Sokak hareketini biran Evvel tanzim Eetmek lâzım... Yazan: Muhittin Birgen u dakikada Avrupanın hiçbir ta- rafında, İstanbulda göze çarpan hareket perişanlığı yoktur. İstanbul halkı sokakta yürümeği bir kalde altma almak istemiyor, bütün İstanbul, bütün hareket şekillerfle İntan hamal, araba, otomobil- bır türlü aamanın ihtiyacını takdir et- mi'yor ve ana uymuyor, belediyen bütün hat in etekle uğraşıyor ve za hüküm edeceğim geliyor. peri; yı hergür kazalar oluyor. İnsanlar ölüyorlar, förler yaya gidenlere, yaya yürüyenler şoförlere, arabalar, kamyonlara, kamyom- | İ lar arabalara ve nihayet yolda, birbirle- rile çarpış da - birbirlemne kâfredib dı insanlar yorlar! * n da hayat yürüyor. Ben- rde otomobil ve hare- kolaylık için, şehirde ladı; — hamalhk önetler art- Bit taraft zin ucuzlad ket çoğaldı. Ha otobüsler kalkah & mıya birer Ö Teşmesi ğine göre, memlekete çak otomobil ve stiyen lüzumunu anladı. mutör girmesini esimlerini indine ktır. Hattâ benzin bile biraz dal gümrü ucuzlaya ve petrol vergilerinir yere girme Sade zenginler değil, orta Kalliler , hattâ küçük halliler bile, hattâ a- vele bile bundan istifade etmeli! Bu, F-ansada, Almany: ya dört kişilik otomobil yapılıyor ve bun- b ları yapanlar «<Bu kâfi değil, daha ucuz | t yapacağız!» diyorlar. İki ve nihayet üç kişilik otomobilleri - hem de mükemmel makineler! - nihayet 34 yüz liraya sat - dılar ve bu nevi arabalar, bi- nvaylardan yarı yarıya ucuz 1ş- r! Bu nevi ar r pek yakın 7 bir eşekten daha rin kuyrukları ka riyor, değiş: yalnız İstanbuldur!. Halk henüz, düny deki hareket va rTun en muhalara l1â yolun ortasını iyor; İst, rın en dar, kendisinin salonu zan- T ida şoförler, hattâ yol- la en kalabalık yerlerinde bile birbirlerin r muvaffakiyet sayıy lar sefer memurları, üsi çıktıkları m dostlarile kan aksi istika ürken, dört yol n mette giden iki ara- banın ikisine birden yol veriyorlar! Hergün tekrar etmeliyiz: Türkiye de her yer gibi motörü sevmeğe, motöre | hürmet etmeğe ve her Türk motörden bir şey az'amağa meeburdur. Düny uzak olmıyan yeni hazbini güsler deği) caktır. Motörleri olmadığı için Habeşler kahramanca öldüler, Çinliler kahramanca ölüyorlar. Fakat, İtalyanlarla — Japonlar fevkalâde uz zaytatla ilerleyip gittiler ve ge yapış- | | , herkes bunları kuILı'ıı:ıJ -İn İtalyada 600 lira- | ) SÜN POSTA Rokfeller hayattayken xend. larak yardım isteyenlerden günde vasati 500 mektub alır- da, tahkik ettirdikten sonra müzzherete ik gördüğü insan- dan 50 tanesine yardım ederdi, fakat bunlardan hiçbiri- mini hiç kimzeye söylemezdi. Ölümünden sonra da baraktığı evrak arasında yardım ettiği kimselerden hiçbi- rinin ismi görülmedi. den haklı veya haksız o- mumwrın 15 D€ Yardım hem kolay, hem güçtür. 