12 Birinci Kânun EESYİLIZ #Matbuatında GÖRDÜKLERİMİZ Her Vatan daşa Para Dağşıtan Belediye Am anlattıklarına göre Ka- nadada Alberta şehri- inin belediyesi diğer şe- Kanada'da ye- Tika gazetelerinin ı.-,, gıptaya sevkedecek bir yenilik akika bu belediye kendisini bir ticari mücssase, ve halkı da o ticari mü- essesenin şerikleri saymaktadır. Belediye bu yıl içinde kaplıca, banyo, plâj, stadyum, sincma, tiyatro gibi bir çok işlere girişmiş, bu işler de hep muvaffakiyetle neticelen - miştir. Belediyenin eline geçen para o ka- dar çoktur ki, şehrin imar ve idaresi için lâ- zım gelen tahsisat kabul edildikten sonra gene epeyce miktarı artmıştır. Artan miktar Düfus buşına 25 dolar olmak üzere şehir halkına dağıtılmıştır. ni çıkan usul * Büyük bir el- |Bosvista madenlerin - l e 50 kırat ağırlığın. 5ane Balandak Ün vi Üker” Bükei ; Muştur, kiymeti (60,000) Türk İirası tah- min edilmektedir. Bu elmas Brezilyada 30 yıldanberi bulunan elmasların en büyüğü - dür — BELÇİKADA — Fransa Ile Bir Askeri Ittifak Mı? Bılşkıd, I1 ÇALA.) — 1920 Fransız - _Belçıkı mukavelesine müşabih bir İn- giltere - Belçika eri mukavelesi ya- f İNGİLTEREDE Fırtınadan Seferler_Durdu Londra, 11 (ALA.) — Pas » de - Ca- lai'de hüküm sürmekte olan fırtına do- layısiyle Douvres, Calais Folkestone ve Boulogne arasında bu sabah deniz se « |ferleri yapılmıyacaktır. İki yüz seyyah dün öğledenberi vapura binmek üzere Boulognede beklemektedirler. Östende'den hareket etmiş Prince Leopold vapurunun dün akşam Douv - rese gelmesi bekleniyordu. Vapur, gel memiş ve Newhaven'e ancak bu sabah gelebilmiştir. Dieppe - Newhaven servisi, inkıtaa uğramamıştır. Croydon'dan Avrupaya gidecek olan tayyareler hareket etmişlerdir. Ü Mançuko Kuvvetle- rile Çin Milisleri Çarpışıyor Şanghay, 11 (A.A.) — Bir Çin men- baından gelen haberlerde Kuyan'ın Mantchou - Kouo kuvvetleri tarafından - Çin milisinin çekilmesini mütcakip - işgal edilmiş olduğu bildirilmekte ve Çin milis kumandanının yaralanmış ve aldığı yaraların tesirile ölmüş olduğu ilâve edilmektedir. Bundan başka milis efradından da on iki kişi alanmıştır. Hopel Muhtariyetinin lik Hareketı Tungehow, 11 (A.A.) — Şarki Ha - henüz lideri ge - HARİCİ | Yunan Ktalı Yeni Bir p 30ON POSTA TELGRAFLAR Af Daha İlân Etti Fırtınalardan Yunanistanla NAvrupa Arasında Muvasala Kesilmiştir © Atina,'ll (Özel) — Kralın Yuna - 'rışı lehinde yapılmak istenilen mitinge nista'na geldiği güne kadar yapılmış o- izin verilmesi meselesini konaşacaktır. lan bütün siyasal cürümlerin affı hak -| — Paristen gelen telşraflarda böyle bir kındaki kararname kral tarafından im- miting yapılacağını haber alan Venize- za edilmiştir. Bugün resmi gazete ile los çok sevinmiş. ilâa edilecektir. Sofulisin istedikteri Şiddetli Fırtınalar Atina, 11 (Özel) — Başbakan dün