11 Sayfa Telrika Nor 70 Hatıra Sahibi: Emel Rıza ll -8- 985 YALNIZ GENÇ KILZAR IÇİN! Avukat Ferit bey, bütün bun- ları gittikçe artan bir teessürle dinledi. Fakat, sözün sırası terzi Nermin meselesine gelir gelmez artık sabredemedi, — Vay, ayı vay. Desenize, çeşni değiştirmenin zevkini o da öğrenmiş. Diye başlayarak birçok şeyler söyledi. Ve nihayet: — Hakkınız var, Emel Hanım. Hakikaten çok çekmiş, ve büyük bir fedakârlık göstermişsiniz. Bu meselenin halli, artık sizin vere- ceğiniz hükme (bağlıdır. Eger İstarseniz; tereyağından İni çe- ker gibi, sessiz sedasız ben sizl bu adamdam ayırırım. Dedi, Derhal cevap verdim: — Hayır, Ferit Beyefendi. Ben, bunu istemiyorum, Halamın dediği gibi; şimdiye kadar hiçbir işini mahkeme kapılarında hallet- tirmemiş olan ailemizin adet ve usullerine muhalif hareket etmeyi arzu etmiyorum. Bahusus, para meseleleri için Ömer Beyle Izdivacıma çok ta- raftar olan halamı üzmekten çe- kiniyorum. Hele babamı, benim izdivacım için ne parlak bülyalar kuran bu zavallı ihtiyar adamı müteessir etmemek İçin en böyük fedakârlıkları bile göze alıyorum. Ancak şu şartla ki; Ömer Bey de bir ferağat göstersin. Artık bu şırfıntı karıdan vaz geçsin. Avukat Ferit Bey, Bu haklı talebimi derhal kabul etmis: — Siz bona, müsaade buyu- run hanimefendi. Ben şimdi gider © ayının ağzından girer, burnun dan çıkarım. Tamamile müsterih olun. Cevabını verdikten sonra, öf- ke ile çıkmış gitmişti. İçimin zehirini avukat Ferit Beye dökmek, asabıma biraz si- kün vermişti. Bu günümüz de böylece geçti. Bakalım Ferit Beyden ne haber gelecek. — 2I kânunasani — Garip değil mi?. Bugün, ne Ferit Bey geldi. Ne de, bir haber gönderdi. « 29 Kânumnusani « Hani, meşhur bir hikâye var» dır. Balık, yavrularını büyütmüş, yetiştirmiş. Artık onları kendi mukadderatlarına terkedecek za- man gelmiş. Son analık vazifesini yapmak İçin hepsini etrafına toplamış: Yavrularım!. İnsan oğlu denilen bir mahlük vardır. Bizim elimizi yemeye O bayılırlar. Bu mah'ök ekseriya bizi olta denilen bir aletle avlar. Olta denilen sey, uzun bir iptir. Ucunda yem var- dır. Şayet böyle bir şey görür. seniz; yeme, hemen atılmayınız. Hattâ, onu görür görmez, kaçınız. Demiş. Fakat bu sözü ikmal eder etmez, birdenbire sular Karışmış. Etraflarını bir ağ sar- mış. Meğer, deniz kıyısındaki bir balık avcısı, bunları öyle toplu görünce elindeki serpmeyi atmış, Zavallı balıklar, bu serpmenin iinde kalmis. Yavrulardan biri sormuş: — Anne, buna mederler. Ana balık cevap vesmiş: — Yavruml. Buna, tepeden inme derler. Bundau kurtuluş yok- tur. Bu hikâyeyi kim uydurmuşsa, rabmet olsun camma... İşte şimdi, biz de böyle bir tepeden inme karşısındayız. Avukat Ferit Beyin yardımı ile - kahrolası - kocam Ömer Be- yin, tekrar eve geleceğini; ve ar- tık yaptığı Oo münasibetsizliklere mukabil gösterdiğim fedakârlık- lara karşı islâhinefis edeceğini ümit ederken; gele gele, bir mek- tup geldi. Hem de kimden?. Terzi, Nermin Hanımefendiden... — Bugün tam öğle vakti idi. Gülter, elinde bir zarfin odam- dan içeri girdi: — Küçük hanıml. Bu mektu- bu bir çocuk getirmiş. İdris ağa- ya vermiş. Dedi: Hemen zarfı açtım. En evvel mektuptaki imzaya baktım. Imza; Nermin, Dudaklarımdan hefif bir tebeş- sümle beraber, içimden de; — Ne ise, karı insaflı imiş. Herhale yaptığı ahlâksızlığa ne- damet etmiş. Bir tarziye mek- tubunu göndermiş. Sözleri geçti. Kendimi, derbal sobanın ye nındaki koltuğa attım. Şu