DÜNYA | ângtbnatı da RDÜKLERİMİZ Söz Kaleme HARİC SON POSTFA İ TELGRAFLAR Çinde Kızıl Tehlike fcimez Derlerse | 30 Bin Kişilik Bir Komünist Ordusu Nanmayınız Fransa posta idaresi tarafından uradyo neş- riyatının tescili daire - bir vi> adı allında yeni ' daire kurulmuştur. Bu dairenin vazi - fesi Tadyoda yapılan neşriyattan İüzum Kördüklerini gramofon — plâğına — âlmak '© zaptetmektir. Bu vazife üç kısma Sördküir. Birincal görek Fronür ve ge < tcnebi noşriyatını kontrol maksadı ile ptetmek, ikincisi mühim —müsamereleri “lühare tekrar etmek maksadile zapta ge- Sİrmek, üçüncüsü de radyo tarihinde yer tacak hâdiscleri tarihe hizmet maksa - * plâğa almaktır. * Yeni lagiliz krah se - kizinci Edvar — büyük müuharebede — savaşa k fi'len iştirak etmiş ve tok boğuşmalara girip çıkmış olma - TMa rağmen rakik kalplidir, acıma hissi ça- hareket eder. , Anlartıklarına görd kral daha veliaht BN bir hastanağyi ziyarete gitmişti. Bir'sa: 'Hdan göçerken boş bir yatak gördü, sor- K bir çok tereddütlerden sonra söyledi - Orz Bu yatakta yatan makerin yüzü bir şa - Tapaclin patlaması ile o derecede feci bir #ürette parçalanmıştı ki korkunç görünü- Vordu. Velinhtn - ziyarete geleceği haber 'nca tek yataklı bir odaya — götürül - Veliaht bu hikâyeyi dinleyince bu as « Börmek istemiş, odasına girerek kar- Yolasının kenarında otürmüş, uzün müd - *t konuşmuş ve ayrılırken aakerin baştan İA yam olan yürüne'merhemetli bir. 8- Bücük kondurmuştur. Durm Hükümet re, Hunan'dan gelen komünistlerin, Kuciçeu iline doğru ilerlemeleri ü- zerine, bu bölgenin merkezi olan muştur. * Pekin, 27 (A. A.) — Otuz bin ko- münist, karşılayına çıkan her türlü mukavemeti kırarak Kucichou eya- dar ilerlemişlerdir. Elde bulunan bütün eyalet kıtaa- ti, komünistlerin ilerlemelerine mâ- ni olmak için hemen yola çıkarıl - mıştır. Mogol - Mançuri Hâdiseleri Ve Sovyatler 'Tokyo, 27 (A. A.) — Mongolis - tan - Mançuri hudut hâdiseleri lıık-ı kında dış işleri bakanlığı erkânın - dan ve bu bakanlık namına söz söy- lemeğe salâhiyettar bir zat şöyle de- 4 * miştir: ve neilie 5"'*'!?['_“* Ed";ı'" «— Bu hâdiseler hakkında —Mançuri ah gençliği, Büzelliği, | LA ee g ” p: e.,_::,_:f', mertliği, — cesareti ve| PEkümetinin doğrudan doğruya Moskova Hai ya bir protestoname göndereceğini zan - h centilmenliği dolayı - “ö>.bütün İagiliz İmparatorluğu içinde sev- K ”en yoktur. Bununla beraber bazi hare- rini hoş görmeyip tenkit eden bir &- aç İA vazdır. Bu sınıf İngiltetenin meşbur Şeileri d, an'aneye dindarane bir va - bağlı olan aristokrasinin ihtiyar ı"I-ıh__. Ti teşkil ederler. —Tenkit — ettikleri ıı.'. sekizinci (Edvar) a anane hilâh tak imodaya fazla düşkün KERVAN e -38- Şimdi bir tesadüfle gazino köşesin- İıın_n ü Ş z sındaki lâf ta döne dolaşa "“vl; bir yola döküldü. Vt ğ %; konuşacak şeyleri o kadar O.nla, daha ziyade havaya, suya, z bağlı insanlardı. Şimdi hep- ı'lnd, bir muz yetiştirmek hevesi baş- | A, Hayfa'dan, Antakya'dan mütehas- ring Setirtmişlerdi. Portakal bahçele- , “e bir de muz bahçesi yapmak is- ""Ulunl..