Muayene Masasında.. “Doktor, Bana Bir Takım Nasihatler Edi- yordu, Ben Hıçkıra Hıçkıra Ağlıyordum.. ,, Doktor, muayenesini bitirdik- ten sonra: — Kalk kızım. Dedi. Ve ben, muayene ma- sasından inerken başını çevirdi. Masa başında oturup boş vesika- ları dolduran arkadaşına dönerek #özüne devam etti: — Temiz.. Al sana, işte bir kurban daha... Şunun bir aile kızı olduğu besbelli. Kim bilir, kimin nârına yanmış.. Kim bilir bangi mel'un şeytanın - yaldızlı yalanlarına aldanmış... Görünüşe bakılırsa, pek okadar yırtık bir #eye benzemiyor. Öteki doktör, cevap verdi: — Beş on gün sonra görürüz. Paltomu giyiyordum; durdum: — İlâhi doktor Bey.. Beş on gün sonra görürüz; demek ne demek?.. Şu önünüzdeki müzek- kere ile buraya gelen bir kadının artık nesini göreceksiniz. - Ben, aylardanberi mütemadiyen içinde yuvarlandığım ©o derin uçnrumun et son noktası, burası.. Şu, mu- şamba örtülü masa olduğunu zan- nediyordum. Yoksa yanılmış mt- yım.. Yoksa, göremediğim başka bir derinlik daha var da oraya da mı yuvarlanacağım?. Yetişmez mi, artık?.. Diye heykırmak istedim... Fa- kat boğazım kurumüş, çenelerim kilitlenmişti. Doktor, birdenbire başını çevirdi. Sanki bütün ıstırap ve düşüncelerimi keşfetmiş gibi : — Kızıml. Bu işin sonu ge- mez.. Şu gördüğün masa, dünya ile ahret arasında bir geçit ye- ridir. Hem de bilir misin, nasıl geçit yeri. Kanlı, korkunç, insa- nin — tüylerini ürpertmesi lâzım gelen en tehlikeli bir. geçit yeri. Bu masanın — başına - gelenlerin sonu, ya hastane köşelerinde inim inim inliyerek can vermek.. ya- hut ta bir bıçak altında geberip gitmektir... — Muayenen, — temiz Son Posta Yevmi, siyasl, Havadle ve Halk gazetesi Kaki Zabtiye, Çatalçeşme sokağı, 25 İSTANBUL Gazetemizde — çıkan — yazı ve resimlerin bütün hakları mahfuz ve gazetemize nittir. ABONE FiATLARI 1|6 Sene| Ay Kr. | Kı. TÜRKİYE YUNANİSTAN ECNEBİ 2340 | 1220| 710 2700 |1400| 800 /300 Abone bedeli peşindir. Adres değiştirmek 26 kuruştur. Gelen evrak geri ilı Hânlardan ıı..-.“':' '.:::.:'_.ı Cevap için mektu; pul ilüvesi Tn l0 kuruşluk Posta kutusu: Ti | Telgrat 1Sonposta —— asbal Telefon :20203 çıktı. Sizin gibiler için bu da bir nimettir. Hazır elinde böyle bir nimet —yvarken, böyle — işlerden vazgeç.. Bu cehennem yolundan geri dün, Tövbe, istiğfar et. Bir kocaya var. Rahat ve temiz... Artık dayanamadım. Kalbimin bütün isyan ve ıstırabile: — Ne söylüyorsunuz, doktor bey.. koca mı?.. Kocaya da, bütün insanlara da lânet olsun.... Ben başıma gelen bütün bu belâ- ları, koca denilen o hain ümidin arkasında — koşarken bulmadım mı?.. Ben, koca istemiyorum.. bir lokma, ekmek.. yalnız, — başı- mı sokacak bir yer istiyorum. Bana böyle bir yer bulunuz. Gü- vur. kapısı bile olsa, koşa koşa gitmeye hazırım.. Bulunuz.. Eğer insansanız.. Eğer düşkün insanlara acıyorsanız.. Eğer, düşenlere bir tekme de siz vurmak istemiyor- sanız ... Diye haykırdım ve oradaki sandalyeye çöküvererek — hıçkıra hıçkıra ağlamıya başladım.. Şimdi odada derin bir sükün hasıl olmuştu. Sadece benim