenna bana bak. Hangimizin daha çok yediğini kendin de gürürsün! Bu mukabele herkesi güldürdü. Topla » nanlar utanarak dağıldılar, zabitler de yollarına devam edebildiler. da izhara başladım, bana küstahca ce - yablar verdi: «Ne yapayım, herkes bana || | bakıyor diye kabahatli ben mıyim?» di- | yor, boya sürmekte devam odeceğini söy- lüyordu. Bu mücadelem birkaç hafta ev- veline kadar sürdü. Geçinemiyor, dalma mücadele ediyorduk. Nihayet bır gün pı- hsinı pirtisini toplayıp kaçlı, sadece ah- bab olan bir alleye sığındı. Bu kızın beni sevdiğini biliyorum, ây- ni şekilde ben de onu çılgın gibi seviyo- rum. Aramızın bulunması için gönderdi- ğim kimseler banâ menti cevab getirdi - |karmalı, den hemen hemen bir elbiseden olu- ruz. Yenilik yapmıya kalkınca bir tür- İlü kolay karar verilmez. Neresini çı- ne ilâve etmeli, neyi kaldır- malı? Alışmıyan insana biraz sıkıcı gibi gelen bu iş meşgul olan için pek tatlı- dır. Evvelâ günün modasının kolay taraf- larını araştırmalı: Acaba cebler ne şe- kilde?.. Eşarp moda mı? Kravatlar, sen- türler ne biçim? Blüz modası var mı?| Bu saydıklarımızı dikiş diken her ka - dın pek güzel yapabilir. Hepsinden de demode elhiseleri yenilemek huşusun- |da istifade edilebilir. Bilhassa blüz mo- dasından... 1. Meselâ sağdaki modele bakınız. Kışlık koyu renk bir robdu, Biraz da | bun kollarını çıkardı. Ön ve arkasını roba yerine kadar kesti. Yerlerine da- mal; kumaştan bir roba ve uzun koliar taktı, Alt kısımla üst kısım arasındaki münasebeti kuvvetlendirmek için robun eski parçasından yaplığı üç düğme ile bir eşarpı üst kısmın uygun yerlerine yerleştirdi. Sentürle roba kenarlarına n - l 840 memur yeni birğ; dava açtılar : a Şarkdemiryolları idaresile beraber Nafıa vekâletîni'_: dava ederek hali tasfiyede olan şirketten ikramli! ve tazminat istiyorlar Şark Demiryollarının devlete geçmesi do- Tayısile açıkta kalan bâzi memurları İstan- bul 1 incl Ucaret mahkemesine müracaatla, haklarının kaybolmaması için, bir dava 1 - kame etmişlerdi. Henüz tahkikat safhasın- da bulunan bu dava yakında — mahkemeye intikal edecektir. Diğer taraftan Şirketin eski memurla - mından 840 kişi daha 1 el Ticaret mahke- mesi riyaşetine müracaat ederek, hali tas - fiyede bulunan şirketin mümessilleri aley - Köne yeni bir dava ikame etmişlerdir. Davacıların istidasında Nafla Vekâleti de, müddelaleyh vaziyetindedir. Davacılar ia - tedikleri menaflin Vekâlet vasıtasile temi - jnini taleb etmektedirler, &40 memurun dava arzuhalinde taleb et- tikleri hususat şunlardır: Memurin nizamnamesindeki ihbariye ma- aşı, şirketin vermeğe mükellef — bulunduğu büsnü hizmet ikramiyesi ve 1828 iilâfna - mesi mucibince 10 bin İlralık — ikramiyenin önümüzdeki 22 seneye ald kısımların — itası istenilmektedir. Bundan başkâ, davacılar memurin tan- dıkları hizamnamelerinde gösterilen nbbet Üzerinden beş senelik hesab tularının te - mini ile memur ve müstahdeminin geri ka- lan hizmetlerine aid asli ve fer'i menfaatle- rine mükabil, şirketin hükümetten alacağı “|tavir Je mütenasib olmak üsere, vir tazmi- natın Mmemurlara maaş nisbetinde — tuvziini taleb etmektledirler, Bu müracaat üzerine, 1 inci