ı. Mersinde, Silifkede başla- & Meraklılar bir araya gelince eğer Sanlı bir dedi kodu yoksa bu muz & 'esi konuşuluyordu. Bu işde onla- '“::Hlu* korkutan sis ve âyazdı. Bazı Yora, ğar bir sis bu kıyıları kaplı- Idu. Yeni yetişen muzlar için bu, fena idi. Mersin ve Silifkede ayaz 4i$ tehlikesine karşı bahçe - ortala- hü 4 Yaprak, çalı, çırpı yakmak usulü- u lu""""!'ıııdı. Bunun az çok fayda- Sluyordu. h'iı Z Yetiştirmenin portakaldan çok l Bunu bilenler şimdi. bütün i sermayeleriyle beraber bu erdi. u Ve ) g Yeslerin $, Fini işe ğ — netmiyoruz. Çünkü bunu yapmak için bu hâdiselerde Sovyetlerin de eli olmasının sabit olması icap eder.» biraz mühmel giyinmesidir. Esasen bu noktayı kendisi de İtiraf eder: — Bastlarımın arasında benden fena giyinen yoktur, cümlesini bizzat — kendisi olmaması, | söylemiştir. ÜRÜYOR Bürhan Cahit — £8-1- 996 İstanbulda muzun kilosu yüz kırk, Takı masası başında buluşan üç ko-İyüz elli kuruşa satiliyordu. Dışarıdan |meni bankaya gelen mala da hükümet ağır gümrük koymuştu. Kasabanın bağ, bahçe sahipleri şim- |bire muz yetiştirmeğe çalışıyorlardı. Fakat bütün bu işler onları kışa ve yaza mahsus eğlencelerinden alako - yamıyordu. Üç kafadar hem içiyor, hem konu- şuyorlardı. Lâkırdı döne dolaşa gene Güllü Nermine dayandı. Kâhya oğlu: — Karı buradan iyi yüklü gidecek, dedi. Hacı Sadık beş yüz vermiş di- yorlar, Esat Bey ondan aşağı kalmaz. Eh, daha sırada var. Sende niyet yok mu Hacı? Zahireci İbrahim ağızlığına yerleş- tirdiği sigarayı ateşledi. Bir iki nefes çekti. Sonra isteksiz ilişiksiz: — Ne gezer, dedi. İşten baş aldığı - maz var mi ki?. Geçen yılın pamuğu elde kalacak diye ödüm kopuyor, Be- reket İzmirden bir müşteri çıktı. — Bankayo vermedin mi? — Üstelik ardiye kirası mt ödiye - yim. Şatır oğlu yaptı o işi. Dara gel - iz Kueiyang'da örfi idare ilân olun - letinin merkezi olan Wengan'a ka- adan İlerliyor... Komünistler Bütün Manileri Kırarak Yürüyorlar, Yakında - Kuvvetlerile Çarpışacaklar Son Mogol - Mançuko Hâdiselerine Karşı Sovyetler Soğukkanlı Davranıyorlar Şanghay, 27 (A. A.) — Ceniral FaR News ajansının haber verdiğine gö- Kofnünist kıl'alardan esir alınan bazı askerlerin Çin milli ordu zabitleri tarafından istievabr Yeni Fransız Kabinesi Takip Edeceği Siyaseti BirBeyanname İle Bildirdi Bu Siyasette, İngiliz Teşriki Mesaisine Paris, 27 (A. A.) -«.Kabine, ilk'rih edilecektir. Bundan başka, be - defa olarak, dün başbakan Sııı'oııııııI yanname, Fransanın, Milletler Ce - resmi ikametgâhi olan Matinyon miyeti ve andlaşmalara riayet pren- sarayında toplanmıştır. Bu toplan -|sibi üzerine müesses an'anavi si - tıda, kabinenin, önümüzdeki per -|yasasına devam etmek azminde bu- l;eııbı günü parlâmento huzurunda /|lunduğu teyit olunacaktır. okuyacağı