Selânik, 11 (A.A.) — Son iki gün hürriyetperver parti: zarfında Makedonyada — vukua feyezanlar yüzünden takriben milyon drahmi hasar vardır. Vardar ve Struma nehirleri taşmıştır. Ziraata ©l - olan mevcut verişli bir hale gelmesi için geçenlerde feshile yeni öeçim yaplımasını müdafa- suürette a etmiştir. | Affa Uğriyanlar Dönüyor Atina, 11 (Özel) — Napolide bulu - nup affa uğrayan sübaylardan kurşuna ile “Logotetis bir saatten fazla konuşmuştur. Bu konuşmalarda Sofulis bir cepheli parlâmentonun — hemen yüz kurutulmuş olan bölge, ciddi tehlikeye maruz bulunmaktadır. Venizelos Mitingten Çok Sevinmış Atina, 11 (Özel) — İlk . toplanacak dizilen Papulasın oğlu bakanlar kurulunda tarım, endüstri e- dün geldiler. Bugün de yüz kadar sü - dalarının önayak olmasiyle milletin ba- |bay gelecektir. “Deniz Konfaransında Japonlar, Tam Bir İnkisarıhayal! İçinde | Londra, 11 (A.A.) — Deyli Telgraf | lifine, Amerikalılar müznheret göster - garetesinin deniz konferansı hakkında | mişlerdir. Öğrenildiğine göre, Ameri- İöğrendiğine göre, müzakerelerin silâh-|ka, tonajın binlerce ton aşağıya ve larda müsavat esası dahilinde başlaya- çapların da kırktan 35 e indirilmesini iz |cağı Japonlara bildirmişlerdir. hazarı itibara almaya hazırdır. Deni: | Japonlar Fransızların ve İtalyanların 'altı gemilerine gelince, Fransa 126 bin kendilerine müzaheret edeceklerini ton, yani takriben 150 gemi istemekte- Jsanımışlardı. Bundan dolayı Japonlar inki-| dir. İngiliz ve Amerikan heyetleri Fran - Hideri Sofulisi 2i- | : gelen 'yaret ederek siyasal durum hakkında genç yürü o kadar diri duruyor ki. Hemen BU GÜN Yarım Kalan Roman Oklumun parmağı her gün içinde olduğu Fiçin kitaphanemde düzen kalmamış. Kolu- İmu sıvadım, sıralarını ve birbirlerile müna- sebetlerini kaybeden kitaplara çeki düzen vermek istedim. Bu çahşma srasında elime bir defter geçti, açıp baktım, bir toman müsveddesi, Adı dat Sekizinci Hanril.. Bir. den buruum sezladı, yüreğim yandı, bu yas ran kalınış roman, zavallı Mübahatın idi. Mübabatl.. Daha dün denilecek kadar yakın bir zamanda elini sıktığımız, şen söz- lerini dinlediğimiz bu genç arkadaş şimdi ihtiyar bir hatıradan ibaret. Adeta tanı « İmakta güçlük çekiyoruz. Fakat şa yanm — kâlan romanda onun |her satırda zavallı arkadaşımın işıklı ba - kışlarını, gülümsiyen sesini buluyorum. İşte şimdi bu romanı bana verdiği gündeki söz- leri de kulağımda canlanıyor. — Rica ederim Turhan, demişti, şu ter- cümeye bir göz gezdir. Heyecanlı bir eser lı'ımmı tarihe münasebeti biraz şüpheli. O- |kuyuver de tarihe çok aykımı değilse bana (söyle, tamamlıyayım, bastırayım. |— Omun tarihe uygun bulmadığı noktalar, Sekizinci Hanriye atfolunan — cinayetlerdi. Romanın mihveri de zaten bunlar. Bon, bir tercümede bile tarihi hakikatlere yer ve değer