sON POSTA Saylı ;eîefihde. Sevda Oteli üşümle HalkO Köy Göçmen <2 Bi Benim Gör Trakya göçmenlerinin durumunu yerinde görmek rinci Kânun "e duygularını gazetemize yazmak üzere bir arkada- #imizı göndermiş ve görüp İşittiklerini okuyucuları- Mıza bildirmiştik. Bugün de köy ve köycülüğe dair &serlerile tanınmış olan mimar Abdullah Ziya ile Sörüştük. Evleri Ve Wk Mimar: Trakyada yapılan köyleri yakından etüt ettiğini, malümatı- Mimar ni . n gazetelerde çıkan fotoğraf, yazı ve duyumlardan ibaret bulundu- fünu töyledikten sonra suallerimize aşağıdaki cevapları vermiştir: ** B Pilan Bind Taşaatla biç bir alâkam yok, bunun hilk" ki muvaffak olunup olunamadığı 'nda da kat'i bir fikir edinmiş değilim. Fakat enim Trakyada şimdiye kadar ya- di ğüm evle ; $ €er matlüba tam manasile muva - Sayılamaz! & *Zden plân ve proje istemişler miy- küyç ” İsleri Bakanlığından ve mühtelif €n proje talepleri oldu. Ben her de- » köylüyü görmeden, komşu, Yaşayış tarzını etüt etmeden k bir projenin bir işe yaramiyacağı- n d-m._ Ve bu imkânlar temin edildi- Ü Lı'l"le istenilen projeleri, nakdi muka- Yabileçe ; eklemeden ve iftiharla hazırlı - adak: 'Bimi yazdım. Fakat bu talep etra - geç ktupların teatisi ennasında za - eçti Bu müddet zarfında da köylü- k;î;ııj"" bulup başlarını soktular, yahut M değiştirmek mecburiyetinde kal- leyiş, veya göçüş te mesele - Naj duğu zannını uyandırdı. L be , Ftakya köy evlerinde hata sandiğı- tanlar var madır ve nelerdir? ılirken köyün S _Bcnu— bir köy evi Çünkü bu proje ni yi d düşünülmelidir. Ünü , gea BK G “D içtimai yaşayış tarzını değiştire - > an ğ Ş tüçm, * Yeni bir yol gösterecektir. Halbuki & : Nüpiş | “Yerinin yapılışıda bu düşün tefim BaYın ki bu iş dışarıdan gelenlerin Tap ** devlete karşı bağlılıklarını artırır. Mükemmel bir propaganda vası eç liydi. Şimdiki halde köylü, geldi “S*Ketteki Külar y &n yaşayışına devam edecek ve B 'nda bir değişiklik olmıyacaktır. ai '"tlu)l huk; *;Hu düz arazide kurulmuş. Hal - Takyı Hbapaj *Ya rüsubi bir arazidir. Kil ve kum a Ntübetli ve Cihdir ki "-bj" ki köyler şimal yamaçlarına ku- Yudk, Esasen sanayi gehirlerinden baş- ı 'de köy ve kasabaları düz araziye M estetik, hem de sıhhat bakı -| | Hiç 1 lıştır. *t köylü köyünü düz araziye kur - -“vlerin Trakyada çok zorlu olan aATA muhafazası için de hiç bir e k'""'—mıı halbuki Trakyada he- 'Taj ,""J" bu tertibat mevcuttur. E - i'huk Zi * köylülerinin nanl ev ve köy " Olmaz gi t edilmiş olsaydı bu aksaklık- N 5 * Küzyye, ““lerde helk yokmuş Bu, sizce Süz mudi & ur? Y K, Kap, Ş '“lum_:m" Veya pencerenin lüzumlu ve- .:"n bir ? olduğu hakkında aklınıza gel- * bahaşg, /Büyu helâ için neden mev - $ Yorsunuz. hat S dağidar, pencere kadar İüzemlu bir “*Ğil midir ki> ha Sce 4, © köyler nasıl yaptırılmalı - & köyün ve köy evinin köylüye, ve Bâzetenizde fotoğraflarım gör -| aların adan sızan sular düz araziyi dai- | çamurlu olarak bırakır. Bu- | Ab. Ziya |köy civarındaki malzeme ile yaptırılma - aına taraftarım. Köylüler kendi evlerini ica: |bında tamir edebilmelidirler. | Eskişehir kiremidini veya Zingal keres İçesini köylü bir daha mereden bulacak?... Bu itibarla bir şehirli gözile köy evi yaptır- makla köylüyü parazit haline sokmak teh- likesi