Ticaret mah- kemesinde hazırlık tahkikatı açılmıştır. Şirket mümessilleri henüz cevablarım ver memişlerdir. Cevabın verilmesini müteakib, İtahkikat Ikmal edilecek ve davanın görül - mesine başlanacaklır. Üsküdar adliyesini yakan adamın muhakemesi Üsküdar adliye binasını yakmaktan müz- nun bulunan Nurettinin muhakemesine A - ğircezada devam edilmiştir. Dünkü celsede dinlenilen şahidlerden ad- Hye civarında aşcı Cevher, şunları anlâat - miştir — Nüuretltin ara sıra öğle vakitleri dükkâ- nıma gelerek, yemek yerdi. Hüdise akeamı da gelmiş, Üç köfte yemiş ve cebinden çı - kardığı bir gişe rakıyı içmişti. Sonra sant |10 na doğrü çekilip gitti. Ben — yattım. Bir müddet şonra, uyandırdılar, adliye binasn - nın yanmakta olduğunu gördüm, Şahid yazıcı Saki de, mahkemede, de - miştir ki: — Yüngmdan üç gün sonraydı. Aşcı Cev - herde yemek yiyordum, Maznun da, orada rakı içiyordu. Bana: Tashihi karar için nereye mürkcaat etmeliyim? diye sordu. Ben de: — Baş müddelumumlliğe, eevabını ver- damalı kumaşın açık ” çizgilerile bir renkte biyeler geçirdi. Artık gözden dü- gen robu tanımıya imkân yoktur. O, şimdi kışlıktan ve eskilikten tamamen çıkmış, yepyeni, taptaze bir bahar el- bisesi olmuştur. 2. Soldaki daha fazla yıptanmıştı. Göğsünden istifade edilemiyecekii. Bu sefer yalnız eteğini aldı. Korsajın par- çasından buna geniş bir kemer ve as- kılar yaptı. Emprime blüz'a giyilince şık bir baharlık oldu. Bü göz alan em- primenin altında eteğin pek karanlık görünmemesi için önüne kenarları açık renk biyeli iki ceb, askılarına da bun- lara benzer birer parça koydu. Her kadın bilmelidir Yumurtanın taze mi, bayat mr oldu- ler, Kız dönmeğe razı olduğu halde ah - Dabları ebiz sana daha iyi bir kısmet bu- huruz!> diye teklifim! reddettirmişler.. Bu kıza acıyorum, düşeceğini, sorunun çok fena olacağını düşünerek vledan — azabı duyuyorum. Ne yapayım,'bu kıizi ne şe - kilde evime döndüreblleyim?» e Bu hüdişede her şeyden evvel görülen #ev, henüz yıkılmamış bir yuva üstünde Çürük, temelsiz, gayrimeşrüu oir yuva ku- rulmak istenmesidir. Netice hiç Gdeğişmiyor: — İmkânsızlık büşgösteriyor, kararsızlık içinde kalan ka din garib bir haletiruhiye içinde sürük - Jeniyor. Nihayet kendisini tehlikede gö - Tüyör ve kurtulmak endişesine düşüyor. Okuyucum iki şık karşısındadır: Ya genç kızı esasen düşmeye mahküm — bir mahlük addederek kendi haline terket - z>mek ve zevcesile barışmak, yahud da ta- Jâk kararını sür'atle takib öderek neti celendirip yeni bir yuva kurmak.. Kendisine şu veya bu şıkkı tavsiye e decek değilim, bence ber ikisi de hata hdır, ğunu anlamak için bir kaba - tuzlu su konulur. Yumurta bu suya daldırılır. Tazesi dibe çöker. Bayat yüzer, dim. Sonra, bir teyzezadesi olduğundan bah setti ve dedi ki: «— Teyzezadem mahküm olmuş, adilye yangeunda herkesin evrakı yandığı — halde, onun evrakı yanmamış. Onun için, tashihi karar için, müracaat edecek, muvaffak ola- mazsa kuduz hastanesinden bir rapor Glaca- Bim, Müdürü hısımımdır.» a Buçlu, şahidin ifadesini kabul etmiyerek, demiştir. ki: Benim, teysesadem filân yok. Böyle bir söz söylediğimi de, hatırlıyamızorum. Haş - taneye tedavi maksadile