38 Sırasına göre hepimiz uzaktan yakından tanıdıklarımıza ehemmiyetli vı Enı’mmıyemı yardımlar yaparız. Fakat içimizde yapılı yardını gizliyenler, hele derhal unutanlar çok azdır, u.nulmı)'a.w. ki yapılan yardımın azlığından ve- ya çokluğundan ziyade şekli mühimdir, Sağ elin verdiğini sol el duymamalı, yardımı gören de mühtaç vaziyette kal- SOÖOZ AR İnsan yüzü şeklinde Bal kabakları HEKGÜN İkinci ve veziri varmış. B miş, oku da bana tın doldurulmuş se de bittabi Amerikada ce| |reyan etmiştir. Senelerce süren w ını çalışmalardan sonra resmini gördüğü-| nüz kadın, kendi yüzüne ben mu? miz de, onları da Gezdiren Prag'ın büyük hepimizin uyanmamız lâzımdır. hazsa belediye zabıtesnin uyanması, biran evvel sokak hareketini tanzim €* - mesi lüzımdir, Yazı ile, sözle, propaganda |d et kanallarında sıkı inzi- |sisi kadın yatağın Avmpqdı tatbik edilen muhtelif lerle, parmaklık ve zincir hıllvılv bu hareket tanzim ve millet de terbiye edilmelidir. Bizim dar sokaklarımızda otomobillerin | koşan di fazla sür'atle gitmelerine man y bilhassa muayyen bazı kesif | hareket yer- çük bir timsahın lerinde bunlarım yalnız bi dJerini taki- |ta olduğunu gö ben yürümeğe mecbur tatmak lâzımdır. | —H Nihayet, hamalların yerine — geten 'dadı &:h türlü türlü şekillerdeki hamal arabalari | di dır. Bugün bir | iki yüz kilö yük & olmak ve | büyük mur bile nizam | sını pırtısını Lu;' ya uğraştıkları Bunlar karşı rülmeğe başladı. u kaymak lâzımdır. âsa, bu diyardan gitmek niyetinde olmadığımıza - | gütrüek lâmmdır. Belediye zabıtası, ne Avrupalı bir kafa ile çalıştığı takdirde her şeyi becerebilir. Hattâ elde- ki vasıtaların noksanlığı ile bile yapıla- cak pek çok şey vardır. Tahsisat yok, memur yok demek kâfi değildir; bü:ok- | rası yerine, İ$ çıkarmak usulü konulacak vver ve tir ve birbirlerinin ön- | ve ksek yerde, arada bir gelib /7 ile çalışılacak olursa bütün uzun- u 30 kilametre tutmıyacak — olan İS TE.R İNAN, || — Bir arkadaşımız v || , <Bir işim çeku. Cibaliye gitmem lâzım geldi. Köprün Haliç iskelesine ind liyertlerin hemen hepsi orada bulunan mc: — Bu vapur şuraya uğrar mı? vapur bilmem hangi iskeleyi tutar m? I aller sordular. Ben onların bu halini gülünç buldum. Tarifeye baktım. Vapurum hareket saatine tatbik İSTER İSTER, İNAN, | HERGON BİR FİKRA | Hükümdarlardan birinin fekir bir çağırmış, bir kitab vermiş: — Sana bu kitabı. veriyorum, de- kında fikrini söylersin. Vezir kitabı almış, evine götürmüş. Kitab açar açmaz şaşırmış: Kitabın yapraklarının arası oyulmuş, içine al- kilmdar, vezire sormuş: — Sana verdiğim " kitabı okudun — Okudum efendim. Nasıl buldun? Henüz bir şey anlıyamadım, ikin- üncü cildlerini de lütfetse- Yanında daima timsah de misafir oları bir İngilizin yatağını| tân ltmek üzere bulunan oda hizmet - görerek baston sanmış habar, vertleri zabıta ve İm - € kaldırdıkları gibi tim -| , hayvanlar B b Iki insa- | dermek ı:temlşlerse de 6 arada yelişen |İngiliz, timsahın yanından al'iyen razı olamıyac uğurlu olduğunu yvamı senelerdenberi daima berine alarak aradan savuşup sahada olsun, İstanbul için bir ha ve terbiye hattı tesis etmek kabild ir vapur geldi. İskelede vapur bek- | dığını hissederek utanç duymamalıdır. RASINDA ) Camdan elbiseler Taammüm ediyor üçüncü cild kümdar bir gün onu bilâhare kitab hak- muş.Ertesi gün hü- okusam olmaz mı? X | Camdan kumaşların kullanılması A- a ve İngilterede iyiden iyiye ta - Jaram üm etmiştir. Yukarıda İngiliz film yıldızlarından Luli Deste cam kumaş- tırdığı elbise ile görülmekte - dir. Camdan hararet — geçmediği için içinde üstü örtülü u: İbu nevi elbiseler yünlüden ziyade sı « Ir;k tutmaktadır. bir İngiliz otellerinden birisin -| hiş bir çığlık ko- B baygın bir hal Toplanamıyan kongre Geçen perşembe g Oklohama eyaletinde bütün Cenubi A- |merikanın tedrisat klüpleri umumi bir yapacaklardı. Bu toplantıda iyecek beş hatibin de isimleri evvelden tayin edilmişti mişıl mişil uyumak - müşlerdi. ları gelip bayam ka- ) Mineıo(:ı üniversi!csindv.