Dün Yıldızda yapılan kadınlar komite toplantısı 250 Kadın, Hepsi De Harp Aleyhtarı Fakat Birisi Diyor Ki: “Kadın Kat'iyen Asker Olamaz Ve Olmamalıdır !,, ( Baştarafı 1 incl yüzde ) mıştır. Muharrirlmizin yazısını ko- | yurouz.| * » Puıpıllıl dolduran davetliler | Mektepler Arasında Güreş taksim olunsa 25 bayana bir ka- valye ya düşer, ya düşmez. Sayılı erkek misafirlerde, böy- le bir taksim Ihtimalinden ürkmüş gibi, göze güç çarpan köşelere sinmişler. Herkesin yüzüne, yabancı di- yarlarda yol şaşırmış birer yolcu endişesi sinmiş. Çünkü herkesin diğerinden öğrenmek, sormak, anlamak istediği bir şey, yahut bir çok şeyler var. Meselâ Hin- distan murahhası, Türk kadınını tanımağa çalışıyor; Rumen kadın- ları, ayni tecesslisle Hindistan mu- rahhaslarına karşı dönüyor. Yine meselâ — Fransız. — kadınlarının Suriye murahhaslarından sormak istedik'eri birçok — sualler var, Suriye murahhaslarıda — Fransız kadınlarına karşı aynı arzuyu, aynı şiddetle duyuyorlar. Türk gazetecileri bütün mu- rahhasların ve ecnebi gazeteci e- rin peşlerindedirler. — Mütecessla ecnebi gazetecilerile, şöhret se- ver murahhaslarda bizim meslek- taşların etrafında -pervane olu- yorlar . Ortahkta cevap verenden çok soran ve anlatmak isteyenden fazla anlamak isteyen var, Ortalıkta dolaşan fotoğrafçr larla garsonlarda caba. Biçare garsonlar hangi, kapıya kul ola- caklarını, hangi fermana boyun eğeceklerini şaşırmışlar, Kimlerin resimlerini alacaklarını — şaşıran fatoğrafçılarda da; hangi sürüye ateş açacağını şaşırmış birer avcı şaşkınlığı var. Ve... Kongre eğleniyor! * — Şimdiye kadar yaptığın — anketlerde suallere aldığın cn cevap nedir? Bu sunli, Nureddin, soruyor. Suat Dervişin cevabını, bana arkası dönük — oturan Vülâya hissettirmeden ben de not edi- yorum: — Şimdiye —kadar yar fığım konuşmalardan edindiğim intiba, bütün dünya kadınlarının harbe şiddetle aleyhdar — olduklarıdır. Hepsi de, harbi — kollektif bir cinayet, amansız bir taun adde- diyor.ar. Ye en kuvvetli mücade- lenin barpçılığa karşı açılmasına taraftardırlar. Ve Suat Dervişin bu cevabını not ettikten, Vâlânın büna da sorduğu —ayni — suale bunlarla sorduğun enteresan muharrir bay Vâlâ bayan Suat Devrişe Taksim abidesine çelenk konduktan sonra cevap yetiştirdikten sonra, çaldı- ğiım bu sorguyu, solumda oturan bay Ercüment Ekreme soruyo- rum, O gülüyor: — Sorduğum — suallere — aldı- ğım en enteresan cevap ne mi- dir? Şimdi, az evvel Iran murah- hasından aldığım malümat azizim. — Sulh meselesi etrafında mı? — Ne münasebet dostum ! — Silâhları bırakma işi etra- fında olmasın ? — Hayır azizim, hayır... Be- nim aldığım malümat tamamen hususi. Bizim çecuğun dadısına dair.. O, hayretle açılan gözler'me gülerek baktı ve kısaca etli : — İran murahhası Bayan Fer- hunda birkaç senedir Istanbu da oturuyormuş. Zira, Rıza adında bir. çorap tüccarile — evlenmiş. Bizim çocuklera bakiın — dadı, bizim kapıya gelmeden — evvel, calarda çalışıyormuş. Ferhunde, işbu dadı- dan bir hayır görmiyeceğimi söy- led', Benim de zaten gözüm tutm- yordu onu. Bu kaberi de aldık- tan sorra, yarırdan tezi yok, se- petiyeceğim kaitağı | izah Bayan Bay Ercüment Ekrem, gülme- #ini keserek, cidd yetini takındı : — Şaka bir toraf, didi, şu, Romanyalı prenses Konta Küze- nin bir cevabına pek bayıldım : ben, diyor, Abdulhamit devrinde istanbula gelmişt'm. O zaman sey- rettiği bir selâmlık resminde