29 Eylül 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

" ““BÖON FOSTA * ” Sâyla & B HABERLERİ İspartanın bir kısmı yeni baştan inşa ediliyor 'stasyon civarında bir çok şehirlerimizi imrendirecek | müezzin gayet güzel bir stadyom yaptırılıyor Ispartadan güzel bir görünüş Ispartada çok canlı bir imar faaliyeti | karşılıyacak bir vaziyette inşa edilecek- göze çarpmaktadır. Geçen yıl trene ka - vuşan Ispartada istasyondan şehrin faa- liyet merkezi olan Cumhuriyet meydanı- na kadar başlanan istasyon yolunun 800 metrelik kısmı beton olarak yapılmış ve yol ortasına ağaçlar dikilmiştir. Şimdi de yolun diğer cephesinin tesviyesi yapılmış we taş forşiyatına başlanmıştır. Şehrin gimali şarkisinde bulunan ve evvelce tar- Ja ve bahçelerden ibaret olan istasyon ve elvarı şehrin imar mıntakası olarak ka- bul edilmiş ve imar edilmeğe başlan - mıştır. Caddenin istasyona inen sağ kıs- mına çok modern bir stadyom yaptırıl- maktadır. İstasyon caddesi yaya kaldı - zımları ile beraber 20 metre genişliğin- de bir bulvar olmaktadır. Stadyom 33 bin metre murabbat bir saha işgal et - mektedir. Yarının ihtiyacını tamamen tir. Projesi Ankara stadını yapan Viyetti gfi cektir. Isparta beş-sene sonra 33 metre- Hk yüzme havuzunu ve tenis, voleybol, futbol sahalarını ve koşu pistini, atlama yerleri ile kapalı kort ve tribünleri ve soyunma yerleri ve banyoları ihtiva e - den çok güzel bir stadyoma kavuşacak - tır. Stadyom yanına Ülkü adında bir ilk mektep binası yaptırılmaktadır. Hükümet konağının da modern bir şe- kilde Cumhuriyet meydanında yeni- den yapılması kararlaştırılmış ve projesi Vekâletçe tasdik edilmiştir. Hükümet ko- nağı 150 bin lira keşif bedelli olup üç se- nede bitirilecektir. Yeni bina bütün hü- kümet dairelerini içine alacaktır. Zonguldakta bir lise tesisine zaruret duyuluyor Zonguldak (Hususi) — Zon - güldakta bir lise açılması için bir kaç — zamandan -» bari bazı tema - yüller ve istekler görülmektedir. Vilâyete yapı - lan resmi bir mü- racaatla bu teşeb- çaydacak İise Dbinası büsler fiil sahasi - için 30 bin llra teberrü na varmış bulun - eden TTüccar Mehmed maktadır. — Şehir Çelikel tüccarlarından — Mehmedi — Çelikl — vi- Jâyete — vaki — müracaatında — Zon- guldakta bir lise tesisini istemekte ve bu iş için maarif emrine (30) bin lira koy « duğunu bildirmektedir. Bu para, Maarif Vekâletinden verilecek projeye göre ya- pılacak mektep binası içindir. Türkiyenin bir endüstri merkezi olma- B itibarile nüfusu ber gün gözle görü - nür derecede artan Zonguldak için bir li- Be, en başta gelen ihtiyaçlardan biri ol- muştur, Bugünkl şartlar altında zengin ço - €ukları — okuyabilmektedir. Zonguldak nüfusunun ekseriyetini teşkil eden iİşçi çocukları ise tahsillerini ortamektepten ileri götürememek zarüureti altında kıv- ranmaktadırlar, Zonguldak maden kuyularının ana sây unsuru olan köylü amelenin çocuklarını bir tarafa bırakalım. Çünkü onlar baba- larının aldığı gündelik bakımından şe - hirde, ortamekiepte tahsile devam im- kânlarından da mahrumdurlar, Madenle- rin «daimi! amelesi» ismini alan — stable işçilerinin çocukları yukarıda da işaret ettiğim gibi, tahsil seviyelerinin orta mektep hudutları içinde sıkışıp kalma -| Ki$i ölmüş, sekiz kişi ağır surette yara - sından muztariptirler, YVasati bir hesapla (120) kuruş gün - delik alan bir daimi işçinin, çocuğunu masraf edecek lise bulunan yakın yer - lere, meselâ, İstanbula gönderip okut - mâsı maddeten imkânsızdır. Vilâyetin müsabaka imtihanile liselere gönderdiği meccani talebenin sayısı ise, mevcut lise tahsili çağında