vermek istiyen Mübahatın dileğini erine getirmişim, defterin bir kenarma şu ülâsayı yazmışım : Sekizinci Hanrinin tarihçe vesikaya bağ- Tanınış olan cinayetleri: Birbiri urdınca al- dığı sekiz kadından hiç biri ecelile ölme - miştir. Bunlardan ikisi resmen öldürülmüş ve dördü gizlice zehirlenmiştir. - Hanrinin İresmi cinayet listesi şadur: İki kardinal, üç İmetrepolit, on sekiz pizkopos, altı yüz pa- paz, iki profesör, on iki dük, yirmi dokuz baron, üç yüz otuz beş küçük amizade, yüz |on kibar kadın ve yetmiş iki bin İngiliz!.. Pai mubhtariyet hareketinin neral Yinyoukeng bütün gümrük hası - çarı hayale uğramışlardır. Amiral Nagano | lâtına ve tuz resmine vaz'ıyet etmiştir. | Tokyodan yeni talimal istemiştir. Çin Dış Bakanı | Birinci komisyonunda — İngilierenin to -| şıyorlar. . Hankeu, 11 (AA.) — Hayatına nilâtoları azaltmak hususundaki tek -| ——— karşı yapılan suikast üzerine istifa e- Ş pilması hakkında Senato dış işleri ko- misyonunda yapılar müzakerelere ve bilhassa sosyalist Senatör Rollin'in bu | mesele hakkındaki sözlerine — burada büyük bir ehemmiyet verilmektedir. tız isteğini 72,700 tona indirmeye çalı- | *" Sibar Kadın ve yetmiş iki bia hai verememişim. Çünkü elli yıl daha yaşıyaca. İğini sandığımız genç müuharrir, — bir gece içinde, hayır bir gecede değil, bir iki saat YOGUSLAVYADA Prens Pol'a Bir den Vang - Çing - Uey'in yerine Hupe ilbayı general Şangşum Çin hükümeti ÇEKOSLAVAKYADA Kabine Çekilmek | uzun görden geçirdim. Bana bu yarım kal- | mış roman, sinemalarda seyrettiğimiz yarım dış bakanlığına tayin edilmiştir. kalan senfoni kadar acıklı geldi — Zavallı ; ;Mübılııu.. zere Prag, 11 (A.A.) — Parlâmento kay- Suikast Mı? , Belgrad, 11 (ALA.) — Naibe karşı bir suikast keşfedildiği hakkımda ya - bancı gazetelerde çıkan haberler kat'inin dün neşretmiş olduğu bir emirna - re Hodza kabinesi istifa etmeğe karar olarak yalanlanmaktadır. Bu şayiaların me her nişanlının bulunduğu kaza dok- | vermiştir. Bu kararın sebebi siyasaya mütcal - iki komünist kurumu keşfedilmesinden 'toru tarafından muayene olunarak ev- sıktığı ve bundan dolayı yanlış anlaşıl- lenmeğe ehli olduğuna dair bir sertifi- lik bazı meselelerde mevcut olan nak - İtai nazar ihtilâflarıdır. Almanyada Evlenme Sertifikası Berlin, 11 (A.A.) — Resmi gazete- |naklarından birinden öğrenildiğine gö- | M. T. Tan Şeyh Sadi'nin Bir Eseri Moskova, 11 (ALA.) — Taçikistan köylerinin Birinde İran şairi Sadi'nin el yazısı bir eseri bulunmuştur. Deniz konferansında İngiliz iştihanı gösteren bir Çek karikatürü dığı sanılıyor. ““HISMET” BEKLİYENLER. lh almı icap ettirmektedir. Mürüvvet başını kaldırdı ve büsbü- tün kakreleşen bir sesle: -— Hanım anne, dedi. Hani, şurada bir yabancı olsa, sözlerinden, bana pa- buçları çevirdiğini, beni düpedüz kov- ğunu sanır. İhsan