—n ksek mual sergisine gön- tecriha © 'akat bütün bu söz söyliyeceklerin “İson ik "“"""“;'dk *e-İle taplantının yapılmasına imkân bu - .lı.ıH:cî AE A NE G eĞ e Kongrede söz söyliyeceklerin böyle “İarka arkaya âk bir müddet içinde öl - “İmeleri, efkârı umumiyede çok fena bir tesir yapmış ve köngrenin yeniden iç- ın tarihini tayin etmek mümkün tır. Çünkü hiç kimse köngre- ylemek için ismini kaydettir- gösterememi (h hı_ Ta- git Muhittin STER İNANMA! ettim. Tarifeye göre hareket edecek vapurun Cibaliye uğ- raması lâzımdı. Vapura bindim. Fakat nedense benim tarife hesabı vapurun gidiş'ne uymadı. Kasımpaşada yağmur al- Cibaliye götürecek ikinci bir vapuru beklerken bu mi gülünç buldum ve bir daha bu gülünç vazi- yete döşmemek için iskeleye uğrıyan her vapuru memura göstererek: — Bu vapur Cibal'ye gider mi? sualini sordüm. İNANMA! ü- Amerikanın | - üç ay zarfında vefat etmeleri -| Sözün Kısası Yazı Çok Olduğu İçin Bugün Konamadı Atatürkün Şark Vilâyetlerinde Tedkikleri * (Baştarafı 1 ünci sayfada) kalabalık halk tarafından karşılanmıştır. İstasyondan şehre doğru bülün şoseyi dalduran kadın, erkek bütün Malatva'- lar Önderi selâml, ve alkışlamak çin toplanmışlardı. Atatürk, istasyondan itibaren yüzlere metre mesafı kere, izcilere, mekteblilere ve halka ilti- fatta bulunmuşlardır. Müteakiben Atatürk, otomobiline bine- rek, şehre gelmişler ve şehrin medhalin- de bez ve iplik fahrikası inşaat mahallin- de bir müddet tevakkufla mühendis den yapı faaliyeti hakkında izahat aldık- tan sonra yeni yapılmakta olan Mem |ket hastanesine g e oradan Hal- kevini =ı.gnı:r.dırmk,,lnd.ı. Coşkun tezahürat Malatya, 14 (AA.) — Büyük Şef larında görmekle tarif edilmez şevk ve heyecan içinde çırpınan bütün Malatya- hlar havanın yağışlı olmasına rağmen is- tasyondan şehre kadar üç dört kilometrc- HF şöseyi ve şehrin ana caddelerini dol- durmuş, Atatürkün geçişlerinde «Yaşa, varol» avazelerile ve alkışlarla ortalığı çınlatmışlardır. Atatürk, Halkevinden ayrıldıktan son- ra doğruca istasyona gelerek trene bin- diler. İstasyon ve civarını dolduran binlerde halkın alkışlın. candan tezahüratı ve se- ıla“ ında saat 14.10 da Elârzi. ni Malatyadan ayrıldılar Elâzizde intizar Elâziz 14 (AA, tatürk'ün Şşehrimizi şereflendi beklenmekti Bu mutlu hâdise mü- ebetile Elâzi aştanbaşa donan - Her tar İbütün binalar halıla: lenmiş ve elektrik Büyük Atasına kavu nile bütün memleket halkı sevinç için- dedir. Elâziz, Ulu Önderin çin hazı: Temel atma merasiminde bulunacak hey'et nerek Diyarıbekire d |vam etmekte bulunmuştur. | Diyarıbekirde Yolçütı VA (LACY — Ata ze uğramadan Diyarıbekite doğru k vaha(lcrme devam ediyorlar. | Rumi sene 1353 2 ci Teşrin 2 15 Rosal sene