vardır. Bu, memleket için iletide bü- yük zararlar doğurabilir. tarih bu bususta bize güzel bir misaldir. Fakat Trakyada muhacirlerin iakânı mevzau — bahisti. — Bu, İişin bızlı yürümesini icap ettirdi. Fakat bu iş emaneten yapılmakla da bence noksan olmuştur, Çünkü emanet in şast rekabeti ve mütemadi çalışmayı örta- dan kaldıracağından iş memur görüşile yü- rür. Hem pahalı, hem de yavaş olabilir. Trakyada köy ve köy evi projeleri çi - rli malzeme- zilmeli, bu projeler köyün y şekilde ol « sile ve köylünün yapabilece, malıdır. Ondan sonra münakasaya konul- malıdır. Mütsahhit gece gündüz çalışmaya mecbur edilebileceğinden iş daha çabuk ve daha ucuz olur. — Bu evlerin kırk beş liraya malolduğu İsöyleniyor. Bundan daha ucuza iş olur mu? — Kırk beş liraya ev olmaz!.. Siz trenle geçerken Etimesut köyünü görmüş olacak da taraftar deği - l n Abdullah Ziya emt-ile kendi kendine yapacağı Pahalılık ucuzluk mevzuu baha t gildir. Çalışan her köylü kendi kendine bir ev yapabilmelidir. Köyün miman şehirden çinden çıkar. O, yalnız irşat #nız? Hayır ben onla lim. Çünkü onlar da pahalıya malol © Bir köy evi ne kırk beş İira bin beş yüz liraya yapılır, köy. evi, köy ev rR | olarak yapılır, para mevzuubahs değildir. gitmez, köyün Köylünün kendi köyü civarından toplıya- |edil, m, ne de Taş dağ köyleri (Nevşehir köyü) Lise tahsil takip etmek: : irecek gençleri ae MAĞA 'ın;şı (Hazırlık sınıfı) açılmıştır. lerinin de bu öğremleri takip etmelerine mü- Hazırlık Sinifı sizin lise sınıf bitirme ve olgunluk Muntazam bir i bu sınavlara hazırlamak üzere sınavları: j (Yuca Ülkü) Liu:nııde_ Öğrem saatleri, iş sahipi ilde tespit olunmuştur. —— .nd" ed'“trr: kîıvvzili lise öğretmenleridir. va : Ölnun“'y.b 1 şartlarını öğrenmek, kayıt olunmak için her gün (15, M:(.:Iııı':onnuYucı Ülkü Lisesi muamelât bürosuna baş: ilir. a Hi 3 e kidledi kânunun beşinci perşembe günü başlanacaktır. gremle! (517) — HLA baklraiace ” AA Tzit DOYÇE ORİENT BANK Dresdner Bank Şubesi Merkezi: Berlin Türkiyedeki şubeleri: Gülata - İstanbül - izmir Deposut İst, Tütün Gümrüğü * Her türlü banka işl * | Celile adlı bir kızla nişanlıdır. Gül Hanım, | Halk operetinden üç san'atkâr Lütfullah Sürürü Şaziye Hüseyin Kemal, İrma Toto — Bay bayanı gördün mü? fanın buluşu tesirini gösterir. Vâlâ da nibas — Hayır görmedim. yet Gül Hanımı sever. — Öyle ise bitmeden git gör.. — Güzel mi? e — Güzel, hem de çok güzel oynuyorlar.. Bay Bayan, Halk operetinde oynanırken bu sözleri çok İşittim. Bay Bayan bir ay « dan fazla sahnede kaldı. Bu, büyük bir we vaffakiyetti. Kendi yağile kavrulan bir ti- | HAŞ KD ARE D m oynan- | Mevzu bulduk.. Aşağı yukam bir vodvil mevzuu. Yazılış tarzı fena değil, müzik için güzel denilebilir. Bilhassa ikinci perdedeki Söylüyorları — Öperelte mevzu arammaz? Kabul! Biz de aramıyoruz, ama bulur « sak hoşumuza gidiyor. Fantazi operet adile sahneye konulan Sevda — otelinde de bir ması görülmüş şeylerden değildi. Bay Bayandan sonra Halk opereti «Sev- n da Oteliniv temsile başladı. Sevda oteli| #"tlar, hiç yabana atılmaz, afişlerinde de yazılı olduğu gibi fantati bir * operettir. Bu fantazi operetin evvelâ mev * zuunu anlatayım: «Yaşlıca bir adam olan Muttalip sev - diği Gül Hanımla birlikte Sevda — oteline