talebe sayısı yanında biç demektir, On sene içinde nüfusu iki mizli çoğa - lan Zonguldakta bir İise açılması için ya- pılan bu çak hayırlı teşebbüsün alâka ile karşılanacağı şüphesizdir, Zonguldakta kurulacak lise maarif he- sabına en büyük bir hareket olacaktır. A N. "|kesile kesile 10 liraya indirildi. Âciz ve Çarşambada bir hâdise Deli Hafız denilen bir valinin nazarı dikkatini celb için garip bir çareye başvurdu Çarşamba (Husust) — Yeni yapılan Kurtuluş okulunun küşat resminde bir hâdise olmuştur. Okulun tam karş: rastlıyan bir duvarın üzerine gaye' yük bir şekilde ve arap harflerile miş — gearib — bir Üml ti bulunanların, — bu Fuat Toksalın nazarı dikkatini celbet- miş, bu yazının kimin tarafından ve ne maksatla yazıldığının derhal tahkikini emretmiştir. Kaymakam Halil Rıfat Demirbağ ve müddeiumum! Ferit Beşkardeş tahki - kata başladıkları sırada valinin yanına bir âdam sokulmuş, — Bu yazıyı ben yazdım. demiştir, Bu adam bu muhitte deli Hafız diye tanılan ve Rahtıvan camiinin müczzin- liğini yapan adamdır. Bu işi ne için yaptığı sorulduğu zaman demiştir ki: — 926 senesindenberi Rahtıvan ca- miünde müezzinlik yapıyorum. Maaşım şaşkın vaziyette kaldım, ailem efradı- nın iaşe ve idaresini temin edemez ol- dum. Bugün mektebin açılış merasimini yapmak üzere buraya geleceğinizi duy- dum. Derdimi size anlatmayı düşün - düm. Yanınıza sokulabilmak için bu çareyi düşündüm, Vali keyfiyeti orada hazır bulunan- lardan sormuş, — Bu âadam delidir. O cümleyi de |bir cinnet buhranı ile yazdığına şüphe yoktuür denilmiştir. Fakat vali deli bir adam'n müezzin- lik yapamıyacağını on bir senedir mü- zzinlik Yaptığına göre de bu adama deli denemiyeceğini söylemiş, evkaf memuru Mustafayı çağırtarak müez- zinin tayinine ait dosyayı tetkik ede- ceğini bildirmiş ve dosyanın kendisine verilmesini emretmiştir, Tahkikata de- vam edilmektedir., Antalya yolunda bir kamyon devrildi Bir kişi öldü, 8 kişi ağır yaralı Isparta 28 (Hususi) — Şoför Hüsnünün idaresinde bulunan kamyon Antalyaya giderken devrilmiştir. Yolculardan — bir lanmıştır. Şoför yakalanmış, adliyeye teslim edilmiştir. Akhisarda Define aranıyor Akhisar (Hususi) — Akhisarın ta - nınmış ailelerinden — Ekmekçibaşı'nın damadı. Lüâmbi, kurluluş — sırasında (10,000) lira kıymetinde mücevher ve sarı lirayı evinin ve dükkânının muh- telif yerlerine gömdüğünü ileri süre - rek Atinadan şehrimize gelmiş ve u - sulü dairesinde arama için müracaatta bulunmuştur. Bü husus aid olduğı ma kama büdin'ln_u;tir. Lâmbinin sözüne inanılırsa Akhisarın muhtelif yerle - rinde define varmış. n;—“ll:ndunnqlkîdıhlrhk— — Bizde aktör yetişmiyor- Hasan Bey — Kim demiş a- Hasan Bey — Hepsi sanki bi muş. Zizim, yanlış, şu dilenrileri anadan doğma birer aktör, görmüyor musun., değil mi? otel, mük Tİ. metre kadar uzunlukta, etrafı ağaçlarla -Tatvanda yepyeni bir şehir kurulu Tatvan Bitlis (Hususi) — Tatvanda, gemiler «Türk gibi başlamalı, İngiliz gibi bitir- melil» sözünü hurafeler diyarına attığı- mız tarihin üstünden on üç cumhuriyet bayramı geçti. Ondan sonra başlamalı, Türk gibi bitirmeli!» hakikati mata olmak gerektir. Şüphesi gelir, Türk işçisinin, vatanın tâ uzak bir köşesinde nelere başarı Üürk gibi olanlar başladığını ve neleri nı görürler! Kahraman çocuklarımız dört ay içinde vana, her türlü deniz vesaiti ihzarına t bir atelye, her şeyi ile modern bir el ve müreffeh bir müdü- dairesi, sağlam bir iskele, bir kilo- bir ol, binaların etrafında birer parktan müteşekkil bir «güzellik» man - zumesile bir gemi ihda etmişlerdir. Da- ha bir gemi de