ak sakallı Go'ç paşa, Hünkârın kuy- ruğunu taşiyordü. Ve anlı — şanlı, | bol maçı vardır. Liselerin birinci SON POSTA l Spor İ Lfdman Şenlikleri-| ne Hazırlık Başladı Her sene büyük bir rağbet gören idman şenlikleri bu sene 26 | Nisanda Kadıköy sahasında yapı- lacaktır. Mekteplerde bazırlıklara başlanmıştır. Şampiyonası Bütün liseler arasında icra edi- lecek olan mektepliler güreş bi rinciliklerine 19 Nisanda Galats- saray kulübü salonunda başlana- caktır. İki Mektep Arasında Spor Bayramı 24 Nisanda Galatasaray lisesi ile Haydarpaşa lisesi aramında büyük bir #por bayramı yapıla- caktır. Tesbit edilen programa göre: Atletizm, voleybol, futbol müsabakaları vardır. Müsabakaların muntazam ce- reyanı için şimdiden hazırlıklara başlanmıştır. Program 10.30 da geçit resmi. 100, 200, 400, 1500 kcpl.ır 4 X 100 ve Balkan bay- şlarıdır. Jııın. yüksek atlama ile gü'le, disk atmalar yapılacak, bunu mü- teakıp iki takım arasında voley- Yarınakşam SÜMER Sinemasında Nefis bir mevzua malik musikili ve şarkılı VENEDİKDE BİR GECE güzel filmi başlıyor. Bu filmde meşhur toenor TINO PATiERA en güzel ve en İyi şarkıları taganni edecektir. 5— Musikisi : JOHANN STRAUSS'ın (MiLLİ mmn | ŞİK Sti l_zıı çnnıç Mevsimin eıı büyük filmi devam odlyor. < KARİOKA büyük muvaffakiyetle dıvıılı ıdı,ur Inhisarlar U Mudurlugunden' ldıı:ııı ihtiyacı İçin şartoamesi mucibince 1350 adet mubtelif eb'adda Rendelenmiş Beyaz tahta satın alınacağından vermek iştiyenlerin 20/4/935 tarihine müsadif Cumartesi günü saat 14 de *6 7,50 güvenme'erile Cibalide Levazım ve mübayaat Şubesinde Mübayaat Komisyonuna müracsatları. “1890,, ve ikinci takımlarının da futbol maçları programa ithal edilmiştir. Muvaffakıyet kazananlara mü- kâfat verilecektir. Nafıa Bakanlığından: 14/4/935 tarihinde münakasasının icra edileceği ilân — edilmiş olan Filyos - Ereğli hattı ikinci kısım İnşaatına ait eksiltme görü- len İüzum Üzerine aynı şartlarla 5/5/935 Pazar günü saat On boşe tehir edilmiştir. *1882,, büyük rütbeli kumandanlar, bel- leri kırık köpekler gibi yerlerde sürünüyordu. Halbuki, balkan konfransı müna- sebetile ikinci defa geldiğim za- man, bu eski günlerden kalma nefret bir büyük takdira, aşka inkilâp etli. Zira ink'lâbınız; yerlerde sü- rünen dalkavukları da, dalkavuk- luğu da yerin cibise batırmış ve onların mezarı Üstünde; ilk- lerine kadar hür bir millet ya- ratmıştı! Bu İtibarla inkilâbınıza ve memleketinize adetâ tapın- yorum ezin! * * * — Bugün, Şhinşah Pehlivinin bü- yük himmet!leri sayesinde İran ka- dınları bir çok medeni ve tabii haklarına kavuşmuş bulunuyor'ar. Şimdi Iranda Avrupada tahsil görmüş avukat, doktor, dişçi, pro- fesör kâdınlar vardır. Daha bir kaç yıl önce çarşaflı kadınlarla dolu olan İran sokaklarında bu- gün açık üniformalı lise kızları dolaşıy or. Eskiden, izbandut gibi adam- lar, 12,13 yaşında, kemikleri sert- lenmemiş körpe çocukları nikâh altına alabiliyorlardı. Halbuki bu- gün, izd.vaçta medeni kanunlar temamen kabul olunmuş; ve kız- ların 16, erkeklerin 18 yaşından evvel evlenmelerine imkân bira- kılmamıştır. Hulâsa bugün, İran kadınları mebusluktan gayri bütün hakları- ni kazanmış bulunuyorlar. Bu sözleri tahmin ettiniz gibi, İran murahhas heyeti reisesi Ba- yan Ferhande Riza söyliyorı Başka birine yanaşmadan ev- vel, ona son bir sual soruyorum! — Ya, şu, kadınların asker olmaları hakkında düşünceniz? Dört lisanı