hıçkırık- larım - işitiliyordu. Beni muayene eden doktor, bir elini pantalonu- nun cebine sokmuş, öteki elile, kır saçlarını karıştıra karıştıra geziniyordu. Birdenbire, arkada- şının masası önünde durdu. Ku- lağıma şu fısıltı geliyordu: — Azizim, ne yapalım bu kızı ?, — Hiç.. Ne yapabiliriz?, — Hani sen, iyi bir hizmetçi arıyordun. Alsana şunu. — Allah esirgesin.. Nasıl ala- bilirim birader? Bizim hanımın hali malüm.. Hiç böyle genç ve güzel bir kadını eve s0- kar mı ?... Bahusus, böyle sabı- kalı.. bilmem neli?i.. — Canım, bunları hanım ne- renden — bilecek.. bir arkadaşın tavsiyesile aldım dersin.. — Yapamam, birader.. böyle bir kadını evime almıya cesaret edemem. Bunların hali malüm ya., alışmış, kudurmuştan — beter- dir, Bunlar, bugün böyle söyler- ler.. yarın da.... Eyi kalpli doktor, arkadaşına daha fazla söylenmedi. Yanıma geldi. Derin bir şafkat ve merha- metle — elini — başımın Üstünde gezdirdi: — Müteessir olma, kızım.. ben anlıyorum ki, sen yolunu şaşırmış bir zavallısın... Hele şu zabıtaca işlerin bitsin de, ben sana bir çare bulurum, Dedi. * Resmi — muamelenin — ikmalini bekliyor ve koridorda geziniyor« dum Vesikalı kadınlardan üçü, başbaşa vermiş, konuşuyorlardı: — E, pekâlâ.. Şimdi senden (ikametgâh) istiyecekler, Nereyi göstereceksin?. — Bilmem. — Nanıl bilmem.. - Hiç öyle şey olur mu?. İkametgâh göster- mezsen karakoldan yakanı bırak- mazlar. ( Arkası var ) Kendı'nden- ğah- sedilmek Zevki, — bBak gazete benden bah:- sediyor! — Hani? — Görmüyor musun? Birçok adamlar avaz avaz bağırıyorlardı, diyor. Bağıranlardan Biri de bendiml Beynelmilel Peynircilik Anlaşması beynelmilel — ziraat enstitüsü binasın- da, dünya peynir- ciliğini — alâkadar eden bir toplantı yapılmıştır. Bey- nelmilel ticaret sahasında peynir nümunelerinin alınması ve mua- yene edilmesi ile tahlil tarzlarının tevhidi meselesini görüşen bu konferansa 14 muhtelif memleke- tin mütehassıs murahhasları iştirak etmiştir. Uzun münakaşa ve tet- kiklerden sonra, konferans itti-5| fakla bir anlaşma kabul etmiştir. Ba anlaşma ile beynelmilel peynir ticareti bir nizam altına alınmış oluyor. Bu anlaşma açık bir anlaşma- dır. Yani bu on dört memleketten başka her arzu eden hükümet anlaşmayı imzalıyarak bu işe da- bil olabilir. Murahhaslar — memleketlerine döndükten sonra her memleket anlaşmayı tasdik ederek keyfiyet- ten İtalya Hariciye nezaretini ha- berdar edeceklerdir. Aalaşma üçüncü memleketin tasdik haberi İtalya hariciyesine geldiği tarihten altı ay sonra tat- bik sahasına girecektir. * Berlinden bildiriyor; Almanya piyano sanayili mahvolmak arefe- DB sindedir. Buhran gü ölüyor | yüzünden hemen bütün - imalâthaneler - sanatkârla- rına yol vermişlerdir. İmalât ta- mamen duürmüştür. Alakadarlar, hükümeti bu güzel sanat şubesini muavenet ederek kurtarmıya da- vet ediyorlar. Vaziyet hakikaten çok acıklıdır. Harbıumumiden evvel dünya- nın en meşhur piyanolarını yapan Almanya idi. Alman piyanoları beynelmilel pazarları tutmuş bu- lunuyor ve buralarda satılan piya- noların — yüzde — yetmiş altısını Alman piyanoları teşkil ediyordu. Harpten sonra vaziyet bozul- muşsa da bugünkü fena şekli hiç bir zaman almamıştı. 