gelmiştir. Muttalip Gül hanımı sever ama; Gül Hanım, Muttalibi sevmez. Onun gözü Muttalibin genç yeğeni Vülâdadır. Vâlâ, Sahnede çok kuvvetli bir sanatkâr göze çarpıyor: Şaziye! | Şaziye Afitap rolünü yapıyordu. Ge « rek hareketli dilmez kabiliyetini ortaya koydu. Muttalip rolünü yapan Mehmet, Nevin i, gerek konuşmasile inkâr ee Vülâya yaklaşmak istedikçe, Vâlâ Gül ha-| Glünü yapan Necile, Calilenin babası rol h yapan Necile, Calilenin babası rolü» nımdan kaçar. j açar nü yapan Yaşar, sahneye yabancı değildi. Otel müşterileri arasında — dedikodudan | çok hoşlanan bir çift vardır: Kâmranla, Ne- ler, vollerini canla, başla yapıyorlardı. Celile rolünde — Muzaffer çok ürkekti, | ki sahneye yeni çıkıyor; bugün fazla- vin, bunlar kendilerini eğlendirecek tesa -| Belli düfler, karı koca kavgaları çıkartmak isle- | sını be Jiyi görmeliyiz ve bu gidişle göreceğiz İsmet Hulâsi Dış Bakanı Şehrimizde Dış işleri Bakanı Tevfik Rüştü A, ras, dün sabahki ekspresle İstanbula doğruca saraya gide- | emeyiz, fakat yarın bugünkünden gindedirler. Muttalibin karısı Afitaba, Muttalibin im- | zasile bir telgraf çekerler ve kadını otele ge- / messse tirirler, Afitap otelde kocasını Gül Hanım- | la kucaklaşırken görür. Muttalip, Gül Hanımla Vülânın seviştik- nişanlanacaklarını, bunun için Afi - gelmiştir. Bakan, tabı çağırdıklarını söyliyerek meseleyi ört- rek başbakanla görüşmüştür. Üü aai a0 TAKViM BİRİNCİ KÂNUN 2 Resmi sene, £ noiteşrin 1995 | 189 bas eder, | Dedikoducular boş durmazlar.. Vâlâ « nın nişanlısı Celileyi, Celilenin anasını ba- basını da otele getirtirler. Celile Vâlânın Gül Hammla nişanlandığını duyduğu za- man Özülmez, bilâkis sevinir. Çünkü o, baş- ka birini, İrfamı seviyordur. İrfamı: seven, | yalnız Celile değil, Celilenin anası, ve Afi- tap ta. Hattâ dedikoducu Kâmran, İr- fanla bu kadınları öpüşürken görmüş, re - sömlerini bile almıştır. Bir dedikodu mevzuu daha balmmar; be| İvefer ihtiyarları birbirine tutuşturacaklar -| dırt Kâmran, yere bir resim dü İmi Muttalip alır.. Karısının İrfanla öpüşür: | |ken alınmış bir resmi.. Muttalip resmi gö - rünce memnun olur. Bu resim onu kılbık - Çöyle (1 İhktan kurtaracaktır. Fakat halledilecek tek | A İD bir iş/kalırı Gül Hanım, Vülâyı - seviyor, | ka _,4 Vâlâ sevmiyot.. Bir çare lâzım, bu çareyi l de İrfan bulur: Vâlâyı kukandırmak! İr-| Ratot sene | | Arabi sen 1381 f e Kasım 25 1354 PAZARTESİ SABAH | |İOMSsak |Ramazan.| — Bani BİD 6 | 12 | 40 s|aa Yataı | ». D.| 8. |D.) 46|12 1 38 16 41118 (19| Zeva'l 8. î D. 25 | 06 9 14 (28 z YükdekZirakE Enshtasü. Rektörlüğünden : Yüksek Enstitü ihtiyacı olan ve cinsleri ile muhammen bedelleri aşa. ğıda gösterilen 7 kalem eşyanın 5/12/935 perşembe günü saat 15 te pazarlıkla satın alınacağından şartnamesini görmek istiyenlerin her gün idare müdürlüğüne ve taliplerin yukarıda gösterilen gün ve saatte 372 liralık teminat mektupları ile birlikte Yüksek Ziraat Enstitü ida- re ve ihale komisyonuna müracaatları. u3347n «7156» Miktarı Kilosu Cinsi Fiatı 4000-5000 1 Sabun 32 kuruş 1000-2000 1 Soda İstanbul Kristal 9 150 — kutu 250 Gr Brasso 35 » 1250 —» Pırıl 25 1000 adet İstanbul süpürgesi 25 120-130 Sm. uzunluğunda sü- » » pürge sapı 12,5 Sifon süpürgesi maa sap 12,5 500 150