abla, bu ani hücuma geçiş kar- #ısında şaşalamıştı; küçük dilini yut - Müş gibi içeri içeri soluk aldı, elini ağ- Zına götürdü; — O nasif söz, yavrum? İşte, buna| Bücenirim doğrusu... Genç kadın, başını çarpıtmıştı: — Sözlerinin gelişatından çıkan ma- hn.. 0... İhsan abla, şaşkınlıktan kendini kur- taramıyordu: — AN Neye alındın böyle? Seni, dü- #Ünüyorum. Böyle alınacağını bilsey - dim söylemezdim, Vaz geçtim, geri al- llm : Mürüvvetin dudak uçlarında, bir gülümseme kırışığı belirdi, düzeldi, bar 'lhl_lrkmr mangala iğdi; kabaran kah-, Veyi cezveden fincana koydu ve İhsan ablaya uzattı: — Al kahveni, anacığım... Şaka söy- üm ! İhsan ablaya bakarken ve: "e Al kahveni anacığım.. Şaka söy- 'edim! Derken, şeytanı bile uzun uzun dü- şündürecek sinsi bir gülüşle bakıyor- du. İhsan ablanın soluk yüzü, hasta has- ta pembeleşmişti. — Kahve verenlerin çok olsun... Güzel ellerin dert görmesin, yavrum. Sırıtır gibi zoraki gülüyordu: — Hani bir temsil vardır; ehli key- fin keyfini kim tazeler? Taze elden, ta- ze pişmiş, taze kahve tazeler. Mürüvvet, vaziyete hâkim bir tavır- la, kırıtıyordu: — Aman, hanım anne, sen de! Bil- mediğin de yoktur. bir türlü kavrıyamıyordum. Sıkılmağa çiviliyordu. 1 Mürüvvete, sigara uzattım, teşekkür eder gibi gülümsiyerek aldı. Tek gö - zümle, anlaştık! Manâsına işaret — et- tim ve ayağa kalktım. İhsan ablanın yüzü soluverdi: — Ne a? Gidiyor musun? Acelen ne? A yol, şimdi geldin! — Hayır| Sigara alacağım da... Mürüvvet, yerinden fırlamıştı: — Neye, siz zahmet edeceksiniz. Ben, gidip alırım. S Odanın değil, evin içindeki vnxiyetı'| |başlamıştım, fakat merak, beni, oraya | |rine havale ediverirsin. Bu zamanda kim çıkarını istemez? Üç beş kuruş, o |da kazanacak... Tekrar sigarasını sarıyordu: — Bu kadından korkuyorum, diyo- rum ama, acıyorum da... Ah, bendeki gönül, gönül değil ki... Sigaraya tirya- — Başımı örtüp, köşedeki bakkala bekliyor? Onun burada olduğunu kim ıkıdal gideceğim. |bilir? Sonra, beklediği kim? Korkuyor İhsan ablaya baktım, onun da yüzü &ibi de... Neden korkuyor? gülmüştü. Mürüvvete bir lira verdim: | — İhsan abla, iki elini dizlerinin üstüne | — Üç paket alırsınız. yapıştırdı, iki yana sallandı, içini çekti: Mürüvvet, başını iğdi ve hızla mut-| — Onun bw halleri de beni korkutu- faktan çıktı. yor... Pakizeciğim; iyi kızdır, sana can İhsan abla, vakit kaybetmemek isti- | Yoldaşlığı eder; ben gelincîyebdıxue-,ki. gel gelelim, parası yok... Benim yormuş gibi, kulağıma iğilmişti: çinirsiniz; dedi ama, benim içim rahat ' elim de yufka... Kelden köseye imdat, — Seninle çok konuşacaklarım var, | değil Seninle konuşacağım. Yalnız o- diye buna derler. Haydi ben, tütünüm- Fakat bu karıdan hiç rahatım, huzu -|nun yanında açılmak istemiyorum. /den keseyim, ona da üç beş sigara, sa- rayım. rum