1927 senesinde yine Alman piyanoları beynelmilel mahreçlerde — yüzde 59 — nispetinde satılabiliyordu. Geçea sene — satış ve - ihracat Romada, Peynir tica- reti nizam altına alınıyor Almanyada | B heman tamamen İtalyanın Tohumu Romada İlk Atıldığı Günü Merasimle d Sardunya Kıralı (Şarl Alber) 1849 tarihinde İtalyan birliğinin temininde mühim bir adım teşkil eden bir kanun neşretmişti. Bu kanunun yıldönümü münasebetile İtalyada muazzam şenlikler ya- Ankara: Yüksek Zi;a_at Rektörlüğünden : Yüksek Ziraat Enstitüsü talebesi yazılı 6 kalem eşya aleni | münakasaya konulmuştur. Tes'it Ediyorlar! pıldi. Resmimiz bu şenliklerden birini göstermektedir. Sağ köşede kürsüye bakarsanız, Musolini'nin vatanperverane nutuklarından birini irat etmekte — olduğunu —a -- Enstitüsü lüzümu olan aşağıda Taliplerin için şartnameyi görmek üzere hergün Enstitü Muhasebesine ve * 7,5 teminatlarile beraber 9 Temmuz 934 tarihine müsadif Pazartesi günü saat 9,50 de Yüksek Enstitü ihale “3301 ,, Adet 140 200 350 400 200 müracuatları. Kastamonu San'atlar Mektebi dökümcü mual Yorgan çarşafı ve İdare Komisyonuna Eşyanın cinsi Pamuk şilte Yorgan Yastık maa yüz v kulıflı Yatak çarşafı mliğinden müte- kait Şerafettin Beyin bağlanan maaşını almak üzere sicil kalemine müracaat etmesi. — “3293,, Ankara : Yüksek Ziraat Enstitüsü Rektörlüğünden: Yüksek Ziraat Enstitüsü için satın alınacak 350 - 400 lâbora- tuvar gömleği 9 Temmuz 934 tarihine müsadif Pazartesi günü saat 13,5 ta aleni münakasa suretile ihale olunacağından taliplerin şartnameyi görmek üzere hergün Enstitü Muhasebesine ve * 7,5 teminatlarile birlikte ihale günü Enstitü İhale ve İdare komisyonuna müraacatları. — "3296,, ZONGULDAK HAVZASI Kömür servetimizin kalbi, Bu kitapla teşcih ediliyor. Hüsnütabiat durmuştur. Bu hal yukarıda — bildirilen büyük buhranı doğurmuştur. Bu buhran bir yandan muh- telif mahreçlerde ithalâtı takyit eder mahiyette alınan kararlar- dan diğer tarafatan da gittikçe yayılan radyo merakından ileri gelmektedir. Sultanahmet Üüçüncü sulh hukuk mahkemesinden: İsmet Kâmil Beyin — Milliyet — gazetesinde müstahdem Muhteşem efendi aleyhine istihaal ettiği 90/4/934 tarihli — ve 265 Krayı havi ilâm üzerine mumaileyhin adresine gönderilen - başkâtip ihbarna- mesinin arkasına vorilen şerhte mez- kür gazete idarehanesindan — infikâk ilerek tobligat ifa edileme- miş ve ilânen — tebligat iorasına karar verilmiş olduğundan başkâtip ihbarna- mesi makamına kaim olmak üzere 15 güne kadar müddetle ilânen tebliğ olunur, (468) Urolog - Operatör Dr. REŞİT SAMi ldrar Yollacı hastalıkları mütehasaısı B. O. latiklâl Cad. 61 Vehap B. ap. Fransanın bu senenin ilk beş ayı zarfındaki - it- halâtı 10 milyar 650 — milyon ve ihracat 7 milyar 345 milyon franktır. 1933 senesinin ayni devresine nazaran ithalâtta iki milyar 48 milyon ve ihracatta 180 milyoa frank eksiklik vardır.