hazırlanmaktadır, Bir işçiye soruyorum. — Tatil günleri de çalışıyorsunuz. Ne zaman dinleniyor, ne zaman eğleniyor - sunuz? — Onu gen benden iyi bilin. — Nasıl bileyim? — Beraber eğlenmedik mi?. Hani «Van gemisi» denize indirilirken!!. Anladım! Emeklerinin güzide netice - sini verdikleri zaman umdukları huzur ve saadeti buluyorlar, — E! Bu kadarı yetiyor mu?. Türkü söyler gibi kelimeleri musiki - leştirerek karşılık veriyor: — Bizim gönlümüz ganidir. Dört ayda beş bayram yeter! Beş bayram dediği de otel, atelye ve ötekiler! Bir kaç kelime daha konuştuk. Ayrı - hrken elini sıkmak istedim. Çekindi: — Kirli! Dedi, — Sik elimi delikanlı! O kir; bu ter ko- kusu bizim alın akımız!, Kıpkırmızı yüzünü yere eğdi. Demin- ki kahramanın içinde şimdi — çocuğun, Üa e İ D SA Eskişehir Kadriye Galip Dikiş Yurdu Jneleğin : saffeti, hicabı, teslimiyeti yapan, atelyeler kuran, evler, oteller, is- |necabeti yer aldı. keleler vücude getiren ve bunları akıl, hayale gelmiyecek müddetler içinde ba- şaran Türk işçilerinin arasındayım. Şan- tiye işçileri matematik çalışmalarile mu- hit işçilerine örnek olmuşlardır. Faali - yetleri riyazi olduğu kadar fasılasızdır da.. Nitekim, günlerden pazar olduğu halde onları işde, ellerinde çalışma âlet- leri ve alınlarında yüz ağartan terlerili iş başında görüyoruz: «Hak» ları kudsi- leştiren terle, durmadan, etraflarına bak- madan çalışıyorlar. yor. iskelesi ve * Ellerindeki «Bitlis» gemisi de «Van» gemisi gibi 225 tonluk, 36 metre uzunlu- ğunda, 12 metre eninde olacak.. Birinci mevkide iki salon, dört kamarada on se- kiz yatak, bir banyo, bir büfe, ayrıca lüks kamarada iki yatak; ikinci mevkide bir salon, iki kamarada 6 yatak bulunacak. Van gölünü yenecek bir kudret... Ya- kında bunun da denize indirme merasimi yapılacak, «Van gemisi» nin iki gün evvel teerü- be seferi yapıldı, iki gün sonra teslim â- lnacak ve iki gün sonra da posta âla - cak. * Şantiye ctvarında modern bir şehir te- sisinin esas itibarile kabul edildiği ma « İlümdur. Ben bunun plânını bile görmüş- tüm. Cidden nefis. Zannederim tesis a« meliyesine önümüzdeki yıl başlanacak « tır, Şimendifer hattının da buradan geçi- Bi tahakkuk eder gibi olmuştur. O kit «Tatvan» ülkemizin sön ucu olan i» den, öteki ucu olan Edirneye |kadar bir çok şehirlerin ve bütün kasa - |baların güzellik bakımından, mutlak su- rette birincisi olacaktır. Bugünü dört gözle bekliyoruz. Tok Ceoyhan köylerinde mektep ihtiyacı Ceyhan (Hususi) — Kazamıza bağlı Kırmıt nahiyesinde geçen sene güzel bir ilkmektep binası yapılmıştır. Mektebin Soysalı, Tumlu, Tatlıkuyu, Isırganlı, Güe mürdili köylerinden 36 ve nahiye mer« kezlerinden de 62 ki cem'an 98 talebesi vardır. Uzak köylerden gelen bu yavru- lar her gün sabahleyin mektebe gelmek- te ve akşam evlerine dönmektedirler. Mektep bir muallimle idare edildiğin- den hali hazır mevcuttan fazla talebe a- lnmamakta ve gelem yavrular geri çev « rilmektedir. Civar köylerde başka bir mektebin bulunmaması ve Kırmıt mekte- binin muallim ve talebe kadrosunun darlı, ği yüzünden Her yıl bir çok yavrular tahsilden mahrum kalmaktadırlar. Bu civar köylüler Kırmıt mektebinin mual- lim ve talebe kadrosunun genişletilerek ihtiyacı karşılıyacak bir hale getirilme - sini beklemektedirler. Eşkı_şehı: Kadriye Galip Dikiş Yurdu ders senesi muvaffakiyetle sona ermiştir. Yurtta okuyup muvaffak olan tdlebelere diplomaları merasimle verilmiş, bu talebelerin eserleri ile de yurdun müessis ve müdürü Kadriye talebeler gözülmektedir. Büzol bir sergi açılmıştır. Resimde Galip ile bu yıl yurttan mezun olan