gidiyordum. Mü - dürle akrabalığım yoktur, Birkaç şahld daha dinlenilmiş, duruşma diğer çahidlerin celbi için, talik edilmiştir. Tevkifhanede ölen bir kadının ölümü şüpkeli görüldü Zina suçundan mahküm bulunan Şükran ieminde bir kadın tevkifhanede — ölmüştür. Cesedi muayene eden adliye doktorü Enver Karan sebebi vefatı meşkök görmüş ve Mor- ga kaldırılmasına karar vermiştir. Bir hırsız tevkif edildi Miğirdiç İsminde — Beyoğlunda — apartı. « manlara muzallat bir hırsız tevkif edilerek, v müddelnmümilikçe hakkında tahkikalâ lanmıştır. Mıgırdıç anahtar uydurmak suretili diği on bir apartımandan mahtelif eşyil maktan suçlu bulunmaktadır. — Çaldıği çok kıiymetli eşya arasında, mücevher, Pij elbise, gramofon pılâği v. 4. oulunmal Buçlu, suçunu itiraf etmiş ve kapılafi Çık bularak, içeri girdiğini söylemiştir. | Yakında muhakemesine başlana, J Poliste : : İki kurşun hırsızı daha yakalandi Üsküdarda Şair Nuri sokağında €© ran Hüseyin ve Ahmed isminde iki kadaş Üsküdarda Valide camiinin €) mesindeki kurşunlardan bir mikdâf # kerek kaçacakları sırada suç üstüf yakalanmışlardır. : Köpek yüzünden bir adam iki kişiyi yaraladı t Arabcamünde oturan Hayrullah İl€ man idaresi işçilerinden Ahmed ara köpek yüzünden çıkan bir kavgada #” rullah bıçakla Ahmedi göğsünden, &€ dilerini ayırmak istiyen kunduracı C8 li de arkasından yaralamıştır. Suçlü kalanmıştır. ğ Bir ciğerci bir adamı yaraladı 'Tophanede Vekilharç sokağında ot0ff) Yani ile Eyübde seyyar ciğercilik Yi pan Receb arasında alacak yüzün çıkan bir kavgada Receb Yaniyi çaki © kalçasından yaralamış, yaralı Balat vi hastanesine kaldırılmış, suçlu y: lanmıştir. Bir otomobil ile bir otobüs çarp Şaför Fehminin idaresindeki 3416 maralı Şişli - Fatih otobüdü ile vatfff| Ahmed ta n idare edilen 867 M maralı tramvay arabası Sirkeride Hü davendigâr caddesinden geçerken Çüf pışmışlar, her ikisi de hasara uğra: Mart ayında 32 vesaiti nakliy€ kazası oldu Mart ayı içinde şehrimizde 27 otol ve otobüs, 3 araba, 2 tramvay kazam oli tur. Bu kazalar neticesinde 1 kişı ölmük kişi de ağır yaralanmıştır. Diğer kazala YöÇ| nız nakil vasıtalarının ağır ve hafif a hasara uğramalarından ibaret kalmıştır. | Bir adam balta> ile kendi bileğini kesti Küçükpazarda Zeyrek yokuşunda atiff ve Halıcıoğlunda bir çivi fabrikasında €f /| bşan İsmail oğlu Dursun fabrikada odun W rarken kazaen baltayı sol bileğine vurmüf | tur. Balat Müsevi hastanesinde tedavi na alınmışlır. Denizbanka bağlı müesreseleriğ bazı servisleri - birleştiriliyor — Denizbânk Umum Müdürü — Yusul Öniş Ankaraya gitmiştir. Umum Müdür A7 karada bir müddet kalacak ve Den merker teşkllâlimi kuracaktır. Almanyada bulunmakta olan Deniabf” | Umum Müdür müuavinlerinden Tahir KWf keb ve Harun da birkaç güne kadar Şel Mmize geleceklerdir. Denizbanka bağlı bulunan mü: vazı servisleri birleşlirümektedir. Bankatff İstanbul şubesinde bir hukük aervisi MM pukt muş, Denizyolları ve Liman işletme müşavirlikleri bu servise bağlanmıştır. y işletme İ Tahlisiye idareleri İçin İstanbul yubc'd dan başka Denifyolları, Liman tek bir fen servisi kurulmaktadır. — K d Nİ İ K Kördüğüm | Bacaksız.ın maskaralıkları :