yok. Pakize, başıma musallat et- | Zekiyeden mektup var. Açıp ta kim-! ti, gitti. Nenin nesi? Bilmiyorum ki... |selere okutamadım. Pakizeciğimden de| — Birden dişlerini gıcırdatmıştı — Haspam, çok ta kibar... Hazıra Temiz kız, işgüzar kız... Bana çok yar-|iki mektup var. Onlar da olduğu gibi n dımı dokunuyor, doğrusu her iş elin -| duruyor... Çocucaklar, anneciklerine alışmış, sarmayı beğenmiyor... İnsanlar den geliyor... Gel gelelim, her nedense, |ne yazıyorlar? da, türlü türlü canım! ben, onu, yadırgıyorum. Bir türlü ısı -| Durgun durgun bakıyordu: İhsan abla, ayağa kalktı: namadım, Geldi geleli, hiç sokağa çık-| — Ne yazarlar ki... Evden, kardeş -| — Hava, ıslak soğuk... Burası da ü- miyor, Sonra, kulağı kapıda... lerinden... Ama, onların deli dolu ya- şüdü... Sesini büsbütün yavaşlatmıştı: zışlarını bilirim. Yabancılara okuta - Ve maltızdaki ateşi mangala döktü: — Kapı çalınmıyor mu? Yerinden Mmam. Evimizin iç yüzünü herkesler.| — Gözümüz ısınsın... ürkek ürkek fırlıyor, bemen koşuyor... |niye bı'lıı'nle: Kol lıı;ı—l.ı:.yeiı içinde... k Ve boşalan maltıza kömür koyuyor- Sormadan, kii 'e vor... |Sen, bu mektupları, okuyuver...'du: TEL N E a başka| — — Mürüvvetin, israfı da pek fazla... Kerevette, sürüne sürüne yanıma | Sonra, evi, rehine koymaktan | yaklaştı: z çare kalmadı. Zekiye para — istiyordu. 'Kömürün tozlarını, kırıklarını döküp | - i bah z — Görmediğim, duy ğ « |gönderemiyorum. Pakize de para isti- saçıyor... Tozu, kırığı atmayışım, çin- Haa örüyen auî’uî.îf;'îj“âğ'”. yor:.. Ben, nereden para bulurum? — İgeneliğimden değil, ellemeleri - besler. nın üstündeki pencereye küçük bir ay-| — Sokak kapısı kapanmıştı; İhsan ab- Ateş dayanır. na koydu. Bunun adı, dikiz aynası, imiş la, hafifçe yerinden sıçradı, kulak ka- / — İşini bitirdikten sonra ellerini yıkadı, Dikiz aynası, ne demek! Ben, bilir mi- barttı: KRSEİ tekrar yanıma oturdu. yim? Kapı çalınınca, soruyor; sönra| — Hemen geldi mi? Ne çabukl! Dü -—Mr,ktupla_rı sana ekuturdum amma, sesten kuşkulanıyor mu, nedir? He- Taşlıkta ayak sesi duymayınca, yü- şimdi geliverir, diye korkuyorum.Sen, men yukarı koşuyor, aynaya bakıyor. /Zü rahatladı: burada kalamaz mısın? Baksana; biraz Ağzına parmağını götürdü, ısırdı: — Yeni gitti, demek... İgit, bizi yalnız bırak! Gibilerden çıtla- İtacak oldum da, nasıl direndi?Elinden — Şaştım, şaştım da kaldım. Ayna- Ayni yorgun sesle devam etti: a dan, tabak gibi görünüyor. — Evi rehine koyacağım ama, yol'iz kurtuluş yok... Bir bu dert eksikti... — Size zahmet olacak! © da, tek gözile; anladım! der gibi iişuez etmişti: 'Tekrar eski yorgun halini almıştı: |bilmem ki... Sen, bana bu işi yapacak-| — Benden soruyormuş gibi bakıyordu: — Neden kapıya koşuyor? Birini mi |sın. Tanıdıkların vardır. Birinden bi - (Arkası var)