beyannamesi kaleme a -| Gazetelere göre de beyanname Tımnmıştır. bilhassa şu noktaları ihtiva edecek- Havas ajansının parlâmento mu-|tir: habirinin haber aldığıma göre, bu| Milletler Cemiyeti esasına daya- beyannamede, kabinenin başlıca'nan dış siyasa ve Fransız İngiliz teş- ödevi frangı korumak olduğu tas -İriki mesaisi — Bu işte küplere binecek çok olur. — Ne çıkar kit Hükümet işi olsa — Neden, satılmadı mı? mazbata yapar, şikâyet edersin. Ban- — Ölü pahasına. ka işi bu. Onlar kârlarını buklular mı — Şövalye Hasan bankacılarla bir |bakmaz, satarlar. iş yapmış diyorlar, aslı var mı? Kâhya oğlu bir bardak kadar bü - — Şu değirmen işi mi? yük kadehi yuvarladı: : — Ha. — Ne idi © kulüp zamanları. Bizim — İyi bir iş oldu o... Alagöz değir-|eski meb'us Hafız Hüseyin o zaman rebnedilmişti. Hacı İttihat ve Terakki kulübü reisi idi. E- Mes'ut öldükten sonra varisleri idare linde bir kaç tomar mübür. İstanbulda edemediler. Barçlandılar. Bankaya re-|cemiyet aleyhinde bir şey oldu mu, bin koydular. Erbabı elinde olsaydı sa-'toplar kulübe on kişi. Ondan sonra |hibini zengin ederdi. , dayanır kaleme. Yüz binlerce vatan- Nasıl ki Hacı Mes'ut o değirmen sa- daşın yaptığı miting sonunda — şöyle miş- Satış ta yok. Bankaya verip pa - ra çekmiş. Malları çürüdü gitti. “Sayfa 5 BU GÜN Kadın Kaprisleri Endülüste vaktile vezirlik yapan Ebi Â- mir oğlu Mansur, kraliçesi Subh'a gönül verir ve sevgilisinin gönlünü kazanmak için ena sorar: — Size ne armağan edeyim ki hoşu - nuza gitsin! Adından ilk sabab şiğr gibi yözel ol- duğu anlaşılan kraliçe sazlı mazlı manl - danır: — Bir gümüş küşk! Mansur, içinde yatılıp kalkılacak, bir kaç kişilik sofru kurulacak — büyükkikte som gümüşten bir köşk yaptırır, bir bö »« Köik adamm başı üzerinde taştarak kra - liçeye takdim eder. Gene Endülküx küçük krallarından Mu- temet, candan sevdiği İtimat adıı ka -| dana bir gün sorar: — Bir dücğür yok me yüzelim? İtimat, kaprisini tebliğ eder: — Çöl kadınları, paçaları sıvalı oldu- ğu halde tulumla süt satıyorlar, ben de bu zevki tatmak isterim. Müutemet, hemen emir verir, sarayın bah- gesinde anber, misk, kâfur ve gül suyun- dan mürekkep bir çamurlu yol yaptırır, ipekten tulum ve ipler hazırlatır. Bayan İtimat ta, halayıklarile birlikte bacaklarına sıvar, o çamurda dolaşmıya koyulur! Osman oğullarından Deli İbrahim, bir iki yıl gönül verdiği Telli Hasekinin kap » risini hoşmut edebilmek için gümüş teker- lekli, ötesi bezisi altın kakmalı ve elmaslı bir araba yaptırmış, bu görülmemiş kadın oyuncağını halka da günlerce seyrettir - mişti. Gazetelerde okuduğuma göre Şikagolu bir kadın, buzda kaymak iptilâsmdan do- Tayı salonundaki divant kızak — çeklinde yaptırmış. Bu spor delisi Amerikan kadım, kızağa benziyen divan üstünde oturdukça kaymak zevkini duymakta imi, Amerikalının salon kızağı, şu saydığım gümüş köşkleri, misk kakukı — çamurları, altın kakımalı ve elmaslı