mek- tubu okumuya başladım: (Hammelfendi 1, Benim yüzümden, alleniz ara- nnda vukua gelen. tatsızlıktan dolayı müteessirim. Fakat sizl temin ederim ki, buna ben sebe- biyet vermedim. Yalnız, açık ve doğru sözlü bir kedın olduğum için şunu Itiraf edeyim ki ben; ancak talih ve tesadüfün önüme çıkardığı bir fırsattan f ettim. Sizde, yemekte kaldığım ce, pek saf bir adam olan Sa mer Beyin bana karşı birden- bire kabaran iştihasını kaçırmak istemedim, Siz; okumuş yazmış, Avrupa görmüş bir hanımefendi olduğu" nuz İçin pekâlâ takdir edersiniz ki insanların hayatında en mühim rol oynıyan, talih ve tesadüftür. Eğer insanlar; bu iki mühim kuv- vatten o İslifadeyi bilmezse; ne kadar zeki, ne kadar âlim, ne kadar çalışkan olurlarsa olsunlar; bayatlarının sonuna kadar sürü- nür, dururlar. Halbuki İnsanlar, dünyaya sürünmek için değil; zevk, sela, refah, saadet içinde yaşamak için gelmişlerdir. Dokuz ay on gün annemin karnında bekledikten sonra, şu fâni dünyaya gelirken, Allah ta- rafından sağ elime bir dikiş iğne- sile yüksük, sol eline de bir makas verilmemişti. Annem de beşiğimi sallarken: Uyusun da büyüsün Terzi olsun, geçinsin. Diye ninni söyliyerek, beni sadece terrlik için büyütüp ye- İştirmemişti, Zavallı anacığım eğer ömrü vefa etseydi, torba takar dilenir, belki beni de mekteplerde oku- tur, yüksek bir mevkie eriştirirdi. Fakat onun ölümü, bir baylı ze- man şu hayatta sürlinmeme ge- bebiyet verdi. İşte bu sürünme, bana hayatı ve hayatın bütün sırlarını öğretti. (Arkası var) SON POSTA Dinarlı Nasıl Güreştirilmeli ? Bu İşin Başıboş Bırakılmaması Doğru Olur Yurt İçinde Spor Çalışmaları Oldukça Canlı Geçiyor Dinarlı Mehmet pehlivan hi- kâyesi, hergün bir başka biçime girerek uzayıp duruyor. Dinarlı O Mehmet (pehlivan Amerikadan döndükten sonra, bundan evvel de yazdığımız gibi matbzamıza kadar geldi ve bu- rada kimsenin bilmediği pankreas usulile ( güreşmek (şartile, her rakiple karşılaşmıya hazır oldu- ğunu söyledi. Tayyare Kurumu menfaatine yapacağı bu güreşleri de organizasyonumuz altına ak mamizi rica etti, Biz, federasyonla temasa gk riştik ve Dinarlının karşısına, istediği şartlarla rakip çıkarıla- mıyacağını öğrendik. Dinarlı federasyonun (teklif ettiği serbest güreş usullerini öğrenmek İstedi. Kendisine bu hususu Federas- yonla görüşmesini bildirdik. Halk buki federasyonun muhtelif va sıtalarla yaptığı davetlere rağ- men, Dinarlı federasyonla toma sa gelmedi. Halbuki bu arada Dinarlının yapacağı güreşlerin programı neşrediliyor. Dinarlı Istanbulda Kara All ve çoban Mehmetle, İzmirde Mü- | lâyimle, ve Ankarada da Ârifle güreşecekmiş. Biz, meselâ çoban Mehmet gibi federasyona bağlı bir gü- reşçiyle, profesyonel bir güreşçinin federasyondan habersiz nasıl kar- şılaşabileceklerini merak ettik, Ve Dinarlının, federasyonla, bi- zim haberimiz olmadan temas geldiğine hükmettik. Fakat fede- rasyona yaptığımız müracaat bize, bu zannımızda yanıldığımızı öğ» retti, Ve kısa bir tahkikat netice- sinde bu programın, Tayyare ku- rumile, Dinarlı arasında çizildi- ğini anladık. Meğer, Dinarlı, Is- tanbula gelir gelmez, Tayyare kurumile anlaşmış. Şimdi Çoban Mehmetle güre- şeceği usulü Federasyonla tesbit etmek işi, Tayyare Kurumuna kalıyor demektir, Biz, Federasyonla, Tayyare Kurumunun b u hususta anlaşı- bileceğini umuyoruz. Fakat, bu münasebetle, mühim bir noktaya temas etmek İsteriz; Dokunacağımız nokta: Muh- temel o Çoban Mehmet - Dinarlı müsabakasına ait olmamak Üzere Dinarlının alaturkacı güreşçilerle yapacağı müsabakalar için ileri sürdüğümüz esası Bugünkü Spor Hareketleri yapılacak yüzme gampiyonasına devam edi- lecek, Taksimde gazetemizin ters tip ettiği yağlı güreşlerin üçüncü haftası bitirilecektir. Bu güreşlör- de Türkiye başpehlivanı Kara Ali ie Tekirdağlı Hüseyin intikam maçı yapacaklardır. Ayrca Veliofendi çayırında at yarışlarının — üçüncü (haftasına devam edilecektir. amam ibtimale göre Peşteyede gidecek- lerdir. Galatasaraylıların dönüşte de Bükreşe uğramaları muhte- meldir, Bu müsabakalar, lünlettayin bakemlerin ellerinde bırakılma- malıdır. Ya, resmen Federasyo- nun, yabutda bugünkü yağlı güreş deneme müsabakalarını idare eden heyetin nezareti altına konmalıdır. £ Aksi takdirde işin elddiyeti haleldar olur. Çoban Mehmet - Dinarlı müsa- bakam (Federasyonun O nezareti altinda olacağı için bu hususta herhangi Obir tereddüt akla gelemez, Futbolcuları ya Gitti Galatasaray futbolcuları dün akşam dolgun bir kafile halinde Avrupaya hareket ettiler. Galata» sarayllar Macaristanda Seget'de iki maç yapacaklar, oradan bir Yurtta Spor Hareketleri Mardin (Özel) — Mintaka bi- rincilikleri için gurup merkezi olan şarımızda Urfa takımı ile, Mardin Türk Gücü spor kulubli arasında- ki maç yapıldı. Oyun iki takımın sert ohareketlerile devam etti, Maç Urfalıların bir sıfır galebe- sile sona erdi. Maçın hakemliğini doktor yüzbaşı İsmet yaptı, Balıkesirde Balıkesir (Özel) — Bahikesit mıntakası şampiyonu İdman yurdu takımı Dün Macaristana hareket eden Galatasaray futboleuları küme birinciliğini İdman Yu kazandı. Nihat maç A ve B i meleri maçı Balıkesir Idman Yı du ile Edremit arasında br General Ali Hikmet alanın yapıldı. Sahada blyük bir kalabalık vardı. İlk devre rüzgâr altındâ oynayan Edremldin hâkimeyeti altında sıfır sıfıra biti, O Ikinci devre Balıkesirin (ağır basag oyunu kendini gösterdi. Balıkesiş idman Yurdu 11 ve 42 inci das kikalarda yaptığı (iki sayı ile maçı kazanarak küme birinelej oldu. Idman Yurdu ikinci devres de bir de ceza vuruşu kaçırdı. Burdur ve Denizli bisikletleri Ağustoa ayı ortalarında şarmıza geleceklerdir. Denizli bisikletçi leri Balıkesirde kaldıkları müddet zarfında bir de müsabaka yapa» caklardır. Denizli (o bisikletçileri 2000 kilometre (o Burdurlular ise 1437 kilometrelik bir yol gide eeklerdir. Yüzme Müsabakaları Istanbul yözme birincilikleri müsabakalarına dün Modada bağ lanmıştır. Teknik sonuçlar şunlardır! 100 Metre özgür (Serbest) er« kekler; Galatasaray'dan Orhag birinci, derecesi 1, 7, 4, Galatas saray'dan Halil ikinci, Beykozdan Fuat üçüncü, 100 Metre özgür (serbest) ka» dınlar; Istanbul su eporları kulüs bünden Leylâ birinci, derecesi 1, 44, 4, Beykoz'din Krisanti ikinci, 100 Metre sırt üstü erkekler; Beykozdan Agâh birinci derecesi 1,27,2, Beykozdan Fuat ikinci, Galatasaraydan Orhan üçüncü. 100 Metre sırt Bstü kadınlar; Beykozdan Krisanti birinci, dere- cesi 2,2, Istanbul su sporları kulübünden Leylâ ikinci, 200 Metre özgür (serbest) er- kekler; Galatasaraydan Halil bi. rinci, derecesi 2,30, bu, yeni Tür- kiye rekorudur. Galatasaray'dan Orhan ikinci, Beykozdan Fuat Üçüncü, 200 metre kurbağalıma kas dınlar; İstanbul su sporları kulüs bünden Leylâ birinci, derecesi 4, 10, 8. Türk bayrak yarışı; Beykoz tas kımı birinci, derecesi 6,18, Ga- latasaray ikinci. Müsabakalara bugün devam | edilecektir. —— : eni enin