mükemmel konu- şan zeki ve sevimli Bayan: — Kadın, dedi, asla asker olamaz ve olmamalıdır da. Ço- cuklarının en ufak bir rahatsızlığı karşısında baygınlıklar geçiren anneler, yaradılış itibarile kanlı boğuşmalara müsteit değildirler. Eğer züppece iddialardan sıyrı- , Tarak konuşmak — lâzim gelirse, inkâr etmemek lâzımdır ki kadın nihayet kadındır. ve kadın kalbi ne o'sa kadın kalbidir. Ve kadın kalbi, barut, kan kokusu ile kay- paşamıyacak kadar zayıftır. Ka Bir aralık, Jozefin Beykeri beyaz birakan bir Bayanla kar- şılaştım. Meğer, varyete yapacak bir san'atkâr sandığım — bu Bayan Camanayko — murahhası, Una Marsormuş. Una Marsığa, » pardon- Una Marsonaya, kadım ların sulh yolunda yapabilecekleri hizmet'eri sordum: — Kadın, dedi harbe değil, harp fikrile harp elmeğe müste- ittir. Zira evlât yetliştirmenin ne demek oldugunu bilmeyen erkek- lezden çok iyi takt'r ederler. x* Son konuşmamı; - uluslararası . kadın birlikleri murahhaslarının en değerlilerinden birile, Mirsır murahhası heyet reisesi bayan Şarabi ile yaptım. O, sulh hakkındaki sorguma ummadığım kadar temiz ve açık bir türkçeyle cevap verdk — Kadınların, sulhu — temin yolunda — yapabilecekleri — değil, yapamıyacakları şey yok gibidir. Fakat bu sahada mülessir hizmet- lerde bulunabilmeleri için, bittabl iktidar mevkilerine gelebilmeleri lâzımdır. Sulhu temin için, büyük Atatürkün dediği gibl:“Harbı ha- zırlayan Amilleri ortadan kaldır« mak lâzımdır!,, Bu müteaddit, ve güçlü âmil- lerle ihtiraslarla çarpışmak, sonra bilhassa, gelecek nesilleri koyu birer harp düşmanı olarak terbi- ye etmek lâzımdır. Hattâ bu ter- biyeyi sade sile muhitlerine inhi- | mektep dersa- genişletmek sar ettirmemek, nelerine kadar Jâzımdır. — Şu halde, sulhun temini, uzun senelere mütevekkiftir? Bayan Madam Şarapi Paşa sözünü ; çok nikbin ve makul bir cevapla bağladı : — Tabil senelere mütevek- kiftir. Fakat insanların bayatla- i ı 1 rında bile büyük bir rol oynıya- mıyan sene dediğiniz şeyin, mi- letlerin hayatında ne ehemmiyeti olabilir ki ? Bizler, sulhu temin çalışıyoruz ve çalışacağız. Eğer muvaflfak — olamazsak, bunun günahı, mes'uliyeti bizlere değil, emperyalist memleketlere racidir. yolunda » Tam dağılmaya başlayan top- lantıdan ayrılmak üzereydim ki yaşlı bir bayan eteğimden kav- | radı: — Slzi, dedi, geldiğimdenberi arıyorum. Neredesiniz? O, ağı- mı açmama vakit bırakmadan, hayretimi arttıran bir sual sordu: — Hani resimlerim? Meğer, muzip — bir dostum; çok güzel çıkmış bir resminin aslını arayan bu Amerikalı bayan “Milis,, e, aradığı şeyin bende olduğunu söylemiş. Bunu sezince güldüm, ve me- raklı bayana; bir hanımın elini öperken resim çektiren muharrir Ercüment Ekremi göstererek: — Yanlış madam, dedim, aradığımız fotoğrafçı şu zattır. Nöbetçi Eczaneler Bu gece nöbetçi eczaneler şunlardır İstanbul tarafı : Şehzadebaşında (Hamdi), Aksarayda (Ziya Nuri), Edirnekapıda (Arif), Şehreminin- de (A. Hamdi), Samatyada (Ero- filos), Küçükpazarda (Küçükpa- zar), Fyüpte (Hikmet), Lâlelide (Sıtkı), Fanerde (Emllyadi), Ca- galoğlunda (Übeyt), Bahçekapıda (Beşir Kemal), Bakırköyde (Mer- kez). Beyoğlu taraft : Beyoğlunda (Kanzuk), Pangaltıda (Güneş), Taksimde (Karakin Kürkçiyan), Galatada (Hidayet) , (Necdot Ekrem), — Kasımpaşada (Yenl Turan), Hasköyde (Yeni Türkiye) . Kadıköy tarafı: Moda- da (Falk İskender), Pazaryolunda (Namık İsmet), Büyükadada (Halk)