arabaları hatır « Tatmiyor mu?. * Eski Alman İmparatoru 77 Yaşında.. Doron, 27 (A. A.) — Eski Kayser, bugün doğumunun yetmiş yedinci yıl- dönümünü tes'it etmektedir. — Hacı Sadık kadar olmayın, dedi., Herif hovarda vesselüm, Konuşa konuşa yürüdüler. * B Dalaman çiftliğindeki eğlenti bu se- İHer daha sürekli oldu. Melâhat artık kendi evi gibi bildiği çiftlikte dolaşı - ;u. şarkı söylüyor, gülüp eğleniyor- a. Hacı İbrahim de artık sakınmaz ol- |muştu. Çiflik yanaşmaları onu her gün |görüyorlardı. Hattâ ikisi beraber hay- ,vanla deniz kıyısına kadar iniyor, yı- — 'lnnıyor. şakalaşıyorlardı. | Yemyeşil çayırda, altın gibi kum - yesinde bağ bahçe sahibisi - olmuştu. bir Amma ve lâkin oğulları hayırsız çık -İte tılar. Sattılar, savdılar. Sıra değirme -| ettiler. — Sonra da kurtaramadılar. — Öyle ya. Banka satılığa çıkardı. — Sen niye almadın Hacı. işine yarıyacak bir kelepir. Hacı İbrahim dudak büktü: | — İşin içine şövalye girince artık bizden geçti. İlyas Paşazade Şakir Bey güldü: — | — Kuflakları çınlasın. Hacı Sadık ! lolsa şimdi. Şövalyenin kalaylamadık | İtarafını bırakmaz. Öyle araları açık ki! Bu değirmen jacaba? İsan bankanın alacağını kabullenince |müdür müzayede yapmıya lüzum gör- | ilar. ne geldi. O zaman da bankaya rehin bir mazbata, bas mühürleri dayan gü- Senin 'mı soruyorlar. ca karanlığına karıştı. |Kâhya oğlu: işinden haberi yok mu zim Alâiyoli Esat Bey de zr,lıılmiş bir İtane. Bağa kadın aşırmak için işe ya- — O pek duyulmadı. Şövalye Ha -| TyOr- Sende vukuat yok mu hiç? jmemiş. Elden muamelesini yaptırmış- |lışır, mazbata yapıldı, der, altını o des lar üstünde Melâhatin Hacı İbrahimi — deste mühürlerle donatır, yollardı. kavalaması görülecek şeydi. Manifa- Bir kaymakam aksilik mi etti. Yap turacının evdeki çemberinden sıkılan (genç kadın bu serbesilik içinde âdeta sin. Böyle kaç _uüfııh—hyip"çoçuk gibi seviniyor, ne kadar olsa çürdü. kendinden yaşlı olan Hacı İbrahimi Amma şimdi hükümet mantara bas- yor. Gık dedin mi adamdan hesap soluk almasına fırsat vermiyecek şa- | kalarla kırıp geçiriyordu. S ĞE Kasabadan her gün haber alıyorlar- di Manifaturacı Hacı Sadığın İstan - | buldan hareket ettiğini duyunca he « men kasabaya dönen Melâhat — ortağı Firdesi âdeta hasta buldu F İki kadın koca ortağı gibi değil, | dert ortağı gibi anlaşmı Melâ - — hat Dalaman çift e gittiği zaman Firdes yalnız kalmasından istifade e - — derek yıllardanberi seviştiği - belediye | |tabsildarı Rızayı rahat rahat eve ala - — biliyor, doya doya eğleniyordu. Fir - — des yaşını, başını almış bir kadındı. JHıcıııın gözünden çoktan düşmüştü. "(Arkası var) * Üç kafadarın sohbeti akşamın ala - Gazinonun İâmbaları — yanarken — Davranalım, dedi. Bizim ev ırak. Sonra zahireci İbrahime döndü: — Hacı senin otamobil nerede? Bi- ışlardı Hacı İbrahim boynunu büktü: — 'Ne gerek. Bizimkisi çiftlikte ça - . Keenne kamyon. İlyas Paşazade Şakir Bey: